Galatasaray'dan Güncel Haberler

Konu, 'GALATASARAY' kısmında ENGİN02 tarafından paylaşıldı.

  1. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Hollandalı teknik adam sarı kırmızılı yönetimden ısrarla transfer istiyor. Ama sadece bir isim!

    Galatasaray’ın Hollandalı teknik patronu, Barcelona’ya 2003 yılında transfer ettiği Rafael Marquez’in alınmasını istedi. GAZETE HABERTÜRK'ün haberine göre, sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Meksikalı stoperin ocak ayında Cimbom’a gelmesi için yönetim harekete geçti.

    MEKSİKA’NIN BECKENBAUER’İ
    G.Saray’da yönetimle görüşen teknik direktör Frank Rijkaard, devre arasında kadroya dahil edilmesini istediği yabancı stoper adayını açıkladı. Eski kulübü Barcelona’da oynayan ve sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Rafael Marquez’in transfer edilmesini isteyen Hollandalı hoca, “Eğer Marquez’i alabilirsek, savunmada geriden oyun kurma ve topla çıkma sıkıntımız son bulur” yorumunu yaptı. Rijkaard, Meksikalı stoperi 2003 yılında Fransa’nın Monaco takımından transfer ettirmiş ve ilk 11’in değişmez ismi haline getirmişti. Takımı geriden yönetme konusunda Beckenbauer’e benzerliği nedeniyle ülkesinde “Meksika’nın Kaizer’i” olarak adlandırılan yıldız oyuncu için yönetim derhal temaslara başladı.

    RIJKAARD İKNA TURLARINDA
    30 yaşındaki stoperin sezon sonunda sözleşmesinin bitecek olması, Galatasaray’ın en büyük kozu olarak dikkat çekiyor. Marquez’i devre arasında kadrosuna katmak isteyen Galatasaray, makul bir bonservis bedeli karşılığında tecrübeli oyuncuya kapmak için çaba harcayacak. Öncelikle Marquez’i ikna etmek isteyen Sarı-Kırmızılılar, bu konuda Rijkaard’a güveniyor. Barcelona’nın “2 yıllık yeni sözleşme” önerisine “3 yıllık bir sözleşme istiyorum” yanıtını veren Meksikalı, kulübüyle yapacağı görüşmeler sonrası Rijkaard’a kararını bildirecek.

    KUPA KOLEKSİYONCUSU
    Henüz 17 yaşında Meksika’nın Atlas takımında forma giymeye başlayan Rafael Marquez, 18 yaşında Meksika Milli Takımı’na yükselmiş, 20 yaşında Monaco ile Avrupa’ya adım atmıştı. 2003 yılından bu yana Barcelona forması Giyen Marquez’in kariyerinde 1 Avrupa Süper Kupası, 2 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, 3 İspanya Süper Kupası, 3 İspanya Ligi Şampiyonluğu, 1 de İspanya Kral Kupası bulunuyor.
     
  2. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Beko Basketbol Ligi'nde yarın ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker ile karşılaşacak olan Galatasaray Cafe Crown'un antrenörü Okan Çevik, sarı-lacivertli ekibi yenecek güçte olduklarını söyledi.

    Çevik, yaptığı açıklamada, iki takım arasında 100 yılı aşkın süredir tatlı bir rekabet olduğunu kaydederek, ''Yarınki maça mutlaka kazanmak için çıkacağız. Takım olarak Fenerbahçe Ülker'i yenecek güçte olduğumuzu düşünüyoruz'' dedi.

    Turkcell Süper Lig'de maç olmadığı haftada yarın salonun dolu olacağını düşündüğünü kaydeden Okan Çevik, ''İki takım arasındaki anlaşma gereği yarınki maçta sadece bizim seyircimiz olacak. Derbinin biletlerinin tükeneceğine, taraftarlarımızın salonu dolduracağına inanıyorum. Bize inanan Galatasaraylılar sonuna kadar yanımızda olacaktır. Seyircimizle bütünleşerek galip geleceğiz'' diye konuştu.

    Fenerbahçe Ülker'in uzun süredir birlikte oynayan bir kadroya sahip olduğunu vurgulayan Okan Çevik, ''Rakibimiz hem antrenörleri Tanjevic, hem yerli ve yabancı oyuncularıyla uzun süre birlikte oynayan bir takım. Bu sezon takıma katılan Greer senelerce Avrupa'da üst seviyelerde oynamış bir oyuncu. Uzun süredir birlikte oynayan bir takım olmaları onların en büyük avantajları. Bizim dezavantajımız yeni kurulan bir takım olmamız. Biz bu takımla, henüz hücum ve savunma sistemlerimiz tam oturmasa da önemli bir başarı yakalamak istiyoruz. Seyircimizin desteğini arkamıza alarak, başarı yakalama motivasyonumuzla derbiyi kazanacağımızı düşünüyorum.''

    Çevik, iki takım arasında son futbol maçında yaşanan gerginliğin bu maçta olmayacağına inandığını belirterek, ''100 yılı aşkın rekabette zaman zaman istenmeyen görüntüler olmuştur, ancak çok da büyük olaylar yaşanmamıştır. Yarınki maçta rakip takım seyircisi olmayacak. Maçta ev sahibi takımın seyircisinin baskın gelme isteği oluyor. Bunun fair play içinde olması lazım. Galatasaraylı taraftarların yarın rakip takımı etkileyerek, fair play için de sonuna kadar bizi desteleyeceğine inanıyorum'' diye konuştu.

    Okan Çevik, hafta içinde kaşı açılan Polat'ın, dizinde sıkıntı olan Tufan ve belinde spazm olan Caner'in bazı idmanlara katılamadığını, ancak yarınki maça tam kadro çıkacaklarını söyledi. :rotfl::rotfl::rotfl:
     
  3. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray'ın, Turkcell Süper Lig'de 22 Kasım Pazar günü sahasında Manisaspor ile yapacağı karşılaşmanın biletleri satışa sunuldu.

    Ali Sami Yen Stadı'nda saat 20.00'de başlayacak karşılaşmanın Biletix'ten satışa çıkartılan biletlerinin fiyatları şöyle:

    Numaralı Grup 1: 220 TL

    Numaralı Grup 2: 165 TL

    Kapalı Alt Grup 1: 150 TL

    Kapalı Alt Grup 2: 100 TL

    Yeni Açık Alt: 35 TL

    Yeni Açık Üst: 35 TL

    Eski Açık: 35 TL
     
  4. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Brezilya Futbol Federasyonu’nun internet sitesindeki röportajda, Dunga’nın bankoları arasındaki Elano’nun taktik ve beceri olarak zirvede olduğu belirtildi. Milimetrik pasları ön plana çıkarılan sarı-kırmızılı yıldız, Carlos’u uzun topların en iyisi olarak gösterdi.

    Galatasaray’a, “yılın transferi” olarak Manchester City’den gelen, ancak şimdiye kadar ortaya koyduğu performansla büyük beklentileri karşılıksız bırakan Elano Blumer’e, Brezilya Futbol Federasyonu sahip çıktı. Resmi internet sitesinde Elano ile yapılan röportaja geniş yer veren Brezilya Futbol Federasyonu, sambacıyı göklere çıkardı.

    Röportajda Elano için, “Brezilya’nın en zeki futbolcularının başında geliyor. Milli takımın stratejik iskeletinin içerisinde Elano’nun imzası var” ifadeleri kullanıldı. Cim-Bom’da son dönemde sürekli yedek kalan sambacının, Teknik Direktör Dunga’nın, “olmazsa olmaz” isimleri arasında yer aldığı belirtilerek, “Taktik ve beceri olarak en üst seviyedeki oyunculardan biri olan Elano’nun, milli takım içindeki yeri bir başka” yorumu yapıldı.

    Röportajda, Elano’nun forma giydiği maçlarda Brezilya’nın elde ettiği galibiyetler kronolojik olarak sıralanırken, sambacınn İngiltere ve Katar’la oynanan özel karşılaşmalarda da gollük paslarıyla vitrine çıktığı hatırlatıldı. Galatasaraylı yıldızın, Katar maçında Nilmar’a yaklaşık 40 metreden verdiği gol pasını, Arjantin’le yapılan maçta Baptista’ya attığı da kaydedildi.

    ROBERTO CARLOS'U ÖVDÜ!..

    Brezilya, Konfederasyon Kupası’nın finalinde ABD’yi 3-2 yenerek şampiyon olurken yine asistleriyle şov yapan Elano ise uzun pasların kralı olarak Roberto Carlos’u gösterdi. Sarı-kırmızılı yıldız, “Uzun mesafeden ayağa isabetli pas atmak kolay iş değildir. Bana göre bunu en iyi yapan futbolcu Carlos” diyerek Fenerbahçe’de top koşturan vatandaşına olan hayranlığını dile getirdi.
    Bu arada Elano Blumer’e bir övgü de İspanyol basınından geldi. Gazeteler, başarılı futbolcuyla Brezilya Milli Takımı’nda ilk 11’deki yerini sağlama alan Elano’nun, Barcelona’da forma giyen Dani Alves’i kulübeye mahkum ettiğine dikkat çektiler.

    G.SARAY KARNESİ

    Türü Maç Gol Süre

    S.Lig 7 1 328

    A.Ligi 6 2 365

    T.Kupası 1 - 34

    BREZİLYA KARNESİ

    Tarih Maç Gol

    2004- 42 6
     
  5. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray, ligde Manisaspor ile hafta sonunda yapacağı karşılaşmanın hazırlıklarını sürdürdü.

    Sarı-kırmızılılar, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde, teknik direktör Frank Rijkaard yönetiminde akşam çalıştı. Basına ve taraftara kapalı antrenmana ısınma hareketleriyle başlayan futbolcular, daha sonra dayanıklılık ve teknik çalışmalar gerçekleştirdi.

    Antrenman öncesinde, Galatasaray Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kurdoğlu, grip hakkında bilgi tazelemek ve grip aşısı hakkında bilgilenmelerini sağlamak için takımla kısa bir toplantı yaptı.

    Üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle Arda bugün de antrenmana çıkarılmayıp dinlendirilirken, milli takım kamplarında bulunan Elano, Kewell, Keita ve Caner ile izinli olan Barış da çalışmaya katılmadı.

    Bu arada, bugün Kasımpaşa ile yapılan A2 maçında sol bacak üst arka adalesinde bir zorlanma meydana gelen Serdar Kurtuluş'un tedavisine tesislerde başlandı.

    Galatasaray, yarın sabah basına kapalı antrenmanla Manisaspor maçının hazırlıklarını sürdürecek.
     
  6. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Türk Futbol Basını’nın duayeni ve Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Lig TV’de yayınlanan Dobra Dobra programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı.

    Futbol gündeminde yer alan her konunun konuşulduğu programdan MARATON.COM.TR’nin sizin için derledikleri şöyle:

    “2008’İN SARHOŞLUĞUYLA KAYBETTİK”

    Biz her başarının ardından bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. İspanya – Arjantin maçını seyrettim ve yakın zamanda böyle bir maç izlemediğimi söyleyebilirim. Sonuçta bir hazırlık maçı, futbolcular da ekonomik olarak doymuşlar ama boğaz boğaza bir maç oynandı. Futbol bu kadar çabuk oynanır mı? Eğer oynadıkları futbolsa bizim oynadığımız başka bir şey. Biz bu istikrarı yakalayamıyorsak ülke insanının karakteristik dokusundandır. Yeterli görüyoruz. Avrupalı futbolcu 36’sına kadar üst seviyede oynuyor. Geçmişle yaşamak ciddi bir alışkanlığımız olmuş. Yeneriz, gideriz derken havaya giriyoruz ve nal topluyoruz. Dünya Kupası’na gitseydik oradan biz yürürdük ama 2008’in sarhoşluğuyla dersimizi iyi çalışmadık ve kaybettik. Ülke olarak da eleştiri sınırlarını aşıp çok yıpratıyoruz. Hiçbir şeyin ölçüsünü doğru koyamıyoruz.

    “PORTEKİZ’İ ELERDİK”

    Ronaldo oynamıyor Portekiz’de. Ronaldo’nun olmaması Portekiz’in yarısının olmaması demektir. Ronaldosuz bir Portekiz’i Bosna eler diye düşünüyorum. Biz Portekiz’i elerdik bana göre. Genelde bu tip maçlarda hedefe varabiliyoruz. Kaldı ki Portekiz de iyi değil.

    “FATİH TERİM, AVRUPALI BİR MİLLİ TAKIMIN BAŞINA GEÇEBİLİR”

    Bu play off maçları bittikten sonra sonuçlara göre Fatih Terim belki de bir ulusal takımın başına geçebilir. Bu yönde duyumlar alıyorum. Fatih Hoca’yla bir iki tane önemli ilgilenen takımlar var. Avrupalı bir milli takım bu.

    “GELECEK HOCA, TERİM’İN 4 KATI PARA ALACAK”

    Ben yabancı hocanın Türkiye’de çok başarılı olacağı inancında değilim. Ömrü de 2 yıldan fazla sürmez. 2012’yi hedef koyacaksın. Başarılı olursa 2014’e kadar yürürsün. TFF’nin bu konuda zorlandığını düşünüyorum. Terim’den sonra gelecek hoca kariyerli bir hoca olmalı. Önemli hocaların çoğu Dünya Kupası’ndaki takımları çalıştırıyor. Onlardan biri olursa Temmuz’dan önce gelemez. 2010’a gitmeyen hocalardan biri gelse toplum ne kadar kabul eder, o da tartışılır. TFF de sanırım Şenes Erzik’ten destek istedi. Şenes Başkan aracılığıyla bu iş çözülebilir. Yerli hocaların sitemine belli ölçüde katılıyorum ama TFF’nin kamuoyunu tatmin etme adına Fatih Terim’den sonra gelecek hocanın çok üst seviyede olmasını istiyorlar. Bir bakarsın bulamazlar Şenol Güneş gelebilir. Ama kararlı biçimde yabancı için uğraşıyorlar. TFF bulsa zaten asla yerliyi düşünmüyor. O bakımdan hocaların ismini ikide bir ortaya atıp onları yıpratmak da doğru değil. Fatih Terim’in aldığı 1,3 milyon Euro çok tartışıldı. Bugün Avrupa’dan getireceğiniz hoca 4-5 milyon Euro alacak. Gelecek hoca Meclis kürsüsünde gündeme gelen Fatih Hoca’nın maaşının en az 4 katı para alacak. Gelecek yabancı hoca kendi yabancı yardımcısını getirecek. TFF’nin direnip bir ya da iki yerli yardımcı hoca koyması lazım yanına. Anlaşma yapılırken de yerli yardımcıları kadro dışı tutmaması istenmelidir yabancı hocadan.

    “AMİGO YÖNETİCİLER FUTBOLDAN TEMİZLENMELİ”

    Galatasaray – Fenerbahçe maçları oynanmasın deniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu rekabet Türk futbolunun tuzu biberi. Amigo başkan ve yöneticiler ile amigo medyanın düzeltilmesi lazım. Amigo olmadıklarını düşünüyorlarsa bundan alınmasınlar. Adnan Polat çıksa “özür diliyorum” dese kendi camiası tarafından linç edilir. Çok tahirk eden taraftar siteleri var. Benzer bir şeyi Aziz Yıldırım yapsa bu kadar güçlü olmasına rağmen camiasında büyük tepki görür. Aziz Yıldırım’ın son birkaç senedir holiganların temizlenmesi konusunda samimi bir çaba içerisinde olduğunu düşünüyorum. Aziz Yıldırım son iki yıldır çok samimi bir çaba harcıyor. Yıldırım Başkan çok kolkola girdi. Anladı ki kolkola girmenin bir faydası yok. Ranta dönük seyirciden ciddi bir tepki görüyor artık o da. Başkanların samimi davranması lazım. F.bahçe Yöneticisi basket maçında “Biz böyle bir olay görmedik” diyor. Efes maçında kendi yapılanları unutuyorlar. G.Saray yöneticisi de “Siz önce Efes maçında yaptıklarınıza bakın” diyorlar. Bu mantıkla hiçbir şey düzelmez. Onun için amigo yöneticilerden Türk futbolu temizlenmelidir. Yasanın mutlaka değişmesi lazım. Kulüp yine ceza yemeli ama kim ne yaptıysa yanına kar kalmamalı. Yapanı hedef alacaksın. Senin yüzünden kulüp zarar görmeyecek, kendin göreceksin. Bu yola girilirse belki biraz önlenebilir. Bitmesi için mutlaka samimi ve amigoluktan sıyrılmış başkanlara ihtiyaç var.

    “5 SAAT ÖNCEDEN KÜFÜR ETMEYE BAŞLIYORLAR”

    Geçen hafta Kayserispor önemli bir açıklama yaptı. Gençler, amigoların etkisinde kalmakta ve gelecekte sosyal hayatta büyük tehlike yaratabilecek konuma gelmektedirler dediler. Takım yenik değil, 2-0 galip tepki var. Niye yapıyorsun bunu? Mutlaka başkan senin çıkarlarına uygun olmayan bir şey yapıyor. Ben isterdim ki Kulüpler Birliği, medya, TFF bu işin üstüne atlasın ama bir yerde okumadım, görmedim. Kulüpler Birliği olarak bunu niye sahiplenmiyorsunuz diye sordum bir yetkiliye. Siz sanıyor musunuz ki biz 17 başkan ayrı telden çalıyoruz dediler. Her şeyi gönül verdiğimiz renge göre yapıyoruz. Bu işi yapacaksak taraftarlık duygularından arınmalıyız. İstanbul polisi çok duyarlı davranıyor. Çapkın Müdür de Allah’ı var çok duyarlı. Siyaset, bunu açılım rüzgarları altında geri plana itmemeli. Bu yasanın çok hızla ve gerçekçi biçimde çıkarılması gerekiyor. 17 başkan da samimi olan seyircinin yanında yer alması ve rant peşinde olanların karşısında olması lazım. Bizim de öfkeli programlardan kaçınmamız gerekli. Bunu yönetmeliklerle belli sınırlara çekmek lazım. Öfkeli, suçlayıcı demeç sadece yöneticilerde mi var? Televizyon programlarında da görüyoruz. Tehlike kapıda! Tribünler boş. Neden boş? 1 – İyi futbolu pek oynayamıyoruz. İspanya – Arjantin maçını gördükten sonra bizde çok yavan futbol oynandığını gördüm. 2 – Kimse eşini çocuğunu göndermek istemiyor maça. Eşini diyoruz ama kadın seyirci tribüne hareket çekiyor! Olaylar artık açık tribünlerde değil, numaralı, kapalı, localardan geliyor. Kombineli taraftarlardan geliyor. Kadınlar da dahil maçtan 5 saat önce başlıyorlar küfretmeye.

    “ADAMLARIN ÖLÜYE GÖSTERDİĞİ SAYGIYI BİZ DİRİYE GÖSTEREMİYORUZ”

    Enke’nin cenaze törenini izledim. 40 bin kişi uğurladı Hannover Stadı’nda. Böyle bir saygı görmedim! Adamların ölüye gösterdiği saygıyı biz diriye gösteremiyoruz. Herkes ben haklıyım, sen haksızsın diyor.

    “KAMERAMANIMIZ BALGAM İÇİNDE KALDI”

    Ben özel güvenliklerle bu işin olacağına inanmıyorum. Kameraman arkadaşımın kamerasına el koyup “Hoop! Sen ne karşıyorsun?” dediklerinde polis gelecek onu ensesinden tutup götürecek. Polis de insan gibi çalışma şartlarında çalışacak. Onların psikolojilerinin iyi olması lazım. Futbol ekonomisinin içinde bu kadar para dönüyor. Bu kadar devasa statlar var. Stat içinde polisin dinleneceği mekanlar olmalı. 50’si görev yaparken 50’si dinlenecek. Polis kaç para maaş alıyor? Polise o gün bir yevmiye futbol ekonomisinin içinden verilmeli. Rakip takımın otobüsüne hareket çeken özel güvenlikçi var. Biz Beşiktaş’ın geçen sene 3 basket maçını çekemedik. Balgam içinde geldi kameramanlarımız. Maçı çekiyor adam! Ne yapsın! Bir maçta olay varsa mutlaka yarıda kesilmeli. Niye oynatıyorsunuz kardeşim? Oynatmayın. Basketbol Federasyonu benim rahat çekim yapmak için düzeni sağlasana! Bu organizasyon senin organizasyonun. Malı ihale etmesini biliyorsun.

    “FENERBAHÇE’NİN DERBİDE AVANTAJI VAR”

    Fenerbahçe’nin derbide bir avantajı var. 7 puan fark var Beşiktaş’la arasında. Yani kaybetme kredisi var F.Bahçe’nin. Maç İnönü’de olduğu için Beşiktaş’ı gözü kapalı favori görmüyorum. Beşiktaş tribünlerinin ciddi destek vermesi lazım. Beşiktaş seyircis,nin geçmişte olanları maça yansıtmaması lazım. Sadece takımını desteklemek ve misafir takıma saygı duymak zorundalar. Küfür, kafir, taş, sopa olursa sonuçta zararı sen çekersin. Fenerbahçe’de bana göre Bilica’nın olmayışı bana göre dezavantaj. Savunmanın yaslandığı zamanlarda Bilica iyi oynuyor çünkü.

    “SAVUNMADA BEŞİKTAŞ, ORTA SAHA VE FORVETTE F.BAHÇE İYİ”

    Rüştü sakat ama yetişeceğini düşünüyorum. Volkan’ı bu sene bayağı iyi buluyorum. Toraman 90 dakikayı tam çıkaramayabilir ama çok deneyimli ve Beşiktaş’ın 11’inde her zaman olması gereken bir oyuncu. Gökhan Gönül önceki yıllardaki performansında değil ama vasat futbolu bile iyi Gökhan’ın. Beşiktaş’ın göbeği daha oturmuş bir göbek. Eğer Lugano’nun yanında Bilica olsaydı aynı ifadeleri F.Bahçe için kullanırdım. Beşiktaş’ta İsmail’in hücum aksiyonları bayağı iyi. Önünde kim olacağı önemli İsmail’in. Çünkü İsmail hücum aksiyonları iyi olan bir oyuncu. Roberto Carlos ile Vederson iyi bir ikili oldular. İsmail solda tek kalırsa orada, F.Bahçe’nin sağında Gökhan ile Kazım ya da Topuz’u düşünürsek İsmail çok zorlanır.

    Beşiktaş’ta Ernst ve Fink’in ikisi birden oynar. Ekrem’den vazgeçeceğini hiç düşünmem hocanın. Tabata oynar mı çok net bilemiyorum. Tello’yu oynatacağını düşünmüyorum. Yusuf’un durumu ne olur? Orada hocanın çeşitli alternatifleri var. F.Bahçe’de ortanın sağında Topuz ya da Kazım olabilir. Emre ve Cristian Allah’ın emri. Solda da Vederson olabilir. F.Bahçe’nin orta sahası daha iyi iş yapar gibi gözüküyor. Biz normale göre konuşuyoruz. Futbolda ne olacağını bilemeyiz.

    Hücumda Denizli kime oynatırsa oynatsın saygı duymak lazım. F.Bahçe 2 haftayı maçsız geçirdi. Acaba bu süre nasıl yansıyacak? 3. Haftada sahaya çıkacak F.Bahçe. Alex’in sakatlığının tamamen düzelmesi açısından bu ara iyi oldu tabi. Mustafa Hoca adam adama oynatmaz ama bu Alex’i boş bırakacağı anlamına gelmez. Orada Ekrem’i de kullanabilir. Ben şu anda orta sahada Mustafa Hoca’nın kafasında bir dörtlü ya da beşli olduğuna inanmıyorum. Güiza büyük maçları boş geçmiyor. Del Bosque, Güiza’ya “Bu sana son uyarım. Formunu düzeltmezsen Dünya Kupası kadrosuna almam” demiş. Bu Güiza ve F.Bahçe için bir doping olabilir. Bu da tetiklemezse Güiza’yı zaten F.Bahçe vazgeçsin Güiza’dan. Alex’in oluşu Güiza ile Semih’in durgunluğuna rağmen F.Bahçe’yi öne geçiriyor.

    Savunmada Beşiktaş, orta alanda ise F.Bahçe ağır basıyor. Hücumda da Alex faktörüyle F.Bahçe avantajlı. Ama bunlar laf!

    "EN MASUMU FUTBOLCULAR"

    Türkiye’deki futbol ailesi içinde en masum kesimin futbolcular olduğunu düşünüyorum. Günahkarlar listesi yaparsam futbolcular ilk sırada yer almaz.

    “BEN OLSAM DERBİYE ‘ÜST’ OYNARIM”

    İddaa’da ben üst oynarım bu maça. Yani 2 golden fazlası olur diyorum. Bunu istiyorum ve diliyorum da. Beşiktaş ya da F.Bahçe kazanır desem ne ye göre diyeceğim. Ben iki takımın yapısına bakarak bu maçta karşılıklı gollerle 2’den fazla gol olacağını düşünüyorum.

    “BEŞİKTAŞ SEYİRCİSİ CİDDİ BİR SINAVDA”

    Beşiktaş seyircisinin burada ciddi bir sınavı var. Tahrik olursa da lütfen bu tahriklere kapılmasınlar. Beşiktaş’ın bir asaleti var. Beşiktaş duruşu diyoruz hep.

    “HİKMET HOCA’NIN YANINDAYIM”

    Bana göre Hikmet Hoca haklı. Hikmet Hoca’yı böyle sağlam bir sözleşme yaptığı için tebrik ediyorum ve onun sözleşmesinden doğan hakları sonuna kadar savunmasını diliyorum. Sadece kendisi için değil meslektaşları için de bunu yapmalı. Hikmet Hoca 8 hafta kala geldi ve bu takımı ligde bıraktı. A.Gücü’nün tesislerini Hikmet Karaman’ın büstü yapılmalı. Ankaraspor’dan ayrılmıştı biliyorsun Hikmet Hoca. Kan davası güderseniz ilk işiniz hocayı göndermek olur. Getirdiğin hocaya bak! Benim Hikmet Hocamdan nesi iyi? Kariyerini araştırdım. Hiçbir şey yok! Hikmet Hoca’nın birikiminin Norveçli hocaya 50 basacağına inanıyorum. Ben burada Hikmet Hoca’nın yanındayım çünkü haksızlığa uğradı. Her sıkıştığında adamı getir, seni ipten alsın. Ondan sonra da kapının önüne koy!

    “BİZ ÇAN SESİNE BİR ŞEY DİYOR MUYUZ?”

    Hugo Broos... Belçikalı hoca... Şimdi yeni bir moda var. Dış basına konuşuyorlar. Geliyorlar buraya ben öyle demedim diyorlar. Ben Avrupa’ya gidiyorum. Sabah’ın 6’sında çan sesi beynimin içine vuruyor. Biz bir şey diyor muyuz? Geldiğiniz ülkenin inançlarına ve kurallarına saygı duyacaksınız. Parayı alırken iyi ama ezan sesini duyarken kötü. Var mı böyle bir şey.

    “DE NIGRIS’E NASIL LİSANS ÇIKARTIRLAR!”

    De Nigris’e üzüldüm. Biz kendimizi eleştiriyoruz ama bu Yunanistan Futbol Federasyonu nasıl lisans çıkartıyor? Sağlık kontrolünden geçmiyor mu bu adam? Dünyada son yıllarda futbolcuların kalpten ölümleri çoğaldı. Maçlar arttı. Bir futbolcunun kalp kontrolleri normal bir insana göre daha sık yapılmalı. Her şeyden önce sağlık. Sağlıktan önemli hiçbir şey olamaz.
     
  7. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Basketbol Federasyonu (TBF) Yönetim Kurulu, Oyak Renault Kulübü'nün, Galatasaray Cafe Crown maçında, sarı-kırmızılı oyuncu Cemal Nalga'nın cezalıyken oynadığı gerekçesiyle yaptığı itirazı reddetti.

    TBF'den yapılan açıklamada, Oyak Renault'un, 17 Ekim'de Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki Beko Basketbol Ligi maçında takımdaki yerini alan Cemal Nalga'nın, hazırlık maçlarında oynamadığını, ancak 5 maçlık cezasını resmi maçlarda çekmesi gerektiğini belirterek yaptığı itirazın, yönetim kurulu tarafından ele alındığı bildirildi.

    Hazırlık maçındaki fiili nedeniyle Cemal Nalga'nın aldığı beş maçlık men cezasının, takımının sonraki tarihte oynadığı beş hazırlık maçında forma giymeyerek infaz edilmiş sayılıp sayılmayacağı meselesinin, itirazın konusunu oluşturduğu vurgulanan açıklamada, Oyak Renault Kulübü'nün, ''Hazırlık maçında alınan men cezasının sadece resmi maçlarda infaz edilebileceği, bu çerçevede kendileriyle yapılan maçta bu oyuncunun yer almasının kurallara aykırı düştüğü'' görüşünü savunduğu dile getirildi.

    TBF Yönetim Kurulu, 15-17 Eylül'deki İstanbul Cup Uluslararası Basketbol Turnuvası'nda, Cibona Zagreb maçında diskalifiye edilen Cemal Nalga'nın, bir gün sonra oynanan Erdemirspor maçında, diskalifiye kararını takip eden ilk maç olduğu için takımında yer almadığını, hakkında tedbir kararı olmadığından, Almanya'da 23-26 Eylül tarihlerinde düzenlenen turnuvada Telokom Basket Bonn karşısında ise forma giydiğini hatırlattı.

    TFB Disiplin Kurulu kararının 24 Eylül'de beş müsabakadan men cezası olarak tebliğ edildiği ve Cemal Nalga'nın, bu tarihten sonra sırasıyla Deutsche Bank Skyliner, EnBW Ludwigsburg, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Yeşilyurt maçlarında oynamayarak 5 maçlık cezasını tamamladığı kaydedilen açıklamada, Cemal Nalga'nın, hazırlık maçındaki fiili nedeniyle aldığı 5 maçlık cezanın, yine takımının 5 hazırlık maçında yer almamak suretiyle infaz edilmiş sayıldığı ve Oyak Renault Kulübü'nün itirazının reddedildiği bildirildi.
     
  8. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray'ın tecrübeli savunma oyuncusu Servet Çetin, Avrupa'da bir kulübe transferinin, ancak sarı-kırmızılı kulübün çıkarları doğrultusunda olabileceğini söyledi.

    GS Bonus Taraftar Kredi Kartı'nın tanıtım organizasyonunda Lig TV'ye açıklamada bulunan Servet Çetin, olası bir transferi konuşmak için şu an çok erken olduğunu belirtirken, ''Kulübüme iyi para kazandırırsam ve başkanım da izin verirse Avrupa'da oynamak istediğimi daha önce söylemiştim. Şartlar oluşursa transfer olabilir, ama Avrupa'ya, Galatasaray'ın çıkarlarını düşünerek giderim'' dedi.

    Sezon başında Marsilya ile yaptığı transfer görüşmelerine de değinen Servet, ''Sezon başında transferim bitmiş gibiydi, ama sonradan aksilikler oldu. Ben de hata yaptım. Bundan sonra yüzde 100 imza atılmadıktan sonra konuşmaya gerek duymuyorum'' diye konuştu.


    -NONDA: ''TEK FORVET OLMAK KOLAY DEĞİL''-

    Bu arada, Milan Baros'un sakatlanmasının ardından Galatasaray'ın forvetinde tek isim olarak kalan Shabani Nonda, yoğun maç trafiği içinde bunun zorlu olacağını belirterek, ''Maçlar art arda geliyor. Takımda tek forvet olmak kolay değil. Ocak ayına kadar bir çözüm bulunacağını umuyorum'' dedi.
     
  9. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray’dan olaylı bir şekilde ayrılan Cassio Lincoln, Ocak ayında sarı kırmızılı takıma geri döneceği yolunda çıkan iddiaları yalanladı!..

    Galatasaray ile şu anda FIFA’lık olduğunu belirten Lincoln, “2 yıllık sözleşmem var ama Galatasaray’a dönmem mümkün değil. Ocak ayında avukatlarım kulüple bir uzlaşma yolu arayacak. Kesinlikle Galatasaray’da oynamak istemiyorum. Amacım futbol oynamak. Ocak ayında kendime bir kulüp bulacağım.” dedi.

    Ocak ayında tekrardan yeşil sahalara dönmeyi arzulayan Brezilyalı yıldız, Rio’da tek başına antrenman yaparak kendisini hazır tutmaya çalışıyor.
     
  10. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray Kulübü'nün, Denizbank ve Garanti Bankası işbirliği ile gerçekleştirdiği GS Bonus Taraftar Kredi Kartı faaliyete geçti.

    Taraftarlara, Türk Telekom Arena'da (TT Arena) girebilme imkanı da tanıyacak olan kartın tanıtımı, kulüp başkanı Adnan Polat, başkan yardımcısı Yiğit Şardan, Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, Garanti Bankası Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin, teknik direktör Frank Rijkaard, antrenör Johan Neeskens ile futbolculardan Servet, Leo Franco, Nonda, Emre Aşık ve Emre Güngör'ün katılımıyla Four Seasons Otel'de yapıldı.

    Başkan Adnan Polat, 6 aydır bu proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, işbirliği nedeniyle Denizbank ve Garanti Bankası'na teşekkür ederek başladığı konuşmasında, ''Türkiye'de toplumun yüzde 86'sının futbolla ilgilendi söyleniyor. Galatasaray'ı tutan taraftarların, son yıllarda kamuoyu araştırmalarında yüzde 35 ile 40 arasında gözüküyor. Bu da 25 milyon taraftarımız olduğunu gösterir'' dedi.

    Taraftardan kendilerine destek vermelerini isteyen Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Bizden beklentiler çok yüksek. Bugün, UEFA Avrupa Ligi'nde veya Şampiyonlar Ligi'nde Türk takımlarından başarı bekleniyor. Ama bakıldığında bu kulvardaki rakiplerimizin 200-250 milyon dolar bütçeleri var. Biz de futbola 50-60 milyon dolar harcıyoruz. Bu bütçe rakiplerin 6'da 1'i kadar. Bu oranı düşürmeliyiz. Taraftarın bu hizmetlerden yararlanarak bize destek olması lazım. Tüm taraftarlarımızdan beklentim; biz pası atıyoruz, onların gol yapması. Pası atıyoruz, golü atsınlar. Bu taraftar kartımızı edinmelerini istiyoruz. İnşallah hep birlikte daha güzel günler göreceğiz.''

    Başkan Polat, bir soru üzerine, Galatasaray'da kayıt dışı bir iş olmadığını belirterek, ''Bizim kulübümüzde kayıt dışı bir şey yok. Her türlü faaliyetimiz kayıtlı'' ifadesini konuştu.

    Polat, kuşak olarak krizlerin içinde büyümeleri nedeniyle, ''Bu nedenle kriz yönetimi için danışmanlık ihtiyacını duymadık. Giderleri azaltıp, gelirleri artırmaya çalıştık. Nakit akışımızı düzenlemeye çalıştık. TT Arena'nın yıllık geliri 60 milyon dolar olarak görüyoruz. Konsolide gelirimiz ise şu an 100 milyon dolar civarında'' şeklinde konuştu.


    ŞARDAN: ''GS BONUS'U OLMAYAN TT ARENA'YA GİDEMEYECEK''

    Yiğit Şardan, GS Bonus'u olmayan taraftarların gelecek yıl açılacak Türk Telekom Arena'ya giremeyeceğini açıkladı.

    GS Bonus kartının taraftarlara hiç ek külfet getirmeyeceğini belirten Şardan, şunları kaydetti:

    ''Galatasaray Bonus, 1200 şube, 3524 ATM ve 380 bin iş yerinde geçerli olacak. GS Bonus Kredi Kartı dünyada bir ilk, aynı zamanda taraftar kartı, kombine bilet yükleme özelliğine sahip bir akıllı kart. Bu kartın üzerindeki numara sayesinde taraftarlarımız kulüple ilişkiye girebilecekler. Bonus'un sağladığı bütün imkanları Galatasaraylılara sağlıyor, ama bununla kalmıyor. GS Bonus kartı olmayan TT Arena'ya giremeyecek. Bu kartla stada girilecek ve tüm harcamalar bu kartla yapılacak. GS Store'larda özel indirim ve taksit sağlayacak. Kombine bilet almak isteyen taraftarlarımız bu kartla 12 taksitle edinebilecek.''

    Yiğit Şardan, bugünden itibaren kartın alınabileceğini, bütün operatörlerden 5110'a mesaj atılarak veya Denizbank ve Garanti Bankası şubelerinden GS Bonus Kartı'nın elde edilebileceğini söyledi.


    4 YILIN SONUNDA 1 MİLYON GS BONUS KARTI

    Yiğit Şardan, projeyle 4 yılın sonunda 1 milyon GS Bonus Kredi Kartı'na ulaşmayı düşündüklerini ifade ederek, ''Bu sayıya ulaştığımızda yıllık 35 milyon lira gelir elde etmiş olacağız. Galatasaray bu geliri elde ederken taraftarların cebinden 1 kuruş dahi çıkmayacak'' ifadesini kullandı.

    Taraftarın kartı 3 ay içinde aldıkları takdirde, ilk yıl için kart ücreti ödemeyeceklerini anlatan Şardan, bir soru üzerine de futbolcuların para almadan kartın reklam filminde oynadığını söyledi.

    Öte yandan, Deniz Bank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş ise Türkiye'de spor endüstrisinin ekonomik değerinin 6 milyar dolar olduğunu, nüfusunun yüzde 86'sı futbolla ilgilen bir ülke için bu değerin az olduğunu kaydetti. Ateş, TT Arena'da kullanılacak kartlarda dokunmadan geçme sisteminin uygulanacağını, bunun da dünyada ilk olacağını söyledi.

    Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin ise ''Bonus Kart olarak 10 yıldır insanların günlük yaşamına giren marka olmayı hedefledik. Bu kartı aldıkları takdirde Galatasaray'a destek vermiş olacağız. Galatasaray da elde ettikleri gelirlerle daha iyi alt yapılar ve daha iyi sporcular yetiştirecek'' şeklinde konuştu.


    RIJKAARD, OYUNCULARIN YETENEĞİNE ŞAŞIRDI

    Teknik direktör Rijkaard ise kartın tanımının yapıldığı reklam filminde oynayan futbolcuların, oyunculuk yeteneklerine şaşırdı.

    Rijkaard, Galatasaray'ın büyük bir kulüp olduğunu belirterek, ''Büyük kulüpler her zaman büyük taraftarlara sahiptir. Taraftarlarımızın bize bu şekilde desteklemesi çok önemli. Umuyorum ki en kısa sürede taraftarlarımız Bonus Kart'a sahip olacaktır. Ben çoktan aldım bile Bonus kartımı'' dedi.

    Reklam filmiyle ilgili yaptığı açıklamayla salondakileri güldüren Rijkaard, şunları söyledi:

    ''Bu zamana kadar oyuncularımın çok yetenekli futbolcular olduğunu biliyordum. Ama bugün çok güzel bir reklam seyrettim, beni biraz daha şaşırttılar. Kendilerini tebrik ederim, Nonda'nın güzel dans edebildiğini biliyordum. Leo Franco ise beni çok şaşırttı. Özellikle Türkçe konuşmaları da şaşırttı.''


    REKLAMLARDA ARDA YOK

    Katılımcıların oldukça beğendiği GS Bonus Kart reklamlarında, takımın kaptanı Arda'nın olmaması dikkat çekti.

    Başkan Adnan Polat, reklamlarda Gökhan Zan, Servet, Keita, Nonda, Emre Aşık ve Leo Franco oynarken, Galatasaray'ın en popüler oyuncusu Arda'nın olmamasını, ''Hep Arda mı oynayacak, biraz da başkası oynasın'' diye değerlendirdi.


    GS BONUS KART

    Classic, Gold ve Platinium olmak üzere 3 farklı kart tipi ve 2 ayrı kart görseli bulunan GS Bonus, Bonus Card'ın mevcut bütün özelliklerini taşıyor ve kart sahipleri Bonus'un tüm kampanyalarından yararlanabiliyorlar.

    Master Card Paypass altyapısı ile temassız ödeme özelliğine de sahip olan GS Bonus Card, 35 TL ve altındaki ödemeleri bozuk para taşımadan, hızla ve güvenle gerçekleştirmeye imkan veriyor.

    GS Bonus Card'ın sunduğu ayrıcalıklar dünyasına girenler, şu imkanlardan faydalanabilecek:

    -Galatasaray Profesyonel Futbol Takımı'nın, Turkcell Süper Lig, Avrupa kupaları ve Türkiye Kupası'nı kapsayan tüm iç saha maçlarına, biletlerin satışa sunulduğu ilk 2 gün öncelikli bilet satın alma hakkına sahip oluyor.

    -GS Store'larda sadece kart sahiplerine özel kampanyalardan ve indirimlerden yararlanabiliyor; ayrıca 100 TL'lik alışverişlerine anında 20 TL Bonus ve 8 taksit imkanına kavuşabiliyor.

    -Çekilişlerle, Galatasaray Profesyonel Futbol Takımı oyuncularının yer alacağı özel organizasyonlara katılma hakkına sahip oluyor, oyuncularla tanışma, oyuncularla birlikte özel tribünde maç izleme, yurt dışı maçlara takım uçağı ile seyahat etme, imzalı formalar, antrenmanları izleme, oyuncularla yemek ve benzeri gibi birçok rüya hakları kazanma fırsatları.

    -İçinde GSMobile, GS Bilyoner ve GS TV'nin de yer aldığı Galatasaray dünyasına özel tüm kampanyalardan öncelikli ve indirimli olarak faydalanabiliyor, Galatasaray Dergisi'ne indirimli abone olabiliyorlar.
     
  11. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Son derbide yaşanan olaylar nasıl bir uçurumun eşiğinde olduğumuzu tekrar gözler önüne serdi. Bu olayların önüne nasıl geçeceğiz?

    NtvSpor derlediği haberde bu sorunun cevabını eski kulüp başkanlarına ve yöneticilerine sormuş..

    Stadyumlarımızda ve salonlarımızda her geçen gün giderek artan olaylar sadece maç izlemek, tuttuğu takıma destek vermek isteyen taraftarları zor durumda bırakıyor. Anneler, babalar, çocuklarını maçlara götüremez oldu. Futbolda, basketbolda ya da farklı bir spor dalında bir derbi maçı oynandığında bir olay çıkması artık sıradan bir hal aldı. Yaralanmaların yaşandığı, göz altına alınanaların her geçen gün arttığı bu olayların önüne nasıl geçilecek?

    ALİ ŞEN: Aziz Yıldırım, GS taraftarıyla derbi izlesin
    (Eski Fenerbahçe Başkanı)

    Kulüp başkanları ve yöneticileri her zaman açık ve net olurlarsa bu sorun çözülür. Açık ve net davranmanın ne olduğu halkın ve taraftarların o kişilere inanmasıyla doğru orantılıdır. Başkan ve yöneticilerin niyetleri iyi anlaşılırsa kargaşa falan da olmaz. Bugün toplumumuzda sıkıntılar var. Bu sıkıntılar, salonlara ve statyumlara taşınıyor. Bugün bu durumda büyük kulüpleri yönetenler işin sosyolojik tarafını çok iyi düşünsünler. Uzun yıllar bu görevlerde bulundum o zamanki şartlar bugünkünden ağırdı buna rağmen bugüne göre çok daha az olaylar vardı. Bugün Fenerbahçe-Galatasaray arasında olan bu sıkıntıları sadece başkan ve yöneticiler bazında değil bir bütün olarak ele almak lazım. Ancak özellikle başkanlar, kitleleri yönettikleri ve sürükledikleri için en önemli faktör onlardır. Koca koca adamlar, iki de bir de birbirlerinden özür dileyeceklerse bunun anlamı falan da kalmaz. Özür dilemeden ziyade samimi ve açık olup olaylar çıkmadan çare bulmaktır önemli olan. Bugün büyük kulüplere başkanlık yapmak sadece maça gitmek değildir. O, Fenerbahçeli hanıma da çok üzüldüm az kalsın gözünü kaybediyordu. Dünyanın en medeni ülkeleri İkandinavlardır. Orada da mesela Kopanhag'da Brondy ile Kopenhag takımları arasındaki derbilerden sonra olay oluyor. Birinin üzerine giderseniz, kafasına her şeyi atarsanız, canı yanarsa tepki göstermemesi mümkün değildir. Başkanlara tavsiyem, rakip kendi saha ve salonlarında oynarken rakip taraftarların arasına otursunlar. Yani Aziz Yıldızım Galatasaray taraftarıyla Galatasaray-Fenerbahçe maçını izleyebilir. Adnan Polat da Fenerbahçe taraftaryla Fenerbahçe-Galatasaray maçını izleyebilir. Ben bunu Avni Aker'de yapmıştım, olmulu tepkiler almıştım. İki başkan el ele de, yanak yanağa da medya karşısına geçse, diz dize de otursa, aşıklar gibi bir birbirlerine de baksa, önemli olan kafalarda, kalplerdeki niyettir. Yani en önemlisi samimi olmalarıdır.

    MEHMET CANSUN: Çözüm 5 bilinmeyenli denklem değil
    (Eski Galatasaray Başkanı)


    Mesaj kısa ve net, eğer çok radikal tebirler alınmazsa, can yanmaya devam eder ve bu olayların önüne geçilemez. Türkiye'de bu olaylar çok ciddi boyutta. Avrupa'da maalesef bu olaylar var ve eskiden daha da büyüktü. Ama Avrupa ne yaptı? Radikal kararlar aldı. Olayların önüne ancak bu şekilde geçti. Bu radikal kararlar bizde de olmalı. Can yanıyor ve can yakmadan da bu olayların önüne geçilmiyor. Bu işi en iyi yapan İngilizler oldu. Olayların da en fazlası oradaydı. Çok stadyumn teröründen canı yanan bir ülke İngiltere ve diğeri de Hollanda'ydı. Bu ülkelerin önlemleri, aynen bir prototip gibi alınmalı ancak o zaman bu terör biter. Başkanların medya önüne geçmesi işe yaramıyor. Bu daha önce de yapıldı ama işe yaramadı. Çok daha iyi tespitler yapılmalı. Bütün stadyumlara kamera sistemi kuruldu ama nasıl kullanılıyor? Hepsi bu uygulamaya mecbur ama iş düzgün yapılmıyor.

    Adam diyor ki, "Sen kimsin?", diyorsun "Mehmet Cansun" hemen cevap veriyor, "Sen anarşiye karıştın, gel bakalım buraya. Sana tuttuğun takımın maçı da milli maç da yasak." Tespiti yapıyor, hemen uygulamaya geçiyor ve bir daha maçlara alınmıyorsun. En basitinden tuttuğun takımın maçı olduğu zaman o gün maçtan bir saat önce karakola gidiyorsun ve maç bittikten bir saat sonra bırakılıyorsun. Pasaportun falan varsa o da alınıyor. İngiliz takımlarının Avrupa maçları varken, anarşiye karışmış taraftarın Avrupa'ya çıkması dahi yasak. Bir taraftar için bundan daha büyük ızdırap olur mu? Hapis de işe yaramıyor, 3 ay 6 ay sonra çıkınca yine daha önce yaptıklarını yapıyor. Ama bu şekilde her maç gününde karakolda kalınca saatlerce olayların önüne geçiliyor. Bu adam böyle tutulduğu zaman kime ne atacak, ne yapabilecek? Neden yapıyorlar bu olayları, hesapta tuttuğu takıma destek olmak için. Ama sen bu adamı maça almadığında, tuttuğunda en büyük ızdırabı yaşatıyorsun. Mesela İstanbul'da Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın Fenerbahçe'nin maçı var, derbi var. O takımın olay yapan taraftarı maç saatinden bir saat önce karakola teslim olacak ve ancak maçtan bir saat sonra serbest kalacak. Aynısını Afyon'da da uygulayacaksın, her yerde uygulayacaksın. O zaman ne sahaya müdahale olur ne de sporcuya, bu olayların da önüne ancak böyle geçilir. Bu 5 bilinmeyenli denklem değil. Çözüm net, yeterki düzgün uygulansın.

    ABDÜRRAHİM ALBAYRAK: Bu işin sonu facia..
    (Eski Galatasaray Yöneticisi)

    Bu iş artık çığırından çıktı. Ben çok üzülüyorum. Mesela basket maçlarını takip edenler, gidenler çok özeldi. Baskatbol maçlarının çok özel bir kitlesi vardı ama bu olaylar yüzünden artık bu özel taraftar da kaçacak. Benim en büyük endişelerimden biri bu. Yeni ve eski yöneticiler, başkanlar el ele vererek bu sorunu çözmeli. Bakın, bir futbolcuya, bir basketbolcuya saha içerisinde bir yumruk atılabiliyor düşünsenize. Bu olayların yapanların elinde çok tehlikeli şeyler de olabilir. O zaman ne olacak? Dünyanın hiçbir yerinde bu derece olaylar yok. Spor bir şenliktir ama özellikle derbiler şenlik havasında olmalıdır. Böyle olmalı. Ve öneceden ülkemizde de böyleydi. Tezahüratlar yapılır, şarkılar söylenir, karşılıklı laf atılırdı ama maç tamamlanınca sahadan el ele çıkılırdı. Bizler o günleri arıyoruz. Türk halkı bu yaşanlara layık değil Başkanlarımız ele le medya karşısına çıkmalı ve doğru mesajları vermelidir. Futbolcularımız, basketbolcularımız, sporcularımız da el ele maçlara çıkmalı, mesajlarını vermelidir. Bu yaşananlar çok yanlış, tehlikeli ve endişe vericidir. İnsanlar, çoluk çocuğunu alarak maça gidemez oldu. Başkan özür dileyebilir ya da dilemez, eleştirmek bana düşmez. Ama bu temiz sayfa da açılmalı. Bu iş bir yerden başlamalı. Acilen bir çözüm üretilmesi lazımdır. Ben, Fenerbahçe maçındaydım, olaylar 1,5 saat önce başladı. Şimdi de tam tersi Ali Sami Yen'de olacak. O yaptı, ben de yaparım mantığıyla olmaz. Bu iş böyle gittiği sürece daha büyük felaketler yaşanacak. Sonu facia olur. Sonra kim hesap verecek? Kötülükler, Allah göstermesin benim evladıma da olabilir, başkanın evladına da, diğer başkanın evladına da. Acilen çözüm üretilmeli ve uygulanmalıdır.

    FİKRET ORMAN: Suçun olduğu yerde ceza da olmalı..
    (Eski Beşiktaş Yöneticisi)

    Bu iş ancak şöyle çözülür: suçun olduğu yerde ceza da olacak. Bu taşkınlıkları yapanlar, taşkınlıkları yapanları yönlendirenler, bilet veren yöneticiler, bunların hepsinin bir cezası olmalı. Gerek para cezası gerekse de farklı bir ceza. Ceza almadıkları sürece bu iş çözülmez. Eğitim çok önemli ama stadyumlara, salonlara her geleni eğitemezsiniz, bu çok zaman alır. Bu zaman geçene kadar da işlenen suçun cezası olmalı ve uygulanmalı. Herkes biliyor İngiltere'de holiganizm çok ciddi bir dertti. Ama ne yaptılar gerektiğinde stadyumların içlerine yaptıkları nezarethanelerde suç işleyenleri tuttular. Yani suç işlendi cezası da kesildi ve işte o zaman çözüm üretildi. Yoksa iyi niyet laflarıyla olmaz. "Bu böyle olsun, şu şöyle olsun" bunlar utopik şeyler. Utopik olmaz, gerçeklere ihtiyacımız var, gerçekçi olalım. Herkes, elini taşın altına koyduğunda ancak sonuç almaya başlarız. "Onlar bize böyle yaptı, bizim başımıza bunlar geldi" gibi her kötü örneği göstermeye kalkarsak da bunun sonu yok. Her takım arasında yaşanmış binlerce olay var. Böyle davranıldığı, olaya bu çerçeveden bakıldığı sürece bu işler çözülmez. Toplumsal barış sağlanmalı, başta başkanlar, camialar el birliğiyle hareket etmeli, suçun olduğu yerde cezası da olmalı.
     
  12. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray yeni bir sol kanat için girişimlerde bulunuyor..

    Harry Kewell'ın İngiltere'ye dönmek istediğini söylemesinin ardından Galatasaray yeni bir sol kanat için Avrupa'da göz gezdiriyor. İspanya'nın köklü kulüplerinden Deportivo'da forma giyen Meksikalı oyuncu Guardado şimdilik Galatasaray Yönetiminin gündeminde. Frank Rijkaard'ın da beğendiği oyuncu için görüşmeler yapılıyor.
     
  13. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, Cemal Nalga skandalının ortaya çıkması üzerine erkek basketbol takımının tüm yönetici ve antrenörleri ile basketbol şubesinden sorumlu yöneticileri dün akşam olağanüstü toplantıya çağırdı.

    Hürriyet'in haberine göre; Başkan Adnan Polat, son derece gergin geçen toplantıda, basketboldan sorumlu yöneticiler Yiğit Şardan ile Ahmet Dedehayır’a, “Böyle bir şeyden nasıl haberiniz olmaz! Bir idareci, şubesindeki her şeyden sorumludur” diye çıkıştı.

    Dedehayır, başkanın bu çıkışına aynı sertlikte karşılık vererek, “Şube sorumluluğunu benden alırsanız, olacağı budur” dedi. Bu kararın ardından Mehmet Helvacı, Polat’a, “Tamam, profesyoneller gidecek de, yönetimden kimse gönderilmeyecek mi?” diyerek, basketbol şubesinin patronları Yiğit Şardan ve Ahmet Dedehayır’ı işaret etti. Polat’ın buna cevabı kısa ve net oldu: “Biz hep beraber geldik, beraber gideceğiz.”

    TEKNİK KADRO KOVULDU!..

    BAŞKAN Adnan Polat’ın çok kızgın bir şekilde geldiği toplantıda sinirler gerildi. Polat’ın “Bunların kafalarını koparın” direktifinden sonra yönetim kurulu cezalı oyuncu Cemal Nalga’yı oynatanları cezalandırdı. Yönetim, antrenör Okan Çevik, yardımcı antrenör Cengiz Karadağ, menajer Mert Uyguç ve teknik menajer Koray Mincinözlü ile yollarını ayırdı.
     
  14. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Bu sezon yaptığı flaş transferlerle dikkat çeken G.Saray, Ocak'ta bir bomba daha patlatmaya hazırlanıyor. Yönetici Haldun Üstünel, Real Madrid'in golcüsünün işini bitirmek için İspanya'ya gitti. Üstünel, Hollandalı yıldıza yıllık 2.5 milyon euro önerecek.


    Takvim'in haberine göre; geçen sezon sonunda Hollandalı oyuncu ile yakından ilgilenen ancak bu transferi gerçekleştiremeyen sarı-kırmızılı kulüp, ünlü yıldızı bu kez mutlaka Türkiye'ye getirmek istiyor. Yönetici Haldun Üstünel, uzun süren sakatlığının ardından yeniden sahalara dönen ancak forma şansı bulamayınca Real Madrid yönetimine, "Oynamayacaksam beni gönderin" diye rest çeken Van Nistelrooy ile görüşmek için İspanya'nın yolunu tuttu.

    RİJKAARD ONAY VERDİ!.

    Üstünel'in Real ile olan sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan oyuncu ve menajerine 2 yıllık anlaşma ve yıllık 2.5 milyon euro önereceği öğrenildi. Bu arada Rijkaard'ın da 33 yaşındaki Nistelrooy'un alınmasını istediği bildirildi. Rijkaard'ın, "Yeniden geri dönüş yapmak için çok hırslı ve istekli. Galatasaray'da büyük işlere imza atacağına inanıyorum" dediği ifade edildi. :rotfl::rotfl::rotfl::puah:
     
  15. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray Kulübü, cezalı olan oyuncu Cemal Nalga'yı yurtdışındaki 2 hazırlık maçında 7 numaralı ''Tufan Ersöz'' formasıyla oynatan ve cezasını çekmiş gibi gösteren erkek basketbol takımı teknik ve idari heyetinin görevine son verdi.

    Galatasaray Kulübü'nden yapılan açıklamada, Galatasaray Kulübü Erkek Basketbol Şubesi'nde, yurtdışındaki hazırlık maçlarında spor ahlakı ve Galatasaraylılık ruhuyla taban tabana zıt bir olay meydana geldiği vurgulanarak, şöyle denildi:

    ''Bir Galatasaray basketbolcusu başka bir kimlikle sahaya sürülmüş ve oynatılmıştır. Kulüpte çalışan bazı profesyonellerin isteği ve izniyle gerçekleştiğini yeni öğrendiğimiz bu olay Galatasaray Kulübü, Galatasaray camiası ve bütün Galatasaraylılar adına büyük bir utançtır. Bizlere bu utancı yaşatanlar adına Galatasaray Kulübü olarak tüm spor kamuoyundan ve Türkiye'den özür diliyoruz.

    Tüm camiamızı büyük bir üzüntüye boğan bu olaya neden olan ve Galatasaraylılık'tan nasibini alamamış sorumlu tüm idari ve teknik kadronun kulübümüzle ilişkisi hemen kesilmiştir.''

    Yönetim kurulu, bu akşam yaptığı toplantıdan sonra bu kararı alırken, toplantı sonrasında açıklama yapan kulüp ikinci başkanı Mehmet Helvacı, antrenör Okan Çevik, 2 yardımcısı ile takım menajeri Mert Uyguç'un görevine son verildiğini söyledi.

    Basın mensuplarının, ''Bu nedenle erkek takımının ligden ihracı söz konusu olabilir mi?'' biçimindeki sorusunu Helvacı, ''Bu hata yapılmıştır ama böyle bir cezayı gerektirecek seviyede birşey değil. Öyle bir karar çıkarsa da katlanırız.'' diye yanıtladı.
     
  16. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Galatasaray'ın bu sezon en golcü ismi olan Shabani Nonda, takımdaki arkadaşlığın ve dayanışmanın, başarılarındaki en büyük etken olduğunu söyledi.

    Galatasaray TV'de ''Son Pas'' programına konuk olan Nonda, soruları yanıtlarken, Galatasaray'da bu sezon, AS Monaco ile Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadığı zamanki ruhu gördüğünü belirterek, ''Tüm takım, bir arkadaş grubu gibiyiz. Harika bir arkadaşlık var. Maça çıktığımızda herkes, başı derde giren arkadaşının yardımına koşmak için kendini zorluyor. Benim başım derde girdiğinde, bana yardım edeceklerini biliyorum ve bu, başarımızdaki en büyük etken'' dedi.

    Galatasaray'a geldiği ilk sezon da aynı arkadaşlığın, dayanışmanın ve dostluğun getirdiği bir şampiyonluk yaşadığını, geçen sezon ise herkesin kendi başına oynamaya çabaladığını ve belki de bu yüzden hedeflerinden uzaklaştıklarını dile getiren Nonda, şöyle devam etti:

    ''Bu sezon ise ilk maçtan itibaren, bir takım olarak sahaya oyunumuzu yansıtmayı beceriyoruz. Çok güzel bir arkadaşlık düzeyi tutturduk ve herkes bundan büyük keyif alıyor. Dışarıdan ne söylerlerse söylesinler, biz içeride birbirimizle çok yakın olduğumuzu biliyoruz, bu da bize ayrı bir güç kazandırıyor. Taraftarlarımızdan, bizi her zamanki gibi desteklemelerini istiyoruz. Bu sezon içimizde güzel hisler var. Herşey olabilir. Bu güzel hisleri yaşama geçirmeye çalışacağız.''

    Nonda, Fenerbahçe maçından sonra, üst üste 3 galibiyet alarak kendilerine geldiklerini, daha sonra lige verilen arada da daha iyi hazırlanma fırsatı bulduklarını ifade ederek, ''Şu an takım kendine güveniyor. Yapacaklarımızın düzeyini görmeye çaba gösteriyoruz. İyi hazırlanıyoruz. Öyle sanıyorum ki bu aranın herkese çok yararı olacak'' diye konuştu
     
  17. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Avrupa'nın önde gelen 5 farklı ülkesindeki gençler, “Türkiye'yi hangi sembollerle tanıyorsunuz” sorusuna, ağırlıklı olarak “Galatasaray” yanıtını verdi...

    Sarı-Kırmızılı kulübün patronu Adnan Polat, “Galatasaray Türkiye’dir” diyerek ilginç bir tartışmanın fitilini ateşlemişti. Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi ve Madrid Üniversitesi’nin 5 Avrupa ülkesinde yaptığı kamuoyu yoklaması işte tam bu doğrultuda çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. “Türkiye’yi hangi sembollerle tanıyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 91,1’i “İstanbul”, yüzde 70’i “Galatasaray” cevabını verdi. Avrupalı gençler Türkiye’nin AB üyeliğine yaşlılardan çok daha fazla destek verirken; fikirlerin oluşmasında popüler kültür, futbol ve turizmin etkili olduğu anlaşıldı.

    Terim, Pamuk’tan ünlü
    Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya ve Polonya’da gerçekleştirilen kamuoyu yoklamasında Türkiye hakkında farklı platformlarda da sorular yöneltildi. Burada elde edilen verilere göre Atatürk, sadece yüzde 40 oranında biliniyor; Antalya Atatürk’ten daha fazla tanınıyor. Nobel ödüllü Orhan Pamuk yüzde 11,5 oranında tanınırken, Hadise ve Fatih Terim, Yaşar Kemal’den de, Orhan Pamuk’tan da daha çok biliniyor. -Fanatik-
     
  18. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    VOLEYBOL: ERKEKLER TELEDÜNYA TÜRKİYE KUPASI

    -GALATASARAY: 3 - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ: 1

    Voleybolda Erkekler Teledünya Türkiye Kupası ikinci etap 2. tur ilk maçında Galatasaray, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni 3-1 yendi.

    Salon: TVF 50. Yıl

    Hakemler: Serdar Nişancıoğlu xxx, Aydın Ay xxx

    Galatasaray: Dehne xxx, Nemer xxx, Murathan xx, Kemal xxx, Philippe xxx, Ahmet xx (Ali xxx, İbrahim Emet x, Zeynel x, Caner x, Semih x)

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi: Millar xxx, Ulaş xx, Trommel xx, Erhan xx, Hakan Akışık xx, Touzinsky x (Burak x, Stoykov xx, Volkan x)

    Setler: (27-25, 26-24, 17-25, 28-26)

    Süre: 107 Dakika (27, 30, 21, 29)
     
  19. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Olaylı derbinin yankıları devam ederken, şimdi merak edilen iki Fenerbahçelinin, salona nasıl girdiği. Biletlerin kimden alındığı araştırılırken, ortaya ilginç bir iddia atıldı.

    Basketbolun yerine, olaylarla anılan Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker derbisinin yankıları devam ederken, iki Fenerbahçe taraftarının bileti nereden buldukları araştırılıyor.

    Derbilerde, rakip takım taraftarının deplasmana gitmesi yasak olmasına rağmen Abdi İpekçi Spor Salonu’na girmeyi başaran iki Fenerbahçeli’nin bileti kimden aldıkları bilinmiyor.

    Milliyet'in haberine göre, gerek Galatasaray, gerekse Fenerbahçe kulüplerinin yanı sıra, Türkiye Basketbol Federasyonu yetkilileri de raporlarını tamamlamak için bu bilginin peşine düşerken, iki taraftara davetiye veren kişinin bir basın mensubu olduğu da konuşuluyor.

    Ülker’den açıklama

    Biletlerin sponsor firma tarafından verildiği iddiası ana sponsor Yıldız Holding tarafından yalanlandı. Holding yetkilileri, kendilerinde zaten davetiye bulunmadığını, sadece sınırlı sayıda protokol kartına sahip olduklarını ifade ederek, bunların da üst düzey kullanım için geçerli olduğunu hatırlattılar.
     
  20. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Bu hafta basketbol spor kamuoyunun gündeminden düşeceğe benzemiyor.

    Şimdi de Galatasaray hakkında ortaya atılan belgeler bomba gibi gündeme düştü.

    Salsabasket.net sitesinin haberine göre; sezon başındaki bir hazırlık maçında 5 maç ceza alan Cemal Nalga'nın 5 maçlık cezasını çekerken Almanya'da oynanan 3 hazırlık maçının ilkinde (Telekom Bonn maçı) oynadığı ama sonrasındaki Ludwigsburg ve Deutsche Bank Skyliners maçlarında yer almadığı Türkiye Basketbol Federasyonu'na bildirilmişti.

    Ancak Nalga'nın Galatasaray Spor Kulübü'nün açıkladığının aksine Deutsche Bank Skyliners maçında Tufan ersöz'ün ismi ve formasıyla çıktığının fotoğralarla kanıtlanması ortalığı karıştırdı. Normalde 15 numaralı forma giyen Nalga bu maçta Ersöz'ün 7 numaralı formasıyla sahaya çıkmış.

    Ayrıca Nalga'nın Ludwisburg maçında da aynı şekilde sahada yer aldığı öne sürüldü.
     

Sayfayı Paylaş