HABER Akşamla bak yine gül rengi buhurdan Bin bir hülyaya açık penceremin camında. Sükut örüp bu sıcak sonbahar akşamında Bir alem doğdu yine giden günün ardından. Sardı o her akşamki sessizlik yokuşları, Bir alem doğdu yine giden günle beraber; Geldi medar ellerinden beklediğim haber "Başcıvıltıya canevimin kuşları." Gördüm giden günün ardından sulara dalan Gözlerin yeni bir dünyaya açıldığını, Bir ustuva alemine yaklaşıldığını, Bu akşam kuşlarının ufuktan koptuğu an. Kuruldu bir alem hergünkü dünyamdan uzak, Kaybolduğum düşünceye ve kendime yakın. Kuşlar.. dizi dizi kuşlar.. kuşlar akın akın.. Rüyam benden bu akşam ve ben rüyamdan uzak...
HİCRET I Damlara bakan penceresinden Liman görünürdü Ve kilise çanları Durmadan çalardı, bütün gün. Tren sesi duyulurdu, yatağından Arada bir Ve geceleri. Bir de kız sevmeye başlamıştı Karşı apartmanda. Böyle olduğu halde Bu şehri bırakıp Başka şehre gitti. II Şimdi kavak ağaçları görünüyor, Penceresinden, Kanal boyunca. Gündüzleri yağmur yağıyor; Ay doğuyor geceleri Ve pazar kuruluyor, karşı meydanda. Onunsa daima; Yol mu, para mı, mektup mu; Bir düşündüğü var.
İSTANBUL’U DİNLİYORUM İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgar esiyor;Yavaş yavaş sallanıyorYapraklar, ağaçlarda;Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken;Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları;İ stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalı Çarşı;Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa; Güvercin dolu avlular. Çekiç sesleri geliyor doklardan ,Güzelim bahar rüzgarında, ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başında eski alemlerin sarhoşluğu,Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;Dinmiş lodosların uğultusu içinde. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum.
GÜN OLUR Gün olur alır başımı giderim Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda Şu ada senin şu ada benimYelkovan kuşlarının peşisıra Dünyalar vardır düşünemezsiniz Çiçekler gürültüyle açar Gürültüyle çıkar duman topraktan Hele martılar hele martılar Her bir tüylerinde ayrı bir telaş Gün olur başım kadar maviGün olur başım kadar güneş Gün olur deli gibi