Harry Kewell, Galatasaray’ın başarısındaki en önemli faktörün Hollandalı teknik adam olduğunu söyledi, “Rijkaard’dan çok şey öğreniyoruz. Artık takımımızdan sadece iyi şeyler çıkar” dedi UEFA Avrupa Ligi’nde 2. tura yükselen Galatasaray’ın, Dinamo Bükreş’i 3-0 yendiği maçta harika performansını attığı golle de süslemeyi bilen Harry Kewell, Teknik Direktör Frank Rijkaard’ın, sarı-kırmızılıların başarısındaki temel öğe olduğunu vurguladı. Milliyet'in haberine göre, UEFA’nın resmi internet sitesi uefa.com’da, “Rijkaard faktörü, Galatasaray’ı yükseltiyor” başlıklı yazıda görüşlerine başvurulan Avustralyalı yıldız, “Şu anda başımızda çok iyi bir teknik direktör var. Oyuncular ondan çok şeyler öğreniyor. Bundan dolayı takımımızdan artık sadece iyi şeyler ortaya çıkar” şeklindeki sözleriyle hocasına övgüler yağdırdı. Sarı-kırmızılı futbolcu, “Rijkaard bana güven verdi. Onun karşısında her zaman kendinizi kanıtlamalısınız. Sizin dikkatli olmanızı sağlıyor. Eğer gevşemeye başlarsanız, bunu size bildiriyor ama bunu güzel bir şekilde söylüyor” ifadeleriyle Hollandalı çalıştırıcının, kendisinin bireysel olarak gelişmesine de katkı yaptığını ifade etti. Kewell, “İyi futbolcularla oynamak çok güzel. Çok çalışkanlar, azimliler ve kendilerini geliştirmek istiyorlar” diyerek Avrupa Ligi’nde elde edilen başarının takımın ortak ürünü olduğuna vurgu yaptı.
İsviçre basını, derbi maçta Fildişili futbolcu Keita'nın, Brezilyalı futbol Roberto Carlos'a attığı yumruğu 'Dünyada haftanın olayı' olarak yorumladı. İsviçre'nin Blick gazetesi, Süper Lig'in 10. haftasında İstanbul'da oynanan Fenerbahçe - Galatasaray maçında, Galatasaraylı Keita'nın, Fenerbahçeli Carlos'a yumruk atarak kırmızı kart gördüğü anki fotoğraflara kare kare yer verdi. Blick gazetesi, yaşanan bu olayı 'Dünyada haftanın olayı' başlığıyla duyurdu.
90’lı yılların son diliminde hem Türkiye’yi hem de Avrupa’yı kasıp kavuruyordu Galatasaray Spor Kulübü. O zamanki adıyla Türkiye 1. Ligi’nde 4 sene üst üste şampiyon olan, Türkiye Kupaları kazanan, Cumhurbaşkanlığı kupalarını da atlamayan ve en sonunda UEFA Kupası’na uzanan bir takım vardı ortada... O takımın efsaneleri saymakla biter mi? Fatih Terim’in önderliğinde buluşan, Bülent Korkmaz, Hakan Şükür, Hagi, Popescu, Hakan Ünsal, Suat Kaya, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Fatih Akyel, Ergün Penbe, Ümit Davala, Arif Erdem... Dedik ya saymakla bitmez! Bu efsaneler grubunun en üstünde ise Faruk Süren vardı tabi ki... Galatasaray tarihinin kupalar anlamında belki de başarısının yanına bir daha yanaşılamayacak kadar “en başarılı” başkanı. Faruk Süren’le Galatasaray’ın bugününü konuştuk. Yapılan transferler doğru mu, Adnan Polat başarılı mı, Aziz Yıldırım hakkında ne düşünüyor, yeni stadın Aslantepe’ye yapılması doğru mu? Tüm bu soruların ve daha birçok merak edilen konunun açılımını yaptık Sürenle... İşte ilgiyle okuyacağınızı umduğumuz Faruk Süren röportajımız... -"BU KADRONUN DAHA İYİ SONUÇLAR ALMASI GEREK"- MARATON.COM.TR: GALATASARAY’IN BU SENEKİ PERFORMANSINI NASIL BULUYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Takımı iyi buluyorum ama performansını pek de iyi bulmuyorum. Bu takıma göre beklenmeyen neticeler alıyorlar. Gerçi futbolda bu mümkün ama bu kadroyla daha iyi sonuçlar alması gerek. -"ÇOK TEMPOSUZ OYNUYORLAR"- MARATON.COM.TR: PEKİ, EKSİK OLAN TARAF YÖNETİM TARAFINDA MI YOKSA TEKNİK EKİP TARAFINDA MI? Faruk SÜREN: Ben eksik olan tarafı futbolcularda buluyorum. Çok temposuz oynuyorlar, baskı yapmıyorlar. Modern futbolda hızlı hücuma çıkıp, hızlı geri gelmelisiniz. Tabi ki hiçbir yönetici veya teknik adam bunları yapmamasını söylemez. Bence hata bunları yapmayanlardadır. Teknik açıdan da zayıf yönetiliyor olabilir. Rijkaard’ın uyum süreci de var. Aslında bu bir takım meselesidir. Herkesin uyum içerisinde olması lazım. İyi fertler var ama Galatasaray şu anda tam olarak takım değil. -"TEKNİK ADAM SEÇİMİ ÇOK İYİ YAPILDI"- MARATON.COM.TR: GEÇEN SENE ALINAN BAŞARISIZ SONUÇLARIN ARDINDAN RİJKAARD’IN TAKIMA GELMESİ SİZCE BİR ŞANS MIDIR? Faruk SÜREN: Rijkaard kuşkusuz içinde bulunduğumuz zamanın en iyi genç teknik direktörlerinden biridir. Seçim bence çok iyi yapıldı. Ona destek olup, yalnız bırakmamalısınız. İdari yönden alınan başarısızlıkları teknik direktöre bağlamamak gerek. -"ELANO İÇİN BİRAZ BEKLEMEK GEREK"- MARATON.COM.TR: BU SENE YAPILAN KEİTA, ELANO, MUSTAFA SARP VE GÖKHAN ZAN GİBİ TRANSFERLERİ BEĞENDİNİZ Mİ? Faruk SÜREN: Yani. Keita tabi çok konuşulan bir oyuncu. Süratli ve çalım konusunda becerikli ama gol yollarında pek göremedik. Elano’nun da iyi bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Henüz performansını yansıtabilmiş değil. Bu oyuncu için beklemek gerek ama fazla da beklemek olmaz tabi. Mustafa Sarp geçen Sivasspor maçında oldukça çalışkandı. Fiziğini iyi kullanıyor. Mustafa Sarp neticeyi değiştirecek bir oyuncu değil ama gerekli bir oyuncu. Gökhan Zan bence geniş bir kadroda yer alabilir ama Galatasaray’da zor. -"BU REZİLLİĞİN SORUMLUSU YÖNETİCİLERDİR"- MARATON.COM.TR: FENERBAHÇE DERBİSİNDE YAŞANAN OLAYLAR İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Neticede ortada sadece bir maç var. Maalesef yöneticiler bu rekabeti uluslar arası platforma taşımaktansa yerel olarak kalmasını tercih ediyorlar. Kısa geçmişe dayalı üstünlükleri baz alıyorlar. Bence bu çok yanlış. Bu iki takım arasındaki rekabetin uluslar arası seviyede bilinmesi gerekiyor. Fenerbahçe taraftarının yaptığı şeylerin aynısını Galatasaraylı taraftarlar da yapıyor. Bu rezilliğin sorumlusu bence yöneticilerdir. Yöneticiler seyirciyi yönlendiriyor. Yöneticilerimiz şikayet etmesin, bu çirkin hareketleri tırmandıran yöneticilerdir. İlk önce yöneticiler kendine çeki düzen versin sonra taraftar düzeltir. -"FENERBAHÇE’NİN SEVİNCİ GALATASARAY’IN BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖSTERİYOR"- MARATON.COM.TR: PEKİ, BASININ BİR ETKİSİ OLABİLİR Mİ? Faruk SÜREN: Basının da etkisi var. Tansiyonun yükselmesi basının her zaman hoşuna gider. Bu sadece spor değil, iki ülke arasındaki siyasi çekişme de basının hoşuna gider. Konuşacak şeyler çıkıyor çünkü. Bunlar normaldir ama biz Türkiye’de seviyesini kaçırıyoruz. İki ezeli rakibin çekişmesi tabi ki de ilgi çeker. Sevinçte de üzüntüde de ölçüyü kaçırıyoruz. Ben ancak Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olursam bu kadar sevinirim. Tabi Fenerbahçe’nin bu kadar sevinmesi de Galatasaray’ın büyüklüğünü gösteriyor. -"TOPLI KÜFÜR ETMEK SERBEST, BİREYSEL Mİ YASAK?"- MARATON.COM.TR: ERCAN SAATÇİ’NİN HAFTA İÇİ BASINA SIZAN BAZI GÖRÜNTÜLERİ VAR. BU KONU HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR? Faruk SÜREN: Özel olarak bir arkadaşıyla konuşmuş olabilir ama futbolu böyle sinkaflı bir seviyeye indirmek kadar çap düşürücü bir olay yoktur. Hele ki bu isimler için çok seviye düşürücü bir olaydır. Burada konuşan insanlar öyle veya böyle isimleri olan kimseler. Bu ayıp statlarda da devam ediyor. Toplu halde küfür etmek serbest ama bireysel olarak ettiğinizde mahkemelik oluyorsunuz bu da garip. -"KÜFRÜ TEŞVİK EDEN YÖNETİCİLERDİR"- MARATON.COM.TR: ERCAN SAATÇİ’NİN ÇIKAN GÖRÜNTÜLERİNE GALATASARAY CAMİASI BÜYÜK BİR TEPKİ GÖSTERDİ AMA GEÇTİĞİMİZ SİVAS MAÇINDA DA YİRMİ BEŞ BİN GALATASARAY TARAFTARI ERCAN SAATÇİ’YE KÜFÜR ETTİ. BURADA DA BİR GARİPLİK YOK MU? Faruk SÜREN: Yani dediğim gibi sporu ve özellikle futbolu küfürlü bir hale getirmek seviyeyi düşürmek demektir. Esasında bunu teşvik edenler yöneticilerdir. Biz ilk başta yönetim olarak kendimizi düzeltelim ki taraftar da düzelsin. Fanatizm hiçbir zaman iyi bir şey değildir. Özellikle bunu yapan Hürriyet Gazetesi’nin yazarı, Ertuğrul Özkök’ün damadıdır. Herkesin bir pozisyonu var bence biraz daha dikkatli olmak gerekiyor. -"ADNAN POLAT’I BEĞENİYORUM"- MARATON.COM.TR: ADNAN POLAT’IN HAMLELERİNİ NASIL BULUYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Adnan Polat’ı beğeniyorum. Özellikle devraldığı problemleri de biliyorum. Vaktini kulüp için harcıyor ve özveriyle çalışıyor ama ekibi zayıf. Kendisi çok çalışıyor. Tabi olay sadece futbol değil, Galatasaray da sadece bir futbol kulübü değil. Galatasaray çok zengin bir kulüp ve onun maddi imkânlarından istifade etmelisiniz. Bunun içinde iyi bir ekibinizin olması gerekiyor. Bence ekibe biraz takviye yapılması gerekiyor. -"KALECİ TAKIMA GÜVEN VERMELİ"- MARATON.COM.TR: GALATASARAY YILLARDIR KALECİ PROBLEMİ YAŞIYOR. TAFFAREL VE MONDRAGON’DAN SONRA İSTENİLEN KALECİ BİR TÜRLÜ BULUNAMADI. SİZCE LEO FRANCO GALATASARAY’IN KALECİSİ OLABİLİR Mİ? Faruk SÜREN: Leo Franco istikrarsız bir kaleci. Bir anda iyi kurtarışlar yapıyor, bir anda yenilmeyecek golleri yiyor. Bence kaleci dediğiniz Van Der Sar gibi olmalıdır. Yıllardır hep aynı çizgide gidiyor. Gol yemiyor mu tabi ki yiyor ama kalecinin takıma güven vermesi gerekiyor. Kaleci ana koordinatördür. Taffarel bunu çok iyi başarıyordu. Arkayı da kontrol etmesi gerekir bir kalecinin. -"YANLIŞ SEÇİMLER OLMUŞ OLABİLİR"- MARATON.COM.TR: 2010 GÜNEY AFRİKA DÜNYA KUPASI’NA GİDEMEYİŞİMİZİN SİZCE SORUMLUSU KİMDİR? Faruk SÜREN: Herkes. Yani Milli Takımlar Sorumlusu, teknik direktör ve oyuncular. Büyük bir hata yapıyoruz aslında genel olarak. Ben sporcuları ve özellikle futbolcuları çok seviyorum ama en ufak bir başarısızlıkta devamlı olarak yöneticilere ve teknik direktöre yüklenilmesini anlamıyorum çünkü, hiçbir teknik direktör oyuncularına topa baskı yapmayın, gol atmayın, gol yiyin demez. Teknik direktör mutlaka kendi bildiği en iyi taktiği ortaya koyar. Milli takımımızdaki bütün oyuncular üst düzey oyuncular. Dünya Kupası’na gidemeyerek zaten en büyük cezayı onlar çekiyor. Yanlış seçimler olmuş olabilir ama sonuçta sahada yine oyuncular vardı. Tabi ki Fatih Terim’in de, Milli Takımlar sorumlusunun da hataları vardır. -"FATİH TERİM ÖZ ELEŞTİRİ ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ"- MARATON.COM.TR: FATİH HOCA’YI EN İYİ TANIYAN İNSANLARDAN BİRİSİNİZ. BİRAZ FATİH TERİM’İ ANLATABİLİR MİSİNİZ? Faruk SÜREN: Fatih Hoca son derece hırslı, özveriyle çalışan biridir. Hedefleri daima yukarıdadır. Son zamanlarda fazla tartışma ve öz eleştiri özelliğini kaybetti. Fatih Hoca bunun da alınan başarısızlıkta etkisi olmuştur tabi. Bu neticede başkalarını küçük gördüğünüzü gösterir. Özellikle futbolda böyle bir şey çok tehlikelidir. -"FATİH TERİM’İN ÖZEL PRİMİ VARDI"- MARATON.COM.TR: SİZ FATİH HOCA’NIN SÖZLEŞMESİNİ YAPARKEN, HOCANIN “EĞER AVRUPA’DAN KUPA GETİRİRSEM EKSTRA PRİM ALIRIM” DİYE BİR SÖYLEMİ OLDU MU? Faruk SÜREN: Öyle bir madde vardı tabi ki ama federasyonun ön gördüğü bir mukavele çeşidi vardı. Biz kendi aramızda çözerdik öyle sorunları. Yönetim Kurulu kararından da geçerdi zaten. -"YABANCI HOCA GELİRSE İYİ YARDIMCILARI OLMALI"- MARATON.COM.TR: FEDERASYONUN MİLLİ TAKIM İÇİN YABANCI HOCA ISRARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Tabi basından takip ediyorum ben de. Yabancı hoca gelirse çok iyi yardımcılarının olması gerek. O yardımcının da ileride bu modele uygun bir şekilde öğrendiklerini uygulaması ve Milli Takım’ın başına geçmesi uygundur. Tabi ki Türkiye’yi tanıyan bir yabancı hocanın gelmesi gerek. Mesela Lucescu çok iyi olabilir. Karakter itibarıyla da bize benziyor Balkanlı sonuçta. Tabi hocanın da geldiği zaman arkasında durmak gerekiyor. Bence Fatih Hoca’nın arkasında durulmadı. İstifa ediyorum dedi ve hemen kabul ettiler. Seçim ne olursa olsun gelen hocanın arkasında durmalı Federasyon ve futbolcular. Ertuğrul Sağlam’sa o gelir ama yönetimin arkasında durması lazım. Örnek veriyorum sadece. Yani bu öyle kolay bir şey değil. Alt yapıyla, gelen oyuncuların takımlarıyla her şeyle ilgilenmeniz gerekiyor. Federasyonun bunların hepsiyle ilgilenmesi başarı için çok önemli. Futbol sadece sahada oynanmıyor. Bir hocanın bütün oyuncularından haberdar olması gerekiyor. -"ASLANTEPE PROJESİ BİR HATAYDI"- MARATON.COM.TR: ASLANTEPE PROJESİ SİZİNLE BAŞLADI VE HALA DEVAM EDİYOR. ASLANTEPE GALATASARAY’A NELER KAZANDIRACAK? Faruk SÜREN: Yapılan bir hata var geri getiremezsiniz. Aslantepe projesi bir hataydı ve bu hatadan maksimum kazancı sağlamalısınız. Planlarından anladığım kadar modern bir stat oluyor. Aslantepe’ye gideceğiz diyerek mevcut elimizde bulunan Ali Sami Yen Stadı’na hiçbir şey yapılmadı. Muhakkak oraya gidince seyirci kapasitemiz de artacak. Her ne kadar rakiplerimiz aksini iddia etse de Türkiye’de en fazla seyirciye sahip takım Galatasaray. Tabi iyi oldu. Bence çok güzel olacak. -"ALİ SAMİ YEN’İN YERİNDE YENİ STAT İSTERDİM"- MARATON.COM.TR: PEKİ, SİZ ALİ SAMİ YEN’İN OLDUĞU YERDE YENİ BİR STAT İSTERDİNİZ DEĞİL Mİ? Faruk SÜREN: Tabi ki de. Bir de şöyle bir şey var. Ali Sami Yen’in ruhsatının olmadığını söyleyenler var. Ruhsatı da var ihalesi de yapıldı. 86 milyon dolar teklif verildi. Sonra Türkiye bir krize girdi ve çıktı. Çıktıktan sonra uzatma harcının yatırılması lazımdı. Özellikle yatırılmadı ve özellikle stadın orada olması istenmedi. Bunu hiç kimse inkâr edemez. O stat oraya yapılabilirdi. Ünal Aysal’la anlaşma yapıldı, Ünal Aysal finansmanı yapıyordu. Yapmış olduğu finansmanı geri aldı. Yani şimdi bunlar olmasaydı biz orada 4 senedir yeni stadımızda top oynuyor olacaktık. Hiç kimse bana bunun aksini iddia edemez. Kolay kolay yutmam bunları. Aslantepe tamamen yapaydır. Bunu devlet yapıyor. Şimdi Galatasaray orada kiracı gibi olacak ama yapılmıştır ve bitti. Hata bir daha geri gelmez. Önemli olan şimdi Aslantepe’yi güzel kullanmamız. -"JÜBİLE ARTIK ÇOK DEMODE OLDU"- MARATON.COM.TR: HAKAN ŞÜKÜR, ARİF ERDEM, ERGÜN PENBE, BÜLENT KORKMAZ GİBİ İSİMLER GALATASARAY’DAN HEP SORUNLU ŞEKİLLERDE AYRILDILAR VE FUTBOLU BIRAKTILAR. JÜBİLE BİLE YAPMADILAR. GALATASARAY’IN BU OYUNCULARA YETERİ KADAR DEĞER VERMEDİĞİ KONUSUNA SİZ KATILIYOR MUSUNUZ? Faruk SÜREN: Jübile artık çok demode bir şey oldu. Bizim bildiğimiz jübile neydi? Ayrılmak isteyen futbolcu önce kendine bir takım buluyor, davetiye bastırıyor ve davetiyeleri satıyor. Hâsılattan da payını alıyor ve kıdem tazminatı gibi bir ücret kalıyor oyuncunun cebine. Şimdi baktığınız zaman milyon doların altında oynayan oyuncu yok Galatasaray’da. O yüzden jübile artık devede kulak misali bir şey oldu. Bunun yerine manevi bir ödül verilebilirdi bu oyunculara. Bir plaket gibi bir şey. Sanıyorum ki UEFA Kupası’nı kazandığımızın 9.yılında geçen sene bir gece düzenlenmişti. Sanki kötü bir şeymiş gibi 9 sene yapılmadı ve anlamsız bir tarihte bir gece düzenlendi. -"HASAN ŞAŞ’A YAPILAN ŞEY AYIP VE YERSİZ"- MARATON.COM.TR: HASAN ŞAŞ’IN BİR SMS YOLUYLA KULÜPTEN AYRILMA KONUSUNDA NE DİYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Üzüldüm tabi ki. Hasan Şaş ki her zaman yüreğini ortaya koyarak oynayan bir futbolcuydu. Yakıştıramadım bunu. Ayıp ve yersiz buluyorum. -"EMRE NEWCASTLE TARAFTARI DA OLABİLİRMİŞ!"- MARATON.COM.TR: EMRE BELÖZOĞLU’NUN FENERBAHÇE’YE TRANSFERİNİ DOĞRU BULDUNUZ MU? O ZAMANLAR FENERBAHÇELİ OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ? Faruk SÜREN: Emre zaten bizden problemli ayrıldı. Fenerbahçeli olduğunu bilmiyordum. Bizden İnter’e gitti, oradan Newcastle’a gitti. Demek ki Newcastle taraftarı da olabilirdi. Büyük takımdan büyük takıma transfer olabilir. Bunlar normal şeyler. Bence bize geri gelmesi doğru olmazdı. Çünkü kulüpten sorunlu bir şekilde ayrıldı. -"ADNAN POLAT’IN EKİBİNİ DEĞİŞTİRMESİ LAZIM"- MARATON.COM.TR: ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA SEÇİM YAPILACAK. NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Dediğim gibi Adnan Polat iyi işler yapıyor ancak ekibinin değişmesi gerekiyor. -"DURARAK FUTBOL OYNANMAZ"- MARATON.COM.TR: SİZİN DÖNEMİNİZDE KAZANILAN BİR UEFA KUPASI VAR. TÜRKİYE’DEN BİR TAKIMIN VEYA GALATASARAY’IN BİR DAHA BÖYLE BİR BAŞARIYA ULAŞACAĞINA İNANIYOR MUSUNUZ? Faruk SÜREN: Tabi ki olabilir ama takımların performansları çok önemli. Mesela dün Rubin Kazan –Barcelona maçını seyrettim. Rubin’li oyuncular çok güzel oynuyorlardı. Tempoları yüksekti, topa basıyorlardı. Biz de UEFA Kupası’nı kazandığımız zaman tempolu bir futbol oynuyorduk. Durarak futbol oynanmaz. Devamlı koşmanız mücadele etmeniz zaman. Biz de bir tek Sabri pres yapıyor. Bütün oyuncuların pres yapıp topu kazanmaları gerekiyor. Modern futbolun gereksinimleri bunlar. Shaktar Donetsk geldi burada UEFA Kupası’nı aldı. Kadroları da çok iyi değil. Bizim ligimizde tempo yok. Mesela bizim forvetler kaleciye geri pas veriliyor hiçbiri koşmuyor. Avrupa’da böyle değil. Topun onlara gelmesini bekliyorlar. -"BİZİM FUTBOLCULAR MIY MIY OYNUYORLAR"- MARATON.COM.TR: BİZ OYUNCULARLA DA KONUŞTUĞUMUZ ZAMAN SÖYLÜYORUZ TURKCELL SÜPER LİG’İ İZLERKEN UYKUMUZ GELİYOR DİYE. PREMİER LİG’E BAKTIĞINIZ ZAMAN BÖYLE DEĞİL. BUNUN SEBEBİ NEDİR? Faruk SÜREN: Bizimkiler galiba Premier Lig’i izlemiyor. Mıy mıy top oynuyorlar. Futbolu oynayan takım presli, mücadeleci oynar ve kazanır. Geçen sene aslında Fenerbahçe- Galatasaray finali oynasaydı müthiş olurdu ama olmadı. -"LINCOLN ÇOK BÜYÜK BİR HATAYDI"- MARATON.COM.TR: LİNCOLN KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Lincoln çok büyük bir hataydı. Schalke şampiyonluğa oynuyordu geçen sene ama bize sattı Lincoln’ü. Bizi çok sevdiği için mi sattı? Hayır, adam yaramaz çünkü. MARATON.COM.TR: ÖZHAN CANAYDIN’IN SCHALKE BAŞANIYLA ÇOK İYİ İLİŞKİLERİ OLDUĞUNU SÖYLEYENLER VAR. Faruk SÜREN: Yahu ne iyi ilişkisi, ne olabilir ki? İyi ilişkiler olduğu zaman en formda, en iyi oyuncusunu bize mi verdi ki. -"AZİZ YILDIRIM BİZİM DÜŞÜNCELERİMİZİ GERÇEK HAYATTA YAPIYOR"- MARATON.COM.TR: AZİZ YILDIRIM’IN KULÜP BAŞKANLIĞINI NASIL BULUYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Bizim düşüncede projelediğimiz şeyleri onlar gerçek hayatta başarılı oluyorlar. O yüzden başarılı buluyorum. -"ALEX, HAGI’YLA KIYASLANAMAZ"- MARATON.COM.TR: ALEX VE HAGİ KIYASLANIYOR SON ZAMANLARDA. SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? Faruk SÜREN: Böyle bir kıyas kabul etmiyorum. İstatistikler ne olursa olsun ama Hagi bambaşka bir oyuncu. Tamam Alex de çok iyi oyuncu ama Hagi’yle kıyaslanamaz. Hagi’nin saha içerisinde duruşu bile bir başkaydı. -"GÖKHAN GÖNÜL’Ü GALATASARAY’DA GÖRMEK İSTERDİM"- MARATON.COM.TR: TÜRKİYE’DE GALATASARAY’DA GÖRMEK İSTEDİĞİNİZ FUTBOLCULAR VAR MI? Faruk SÜREN: Gökhan Gönül’ü çok beğeniyorum. Çok iyi bir oyuncu bence her takımda oynar buna Avrupa da dahil. Keşke Galatasaray’da olsa diyebileceğim yerli başka futbolcu yok. -"NONDA, ELANO’NUN ZEKASINI ANLAMIYORSA ELANO NE YAPSIN?"- MARATON.COM.TR: ELANO, LİNCOLN’ÜN YERİNE TRANSFER EDİLDİ AMA HENÜZ BİR KATKI SAĞLAYAMADI. SİZE GÖRE GALATASARAY BU OYUNCUDA DA MI HATA YAPTI? Faruk SÜREN: Şahsi yetenek olarak Lincoln daha iyi ama biz halı saha maçı yapmıyoruz. Nitekim Lincoln milli takımda yokken Elano milli takımda. Elano iyi bir oyuncu ama bir Hagi değil. Çok iyi yetenekleri var, adrese paslar atıyor ama Nonda onun zekasını anlamıyorsa Elano ne yapsın? O zaman Elano hata yapmış oluyor. -"RIJKAARD’IN YAPTIĞI SON DERECE PROFESYONEL"- MARATON.COM.TR: RİJKAARD KAMP YAPTIRMIYOR, BİZ BUNA HAZIR MIYIZ? Faruk SÜREN: Futbolcular bir kere genç insanlar. Her an çılgınlığa yatkın insanlar. Evlerinde de olacaklar. Dışarı çıkıp gezecekler de muhakkak. Bu sistemin denetimini de oyuncuları sıkmadan yapmak lazım. Kamp yaptırmamak serbest olduğunuz anlamına gelmiyor. Futbolcuları ikna etmek lazım gelir bence. Kamp futbolculara stres de verebiliyor olabilir. Kamp yok diye gece kulübüne gidersen de olmaz tabi. Kampta oyuncular konsantre olamıyor bence. Maça hazırlanmak açısından Rijkaard’ın yaptığı son derece profesyonel. -"ARDA’YI YALNIZ BIRAKMAMAK GEREKİYOR"- MARATON.COM.TR: ARDA VE METİN OKTAY’I BENZETENLER VAR. HER YERDE ARDA’YI GÖRÜYORUZ. SİZCE BU OYUNCUNUN PERFORMANSINI ETKİLER Mİ? Faruk SÜREN: Arda’ya sorumluluk vermek çok da kötü bir şey değil aslında. Oyuncunun olgunlaşması ve kendini geliştirmesi açısından oldukça önemlidir. Arda’yı da yalnız bırakmamak gerekiyor. Tabi ki odak noktası olacak. Kötü eleştiriler de olacak ama ona destek olmak lazım. Destek şart. MARATON.COM.TR: Çok teşekkür ederiz bize vakit ayırdığınız için. Faruk SÜREN: Ben teşekkür ediyorum.
Sezon başında büyük umutlarla transfer edilen Sambacı'nın, önemli eksiklere rağmen Diyarbakır'da da yedek kalıp, son 5 dakika sahaya sürülmesi kafalarda soru işareti bıraktı... Elano Blumer... 7 milyon Euro verildi, Manchester City’den orta sahaya katkı sağlaması için transfer edildi. Brezilya Milli Takımı’nın da değişmez isimlerindendi. Ancak geldiği günden beri beklenen performansı bir türlü sergileyemedi. Önce Sarı-Kırmızılı taraftarların, sonra da teknik direktör Rijkaard’ın gözünden düştü. Dün oynanan Diyarbakır karşılaşmasında ilk 11’de olmasa bile maçın ikinci yarısında görev alması bekleniyordu. Fanatik'İn haberine göre, Ancak 88. dakikada oyuna giren Sambacı uzatmalar dahil sadece 5 dakika sahada kalabildi. Bu durum Brezilya Milli Takımı’nda da forma giyen Sambacı’nın “5 dakikalık oyuncu mu?” olduğu sorusunu akıllara getirdi. Kulübeye hapsoldu Hafta içinde oynanan Dinamo Bükreş karşılaşmasına da yedek soyunan Elano’nun mutsuzluğu gözlerden kaçmadı. Keita’nın cezalı, Baros’un ise sakatlığı nedeniyle oynayamadığı maçta 11’de görev almayı bekleyen Sambacı, adının yedekler arasında olduğunu görünce hayli üzüldü. Kulübe zenginliğinin kendileri için büyük avantaj olduğunu söyleyen Rijkaard’ın önümüzdeki haftalarda Elano’yu nasıl kullanacağı merak konusu.
Turkcell Süper Lig 12.haftasında deplasmanda Diyarbakırspor’u 2-1 mağlup eden Galatasaray’ın başarılı oyuncusu Ayhan Akman maç sonrası açıklamalarda bulundu. İşte Ayhan Akman’ın açıklamalarının tamamı; “Hiç beklemediğimiz erken bir gol yedik. İkinci yarı oyunun kontrolünü elimize aldık aslında daha farklı bir skor olabilirdi ama Barış’ın atılmasından sonra daha defansif oynadık. Nitekim mutluyuz. Hocamızın koyduğu sistemle oynuyoruz, kazandığımız zaman kimin oynayıp oynamadığının bir önemi yok. Genel olarak iyi yoldayız diye düşünüyorum. Beş haftamız kaldı ligin ilk yarısını en iyi şekilde bitirmek istiyoruz. Her futbolcunun kendine düşen görevi en iyi şekilde yapması gerekiyor”.
Turkcell Süper Lig 12.haftasında deplasmanda Diyarbakırspor’u 2-1 mağlup eden Galatasaray’ın teknik direktörü Frank Rijkaard maç sonrası açıklamalarda bulundu. İşte Frank Rijkaard’ın açıklamalarının tamamı; “Bu bizim için önemli bir galibiyetti. Maça çok iyi başladığımızı söyleyemem. İlk golü kalemizde gördükten sonra uyanma gerçekleşti ve oyuna döndük. Rakibimiz ilk 30 dakikada çok enerji harcadılar ve bizi zorladılar. İlerleyen dakikalarda oyunu kontrolümüze aldık ve galibiyet geldi. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Oyuncularımı tebrik etmek istiyorum çünkü Barış atıldıktan sonra herkes iki kişilik oynadı ve elinden geleni yaptı. Keita’nın eksikliğini hissediyoruz ama iyi futbolcularımız var. Onun yerine oynayan oyuncularda ellerinden geleni yaparak eksikliğini hissettirmediler. Barış’la ikinci sarı kartı görmemesi konusunda konuştuk ama şanssızdı bununla ilgili yapacak bir şeyimiz yok. Barış’ın performansından memnunum. Bugün oyundan atılmasını bir şanssızlık olarak görüyorum. Kırmızı kartı görmeden önce onu çıkarmayı düşünüyorduk ama biraz geç kaldık. Oyuncularımı tebrik ediyorum”.
Turkcell Süper Lig'in 12.haftasında oynanan Diyarbakırspor - Galatasaray mücadelesi Maraton'da masaya yatırıldı!.. Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu'nun çarpıcı yorumları ve analizlerinin yer aldığı, tartışmalı pozisyonlara son noktanın koyulduğu Maraton'da konuşulanların hepsi MARATON.COM.TR'de!.. DİYARBAKIRSPOR – GALATASARAY ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam ne düşünüyorsun maçla ilgili olarak? ERMAN TOROĞLU: Hocam Galatasaray için zor bir maç olacaktı. Diyarbakır’ın bin tane derdi var. Antrenör hangi biriyle uğraşsın. Allak bullak bir Diyarbakırspor var ortada. Koskoca Galatasaray takımı gelmiş maça hiç ilgi yok. O kadar ortam müsaitken Galatasaray güle oynaya ayrıldı. Galatasaray yendi ama yenerken de bakacak acaba ben kimi yendim diye. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 1 hocam. Celalettin’le etkili geldiler. -"GALATASARAY’DAKİ SAVUNMA PROBLEMİ HALA DEVAM EDİYOR!.."- ERMAN TOROĞLU: Bu dakikalarda Diyarbakırspor biraz diri. İlk dakikalarda Dİyarbakırspor kontrolsüz bir güç harcıyor. Kafası rahat değil futbolcuların. Futbolcu bir yere kadar oynuyor. Diyarbakırspor yeni yeni kurulmasına rağmen sapı solu birbirine denk gelen bir takım. Diyarbakır’ın rakipleri Fenerbahçe – Galatasaray değil tabi ki. Bence ligde kalabilirler ama kafaları rahat olursa. Şöyle bir görüntü var hocam. Burada 7 tane Galatasaray’lı var. Kalabalık olmalarına rağmen dizilimleri çok dağınık. Bence savunma problemini hala çözebilmiş değiller. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 11 hocam. Bugün çok da düşen oldu sahada hocam. ERMAN TOROĞLU: Şener’in pasını beğendim hocam burada. Bu pozisyonda ofsayt dengesini kuracak olanlar Servet ve Gökhan’dır. Onların diğerlerine ellerini kaldırıp arkadaşlarına dur kardeşim demeleri lazım. Şener’in pası güzel ama öyle bir maden buldu ki arada atmaması mümkün değil. Dünkü Trabzon’un atağına benzer bir atak. Aynı savunma hataları var. Bunlar Beşiktaş’la Galatasaray, iki büyük takım. Yarın öbür gün Alman gelir, İngiliz gelir beş atar gider. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 33 hocam. Arda’nın kullandığı serbest vuruş… ERMAN TOROĞLU: Burada çok ilginç şeyler oluyor. Galatasaraylı oyuncuya neden kendini atıyorsun diyorlar ve ortalık geriliyor. Burada penaltı pozisyonu yok. Diyarbakırlı oyuncular orada dirsek hareketini gösteriyorlar hakeme. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 36 hocam. ERMAN TOROĞLU: Diyarbakır’ın kalecisi bugün baya dengesiz işler yaptı. Şimdi bu seneki Galatasaray’da görüntü şu; Alex Fenerbahçe için neyse Keita Galatasaray için o oldu. Keita olduğu zaman olay çok farklı oluyor. Keita olduğu zaman rakip en az iki oyuncuyla onun karşısında oluyor. Seyircinin hoşuna gidiyor ikisi de. Bu konuda Alex daha akıllı bir oyuncu. Geçen maçı hatırla. Fenerbahçeli oyuncular Keita’nın üstüne oynadılar ve attırdılar. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 43. Burada gol geliyor hocam. -"FUTBOLDA TEHLİKE TOPUN OLMADIĞI YERDEDİR!.."- ERMAN TOROĞLU: Sabri bugün çok koştu. Futbolda topun olduğu yere hepimiz bakıyoruz. Topun olduğu yer futbolda en zararsız yerdir. Hepimiz sola bakıyoruz burada ama Sabri ne güzel orada kendini kamufle etti ve geldi golünü attı. Futbolda tehlike topun olmadığı yerdir. Gol tersten olur hocam. Topu iyice öldürüyor işte. Topun iyice düşmesini bekliyor. Bu oyuncunun olgunlaştığını gösterir. Bu vuruş kolay bir vuruş değil. Sabri kendini geliştirmeye başladı hocam. Bu gol zamanı açısından da çok önemli bir goldü. ŞANSAL BÜYÜKA: İkinci yarıya geçtik hocam. Dakika 52. Arda’nın golü geliyor hocam. ERMAN TOROĞLU: Diyarbakır adına şanssızlık olarak değerlendiriyorum ben bu golü. Defans oyuncusu düşmese belki de gol olmazdı. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 55. Kaleci garip işler yaptı bugün hocam. ERMAN TOROĞLU: Kewell bugün çok iyiydi hocam. ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam dakika 29’a dönüyoruz Barış’ın sarı kart pozisyonuna. ERMAN TOROĞLU: Barış rakibe mi geliyor topa mı geliyor? Bence topa geliyor bu şekilde adama gelse adamı öldürür zaten. Ben burada kartı kullanmazdım. ŞANSAL BÜYÜKA: Şimdi Barış’ın ikinci sarısına gelelim hocam. Dakika 64. -"BARIŞ BİRAZ ACEMİ!.."- ERMAN TOROĞLU: Hocam madem sarı kartın var neden elini kullanıyorsun. Bu acemilik belirtisidir hocam. Ben burada üç şey söylerim. Ya acemisin, ya aptalsın ya da şımarıksın. Galatasaray takımında oynamak isteyen bir oyuncu şu hareketi yapamaz. Kewell şu hareketi asla yapmaz. O yüzden sen de asla Kewell olamazsın. ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam oyun burada kopmuş değil. Diken üstündesin. Skor 2-1 her an değişir. ERMAN TOROĞLU: Ben Rijkaard olsam bu futbolcuya asla sahip çıkmam. ŞANSAL BÜYÜKA: Peki Kamuoyunun önünde ne yapsın hocam. ERMAN TOROĞLU: İçerde, soyunma odasında uyarılarını yapsın. Uyardığını söylüyor ama aynı kartı Kewell görse ona uyarı yapmaz. Barış acemi biraz daha gelişmesi lazım. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 72. ERMAN TOROĞLU: Hocam büyük takımlarda oynayan oyuncularla küçük takımlarda oynayan oyuncuların sarı kart görme ihtimalleri daha farklı. ŞANSAL BÜYÜKA: Dakika 86 hocam. ERMAN TOROĞLU: Şu pozisyon Sabri’nin attığı golün 10 katı daha kolay. Bunu yakalıyorsan atacaksın hocam. Bu gol olsaydı Barış ne anlatacaktı? Rijkaard ne anlatacaktı? MAÇIN ADAMI: SABRİ SARIOĞLU PİEROLAR: ŞANSAL BÜYÜKA: Mendoza’nın bir çıkışı var hocam. ERMAN TOROĞLU: Ayhan gördüğünden beri hareketlendi hocam burada. ŞANSAL BÜYÜKA: Sabri’nin golü geliyor şimdi de ekrana. ERMAN TOROĞLU: Burada Galatasaray oyunu pişiriyor hocam. 7 pas 8.vuruş gol süre 30 saniye. ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam dediğin gibi topsuz koşular da çok önemli. ERMAN TOROĞLU: Hocam defans oyuncusu bir topa bakacak bir oyuncuya bakacak. İki gözü de ayrı ayrı bakacak. Bizde herkes topa bakıyor. ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam Diyarbakır’ın ilk on biri geliyor. Üç yıldızı kime verirsin. ERMAN TOROĞLU: Şener’e 3 yıldız veriyorum. Mendoza’ya da iki yıldız veririm. ŞANSAL BÜYÜKA: Galatasaray’ın ilk on biri gelsin. ERMAN TOROĞLU: Sabri’ye, Kewell’a bir de Mehmet Topal’a 3 yıldız alır diğerleri bende sınıfı geçemezler. SEYİRCİ SORULARI: ŞANSAL BÜYÜKA: Erman Hocam Avrupa’da daha iyi oynuyor. Bunun sebebi Türk takımlarının çok kapanması mı? ERMAN TOROĞLU: Galatasaray Avrupa’da daha iyi oynuyor, daha iyi motive oluyorlar. ŞANSAL BÜYÜKA: Galatasaray’da Arda Turan kaptan olduktan sonra motivasyonu düştü mü? ERMAN TOROĞLU:Evet. ŞANSAL BÜYÜKA: Barış’ın kırmızı kart göreceğini herkes anladı, Rijkaard anlamadı mı? ERMAN TOROĞLU: Anlamış ama geç kalmış demek ki.
Beko Basketbol Ligi'nde Bandırma Banvitspor, Galatasaray Cafe Crown'u 79-77 yendi. Maça etkili başlayan, konuk ekip Galatasaray Cafe Crown oldu. Karşılıklı basketlerin atıldığı ilk dakikalardan sonra rakibinin hücum gücünü kıran sarı-kırmızılılar, 6. dakikada 5 farklı (19-14) üstünlüğü yakaladı. Bu dakikadan sonra toparlanan Bandırma ekibi, önce rakibini yakaladı, sonra da İbrahim'in 3'lüğüyle periyodu 26-24 önde kapadı. 2. periyotta da karşılıklı basketler vardı. Periyot boyunca farkı açamayan iki takımdan Galatasaray Cafe Crown'dan Washington'un son dakikada attığı baskete, Bandırma Banvitspor son saniyede Davis ile karşılık verdi ve ilk yarı 47-47 beraberlikle tamamlandı. 3. periyotta da oyun uzun süre başabaş gitti. Bandırma Banvitspor, 28. dakikada 61-60'lik skor üstünlüğünü yakalasa da konuk ekip, Cemal ve Washington'ın sayılarıyla periyodu 66-61 önde kapadı. Son periyotta seyircisinin de desteğiyle evsahibi ekip, önce farkı kapadı, ardından 34. dakikada 69-68 öne geçti. İki takımın da sayı bulmakta zorlandığı maçın bu bölümünde Bandırma Banvitspor, 37. dakikaya 72-68 önde girdi. Maçın son 10 saniyesinde Washington'un faul atışlarıyla Galatasaray Cafe Crown, farkı 1'e (78-77) indirse de Bandırma Banvitspor, Davis'in, 2 faul atışından 1'ini değerlendirmesiyle maçı 79-77 kazanmasını bildi. BANDIRMA BANVİTSPOR: 79 - GALATASARAY CAFE CROWN: 77 Salon: Kara Ali Acar Hakemler: Emin Moğulkoç xx, Can Atsüren xx, Serdar Ünal xx Bandırma Banvitspor: Barış Ermiş xxx 6, Williams xxx 15, Davis xxx 24, Simmons xx 8, Yunus xxx 12, İbrahim xxx 8, Ufuk x, Erol Can x, Yiğitcan x, Barış Hersek xx 2, Cakiç xx 4 Galatasaray Cafe Crown: Washington xxx 15, Wilkinson xxx 9, Polat xx 4, Evren xx 9, Jasaitis xxx 15, Caner xx 6, Rıfat Murat x, Rancik xx 7, Cemal xx 6, Can xx 6, Eren x 1. Periyot: 26-24 Devre: 47-47 3. Periyot: 61-66 Beş Faulle Çıkan: Rancik 36.43 (Galatasaray Cafe Crown)
Diyarbakırspor-Galatasaray karşılaşmasında yoğun güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde olması dikkati çekti. Özel uçakla Diyarbakır'a gelen Galatasaray kafilesi, Diyarbakırsporlu yöneticiler ile Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen futbol turnuvasına katılan çocuklar tarafından çiçeklerle karşılandı. Galatasaray'da, sakatlıkları süren Baros ve Emre Aşık ile cezalı olan Keita ile Mustafa yer almadı. Diyarbakırspor'da da cezalı olan Barış ve Ayman kadroya dahil edilmedi. Öte yandan 1 maç hak mahrumiyeti cezası alan Diyarbakırspor Teknik Direktörü Ziya Doğan'ın yerine takımın başında Abdullah Güllü sahaya çıkacak. Cezası nedeniyle stada giremeyecek olan Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer ile diğer yöneticiler de statta incelemelerde bulundular. Fiyatları 30 ile 200 lira arasında değişen maç biletlerine Diyarbakır ve çevre illerden sporseverlerin fazla ilgi göstermedikleri gözlendi. Maç öncesi Galatasaray ve Diyarbakırsporlu yöneticiler, kentteki Galatasaray Store'un açılışına katıldılar. Galatasaray, kaldığı otelden stada gelirken 6 motorize ekip ile çok sayıda koruma otosu sarı-kırmızılı ekibe eşlik etti. Atatürk Stadı çevresinde alınan yoğun güvenlik önlemlerinin ise en üst düzeyde olması dikkati çekti.
Turkcell Süper Lig 12.haftası kapanış maçında Galatasaray deplasmanda Diyarbakırspor’u 2-1 mağlup etti. Karşılaşmanın 11.dakikasında Mendoza kaleci Leo Franco’yla karşı karşıya kalarak skoru ev sahibi lehine 1-0’a getirdi. Daha sonra artan Galatasaray atakları meyve verdi ve Sabri skoru 1-1 yaptı. Maçın ilk yarısı 1-1 sona ererken ikinci yarının hemen başında Harry Kewell’ın kafa pasında içeride topla buluşan Arda sol ayağıyla düzgün bir vuruş yaparak topu kaleye gönderdi ve skoru 2-1 olarak kaydetti. Barış Özbek rakip takımdan Şener’e sert bir müdahele yaptı ve ikinci sarı kartla oyun dışında kaldı.
Diyarbakırspor-Galatasaray maçında düdük çalacak olan Tolga Özkalfa, daha önce Sarı-Kırmızılı ekibin iki karşılaşmasını yönetti. Özkalfa ile 2005-2006’da Rize’yi 4-2, 2008-2009’da da Konya’yı (d) 1-0 mağlup eden Sarı-Kırmızılı futbolcular 3 sarı kart görürken, rakiplerine sadece 1 sarı kart çıktı. Diyarbakır’da ise durum tam tersi. Kırmızı-Yeşilliler, Özkalga’nın yönettiği 3 maçı da kaybetti, gol atamadı, 6 gol yedi. Futbolcular da 4 sarı ve 1 kırmızı kart gördü.
Galatasaray'ın, bir süre duraklayan ancak yeni yapılan ihaleyle inşaat çalışmalarına yeniden başlanan Seyrantepe'deki stat projesinin 29 Ekim 2010 tarihinde tamamlanacağı açıklandı. İnşaatın yeniden başlaması ile ilgili olarak Seyrantepe'deki Türk Telekom Arena'da düzenlenen toplantıya, VARYAP Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, Uzunlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Numan Uzun, TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanı Niyazi Özdemir ve Galatasaray Kulübü'nün projeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Işın Çelebi katıldı. Stadın, sözleşme tarihinden itibaren 360 gün sonra, 29 Eylül 2010'da teslim edileceği, inşaatın bitimin ardından geçici ön kabullerin tamamlanmasıyla stadın 29 Ekim 2010 tarihine yetiştirileceği açıklandı. VARYAP-Uzunlar ortaklığı adına açıklama yapan Varlıbaş, Türk sporunun en prestijli projesi olarak gördükleri projeyi devraldıktan sonra kolları sıvadıklarını, ancak yarım bırakılmış inşaat olması nedeniyle zorluklar yaşadıklarını söyledi. İşin prosedürüne, teknik şartnamesine sadık kalıp, en iyi ve en kaliteli şekilde stadı yapacaklarını kaydeden Süleyman Varlıbaş, ''Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir stat 3 yıldan önce yapılmamaktadır. TOKİ'nin 1 yıl süre koyması, bizim biraz daha fazla çalışmamıza neden olmuştur. Ancak yaptığımız incelemede 1 yıl içinde bu stadın tamamlanabileceğini gördük'' dedi. Varlıbaş, inşaatı devraldıktan sonra şantiyede yapılan işlemleri ise şöyle anlattı: ''Şantiye çalışır hale getirildi, iç yollar düzenlendi. Çevre temizliği ile iş ve işçi güvenliğine yönelik önlemler alınmıştır. Mevcut vinç sayısının işin yetişmesinde sorun olacağını görüp 3 vinç daha montajına başlanmıştır. Tribün ekipmanları ve çatı yapımı için taşeronlar seçilmiş ve sözleşmeler yapılmıştır. Personel istihdamı 314'e ulaşmıştır. Bu sayı her hafta, gün gün artacaktır. İşin planlanan sürede tamamlanması hepimizin vazgeçilmez hedefidir.'' -''EN MÜKEMMELİNİ YAPARIZ''- VARYAP-Uzunlar ortaklığı olarak girdikleri işlerde her şeyin en iyisini yapmak istediklerini kaydeden Süleyman Varlıbaş, Seyrantepe Projesi'nde de bu felsefelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Varlıbaş, şu anda Türkiye'nin Türk Telekom Arena'nın 3 kat büyüğü olan Çağlayan'daki Adliye Sarayı'nı yapmakta olduklarını belirterek, ''Bu projeyi de Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın isteği üzerine 2010 yılı içinde teslim edeceğiz'' dedi. İyi bir Trabzonsporlu olduğunu vurgulayan Süleyman Varlıbaş, ''Eski bir Galatasaraylı ve iyi bir Trabzonlu olarak Galatasaray'ın bu stat projesini yapmaktan dolayı mutluluk duyuyorum. 2010 yılında stadın açılışını bütün Galatasaraylılarla birlikte yaşamanın hazzını duyacağım'' diye konuştu. -İNŞAAT İNTERNETTEN İZLENEBİLECEK- Süleyman Varlıbaş, başlayan inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat internet vasıtasıyla izlenebileceğini söyledi. Varlıbaş, ''seyrantepekompleksi.com'' internet sitesine girecek olan kişilerin, inşaat içine konulacak kameralarla, çalışmaları dünyanın dünyanın her yerinden izleyebileceğini dile getirdi. Öte yandan, inşaatın durması nedeniyle çalışmalarda kullanılan demirlerin az miktarda oksitlendiğini kaydeden Varlıbaş, bunun için de İTÜ'den gerekli raporu aldıklarını ve temizleme çalışmasıyla bu sıkıntının aşıldığını belirtti. ÇELEBİ: ''DÜNYAYA ÖRNEK STAT OLACAK'' Işın Çelebi, projenin 2010'un son çeyreğinde bitileceği inancını taşıdığını ifade ederek, Seyrantepe Projesi'ni UEFA ve FIFA'nın da çok başarılı bulduğunu vurguladı. Geçtiğimiz perşembe günü UEFA ve FIFA'dan uzmanların İstanbul'a geldiğini anlatan Çelebi, ''Bu projenin uluslararası standartlar düzeyinde çok başarılı olduğunu söylediler. Bu proje teknoloji düzeyi çok yüksek bir proje. UEFA ve FIFA kriterleri için dünyada örnek gösterilebilecek bir proje'' şeklinde konuştu. Çelebi, ulaşım altyapısının bu projeyi destekleyecek bir şekilde bitmesinin, stadın bitirilmesi kadar önem taşıdığını anlatarak, ''Metronun bu sene sonunda bitirilmesi, kara yolu bağlantılarının zamanında tamamlanması gerekiyor. Ancak bağlantı yolları çok zorlu ve karmaşık bir iş. İhale açılmak üzere, ancak yapımı 1 yılda bitebilir mi, belli değil. Ben büyük projelerde çalıştım. Her şey dört dörtlük olmayabiliyor. Zamanla bunlar da tamamlanır. Biraz hoşgörü bekliyorum'' dedi. Galatasaray'ın maçlarını stat tamamlanana kadar Ali Sami Yen Stadı'nda oynayacağını anlatan Işın Çelebi, stadın çatısının açılır-kapanır sisteme ayarlanabilecek şekilde yapılacağını, ancak bu sistemin uygulanıp uygulanmayacağına 1-2 ayda karar verileceğini söyledi. Çelebi, stadın bitmesi anlamında hiçbir endişesinin bulunmadığını, gecikme olması halinde her takvim günü için maliyetin onbinde beşi kadar gecikme cezası ödeneceğini söyledi. TOKİ: TÜRK DEVLETİ VE SPORUNUN PROJESİ !.. Projenin ''Türk Devleti ve Türk sporunun bir projesi'' olduğunu anlatan TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanı Niyazi Özdemir ise stadın Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 87. kuruluş yıldönümünün kutlanacağı 29 Ekim 2010 tarihinde açılmasını planladıklarını ifade etti. Özdemir, Seyrantepe Projesi'nin 52 bin seyirci kapasiteli çok amaçlı stadın yapılarak GSGM'ye devir işi olduğunu belirterek, ''Stat en ileri inşaat teknolojisiyle yapılacak ve her dönemde konserden fuara kadar bir çok amaçla kullanılacaktır. Bu proje devletimizin, dolayısıyla Türk spor camiasının bir projesidir'' şeklinde konuştu. Uzunlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Numan Uzun ise inşaatın başladığını ve şu an çalışan 300'ü aşkın personelin yakın zamanda 1400 kişiye kadar ulaşacağını dile getirdi. Bu stadın kullanımının yol yapılmadan olmayacağını anlatan Uzun, ''Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yakın zamanda meydana gelen insanların stada ulaşım zorlukları yaşanmasın. Seyirciler konforlu bir şekilde stada gelsin istiyoruz'' dedi.
Jarama'da Galatasaray Zaferi Superleague Formula’da sezonun 6. ayağı olan İspanya yarışı Jarama pistinde koşuldu. Günün ilk yarışını 16. sırada tamamlayan Ho Ping Tung yönetimindeki Galatasaray, günün ikinci yarışında büyük bir başarıya imza atarak birinci oldu. Galatasaray bu sonuçla takımlar sıralamasında 239 puana ulaşarak 11. sıraya yükseldi. İspanya'nın Jarama pistinde koşulan Superleague Formula'nın 6. ayağından Galatasaray bir birincilik çıkardı. Günün ilk yarışına beşinci çepte başlayan Ho Ping Tung yönetimindeki Galatasaray aracı yarışı bitiremedi ve 16. sırada yer aldı. Galatasaray günün ikinci yarışına üçüncü çepte başladı. 31 tur sonunda damalı bayrağı da ilk gören takım olan Galatasaray, yarışı 45.42.682 süresinde birinci olarak bitirdi. Ho Ping Tung yönetimindeki Galatasaray aracının ardından Tottenham Hotspur ikinci, FC Midtjylland üçüncü ve Liverpool dördüncü olarak yarışı tamamladı. Galatasaray bu birincilikle hanesine 57 puan daha yazdırarak puanını 239'a çıkartırken, takımlar puan sıralamasında da 11.'liğe yükseldi.
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat, Diyarbakırspor maçı sonrası dönüş yolculuğunda çarpıcı açıklamalar yaptı. GSTV'ye konuşan Adnan Polat, daha önce sarf ettiği "Galatasaray Türkiye'dir" lafının arkasında yatan nedenleri anlattı. İşte sarı kırmızılı kulübün resmi internet sitesinde de yer alan Adnan Polat röportajı: Sayın Başkanım, Diyarbakır seyahatinin genel bir değerlendirmesiyle başlayalım. “Havaalanına indiğimizden yemeğe kadar, çok iyi davrandılar” dediniz. Uçağa binene kadar da aynı hoşgörü, aynı hürmet devam etti. Neler söylersiniz bu hoşgörü ve misafirperverlikle ilgili? Öncelikle Diyarbakırspor’un Sayın Başkanına ve Yönetim Kurulu’na teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bizi uçaktan aldılar, tekrar uçağa bırakana kadar da bir dakika yalnız bırakmadıkları gibi çok ilgilendiler. Zaten dün akşamdan bu saate kadar boş vaktimiz olmadı. Bugün Diyarbakır’da çok yürüdük, halkın arasına girdik. Diyarbakır halkı da bize çok büyük sevgi ve ilgi gösterdi. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Bugün maçta tribünde olan insanlardan da hep sevgi, samimiyet ve saygı gördük. Biz de saygılarımızı onlara iletiyoruz, teşekkür ediyoruz. Diyarbakır bu ülkenin en kıymetli topraklarından bir tanesi. Oradaki insanların hepsi bizim insanlarımız. Onları kucaklamamız lazım. Görüyorum ki biz onları kucakladığımızda, onlar bizi daha fazla kucaklıyor. Biz de sabırsızlıkla Diyarbakırspor’un İstanbul’a gelmesini ve onları memnuniyetle ağırlamayı bekliyoruz. Sayın Başkanım sizin bir sözünüz var; “Galatasaray Türkiye’dir” diye. Bu sözün vuku bulduğu bir deplasman oldu. Sokağa çıktığınız andan itibaren müthiş bir ilgiyle karşılaştınız. Evleri ziyaret ettiniz, Galatasaray formaları dağıttınız. Bu müthiş ilgi hakkında neler söylersiniz? “Galatasaray Türkiye’dir” lafının arkasında bir çok sebep var. Biz, Türkiye’nin hangi vilayetine gidersek gidelim, orada bütün kulüp başkanları, yöneticileri, taraftarlar ve halk, Galatasaray’a çok büyük bir sevgi ve ilgiyle yaklaşıyor. Galatasaray’ın bütünleştirici ve birleştirici bir unsur olduğunu düşünüyorum. Türkiye’yi kucaklayan bir düşünce yapısı olduğunu düşünüyorum. “Galatasaray Türkiye’dir” dememdeki nedenlerden bir tanesi de bu. Dolayısıyla Diyarbakır’da da aynı olayı yaşadık. Trabzon’a da, başka bir şehre gitsek aynı şey oluyor. Tabi Diyarbakır’ın özel bir durumu var. Özellikle de hafta başında Çetin Başkan’ım yaptığı açıklamadan çok ciddi şekilde üzülmüş, etkilenmiş. Bölgenin de hassasiyeti ortada. Bütün bu hassasiyete rağmen Galatasaray, hem kulüp tarafından, hem halk tarafından öyle bir karşılandı ki..Yani burada halkın, kulüp başkanının, taraftarın bizi kucaklaması kadar Galatasaray kulübününde bu durumda etkisinin olduğunu düşünüyorum. Onun için “Galatasaray Türkiye’dir” diyorum. Sayın Başkanım, bir parti lideri gibi, bir devlet başkanı gibi, bir spor kulübü başkanı ev ev gezerek, o insanların duygularını paylaşmaya çalışıyor. Galatasaray forması dağıttınız. Hatta bir bayan, belki duymamışsınızdır “Söyleyin yollarımızı da yapsınlar” dedi. Sizi bir politikacı gibi gördüler. Muazzam bir olaydı ve “futbolun asla sadece futbol olmadığı” gerçeğini doğrulayan bir hareket yaptınız. Ben bu bölgeleri çok gezdim, biliyorum, tanıdık yerler. Belki Diyarbakır’a 50 sefere yakın gelmişimdir. Bugün gittiğimiz o fakir evleri, sokaklar da daha önceden bildiğim yerler. Benim oradaki amacım, oradaki insanların hangi şartlarda var olma savaşı verdiğini bütün Türkiye’nin görmesi için çaba sarf etmekti. Oradaki insanların unutulmaması içindi. Gittiğimiz yerlerde Galatasaray’ın büyüklüğünden dolayı bize gösterilen bir sevgi var. Bu sevgi de bizi mutlu ediyor.
Galatasaraylı futbolcu Servet Çetin'in menajeri Mithat Halis, oyuncu için henüz resmi bir transfer teklif almadıklarını belirterek, ancak Arsenal'in istemesi halinde Servet'i transfer edebileceğini söyledi. Radyospor'a konuşan Halis, Servet'in sezon öncesinde Olympique Marsilya'ya transferinin bitmek üzere olduğunu, ancak bu transferin Galatasaray'ın ilk etapta bu oyuncuyu vermeyi istememesi nedeniyle geciktiğini ve gerçekleşmediğini ifade ederek, ''Servet, Milan'ın 3'üncü, Arsenal'in 5. sıradan listesiydi. Burada realist olan, gelip kulüplerin Galatasaray ile konuşmaları olur'' dedi. Mithat Halis, İngiltere'den birçok kulübün defans oyuncusu aradığını anlatarak, ''Servet gibi güçlü, 1.92 metre boyunda ve hava hakimiyeti olan savunmacı sayısı çok az. Servet'in Galatasaray gibi ciddi ve büyük bir camiada oynaması da önemli. Dünya Kupası'na gidemememiz handikap oldu. Ama buna rağmen Servet savunma oyuncuları arasında ilk 10'da yer alıyor'' şeklinde konuştu. Borussia Dortmund, Köln ve Wolfsburg'un Servet'i almaya maddi açıdan gücünün yetmeyeceğini ileri süren Halis, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak Bayern Münih bu parayı verebilir. Arsenal ciddi olarak o bölgeye bir adam arıyor. Sanderos çok hata yapıyor, Gallas yaşlandı. Arsenal bir oyuncuyu almak isterse alır. Özellikle Servet'i almak isterse alır. İşin realitesi bu. Hem Galatasaray'ın istediği, hem Servet'in istediği parayı verirler. Hiçbir oyuncu transfer edilemez diye bir kural yok. Galatasaray da memnun olur, oyuncu da memnun olur. Bu dünyada satılmayacak, alınmayacak bir oyuncu yok. Yeter ki kulüpler ve oyuncu anlaşsın.'' Mithat Halis ayrıca, Arda'nın Avrupa'ya gitmesi için henüz erken olduğunu da savunarak, bu oyuncunun şu anda yurt dışına transferi halinde Arda'ya yazık olacağını iddia etti.
Yapımına yeniden başlayan Türk Telekom Arena'nın inşaatını canlı izlemek isteyen Galatasaraylı taraftarlar büyük ilgi gösterince, bu amaçla kurulan internet sitesini kilitledi. İnşaatı yüklenen VARYAP-Uzunlar ortaklığından yapılan açıklamada, Seyrantepe Spor Kompleksi inşaatında yer alan kameraların görüntülerinin yayınlandığı, ''www.seyrantepesporkompleksi.com'' sitesinin yoğun ilgi nedeniyle tam kapasiteyle hizmet veremediği bildirildi. Bu adrese girerek, devam eden inşaat çalışmalarını izlemek isteyenlerin büyük bir bölümünün, site yönündeki beklenmedik yoğun bağlantı talebi nedeniyle görüntülere ve siteye ulaşamama sorunları yaşadığı vurgulanan açıklamada şöyle denildi: ''Tüm kullanıcıların sorunsuz bir şekilde hizmet almaları ve görüntüleri kesintisiz bir şekilde izlemelerini sağlamak üzere, teknik ekiplerimiz sunucu üzerindeki çalışmalarını hızla sürdürmektedirler. Bu süre zarfında siteye inşaatın güncel fotoğrafları konulacaktır. Gösterilen yoğun ilgi nedeniyle teşekkürlerimizi sunar, en kısa sürede son sürat devam eden Seyrantepe Spor Kompleksi inşaat çalışmalarının izlenebilir hale geleceğini bildirmekten memnuniyet duyarız.'' :rotfl::rotfl::rotfl:
Galatasaraylı futbolcu Barış Özbek, Diyarbakırspor maçında futbol hayatındaki ilk kırmızı kartını gördüğünü söyledi. Barış, kişisel internet sitesi ''www.barisozbek8.com''da yer alan açıklamasında, Türkiye'ye geleli 2,5 yıl olduğunu, ancak burada hala anlayamadığı birçok şey bulunduğunu ifade ederek, ''Mesela Diyarbakır'da gördüğüm kırmızı kart için benden daha fazla üzülen bir kişi daha var mıdır? Cevabı çok basit, elbette ki hayır. Peki benim gördüğüm gibi bir kartla oyundan atılan futbol tarihindeki ilk futbolcu ben miyim? Onun cevabı da çok basit, hayır'' dedi. ''O kart benim futbola başladığım yaştan beri gördüğüm ilk kırmızı kart'' ifadesini kullanan Barış, şunları kaydetti: ''Hatalı mıyım, evet. 23 yaşındayım. Hatalarım mutlaka olacak. Herkesten bu hatam için özür diliyorum. Ama hatalar insanlar içindir. Herkes hata yapar, önemli olan hatalardan ders alabilmek. Ben de bu hatamdan ders aldım. Böyle kritik bir maçta arkadaşlarımı sahada 10 kişi bırakmanın yanlış olduğunu biliyorum ve insanların bu konuda eleştirileri yapmasını da doğal karşılıyorum. Eleştirileri haklı buluyorum dedim, evet ama hakaretleri değil. Çünkü refleksle yaptığım bir hamleyle sarı kart görüp oyun dışı kalmamın kişiliğimle terbiyemle ilgisini anlayamıyorum. Bu hakaretleri edenlerin amaçlarını da çözemiyorum.'' Barış, kendisini tanımayan, hayatında bir kere bile görmediği insanların karakteri hakkında nasıl yorum yapabileceğini, bunu anlamadığını ifade ederken, sözlerini şöyle tamamladı: ''Herkes söylediklerine, kullandığı kelimelerin nereye gittiğine dikkat etmeli, ona göre konuşmalı. Hayatım boyunca kimseye hakaret etmedim, küçük düşürecek kelimeler sarf etmedim. Aynı duyarlılığı televizyonlarda, gazetelerde hakkımızda yorum yapan gazeteci büyüklerimizden de bekliyorum. Aksi takdirde şunu söyleyebilirim ki, bundan sonra kişiliğime yönelik yapılacak her türlü hakaret karşısında hakkımı hukuki yollarda arayacağımdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.''
Galatasaray'daki akıbeti belirsizliğini koruyan Avustralyalı yıldız ilginç açıklamalar yaptı. Galatasaray'ın Avustralyalı yıldızı Harry Kewell, Sarı-kırmızılı kulüp ve taraftarlarla 'çok güzel' bir ilişki içerisinde olduğunu söyleyerek, "Galatasaray taraftarları hayatımda gördüğüm en iyi taraftar" dedi. Galatasaray'ın Liverpool'dan transfer ettiği Avustralyalı yıldız futbolcu Harry Kewell, Avustralya Haber Ajansı'na (AAP) verdiği röportajda, Sarı-kırmızılı takıma ve taraftarlarına övgüler yağdırdı. Htspor'un haberine göre, Taraftarların Türkiye'de kendisini çok sevdiğini belirten Kewell bunun temel nedeninin ise işini profesyonelce yapmaktan kaynaklandığını söyledi. 'Oz Büyücüsü' lakaplı Kewell, fizyoterapisti Les Gellis'le birlikte İstanbul'da yaşadığını ve Gellis'in kendisine ailesinden uzak kaldığı ve sakatlandığı dönemlerde çok fayda sağladığını da belirtti. Kewell, İstanbul'un Türkiye'nin en iyi şehirlerinden birisi olduğunu ifade ederken, Türk kültürünü tanımaya çalıştığını ifade etti. Galatasaray macerasını ve Türkiye'deki yaşantısını 'sadece bir seyahat' diyerek nitelendiren Kewell, en çok ailesini özlediği zamanlarda sıkıntı yaşadığını belirtti. Galatasaraylı taraftarlarla ilgili konuşan Kewell, "Arkadaşlarım maçımı izlemeye geldiklerinde onlara sadece taraftarlara bakmalarını söylüyorum. Çünkü muhteşemler. Sürekli şarkı söylüyorlar, dans ediyorlar ve eğleniyorlar. Ayrıca birbirleriyle bu kadar iyi iletişim kurmaları da inanılmaz. Bugüne kadar gördüğüm en mükemmel taraftarlar. Galatasaray taraftarlarına benzer taraftarlar Güney Amerika'da Brezilya'da, Arjantin'de bulunur" dedi. Kewell, işini profesyonelce yaptığını ve bu nedenle taraftarlar tarafından çok sevildiğini aksini yapması halinde ise saygı görmeyeceğini belirtti.
Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, geride kalan önemli maçlarda takım olarak iyi performans gösterdiklerini, bu yüzden kadroyu bozmadıklarını söyledi. Galatasaray TV'de yayınlanan ''Rijkaard'la Soru-Cevap'' programında gündeme ilişkin önemli açıklamalar yapan Frank Rijkaard, Sivasspor ve Dinamo Bükreş maçlarında takım olarak çok iyi performans gösterdiklerini belirterek, ''Biz de bu uyumu bozmak istemedik ve Diyarbakırspor maçında değişiklik yapmadık. Tabii ki rotasyon çok önemli, herkese forma şansı veriyorsunuz ve tüm futbolcular takım için ne denli önemli olduklarını anlıyorlar. Ama kimi zaman da aynı kadroyla devam edebiliyorsunuz, iyi sonuçlar kazandığınız zamanlarda kadroyu bozmuyorsunuz. Biz de son dönemde aldığımız sonuçlar nedeniyle kadroyu bozmama kararı aldık'' diye konuştu. Özellikle savunmada iyi işler yaptıklarını savunan Hollandalı teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Takım olarak pres yaptık. Dinamo Bükreş maçında orta alanımızın yaptığı olumlu presten ötürü savunmamızın da kendine güveni geldi ve savunma bloğunu daha ön tarafta kurabildik. Bu nedenle Dinamo Bükreş'in yarı alanında birçok top çalma olanağı bulduk ve bu takımımız adına çok önemliydi. Orta alan ve forvetin yaptığı presten ötürü savunma olumlu sinyaller alır ve o mevkide oynayan oyuncular kendini daha iyi hisseder, savunma bloğunu önde kurar. Son maçlarda bunu gerçekten çok iyi yapıyoruz. Çünkü savunma, orta alan ve forvetin baskı yaptığını görmezse biraz daha geri çekilir, kendini güvende hissetmek için daha geride oynar, oyunu orada kabul eder. Ama bu bizim oyun mantalitemize kesinlikle aykırı, biz sürekli ileride oynamak istiyoruz. Son maçlarda bu isteğimizi gerçekleştirmeye başladık.'' -''NONDA, MÜKEMMEL BİR BİTİRİCİ''- Baros ve Nonda'yı bir soru üzerine kıyaslayan Rijkaard, ''İkisi de farklı karakterde oyuncular. Milan Baros patlayıcı özellikleri daha fazla olan, savunmanın arkasına koşular yapan ve topla yerden oynamayı seven bir futbolcu. Nonda, mükemmel bir bitirici, özellikle topu saklaması, arkadaşlarını rahatlatması onun, oyunu yönlendirebilmesi bizim için çok önemli. Onun da göstermiş olduğu performanstan çok mutluyum. Hepimizin bildiği gibi çok önemli sakatlıklardan çıktı ve onun böyle iyi bir performans sergiliyor olması takdire şayan bir olay. Bildiğiniz gibi bundan önce de ihtiyacımız olduğu zaman oyuna girip, çok önemli işler yapmıştı'' diye konuştu. -''BARIŞ'I OYUNDAN ALACAKTIK, KIRMIZI KART GÖRDÜ''- Rijkaard, Diyarbakırspor maçında Barış'a yapılan bir faulü hakemin göremediğini ve bir sarı kartın orada çıktığını anlatarak, ''Devre arasında bu tip tartışmalardan uzak durmasını söyledik. İlerleyen dakikalarda kendisini çıkaracaktık. İkinci yarıda söylediklerimize tamamıyla uydu. İkili tartışmalardan uzak durdu. Ama 2. sarı kart pozisyonunda refleks olarak elini kaldırdı ve topa vurdu. Bu yüzden biraz şanssızdı. Tam onu değiştirecektik ki kart olayı yaşandı'' dedi.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, alt yapı takımları ve yurt dışında forma giyen gençleri yakın takibe alan Galatasaray Yardımcı Antrenörü Johan Neeskens, ilk transferine imza attı. Geçmişte Hollanda B Milli Takımı Teknik Direktörüğü yapan Neeskens, o dönemde beğendiği 1990 doğumlu Okan Kurt’un transferini bitirdi. Bir senesi opsiyonlu olmak üzere 3 yıllık sözleşme imzaladığı ifade edilen ve transferi ocak ayında duyurulacak Okan Kurt, sağ bek olarak yetişse de sağ açıkta da görev alıyor ve hücuma katkıda bulunuyor. Rijkaard da onayladı Hollanda’nın De Graafschap Doetinchem Kulübü alt yapısında yetişen, Vitesse’nın sağ bekinde görev yapan Okan, İngiltere Championship ekibi Derby County’de forma giyiyor. 3 hafta önce ilk maçına çıkan genç futbolcu ardından Hollanda Ümit Milli Takımı’na seçilmişti. Neeskens’in Hollanda Ümit Milli Takımı’nda da takip edip olumlu rapor verdiği ve teknik direktör Frank Rijkaard’ın da onay verdiği Okan, için yöneticilerin temesa geçtiği 19 yaşındaki futbolcu G.Saray’ın teklifini geri çevirmedi. Galatasaray rüyasıydı 1.76 metre boyundaki yetenekli oyuncu, özellikle hızı, pas yüzdesi yüksekliği ve iyi-sert şutları ile Neeskens’in gözüne girmeyi başardı. Galatasaray´ın Sabri Sarioğlu’nun bulunduğu sağ bek pozisyonundaki alternatif arayışlarına çözüm sunacak nitelikte bir futbolcu olan 19 yaşındaki Okan, 12 yaşında De Graafschap Kulübü’ne gelmiş ve burada A Takım’a kadar yükselmişti. Galatasaray taraftarı olarak bilinen genç futbolcu böylece rüyalarını süsleyen takıma transfer oldu.
