Sabah'ın haberine göre, G.Saray'ın Manisaspor'la uzun süren pazarlıkların ardından kadrosuna kattığı ancak bu sezon bir kez bile forma giyme şansı yakalayamayan Ufuk Ceylan'a kaleci antrenörü Nezih Ali Boloğlu kefil oldu. Boloğlu "Benim raporlarım ve Rijkaard'ın gözlemleri sonrasında yedek kaleciliği bugünlerde Aykut hak ediyor. Geçtiğimiz yıllarda 2. ve 3. kaleciler dönüşümlü olarak ilk 18'e giriyordu. Rijkaard ise 'iyi olan devam etsin' fikrine sahip. Ufuk çok genç. Önemli olan iyi çalışması. Gelecekte uzun yıllar G.Saray kalesini koruyacak. Ona sahip çıkmak lazım" dedi.
Basketbol FIBA Bayanlar Avrupa Ligi'nde Letonya'nın TTT Riga takımıyla geçtiğimiz hafta oynanan karşılaşmada dizinden sakatlanan Galatasaraylı oyuncu Işıl Alben'in durumunun hafta sonunda belli olacağı öğrenildi. Işıl'ın, deplasmandaki maçta rakibinin itmesi nedeniyle dizine darbe aldığı ifade edilirken, oyuncunun dizinde şişme olduğu ve klinik muayenesinin buradaki ödem nedeniyle yapılamadığı kaydedildi. Işıl Alben'in, dizindeki şişin inmeye başladığı ve oyuncunun normal olarak yürüyebildiği bildirilirken, cumartesi veya en geç pazartesi günü yapılacak klinik muayenenin ardından oyuncunun durumunun kesinlik kazanacağı belirtildi.
Galatasaray Kulübü, sarı-kırmızı renklere gönül veren taraftarlarına özel ''GS Bonus Card'' projesini hayata geçiriyor. DenizBank ve Garanti Bankası işbirliğinde sunulacak kartın tanıtımı 17 Kasım Salı günü İstanbul'da yapılacak. Basın toplantısına Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, kulüp başkan yardımcısı Yiğit Şardan, Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin ve DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş'in katılacakları bildirildi. Toplantıya ayrıca, ''GS Bonus Card''ın reklam filminde rol alan Galatasaraylı futbolcular ile teknik direktör Frank Rijkaard'ın da katılacakları açıklandı. (ÇET-SSG)
Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe ile yapılan derbi maçta sakatlanan Galatasaraylı Milan Baros'un tedavisine devam ediliyor. Derbide ayak tarak kemiği kırılan ve bir süredir sahalardan uzak kalan Çek golcünün tedavisi Florya Metin Oktay Tesisleri Sağlık Merkezi'nde fizyoterapistler yönetiminde fitness ve kondisyon çalışmalarıyla sürdürülüyor.
Galatasaray’ın yıldızları Arda Turan ve Harry Kewell ile Bursaspor’un genç golcüsü Sercan Yıldırım, “Dünyanın Yılın En Popüler Futbolcusu” anketinde adaylar arasında yer aldı!.. Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS) tarafından düzenlenen ankette, FIFA’ya kayıtlı aktif futbolcular arasından 2009’un en popüler futbolcusu seçilecek. 68 ülkeden 115 futbolcu, milli takım teknik direktörleri ve milli takım kaptanları tarafından seçilirken, Türkiye’den de tanıdık isimler anket eklendi. Galatasaray’dan Arda Turan ve Harry Kewell’ın yanı sıra, transfer döneminde adından sıkça söz ettiren ve geleceğin önemli golcülerinden birisi olarak gösterilen Bursasporlu Sercan Yıldırım da ankette kendine yer buldu. Ankette bu 3 futbolcunun dışında Adriano, Berbatov, Ballack, Buffon, David Villa, Del Piero, Drogba, Dzeko, Henry, Ibrahimoviç, Messi, Cristiano Ronaldo ve Kaka gibi dünya çapında yıldızlar da yer alıyor. Şu anda devam eden anketin sonuçlarının 2 Ocak 2010’da açıklanacağı belirtildi.
Cim Bom'un 10 numaralı kaptanı Arda Turan, inşaatı süren Türk Telekom Arena Stadı'ndan loca satın almaya karar verdi. Fanatik Gazetesi'nin haberine göre; Bu düşüncesini yöneticilerle paylaşan genç yıldız olumlu yanıt aldı. Ailesinin ve arkadaşlarının rahat maç izlemesi için böyle bir girişimde bulunan Arda'nın satın alacağı 18 kişilik locanın 3 sezonluk fiyatı 535 bin euro. Yani yıllık 178 bin euro... Locada, geniş menü içerikli yiyecek-içecek seçenekleri, önü geniş, konforlu koltuklar, LCD TV, özel park alanı, maçlar dışında kullanabilme imkanı gibi ayrıcalıklar mevcut olacak. Fenerbahçe Kaptanı Alex de, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 120 bin euroluk loca satın almıştı.
Galatasaray Futbol Akademisi'ne bağlı olarak eğitim veren futbol okullarına bir yenisi daha eklendi. Türkiye genelinde genç sporcu adaylarına eğitim verecek 38. Galatasaray Futbol Okulu, İzmir'de açıldı. İzmir Galatasaray Futbol Okulu, İzmir Atatürk Lisesi Halı Saha Tesisleri'nde eğitim verecek.
Galatasaraylı taraftarlar, basketbolda erkek ve bayan takımlarının 15 Kasım Pazar günü Abdi İpekçi Spor Salonu'nda peş peşe yapacağı 2 maçı 7 ve 12 liraya izleyebilecek. Beko Basketbol Ligi'nde Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker, Pazar günü saat 19.00'da, Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde ise Galatasaray ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor aynı gün bu maçtan önce saat 16.30'da Abdi İpekçi Spor Salonu'nda karşı karşıya gelecek. Her iki maçın da biletleri tribün 7, saha kenarı 12 liradan Biletix gişelerinden satışa sunuldu. ''Üç Büyükler'' olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin aralarında yaptığı protokol gereğince Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker maçında konuk Fenerbahçeli taraftarlara bilet satışı yapılmayacak.
günü Abdi İpekçi Spor Salonu'nda peş peşe yapacağı 2 maçı 7 ve 12 liraya izleyebilecek. Beko Basketbol Ligi'nde Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker, Pazar günü saat 19.00'da, Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde ise Galatasaray ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor aynı gün bu maçtan önce saat 16.30'da Abdi İpekçi Spor Salonu'nda karşı karşıya gelecek. Her iki maçın da biletleri tribün 7, saha kenarı 12 liradan Biletix gişelerinden satışa sunuldu. ''Üç Büyükler'' olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin aralarında yaptığı protokol gereğince Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker maçında konuk Fenerbahçeli taraftarlara bilet satışı yapılmayacak.
G.Saray’da oyuncu alımlarıyla ilişkisi kesilen ve Lincoln’e odaklanan Sezgin, önce Sambacı’nın menajeri Wittmann, ardından da Frankfurt ile Dortmund’la görüşüp ‘kurtuluş’ yolu arayacak Lincoln adeta G.Saray’ın üstüne yapıştı! 2007-08 sezonunun başında Schalke’deki 10 numaralı formasını bırakıp, 5 milyon Euro’ya sarı-kırmızılılara imza atan Brezilyalı’nın kontratı fesh edildi ama sıkıntısı bitmiyor. Vatan Gazetesi'nin haberine göre; Galatasaray'a maliyeti toplamda 14 milyon Euro olan Lincoln için Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, Almanya ’turnesi’ne çıktı. Başkan Adnan Polat tarafından yapılacak transferlere karıştırılmayan ve Sambacı oyuncunun durumu için özel görevlendirilen Sezgin, dün Düsseldorf’a giderek zorlu maratona start verdi. Öncelikli olarak Lincoln’ün menajeri Roger Wittmann’la masaya oturacak olan Sezgin, ardından Frankfurt ve Dortmund’la görüşüp, oyuncuyu ellerinden çıkarmak istediklerini anlatacak, pazarlıklar yapacak. İKİNCİ PLAN DA HAZIR Kontratının bitmesine 2 yıl varken, yönetimin sabrını taşırdığı için sözleşmesi tek taraflı olarak fesh edilen 30 yaşındaki yıldız için 3 milyon Euro bonservis bedeli belirlendi. Daha önce 1.5 milyon Euro ile Aslan’ın kapısını çalan Wolfsburg’dan sonra daha yüksek bir teklifle karşılaşmayan sarı-kırmızılılar, istenilen rakama ulaşılırsa Lincoln’ü hemen satacak. Çünkü Brezilyalı, İstanbul’da kalan 2 yıllık kontratının peşini bırakmayı düşünmediği için G.Saray’ı mahkemeye verdi. Mahkeme sürecinin sonucu şu an itibariyle kestirilemezken, eğer Lincoln başka kulübe giderse davanın düşmesi bekleniyor. G.Saray’dan yılda 2.5 milyon Euro alan Lincoln’e Frankfurt veya Dortmund’un bu parayı verecek olmasını uman yönetim, aksi bir durumda konuyu mahkemede sonuna kadar götürmeyi planlıyor.
Galatasaray, Turkcell Süper Lig'de gelecek hafta Manisaspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını bu sabah yaptığı antrenmanla sürdürdü. Florya Metin Oktay Tesisleri Jupp Derwall Antrenman Sahası'nda basına ve taraftara kapalı olarak gerçekleştirilen antrenmanda sarı-kırmızılı futbolcuların dayanıklılık çalışmalarının ardından, teknik çalışmalar yaptığı bildirildi. Milli takım kamplarında bulunan Elano, Kewell, Keita, Aydın Yılmaz ve Caner Erkin'in yanı sıra, izinli olan Barış Özbek ve Nonda'nın yer almadığı antrenmanda Baros'un tedavisine devam edildiği açıklandı. Galatasaray, yarın yapacağı antrenmanla hazırlıklarını sürdürecek.
Milan Baros'un sakatlanmasının ardından kadrosunda sadece tek forvet kalan Galatasaray'da Zigic sesleri yükselmeye başladı.. Sabah Gazetesi'nin haberine göre; devre arasında kaliteli bir golcü almayı planlayan Galatasaray'da, Nikola Zigiç ismi bu kez çok daha ciddi bir şekilde gündeme geldi. Sırp futbolcu için yeniden harekete geçilmesinin nedeni ise Valencia'nın bu futbolcunun fiyatında önemli oranda indirime gitmesi oldu. İspanyol kulübü, daha önce 10 milyon euro bonservis bedeli istediği Zigiç'e bu rakamdan alıcı çıkmayınca ücreti 7 milyon euro'ya indirirken, Galatasaray'a da durumu hemen bildirdi. Bunun üzerine sarı-kırmızılı ekip Zigiç dosyasını raftan indirdi ve yıldız futbolcu için Valencia yönetimi ile temasa geçti. Yapılan görüşmelerin ardından İspanyol kulübünün bir yetkilisinin 15 Kasım Pazar günü İstanbul'a gelmesi kararlaştırıldı. Galatasaray, Valencia'dan 1 milyon 650 bin euro alan 29 yaşındaki Zigiç'e yıllık 2 milyon euro vermeyi planlıyor. 2.02'lik boyuyla en uzun santrfor unvanı taşıyan Nikola Zigiç, attığı kafa golleriyle biliniyor.
Turkcell Süper Lig'de 22 Kasım Pazar günü Manisaspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdüren Galatasaray, A2 takımıyla yaptığı antrenman maçını 2-0 kazandı. Florya Metin Oktay Tesisleri Jupp Derwall Antrenman Sahası'nda basına ve taraftara kapalı olarak yapılan antrenman maçında A takımın gollerini Sabri ve Mehmet Topal attı. Antrenman maçında tedavisi süren Baros, milli takım kamplarında bulunan Elano, Kewell, Keita, Aydın Yılmaz ve Caner Erkin'in yanı sıra, izinli olan Barış Özbek ile Nonda yer almadı. Hafta sonunu izinli geçirecek sarı-kırmızılı futbolcular, hazırlıklarını 16 Kasım Pazartesi günü yapacağı antrenmanla sürdürecek.
Turkcell Süper Lig takımlarından Bursaspor'un genç forveti Sercan Yıldırım, kendisiyle ilgili transfer söylentilerinin özellikle Galatasaray maçı öncesi çıkmasının ilginç olduğunu belirterek, ''Benim Bursaspor'la 2012 yılına kadar sözleşmem var'' dedi. Gaziantepspor maçının hazırlıklarını Özlüce Tesisleri'nde sürdüren Bursaspor'da, futbolcular Ivan Ergiç ve Sercan Yıldırım, düzenlenen toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Genç forvet Sercan Yıldırım, taraftarların yıllardır beklediği bir Bursaspor'u yaratmaya çalıştıklarını belirterek, zaman zaman inişler olabileceğini ama her maça galibiyet için çıktıklarını söyledi. Gelecek hafta deplasmanda Gaziantepspor ile karşılaşacaklarını hatırlatan Sercan, ''Gaziantep, zorlu bir deplasman. Rakibimiz iki maçını kazanarak motive oldu. Bizim de acilen 3 puana ihtiyacımız var. Çıkışımızı sürdürmek istiyoruz'' diye konuştu. Sercan, sakatlığı nedeniyle bir süre sahalardan uzak kalmasının sezon başı gol hedefini değiştirip, değiştirmediğinin sorulması üzerine, başka sakatlık yaşamaması durumunda ''15-20 gol hedefi''ne ulaşabileceğine inancını dile getirdi. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın zaman zaman kendisine kanatlarda görev verdiğinin hatırlatılması üzerine Sercan, ''Kanatlarda da görev aldım ve goller attım. Bu beni etkilemez'' dedi. Sercan, transfer dedikodularıyla ilgili ise şunları söyledi: ''Bu söylentilere alıştık. Ailem, ben ve çevremdekiler de alıştı. Transfer söylentilerinin özellikle Galatasaray maçı öncesi çıkması ilginç. Benim Bursaspor'la 2012 yılına kadar sözleşmem var. Son söz kulübümün.'' Sakatlıklar nedeniyle unutulmaktan korktuğunu ifade eden Sercan, ''Kendime güveniyorum. Özgüvenim sayesinde yine eski günlere döneceğim'' dedi. -HEDEF, EN İYİ YERE GELMEK- Takıma bu sezon katılan Sırp orta saha oyuncusu Ivan Ergiç ise Bursa ve Bursaspor'dan memnun olduğunu belirtti. Son iki haftada basit hatalar nedeniyle puan kaybı yaşadıklarına işaret eden Ergiç, ''Elimizden gelen her şeyi yaparak, takımımızı en iyi yere getirmek istiyoruz'' dedi. Ergiç, Türkiye'de üst düzey futbol oynandığını ifade ederek, her takımın birbirini yenebilecek güçte olduğunu kaydetti. Gaziantepspor maçını, yeni bir başlangıç olarak gördüklerini vurgulayan Ergiç, Gaziantep deplasmanına 3 puan hedefiyle gideceklerini dile getirdi. Ergiç, takıma alışma sürecini geride bıraktığını sözlerine ekledi.
Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard ve yardımcısı Johan Neeskens'in eşyaları, Neeskens'in kurduğu NEES Vakfı yararına satıldı. Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosu Onno Kervers'in ev sahipliğinde, Eyüp'teki Otto Santral'de düzenlenen geceye Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, bazı yönetim kurulu üyeleri, Rijkaard, Neeskens ile çok sayıda davetli katıldı. Eşyaların satışa sunulması öncesi kısa bir konuşma yapan Onno Kervers, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin önemine değinerek, Rijkaard ve Neeskens'in, futbol yoluyla buna büyük katkı sağladığını söyledi. Neeskens de özürlü çocuklar yararına kurduğu vakfın gelişmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, geceye katılanlara teşekkür etti. Teknik direktör Rijkaard ise Galatasaray'da çalıştığı için gurur duyduğunu kaydederek, ''Çok büyük bir kulüp. Başkanımız Adnan Polat'ın böyle bir organizasyona katılması çok önemli. Ayrıca Haldun Üstünel de Türk misafirperverliğini en iyi şekilde gösteriyor'' dedi. Daha sonra açık artırma usulü yapılan satışta, aralarında Neeskens'in yağlı boya resmi, Galatasaraylı futbolcular ve Rijkaard'ın imzaladığı formalar, imzalı Hollanda milli takımı forması, Neeskens'in pantolonu, Rijkaard'ın tişörtünün de bulunduğu eşyalar yer aldı. Satıştan 16 bin lira gelir elde edildi. Gece, Giovanca grubunun konseriyle sona erdi.
Dünyanın en iyi kulüpleri arasında yer alan Katalan takımı, ara transferde kadrosunu güçlendirmek için iki ismi liste başına aldı. Milliyet'in haberine göre İspanyollar, Galatasaray’ın genç kaptanıyla; Manchester City’nin Brezilyalı futbolcusundan birini renklerine bağlamak istiyor. Barcelona Yönetimi, Galatasaraylı Arda ile Manchester Cityli Robinho arasında ikiye bölündü. İspanya’da yayımlanan Diarioas gazetesinden Moises Llorens imzalı haberde, Katalan kulübünün yönetiminin ocak ayında takviye yapmayı düşündüğü ismin bu iki oyuncu olacağını ileri sürdü. Barça Yönetimi’nden bazı isimlerin, Brezilyalı futbolcunun gerek fiyatı, gerekse gittiği takıma uyum sağlayamadığını, Arda’nın daha yararlı bir transfer olacağını düşündüğünü belirten Llorens, Türk oyuncunun bir adım önde olduğunu savundu. LLORENS’E GÖRE ARTILAR VE EKSİLER Arda ucuz Robinho, Real Madrid’den Manchester City’e 36 milyon euroya transfer oldu. Manchester City Yönetim Kurulu Başkanı Garry Cook, bu rakamın altında bir ücrete bu oyuncuyu Barça’ya satmaya yanaşmıyor. Oysa Arda’nın transferi 15 ile 20 milyon euroluk bir rakama gerçekleşebilir. Öncelikle kiralık Barcelona, 36 milyon euro nakit vereceğine, Brezilyalı Robinho’yu 7 milyon euroya yarım sezon kiralık oynatıp, randıman sağlaması halinde transfer etmeyi düşünüyor. Buna İngilizler karşı çıkıyor. Ancak Arda’nın 20 milyon euro civarında bir rakama trasfer edilebileceğine inanılıyor. Daha istikrarlı Robinho transfer olduğu ilk sezonda 14 gol atarak iyi bir başarı gösterdi. Ancak bu sezon formunda büyük düşüş gözleniyor. Sadece 3 gol atabildi. Arda, Galatasaray’da istikrarlı bir form grafiği çizerek, Avrupalı kulüplerin gözdesi haline geldi. Arda’nın handikapı Robinho’nun hem İspanya, hem de İngiltere’de oynaması, adaptasyon sorununun yaşamamasına neden olacak. Oysa Arda, Türkiye’nin dışında bir ülkede futbol oynamadı. La Liga’da ilk sezon sorun yaşayabilir. Yarı paraya oynar Robinho, Manchester City’den yılda 6 milyon euro kazanıyor. Katalan kulübünden bu rakamın altında ücret almak istemiyor. Sambacının istediği ücretin yarısına Arda’nın “Evet” diyeceği düşünülüyor. Robinho’dan güçlü Robinho’nun en büyük handikapı, istikrarsız futbolu. Topuğundan da ameliyat oldu. Bazı karşılaşmalarda forma giyemiyor. Bu durum Barça’yı endişelendiriyor. Arda ise henüz ameliyat masasına yatmadı. Fizik olarak da Robinho’dan oldukça güçlü. Referansı Rijkaard Robinho’nun Brezilyalı olması önemli bir faktör. Arda’nın en büyük avantajı ise Teknik Direktör Rijkaard... Barcelona, sürekli olarak Hollandalı hocadan Arda ile ilgili bilgi alıyor.
Galatasaray'dan ayrılıp önce İskoç kulübü Glasgow Rangers'a, sonra da İngiltere Premier Lig ekibi Blackburn Rovers'a giden Tugay Kerimoğlu, yurt dışında geçirdiği süreçte hem fiziksel görünüş hem de mental olarak büyük değişim yaşamıştı. Tugay’ın bu konudaki en büyük yardımcısı ise imajmaker görevini üstlenen eşi oldu. Artık antrenörlük yapan Tugay, Arda’nın imajmaker tutmacak olmasını, “En güzelini yapıyor. Artık yıldızlar böyle tercih ediyor” diye yorumladı.-Fanatik-
2 Lig Kupası, 2 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası Galatasaray'da. 5 Lig Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 6 Türkiye Kupası Fenerbahçe'de... Toplam 22 kupa… Onun adı 'kupa koleksiyoncusu'. O, Galatasaray Bayan Basketbol Takımı Antrenörü Zafer Kalaycıoğlu’ndan başkası değil. Olaylı bir şekilde Fenerbahçe’den, Galatasaray Bayan Basketbol Takımı’na transfer olan ve kazandığı başarılara yenilerini eklemek isteyen tecrübeli çalıştırıcı, yapmak istediklerini ve yapamadıklarını hurriyet.com.tr’ye anlattı. İşte Zafer Kalaycıoğlu ile gerçekleştirdiğimiz sohbetin detayı: -Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpten Galatasaray gibi yine büyük bir kulübe geçtiniz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu çok genel bir soru oldu bir de çok geride kaldı. Gerçekten Galatasaray’a geldiğim için mutluyum. İnşallah takımımızda başarılı olmak hedefim. Şuanda oyuncularımızla iyi bir uyum yakaladık. Bizim bunları skor olarak maçlara da yansıtmamız gerekiyor. Ama şuanda henüz ligin daha çok başındayız. Bu sıralarda yukarılarda olmak değil ligin sonunda yukarıda olmak çok önemli. Sizinde bildiğiniz gibi sakatlıklar çok zorluyor yani Işıl’ın bir daha tekrarlamış olduğu sakatlığı, Tuğba’nın omzundaki yırtık nedeniyle olan sakatlığı, yine bir oyuncumuz biliyorsunuz daha henüz gelmedi. Bu hafta sonu gelecek. Ama bunlar bahane olarak sunmak değil sadece sizleri bilgilendirmek için taraftarlarımızı bilgilendirmek için söylediğimiz şeyler. Biz şuanda ligde şampiyon olmak için gerekli çalışmalarının hala yapılması aşamasındayız. -Peki transferiniz iki kulüp arasında gerginlik yarattı mı sizce? Sanmıyorum. Belki başta öyle bir tepki olmuştur ama ben sonuç olarak daha öncede Galatasaray’da 2 yıl çalıştım. Orda antrenörlük yaparken çok gurur duyduğum büyük başarılar var. Orda şampiyon olan takımların oyuncularının ve antrenörlerinin isimleri var, adımı orada görünce gerçekten çok duygulandım ve gururlandım. -6. hafta karşılaşacağınız rakibiniz Fenerbahçe’nin kadrosunu çok iyi biliyorsunuz. Bu durumun karşılaşmada sizin için avantaja mı yoksa dezavantaja mı dönüşeceğiniz düşünüyorsunuz? İnşallah onu avantaja çevirmeye çalışacağım. Oradaki oyuncuları yani 3 senedir orada olan oyuncuları iyi tanıyorum. Bunu kendi sahamızda avantaj haline getirmek en büyük amacımız. İnşallah bu avantajı en iyi şekilde kullanacağız. -Karşımızda iki tane Zafer Kalaycıoğlu var. Bir tarafta Türkiye’de en çok kupayı kazanan bir çok başarıya imza atan, diğer taraftan Avrupa’da istediği başarıyı yakalayamayan Kalaycıoğlu. Bunun nedenleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu Türkiye’deki bayan basketbolun yeriyle ilgili. Sonuç olarak biz milli takım olarak Avrupa Şampiyona’larına katıldığımızda hem geçen İtalya’da,hem bu sene Letonya’da ikisinde de giremedik. Yani Türk bayan basketbolu Avrupa’da bir yerlere gelmeden kulüplerin o başarısını söylemek çok zor. Bence bundan sonra olabilir. Çünkü şuanda ki jenerasyon benim Ümit Milli takımında 2000 yılında çalıştırdığım ve Avrupa’da 4. olduğum jenerasyon. Bu Avrupa Şampiyonası çok büyük bir fırsattı. Bizim Avrupa dördüncülüğü kazandığımız o oyuncuların ben burada yine ilk 4’e hatta ilk 3’e gireceklerini çok umut ederek şampiyonluk elemelerine gittim ama maalesef o başarıyı göremedim. İnşallah bayanlarımız bu jenerasyonla bir madalya alacaktır. Ben buna inanıyorum. Bu da kulüplerdeki başarıyı getirecektir. Kulüplerdeki başarının olması için de kulüplerin devamlılığı önemlidir. Bunu sağladığınız takdirde bayan basketbolunda başarılı oluruz. Yani Türkiye’de de şuanda rekabet Fenerbahçe’yle Galatasaray arasında çok üst düzeyde. Bence bu rekabetin devam etmesi için Galatasaray’ın bu seneki şampiyonluğu çok önemli. İnşallah biz bunu başarırız. Başaramazsak o rekabetin biraz daha zayıflayacağını görüyor gibiyim. Amacımız bayan basketboluna hizmet ederken de bu rekabetten faydalanarak bayan basketbolunda biraz daha çıtayı yükseltecek ve sizinde dediğiniz gibi Avrupa’daki başarıyı sağlayacak kadronun, kadroların daha doğrusu oluşması. -Geçen sene Okan Çevik öncülüğünde Eurocup’a kendi isteğiyle katıldı ve şampiyon oldu. Bu sene de Eurolig’e katılma hakkı kazandınız. Bu hakkınızı değerlendirecek misiniz? Geçen seneki Avrupa kupasını kazanmak çok büyük bir duygu ve çok önemli bir başarı bizim için. Daha önce hiçbir Türk takımı bayanlarda bu kupayı kazanamamıştı final oynadığı halde. Ama bu yeterli değil. Eurolig çünkü çok sert bir lig. Burada bence bu sene bizim bir avantajımız olacak Eurolig’de oynamak. Şuanda iki galibiyet aldık. Eğer bu avantajımızı kullanırsak bu Eurolig’de oynadığımız sert müsabakalar mutlaka ligin sonunda bize olumlu şekilde yansıyacaktır. Bir takım olarak bence Eurolig’de oynamak bir ayrıcalıktır. Oyuncularımız da bunun farkında. -Hem bayan basketbol hem de erkek basketbol takımlarının antrenörlüğünü yaptınız. Sizin için hangisi daha zorlayıcıydı? Bayan basketbolu gerçekten çok daha farklı ve zorlu. Orda biraz daha sabırlı olmak gerekiyor. O sabrı gösterdiğiniz zaman da ama aldığınız sonuçlar sizi gerçekten mutlu edecek kadar önemli ve yüksek oluyor. İnşallah bu sene de başarılı olarak bu mutluluğu tekrar tadabiliriz. -Bayan basketboluna olan ilgiden memnun musunuz? Maalesef bayan basketboluna ilgi yok. Sadece Türkiye’de değil bayan basketboluna baktığımızda birçok ülkede basketbola yeterli ilgi gösterilmiyor. Türkiye’de hiçbir Anadolu ligi hiçbir zaman İstanbul’a gelmedi. Sadece İstanbul’da da üç büyüklerin kendi içinde yaptığı müsabakalarda birazcık fazla ilgi görülüyor. Ama seyircilerin de hakkını yememek lazım. Yani final serilerinde eğer gerçekten iyi bir kadro oluştuğuna ve iyi bir mücadele olacağına inanıyorsa eğer seyirciler o zaman destekleme geliyor. Ama bizim seyirci ve taraftarlarımızdan o mücadeleyi yapacak oraya şampiyonluğu kazanacak takıma ilgi göstermemiz gerekiyor. -Peki bu ilgi nasıl yükseltilebilir sizce? Şimdi burada bence Federasyon’a büyük bir görev düşüyor. Kulüpleri kendi branşları olarak düşünürsek, kulüplerin Avrupa’daki başarılarını biraz daha yüceltecek,yükseltecek şovların bence desteklenmesi lazım. Bizler şimdi süper kupaya oynadığımız zaman şunu gördük. Rusya’ya gittiğimizde Moskova Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı 1 milyon dolarlık bir katkı sağlamış bu şov için ki muazzam bir şovdu gerçekten. Yani oraya katılmak gurur verici bir olaydı ama o şovu canlı olarak görmek çok önemliydi ama bir tane bile Basketbol Federasyonu’ndan bir temsilci orada bulunmadı. Bence Türk basketboluyla ilgili olarak sadece kulüplere bırakırsak kulüplerin ümitleri çok yüksek değil. Mutlaka Federasyon’un o desteği kulüplere vermesi lazım. Türkiye’de bulunan üç büyük kulübün rekabeti diğer ülkelerde yok bundan faydalanmak lazım. Federasyon’un bu avantajı kullanması lazım. Yani Fenerbahçe ile Galatasaray’ın bu kadar yukarıda rekabet halinde olduğu bir branşta Federasyon’un işin içine daha çok girip kulüplerle biraz daha yaklaşık olarak ilgilenmesinde bence yarar var. -Ligi nasıl değerlendiriyorsunuz? Lig geçen sene zordu, bu sene daha zor. Çünkü Anadolu takımları gerçekten büyük fedakârlıklar yaparak iyi kadrolar oluşturuyorlar. Yani geçen sene Samsun normal sezonu 2. olarak bitirdi. Bu sene de iyi başladılar. Kendi sahalarında geçen sene hiçbir maçı normal ligde kaybetmemişlerdi. Bu sene de Tarsus’ta aynı şeyi görüyorum ben. Onlar da bu sene çok iyi başladılar. Mersinle ilgili bir şey söyleyeceğim size. Onlar mesela Avrupa kupasına katılmayı reddettiler sırf dört Amerikalıyla oynayabilmek için ligde. Onlar için bilmiyorum bu durum dezavantaj olarak geri döner mi sadece lig maçı yapmak. Çünkü bu takımı belli bir yere getirmiyor. -İki senedir galibiyet alamadığınız Samsun’a geçen hafta yine mağlup oldunuz. Bu yenilginin sebebi nedir? Samsun’a bir kere saygı duymak lazım gerçekten çünkü başarılılar. Onların hakkını yememek lazım. Onlar kazanmak için gerekli şeyleri yaptılar ve kazandılar. Ama en önemli etken orda seyircidir. Seyirci orada çok büyük bir baskı yaptı oyuncular üstünde. Sonuçta maçı biz kaybettik. -Sakatlığı olan Işıl Alben’i tam olarak hazır buluyor musunuz? Işıl’ın herhalde iki ayı filan daha var karşılaşmaya çıkabilmek için. -Son olarak Galatasaray taraftarlarına söylemek istediğiniz bir şey var mı? Biz Samsun’da sadece taraftar nedeniyle kaybettik. Bizi havaalanında karşılayan çok büyük coşkulu bir Galatasaray taraftarı vardı ama sahada hiçbiri yoktu. Orada tribünlerde bizi seyirci olarak desteklemeleri gerekirdi. Oyuncularımız orda büyük bir beklenti içine girdiler çünkü taraftarlarımız orada bizimle beraber olacaklar diye.
Beko Basketbol Ligi'nin 5. haftasında derbi maç heyecanı yaşanacak. İki ezeli rakip Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker, yarın Abdi İpekçi Spor Salonu'nda karşı karşıya gelecek. Saat 19.00'da başlayacak karşılaşma Spormax'den naklen yayınlanacak. Ligde ilk yenilgisini geçen hafta Efes Pilsen karşısında alan Fenerbahçe Ülker, 3 galibiyet, 1 yenilgi, 7 puan ve averajla 5. sırada bulunuyor. Galatasaray Cafe Crown ise 2 galibiyet, 2 yenilgi, 6 puan ve averajla 7. sırada yer alıyor. İki takım arasında geçen sezon ligin ilk yarısındaki maçı sarı-kırmızılılar 78-62, ikinci yarıdaki maçı ise sarı-lacivertliler 89-62 kazanmıştı.
"Arda'nın Galatasaraylılığı"na genetik kanıt! DNA'yı oluşturan maddelerden adenin, timin ile, guanin de her zaman sitosin ile eşleşiyor. Ortaya da A.T ve G.S çıkıyor: Arda Turan ve Galatasaray Genetik bilgi aktarımını sağlayan nükleik asitlerin içeriklerine göre ve en yaygın nükleik asitler DNA ve RNA'yı oluşturan maddeler incelendiğinde Arda Turan doğuştan Galatasaraylı çıkıyor! Sabah'ın haberine göre, DNA'yı oluşturan dört ana madde adenin, timin, guanin ve sitozin. Bunların DNA'da birbirlerine bağlanma sıraları ise Arda Turan'ın şifresini veriyor. Çünkü DNA'da adenin her zaman timin ile, guanin de her zaman sitosin ile eşleşiyor. Bunları bu sırayla şifreleri olan baş harflerine göre dizince de ortaya "A.T." ve "G.S." çıkıyor; yani Arda Turan ve Galatasaray. G.Saray'ın altyapısından yetişen, kısa süre içinde takımın yıldızlarından biri haline gelen ve kaptanlığa kadar yükselen Arda Turan her yerde koyu bir Galatasaraylı olduğunu söylemekten çekinmiyor. ARDA: HOŞ BİR TESADÜF Hatta zaman zaman basketbol maçlarında tribünde görülüyor; sarı-kırmızı renklere gönül vermiş taraftarlarla tezahürat yapıyor. Verdiği röportajlarda "G.Saraylı futbolcu değilim sadece, aynı zamanda G.Saray taraftarıyım" veya "Galatasaray'dan başka Türk takımı mı; Allah bana o günleri göstermesin" demiş bir futbolcu Arda... Arda'ya bu haberle ilgili görüşlerini de sorduk. Milli futbolcu şu yorumu yaptı: "Genetikle, DNA ile aramın iyi olduğunu iddia edecek değilim. Bu işlerden anlamam. Birisinin bana 'Senden daha iyi Galatasaraylıyım' demesi zor. Eğer diyecekse o kişiyle uzun uzun oturup konuşmamız lazım. Anlattığınız DNA olayı için; tesadüf herhalde ama öyleyse de hoş bir tesadüf' diyebilirim."
