Ateşe değmiş rüyalarına çağırma beni Sensizlikte yarı uykularımı bölüp Mehtabın altında ellerini tutsam da Bir sabah doğan güneşle gideceğim Sürgün yemiş düşlerine çağırma beni Yıldız misali avuçlarında sönüp Hançerli sırtımla sana koşsam da Bir Temmuz akşamında ayazlarıma döneceğim Ağıtlarınla yıkanmış yollarına çağırma beni Çileye adanmış umutlarımla gözlerine düşüp Hüznün aynasına düşen gülüşlerinde asılı kalsam da Hoyrat rüzgarın kanadında sensizliğe sürüleceğim İntihar kokan ellerine çağırma beni Gözlerinin alevinde avuçlarına gömülüp Son nefesimde adını dudaklarıma bıraksam da Sen yaşarken ben sensizlikte çürüyeceğim Çağıracaksan Senle ölümsüzlüğe Bahar tadındaki gülüşlerine çağır beni Alacaksan sensiz nefesimi Gözlerinde pervaneyken al bedenimi Kapatacaksan gözlerimi Gözyaşımla yüreğine sığınmışken Sonsuzluğa kapat yorgun güneşimi Ve çağıracaksın beni Mutluluğun bestesinde Yüreğine çağır beni...
Seni Seviyorum Sadece kim olduğun için değil Seninle beraberken kim olduğumu anladığım için Seni Seviyorum Sadece kendine yaptıkların için değil Bana yaptıkların için Seni Seviyorum Saklı kalmış beni ortaya çıkardığın için Seni Seviyorum Elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman Üzüntülerimi alıp onların yerine Şimdiye kadar kimsenin başaramadığı O güzellikleri,o sıcaklığı,o ışığı koymayı Başardığın için Seni Seviyorum Hayatımı bir tapınağa çevirdiğin Ve her günümü bir şarkı haline getirdiğin için Seni Seviyorum Çünkü sen kimsenin başaramadığı şeyi Kendimi iyi hissettmemi ve hiç bir zaman Olmadığım kadar mutlu olmamı sağlıyorsun Sen bunları konuşmayla,dokunmayla Veya İşaretle değil, Sadece Kendin olmakla yapıyorsun... Bu sözlerdeki aşkı hakedecek biri varmış Çok geç oldu ama öğrendim Yaman sevdanın Suna boylusu Bu sözler senin için Seni Seviyorum...
Bir küçük çiçekle kandırılabilirim şu sıralar. Bir tek papatya, bir kır menekşesi ile örneğin Bir kaç satır şiire tavolabilirim Bir gamlık notayla artar sevincim Bir parça güneşle kandırılabilirim şu sıralar Gündoğumu, günbatımı farketmez Bir oturumluk deniz kenarına tavolabilirim Rüzgârlar beni üşütmez. Bir kaç damla yağmurla kandırılabilirim şu sıralar Üstelik şemsiyeler evde unutulmuş Bir bardak sıcak çaya tavolabilirim Üstüm başım henüz yeni kurutulmuş. Bir tutam sevgiyle kandırılabilirim şu sıralar Fazlasına öykünmeden Bir kaçamak bakışa tavolabilirim Belki bugün, gün bitmeden.
Tutku dile gelirse../..sus(tur) ma tadını bilmezdim duymadan önce sesinin yüreğime dokunmasaydı gözlerin, gülüşlerini tutamazdım ıslıkların delmeseydi düşlerimi, yalanım yok, şarkıların altına yatamazdım hangi mevsimin çobanısın vakitsiz gelen..? türkülerin derinliğinden çıkart ruhumu gecelerin sorgusundan dönüyorum,yüreğim belada kurtulana kadar iftiralardan, kaçır yanına suskularımı, sıcaklığına bağışla şaşkınlığım kekeme dilini bilmediğim bir ülkenin kelimeleriyle öp beni anladım artık, asıl ölüm direnmektir tutkulara saflığım uçurumun kenarında hadi it onu ve kazan deliliğimi sana bir de sırrımı veriyorum, göremediğin yerlerden vurur sadakatimin şiddeti yelkenlerini aç kulaç attığın denizlere benzemez dalgalarım yüzmek istiyorsan önce ıslanacaksın bak gözlerimin içine,günahsızdır bakışlarım seni senden alacağım,kendini arayacaksın dinle! Kuzeyden esiyor rüzgar ben Ege'yim, sıcak denizlerin anası bekliyorum, dağılmadan sevişmelerim,beni de al..
Sustukça Çoğalan, Çoğaldıkça Biriken, Biriktikçe Anlam Kazanan Bir İkametlik Yerin Var Sol Yanımda ! Hani Anlatılmayan, Hani Anlatılsada Aslında Hiç Bir Şey Demek Olacak Olan ! Önce Harfler, Sonra Kelimeler Ve Bir Bütün Olmaya Yeminli Cümleler.. En Kötüsü De Biriken Onca Cümlenin Aslında Hiç Olduğunu Ve Hep Bir Duvara Çarpıp Da Geri Döneceğini Bilmek.. Ve Ama En Güzeli, Sol Yanda Tutulanları Dile Dökebilmek ! Saçma Mı .. Belki .. Hata Mı .. Bilmiyorum .. Yanlış Mı .. Sanırım .. Peki Ya Gerçek ! Yada Dile Kolayın Kalbime Yerleşen O Kaybetme Korkusunun Verdiği Sızı.. Sızlaya Sızlaya Geçeceğine İnandığım, Hadi Konuş Hadi Anlat Dedikçe - Ya Hepten Yok Olursa - Diyen Yürek Sesim ! Verdiğin Huzurun, Anlayan Yüreğinin, Gözlerinde Ki O Yıldızların Telafisi Yok Ki ! Diyorum Ki Bazen; Hapset Tut Sus Bırak Unut.. Değmez Çünkü Aşk Bile Senden Geçmeye ! Ama Yine De Ele Avuca Sığmayan Bir Yürek İşte Bendeki; Gözlerinde Gördüğüm O Muzip Bakışlı Çocukla, Küllerinden Doğan Yeniden ! Yani İstemesende, Göze Alamasamda, Ortaya Dökeceklerim Var İşte ! Öyle Kocaman Varsın Ki, Yok Edemem Seni Gerçeği Ceplerimde.. En İçerimden Geldiği Gibi Asıl Yani ! Ve Nüshalara Yer Yok, Senin Bulunduğun Coğrafyada.. Giriş, Gelişme Ve Sonuç Aramayacak Kadar Kalpten Üstelik, Soyuttan Somuta Dönüşen Her İde ! İnansanda, İnanmasanda .. Cesaretin Olsada, Korksanda .. - Bi Gün Bi Çılgınlık Yapıp Seni Sevdiğimi Söylesem.. Alay Edip Güler Misin, Yoksa Sende Sever Misin ? -
İçimdeki asi kız isyanlarda... Mazoşist duyguları kabarmıştır yine... Baksana nefret kusuyor geceye... Lanet ediyor her doğan güne... Aynada bakıyor ağlamaktan kurumuş gözlerine... Birkez daha isyan ediyor kaderine... Küfrediyor gelmişine geçmişine... Sarılıyor yine nikotine...Bi kaç nefes çekiyor içine...Sonra bi ustura alıyor titreyen eline Sürüyor düşünmeden bileklerine... Akıtıyor damlalarını yerlere... Kanlarıyla affet yazıyor sevdiğine Kapatıyor gözlerini ebediyete
Yar, gidiyormusun? Gitme, icimde bir korku var. Biliyormusun? Böyle baslar ayriliklar. Gel biraz. Kokunu birak. Baharimi al, soguktur oralar. Agliyormusun? Aglama, hayirlar ugurlar. Gurbete giden döner mi, dönmez mi belli degil bilirim. Ben bi Kara Agac gölgesi buldum.Cebimde ümitlerim. Gurbete giden döner mi, dönmez mi belli degil bilirim.
Bumu senin aşkın bende bişi sanmıştım slm ben yeni katıldım siteye güzel olmuş şiirler filan sponsor bulabilirsen seninle program yapalım ne dersin??
Gülüyor şehir.. Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! Tüm sevinçleri kucaklayıp bana armağan ediyor.. Dağılıveriyor hüzünlü bulutlar bir çırpıda.. Derin bir huzur kaplıyor sokakları .. Ve hareketleniyor yüreğim uçacakmışçasına.. Utanıyor şehrin asık yüzü sana bakıp.. Tebessümler art arda diziliyor dudaklarımda.. Sen gülünce;ben de gülüyorum.. susuyorÇıtı çıkmıyor hüzünlerin.. Koşar adım uzaklaşıyor ulaşılmaz hayallerim.. Susuyor vadesi dolmuş suskunluğum sen konuşurken.. Sözlerine sarılarak uyuyorumsessizliğin yerine.. benden gidiyor şehir.. Güneşini sırtına sarıp kayboluyor umutlarım ufukta.. Yollarım yollarına düşüyor peşin sıra.. Gölgen görülmez oluyor saçlarımda.. Ve ben öylece kalakalıyorum koca bir boşlukta.. Tıpkı annesinin elini bırakıp kaybolmuş bir çocuk gibi.. Öksüz ve yetim.. Sen Gelince... Sen Gülünce... Sen konuşunca... Sen susunca... Sen gidince... Vaz geçemiyorum iki nokta arasındaki gel-gitlerden.. Ya gel.. Ya git.. Yanıyor bu şehir içimdeki yangınımla.. Söndürmek mi? Ne çare.. Yanmakta Güzeldir Bazen.. Yakan Değerliyse...
Gülüyor şehir.. Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! Tüm sevinçleri kucaklayıp bana armağan ediyor.. Dağılıveriyor hüzünlü bulutlar bir çırpıda.. Derin bir huzur kaplıyor sokakları .. Ve hareketleniyor yüreğim uçacakmışçasına.. Utanıyor şehrin asık yüzü sana bakıp.. Tebessümler art arda diziliyor dudaklarımda.. Sen gülünce;ben de gülüyorum.. susuyorÇıtı çıkmıyor hüzünlerin.. Koşar adım uzaklaşıyor ulaşılmaz hayallerim.. Susuyor vadesi dolmuş suskunluğum sen konuşurken.. Sözlerine sarılarak uyuyorumsessizliğin yerine.. benden gidiyor şehir.. Güneşini sırtına sarıp kayboluyor umutlarım ufukta.. Yollarım yollarına düşüyor peşin sıra.. Gölgen görülmez oluyor saçlarımda.. Ve ben öylece kalakalıyorum koca bir boşlukta.. Tıpkı annesinin elini bırakıp kaybolmuş bir çocuk gibi.. Öksüz ve yetim.. Sen Gelince... Sen Gülünce... Sen konuşunca... Sen susunca... Sen gidince... Vaz geçemiyorum iki nokta arasındaki gel-gitlerden.. Ya gel.. Ya git.. Yanıyor bu şehir içimdeki yangınımla.. Söndürmek mi? Ne çare.. Yanmakta Güzeldir Bazen.. Yakan Değerliyse...
Hayır sus! Gitmeni anlarım ama sus. Bahanelerini cüzdanına kaldır.. "Gitmek zorundayım"la başlayan cümlelerini ağzının içine topla... Küçükken öğrenememişsin... ''Ağzında yalan varken konuşma...! " Özdemir Asaf ...
Bazen gidecek hiç bir yerim olmuyor benim. Bir korkuluk gibi dikiliyorum insanların ortasında. Bu bayatlamış gezegende bu ıssız hükümdarlıkta ne kadar yer adı ve ne kadar sıfat varsa antik çağdan kalma ölü sözcüklere dönüşüyor. Arızalı bir pusula parlıyor güneşin alnıma değdiği yerde. Güneşin alnıma değdiği yerde bütün yönler silikleşiyor bütün yollar dürülüyor.
Bana lazım olan sakınımsız konuşmak. Yeri zamanı geldiğinde kendi sesimle Gelmişimiz geçmişimiz bugünümüz yarınımız için Kendi rengimizce yüksek sesle konuşmak..