Kulüp opsiyonu kullanıp sözleşmeyi uzattı, Semih TFF'ye başvurarak tescil iptali istedi. İşte bu başvuru Başkan Aziz Yıldırım'ı çılgına çevirdi. Milli oyuncunun kadro dışı bırakılması ya da satılması gündemde. Fenerbahçe'nin opsiyonunu kullanması üzerine TFF'ye başvurarak tescil iptali isteyen Semih'in başı büyük dertte. 1 milyon 450 bin Euro'luk opsiyonlu sözleşmeden önümüzdeki sene için alacağı paranın 2.5 milyon Euro'ya çıkartılmasını isteyen Semih'in kadro dışı bırakılacağı iddia edildi. Genç futbolcunun yakın çevresine Artık belli bir yaşa geldim. İki sene evvel gol kralı olurken Avrupa Şampiyonası finallerinde de Milli Takım adına en çok gol atan oyuncu oldum. Çalışıyorum, oynamak istiyorum. Ve beklemekten bunaldım. Hakan Şükür, Tanju Çolak, Aykut Hocam gibi kişilerin iki yüzün üstünde nasıl gol attığına bakıyorum. Hep oynamışlar... Kulübe eskiden dokunmuyordu' Gençken son 15-20 dakikada oyuna girdiğim zaman, gol atıyor, oynatılmamayı da dert etmiyordum. Artık oynamak istiyorum. İyi bir Fenerbahçeliyim. Para benim için problem değil. Geldiğimiz noktada medyada da benim artık Fenerbahçe'yi taşıyacak bir santrfor olmadığım konuşulmaya başlandı dediği öğrenildi. Diğer yandan Semih'e her zaman sempatiyle bakan Başkan Aziz Yıldırım'ın, TFF'ye yaptığı başvuru nedeniyle Semih'e çok sinirlendiği bildirildi. Golcü futbolcunun tutumunu devam ettirmesi halinde devre arasında satılması da ihtimaller arasında. Ziraat Türkiye Kupası maçından sonra hakem Özgüç Türkalp'e hakaret ettiği gerekçesiyle iki maç ceza alan Semih'e ayrıca para cezası verileceği de öğrenildi. Perde arkasında neler var... Semih'in avukatı Şenol Çilek'in daha önceden imzalanmış olan opsiyonlu sözleşmeyi kabul etmemesinin ardında yatan sebep; Tahkim Kurulu'nun Aurelio ile ilgili vermiş olduğu karar... Önceki sene 1 milyon 300, geçen sene 1 milyon 350 bin Euro garanti para alan Semih'in önümüzdeki sene Fenerbahçe'den alacağı para 1 milyon 450 bin Euro garanti ücret şeklinde. Golcü oyuncunun avukatı Şenol Çilek'in kulüpten 2.5 milyon garanti para istediği öğrenildi. Semih'in ücretindeki bu artış Şenol Çilek'in payına da doğal olarak yansıyacak. Fanatik
Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, şu anda Milan'da forma giyen Ronaldinho'nun kendisine Fenerbahçe'ye gidebileceğini söylediğini belirtti. İşte tüm Fenerbahçeliler'i heyecanlandıracak açıklamalar: 'RONALDİNHO İLE GÖRÜŞTÜM' "Fenerbahçe'de oynadığım dönemde Ronaldinho ile F.Bahçe için görüştüm. Fenerbahçe'nin hedefleri büyük ve bu hedefler için oyuncu transfer etmeyi planlıyor. Kulüp de Ronaldinho'yu düşünüyordu. Ben de geçtiğimiz transfer dönemi için Ronaldinho'ya bu teklifi ilettim. Yakın arkadaşım olduğu için kendisine Fenerbahçe'ye gelip gelemeyeceğini sordum. Bana Kaka gittikten sonra Milan'ın kendisine ihtiyacı olduğunu söyledi. 'Bu yıl olmaz ama ilerleyen dönemlerde olabilir' dedi. Bence gelme ihtimali çok yüksek. Fenerbahçe ile ilgili ben de kendisine birçok bilgi verdim. Anlattıklarımdan oldukça etkilendi. Kısa süre içinde olmayabilir ama Ronaldinho'nun Fenerbahçe'ye gelme ihtimali var. Ben de bu transfer için çalıştım ve gerekirse yine çalışırım." 'ZİCO KALSA HER ŞEY FARKLI OLURDU' "O dönem müthişti. Ama devamında Zico takımdan ayrıldı. Futbolcular ve hoca arasında çok güzel bir iletişim vardı. Kalsa eminim ki Avrupa'da yakaladığımız başarıyı geçerdik." 'AVRUPA KUPASI GELEBİLİR' "Sarı-Lacivetliler Avrupa Ligi'ni bu sezon kazanabilir. Fenerbahçe'den çok daha üstün bir takım yok. Eğer dikkatli olur ve ilk yarıdaki performansı sürdürürlerse kupayı kazanabilirler." 'AZİZ YILDIRIM DEVLET BAŞKANI GİBİ' "Birçok başkan ile çalıştım. Lorenzo Sanz, Flerentino Perez gibi büyük başkanlar. Ama Aziz Yıldırım hepsinden farklı. Devlet başkanı gibi. Gördüğüm ve çalıştığım başkanlar içinde en güçlü ve en farklı olanı. İnsanlar onun zor olduğunu söylüyor ama ben katılmıyorum. Çok rahat çalıştım. Kulübü için her şeyi yapabilecek bir insan. Oyuncular ile bire bir konuşuyor. Sürekli takımın yanında. Bu tip bir durumu daha önce görmemiştim. Ama Aziz Yıldırım gerçekten çok farklı ve iyi bir başkan." 'R.MADRİD VE F.BAHÇE FARKLI' "Real Madrid ile Fenerbahçe'yi kıyaslamak çok doğru olmaz. Real, Avrupa'nın, belki de dünyanın en büyük kulübü. Fenerbahçe ise şu anda gelişen ve büyüyen bir kulüp. Hedefleri olan bir takım. İki takımda oynamanın da farklı zorlukları bulunuyor. Böyle iki farklı takımda yer almak benim için de çok önemliydi." 'ŞAMPİYON OLACAK BİR TAKIM VAR' "F.Bahçe'de gerçekten çok güzel bir 2.5 yıl geçirdim. Fenerbahçe'nin yeri benim için bambaşka. Umarım bu yılı şampiyon olarak tamamlayacaklar. Çünkü bu sezon şampiyon olmayı hak eden bir takım var." 'SANTOS BOŞLUĞU DOLDURUR' "Benim yerimde oynayacak oyuncuların başında Andre Santos geliyor. İkimizin stili farklı. Ama son dönemde Brezilya'nın yetiştirdiği en iyi sol kanat oyuncularından. Kendisini sürekli geliştiriyor. Ayaklarına hakim ve zeki bir futbolcu. İleride çok daha iyi yerlere gelecektir." Habertürk
Köln forması giyen Alman U20 Milli Takımı'nın Türk yıldızı Taner Yalçın, ulaştığı noktaya gelmesindeki en büyük etkenin eski hocası olduğunu belirtip, “Herşeyi Daum'a borçluyum” dedi. Taner Yalçın... Alman futbolunun son dönemde yetiştirdiği en önemli yeteneklerden. Henüz 19 yaşında ama iki sezondur Bundesliga’da Köln forması giyiyor. Kırmızı-Beyazlı ekibin en gözde isimleri arasında yer alıyor... Sezonun ilk yarısında 12 maça çıktı. Ancak Türk olmasına karşın ve U18 Milli Takımımız’da görev almasına karşın şimdilerde Alman Ümit Milli Takımı’nı tercih etmiş durumda. Kendisini 17 yaşındayken A Takım’a alan Christoph Daum’a minnet borçlu olduğunu söylüyor. İşte Taner Yalçın’ın ağzından kendi hikayesi: ‘Bende emeği büyük’ “Christoph Daum çok büyük bir hoca ve gençlere önem veren bir isim. Beni genç takımdan alıp, A takım kadrosuna dahil etti. Ona çok şey borçluyum, bugünlere gelmemde onun emeği büyüktür. Köln’den ayrıldıktan sonra eksikliği tabiki hissedildi. Sonuçta Alman futbolunun en önemli teknik adamlarından biri. Fenerbahçe ikinci kez onu alarak, büyük bir iş başardı. Ancak şu anki hocamız Zvonomir Soldo da bize büyük katkı sağlıyor.” ‘Şimdilik Alman’ım’ “Ben Türk kanı taşıyorum. Türkiye forması giymekten onur duyarım. Ancak Alman yetkililer benimle daha yakından ilgilendikleri için Almanya’yı tercih ettim. Kendi ülkemden aynı derecede ilgi görmedim. Şimdilik Alman’ım. Ama yine de henüz kesin kararımı vermiş değilim. Kimbilir belki de Ay-Yıldızlı forma ile bir Avrupa Şampiyonası ya da Dünya Kupası oynarım.” ‘Bizde sistem önemli’ “Türkiye Süper Ligi’ni çok yakından takip ediyorum. Boş zamanlarımda özellikle üç büyüklerin maçlarını izlemeye çalışıyorum. Türkiye’de futbol çok daha mücadeleye ve sertliğe dönük. Ayrıca bireysel yetenekler ön plana çıkıyor. Ama Almanya’da böyle birşey sözkonusu değil. Herşey sistem ve taktik üzerine kurulu. Hocanın dediğini sahada harfiyen uygulamak zorundasınız. Kendimi Süper Lig’de oynayabilecek kapasitede görüyorum.” ‘İdolüm Zidane’ “Takımdaki Petit, Maniche gibi orta saha oyuncularından çok şey öğreniyorum. Bunlar Portekiz Milli Takımı forması giyen önemli isimler. Futboldaki idolüm Zinedine Zidane... Kendime hep onu örnek alabiliyorum. Uzun boyuma rağmen ayaklarıma hakim bir oyuncuyum ve birçok pozisyonda görev alabilirim. Süper Lig’deki tartışmasız en iyi futbolcu Alex’tir. Yerliler arasındaki en iyi isim ise Arda Turan. O rahatlıkla Bundesliga’da forma giyebilir.” ‘Yeni Ballack’ deniyor Taner Yalçın’ın kaderi de Almanya’yı tercih eden Mesut Özil, İsviçre forması giyen Eren Derdiyok ile Gökhan İnler ve Avusturya adına oynayan Veli Kavlak ile aynı... O da doğup, büyüdüğü ülkeyi tercih edenlerden... Almanlar onun stilini, A Milli Takım’ın kaptanlığını yapan Michael Ballack’a benzetiyor. Menaceri Ersin Akan, performansıyla birçok takımın dikkatini çeken Taner’e İtalya Ligi ekiplerinden Udinese’nin ciddi bir teklifte bulunduğunu belirtip, Türkiye’den de ilgilenen kulüplerin olduğunu açıkladı. TANER YALÇIN KİMDİR? Doğum Yeri: Köln Yaşı: 19 Boyu: 1.87 Kilosu: 80 Mevkii: Orta saha Kulübü: Köln Milli Takım: Türkiye U18 4 maç, 1 gol - Almanya U19 3 maç, gol yok Sözleşme bitiş tarihi: 30 Haziran 2011
Carlos'un ayrılmasından sonra savunmanın soluna çekilen Brezilyalı yıldızın, Eskişehir maçında sakatlanması telaş yarattı. Sarı-Lacivertli formayı giydiği ilk haftalarda ortaya koyduğu futbol, attığı gollerle taraftarın sevgilisi olmasına karşın ardından büyük bir düşüş yaşayan ve kulübeye çakılan Andre dos Santos, ikinci yarıya büyük umutlarla hazırlanıyor. Roberto Carlos’un ayrılmasından sonra savunmanın soluna çekilen Sambacı, Brezilya Milli Takımı’nda sürekli olarak bu mevkide görev yaptığı için artık her şeyin çok daha farklı olacağı inancında. Eskişehirpor ile oynanan kupa maçında savunmada görev yapan ancak önündeki Özer’le uyumsuz bir görüntü çizerken, ikinci yarıda biraz olsun kendine gelen Brezilyalı oyuncunun sakatlanması, teknik heyette panik yarattı. Tokat maçında dinlenecek Roberto Carlos’un ayrılması, Kazım ve Önder’in kadro dışı bırakılmalarına karşın tek bir oyuncu alınmaması yüzünden kadrosu daralan Daum’un, bu yüzden en küçük bir sakatlıkta telaş yaptığı belirlendi. Derhal kulüp doktorlarıyla temasa geçen Alman hocanın, Santos’un durumunu sorduğu, çok önemli birşeyi olmadığını öğrenince rahatladığı belirlendi. Tecrübeli teknik adamın, yine de olumsuz birşey yaşamamak için Sambacı’yı Tokat maçında oynatmayacağı öğrenildi.
Daum ile Aykut Kocaman arasındaki çekişme, ikilinin yaptıkları, “transfer istiyorum”, “oyuncu almayacağız” açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı. “Kurumsallaşma” adına sportif direktörlüğe Aykut Kocaman’ı getiren ve Samandıra’dan elini eteğini çeken Başkan Aziz Yıldırım, bunun kulüpte gizli bir savaşa neden olacağını öngörse, böyle bir harekete kalkışır mıydı bilinmez. Aslında bu savaşın çıkacağı, Daum’a ikinci kez teknik direktörlük teklifi yapıldığında belli olmuştu. Alman hoca, Kocaman’a şiddetle karşı çıkmış hatta bu yüzden imza töreni gecikmişti. Ancak Başkan Yıldırım diretince, Daum çaresiz kabul etmek zorunda kalmıştı Kocaman’ı. Fırtınanın işaretleri Ama bunun ileride bir fırtına yaratacağı belli olmuştu. Çok geçmedi. 17 Eylül’de oynanan Twente maçının ertesi günü, Daum, Aykut Kocaman’a golünü attı. Prim sistemiyle ilgili başvurduğu Başkan Aziz Yıldırım’ın, “Artık patron Aykut Kocaman. Ne sorununuz varsa onunla konuşun” demesi üzerine bir cinlik yapan Alman hoca, elindeki bazı kağıtlarla idmanı izleyen Kocaman’ın yanına giderek, bunları kendisine vermişti. Hem de basın mensuplarına göstere göstere. ‘Sorun var’ havası Böylece, “Takımda sorun var” havası yaratıp, Kocaman’ın bunu çözemediği hissini vermeye alışmıştı... Ve ikinci perde: Daha birkaç gün önce, “Forvete mutlaka takviye yapmamız gerekiyor. Bunun çalışmaları içindeyiz” demişti Daum ve herkes kadroya katılacak oyuncuyu bekliyordu. Ancak sportif direktör Aykut Kocaman, hiç de öyle demiyordu. Eskişehirspor maçı öncesi ekran karşısına çıkan Kocaman, “Herhangi bir mevkiimizde eksik görünmüyor. Gündemimizde transfer yok. Çok ekstra bir durum olursa, kadromuzu güçlendirebiliriz” deyince herkes şok olmuştu. Maç sonrası Daum’a bir kez daha transfer soruldu. Yanıt, Daum’un ger adım attığının göstergesiydi: Geri adım attı “Ben, illaki forvet demedim. Ofansa dönük orta saha da olabilir. Ayrıca şu dönemde iyi birini bulmak zor. Takip ettiğimiz isimlerle ilgili başkanımız veya sportif direktörümüz bilgi verir.” Skor 1-1 olmuş gözüküyordu. Camiada ise bu soğuk savaşın, Fenerbahçe’ye sekte vurmasının endişesi yaşanıyordu.
Kupadaki Eskişehir maçını kazanan ancak futboluyla taraftarını memnun edemeyen Fenerbahçe'yi FANATİK yazarı Hakan Şükür yorumladı... Aslında öncelikle değinmek istediğim şu: Türkiye’de oyuncu alırken de teknik direktör getirirken de hiçbir plan yapılmıyor. Ülke futbolundaki istikrarsızlığın temel nedeni de aslında işte bu; plansızlık... Sergen ile birlikte FANATİK’te yaptığımız ilk yarı değerlendirmesinde söylediklerimizi, Christoph Daum da geçtiğimiz günlerde FB TV’de itiraf etti... Bu takımı Daum kurmadı; tam aksine, Daum kurulmuş bu takımın üzerine geldi. Ne Güiza ne de Semih Fenerbahçe devre arasında ne yapmalı? Bana göre öncelikle ve kesinlikle bir santrfor almalılar. Çünkü ne Güiza ne de Semih, bu sistemin birinci santrforu olamaz ve beklentilere yanıt veremez. Fakat bu oyuncuları da suçlamak yersiz; çünkü Fenerbahçe tek santrfor oynatılıyor, sürekli rakibi göbekten delmeye çalışıyor. Yönetimin, eldeki mevcut isimleri oynatabilecek tipte, bir pivot santrfor alması şart. Daum, “İlla ki forvet gerek dememiştim. Ofansif bir oyuncu istiyoruz. Bu, forvet de olabilir, forvete dönük orta saha da” diyor. Yapılacak transfere bir de bu pencereden bakalım. Fenerbahçe orta sahası Emre, Cristian, Özer ve Mehmet Topuz’dan kuruluyor. Onların önünde de Alex. Gerek Özer, gerekse Topuz kanat adamı değil, aksine ikisi de Alex gibi forvet arkası oynayan oyuncular. Hâl böyle olunca, Fenerbahçe kanatları yeterince kullanamıyor, oyuna derinlik kazandıramıyor. Bir de kanat oyuncusu Oynatıldıkları bölgeyi yadırgayan Özer ve Topuz nedeniyle bütün yük Gökhan Gönül ile Dos Santos’a biniyor. Eğer Daum, bu oyuncularla yola devam etmekte kararlıysa, o halde kanatlardan çizgiye inebilen, dripling yeteneği olan ve içeri katedebilen bir kanat oyuncusunun transfer edilmesi gerek. Fenerbahçe, Eskişehirspor deplasmanındaki gibi oynarsa, Daum’un, dolayısıyla takımın düşüncesi rakipler tarafından kolayca çözülür ve Sarı-Lacivertliler her maçta zorlanır. Son sözümüz ise şu: Fenerbahçe ile Galatasaray’daki ‘takımı kuralım, hocayı getiririz’ zihniyeti devam ederse, takımları yöneticilerin çalıştıracağı dönem yaklaşıyor demektir!
Fenerbahçe formasıyla Avrupa'da en çok maça çıkıp en çok gol atan futbolcu olan Alex, Uche'yle paylaştığı en çok oynayan yabancı rekorunu da eline aldı. Türkiye’ye geldiği ilk günden beri eleştiriden kurtulamadı Alex de Souza. “Koşmuyor” dendi, takımı bir kişi eksik bıraktığı söylendi, “Fenerbahçe ona bağımlı hale geldi” dendi. Brezilyalı yıldız, bunlara yanıtını sahada verdi hep; bir orta saha oyuncusu olmasına karşın, 238 resmi maçta attığı 114 gol, yaptığı 99 asistle. Bununla yetinmeyen Sambacı, birçok rekorun da sahibi oldu. Öncelikle Sarı-Lacivertli formayla Avrupa Kupaları’nda en çok oynayan (51 maç) futbolcu oldu, sonra rakip ağlara bıraktığı 14 golle, bu kulvardaki en golcü oyuncu unvanının sahibi. Ardından Fenerbahçe formasını en çok giyen yabancı futbolcu olan Uche’yi yakaladı. Eskişehirspor maçı öncesi Alex ve Uche, 237’şer maçla bu unvanın ortak sahibiydi. Kupa mücadelesine takımının başında kaptan olarak çıkan Alex, böylece unvanın tek sahibi oldu. Eskişehirspor maçında, kaleciye atılan pasta tilki gibi kurnaz davranıp, pres yapan ve İvesa’nın önüne geçerek, sahibi olduğu topu Özer’e kazandırarak penaltının yaratıcısı olan Alex’in önünde kırılmayı bekleyen iki rekor daha var. Ligde 140, toplamda 166 golü bulunan Aykut Kocaman’ı yakalamak. Gerçi bu biraz zor görünüyor. Çünkü tam 52 gol atması gerek ama Alex bu, belli mi olur... Fenerbahçe formasını resmi maçlarda en çok giyenler Futbolcu Lig Kupa Avrupa/Balkan Diğer* Toplam maç Alex 161 24 51 2 238 Uche 188 22 22 5 237 Aurelio 157 30 34 1 222 * Atatürk Kupası, Süper Kupa, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık
Türkiye'nin dört bir yanındaki ilköğretim okulu öğrencilerine ulaşarak, küçükten Fenerbahçe sevgisi aşılayan yönetimin son hamlesi Eskişehir'de oldu. Eskişehir Fenerbahçeliler Derneği’nin organizasyonuyla, Mahmudiye İlköğretim Okulu’ndaki 200 öğrenciye, derneğin hazırladığı ve içinde kışlık takım, kırtasıye malzemeleri, bardak, temizlik ürünlerinin yer aldığı hediyeleri verildi. Törende miniklerin coşkusu görülmeye değerdi.
Avrupa Ligi'nde 18 Şubat'ta Lille ile oynanacak maç öncesi Fransa'ya giderek, araştırmalarda bulunan idari menacer Hasan Çetinkaya, kötü haberlerle döndü. Lille’in stadının 18 bin kişilik kapasiteye sahip olduğunu ifade eden Çetinkaya, “Statta alttan ısıtma yok. Bu yüzden Lille yöneticileri de, zemini maça hazırlamak için şimdiden büyük çaba harcıyor. Şu günlerde Fransa’da dondurucu soğuklar var. Şubat ayında da buna benzer bir hava olması bekleniyor” dedi. Lille’in pazar günü oynayacağı kupa maçı, dondurucu soğuk ve stadın karla kaplı olması yüzünden ertelenmişti.
Ayağındaki platinleri aldırdıktan sonra ilk kez Altay maçında forma giyen Brezilyalı, 11'de görev yaptığı dünkü mücadelede eskiye dönüş sinyali verdi. Geçen sezon başındaki hazırlık kampında fibula kemiği kırılan ve 1.5 yıldır adeta yokları oynayan Deivid de Souza, yeniden doğma mücadelesi veriyor. Bir süre önce Almanya’da ayağındaki platinleri aldıran ve Altay ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçının son yarım saatinde forma giyen Sambacı, olumlu eleştiri almıştı. Daum, Deivid’e dün forvette görev verdi. Bu sezon ilk kez 11’de başlayan Brezilyalı, paslarıyla eski günlerinden örnekler çizdi. 38’de Alex’in topuk pasında topla buluşan Sambacı, plasesini yaptı ancak vuruşunda meşin yuvarlak direği sıyırıp dışarı çıktı. Paslarıyla göz doldurdu 68’de bu kez Deivid, Gökhan’ı nefis bir pasla kaçırdı, ortasında Alex şutladı ancak top kaleciden döndü. Genelde sağda ve serbest oynayan Deivid, yıllar sonra görev yaptığı forvette de başarılı görünürken, takımın yeni transferi olacağı görüntüsü verdi.
İdmana yetişmek isterken arabasıyla takla atıp ölümden dönen, ardından kadro dışı bırakılan ve kendisine kulüp bulması istenen Kazım, dün bir şanssızlık daha yaşadı. Türkiye’ye gelen nişanlısı Veeanne Rauf’u karşılamak için Atatürk Havalimanı’na giden genç futbolcu, nişanlısının valizleri kaybolunca, bir saat boyunca ter döktü. Oradan oraya koşup valizleri arayan Kazım, sonunda rapor tutturup nişanlısıyla birlikte havalimanından ayrıldı.
Fransız Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! isimli internet sitesinin, “Avrupa'da top koşturan en iyi Brezilyalı oyuncular” anketinde Andre Santos, 14, Galatasaraylı Elano 17. sırada yer aldı. 30 futbolcunun yer aldığı listede ilk sırayı yüzde 20.91 oyla Luis Fabiano elde ederken, Julio Cesar yüzde 17.58’le ikinci, Kaka yüzde 16.35’le üçüncü oldu. Robinho, Nene, Ze Roberto, Hulk, Nilmar, Felipe Melo, Fabio Aurelio, Mexwell, Gilberto Silva gibi yıldızlar ise yüzde 1.60 oy alan Santos’un gerisinde kaldı.
Bir dönem Aziz Yıldırım'ın yönetiminde yer alan eski yönetici Sadettin Saran'dan ağır suçlama. TV8 Televizyonu’a konuşan Saran, Fenerbahçe’de büyük bir sevgisizlik ortamı bulunduğunu, bunun sorumlusunun da Başkan Aziz Yıldırım olduğunu ileri sürdü. Liderliğe rağmen kimsenin memnun olmadığını iddia eden Sadettin Saran, “Sadece futbol değil, son zamanlarda yaşananlar, örneğin kaptanımız Semih’e yapılanlar. Şampiyonluklarımızda büyük emeği olan bir oyuncumuzla ters düşmemiz, Roberto Carlos’un giderken, ‘Fenerbahçe’de sevgi yok’ demesi, Kazım olayı, Önder olayı... Yıllar önce çok ihtiyacımız olan Aurelio gitti. Fenerbahçe sevgisiyle dolu Tuncay elden kaçırıldı. Kazım’a büyük haksızlık edildi. Fenerbahçe’ye büyük katkısı olan Semih’in bu noktaya gelmesi üzüntü verici. Bunlar, hep kişisel hırslar, kişisel sebeplerden dolayı küstürülen, kızdırılan, bize büyük kayıplara neden olan oyuncular. Her şey ortada; 11 senede 800 milyon Dolar harcanmış. Aziz Bey’in bir sözü var, ‘3 senede 3 şampiyonluk’ diye. Bekliyoruz, göreceğiz” dedi.
Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Tribünü'nün kombine biletlerinin satışına başlandı. Kulüpten yapılan açıklamada, kartların öncelikle eski hak sahiplerine satılacağı belirtilerek, “Hak sahipleri, 3 yıllık olarak satılan yerlerini yeniden alabilmek için gerekli başvuruları 19 Şubat Cuma gününe kadar yapabilecektir. Bu tarihten sonra satışlar, yeni müracaatlara açılacaktır” denildi. 1907 Tribünü kombineleri, ilk olarak devre arasında satıldığı için satışlar ocak ayında başladı.
Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Emre Belözoğlu'nun kuzen acısı. Eskişehirspor maçı sonrası, bir süredir lösemi tedavisi gören kuzeni Çağatay Bahçekapılı'nın fenalaştığını ve hastaneye kaldırıldığını öğrenince, izin alarak Almanya'ya giden Emre, dün büyük bir acı yaşadı. Bahçekapılı, genç yaşta hayata gözlerini yumdu. Merhuma Tanrı’dan rahmet, ailesine ve Emre Belözoğlu’na başsağlığı diliyoruz.
Yabancı transferinden umudunu kesmek üzere olan Christoph Daum, yönetime bir kez daha milli futbolcunun ismini verdi. Altıntop için Bayern Münih'in nabzını yoklayan Aziz Yıldırım ve ekibi, Trabzonlu Gökhan Ünal için de gizliden gizliye çalışıyor. Fenerbahçe Hamit'e döndü Yabancı oyuncu transferinden umudunu kesen teknik direktör Daum'un, Kazım'ın ayrılacak olmasını da gözönüne alıp, Hamit Altıntop'a yöneldiği belirlendi. Gökhan Ünal işi ciddileşti Büyük umutlarla transfer olduğu Trabzonspor'da bekleneni veremeyen ve ayrılmak isteyen Gökhan Ünal'ın, Fenerbahçe'ye bir hayli yakın olduğu iddia edildi.
Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası 3. maçında Tokatspor'u ağırlıyor. Mücadele, Saracoğlu'nun bakımda olması yüzünden Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak. Ziraat Türkiye Kupası’na çok iyi bir başlangıç yapan ve önce Altay’ı evinde 3-0, ardından Eskişehirspor’u deplasmanda 1-0 yenerek, gruptan çıkmayı büyük bir mucize olmadığı takdirde garantileyen Fenerbahçe, 3. sınavını 2. lig ekiplerinden Tokatspor karşısında verecek. Şükrü Saracoğlu Stadı’nın çimleri bakıma alındığı için Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanacak karşılaşmada, teknik direktör Daum’un, bazı as oyuncularını dinlendirmesi bekleniyor. Alman hocanın, kuzeni vefat eden Emre Belözoğlu’nun yanı sıra, Volkan Demirel, Gökhan, Alex, gibi aslarını kenara alıp, Volkan Babacan, Selçuk, Deniz, Vederson, Uğur gibi fazla şans bulamayanlara forma vermeyi düşündüğü öğrenildi. Güiza son anda kadroda Bu arada topuğu kabuk bağlayan Güiza’nın da son anda kadroya alındığı öğrenildi. Alman teknik direktörün son idmanda performansını beğendiği Güiza’yı da maç kadrosuna aldığı belirtildi. Muhtemel kadrolar Fenerbahçe V. Babacan Bekir Bilica Lugano Andre Santos Mehmet Topuz Selçuk Baroni Uğur Boral Özer Deivid (Güiza) Tokatspor Ergin Taner Gökalp Fatih Ciminli Abdullah Arif Şahin Kerem Ogün Yaşar Şamil Stat: Atatürk Olimpiyat Saat: 20.30 Yayın: TRT HAKEMLER: Abdullah Yılmaz, Erdinç Sezertam, Serdar Diyadin
Fenerbahçe, 2. Lig temsilcisi Tokatspor karşısında 2 şok gol yemesine karşın, yıldızlarıyla bulduğu sayılarla bir engeli daha kayıpsız geçmeyi bildi. Ziraat Türkiye Kupası’nda daha önce oynadığı iki maçtan galibiyetle ayrılan Fenerbahçe, 2. Lig temsilcisi Tokatspor karşısında da 3 puana ulaşarak yoluna emin adımlarla devam etmeyi başardı. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın ünlü rüzgar engeline takılan Sarı-Lacivertli ekip, rakibi karşısında zaman zaman zor durumlar yaşadı. Üstelik 1-0 da yenik duruma düştü. Ancak Alex de Souza’nın bilinen iş bitiriciliği sonucunda beraberliği yakalayan Sarı Kanaryalar, ikinci yarının hemen başında Mehmet Topuz’la öne geçti. Güiza noktayı koydu Ancak bu avantajı sadece 3 dakika sürdürebildi ve oyunda yine beraberlik oluştu. Baskısı vardı Fenerbahçe’nin, ama Tokatspor’un da bir sürpriz için girişimleri de sürüyordu. İspanya Gol Kralı unvanı ile transfer edilen ve kaçırdığı goller nedeniyle sıkça eleştirilen Daniel Güiza’nın sahneye çıkmasıyla, Ziraat Türkiye Kupası’nda kayıpsız olarak yoluna devam etmeyi sürdürdü.
Ziraat Türkiye Kupası A Grubu'ndaki son maçını deplasmanda Antalyaspor ile yapacak olan Fenerbahçe, 5 günlük bir kamp için bugün Belek'e gidiyor. Sabah saatlerinde Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan tarifeli uçakla Antalya’ya gidecek olan Sarı-Lacivertliler, buradan Belek’e geçerek kampa girecek. Belek Arcadia Otel’de 11 takımın daha kamp yaptığı ancak Fenerbahçe’nin kendisine ayrılan özel bir sahada çalışacağı belirlendi. Teknik direktör Daum’un kampa A2’den 3-4 oyuncuyu da götürmesi bekleniyor. 18 Ocak Pazartesi günü Atatürk Stadı’nda Antalyaspor ile karşı karşıya gelecek olan Kanarya, salı günü öğleden sonra İstanbul’a dönüp, 22 Ocak Cuma günü Süper Lig’in 18. haftasında Denizlispor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına başlayacak.