[SIZE=+0][/SIZE]Adnan Polat ve ekibine muhalif üyelerin toplantıda hazır bulunarak yönetime ağır eleştirilerde bulunacakları öğrenildi. Gündemde Aslantepe’deki stat hakkındaki son gelişmelerin masaya yatırılması konusu da yer alıyor.
[SIZE=+0][/SIZE]Mecidiyeköy’deki kulüp binasında bir araya gelen idareciler gelişmeler hakkında görüş alış verişinde bulunurken, yine sessiz kalmayı tercih ettiler. Tıpkı Haldun Üstünel gibi birçok yöneticinin de operasyonu medyadan öğrendiği belirlendi.
[SIZE=+0][/SIZE]FARUK SÜREN: Galatasaray’ın profesyonel yöneticilerle futbolu yönetme kararı alması çok doğrudur ancak seçilen isim bir o kadar yanlıştır. Adnan Sezgin’in beşeri ilişkileri maalesef çok zayıf. Böyle görevdeki insanların daha sevecen olmaları lazım. Fakat karar yönetimindir ve o şahsı uygun görmüşlerdir. Ayrıca profesyonel yöneticilerle futbolu idare etme düşüncesini ilk kez biz 1996 yılında başlattık. Son derece de başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bu iş seçilmişlerle olmaz dedik. Şimdi yeniden keşfediliyor. Fatih Terim ile bu işe başlamıştık. Sezonun 2. devresinde gelecek yıl için beraber çalışacağımız futbolcuları belirliyorduk. Uluslararası platformda bu işler böyle yürür. Benim planlarım içinde iyi bir teknik direktörle beraber yabancı bir sportif direktörün çalışması vardı. Ancak bu bizim yönetime nasip olmadı. Galatasaray önümüzdeki yıllarda bu modele göre yönetilmelidir. ALP YALMAN: Yönetim idari bir karar almıştır, Galatasaray’a yararlı olacağını düşünmüşler ki bu kararı almışlardır. Ancak bu iş matematik kadar kesin değildir. Profesyonel yöneticiler tabii ki bağımsız bir şekilde çalışmayacaklardır. Onları yönetim denetleyecektir. Kontrol olmadan böyle bir işin yürümesinde sakıncalar oluşabilir. Yönetimlerin de öncelikli işi kulübün faaliyetlerini kontrol etmek ve Galatasaray’ın varlıklarını doğru idare etmektir. Bir de işin sportif yanı var. Siz çok seçici davranarak çok iyi bir futbolcuyu iyi de para harcayarak takıma dahil edebilirsiniz. Ancak bu işler biraz da şansa bakar. Ne kadar basiretli davranırsanız davranın gelen futbolcu arkadaşlarına ve takıma adapte olamazsa, kulüple kimyası tutmazsa başarılı olamaz. Bunun birçok örneği yaşanmıştır. İyi bir transfer için diğer etkenlerin yanında iyi bir şansa da ihtiyaç vardır. ERGUN GÜRSOY: Bana göre değişen bir şey yok. Nasıl ki önceden bir yöneticinin illa ki futbol şubesiyle ilgilenmesi gerekiyorsa yine birilerinin bu şubeyle ilgilenmesi lazım. Şu anda herkes bir yenilik arayışında, Galatasaray Yönetimi de bir yenilik peşinde ve bize bunu sundular. İsimlerin değişmesi de Galatasaray’ın son yıllardaki gidişatını değiştirmeyecektir. Çünkü Adnan Polat başkan seçildiği günden bu yana transferlerde başrolü bana göre Adnan Sezgin oynamaktaydı. Diğer genç arkadaşlar da ona yardım ediyorlardı gibi düşünüyorum. Zaten bizim zamanımızdaki gibi futbol şubeleri kalmadı. Sizin anlayacağınız değişiklikten ben bir şey beklemiyorum. Şimdiye kadar ne oluyorsa bundan sonra da o olacaktır. Kısaca özetlemek gerekirse aynı tas aynı hamam.
[SIZE=+0][/SIZE]Galatasaray’ın futbol şubesinde gerçekleşen müthiş operasyonun yankıları sürüyor... Sarı-Kırmızılı kulübün patronu Adnan Polat’ın, Haldun Üstünel’den aldığı yetkileri Adnan Sezgin’e devretmesi Türk futbol kamuoyunda şok etkisi yaratırken, olayın perde arkasında yaşananlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Her ne kadar futbol şubesinin kapatılıp, profesyonel sisteme geçilmesi fikrini ilk olarak Haldun Üstünel ortaya atmış olsa da, hazırlıklarına yaklaşık 20 gündür devam edilen ve sezon bittiğinden beri sinyalleri görülen bu derin operasyondan ‘transfer sihirbazı’nın haberi yoktu. Adnan Polat’ın, “O benim kardeşimdir” diyerek gönlünü almaya çalıştığı Haldun Üstünel, yetkilerinin elinden alındığını bir gazetede çıkan röportajla öğrendi. Başkan, Sezgin’e kararını bildirirken, Üstünel bir yakınının düğününde, çalışma arkadaşı Murat Yalçındağ ise tatildeydi. Farklı birini düşünüyordu Polat’ın Üstünel’e değişim hakkında bilgi vermeyip, operasyonu gizlice yürütmesi Sarı-Kırmızılı camia tarafından manidar bulunurken, genç yöneticinin profesyonel sistemin başına farklı isimler düşündüğü için böyle bir karar alınmış olabileceği de gelen haberler arasında. Taraftar değişim için ne diyor? -Galatasaray Yönetimi’nin tek aklı başında icraat yapan adamı. Bence Sayın Adnan Polat, Üstünel’in korkusundan böyle bir şey yaptı. Çünkü Galatasaray içinde Adnan Polat’a rakip olacak tek insan. Bu şekilde koltuğunu korumuş oldu. -Daha sezon açılmadan kırdılar bu taraftarı. Artık hangi yıldızı alsanız da barışmaz sizinle bu taraftar. Giovani, Kewell ve Keita önümüzdeki sezon takımda olmazsa, bir zahmet taraftar sizi istifaya çağırmadan, kendiniz istifa edin. -Taraftarın sesini dinlemiyorlar. Öyle olsan bugün Ribery, Dos Santos takımda olurdu. -Anlamıyorum, iyiyi pasifize etmek ne amaçladır? Bir sebep varsa bizimle paylaşsınlar yoksa taraftar olarak elimizden geleni yapalım, bu işin peşini bırakmayalım. -Adnan Polat kimseyi önüne geçirmek istemedi. -Sezonun ilk maçında taraftarın tepkisini görecekler. Adnan Polat ve Adnan Sezgin, bir Arda hayranlığı yüzünden harcayacaklar onu. -Fenerbahçeliyim, ama taraflı tarafsız herkes bu ülkede Üstünel’in işine olan saygısını ve başarısını takdir eder. Galatasaray’ın mevcut haliyle hayalini kuramayacaği adamları getirdi. Karşılığı bu olmamalı. -Jo, Elano, Santos gibi oyuncuların adam akıllı oynamaması Haldun Üstünel’in ipini çekti. Peki değerli Galatasaray yöneticileri, Üstünel bu transferleri kendi kafasına göre mi yaptı? -Adam dünya yıldızı getirdiğinde herkes onu göklere çıkardı, ama bazıları tutmadı diye adam yerin dibine sokuluyor, hiç suçu olmadan. Transferi Rijkaard belirler ve Üstünel yapar. Böyle olması lazım.
Fenerbahçe iki kupayı da finalde kaybetti, Galatasaray ise erken havlu attı. Daum gidiyor, Rijkaard kalıyor. Hangisi doğru? Fenerbahçe’nin Daum ile yollarını ayırması doğru. Yanlış olan ise şu: Fenerbahçe Daum ile hiç başlamamalıydı. Galatasaray’a gelince... Doğru ile yanlış arasında bir durum bu. Geçen sezonun en iyi kadrosunu onlar kurmuştu. Fakat bakın sonuca; hiçbir şey yok. Barcelona’da İspanya Ligi’ni kazanmak, Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırmak ölçü değil! Çünkü Barça en kötü kadrosuyla İspanya’da 2. olur, Devler Ligi’nde yarı final oynar. Bakın Guardiola’ya... Altyapıdan geldi, 6 kupa kaldırdı. Rijkaard, teknik direktörlüğünü orada değil burada gösterecekti. Çünkü teknik direktör kendisini, muhteşem kulüp-harika takımda değil, biraz sıkıntılı ortamlarda belli eder. Rijkaard’da bunlar yok. Kenar yönetimi, oyuncularıyla diyaloğu da iyi değil. Galatasaray güvenmiş, emanet etmiş. Sen de karşılığını vereceksin. Tek avantajı, Türkiye Ligi’ni tanımış olması. Bu nedenle 1 yıl daha sabredilebilir. Sabretmezlerse de yadırganmaz. ‘Yola devam’ ama düğünde pürüz var! Rijkaard transferini ‘devrim’ sözüyle özetleyen Başkan, “Onunla devam edeceğiz” demişti. Fakat Polat ve yönetimin, Rijkaard’ın düğününe katılmamaları da kafalarda soru işaretleri yaratmıştı...
[SIZE=+0][/SIZE]Galatasaray’ın, yeni sezonda kadrosunda düşünmediği belirtilen Servet Çetin, “Eğer hoca ve kulüp beni istemiyorsa bu benim menfaatimedir” dedi. Tecrübeli futbolcu Lig TV’ye yaptığı açıklamada, kulüp tarafından istenmemesinin, kendisinin daha rahat transfer yapabilmesine olanak sağlayacağını belirterek, “Keşke öyle bir şey olsa, istemeseler beni, ya da göndermek isteseler. Ben de daha rahat transfer yapabilirim” diye konuştu. Servet öncelikle yurt dışında oynamayı istediğini belirtirken, Ertuğrul Sağlam faktörü nedeniyle Bursaspor’u da tercih edebileceğini söyledi.
Galatasaray'ın aylık divan toplantısında, geçtiğimiz mayıs ayında gerçekleşen olağanüstü tüzük tadili kongresinde yaşanan olaylar bir kez daha gündeme geldi. Divan toplantısında ilk olarak Tüzük tadili komisyon başkanlığını yapan Mükerrem Taşçıoğlu'nun hazırladığı rapor okundu. Bu raporda Mükerrem Taşçıoğlu, tüzük kongresinde olaylara sebep veren kişilerin Disiplin Kurulu'na verilmesi önergesini getirdi. Bu önerge sonrasında basın mensupları dışarı çıkarıldı ve Divan'da tartışılıp oylamaya sunuldu. Oylama sonrasında 36'ya 17 oyla Taşçıoğlu'nun önerisi divanda kabul edildi. Tüzük kongresinde yaşanan olaylar nedeniyle ismi belirsiz bazı kişilerin Disiplin Kurulu'na sevki için Taşçıoğlu'nun yönetim Kurulu'na başvurması uygun bulundu. Bu gelişmeden sonra Galatasaray'da yeni bir tartışma konusu daha açılmış oldu. Üyelerden Hayrettin Kozak, Mehmet Bilen ve Ayhan Yenisu, Taşçıoğlu'nun önerise karşı çıkan isimlerdendi. Yaptıkları konuşmalarda, "Tüzük kongresinde yaşananlar çirkin ve tatsız. Ancak bu konunun uzatılmaması gerekir. Disiplin Kurulu'na sevkedilecek isimler kimler ve nasıl belirlenecek ?" sorusunu yönelttiler. Mükerrem Taşçıoğlu ise bu konuşmalara cevaben "Ben 85 yaşındayım, kimseyli bir hesabım yok. Sadece Galatasaray'ın yanındayım. Bu yaşananlara bir tepki verilmezse Galatasaray, Galatasaray olmaktan çıkar" diyerek Disiplin Kurulu'na verilme teklifini savundu. IŞIN ÇELEBİ "STADIMIZIN BİTMEMESİ İÇİN İNANILMAZ ÇABA GÖSTERENLER VAR. HERŞEYE RAĞMEN BİZ HEDEFE VARACAĞIZ" Tartışmalar sonrasında Divan Üyeleri'ne inşaatı süren Türk Telekom Arena Stadı'nın son durumu hakkında barko-vizyon gösteri ile bilgi verildi. Stad inşaatı ile ilgili yönetim adına söz alan Işın Çelebi ise, "Uzay üssü gibi bir stadımız oluyor. Avrupa'nın en ünlü statlarından biri olacak. Gece gündüz çalışılıyor ve 29 Ekim'e yetiştirilecek. 29 Ekim'den Ocak ayına kadar stadı kulüp olarak teslim alacağız ve yaşanabilecek her türlü aksaklıklar içinh teknik önlemler alacağız. taraftarımızın, hepimizin, sizlerin gayreti ile mutlu sona çok yaklaştık. Ama hala stadımızın bitmemesi için inanılmaz çaba gösterenler var. Herşeye rağmen biz hedefe varacağız" dedi. BAŞKAN POLAT'IN SÖZLERİ... Işın Çelebi'nin ardından söz alan Başkan Adnan Polat ise "Tüzük kongresinde yaşanan tartışmalar ve son günlerde futbol şubesindeki gelişmelere dikkati çekti ve şu konuşmayı yaptı: Divan Kurulu'nun Galatasaray'ın en önemli kurumu olduğunu görme fırsatımız oldu. Galatasaray kendi içinde tartışabilmeli. Herkes aynı fikirde olmayabilir. Tartışmaların olması lazım ama Galatasaray'a yakışır şekilde olmalı. Tüzükle ilgili konuşmaları dinledim. Tüzük uzun bir süreçten geliyor. Bardağın boş tarafı yerine dolu tarafına bakmak lazım. 13 senedir açılamayan tabu haline gelmiş tüzük kongresi açıldı. Açılan kongre muhakkak ki amacına uygun şekilde kapanacaktır. Orada verilen önergeler farklı fikirler herkes tarafından dinlendirilmeldir. Galatasaray Kulubü'nün 100 yıldan fazla süre gelen gelenekleri var, örf ve adetleri var. Tüzük komisyonu 1.5 ayda çok ciddi bir şekilde günde 7-8 saat çalışarak hazırladığı tadili internette yayınlandı. Son toplantısına katıldığım görüşmelerde komisyonun hazırladığı taslağa karşı öneri veren arkadaşların da görüşlerini aldım. 26 tane madde taleplere göre düzeltildi ve uygulaması yapıldı. Bazı istekler direkt olarak maddenin içine insert edildi. Bu tüzük Galatasaray'ın tüzüğüdür. Bu çalışma Divan Kurulu'nun belirlediği 5 kişi tarafındın redakte edilerek genel kurula getirildi. İki madde ısrar edildi. 162 maddenin içinde Tüzükte tartışılan bana göre iki major konu vardı. O da Galatasaray Lisesilerinin mezun olduktan sonra üyelik haklarının 35 yaşına kadar üye olma imkanı veriyor. Eğer bu yaşa kadar üye olunmazsa 35 yaşını geçiyorsa dışardan üye olması gibi olanak veriyor. Bu bizim hayatımızı etkileyen madde değil. İkincisi Galatasaray lisesi mezunlarından bir grup arkadaş herkesin GS lisesine verilen imtiyazlardan rahatsız olduğunu söyledi. Galatasaray Üniversitesi için aynı imtiyazın getirilmesi de istendi ve onlara da kontenjan ayrılmasını düşündük. 26 Haziran'da genel kurul var. 30 senelik tüzüğün değişmesi gereken maddeler var iki üç tane madde değişiklik isityor komisyon üyeleri mutabık diyorlarsa 26 Haziran'da bu tüzüğün geçmesi lazım aksi takdirde bu tüzük kongresi uzar, yönetim olarak bizim vaktimizi alır. Riva'nın değeri arttı Galatasaray'ın gayri menkulllerini satıp günlük harcamalarda kullanmayacağız birleşme için çalışıyroum stat için 4 yıldır çalışıyorum. Mecidiyeköy'den yeni stada taşınmayı planlıyoruz ve merkezimizi oraya almak istiyoruz. Bütün birimleri aynı çatı altına almak istiyoruz Bu arada Polat, Futbol Şubesi'nde yaşanan son gelişmeler ile ilgili şu yorumu yaptı: "2012 yılından itibaren UEFA kriterlerine uymayan kulüpler lisans alamayacak ve Avrupa kupalarına katılamayacak. Biz de bu tarihe kadar Galatasaray'ın şartlarının UEFA'nın mali kriterlerine uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Bu şekilde kulübün kurumsal yapılanması sürecek. Şirketlerimiz profesyoneller tarafından yönetilecek biz de yönetim kurulu olarak denetcisi olacağız. Kimse çıkıp ben devre dışı kaldım. Kenara konuldum, küstüm oynayamam diyemez" Başkan Polat, bu sözleri ile yetkileri kısıtlanan Futbol Şubesi Sorumlusu Haldun Üstünel'e mesaj gönderdi. Başkan Polat ayrıca; 3 sene önce 100 milyon geliri zor bulurken, şimdi 300 milyon geliri geçiyoruz. Bayan voleybol ve basketbol şubelerine önemli sponsorlar bulduk. Önemli rakibimizin amatör şubelerde elde ettiği başarı 1 sene sonunda mı elde edildi sanıyorsunuz. Bu uzun süreli bir çalışmanın ürünü. Biz de bu çalışmaları şimdi gerçekleştiriyoruz. Bize bayan baskette Fenerbahçe'yi hiç yenemediniz eleştirisi yapılıyor. 3 sene önce 2.ligdeydik Fenerbahçe ile karşılaşmıyorduk. Geçen yıl Avrupa şampiyonu olduk. Bu sene Türkiye kupasını kazandık. Medya 3 ay önce seçilmiş yönetimin içinden 3 tane başkan adayı çıkarıyor. Böyle bir şey mümkün mü. Başkan adayı olacak insan seçime girerdi. Medya doğru haber yapsın, Galatasaraylıları yanıltmasın. Yönetim kurulu olarak bir bütün ve dimdik ayaktayız. Hiç biriniz merak etmeyin" diye konuştu.
G.Saray Teknik Direktörü Frank Rijkaard'ın göndermek istediği Servet Çetin'in Sarı-Kırmızılı takımda kalması için A Milli Takımlar teknik patronu Guus Hiddink'in devreye girdiği öğrenildi. Ligin ikinci yarısında Servet'i genellikle yedek kulübesinde oturtan Rijkaard, yönetime de verdiği raporda savunma oyuncusunun satılmasını istemişti. Ancak Servet'i Ay-Yıldızlı ekibin ABD'de yaptığı 3 özel maçta 90 dakika oynatan Hiddink'in vatandaşı Rijkaard'la bir görüşme yaparak, "Servet'in takımda kalması hem G.Saray'a hem de A Milli Takım'a faydalı olur. Servet, çok kaliteli bir oyuncu." diye konuştuğu öğrenildi. Rijkaard'ın da Hiddink'le yaptığı bu görüşmenin ardından yıldız futbolcunun satışından şimdilik vazgeçtiği ifade edildi. Geçen yıl 8 milyon 500 bin Euro bonservis bedeliyle Marsilya'ya transferi son anda gerçekleşmeyen Servet Çetin'in bu sezon da Sarı-Kırmızılı takımda kalıp kalmayacağı henüz netlik kazanmadı. Sezon sonunda oyuncular hakkında yönetime rapor veren Rijkaard, Servet için, "Savunmada istediğim şekilde oyun kuramıyor. Topu yanındaki arkadaşına düzgün bir şekilde veremiyor." şeklinde konuşarak satışına onay vermişti. Yıldız futbolcunun talipleri ise Sarı-Kırmızılı yönetimin istediği yüksek bonservis bedeli sebebiyle Servet'in transferinden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Henüz Servet için yönetime resmi bir teklif gelmezken, A Milli Takımlar Teknik Direktörü Guus Hiddink'in Servet'e sahip çıktığı kaydedildi. Türkiye'nin ABD kampında Çek Cumhuriyeti, Kuzey İrlanda ve ABD ile oynadığı hazırlık maçlarında Servet'i 90 dakika sahada tutan Hollandalı teknik adam, yıldız futbolcunun performansına da hayran kaldı. 2014 Avrupa Şampiyonası Grup Eleme maçlarında savunmanın göbeğinde Servet'i oynatmayı planlayan Hiddink'in Rijkaard'la bir görüşme yaparak, "Çok özverili ve mücadeleci bir oyuncu. Savunma anlayışı da gayet iyi. Kafası rahat bir Servet hem G.Saray'a hem de milli takıma çok faydalı olur." dediği belirtildi. Hiddink'in bu olumlu görüşünden sonra Rijkaard'ın da Servet'in yüksek bir bonservis bedeliyle satılmaması halinde Sarı-Kırmızılı takımda kalması yönünde yönetime görüş belirttiği öğrenildi. (Zaman)
Cimbom, Stoch rövanşı için kolları sıvadı. Haldun Üstünel’i işaret eden Kazım’ın arkadaşı, tecrübeli futbolcunun G.Saray’ın teklifine sıcak baktığını belirtti. MİROSLAV Stoch’u ezeli rakibi Fenerbahçe’ye kaptıran Galatasaray, Slovak oyuncunun rövanşını almak için hiç hesapta olmayan bir isimle temasa geçti. Sarı kırmızılıların, Fenerbahçe’nin milli oyuncusu Kazım Kazım’ın peşinde olduğu iddia edildi. Hürriyet'in haberine göre; Kazım ve özellikle de babası Rodney Richards’ın yakın arkadaşı olan Londra’da yaşayan bir Türk dostumuz (ismi bizde saklı) dün çok ilginç iddialarda bulundu. Genç oyuncunun F.Bahçe’deki durumuyla ilgili bilgiler verirken bozuk Türkçesi’yle “G.Saray’dan uzun saçlı bir yönetici, Kazım ile görüştü” diyerek Haldun Üstünel’i işaret etti ve başladı anlatmaya: Kazım’ın F.Bahçe ile 2011 Mayıs’ına kadar sözleşmesi var. Ancak, şu anki şartlarda takımda kalmayı pek düşünmüyor. * Neden? - Aykut Kocaman... Geçen sezonki Beşiktaş maçından beri Aykut Kocaman’la arası açık. Zaten takımdan ayrılmasının en büyük sebebi de o. * Beşiktaş maçından sonra ne oldu ki? - Kazım, Daum’dan izin alıp tesislerde biraz yüksek sesle müzik dinliyor. Aykut Kocaman da bunu görünce herkesin içinde, “Sen ne kadar rahat birisin. Arkadaşların üzgünken sen nasıl müzik dinliyorsun” diye çıkışıyor. Kazım ise Daum’dan izin aldığını söylüyor ve Kocaman’ı, “Sen kimsin” diye tersliyor. Seks skandalı ve yaptığı kaza sonrası da gönderiliyor. * Peki, şu günlerde Fenerbahçe’den kimseyle görüşmedi mi? - Aykut Kocaman ile görüşmüş. O da kendisine, “Bir şartla seni takımda tutarız. Bizim istediklerimizi yapacaksın. Gece hayatın olmayacak. Ayda bir kez dışarı çıkacaksın. Bizden izinsiz ne bir yere gideceksin, ne de bir yere konuşacaksın. Seni, ocak ayına kadar deneyeceğiz. Bunlara uyarsan, yola devam ederiz” demiş. * Kazım’ın cevabı ne olmuş? - Tatil sonrası yüz yüze görüşecekler. O zaman durumu netlik kazanır. Ancak Fenerbahçe ile Kazım’ın arasının açık olduğunu öğrenen Galatasaray ise bu arada hemen devreye girdi. * Nasıl girdi? - Uzun saçlı bir yönetici Kazım ile görüştü. * Haldun Üstünel mi? - Adını tam bilmiyorum ama Galatasaray’da transfer işlerine bakıyormuş bu kişi. * Görüşmede ne olmuş? - Net bir şey yok ama Kazım, “Önce kulübümle görüşeyim ben size döneceğim” demiş. * Galatasaray’a gitmek istiyor mu? - Teklife sıcak bakıyor. Onun zaten tek isteği İstanbul’da kalmak. En büyük arzusu bu.
Ön libero arayışları doğrultusunda gündemine her gün yeni bir isim giren Galatasaray’da son aday Michael Bradley... Orta sahada çift yönlü oynayabilen, hem hücuma, hem de defansa katkı sağlayan 22 yaşındaki oyuncu için Sarı-Kırmızılı Yönetim temaslarını hızlandırdı. Güney Afrika’daki 2010 Dünya Kupası’nda ortaya koyduğu futbolla beğeni toplayan Bradley için Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin daha önce girişimlerde bulunmuştu, ancak bunlar sonuçsuz kalmıştı. Bundesliga (Almanya 1. Ligi) ekiplerinden Borussia Mönchengladbach’ta forma giyen Bradley, savaşçı bir futbolcu olduğu kadar yüksek top tekniğiyle de dikkat çekiyor. 2 sezondur Borussia Mönchengladbach’ta görev yapan ve toplamda 58 maçta forma giyen ABD’li yıldız, bu karşılaşmalarda rakip fileleri 7 kez havalandırdı. Başkan devreye girecek Artık Avrupa arenasına çıkmak isteyen Bradley’in, Galatasaray’ın teklifine bu nedenle yeşil ışık yaktığı ve Türkiye’ye gelmeye sıcak baktığı ifade edildi. Sarı-Kırmızılılar’ın Başkanı Adnan Polat’ın önümüzdeki günlerde 22 yaşındaki başarılı futbolcunun kulübüyle görüşeceği ve bonservis konusunu çözmeye çalışacağı bildirildi. FANATİK
[SIZE=+0][/SIZE]Ükede yayın yapan internet sitesi Goal.com’un haberine göre antrenmana gittiğinde tüm arkadaşlarının toplanmış ve antrenmanın büyük bölümünü tamamlamış olduğunu gören milli oyuncu büyük şaşkınlık yaşadı. Topal, İspanyolcası henüz iyi olmadığı için idman programını yanlış anladığını belirterek teknik heyetten özür diledi.
[SIZE=+0][/SIZE]Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Galatasaray forması giyen Jo, beklentileri karşılayamamıştı. Brezilyalı golcü, Manchester City'yle çıktığı hazırlık maçlarında ise adeta şov yaptı. Takımda kalabilmek için büyük bir mücadele veren Jo, son 5 hazırlık maçının 4’ünde fileleri havalandırdı ve bu performansıyla menacer Mancini’nin gözüne girdi. Brezilyalı futbolcunun taliplileri de arttı. Zenit, Blackburn, Bolton, Hamburg ve Getafe, Jo’yu kadrosuna katmak için Manchester City’nin kapısını çalmaya hazırlanıyor.
Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, oyuncularıyla yaptığı toplantıda, izinli günler dışında oruç tutmamalarını istedi. Geçtiğimiz sezon maç günleri dışında futbolcularına karışmayan Hollandalı çalıştırıcının bu isteğinin bazı oyuncuları rahatsız ettiği belirtildi. Önceki gün bu konu hakkında açıklama yapan Guus Hiddink, vatandaşının aksine futbolcularının inançlarına ve ibadetlerine karışmasının söz konusu olmadığını belirtmiş ve oruç tutulması konusunda bir yasak getirmeyeceğini söylemişti.
[SIZE=+0][/SIZE]Daha fazla çalışmaya ihtiyacı olduğunu belirten golcü futbolcu, “Hafta sonuna kadar hazır olmalıyım. Sivasspor karşısında maça yedek başlayabilirim. Ancak iki hafta içerisinde 90 dakika oynayabilecek duruma geleceğimi düşünüyorum” dedi. Çek yıldız, sözleşmesini yenilemesiyle ilgili olarak da, “Kontratımı uzattığım için çok sevinçliyim. Burada kalmak istiyordum. Galatasaray’da çok mutlu ve huzurluyum” dedi. Baros son olarak taraftarları çok özlediğini ve sakatken onlardan ayrı kalmasının çok zor olduğunu belirtti.
Kaleyi yabancı bir file bekçisine teslim etmeyi planlayan Galatasaray’ın listesindeki ilk isim Monaco’lu Stephane Ruffier’di. Ancak Fransız ekibinin istediği yüksek bonservis bedeli nedeniyle yönetim bu transferi askıya almıştı. Rijkaard’ın ısrarla kadrosunda görmek istediği genç kaleci, Fransa Ligi’nin ilk haftasında Lyon önünde sergilediği performansla Hollandalı çalıştırıcıyı yine kendine hayran bıraktı. Ruffier, Fransa Teknik Direktörü Laurent Blanc’ın da gözüne girerek milli takım aday kadrosundaki yerini aldı. Rijkaard ısrarcı Frank Rijkaard’ın yönetime Ruffier’nin transfer edilmesi için baskı yapacağı öğrenildi. Hollandalı çalıştırıcı, genç kalecinin bonservisi yüksek olsa da 2-3 sezon sonra çok daha iyi bir fiyata satılarak kulübe kâr getirebileceği görüşünde. Genç file bekçisi, Arsenal menaceri Arsene Wenger’in de transfer listesinde yer alıyor.
[SIZE=+0][/SIZE]Haberde, Sarı-Kırmızılı ekibin, teknik direktör Deschamps’ın isteğiyle satış listesine konulan orta saha oyuncusu için Marsilya’nın kapısını çaldığı ve bonservis bedelini sorduğu belirtildi. Geçtiğimiz sezon 46 resmi maçta forma giyen ve 8 gol atan Fransız oyuncu için Cim Bom’un 4 milyon Euro’yu gözden çıkardığı öğrenildi. Marsilya ise kapıyı 7 milyon Euro’dan açıyor. Fransız basını, taraflar arasında pazarlığın devam ettiğini yazdı.
Jan Polak'ın menaceri Pavel Paska, Radyospor'da katıldığı bir programda Çek oyuncuyla Galatasaray arasındaki görüşmelerin çok olumlu geçtiğini ve kısa zaman içinde imzaların atılabileceğini belirtirken, Rosicky için ise umutsuz konuştu Galatasaray, Lorik Cana ve Juan Pablo Pino’nun ardından 3. yabancı transferinde sona yaklaştı. Sarı-Kırmızılılar, Anderlecht’in Çek orta saha oyuncusu Jan Polak’ı kadrosuna katmak üzere. Polak’ın menaceri Pavel Paska, geçtiğimiz gün Çek basınına transferin bitmek üzere olduğunu açıklamıştı. Paska, Radyospor’da katıldığı bir programda yine benzer açıklamalar yaptı. Bu transfer için yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini söyleyen Paska, “Şu an için imza attığımızı söyleyemem. Galatasaray’la Baros’tan kaynaklanan iyi bir diyaloğumuz var. Polak için gelişmeler olumlu ama sözleşme önümüzdeki hafta mı yapılır, daha kısa zamanda mı olur, bir şey diyemem” şeklinde konuştu. ‘Rosicky mümkün değil’ Paska, menacerliğini yaptığı bir diğer Çek yıldız Tomas Rosicky’nin adının Galatasaray’la anılmasına da değinerek, “Arsenal’de çok mutlu ve sözleşmesi devam ediyor. Bu oyuncunun Türkiye’ye gelmesi mümkün değil” dedi. Pavel Paska son olarak Milan Baros’un Sarı-Kırmızılı ekibi çok sevdiğini ve bu nedenle ayrılmayı hiç düşünmediğini belirtti.
