Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki rakipleri arasında yer alan Ukrayna’nın Dinamo Kiev ekibi, haftayı galibiyetle kapadı. Deplasmanda Chernomorets Odessa takımına konuk olan Dinamo Kiev, karşılaşmayı 3–0 gibi net bir skorla kazanarak 8. haftası sona eren Ukrayna Ligi’nde 19 puanla 2. sırada yer aldı. Takımın gollerini 6. dakikada Eremenko, 25. dakikada Gioane ve 46. dakikada Kravets kaydetti.
Fenerbahçe, deplasmanda oynayacağı Sivasspor maçı için hazırlıklara ara vermeden başladı. Saat 11.00'de Samandıra Kamp Merkezi'nde toplanan oyuncular teknik direktör Luis Aragones'in sahada yaptığı kısa toplantı ile antrenmana başladı. Carlos Cascallana'nın yaptırdığı koşu, ısınma ve koordinasyon hareketlerinden sonra iki takıma ayrılan oyuncular günü kuvvet ve çabukluk idmanı ile tamamladı. Akşam maçta görev alan oyuncular Cesar Mendiondo ile rejenerasyon idmanı yaptığı diğer oyuncular ise Carlos Cascallana ve Luis Aragones yönetiminde ayrı çalıştığı gözlemlendi. Rejenerasyon idmanını tamamlayan oyuncular daha sonra tesislerde masaj ve tedavilerine devam edildi. Sahada kalan oyuncular antrenmanın son bölümünde dar alanda yapılan maçla antrenmanı tamamladılar. Antrenmana PAF takımı kalecisi Ertuğrul Taşkıran'da katıldı. Semih Salı Günü Antrenmanlara Başlayacak Samandıra Kamp Merkezi'nde yapılan antrenmana Alex, Lugano, Josico, Vederson, Deivid, Volkan ve Semih katılmadı. Volkan Demirel'in sağ arka baldırındaki ağrı yüzünden antrenmana katılmadığı Lugano'nun akşam ki maçta ayağına aldığı darbe yüzünden tedavisinin tesislerde sürdüğü, Alex'in dinlendirildiği ve Semih'inde Salı günü yapılacak antrenmana katılacağı açıklandı. Fenerbahçe, Pazartesi gününü izinli geçirdikten sonra Salı günü sabah saat 10.30'da yapacağı idmanla Sivasspor maçı hazırlıklarına devam edecek. (fenerbahce.org)
Fenerbahçe'de sakatlığı nedeniyle son üç maçta forma giyemeyen forvet oyuncusu Semih'in, 23 Eylül Salı gününden itibaren antrenmanlara başlayacağı açıklandı. Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada, sol ayak bileğinde darbeye bağlı kısmi bağ incinmesi nedeniyle sarı-lacivertli ekibin Turkcell Süper Lig'de Hacettepe ve Gençlerbirliği, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde de Porto maçlarında forma giyemeyen golcü futbolcunun, salı günü antrenmana çıkacağı bildirildi. Fenerbahçe, Semih'in forma giyemediği 3 maçın 2'sinde rakiplerine yenilirken, 1 de galibiyet elde etti. Fenerbahçe Futbol Takımı, Turkcell Süper Lig'in 5. haftasında deplasmanda Sivasspor ile yapacağı maçın hazırlıklarını 23 Eylül Salı günü sabah yapacağı antrenmanla sürdürecek.
Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex De Souza, 2 gol daha attığı taktirde sarı-lacivertli formayla 100. golüne ulaşacak. Fenerbahçe'de 5. sezonunu geçiren Brezilyalı futbolcu, bugüne dek lig, Avrupa, kupa ve hazırlık maçlarında 205 kez giydiği sarı-lacivertli formayla 98 gole imza attı. Sarı-lacivertli futbolcu 100'ün üzerinde golün de pasını verdi. Turkcell Süper Lig'de Gençlerbirliği ile yaptıkları maçta takımının ilk golünü kaydederek gol sayısını 98'e yükselten kaptan Alex, performansıyla sarı-lacivertli ekibin galibiyetinde büyük pay sahibi oldu. Ligin 3. haftasındaki Hacettepe yenilgisinin ardından yaptığı açıklamada, ''Zorlu bir lig için bu kadar hata fazla'' şeklindeki ifadesiyle kötü gidişi işaret eden kaptan Alex, Gençlerbirliği karşısında adeta ipleri eline alarak takımını galibiyete taşıdı. Attığı ve attırdığı gollerde Fenerbahçe'ye büyük katkı sağlayan Brezilyalı futbolcu, takımının mevcut kadrosunda Avrupa kupalarındaki en golcü (11 gol) futbolcusu unvanını da elinde bulunduruyor. Alex bu sezon resmi maçlarda Şampiyonlar Ligi ön eleme ve ligde 2'şer gole imza attı. Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu mücadelesinde Partizan ile yapılan iki maçta da gol atan Brezilyalı futbolcu, Turkcel Süper Lig'de de Hacettepe ve Gençlerbirliği maçlarında fileleri havalandırdı.
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'in 5. haftasında deplasmanda Sivasspor ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Ligde dün akşam sahasında konuk ettiği Gençlerbirliği'ni 3-0 yenen sarı-lacivertliler, bu sabah Samandıra'daki kamp merkezinde antrenman yaptı. Teknik direktör Aragones'in saha içinde yaptığı toplantının ardından başlayan antrenmanın sadece ilk 15 dakikalık bölümü basın mensuplarına açık tutuldu. Sarı-lacivertliler bu bölümde, ısınma ve pas çalışmaları yaptı. Gençlerbirliği maçında forma giyen futbolcular takımdan ayrı çalıştı. -ALEX KATILMADI- Dinlendirildiği bildirilen Alex antrenmana katılmadı. Gençlerbirliği maçında forma giyen futbolculardan Alex'in yanı sıra Lugano da çalışmada yer almadı. Sakatlıkları nedeniyle tedavileri süren Semih, Josico, Edu, Deivid, Vederson ile hafif sakatlığı bulunan kaleci Volkan Demirel haftanın ilk çalışmasında yer almadı. Teknik direktör Aragones'in yarın futbolculara izin vereceği, Sivasspor maçının hazırlıklarına ise 23 Eylül Salı günü devam edileceği bildirildi. -ARAGONES VİYANA'YA GİDİYOR- Bu arada Aragones, yarın Avusturya'nın başkenti Viyana'da başlayacak 8. UEFA Avrupa Milli Takımlar Teknik Direktörleri konferansına katılacak. Yarın özel bir uçakla Viyana'ya gidecek olan Aragones, konferansta bir konuşma yaptıktan sonra aynı gün İstanbul'a dönecek.
Türk futbolunun yıldızlarından, şimdilerin gözde yorumcusu Sergen Yalçın, Vatan gazetesindeki röportajında çok ilginç açıklamalar yaptı. İşte Sergen Yalçın röportajı; Hiç kuşkusuz Türkiye’nin en yetenekli, ancak en çok tartışılan futbolcularından biri oldu Sergen Yalçın... Futbol oynarken spor yazarlarıyla pek geçinemezdin sen. Şimdi spor yazarlığına ve yorumculuğa geçtin. Kim haklıymış? Medya mı, medyaya kızan futbolcular mı? Aslında kimin haklı ya da haksız olduğu çok önemli değil. Futbolcu futbolculuğunu yapacak, yorumcu yorumculuğunu, spor yazarı spor yazarlığını... Yani her işi saygı çerçevesinde yapmak lazım. Sen de seni eleştirenler gibi ağır eleştiriler yapıyorsun artık... Evet, ağır konuşuyorum ama futbolcuların bunu kişisel algıladığını zannetmiyorum. Çünkü ben sadece oynadıkları futbolla ilgili konuşuyorum. Yani bir futbolcu kötü oynuyorsa, bekleneni veremiyorsa ya da performansı kötüyse bunu söylemek zorundayım. Aslında özel hayatları, gece hayatlarıyla da ilgili her şeylerini biliyorum. Kim kendine bakıyor, kimin özel hayatı kötü, kim antrenman yapmıyor. Ama ben bunları söylemek istemiyorum. Aman Allah’ım! İsim vermene gerek yok ama bazı bildiklerini paylaşır mısın? Piyasada gezen, kendine bakmayan oyuncular var. Özellikle de büyük takımda oynayan çok isim biliyorum. Hangi takımda? Galatasaray... Ümit Karan’ın gece kulübü var mesela. Galatasaraylı futbolcular devamlı oraya eğlenmeye gidiyor. Çok yetenekli olursun da, gezersin. Çok normal, vasat olan oyuncu fazla gezmeyecek. Konuşman için sahada oynaman lazım. Ben çok geziyordum, ama iyi oynuyordum. Maça çıktığım zaman atıyordum iki tane, çıkıyordum “geçirdim hareketi” yapıyordum. Sahada oynamıyorsan konuşmayacaksın. O zaman spor yazarı haklı olur. Mesela şimdi Emre Belözoğlu’na saldırıyorlar, o da cevap veriyor. Sahada oynamıyorsan dışarıda konuşmayacaksın. Yok öyle şey. Bir maçta korner atmaya çok ağır gittiğin için “Sergen’i gönderin” kampanyası başlamıştı. Ona da çok gülerim. Bursa’yla oynuyorduk. 2-1 galiptik. Bir de 10 kişi kalmıştık. Ben de kornere yavaş yavaş gittim, vakit geçsin diye... Peki o dönemler formdamıydın? Zeman diye İtalyan bir hoca getirmişlerdi. Benim Almanya milli maçında süper oynadığım dönemlerdi. Ama F.Bahçelilere antipatik geliyordum. Zaten Zeman bir antrenör değil, kütüktü. İdmanları atletizm idmanı gibi yaptırırdı. Sürekli koştur koştur... En ufak bir taktik varyasyonla ilgilenmezdi. Düşünün o Almanya maçından sonra, Bayern Münih beni transfer etmek istemişti. Ama F.Bahçe’de istenmeyen adam olmuştum. Yani orada ne futbolu oynadığının önemi yoktu, önemli olan tribüne hoş gözükmekti. F.Bahçe’den ayrılınca Fatih Terim’in UEFA şampiyonu olan G.Saray’ına gidiyorsun... UEFA’da oynayamıyordum o zaman, sadece ligte oynuyordum. Çok iyi oynadım. Şampiyon olduk. Faruk Süren benim gördüğüm başkanlar arasında en kaliteli adamdı. İnsanda kalite olunca daha farklı oluyor. Rahat oturup, rahat konuşabiliyorsun. Medeniyet başka şey. Bir kere çok zeki adam. O yüzden çok iyi anlaşıyorduk. Mesela başkaları gece gidip gezmemle çok ilgileniyordu. Faruk Süren beni gördüğünde, kız arkadaşımla bize şampanya yolluyordu. Oradan Trabzonspor’a gidiyorsun ve kariyerindeki en kötü sezonlardan biri oluyor... Trabzon’a gitmemin sebebi Mehmet Ali Yılmaz. O zaman başkandı. Telefon açtı. Buraya geleceksin seni istiyoruz dedi. Erkek adamın ağzından laf bir kez çıkar. Tamam deyip, hiç para konuşmadan gittim. Trabzon enteresan bir şehir. Yani öyle başkalarının korkarak anlattığı gibi değil. Çünkü gece hayatı olmadığı için sosyal çevren sıfırlanıyor. Tam böyle evin, ailen... İşten eve, evden işe memuriyet hayatı yaşıyorsun. Başkasına uyar ama ben sıkıldım tabii. İstanbul’a gidip geldim. Bir de sakatlanınca, sezon erken bitti. Ondan sonra da Beşiktaş’a geldim. 100’üncü yılda son şampiyonluğunu kazandığı dönemdi. Muhteşem bir takım vardı. Daha doğrusu takımın başkanı, Lucescu da, Sinan Engin de iyiydi. Taraftar da başarıya hazırdı. Gerine gerine Beşiktaş’ı şampiyon yaptığımı söyleyebilirim o sene... Öyle bir kariyerin var ki, oynamadığın büyük takım, çalışmadığın teknik adam ve başkan yok sanki... Baştan başlayalım. İlk Beşiktaş dönemin 1991-97 arası. 136 maçta 67 gol atmışsın... Neredeyse 2 maçta 1 gol, üstelik orta saha oynuyorsun... O dönemde asbaşkanın Uğur Ekşioğlu ile kavga etmiştin ayrılmana yakın... Ben Türkiye’de ilk defa böyle bir şey görmüştüm. 2. başkan Uğur Ekşioğlu kaybettiğimiz bir maçtan sonra “Sergen’i de satarız matarız” demişti. Ben de basın toplantısı yaptım, “Al o formayı sen giy, ben oynamıyorum” dedim bıraktım, gittim. 10 gün idmanlara çıkmadım. Gençlik işte, ne acaip adammışım. Şimdi olsa hayatta yapmam. Sonra Süleyman Seba bağırdı çağırdı, tekrar başladık. Ama sezon sonu İstanbulspor’a sattılar beni... Senin bu tavrın hiç değişmedi, bütün futbolculuk kariyerin boyunca mesela teknik direktörden, başkalarının korkacağı otoriter figürlerden kendini çok sakındığını söyleyemem... Beni ilgilendirmiyor antrenör, o, bu... Ben kendi karakterimi biliyorum. Futbolcuyum, oynatırsa oynarım, oynatmazsa oynamam. Onların dikkat etmesi lazım. Elinde Sergen gibi bir futbolcu varsa onu sahada tutacaksın. Kötü oynasa da, iyi oynasa da, antrenman yapmasa da bu adam sahada olacak. Çünkü maç kazandıran adam bu. Ayrıcalık tanıyacaksın, biraz serbest bırakacaksın, istediği zaman oynayacak. O zaman disiplin bozulmaz mı takımda? Ne disiplini Allah aşkına! Büyük takımların çok büyük bir disiplin sorunu yok ki zaten. Herkes işini yapıyor. Disiplini sağlamak antrenörün işi. Sen oyuncuya 50 milyar ceza verdin, yok kadro dışı bıraktın, böyle disiplin sağlanmaz zaten. Çünkü böyle şeyler oyuncuların pek umurunda olmaz. Aziz Yıldırım’la tanıştın... Nasıl gitti? Fenerbahçe’de zor geçti galiba. Bir sezon kalmıştın. 24 maç 8 gol... Fenerbahçe zor oldu. O zaman Aziz Yıldırım daha yeni başkan olmuştu, çok tecrübeli değildi. Çok uğraşıyorlardı benimle. Yok o kafeye gitme, yemek yeme, oraya oturma... Beni takip ettiriyorlardı geceleri, nereye gittim diye... Böyle acayip şeylerle uğraşıyorlardı. Futbol oynamamıza müsaade etmiyorlardı. Bir de Aziz Yıldırımın’ın o dönemde hep soyunma odasına girip çıktığı söylenirdi. Girer miydi sahiden? Niye girmesin? Antrenör otoritesini kuramazsa girer. Başkan soyunma odasına girdiği zaman motive edici mi davranırdı, yoksa sinir bozucu mu? Pek hatırlamıyorum ama bir maçtan sonra girmişti, Rüştü’ye bağırıp çağırmıştı. İnsan buz gibi oluyor mu böyle bir şeye şahit olduğunda? Mesela Süleyman Seba herhalde hiç girmemiştir? Süleyman Seba’yı bir bayramlarda görüyordum. İdeali hangisidir? Bence Seba’dır ama hiç gelmesin değil tabii... Gelsin, ilgilensin ama oyuncu direkt başkanla görüşememeli. Yani başkan zırt pırt oyuncuları arayıp telefonla onu bunu söyleyip taktik verirse, öyle iş olur mu? Hiç taktik aldın mı? Yok almadım ama alanlar vardı. Aziz Yıldırım Rüştü’ye o dönemde şöyle diyormuş: Topu dışarı atacaksan tribünlere vur ki, o zaman taraftarlar senin yanlış yapmadığını, atağı kesmek için topu oraya attığını bilsinler. Ondan sonrasını zaten hepimiz biliyoruz. Ben daha özel konulara girmek istiyorum. Anlıyorum. At yarışı filan konuşmak istiyorsunuz ama özellikle bir konuya parmak basmak istiyorum. Eskişehir Başkanı Nebi Hatipoğlu ile bir söz üzerine anlaştık. Arkama dahi bakmadım. Para konuşmadım. Adamın firmasının TV reklamında bile bedava oynadım. Yalnız o benim hak ettiğim parayı vermedi. Hâlâ ondan alacaklıyım. Kamuoyunun da bunu bilmesini isterim. Seninle at yarışı, ayrılamaz iki kavram gibi. At yarışı sevdan yüzünden başına neler geldi? Valla ben atları seviyorum. Sadece at yarışı oynamak değil 7-8 atım vardı bir ara ama herkes at yarışını kumar gibi gördüğü için başımıza gelmeyen kalmadı. Mesela bir kere Milli Takım’dayken İtalya maçı için kampa girmiştik. Arkadaşları aradım. Bütün at yarışı bültenlerini bana faksladılar. Tabii Fatih Hoca’nın haberi oluyor, hepsini yırtıyor. Ama beni tutabilene aşkolsun, aynı bültenleri bir daha fakslattım. Yine kuponumu yaptım. Karşılığında Fatih Hoca beni İtalya maçında oynatmadı. Kanada kampına gitmiştik. Orada da aynısı başıma geldi. Kanada kampına bültenler geldiği için büyük kıyamet koptu. Bu at yarışı işinden başıma çok bela açıldı. Oruç tutuyorum cumaya gidiyorum Gelelim gece hayatına... Gece hayatı derken, İstanbul’da herkesin gittiği yerlere, kız ya da erkek arkadaşımla gidiyorum. Diğerleri gibi basını görünce arka kapıdan değil, ön kapıdan rahatça çıkarım. Çok kız arkadaşım oldu ama çapkın bir adam olmadım. Kısacası seçici bir adamım, öyle herkesle birlikte olmam. Evlenmek istedin mi hiç? Bir kere evlilik aşamasına geldim. Bağlanma sorunum yok, çünkü zaten kadınlar seni bağlarsa bir dakikada bağlar. n Bugün oruç tuttuğunu öğrenince çok şaşırdım... Çünkü oruç denilince akla Hakan Şükür geliyor... Yeni mi başladın, hep mi tutardın? Çocukken de tutardım. Ama maç günleri yoruyor. O yüzden maç günleri tutmazdım. Bunun bilinmesini istemedim. Bir erkeğin özel yaşamı gibi, ibadeti de gizli olmalıdır. Namaz kılar mısın? Sürekli kılmam. Ama elimden geldiğince cumalara giderim.
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'de yarın deplasmanda Sivasspor ile yapacağı maçın hazırlıklarını tamamladı. Samandıra'daki kamp merkezinde, teknik direktör Luis Aragones yönetiminde gerçekleştirilen basına kapalı antrenmanda sarı-lacivertlilerin, ısınma ve koordinasyon çalışmalarının ardından taktik ağırlıklı maç yaptığı açıklandı. Antrenman maçına, çalışmalarını takımdan ayrı sürdüren Deivid ve Alex dışında bütün oyuncuların katıldığı bildirildi. Aragones'in, sakatlığı nedeniyle ligin 4. haftasındaki Gençlerbirliği maçının ardından takımla çalışmalara katılamayan kaptan Alex ile sakatlıkları geçen Semih ve Edu'yu da kadroya aldığı öğrenildi. Sivas 4 Eylül Stadı'nda saat 20.00'de başlayacak Sivasspor-Fenerbahçe maçını hakem Bünyamin Gezer yönetecek. Fenerbahçe kafilesi, bugün akşam saatlerinde Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan kalkacak özel uçakla Sivas'a gidecek. GALİBİYET SERİSİ YAKALAMAK İSTİYOR Fenerbahçe, zorlu Sivasspor deplasmanında kazanarak, galibiyet serisi yakalamak istiyor. Ligin 3. haftasında Hacettepe (2-1), Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde de Porto (3-1) karşısında aldığı yenilgilerden sonra Turkcell Süper Lig'de geçen hafta Gençlerbirliği'ni 3-0 yenerek moral bulan sarı-lacivertli ekip, yarınki mücadelede de kazanmayı hedefliyor. Sarı-lacivertli ekibe Sivasspor karşısında alacağı bir galibiyet, 30 Eylül Salı günü ''Devler Ligi''nde Dinamo Kiev ile yapacağı maç için de büyük bir moral olacak. Bu sezon ligde yaptığı 2 deplasman maçını da kaybeden Fenerbahçe, Sivasspor karşısında 3 puan için mücadele verecek. Sarı-lacivertliler ligin ilk haftasında deplasmanda Gaziantepspor'a 1-0, 3. haftasında da Hacettepe'ye 2-1 mağlup olmuştu.
Fenerbahçe, Sivasspor ile deplasmanda yapacağı Turkcell Süper Lig maçının İstanbul hazırlıklarını tamamladı. Antrenman, Fenerbahçe Samandıra Kamp Merkezi'nde saat 10.30'da Teknik Direktör Luis Aragones'in sahada yaptığı bir toplantıyla başladı. Sonrasında Carlos Cascallana yönetiminde ısınma ve koordinasyon hareketleri ile süren idman, taktik ağırlıklı bir maç ile sona erdi. Taktik ağırlıklı maça, Deivid ve Alex dışında tüm oyuncular katıldı. Fenerbahçe, saat 17.30'da Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan kalkacak özel bir uçakla Sivas'a hareket edecek.
Turkcell Süper Lig'de 5. hafta maçlarını yönetecek hakemler açıklandı. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, haftanın maçlarında görev yapacak hakemler şunlar: 26 Eylül Cuma: 20.00 Sivasspor-Fenerbahçe: Bünyamin Gezer 27 Eylül Cumartesi: 19.15 İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Beşiktaş: Bülent Yıldırım 20.00 Gençlerbirliği-Ankaraspor: Süleyman Abay 20.00 Kocaelispor-Bursaspor: Aytekin Durmaz 21.45 Trabzonspor-Antalyaspor: Fırat Aydınus 28 Eylül Pazar: 20.00 Kayserispor-Eskişehirspor: Koray Gençerler 20.00 Hacettepe-Ankaragücü: Deniz Çoban 20.00 Gaziantepspor-Denizlispor: Selçuk Dereli 21.00 Galatasaray-Konyaspor: Yunus Yıldırım
Brezilya yüksek mahkemesi Romario'yu Zico ve Zagallo'ya hakaret ettiği gerekçesiyle tazminata mahkum etti. Brezilyalı oyuncu Romario, Fenerbahçe eski teknik direktörü Arthur Zico'ya ve Brezilya milli takımı eski teknik direktörü Mario Zagallo'ya 1 milyon dolar tazminat ödeyecek. 1998 Dünya Kupası kadrosuna çağrılmadığı için sinirlenen Romario, Brezilya Teknik Direktörü Mario Zagallo ve o dönem yardımcısı olarak çalışan Zico'yu protesto etmek için sahibi olduğu "Cafe do Gol'ün tuvalet kapısına iki futbol adamının karikatürünü çizdirmişti. Zagallo'yu hacet giderirken, Zico'yu da ona hizmet için ayakta tuvalet kağıdı uzatırken resmeden karikatür ülkeden çok büyük tartışmalara neden olurken, iki teknik adam Romario aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmışlardı. Kaynak: Vatan
İspanyol golcü, geçen yıl gol kralı olmasında büyük rolü bulunan Arango için "Onun F.Bahçe'ye gelmesini çok istiyorum. Arango ile tekrar buluşursak verimim yüzde yüz artar. F.Bahçe'ye gol rekoru bile kırdırırız" dedi F.Bahçe'ye büyük umutlarla gelmesine rağmen hücumda yalnız kaldığı için yeterince gol atamayan Güiza sürpriz bir istekte bulundu. F.Bahçe'nin lig ve Avrupa maçlarında forvette büyük bir hırsla savaşan ancak çoğunlukla kalabalık defanslar arasında tek başına kalıp kaybolan Güiza, Mallorca'da yan yana oynadığı Arango'nun alınmasını istedi. Güiza, geçen sezon İspanya Gol Kralı olmasında çok büyük payı bulunan Venezüelalı Arango için "Onu çok özlüyorum ve F.Bahçe'ye gelmesini tüm kalbimle istiyorum. Eğer Arango transfer edilirse verimim yüzde yüz artar" dedi. Çok gol atamadığı için mutsuz olan Güiza, takımına daha faydalı olmak istediğini belirterek "Eğer Arango ile tekrar bir araya gelirsek bu müthiş bir şey olur. Gol rekoru bile kırarız. Mallorca'da onunla birbirimizi çok iyi tamamlıyorduk O güzel günleri F.Bahçe'de yeniden yaşamak isterim" dedi. Güiza'nın istediği 28 yaşındaki Arango müthiş bir sol ayağa sahip. Uzaktan ve frikikten müthiş goller atan Arango, Güiza'ya yaptığı asistlerle dikkat çekiyordu. Güiza geçen sezon Mallorca'da ligdeki 37 maçta 27 gol atıp 7 asist yaparken, Arango ise 38 karşılaşmada 12 gol kaydedip 8 asist yaptı. ADETA TELEPATİYLE ANLAŞIYORLAR Güiza'nın F.Bahçe'ye beklenen katkıyı henüz sağlayamadığını biliyorum. Yine de benim Güiza'ya güvenim tam. Mutlaka gollerine başlayacaktır. Ancak F.Bahçe, Güiza'nın Mallorca'daki ruh ikizi Arango'yu da alırsa işte o zaman ortaya etkileyici bir tablo çıkar. Çünkü bu iki futbolcu birbirinin dilinden çok iyi anlıyor. Adeta sahada telepatiyle anlaşıyorlar. Fener'in, Arango'yu renklerine bağlarsa Avrupa'nın en güçlü forvet hattından birine sahip olacağını düşünüyorum. Kaynak: Fotomaç
İspanya’nın As gazetesine açıklama yapan tecrübeli teknik adam, sarı lacivertli kulüpte beklentilere cevap verebilecek ortama sahip olduğunu belirterek, "Şampiyonluk kariyerim için broş olur" diye konuştu. FENERBAHÇE Teknik Direktörü Luis Aragones, kariyerini Türkiye’de noktalayacağının sinyalini verdi. Ülkesinde yayın yapan As gazetesine demeç veren ünlü hoca, "Fenerbahçe’yi şampiyon yapıp futbolu bırakacağım" dedi. Fenerbahçe ile olan 2 yıllık sözleşmesini dolduracağını belirten İspanyol teknik adam, "Türkiye’deki dönemimi tamamladıktan sonra benim fikrim futbolu bırakmak, ama önce Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak istiyorum. Türk takımının bana tanıdığı şansı kabul ettim. Bana gösterdikleri güven için teşekkür ediyorum ve buna bir şampiyonlukla cevap vermek istiyorum. Kariyerim için mükemmel bir broş olur ve bunu elde etmek için inancım var. Kadromuz ve çalışma koşullarımız çok iyi. Bunu en iyi şekilde kullanacağız" değerlendirmesinde bulundu. Çabuk toparlanırız İspanyol teknik adam, şu anda sadece sakat olan 6 futbolcusunun bir an önce iyileşmesini umduğunu belirterek, "Sezona sıkıntılı girdik. Önemli oyuncularımız uzun süre takımdan uzak kaldı. Uyum ve iletişim sorunlarından kaynaklanan karmaşık bir başlangıcın ardından Türkiye Ligi’nde ve Şampiyonlar Ligi’nde hızlı bir şekilde toparlanacağımıza güvenim tam" ifadelerini kullandı. Tecrübeli çalıştırıcı, "katılmak çok güzel" diye nitelendirdiği Şampiyonlar Ligi’nde sakatlıkların giderilmesinden sonra takımının yükselişe geçeceğini savundu. İstanbul’da üst üste oynanacak iki maçı da kazanmak zorunda olduklarına değinen Aragones, "Kendi sahamızda seyircimiz ile iyi sonuçlar alıyoruz. İyi bir serimiz var. Bunu Dinamo Kiev ve Arsenal maçlarında da sürdürmek istiyoruz" yorumunu yaptı. Del Bosque desteği Öte yandan, İspanya Milli Takımı’nın yeni teknik direktörü Vicente del Bosque, Luis Aragones ile ilgili sorulan bir soru üzerine, "Luis’e saygı gösteriyorum ve elde ettiği başarıları da takdirle karşılıyorum" şeklinde konuştu. Del Bosque, Türkiye ile birlikte aynı grupta oldukları Dünya Kupası elemeleri için de "Turu geçmek çok karışık olacak. Belçika şimdiden bir uyarı verdi ve Türkiye de çok zor bir rakip. Ermenistan ve Bosna Hersek ile deplasmanda oynamak kolay olmayacak" dedi. Kaynak: Hürriyet
Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu, ''Fenerbahçe'ye para için gelmedim'' dedi. Fenerbahçeli taraftar internet sitesi ''www.antu.com''un radyosuna açıklamalar yapan Emre'nin, taraftarlardan gelen sorulara verdiği yanıtlar, internet sitesinde ses dosyası olarak yayınlandı. Medyayla yaşadığı sorunlarla ilgili soruyu yanıtlayan Emre, ''Türk medyasının gösterdiği gibi bir Emre yok ortada. Para için Fenerbahçe'ye gelmiş, bütün her şeyi geride bırakıp gelmiş bir Emre yok. İngiltere'de ne kadar para kazanıyorsam, Türkiye'de de aynı parayı kazanıyorum. Ben Fenerbahçe'ye para için gelmedim. Kendi hedeflerim için geldim. Newcastle'dan ayrılma dönemimde en samimi yaklaşımı gösteren takım olduğu için, kulübün başında Aziz Yıldırım olduğu için, ailem Fenerbahçeli olduğu için buraya geldim'' diye konuştu. Medyayla hiçbir zaman iyi ilişki içinde olmadığını anlatan Fenerbahçeli futbolcu, özellikle bu dönemde medyayla iyi ilişki içinde olmak için ödün vermek gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Oynadığım takımlar benim üzerimden yıpratılmaya çalışıldı. Milli takım başta olmak üzere... Şu anda Fenerbahçe ile alakalı sıkıntı olabilir. Oynadığım takımın başarısı için her şeyi yapmaya hazırım. Sevdiğim insanlar da var basında. Sevmediğim insanlarla bile olsa oturup konuşmaya hazırım. Onlar işi çıkılmaz noktalara sürüklemeye başladılar. Kendi kulübümün taraftarına karşı bile beni edef göstermeye çalıştılar. Taraftarımla sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum, ama medya ile yine bu tartışmalar sıkıntılarımız olacaktır. Her türlü mücadeleye hazırım. Milli takım ve Fenerbahçe büyük kitlelere hitap ediyor, milli takım ve Fenerbahçe'nin menfaati söz konusu olunca her türlü mücadeleye, kavgaya, gürültüye bile hazırım.'' -''FENERBAHÇELİ BİR ÇOCUKTUM''- Emre, ailesi Fenerbahçeli olduğu için çocukluğunda kendisinin de Fenerbahçeli olduğunu bildirdi. Fenerbahçeli biri olarak, sarı-lacivertli ekibe transfer olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Emre özetle şu ifadeleri kullandı: ''Galatasaray'a büyük hizmetler yaptığımı düşünüyorum. Çocukluğumda Fenerbahçeliydim. Kader beni 13 yaşımda Galatasaray altyapısına taşıdı. Daha sonra (A) takıma çıktım ve çok güzel günler yaşadım. Bu demek değil ki Fenerbahçe'de güzel günler yaşamayacağım. Fenerbahçeli bir genç olarak Fenerbahçe'ye gelmiş olmaktan çok mutluyum. Çocukluğumda, ailem Fenerbahçeli olduğu için Fenerbahçeliydim. 13 yaşımda transfer oldum. Galatasaray'da inkar edilemez güzel duygular yaşadım. Oynadığımız takımlarla özdeşleşiyoruz biz, ama profesyonel futbolcu olduğumuzdan dolayı şu an benim için esas olan Fenerbahçe'nin başarısı. O dönemde de esas olan Galatasaray'ın başarısıydı. Fenerbahçeliydim, bu bir gerçek. Beni yakından tanıyan insanlar bilirler. Kimseye cici çocuk görünmek için de söylemiyorum bunu. Öyle bir kaygım yok.'' -''İNŞALLAH GALATASARAY'A GOL DE ATARIM''- Galatasaray'a gol atınca sevincinin nasıl olacağı sorulan Emre, ''Her takıma attığım gol sevinci gibi olacak. Çok aşırı ve fazla olmayacak. İnşallah gol de atarım Galatasaray'a'' yanıtını verdi. Fenerbahçeli futbolcu şunları kaydetti: ''Önemli bir durum söz konusu burada. Ben 7 yıl Avrupa'da oynadım. İnsanlar hala Galatasaray'dan buraya gelmişim gibi düşünüyorlar, ama ben Newcastle'dan geldim. En büyük arzum Fenerbahçe formasıyla çok gol atmak. Bunlardan bir tanesi, bir kaçı da fazlasıyla Galatasaray'da olursa daha mutlu olurum.'' Galatasaray altyapısında forma giyerken Fenerbahçe şortuyla antrenmana gidip gitmediği sorulan Emre, ''Öyle bir şey olmadı. Öyle bir şey olması zaten söz konusu olamazdı, ama Zeytinburnuspor altyapısında oynarken Fenerbahçe formasıyla gitmişimdir.'' -''KRONİK BİR SAKATLIĞIM YOK''- Sakatlığıyla ilgili soruları da yanıtlayan Emre, kronik bir sakatlığının bulunmadığı bildirdi. Sezon başından bu yana sadece sakat olarak Partizan maçında forma giymediğini kaydeden Emre, ''Bir maç haricinde hepsinde oynadım. Türk medyasının gösterdiği gibi değil de kronik sakatlığı olmayan, daha çok oynamak isteyen bir Emre var. Ağır sakatlıklar yaşadım. Her futbolcunun yaşayabileceği durum var ortada. Ben yüzde 100'ümü vermeye çalışan bir futbolcu olduğum için dönüşü biraz ağır oluyor. Kroniğe bağlamış durumdalar artık sakatlıkları. Kronik bir sakatlığım yok. Zaten Fenerbahçe gibi bir camia, kronik sakatlığı olan bir futbolcuyu almaz'' şeklinde konuştu. -''KAPTANLIK KONUSU''- Emre, bir taraftarın ''Kaptanlık ideali var mı?'' sorusuna, ''İnşallah, layık görürlerse seve seve, ama ben Fenerbahçe'de başarılı olmayı çok istiyorum. Kaptanlık layık görüldüğü sürece elimden geleni yaparım'' yanıtını verdi. -''BU İŞİN SADECE İSİMLE OLMADIĞINI ANLADIK''- Fenerbahçe için ligin ilk 4 haftalık bölümündeki 6 puan kaybının büyük olduğunu ifade eden Emre, ''Şu anda bence 12 puanda olmamız gerekiyordu'' dedi. Sarı-lacivertli ekibin, ligi en kötü şartlarda 2-3 mağlubiyetle bitirmesi gerektiğini anlatan Emre, ''Çok ciddi bir potansiyelimiz var. 6 puanı büyük bir kayıp olarak görüyorum. Sadece 1-2 oyuncu gitmiş, ama yeni bir teknik adam gelmiş. Yeni bir mantalite oluşuyor. Teknik direktör, futbolcuları ve ülkeyi yeni tanıyor. Ben ki Türkiye ligine 8 senelik bir ara verdim, döndüğümde şu an zorluk çekiyorum. Hiç gelmemiş birinin, gelip zorluk çekmesi çok normal. Şimdi herkes birbirini daha yeni yeni anlamaya başladı. Biraz daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini hepimiz iyi anladık. Bu işin sadece isimle olmadığını anladık. Bu da çok önemliydi. Önümüzdeki haftalarda bu, sahaya daha net yansıyacaktır'' diye konuştu. -''FUTBOLU BIRAKTIKTAN SONRA BU PİYASANIN İÇİNDE OLMAK İSTEMİYORUM''- Emre Belözoğlu, bir soru üzerine de futbolu bıraktıktan sonra, futbol piyasasının içinde olmak istemediğini söyledi. Futbolu Fenerbahçe'de bırakmak istediğini anlatan sarı-lacivertli futbolcu, ''Kendimi ne kadar güçlü hissedersem, o kadar devam edeceğim. Bu erken yaşlarda da olabilir, geç yaşlarda da. Futbolun içinde açıkçası kalmak istemiyorum. Bu piyasayı, bu ortamı çok sevmiyorum. İyi bir aile babası olmak, bir ticaret adamı olmak belki...Belki Fenerbahçe Kulübü ile özdeşleşirsem kulübün bir bölümünde çalışmak olabilir. Aktif bir teknik adam veya yönetici olarak medyanın içinde olmak istemiyorum'' şeklinde konuştu. -''AURELIO'NUN YERİNİN DOLMASI İÇİN ZAMANA İHTİYAÇ VAR''- Takımdan giden futbolculardan ''Keşke kalsaydı'' dediği herhangi birisi olup olmadığı sorusu üzerine Aurelio'nun transferini değerlendiren Emre, özetle şu ifadeleri kullandı: ''Bu tür konuların inisiyatifi yönetimdedir. Aurelio gibi oyuncu artık dünyada çok fazla yok. Kendisi böyle istedi, kulüple anlaşamadı, ama Fenerbahçe Kulübü'nün menfaati, başarısı esastır burada. Ben hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığını düşünüyorum. Herkesin boşluğunun dolacağına inanıyorum. Sadece biraz zaman gerekiyor. Aurelio'nun yerinin dolmasının da biraz zamana ihtiyacı var. Ben hayatımda hiç 'keşke' demedim. Aurelio'nun tercihiydi. Gittiğine üzüldüm, ama onunla alakalı da 'keşke'' demedim.'' -AGRESİF FUTBOLU- Milli maçlardaki agresif oyununun nedeni sorulan Emre, ''Saha içinde hep agresifimdir. Agresif olmadığım maç, sönük olduğum maçtır. Bu benim tarzım zaten, ama takımıma zarar vermeden... Basına yönelik kol hareketini hata olarak kabul edip özür dilemiştim. Biz yine onların içindeki düzgün insanlardan dolayı özür dilemiştik. İsviçre maçında yapmadığım kavgadan ceza aldım. Milli maçta otobüste Gökdeniz ile tartışmamız oldu, medya kavgaya çevirdi. Yine devam ettiler senaryo yazmaya. Ben kendimi iyi biliyorum. Beni tanıyanlar da iyi biliyor'' şeklinde konuştu. Galatasaraylılarla olan diyaloglarıyla ilgili bir anısını anlatan Emre, önceki gün gittiği kuaförde Galatasaraylı bir bayanın, ''Hesabımı Emre ödesin, ona çok kırgınım'' dediğini belirterek, ''İnsanlar böyle şakalar yapabiliyor. Biz de ödedik zaten, sözünü yerde bırakmadık hanımefendinin'' dedi.
Fenerbahçe'nin, Rus Ligi takımlarından Rubin Kazan'da oynayan lejyonerimiz Gökdeniz Karadeniz'e talip olduğu iddia edildi. Transfer haberleri yapan İtalyan kaynaklı internet sitesi tuttomercatoweb.com, "Fenerbahçe Gökdeniz Karadeniz'in peşinde" başlığı ile verdiği haberde, Sarı Lacivertli kulübün, Rubin Kazan ile 2011 yılına kadar sözleşmesi olmasına rağmen Gökdeniz'i kadrosuna katmak istediğini kullanıcılarına duyurdu.
Özbekistan'ın Bunyodkor takımıyla anlaşan Zico'yu bu ülkede çiçeklerle karşıladılar. Fenerbahçe'nin eski hocası Zico'nun, vatandaşı Rivaldo'nun da oynadığı Bunyodkor takımıyla bir yıllık sözleşme imzalaması bekleniyor.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli takımın 26 Eylül Cuma günü deplasmanda Sivasspor ile yapacağı karşılaşma için Sivas'a maç günü gidecek. Başkan Yıldırım'ın, rahmetli annesi anısına verilen iftar yemeğine ailesiyle birlikte katılacağı için, yarın Sivas'a gidecek Fenerbahçe kafilesinde yer alamayacağı öğrenildi. Aziz Yıldırım, yarın akşam iftar yemeğine katıldıktan sonra 26 Eylül Cuma günü karşılaşmayı izlemek için Sivas'a gideceği kaydedildi. Bu arada, grip olan Yıldırım'ın hastalığı bir haftadır atlatamadığı, çok hasta olmasına rağmen takımı Sivas deplasmanında yalnız bırakmayacağı ifade edildi.
Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Hacettepe ile deplasmanda oynadığımız maçta "Yukarıda Allah var" dediği için kırmızı kart gören kalecimiz Volkan Demirel hakkında daha önce 1 maç olarak verilen cezayı , Tahkim Kurulu bugün yaptığı toplantıda oybirliği ile kaldırdı. Tahkim Kurulu'nun 25.09.2008 tarihli toplantısında oyuncumuz Volkan Demirel ile ilgili aldığı karar aynen şöyle: Fenerbahçespor Kulübünün futbolcusu Volkan Demirel ile ilgili E.2008/327 numaraya kayıtlı dosyası incelendi. İtirazın süresinde yapıldığı ve gereken peşin maktu harcın yatırıldığı görüldü. Yapılan müzakere neticesinde PFDK'nun 18.09.2008 tarih ve E.2008-2009/128-173 sayılı kararında FDT'nın 29/2. ve 14. maddeleri uyarınca neticeten verilen 1 resmi müsabakadan men cezasının (Adnan Türkkan ve Suat Sarı'nın karşı oyları ile) oyçokluğu ile kaldırılmasına karar verildi.
UEFA'nın, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 20 Mayıs 2009 tarihinde oynanacak 2008-2009 sezonu UEFA Kupası finali öncesi, ekiplerin çalışmalarını denetlediği ilk teftiş sona erdi. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın 1907 Tribünü Salonu'nda 2 gün önce gerçekleştirilen toplantının ardından başlayan denetim, dün ve bugün yapılan çalışmalarla tamamlandı. UEFA yetkilileri teftiş boyunca, Türkiye Futbol Federasyonu'nun görevlendirdiği birimlerin çalışmalarını yerinde inceleyerek bilgi alırken, her birimin heyetin ikinci denetimi öncesi yapacağı işler de belirlendi. Türkiye Futbol Federasyonu yetkilisi ve 2009 UEFA Kupası Finali Proje Sorumlusu Orhan Gorbon, bu büyük organizasyonun hazırlıkları için yapılan ilk toplantının çok verimli geçtiğini, UEFA yetkililerinin hem kendilerine, hem de Fenerbahçe Kulübü'ne teşekkür ettiğini bildirdi. Gorbon, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Toplantımız gayet başarılı ve verimli geçti. UEFA'dan gelen 17 kişilik heyet ve o oranda Türk ekiple birlikte toplantılar yaptık. Bu tip bir organizasyonun ilk toplantısı için çok verimli geçti. Hem bizlere, hem de Fenerbahçe Kulübü'ne teşekkür ettiler. Bir sonraki toplantı 11 Kasım'da gerçekleştirilecek'' diye konuştu. UEFA yetkilileri, çalışmaların teftişi için 11-14 Kasım tarihleri arasında tekrar İstanbul'da olacak.
Fotomaç gazetesi yazarı Turgay Demir, Türkiye'de gündem yaratacak iddialarda bulundu. İşte Turgay Demir'in Fotomaç gazetesindeki köşesinde bugün okurları ile buluşan yazısı : " Uzun süre "yok saydığı" Kulüpler Birliği'ne başkan olması anlık bir karar değildi. Bu sezon başında kulüpleri Fenerbahçe Stadı'nda toplayıp, "kulüpsel sendikal hareket" anlamında açıklamalar yapması da kesinlikle tesadüfle açıklanamaz. Kulüpler arası dostluk ilişkilerini geliştirmek için çalışması, fair-play çağrıları, bana göre hep üstlendiği yeni misyonun yol haritasıyla ilgili ipuçlarıdır. Aziz Yıldırım yeni bir misyon üstleniyor... En büyük hedefi Türk futbolunun rotasını kulüpler lehine değiştirmek. Çok güçlü bir kulüpler birliği oluşturma peşinde. Yayın gelirlerinden tutun da yabancı sayısına kadar hemen hemen her konuda kendi kararını alabilen bir oluşumdan bahsediyorum. Öyle bir oluşum ki, aldığı her kararı federasyon da uygulamak durumunda kalacak. Hemen belirteyim bunlar resmi bilgi değil. Ben son dönemde yaşananları irdeleyip puzzel'ın parçalarını yerine koyunca böyle bir manzara görüyorum. Bu manzara içinde Fenerbahçe ne olacak derseniz, kendisinden sonra Mehmet Ali Aydınlar'ın geleceğini açıkladığını hatırlatırım. Bence Fenerbahçe'yi aşan projeleri var başkanın. Türk futbolunun köklü sorunlarıyla ilgili çok büyük projeler. Yılların tecrübesiyle "Artık yeter" diyerek düğmeye bastı sanırım. Mayısta bırakırsa ben şaşırmam. Artık siz de şaşırmazsınız? TURGAY DEMİR / FOTOMAÇ"