Kalede yine bir Volkan vardı ama perferomanslarının birbiriyle alakası bile yoktu. Üst solunum yollarında iltihap olan Volkan Demirel’i kadroya almayan teknik direktör Daum, onun görevini, adaşı Volkan Babacan’a verdi. Kaledeki isim aynıydı ama cisim farklıydı. Demirel, Eskişehir maçında yaptığı kurtarışlarla takımının elde ettiği galibiyette en büyük paylardan birine sahip olurken, genç Babacan, büyük bir şanssızlık yaşadı. Arif’in 19. dakikada 30 metre civarından çektiği sert şutta, top, sert rüzgarda yön değiştirince, Tokatspor 1-0 öne geçti.
Disiplinsiz davranışları ve yönetime yanıltıcı bilgi vermesi nedeniyle kadro dışı bırakılan Colin Kazım'ın yüzü, uzun bir süreden sonra biraz da olsa güldü. Çünkü milli futbolcunun nişanlısı Veeanne Rauf, Colin’e bu zor günlerinden destek olmak ve moral vermek amacıyla Londra’dan geldi. Genç futbolcu, yönetimin kararıyla Önder Turacı ile birlikte halen, Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde Bireysel Oyuncu Antrenörü Dolu Arslan yönetiminde çalışmalarını sürdürüyor ve gelişmeleri bekliyor.
3 Türkiye Kupası, 8 Avrupa ve 13 Süper Lig maçında forma giyen Bilica-Lugano ikilisi savunmaya damga vurdu. Ancak Önder'in kadro dışı bırakılıp, Bekir'in formsuzluğu teknik heyetin gözünü korkuttu. Lugano ve Bilica ikilisi bu sezon oynadıkları futbolla Fenerbahçe savunmasına damgasını vuran isimler oldu. Ancak son haftalardaki gelişmeler Sarı-Lacivertli teknik heyeti hayli sıkıntıya soktu. Çünkü savunmanın değişmez isimlerinden olan iki oyuncunun da alternatifi bulunmuyor. Önder’in kadro dışı bırakılmasının ardından, Bekir’in de istenen düzeyde olmaması teknik heyeti düşündürüyor. Bu oyuncuların herhangi bir sakatlığın ardından takımlarındaki yerini alamayacak olması Sarı-Lacivertli ekibi sıkıntıya sokuyor. Bilica bu sezon Süper Lig’de 13 maçta toplam 1081 dakika forma giyerken Avrupa Kupaları’nda da 8 maçta 661 dakika oynadı. Türkiye Kupası’nda ise dünkü Tokatspor mücadelesi ile birlikte 3 maçta da 90 dakika görev yapmayı başardı. Fenerbahçe’nin bir başka değişmez ismi Lugano da Süper Lig’de 13 maçta 1170 dakika görev yaparken, Avrupa Kupası’nda da 8 maçta 720 dakika oynadı. Uruguaylı yıldız Türkiye Kupası’nda da 3 maçta 270 dakika forma giydi.
Daum herkesten vazgeçti, ondan geçemedi. 30 resmi maçın 29'unda sahaya ilk 11'de çıkan Baroni, bunların hepsinde 90 dakika sahada kalarak 'bir' numara oldu. Sportif direktör Aykut Kocaman, Brezilya’dan Dos Santos ve Cristian Baroni’yle döndüğünde herkesin aklında soru işaretleri vardı. Kimse bu iki yeni transferi tanımıyordu. Boluspor ile oynanan hazırlık maçında ilk kez forma giyen ikiliden Santos göz doldururken, Baroni silik bir görüntü çizmişti. Ancak ondan sonra tam bir Cristian Baroni fırtınası esmeye başladı. Emre ile müthiş bir uyum sağlayan Sambacı, tüm açıkları kapatması, savunmaya yardım etmesiyle orta sahanın vazgeçilmezlerinden biri olmuştu. Hem de ne vazgeçilmez. Teknik direktör Daum, zaman zaman herkesi yedek bırakıyor, maçın önemine göre oynatmıyor ancak Baroni’den formayı asla almıyordu. İlk resmi maçını UEFA Ligi ön elemesinde Honved’e karşı oynayan Brezilyalı oyuncu, Süper Lig’in ilk yarısındaki 16 maçta da (Bir maç hükmen Ankaraspor galibiyeti) formasını sırtından çıkarmadı. Bir tek Sheriff maçı Ziraat Türkiye Kupası’ndaki 3 maçta da 90 dakika sahada kalan Sambacı, tek boşluğunu Avrupa’da verdi. 9 Avrupa Kupası mücadelesinde de 90 dakika sahada kalan Cristian Baroni, sadece İstanbul’da oynana Sheriff mücadelesinde forma giyemedi. Tam bir istikrar abidesi görüntüsü çizen Brezilyalı yıldız, bu alanda kimseyi yanına bile yaklaştırmadı. Baroni bu sezon ne yaptı? Maç Dakika Gol Asist Sarı Krm. Süper Lig 16 1440 1 - 3 - Türkiye Kupası 3 270 - - - - Süper Kupa 1 90 - - - - Avrupa Kupası 9 810 - - 1 - Toplam 29 26 10 1 - 4 -
Trabzonspor ağlarını havalandırdıktan sonra sakatlığı nedeniyle Altay ve Eskişehir'e karşı forma giyemeyen İspanyol yıldız, dönüşünü golle yaptı. İlk yarıda kaçırdığı goller, sergilediği ‘bitik’ görüntüsüyle büyük eleştirilere uğrarken, son haftalarda canlanan, Trabzonspor deplasmanında Fenerbahçe’yi 3 puana taşıyan tek golü kaydeden Güiza, kaldığı yerden devam etti. Topuğundaki sakatlık nedeniyle kupadaki Altay ve Eskişehirspor karşılaşmalarında forma giyemezken, teknik direktör Daum’un, son anda Tokatspor maçında oynatmaya karar verdiği İspanyol oyuncu, sahaya ilk 11’de çıktı. 36. dakikada uygun durumda topu dışarı gönderen Güiza, 57’de klasını ortaya koydu. Özer’in nefis pasında topla buluşan İspanyol golcü, rakiplerinden sıyrıldıktan sonra sert bir şutla ağları havalandırıp, dönüşünü golle yaptı. Topuz’un gol sevinci Güiza gibi gol atma mutluluğu yaşayan bir başka oyuncu Mehmet Topuz’du. Bulduğu şansı iyi değerlendiren ve sırtına geçirdiği formayı bir daha çıkarmayan yıldız oyuncu Tokatspor karşısındaki güzel futbolunu, golle süslemeyi başardı. Hem de deyim yerindeyse kendisine asist yaparak. 48. dakikada ceza alanı dışından attığı şutta, kalecinin topu çeldiğini gören Topuz, hamlesine devam edip, bu kez plaseyle ağları havalandırdı.
Kupa Maçının Özetlerini İzleme İmkanım Oldu.Gayet Mücadeleci Ve Keyifli Bir Karşılaşma Olmuş.Benim Gözlemlediğim Kadarıyla Fenerbahçenin Roberto Carlostan Boşalan Sol Kanada Ve Forvet Hattına Transfer Yapması Lazım Paylaşım İçin Teşekkürler
Teknik heyet olarak, Antalya kampındaki çalışmalarını çok beğendiklerini vurgulayan Koch, idman öncesi futbolcularını tebrik etti. Perşembe gününden beri çalışmalarını Antalya’da sürdüren Fenerbahçe’de mutluluk rüzgarları esiyor. Dünü çift antrenman yaparak geçiren Sarı-Lacivertli futbolcular, sabah çalışması öncesi güzel bir sürprizle karşılaştı. Daum’un idman programını açıklayan konuşmasından sonra söz alan yardımcısı Koch, “Çok iyi antrenman yapıyoruz, çok iyi çalışıyoruz. Biz, teknik heyet olarak sizi tebrik ediyoruz. Siz de birbirinizi tebrik edin” dedi. Alman hocanın bu sözü üzerine, tüm futbolcular birbirlerini kutladı ve ardından çalışmaya geçti. Çeşitli hücum ve savunma varyasyonlarının çalışıldığı bir çift kale maç yaptıran Daum, futbolcularından hızlı paslaşmalarını, hücumda oyunu geniş alana yaymalaranı, savunmada ise takımda halinde alan daraltmalarını istedi. Deivid sakatlık geçirdi Sarı-Lacivertliler, hazırlıklarını akşam üzeri yaptıkları ikinci antrenmanla sürdürdü. Sabah çalışması sırasında kasığında ağrı hisseden Semih’in katılmadığı idmanda, Deivid de büyük bir şanssızlık yaşadı ve sakatlandı. İkili mücadele sırasında dizine darbe alan Brezilyalı yıldız, acı içinde antrenmanı bıraktı. Sambacı’nın Antalyaspor maçında forma giymesinin çok zor olduğu belirlendi. Bu arada sabahki idmanda orta sahanın solunda Uğur’u deneyen Daum, ikinci antrenmanda bu kez Vederson’a şans verdi.
Eskişehirspor ile oynanan maçta sakatlandığı için Tokatspor'a karşı forma giyemeyen ve takımla idmanlara çıkamayan Andre Santos'tan iyi haber. Dünden itibaren takımla çalışmaya başlayan ve çift kalede yer alan Brezilyalı oyuncu, hiçbir sakatlığı kalmadığını ve forma giymeye hazır olduğunu söyledi. Roberto Carlos’un ayrılmasının ardından gerçek yeri olan solbeke dönen Sambacı, igin ilk yarısında inişli-çıkışlı bir performans sergilediğini itiraf ederken, “İnanıyorum ki, ikinci yarı her şey çok daha güzel olacak” dedi.
Özer'in dayısı olan Trabzon'un eski futbolcusu Lemi, “Büyük ısrarı sonucu izlediğim yeğenimin topçu olacağını o gün anladım” dedi. Fenerbahçe ile aynı otelde kalan Kartal Belediyespor’un sportif direktörü Lemi Çelik, dün Sarı-Lacivertli ekibin idmanını izledi. Çünkü orada yeğeni Özer Hurmacı vardı. Yıllarca Trabzonspor formasını terleten Lemi, yeğeninin Türkiye macerasının nasıl başladığını şöyle anlattı: “Trabzonspor’a futbolcu bakmak için Brezilya’ya gitmiştim. Deivid’e talip olmuş ve kendisini almak için yoğun çaba sarfetmiştik. Ancak ücreti fazla gelince alamamıştık. Bu sırada ablamın oğlu Özer’le sık sık telefon görüşmesi yapıyorduk. Bana, ‘Dayı, bırak Brezilya’yı da Almanya’ya gelip beni al’ diye ısrar ediyordu. O çok ısrarlıydı ama açıkçası ben düşünmüyordum. Sonunda dayanamayıp Almanya’ya gittim, üç gün birlikte idman yaptık. Sonra maçını izledim ve o gün, ‘Tamam oğlum, senden topçu olur’ dedim. Kısa bir süre sonra da Türkiye macerası başladı. Yani ısrar etti, direndi ve kazandı.”
Çift kalelerdeki başarılı futbollarıyla göz dolduran gençler Okan, Gökay, Onur ve Furkan, zaman zaman Bilica, Santos ve Lugano'nun sert darbelerine maruz kalıyor. İdmanı izleyenlerden bazıları, “Gençlere yazık oluyor” derken, bir bölümü ise, “Tekme yiye yiye alışacaklar” yorumunda bulunuyor.
Her idman sonrası, taraftarların yoğun ilgisiyle karşılaşan futbolcular, bir yandan imza dağıtıp, fotoğraf çektiriyor, bir yandan da onların istekleri karşısında ne yapacaklarını düşünüyor. Mehmet Topuz ile birlikte otelin dışındaki havuzda çalışan Gökhan Gönül, tesise dönerken, ilginç bir istekle karşılaştı. Yanlarına yaklaşan bir taraftar, ısrarla ondan çoraplarını istedi. Yoğun ısrara dayanamayan Gökhan Gönül, ayağından çıkardığı çoraplarını taraftara verdi ve otele yalınayak döndü.
Teknik heyet ile gazeteciler arasında oynanması kararlaştırılan maç, futbolcuların birinci gündem maddesi oldu. Koşu sırasında, basın mensuplarının yanından geçen Sarı-Lacivertliler, “Yapacağınız maçta şu Koch hocayı sakatlasanıza” isteğinde bulundu. Gazeteciler şaşırırken, ardından gelen sözler, hepsinin kahkaha atmasına neden oldu: “Sakatlayın da kurtulalım. Yoksa kamp sonuna kadar adam canımızı çıkaracak.”
Antalya'nın Kumluca İlçesi'nde kurulan Fenerbahçeliler Derneği, Kaymakam Salih Işık, Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun, yöneticiler Mithat Yenigün, Yasemin Merçil ve taraftarların katılımıyla törenle hizmete girdi. Kaymakam Işık, bir Fenerbahçe taraftarı olarak tüm etkinliklere destek verdiğini söylerken, Belediye Başkanı Çetinkaya da, Fenerbahçeliler Derneği’nin diğer derneklere örnek olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak, taraftarların ayağına kulübün lisanslı ürünlerini getiren Fenerium Tırı, Antalya'nın Kumluca İlçesi'ne demir attı. Dernek açılışı dolayısıyla, Ordu’nun Fatsa İlçesi’nden yola çıkarak, Antalya’ya gelen tırın, 4 gün boyunca Kumluca İlçesi’nde kalarak, satış yapacağı belirtildi.
Gökhan Ünal'ı kadrosuna katan Sarı-Lacivertliler, çok gizli bir operasyon için düğmeye bastı. Antalya'da gözden kaybolan Aykut Kocaman, '2.Güney Amerika seferi'ne çıktı... Transferdeki suskunluğuna Gökhan Ünal’la son veren Fenerbahçe Yönetimi, ikinci bombayı patlatmak için de harekete geçti. Önceki gün Antalya’da gözden kaybolan ve İstanbul’daki işleri organize edeceği ifade edilen Sportif Direktör Aykut Kocaman’ın ‘Okyanus ötesi’ne geçtiği öğrenildi. FANATİK, dün sabah saatlerinde İstanbul’a gelen Kocaman’ın, öğleden sonra ise çok gizli bir operasyon amacıyla Brezilya’ya uçtuğunu ortaya çıkardı. 1. seferde 2 yıldız! Sezon başında Cristian Baroni’yi almak için Brezilya’ya giden, orada izlediği maçın ardından Santos’u da gündemine alan Kocaman; hemen Başkan Aziz Yıldırım’ı aramış ve Christoph Daum’un da onayı alındıktan sonra hem Baroni hem de Santos’la birlikte İstanbul’a dönmüştü. ‘2. Brezilya seferi’ bir hafta sürecek olan Aykut Kocaman’ın yeni hedefi ise hem defansif hem de ofansif yönü güçlü bir orta saha... Roberto Carlos’tan boşalan yabancı kontenjanını doldurmak amacıyla Güney Amerika’ya uçan Kocaman’ın yine eli boş gelmemesi bekleniyor.
İdmanda Daum'un arkasından :drooling: dilini çıkaran, gençlere kötü davranınca da takım arkadaşlarının tepkisini çeken İspanyol oyuncunun, kadro dışı bırakılması söz konusu. Disiplinden taviz vermeyen Fenerbahçe Yönetimi’nin önüne, Kazım ve Önder’den sonra şimdi de Daniel Güiza’nın dosyası konuyor. Gece alemlerinde gezerken, yöneticilerin bu konudaki sorusuna, “Böyle birşey yok” diyen ancak ertesi gün boy boy fotoğrafları yayınlanınca ipi çekilen Kazım; evinde dinlenmesi gerekirken gece kulübünde sabahlayıp evinde elini kesince gönderilmesine karar verilen Önder Turacı’dan sonra İspanyol golcünün de yanabileceği iddia edildi. Bunun nedeni de, Güiza’nın, isteksiz tavırlar sergilediği için kendisini gençlerin yanına gönderen teknik direktör Daum’un arkasından dilini çıkarması. Bu da yetmezmiş gibi, dün sabahki idmanda gençlere karşı takındığı tavır. Çift kale maç sırasında Furkan’ı geçemeyen Güiza, genç futbolcuya çelme takıp yere düşürünce, başta Emre olmak üzere diğer oyuncular tarafından sertçe uyarılmıştı. Yönetim Kurulu Antalya’da Gökhan Ünal’ın transferi sonrasında sinirli hareketleriyle dikkat çeken İspanyol oyuncunun tavırlarının takımdaki disiplini bozmasından endişe eden Daum’un yönetime bir rapor vereceği belirlendi. Bugün Antalya’ya gelecek olan Başkan Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının yarın gerçekleştirecekleri Yönetim Kurulu toplantısında, Güiza’nın durumunu görüşmesi bekleniyor. Toplantıda ayrıca Kazım ve Önder’e af konusunun da görüşülebileceği kaydedildi.
Fenerbahçe'nin yeni transferi Gökhan Ünal, ilk çalışmasını yaptı, hemen ardından Fenerbahçe TV'deki programa katılarak soruları yanıtladı. Gökhan, "İlk heyecanın ne olacak?" şeklindeki bir soruya ise, "En heyecanlanacağım şey o stattaki ilk maçım olacak. Taraftarın önünde ilk maça çıkıp ilk golü atacağım anı sabırsızlıkla bekliyorum" cevabını verdi. Dün gece sarı lacivertli takımın Antalya kampına katılan Gökhan Ünal, bugün sabah saatlerinde yardımcı antrenör Ayhan Tumani yönetiminde takımdan ayrı olarak bir idman yaptı. İdmanının ilk 5 dakikası basına açık tutulurken, golcü futbolcu bu bölümde tempolu koşu çalışması gerçekleştirdi. Gökhan Ünal, ayrıca Fenerbahçe TV'de yayınlanan Kamp Günlüğü programında soruları yanıtladı. Golcü futbolcu, Fenerbahçe'nin, Türk Futbolunun en popüler ve öncü kulübü olduğunu söyledi. Transfer sürecinin bir anda geliştiğini dile getiren Gökhan, "Fenerbahçe'nin beni istediğinden çok da haberim yoktu. Son bir iki gün içinde gelişmeler oldu. Şenol Hoca'mla görüştüm, durumu aktardım. O da problem çıkarmadı ve gelişmeler hızla sona erdi. Trabzonspor Başkanı ve yönetimine teşekkür ediyorum, transferimde zorluk çıkarmadılar" dedi. "Fenerbahçe deyince akla Türkiye'nin en popüler kulübü geliyor" diyen Gökhan Ünal, Fenerbahçe'yle ilgili düşüncelerini ise şöyle özetledi: "Fenerbahçe deyince akla ilk olarak Süper Lig'in en popüler ve öncü kulübü olduğu geliyor. Bunu daha önce de söylerdim hep. Ayrı bir kitlesi var ve bu yüzden hep bir adım önde. Engellemelere de maruz kalıyor. Hep dışarıdan takip ediyordum, içine girince daha iyi anlayacağım. Fenerbahçe deyince, başarı, sevinç ve stadın atmosferi aklıma geliyor. Bu başarı alışkanlığı umarım benle de devam edecektir." Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı ve taraftarın oluşturduğu atmosferi milli takımla biraz tanıdığını kaydeden Gökhan Ünal, "Statta rakibi boğan etkili bir hava var. Ben de taraftar desteğini aldıkça daha iyi oynayacağıma inanıyorum" diye konuştu. Gökhan, "İlk heyecanın ne olacak?" şeklindeki bir soruya ise, "En heyecanlanacağım şey o stattaki ilk maçım olacak. Taraftarın önünde ilk maça çıkıp ilk golü atacağım anı sabırsızlıkla bekliyorum. Burada hedeflerim tekrar gol kralı olmak; arkadaşlarımın da desteğiyle tabii ve bunun bu takımda daha kolay olacağına inanıyorum. Hedef çıtam daha da yükseldi. Yıl sonu Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşamak istiyorum" şeklinde konuştu. "REKABETTEN TAKIM KAZANACAK" Takımda forvet mevkiinde Alex, Güiza ve Semih ile birlikte rekabet edeceğini dile getiren Gökhan, "Bu takımda 4 gol kralı adayı var. Bu da rekabeti getirecek. Rekabette kazanan Fenerbahçe olacak. Alex'i tartışmam. İspanya'nın gol kralı Guiza burada. Semih milli takımdan arkadaşım ve çok kaliteli bir oyuncu. Fenerbahçe karlı çıkar bu rekabetten" dedi. 6 sene Kayserispor'da oynadığı Mehmet Topuz'la yeniden birlikte oynayacağı için çok mutlu olduğunu vurgulayan Gökhan, "Alex'le birlikte oynayacağım için heyecanlıyım. Emre'yi de ayrı bir yere koymak istiyorum. Benim milli takımdan ve yurt dışındayken bile takip ettiğim bir sporcu. onunla da oynamak çok heyecan verici. Gelmeden Mehmet Topuz'la konuştuk. 'Buraya gelince Fenerbahçe'nin büyüklüğünü ve farklılığını anlayacaksın' dedi. Fenerbahçe'yi Emre, Semih ve Tuncay'la milli takımdayken de konuşuyorduk" ifadelerini kullandı. "OLGUN DÖNEMİMDE GELDİM" Fenerbahçe'deki beklentilerin farkında olduğunu ve baskıyı kaldırabileceğini dile getiren Gökhan Ünal, "Gol kralı olduğumda 23 yaşındaydım. Şimdi 28 yaşındayım. Trabzonspor'da belki çok gol atamadım, tabi başka nedenleri de var. Ama burada sadece Gökhan Ünal olmuyor, yıldızlar var. Trabzonspor'da her maçtan sonra ben tepki alıyordum. Burada bir sürü yıldız oyuncuyla baskıyı paylaşacağım. Daha rahat oynamanın, daha rahat gol atmama yardımcı olacağına inanıyorum. Herkes eşit burada. En olgun çağımda tecrübeli bir şekilde buraya geldiğim için her şeyin iyi olacağına inanıyorum. Her şeyi dozunda yaptığınız sürece sorun yaşanmaz. Gece hayatım yoktur. İzin günümde aktivite yaparım. Evde olmayı çok sever, vaktimi ailemle evde geçirmeyi tercih ederim. Bu anlamda basınla da problem yaşayacağımı sanmıyorum. Camianın büyük olduğunu, baskısının da yoğun olduğunu biliyorum" ifadelerini kullandı. Gökhan, oyun stiliyle ilgili olarak ise, "Tek eksiğimin Semih gibi güzel top saklayamamam olduğunu düşünüyorum. O çok kaliteli bir forvet. En beğendiğim özelliğim ayak içi vuruşlarımdır" cümlelerine yer verdi. Gökhan çeşitli sorular karşısında da, "Bizde futbol, sonuca endeksli. Oyun kalitesinin düşüklüğü sahalarımızdan da kaynaklanıyor. Milli takım maçı için İspanya'ya gittik. Sahalarını görünce anladım ki halıdan farkı yoktu. Bizim sahalarda topu kontrol etmek için mücadele ediliyor. Sahalar düzeltilirse, futbol kalitesinin artacağına inanıyorum. Pasın imkansız olduğu sahalarımız var. Bazı takımlar futbolu oynatmamaya yönelik oynuyor. Güç-denge probleminden kaynaklanıyor bu. Fenerbahçe'nin gücü belli. Ondan dolayı sadece kapanıp kontratağa yöneliyor bazı takımlar. Bu yüzden de futbol zevki düşüyor. Ama her takım için öyle değil tabi. Mesela Kayseri ya da Bursa. Onlar da futbol oynamayı çok istiyor. Bazı takımlar sadece bir puan için kapanıyor. Messi ve Brezilyalı Ronaldo'yu çok seviyorum. Gol videolarını hala izliyorum. Dünya liglerini yakından takip ediyorum. İspanya Ligi'ni çok seviyorum. Real-Barcelona maçı ve Premier Lig maçları zevk veriyor izlerken. Benim için yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa. Bana olumsuz yaklaşmamalarını ümit ediyorum taraftarların. Haliyle alışma dönemim olacak. Çok uzun sürmez ve çoğu arkadaşımı tanıyorum. Sadece destek bekliyorum, yanımda olsunlar yeter. Takıma uyumum kolay olacaktır. Barcelona limitleri zorluyor. Yapılmayanları, yapılamayacakları yapıyor. 6 pasın içinde pas yaparak gol atmaya çalışıyorlar direk vurmak yerine. Aldıkları 6 kupayla da güçlerini gösterdiler. Ayrıca, Arsenal de çok zevk veriyor" diyerek sözlerini tamamladı.
Daum, skor 1-3 olduktan sonra Gökhan Ünal'ı oyuna alıp, çift forvete dönünce, Fenerbahçe canlandı. Yeni transfer, ilk gecesini bir asistle kapadı. Gökhan Ünal’ın transferi sonrası kafalarda oluşan, “Güiza ve Semih varken, bu kadar para harcayıp, onu almaya ne gerek vardı?” sorusu, yanıtını ilk geceden buldu. Fenerbahçe, 3-1 yenik duruma düşünce, Daum, Gökhan’ı sahaya sürdü. Bu da, Sarı-Lacivertli ekibin, çift forvete dönüşü demekti. İşte o andan itibaren, sahada bambaşka bir Fenerbahçe vardı. Antalya yarı sahasına yerleşen Sarı-Lacivertliler, sağlı sollu ataklarla rakip kalede tehlike yaratmaya başladı. Bu sırada gözler yeni transfer Gökhan’daydı. Tecrübeli futbolcu, sahneye ilk kez 80. dakikada çıktı. Güiza’nın pasıyla ceza sahasına giren Gökhan, rakibinden kurtulduktan sonra açısı daralınca, baktı ki, İspanyol oyuncu geliyor, onun önüne doğru bıraktı topu. Güiza da müthiş bir vuruşla ağları havalandırdı. Bir de Özer atabilse 87. dakikada kafa vuruşunda savunmadan dönen topu önünde bulan Fenerbahçe’nin yeni transferi, nefis bir pasla uygun durumdaki Özer’i gördü. Özer’in şutunda top rakipten dönmese, Gökhan ilk gecesini iki asistle kapatacaktı ama olmadı. Golcü futbolcu, takımıyla sadece tek bir antrenman yapmasına ve uzatmalarla birlikte sahada 24 dakika kalmasına rağmen, Fenerbahçe’ye çok şey katabileceğinin sinyalini verdi. Dün gecenin bir başka sinyali, teknik direktör Daum’un, Güiza-Gökhan uyumundan sonra çift forvete dönmesinin hiç de sürpriz olmayacağıydı.
Sportif direktör Aykut Kocaman'ın, Real Madrid'in talip olduğu Santos'un ayrılma ihtimalini de düşünerek, Güney Amerika'da sol kanat oyuncusu aradığı belirlendi. Antalya kampını aniden terkederek, işleri organize etmek üzere İstanbul’a döndüğü açıklanan ancak gizlice Güney Amerika’ya gittiği öğrenilen sportif direktör Aykut Kocaman’ın, sanıldığı gibi savunma ve hücum yanı güçlü bir orta saha oyuncusu aramadığı kaydedildi. Kocaman’ın asıl gidiş nedeninin, sol kanat oyuncusu olduğu öğrenildi. Plan şu; Andre Santos takımda kalırsa, Roberto Carlos’un solbekteki görevini üstlenecek, transfer edilecek oyuncu, onun önünde hücuma dönük oynayacak. Bir süredir Real Madrid’in transfer etmek istediği ileri sürülen Brezilyalı oyuncunun satılması durumunda ise sol kanat, yeni alınacak oyuncuyla birlikte Vederson-Uğur Boral ikilisinden birine teslim edilecek. Costa için beklemedeler Bu arada ismi bir ara Galatasaray ile anılan, ardından Ankaragücü’nün de talip olduğu belirlenen Ricardo Costa için Fenerbahçe de hala devrede. Aykut Kocaman’ın, bu sezon için Güney Amerika’dan yeni bir oyuncu getirmemesi ve geleceğe dönük yatırım yapılması durumunda, Fenerbahçe’nin, stoper mevkini Costa ile güçlendireceği vurgulandı.