Fıkralar

Konu, 'Fıkralar, Komik Olaylar ve Karikatürler' kısmında abayrad tarafından paylaşıldı.

  1. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:

    -Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?

    AB Başkanı:

    -Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.

    -Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?

    -O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.

    -Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.

    -Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.

    -Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.

    AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;

    -DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...
     
  2. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Kemal Derviş,İngiliz ve Amerikan ekonomi bakanları bir sohbete katılırlar.Sohbet en son vergilerden açılır.İngiliz hemen atılır, biz ülkenin ortasına bir çizgi çekiyoruz, vergileri havaya atıyoruz çizginin sağına düşen devletin soluna düşen milletin oluyor. Amerikan ise biz bir çember çiziyoruz havaya atıyoruz içine düşen devletin dışında kalan milletin oluyor. Kemal derviş'de en son konuşan olur ve şöyle der:
    -Biz öyle çizgi falan çizmiyoruz. Paraları havaya atıyoruz yere düşen devletin havada kalan MİLLETİN...
     
  3. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Padişah ile vezir tartışmaya başlamış. Padişah vezire, "En büyük ve en güçlü olan benim. Sen benim emrimdesin!" demiş. Vezir, "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar:
    -"Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?"
    Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da Padişahla vezir.
    -"İneğim" demiş.
    -"Keçin mi büyük, öküzün mü?"
    Çoban "Öküzüm tabii" deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana:
    -"Söyle bakalım, Padişahın mı büyük, vezirin mi?"
    Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:
    "Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum!"
     
  4. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Köyün birinde bir mezar soyguncusu varmış. Cenaze gömüldükten bir gün sonra mezara bir gidilirmişki, mezar soyulmuş. Bütün ziynet eşyaları çalınmış. Köylü bu mezar
    soyguncusunu bilirmiş bilmesine de bir türlü yakalayamazmış. Gel zaman git zaman bu böyle sürüp giderken mezar soyguncusu ölüm döşeğine düşmüş ve oğlunu çağırarak:
    -Bak oğlum. Ben bu güne kadar sizin rızkınızı mezar soyarak çıkardım. Şimdi ölüp gidiyorum. Arkamdan tüm köylü bayram yapacak. Bir kişi bile 'Allah rahmet eylesin' demeyecek. 'ohbee öldü de kurtulduk' diyecekler, diye itirafta bulunmuş. Bu olay oğlanın çok gücüne gitmiş. Babasına:
    -Baba sana söz veriyorum herkes arkandan rahmet okuyacak demiş ve derken mezarcı ölmüş. Bütün köylü bayramda. Birkaç gün sonra köyde gene bir cenaze. Ama köylünün içi rahat. Cenaze tüm ziynetiyle beraber gömülmüş. Bir gün sonra mezarlığa gidildiğinde oda ne!!! Mezar gene soyulmuş ve eskisinden farklı olarak cenazenin kıçına koca bir kazık çakılmış. Köylüler bunu görünce:
    -Yahu Allah Rahmet eylesin A.. efendide mezar soyardı ama hiç olmazsa kazık çakmazdı demişler.

    Şimdiki siyasetçilere duyurulurr!!
     
  5. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    ınıfta öğretmen sormuş:
    -Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış:
    -Hiç kalmaz öğretmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk,
    -"Siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve
    -"Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk,
    -"Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum:
    -Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir?
    -"Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş,
    -"Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk,
    -"Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir ama düşünce tarzınızı beğendim." Demiş.
     
  6. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Öğrenci sınıfa yeni gelmişti. İkinci günü öğretmenine sordu: - "Öğretmenim, insana yapmadığı bir şey için ceza verir misiniz?" - "Olur mu evladım?", dedi öğretmen. "Yapmadınsa ceza da olmaz. Niye sordun bunu?" - "Efendim dün verdiğiniz ev ödevini yapmamıştım da ceza verirsiniz sanıyordum.."
     
  7. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
    kalınca doğru hocasına
    gider:
    -"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
    beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
    mü?"
    -"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
    yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
    -"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
    size soracağım.
    Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
    kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
    geçirteceksiniz. (Hocanın
    keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
    Ve öğrenci sorar:
    -"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
    Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
    Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
    Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
    Öğrenci hemen cevap verir:
    -"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
    Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
    Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirkeniyi not verip mezun ediyorsunuz.
    Bu da ne mantıklı, ne de yasal."
     
  8. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş: - "Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?" Temel: - "Hocam bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum!"
     
  9. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: - "Oğlum Kadeş savaşını kim yaptı?" Çocuk hemen yanıtlamış: - "Hocam vallahi billahi ben yapmadım." Hoca çıldıracak... sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: - "Hocahanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım..." - "Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar, hem yaparlar hem de yapmadım derler..." Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu müdür beyin odasında almış. - "Müdür bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim." Müdür: - "Siz hiç kendinizi üzmeyin hocam bunda merak edilecek bir şey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş savaşını kimin yaptığını sorarız..." Tarih öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve müdürden bir hafta izin almış. Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: "Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş savaşı yapılamayacaktır. Bilginize..."
     
  10. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Babası okuldan dönen oğluna:
    __Bugün okulda ne yaptınız?diye sormuş
    Çocuk:
    __Fen Bilgisi dersinde deney yaptık.
    __Peki yarın ne yapacaksınız?
    __Deneyde yıkılan duvarı yapacağız babacığım..
     
  11. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.
    Sonra:
    "Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını
    kanıtlayınız."
    Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
    Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
    - Hangi sandalyenin?
     
  12. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :
    ''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
    "Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"
     
  13. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlanır: - "Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?" - "Hayır düşmedim. Arkadaşım Orhan'la dövüştük. Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!" Annesi oğlunu yatıştırmaya çalışır: - "Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil. Ben sana yarın pasta çörek vereyim. Arkadaşına da ver, barışın. Güzel güzel oynayın olmaz mı?" - "Olur anneciğim, barışırız." Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu: - "Yine ne oldu?" - "Arkadaşım yaptı; daha çok pasta, çörek istiyor!"
     
  14. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Öğretmen,Öğrencilere:
    -Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru
    sorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
    -9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
    -Nereden öğrendin bunu?
    -Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.
     
  15. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Öğretmen çocukların "mucize" kelimesini bulmalarını istiyormuş.
    - İnsan yirminci kattan düşüp ölmezse buna ne denur?
    - Tesadüf, demiş öğrenci Temel
    Öğretmen soruyu yinelemiş.
    - Peki, insan yirminci kattan ikinci kez düşer yine ölmezse ne denir?
    - Şans.
    - Peki üçüncü kez olsa?
    - Alışkanlık...
     
  16. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Türkçe dersinde öğretmen sordu: - "Ben güzelim, dediğim zaman bu hangi zaman formundadır?" - "Geçmiş zaman öğretmenim."
     
  17. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Öğretmen çocuğa sormuş,
    'Oğlum elini pantalonun sağ cebine attın ve bir 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı. Senin şimdi neyin var?
    Öğretmen çocuğun '15 milyon liram var' cevabını vermesini beklerken Çocuk cevap vermiş
    'Her halde üzerimde başka birinin pantalonu var!'
     
  18. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    İmam Hatip Lisesinde teftiş yapan bir müfettiş sınıfa girer..Ders Kuran-i Kerim'dir. Bir öğrenciyi kaldırarak ismini sorar.
    Öğrenci:"Fatih" diye cevap verir.
    Müfettiş : "Peki öyleyse yavrum Fatiha suresini oku bakalım.."..çocuk sureyi okur.
    Sıra başka bir öğrenciye gelmiştir. müfettiş yine sorar.
    "İsmin ne çocuğum?".
    Çocuk cevap verir:
    "Yasin ama arkadaşlar kısaca Kevser derler "
     
  19. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Öğretmen sormuş: - "Hangi ayda yirmi sekiz gün var?" Soner cevap vermiş: - "Hepsinde hocam."
     
  20. abayrad
    Offline

    abayrad Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    156
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ORDU
    Ahmet okuldan eve çok mutlu bir halde geldi. - "Okulda ne yaptınız?" - "Patlayıcı madde imal ettik." - "Peki yarin ne yapacaksınız okulda?" - "Hangi okulda?"
     

Sayfayı Paylaş