Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı'nın Rus oyuncusu Ekaterina Gamova, Türkiye'de yeni deneyimler edindiğini ifade ederek, ''Herkes bana çok iyi davranıyor. Ama yine de evimi çok özledim'' dedi. Fenerbahçe Dergisi'nin ocak ayı sayısında röportajı yer alan Gamova, ''Yeni bir ülke ve yeni deneyimler ediniyorum. Türkiye'yi gezme şansı buluyorum. Bildiklerimi buradaki arkadaşlarımla paylaşıyorum. Bir tek şey anladım burada. Türkiye çok güzel. Herkes bana çok iyi davranıyor. Ama yine de evimi çok özledim'' diye konuştu. Fenerbahçeli taraftarlara övgüde bulunan Rus oyuncu, ''Fenerbahçe taraftarı fevkalade. Özellikle bana karşı çok iyiler. Bizi hiçbir zaman bırakmıyorlar. Her zaman destek veriyorlar. En önemlisi de bizi kazanırken değil, maçı elimizden kaçırır gibi olduğumuzda daha çok destekliyorlar. Onlara çok teşekkür etmek istiyorum. Umarım bizi hiç bırakmazlar'' şeklinde ifadeler kullandı. İlk antrenörlüğünü teyzesinin yaptığını, Nikolai Karpol'ün hocası olmasıyla birlikte yükselişinin arttığını anlatan Gamova, bugünlere gelmesinde çok çalışmasının da etken olduğunu kaydederek ''Ben şuna inanırım: Bir insan beni bir konuda 100 defa eleştiriyorsa ben ona kızmam, oturur, demek ki bir yerde bir hata var diye düşünürüm'' şeklinde konuştu.
Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Fenerbahçeli Semih Şentürk ile Bursasporlu Ali Tandoğan ve Tuna Üzümcü'ye 2'şer maç ceza verdi. Kurul, bugün yaptığı toplantıda, Ziraat Türkiye Kupası'nda 23 Aralık'ta oynanan Fenerbahçe-Altay maçında, hakeme yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle Semih'i cezalandırdı. Bursaspor'un, aynı tarihte Giresunspor'la yaptığı kupa maçında, hakeme yönelik sportmenliğe aykırı hareketten Ali Tandoğan ve rakip takım oyuncusuna yönelik kural dışı hareketi nedeniyle Tuna Üzümcü de 2'şer maç ceza aldı. PFDK'nın verdiği diğer cezalar şöyle: 3 maç: Mahmut Ortak (Bucaspor A2), İsmail Aslan (Fenerbahçe A2), Şenol Çorlu (Fenerbahçe A2 teknik sorumlusu) 2 maç: Yasin Türkvatan (Ankaragücü A2) 5.000 TL: Trabzonspor, Beşiktaş 2.500 TL: Giresunspor
Fenerbahçe Kulübü'nün çalışanları için her yıl düzenlediği yılbaşı partisi yapıldı. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Tribünü'nde gerçekleştirilen organizasyona başkan Aziz Yıldırım, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra sportif direktör Aykut Kocaman, amatör şubeler genel koordinatörü Cemil Turan ve sponsor temsilcileri de katıldı. Asbaşkan Ali Koç, partide sahne alan sanatçı Işın Karaca'ya sırt bölümünde ismi yazan bir forma hediye etti. Asbaşkanlardan Şekip Mosturoğlu, yaptığı konuşmada, ''Büyük Fenerbahçe ailesi olarak bizleri bir arada tutan unsur Fenerbahçe için harcanan emektir'' diye konuştu. Partiye katılanlar, yapılan çekilişle hediyeler kazandı.
Fenerbahçeli futbolcu Selçuk Şahin, görev yaptığı mevkide Emre Belözoğlu ile daha aktif ve işini yapabilecek pozisyonda oynadığını söyledi. Fenerbahçe Dergisi'nin ocak ayı sayısında röportajı yer alan Selçuk, Cristian ile yan yana görev aldığında ise aynı özelliklerde oldukları için hücumda değişerek daha çok iş yapmaları gerektiğini kaydederek, ''Emre ile oynadığım zaman, daha aktif ve işimi yapabilecek pozisyonda oynayabiliyorum. Emre oynadığı zaman ben daha çok geride kaldığım ve bölgemde oynadığım için daha rahat oynuyorum açıkçası. Ama Emre, Cristian, Deniz ve ben, bu 4 isimden kimi yan yana oynatırsanız oynatın, başarıyla oynar ve görevini yerine getirir'' diye konuştu. -''DAUM BU KEZ BİRAZ DAHA SAMİMİ VE YAKIN''- Teknik Direktör Christoph Daum'un Fenerbahçe'deki ilk dönemindeki gibi disiplinli olduğunu belirten Selçuk, ''Bu kez biraz daha samimi ve yakın'' dedi. Alman teknik direktörün, sarı-lacivertli ekipteki ikinci döneminde oyuncularla daha samimi diyaloglar kurduğunu ve sohbet ettiğini anlatan Selçuk, ''İlk geldiğinde oyunculardan biraz daha uzak duruyordu. Hırsı aynı şekilde devam ediyor. Hırslı ve disiplinli bir hoca. Antrenman sistemi de aynı. Oyuna bakış açısı konusunda da bariz bir değişiklik yok. Elbette, zaman kendisine yeni düşüncüler katıyordur ama çalışma sistemi ve oyun anlayışı olarak aynı. Nerede oynarsak oynayalım, kazanmaya dönük bir oyun anlayışı var'' şeklinde konuştu. -''AVRUPA LİGİ'NDE FİNALE KADAR GİDEBİLİRİZ''- Fenerbahçeli futbolcu, UEFA Avrupa Ligi'nde sadece Şampiyonlar Ligi'nden gelen takımların kendilerini zorlayacağını, bunun dışındaki tüm takımlarla kafa kafaya mücadele edebileceklerini söyledi. Finale kadar gidebileceklerini kaydeden Selçuk, şöyle konuştu: ''İlk etapta karşımızdaki rakip Fransa'nın Lille takımı. Ondan sonrasına bu turu geçtikten sonra bakacağız. O kulvarda sadece Şampiyonlar Ligi'nden gelen takımlar bizi zorlar. Onun dışındaki tüm takımlarla kafa kafaya mücadele ederiz, hatta artımız vardır. Çünkü, bütçe değeri olarak baktığınızda, kulübümüz Avrupa'nın bir çok takımından üstün durumda. Onun için Avrupa Ligi'nde finale kadar gidebiliriz. Bu çok zor değil. Maçlara çok iyi şekilde konsantre olarak çıkarsak, önümüzdeki turlardan sonra iyi kuralar çekersek finale kadar çıkabiliriz.'' -''ARSA, EV, DÜKKAN GİBİ YATIRIM YAPMAYI SEVİYORUM''- Arsa, ev, dükkan gibi taşınmazlara yatırım yapmayı sevdiğini, İstanbul'daki bütün projeleri bildiğini kaydeden Selçuk, bu konuda takım arkadaşlarının danıştığı bir kişi olduğunu belirterek, ''Arabayla geçerken satılık ilanı gördüğüm zaman mutlaka ararım. Alacağımdan değil ama o bölge hakkında bilgi almak, oranın fiyatlarını öğrenmek adına sorarım. Takım arkadaşlarım da bir şey alacakları zaman 'alalım mı, almayalım mı?' diye bana sorarlar. Yeterli stoku yaptık ve daha alacak durumumuz yok. Yani öyle bankada çok fazla para tutmayı sevmiyorum. Kazancımı da çok fazla yemiyorum. Elbette kazancımız ve bulunduğumuz ortam gereği harcamalar yapıyoruz ama çok fazla para harcamam ve yatırım yapmayı seviyorum'' şeklinde konuştu.
Özgener’in cevaplarını tatmin edici bulmayan F.Bahçe Asbaşkanı Mosturoğlu, “Atatürk Olimpiyat Stadı organizasyona layık, ama bizim stadımız değil. Olur mu böyle şey” dedi. FENERBAHÇE’nin, Futbol Federasyonu’na öfkesi dinmiyor. Sarı lacivertli kulüp, önceki gün federasyonun Euro 2016 için belirlediği 9 stat içine Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu’nu dahil etmemesine büyük tepki göstermiş ve genel sekreter Ahmet Güvener ile genel sekreter vekili Orhan Gorbon hakkında ağır ithamlarda bulunmuştu. Fenerbahçe’nin 10 maddelik sorusuna Futbol Federasyonu, yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. Ancak bu yanıt da sarı lacivertlilerin öfkesini dindirmedi. Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu konu ile ilgili olarak Hürriyet’in sorularını yanıtladı... 2008 ve 2012’de vardık Fenerbahçe’nin bu tepkisinin altında ne yatıyor? Euro 2016’da bu statta maç oynanırsa Fenerbahçe para mı kazanacak? Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne ait statlar dahil olmak üzere kulüpler de bir taahhütname imzalar ve bu statları Euro 2016 boyunca kullanıma açarlar. Ve hiç bir ücret talep etmezler. Statlar için gerekli onarım ve düzenlemeyi de organizasyonun sahibi yapar. Yani UEFA. Ama bu statta bir takım kriterler yerine getirilemiyor deniyor. Haluk Ulusoy döneminde 2008 için başvurduğumuzda bu stat listede vardı. O zaman Avrupa Futbol Şampiyonası için başvuruda bulunan Futbol Federasyonu’nda ben yöneticiydim. Ve Şükrü Saraçoğlu Stadı, UEFA kriterlerine uygundu. Levent Bıçakcı’nın başkanlığı döneminde 2012 için başvuruda bulunduk ki o zaman da ben vardım. Yine stadımız UEFA kriterlerine uygundu. Ama şimdi bir takım yetersizlikler var deniliyor. Kriterler değişti de bizim mi haberimiz yok. Orası, Türkiye’nin stadı Peki sizin fikriniz ne? Kura çekerek statları belirlediler herhalde. Fenerbahçe’nin tek beklentisi prestijdi diyebilir miyiz? Bu ülkenin gururu. Türkiye’nin en modern stadını ortada gerçekci bir neden yokken liste dışı bırakıyorlar. Bu bizim değil, Türkiye’nin stadı. 2005 yılındaki UEFA Şampiyonlar Ligi finalini siz de izlediniz. Olimpiyat Stadı bu organizasyona layık, ama Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı değil. Olur mu böyle şey.
Real Madrid, Fenerbahçeli futbolcuyla anlaştı, transferi tamamlamak için harekete geçti. Futbolcunun Menajeri R. Queiroz de Andrad’ı İstanbul’a gönderen İspanyollar, 12 milyon euro önerdi. Futbolcu da sarı-lacivertlilerden aldığı bedelin iki katını kazanacak Milliyet Gazetesi'nin haberine göre, Real Madrid, Fenerbahçeli Andre dos Santos için menajeriyle anlaştı, sarı-lacivertlilerle bonservis sorunu konusunda görüşmesini istedi. Brezilyalı oyuncunun Menajeri Roberto Queiroz de Andrad da, İspanyol kulübünün teklifini Fenerbahçe’ye iletmek üzere İstanbul’a gitti. Real Madrid Sportif Direktörü Jorge Valdano, Şilili teknik direktör Manuel Pellegrini’nin isteği üzerine Fenerbahçeli oyuncuda karar kıldı. Santos ya da Benfica’dan David Luiz’i düşünen İspanyollar, Portekiz ekibinin bonservis bedeli olarak 50 milyon euro istemesi karşısında hemen Fenerbahçeli oyuncuya yöneldi. Andre dos Santos’un Şampiyonlar Ligi’nde oynayabilecek olması da, bu futbolcunun seçilmesindeki diğer faktör oldu. ‘Santos gün sayıyor’ Andre Santos’u sezon başında Corinthians’tan 3 milyon euroya transfer eden Fenerbahçe, oyuncuyla yıllık 1 milyon 200 bin euroya anlaşma sağlamıştı. Real Madrid’in oyuncuyla 2.5 milyon euroya anlaştığı vurgulanırken, siyah-beyazlılara 12 milyon euro önerisinde bulunduğu, bu rakamı 15 milyon euroya kadar çıkarabileceği ifade edildi. Santos’un sol bekte oynamasının yanısıra ileriye dönük oynaması da Real Madrid’in bu oyuncuyu tercih etmesindeki diğer faktördü. Fenerbahçeli oyuncunun, aleyhine çıkan haberlerden sonra Türkiye’den ayrılmak istediği, bunu da sarı-lacivertli kulübe ilettiği öğrenildi. Santos’un, Brezilya’daki yakınlarına, Madrid’e gitmek için gün saydığı iddia edildi. Santos’un Türkiye’yi kafasından sildiği, anlaşmayla birlikte Brezilya’dan direkt olarak İspanya’ya gideceği vurgulandı.
Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Andre Santos, hakkında çıkan Real Madrid'in transfer listesinde bulunduğu iddialarıyla ilgili hiçbir şey bilmediği belirtse de ''Benimle ilgilendiklerini bilmek güzel'' dedi. İspanyol Marca gazetesinde yer alan demecinde Santos, kendisiyle ilgilenilmesinin iyi şeyler yaptığı anlamına geldiğini kaydetti. Her şeye rağmen geleceğiyle ilgili çıkan transfer haberleri hakkında hiçbir şey bilmediğini vurgulayan Santos, ''Şu anda tatildeyim ve İstanbul'a dönene kadar hiçbir şeyle ilgilenmek istemiyorum. Daha sonra da kendimi Fenerbahçe'ye vermeliyim'' açıklamasını yaptı.
Turkcell Süper Lig'in ilk yarısında başarılı bir performans sergileyen İstanbul Büyükşehir Belediyespor, genç oyuncu transferini sürdürüyor. Daha önce ümit milli takım oyuncusu Tevfik Köse'yi transfer eden lacivert-turunculu takım, ikinci bombayı ise Fenerbahçe'nin genç oyuncusu Abdülkadir Kayalı'yı transfer ederek gerçekleştirdi ve sarı-lacivertli takımın 18 yaşındaki ön liberosu Abdülkadir Kayalı'yı 1.5 yıllığına kiraladı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Futbol Şube Sorumlusu Kamil Dizar, Fenerbahçe'nin geçen sezon Ankaragücü'nden devre arasında kadrosuna dahil ettiği genç oyuncuyu 1.5 yıllığına kiraladıklarını söyledi. Dizar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk futboluna genç yıldızı kazandırmak amacıyla bu transferi gerçekleştirdiklerini belirterek, ''Daha önce başka bir genç oyuncu Tevfik Köse'yi transfer etmiştik. Geleceği olan, kulübümüzün yapısına uygun ve teknik direktörümüzün arzu ettiği böyle genç futbolcular olursa transferlerini yine gerçekleştireceğiz'' dedi. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyespor, ikinci yarı hazırlıklarına 2 Ocak Cumartesi günü başlayacak. Kaynak : AA
Fenerbahçe gerek imajımı, gerekse geçmişimi kullanarak bir hayli para kazandı. Ben ise futboluma baktım" "Aslında her şey iyi gidiyordu. Takımda hem ağabeylik, hem de liderlik yapıyordum. Bu durum bir yıl sürdü." "Zamanla değiştiler, sıradan futbolcu muamelesi yapmaya başladılar. Artık örnek değildim." "Ben Roberto Carlos'um. Beni sıradan oyuncu gibi göremezsiniz. Ayrılmamın ilk nedeni bu oldu" Brezilya'nın Araras kentinde yaşayan Roberto Carlos için yola koyulmadan önce telefon açarak randevu talebinde bulundum. Hemen bana, ?Fenerbahçe'ye transferim aşamasında Türk basınında ilk röportajı Milliyet'e vermiştim. Son röportajı da yine size vereyim. Atla gel? dedi. Carlos ile Aralık ayının 27'si için Araras'da sözleştik. Sabah randevuya bir saat kala telefon açarak acilen Rio'ya gitmesi gerektiğini, Corinthians'ın sponsor şirketleri ile görüşmeler yapacağını söyledi. Ayrıca Zico'nun düzenlediği özel karşılaşma olduğunu, eski hocasının yanında bulunması gerektiğini anlattı. Ardından da ?Beni bekle, pişman olmazsın? deyince, Carlos'a güvenip üç gün haber gelmesini bekledim. Nihayet telefon açtı ve ?Akşam Araras'tayım. Yarın sabah 11.00'de buluşalım? sözleriyle beni bir hayli rahatlattı. Hemen Carlos'un yeni takımı Corinthians'ın formasını aramaya başladım. 10 milyonluk Sao Paulo kentinde 7 mağaza dolaştıktan sonra nihayet bir vitrinde üzerinde Roberto Carlos yazılı bir Corinthians forması bulabildim. Forması ?yok' satıyor Carlos resmi sözleşme imzalamamasına rağmen forması ?yok? satıyor. Mağazada çalışan kadın siparişlere yetişemediklerini söylerken, formanın fiyatları beni daha fazla şaşırttı. Türk parasına çevirdiğinizde bir Carlos forması 180 lira... Anlayacağınız Corinthians, daha Carlos'a imza attırmadan adından müthiş para kazanmaya başlamış bile... Hele sponsorları da bunlara eklerseniz, Brezilyalı yıldız şimdiden yeni takımını zengin etmiş diyebiliriz. Ertesi sabah saat 11.00'de Carlos beni aradı ve bulunduğum yeri sordu. Ardından arabasıyla gelip aldı ve röportajı yaptığımız yere gittik. Yanında özel koruması da bulunan Carlos, eşinin hamile olmasından dolayı evine davet edemediği için özür diledi. Sonunda röportaja başladık, ancak öyle şeyler söylüyordu ki, arada sırada kayıt cihazına bakıp bir sorun olup olmadığını kontrol ediyordum. Benim bu şaşkınlığım karşısında ?Merak etme, söylediklerimin arkasındayım? demekten de kendini alamıyordu. Ben görevimi yaptım İşte satırına dokunmadan Roberto Carlos'un ağzından, 2.5 yıllık Fenerbahçe serüveni; ?Benim Fenerbahçe'yi bırakmamın tek nedeni sevgisizliktir. Fenerbahçe büyük reklamlar yaparak beni transfer etti. Biri banka ve diğeri de telefon şirketi olmak üzere iki büyük sponsor şirket bulmuştu. Bunun yanında forma satış gelirleri vardı. Bunlardan tek kuruş almadım. Fenerbahçe gerek imajımı, gerekse geçmişimi kullanarak para kazandı. Ben ise futboluma baktım. Roberto Carlos sadece marketing değil, aynı zamanda iyi bir futbolcu da. Sahada görevimi yerine getirdim. Beni transfer ettiklerinde ?Takımda lider olacaksın, tecrübeni Fenerbahçeli futbolcularla paylaşacaksın' gibi çok sayıda vaadde bulundular. Başlangıçta her şey iyi gidiyordu. Takımda hem ağabeylik, hem de liderlik görevini üstleniyordum. Bir futbolcudan fazlası Bu bir yıl sürdü. Zicolu dönemde çok başarılıydık. Takımla yönetim arasında köprü vazifesi yapıyordum. Ancak zamanla Fenerbahçe bana karşı değişti. Bana sıradan bir futbolcu muamelesi yapmaya başladılar. Artık onlar için örnek bir insan değildim. Oysa benim futbolculuk kariyerim başarılarla dolu. Ben Roberto Carlos'um. Beni sıradan bir oyuncu gibi göremezsiniz. Bu durum benim Fenerbahçe'den ayrılmamın ilk nedeni oldu. Fenerbahçe benim, liderlik, ağabeylik gibi görevlerime artık ihtiyaç duyulmadığını hissettiriyordu. Arkadaşlarımla ilgili sorunları anlatmaya başladığımda dinlemiyorlardı. Luis Aragones'in gelişi, Zico'nun kovuluşu, Brezilyalı oyuncuların transfer edilmesi hususlarında deneyimlerimden yararlanabilirlerdi. Çünkü ben bir futbolcudan daha fazlasını ifade ediyorum. Onlara fikrimi söyleyebilirdim.? 4 ay maaş alamadım! ?Fenerbahçe'den 4 ay maaş alamadım. Bu beni fazla etkilemedi. Ancak bazı genç arkadaşlar da paralarını alamıyordu. Bu durumdan futbolcular rahatsızdı. Daha fazla detay vermek istemiyorum. Çünkü bu konular beni fazlasıyla üzüyor. Ama Maldonado'ya, Edu'ya yapılanlar, Zico'nun gönderiliş tarzı hoş seyler değildi. Beni ve takımı çok etkiledi. Düşünsenize Zico ile birlikte Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe tarihinin en başarılı sonuçları alınmıştı. Biraz şans yardım etse belki finale kadar da gidilebilirdi. Ama yaptıklarına, takım ile arasındaki sevgi bağlarına bakılmadan Zico gönderildi. Fenerbahçe'de öyle olaylar yaşadım ki, asla olabileceğini düşünmemiştim?. Santos'un yerinde olsam giderdim ?Son günlerde Real Madrid'in, Andre Santos ile ilgilendiği yazılıp, çiziliyor. Özellikle İspanyol medyasında bu transfer konusunda sürekli yorumlar yapılıyor. Ben şahsen Andre'nin yerinde olsam bir dakika düşünmeden Real Madrid'e gider, Fenerbahçe'yi bırakırdım. Çünkü böyle bir fırsat bir daha kolay kolay gelmez?. "FIFA'lık olacağız" Yönetim bana haksız yere 1 milyon 875 bin euro ceza kesti. Nedeni de gitmek istediğimi söylediğimde hazırladıkları yeni sözleşmeyi imzalamak istememem. Avukatlarım anlaşma yolunu arıyor. Olmaz ise FIFA'ya gideceğiz. ?Ben Fenerbahçe'ye geldiğimde burada futbolu bırakmak ve daha sonra bu kulübe hizmet etmek amacındaydım. Baktım ki, olmuyor. Gitme isteğimi Başkan Aziz Yıldırım ile Murat (Özaydınlı) beye anlattım. Fenerbahçe'den gelen ilgisizlik yeni arayışlara başlamama neden oldu. Corinthians ile görüşmelere başladım. Amacım Fenerbahçe ile olan sözleşmemi tamamlamak ve mayıs ayında veda etmekti. Devre arasında gitmeyi düşünmüyordum. Bu konuyu yönetime açtığımda bana ?Bonservis bedeli ödesinler, öyle git' dediler. Şaşırdım. Sözleşmemde bonservis bedeli maddesi yoktu. Yani transfer sezonunda istediğim kulübe bedava gidebilirdim. Acele ile yeni sözleşme hazırladılar. Oraya bonservis bedeli eklediler. Geçerliliği olmayan tek taraflı hazırlanmış bir sözleşme. Bunu kabul etmeyince, 1 milyon 875 bin euroluk ceza kestiler. Neden 1 milyon 875 bin euro biliyor musun? Bana 4 aylık borçları vardı. Bu miktar 875 bin euro ediyordu. 1 milyon daha eklemişler üzerine, böylece hem bana olan borçlarından kurtuluyorlar, hem de bonservis parası getirmediğim için ceza kesiyorlar. Avukatlarım ile görüştüm. Anlaşma yolları arıyoruz. Olmazsa Fenerbahçe ile FIFA'lık olacağız.?
Chelsea'nin yıldızları Lampard, Terry ve Cech, 2008'de karşılaştıkları Zico'nun Fenerbahçesi'ni göklere çıkardı: Turu onlar geçseydi, çok daha iyi yerlere gidebilirlerdi. O zamanki Fenerbahçe Premier Lig'de ilk 5'e oynardı. Chelsea'nin süper yıldızları John Terry, Frank Lampard ve Petr Cech, Stamford Bridge Stadı'ndaki sadece futbolcu ve yakınlarının alındığı Health Club'ta Londra temsilcimiz Edip Adanır'a konuştu. Özellikle Terry ve Lampard, Şampiyonlar Ligi'nde 2008 yılında Şükrü Saracoğlu'nda Fenerbahçe ile oynadıkları çeyrek final maçını unutamadıklarını belirtti. Cech'in aklında ise hala EURO 2008'deki Türkiye maçı ve yediği hatalı gol vardı. İşte üç yıldızın Fenerbahçe ve Türk futbolu hakkındaki düşünceleri... Terry: Deivid'in golü unutulmaz FİFA'nın Yılın En İyi 11'ine seçtiği kaptan Terry, 2008'de Fenerbahçe ile oynadığımız maç hala aklımda. Deivid'in golü mükemmeldi. Zico'nun Fenerbahçe'si o sezon çok iyiydi. Turu geçselerdi, çok daha iyi yerlere ulaşabilirlerdi. O zamanki Fenerbahçe, Premier Lig'de ilk beşe oynardı. Şimdi ise ne durumda olduklarını bilmiyorum? dedi. Lampard: Seyirci çok ateşliydi Chelsea orta sahasının kilit ismi, İngiliz Milli Takımı'nın vazgeçilmezi Frank Lampard, Ben de Terry gibi Türkiye'de oynadığımız maçı unutamıyorum. Seyirci gerçekten çok ateşliydi. Karşılaşma boyunca tribünler hiç susmamıştı. Böyle bir baskı olduğu zaman, hiçbir takımın o stattan kolay kolay çıkacağını sanmıyorum. İlk maçta Fenerbahçe'ye kaybettik. Ama sonunda rövanşı aldık. Bizi gerçekten çok zorlamışlardı? diye konuştu. Cech: Türkiye haketmişti Dünyanın en iyi kalecilerinden biri olan Çek file bekçisi Petr Cech, son iki senedir biraz şanssız maçların kendisine denk geldiğini söyledi. Cech, Euro 2008'de Türkiye ile yaptığımız maçta yediğim gol, büyük talihsizlikti. Siz kazanmayı sonuna kadar hak etmiştiniz. O karşılaşmada hatalıydım. Ama futbolda böyle şeyler ne yazık ki oluyor. 2010 Dünya Kupası'na da aynı Türkiye gibi gidemedik. Avrupa Şampiyonası'nın ardından bir türlü üzerimizdeki başarısızlığı atamadık. Güney Afrika'da olmak isterdim. Dünya Kupası herkesin hayali dedi. Fanatik
listesinin başında, Bayer Leverkusen'in santrforu Stefan Kiesling yer alıyor. Fenerbahçe teknik direktörünün yönetime verdiği forvet Semih Şentürk'ün ipleri koparmasıyla forvet hattı sıkıntıya düşmesi gündeme gelen Fenerbahçe, bu bölge için transfer çalışmalarını hızlandırdı. Sarı lacivertli ekibin teknik patronu Christoph Daum'un yönetime verdiği transfer listesinin başında, Bayer Leverkusen'in 1.91 boyundaki forveti Stefan Kiesling yer alıyor. Alman çalıştırıcı, transferin gerçekleşmesinin zor olduğunu belirterek, "Onu isteyen başka kulüpler de var. Fakat biz Fenerbahçe'ye uzun süre hizmet edeceğine inandığımız isimleri almalıyız. Alex, Appiah, Anelka, Roberto Carlos gibi isimler, aylar süren çalışmalar sonucu takıma kazandırıldı. Aynı politikayı sürdürebiliriz" dedi. Milliyet
İtalya Birinci Futbol Ligi (Serie A) takımlarından Roma, Almanya'nın Bayern Münih takımında forma giyen İtalyan golcü Luca Toni'yi 6 aylığına kiralık olarak renklerine bağladı. İtalyan kulübünden yapılan resmi açıklamada, 32 yaşındaki Luca Toni'nin 6 aylığına Bayern Münih'ten kiralandığı duyuruldu. F.Bahçe'nin de talip olduğu İtalyan futbolcunun yarın takıma katılacağı belirtildi. ZAMAN
Galatasaray, IFFHS'nin 2009 yılı kulüpler sıralamasında nice devi geride bıraktı. İlk sıradaki Manchester United'ı, Chelsea ve Barcelona izlerken, Sarı-Kırmızılılar 10. basamakta yer aldı. Diğer Türk kulüplerinden Fenerbahçe 35. olurken, Beşiktaş ise hızlı yükselişine karşın 80.'liği elde etti. Galatasaray, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS) açıkladığı ?2009'un Dünya Kulüpler Sıralaması'nda, pek çok devi sollayıp 10. basamakta yer aldı. 1 Aralık 2008-30 Kasım 2009 tarihleri arasında kulüplerin lig ve Avrupa'da oynadığı maçların sonuçları baz alınarak gerçekleştirilen sıralamanın en tepesinde Manchester United bulunuyor. 317 puanlı İngiliz ekibini, 299 puanla yine Ada futbolundan Chelsea, 292 puanla da hem İspanya'yı, hem de dünyayı kasıp kavuran kupa canavarı Barcelona izledi. Real Madrid'i solladı Türkiye'den en önemli dereceyi, 220,5 puanla Galatasaray elde etti. Roma, Bayern Münih, Liverpool, Porto, İnter, Sevilla, Fiorentina, Juventus, Real Madrid, Milan, Boca Juniors gibi güçlü takımları sollayan Sarı-Kırmızılılar'ın ardından, en yüksek dereceyi 165 puanla 35'inci sırada yer alan Fenerbahçe kazandı. Geçen yıla oranla 37 sıra birden çıkış yapan Beşiktaş 80'incilikle yetinirken, bu sezonun flaş ekibi Bursaspor 81,5 puanla 220'nci, Sivasspor 78,5 puanla 234'üncü ve Trabzonspor ise 73,5 puanla 261'incilikte kendilerine yer bulabildiler.
Fenerbahçe Kulübü, 2009-1010 sezonunun ikinci yarısı için kombine biletleri yeniden satışa sundu. Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada, "Fenerbahçemizin Turkcell Super Lig, UEFA Avrupa Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası'ndaki karşılaşmalarını Şükrü Saracoğlu Stadı 'nda izlemek ve zaferlerimize ortak olmak isteyen taraftarlarımız için kombine bilet satışları yeniden başlamıştır." denildi. Sarı-Lacivertli ekibin 2009-2010 futbol sezonunun 2. yarısında Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapacağı tüm maçları kapsayan kombine biletler, sezon başındaki fiyatlar üzerinden yüzde 50 oranında indirimle satışa sunuldu. ZAMAN
Fenerbahçe'yi TFF'ye şikayet eden Semih'ten bombalar... "Sorun para değil. Futbolu oynamadan bırakmak istemiyorum. Öyle bir duruma geldim ki neredeyse jübile maçımda bile kulübede oturtacaklar". Kendisine sorulmadan sözleşmesindeki opsiyon kullanıldığı için Fenerbahçe'yi federasyona şikayet eden 2. kaptan Semih Şentürk konuştu. 2008 yılındaki görüşmelerde 2 senelik sözleşme istediğini, ancak yönetimin 3 yıl ısrarı nedeniyle 2 yıl sonra tekrar konuşmak üzere 2+1 yıllık kontrata imza attığını belirten milli futbolcu, kulübün kendisiyle oturup konuşmadan sözleşmesini uzatmasına çok kırıldığını ifade etti. Fenerbahçe'yle ne para ne de manevi anlamda hiçbir sorunu olamayacağını belirten sarı-lacivertlilerin ikinci kaptanı, "Ben ortalığı karıştırmadım. Sorun kesinlikle para değil. Bu hareket benim gururumu kırdı. Kulüp içerisindeki sporcular içinde Fenerbahçe'yi benim kadar seven biri yoktur. Fakat benim tek derdim var, o da oynamak. İkinci kez takımın başına gelen Christoph Daum'un bana karşı tutumunu bir önceki dönemden gayet iyi biliyordum. Ve sezon başı kampında yaşadıklarımla forma şansımın çok az olacağını da anladım. Ben artık 27 yaşına geldim ve ikinci plan futbolcusu olmak istemiyorum" dedi. 'KİMSEDEN TEKLİF ALMADIM' Halen Fenerbahçe ve Milli Takım'ın santrforu olup olamayacağının tartışılmasına anlam veremediğini belirten Semih, "Yaptıklarım ortada. Kimse dönüp benim geçmişime bakmadan konuşuyor. Başarılarım unutuluyor. Şu anda hiçbir kulüpten teklif almadım, hiçbir kulüple de görüşmüyorum. Oynamadan jübile yapmak istemiyorum. Öyle bir duruma geldim ki, jübile maçımda bile kulübede oturtacaklar beni. Buna son vermem gerekiyor" diye konuştu. Sabah
Sporda 2009 yılı dünya ve Türkiye'de, Dünya ve Avrupa Futbol Şampiyonaları ile Yaz ve Kış Olimpiyat Oyunları olmamasına karşın diğer organizasyonlar açısından yine hayli yoğun geçti. Yılın ilk 2 ayında Türk sporu açısından en önemli olay, FIFA'nın 2008 yılı Dünya Fair-Play Ödülü'nü, Ermenistan ile başkent Erivan'da dostane bir havada yapılan Dünya Kupası Eleme Grubu maçı nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu'na layık görmesiydi. Türkiye, futbolda bu onur verici ödülü ilk kez almış oldu. 2009 yılının futboldaki önemli gelişmeleri kronolojik olarak şöyle: 12 Ocak DÜNYA FAIR PLAY ÖDÜLÜ TFF'YE! FIFA, 2008 Dünya Fair-Play Ödülü'nü, Ermenistan ile başkent Erivan'da dostane bir havada yapılan milli maç nedeniyle Futbol Federasyonu'na verdi. FIFA, 2008 Yılın Futbolcusu ödülünün de o dönem Manchester United'da oynayan Christiano Ronaldo'ya layık gördü. 11 Şubat FİLDİŞİ İLE YENİŞEMEDİK A Milli Takımımız, İzmir'deki özel maçta Fildişi Sahilleri ile 1-1 berabere kaldı. Ay Yıldızlılarımız güçlü rakibi karşısında ilk dakikalarda Gökhan ünal'ın golüyle öne geçti ama uzatmaların 2. dakikasında Drogba'ya engel olamayınca bir özel maçtan daha beraberlikle ayrıldı. 20 Şubat CANKURTARAN VEFAT ETTİ Fenerbahçe Kulübü'nün eski başkanlarından Emin Cankurtaran, vefat etti. 19/26 Şubat SABRİ'N SONU SELAMET! UEFA Kupası 3. Turu'ndaki temsilcimiz Galatasaray, Fransa'nın Bordeaux takımını eleyerek bileti kaptı. İlk maçta rakibiyle deplasmanda 0-0 berabere kalan sarı kırmızılılar, Ali Sami Yen'de oynanan rövanşı 4-3 kazanarak turu geçti. Bordeaux önünde mükemmel oynayan temsilcimiz, 3-1 öne geçtiği maçta durum 3-3'e gelince elenme korkusu yaşadı. Turu 90. dakikada Sabri'nin golü getirdi. 12/19 Mart CİM BOM'UN İNTİHARI Galatasaray, Kadıköy'deki finali hedeflediği son UEFA Kupası'na 4. Tur'da veda etti. Hamburg ile deplasmanda 1-1 berabere kalan sarı kırmızılılar, İstanbul'daki rövanşta 2-0 öne geçmesine rağmen rakibin üst üste bulduğu gollere engel olmayınca 3-2'lik mağlubiyetle elendi. 28 Mart/1 Nisan MİLLİLER ÜZDÜ A Milli Takımımız, 28 Mart'ta 2010 Dünya Kupası Eleme maçında Madrid'de İspanya'ya 1-0 yenilerek ilk yenilgisini aldı. 1 Nisan'da İstanbul'da oynanan maçta da rakibine 2-1 yenilen Millilerin tek golünü Semih kaydetti. İspanya'nın galibiyet golünde ise asisti Semih'in Fenerbahçe'den takım arkadaşı olan Daniel Güiza yaptı. 13 Mayıs BEŞİKTAŞ'TAN İLK ZAFER! Fortis Türkiye Kupası'nı, İzmir'deki finalde Fenerbahçe'yi 4-2 yenen Beşiktaş, 8. kez elde etti. 20 Mayıs KADIKÖY'DE TARİHİ GECE! Tarihin son UEFA Kupası, sahibini İstanbul'da buldu !.. 2009-10 sezonundan itibaren statüsü değişen ve Avrupa Ligi adını alan UEFA Kupası'nın İstanbul'daki son finalinde, Werder Bremen'i uzatmada yenen Shaktar Donetsk ilk kez şampiyon oldu. 24 Mayıs TUGAY FUTBOLU BIRAKTI Hem Premier Lig hem de Blackburn Rovers'ta yıllarca başarıyla forma giyen Tugay Kerimoğlu, futbola veda etti. 27 Mayıs ŞAMPİYONLAR LİGİ BARÇA'NIN! Şampiyonlar Ligi'nde zafer İspanyolların oldu !.. Roma'daki finalde önceki yılın şampiyonu Manchester United'ı 2-0 yenen Barcelona, kupayı 3. kez kazandı. 31 Mayıs ŞAMPİYON BEŞİKTAŞ! Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonu şampiyonluğunu Beşiktaş kazandı. 71 puanlı Beşiktaş'ın ardından Sivasspor 66 puanla ikinciliği, Trabzonspor da 65 puanla üçüncülüğü elde etti. Ligden 38 puanlı Konyaspor, 29 puanlı Kocaelispor ve 22 puanlı Hacettepe düştüler. Ligin gol krallığını ise 20 golle Galatasaray'ın Çek yıldızı Milan Baros kazandı. Avrupa'nın önemli liglerinde ise Manchester United, Barcelona, Inter, Wolfsburg, Bordeaux, AZ Alkmaar şampiyonluğa ulaştı. 5 Haziran EFSANE TÜRKİYE'DE Hollanda futbolunun yetiştirdiği önemli futbol adamlarından Frank Rijkaard, Galatasaray'ın yeni teknik direktörü oldu. 2/5 Haziran MİLLİLER TATSIZ A Milli Takımımız, 2 Haziran'da Kayseri'de oynanan özel maçta Azerbaycan'ı İbrahim Üzülmez ve Halil Altıntop'un golleriyle 2-0 yendi. Ancak Ay Yıldızlılar 3 gün sonra Lyon'daki özel maçta Fransa'ya 1-0 yenildi. 15 Haziran TOPUZ KAVGASINDA KAZANAN FENER! Kayserispor'un yıldız futbolcusu Mehmet Topuz, Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında büyük bir transfer çekişmesine aktör oldu! Fenerbahçe'nin Kayserispor ile anlaşma sağlamasına rağmen bir süre Beşiktaş'a gitmek istediğini söyleyen Mehmet Topuz, daha sonra ikna edildi ve bir geceyarısı operasyonuyla Fenerbahçeli oldu. 28 Haziran KONFEDERASYON KUPASI BREZİLYA'NIN! Güney Afrika'da düzenlenen FIFA 8. Konfederasyon Kupası'nı finalde ABD'yi 3-2 yenen Brezilya kazandı. 6 Temmuz CRISTIANO RONALDO ÇILGINLIĞI Manchester United'ın Portekizli yıldızı, 94 milyon Euro'luk akıllara durgunluk veren bonservis bedeliyle Real Madrid'e transfer oldu. Ronaldo'nun Santiago Bernabeu'daki imza törenine 80.000 taraftar geldi! 16/23 Temmuz GALATASARAY TOBOL'E ŞANS TANIMADI UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu'nda Galatasaray, Kazakistan'dan Tobol'u 1-1 ve 2-0'lık skorlarla eledi. 18 Temmuz ŞENGÜRBÜZ'Ü YİTİRDİK Türk spor televizyonculuğunun en saygın spikerlerinden Orhan Şengürbüz geçirdiği anı rahatsızlığın ardından hayata gözlerini yumdu. 20 Temmuz GÜLE GÜLE GÜZEL İNSAN! Türk futbolu ve Beşiktaş'ın unutulmaz futbolcusu, spor yazarı, "Güzel İnsan" Vedat Okyar tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 22 Temmuz BAŞKENT'TE BİR YILDIZ! 100. yılını kutlayan Ankaragücü, ünlü İngiliz golcü Darius Vassell'i transfer ederek büyük bir bomba patlattı! 2 Ağustos SÜPER KUPA FENERBAHÇE'NİN! İstanbul'daki 4. TFF Süper Kupa finalinde Fenerbahçe, Alex'in attığı 2 golle Beşiktaş'ı 2-0 yenerek, kupayı 2. kez müzesine götürdü. 27 Temmuz/4 Ağustos YİĞİDO'NUN VEDASI Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Sivasspor, Belçika'dan Anderlecht'e 0-5 ve 3-1'lik skorlarla elendi. Sivasspor Avrupa Ligi'ne geçti. 30 Temmuz/6 Ağustos DEVLER ÇOK RAHAT UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda Galatasaray, İsrail'den Maccabi Netanya'yı 4-1 ve 6-0, Fenerbahçe de Macaristan'dan Honved'i 5-1 ve 1-1'lik skorlarla eledi. 12 Ağustos MİLLİLERDEN FARKLI GALİBİYET A Milli Takımımız, özel maçta başkent Kiev'de Ukrayna'yı Tuncay, Servet ve Hamit'in golleriyle 3-0 yendi. 20/27 Ağustos SEVİNÇ VE HÜZÜN BİRARADA Avrupa Ligi play-off turunda Galatasaray, Estonya'dan Levadia Tallinn'i 5-0 ve 1-1 Fenerbahçe de İsviçre'den Sion'u 2-0 ve 2-2'lık skorlarla eleyip gruplara kalırlarken, Trabzonspor, Fransız Toulouse'a 1-3 ve 1-0, Sivasspor da Ukrayna'dan Shaktar Donetsk'e 0-3 ve 0-2'lik skorlarla elendi. 28 Ağustos BARCA KUPAYA DOYMUYOR 35. Avrupa Süper Kupası'nı, Monaco'daki maçta Ukrayna'dan Shaktar Donetsk'i uzatma dakikaları sonunda 1-0 yenen İspanyol Barcelona 3. kez kazandı. Katalan ekibi, böylece 2009'daki 5. kupasını kazanmış oldu. 5 Eylül UMUDUMUZU SARAYBOSNA'YA TAŞIDIK Dünya Kupası Elemeleri 5. Grup'ta yer alan A Milli Takım, 7. maçında Kayseri'de Estonya'yı Tuncay (2), Sercan ve Arda'nın golleriyle 4-2 yendi. 9 Eylül BOSNA'DA YIKILDIK Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'ta yer alan A Milli Takım, gruptaki 8. maçında Zenica kentinde Bosna-Hersek ile 1-1 berabere kalırken, tek golü Emre Belözoğlu kaydetti. Milliler, daha sonra Belçika'ya yenilerek şansını tamamen kaybetti. 7 Ekim İLKER ATEŞ'İ KAYBETTİK! Türk spor basının en saygın isimlerinden biri olan İlker Ateş, uzun süre tedavi gördüğü hastenede hayata gözlerini yumdu. 7 Ekim ANKARASPOR KÜME DÜŞÜRÜLDÜ Turkcell Süper Lig ekiplerinden Ankaraspor, Futbol Federasyonu kararıyla, bu kulüple Ankaragücü Kulübü yönetimi arasındaki organik bağlar ve 2 kulübün idari yapılanmalarındaki yönetmeliklere aykırılıklar nedeniyle alt lige düşürüldü. 11 Ekim TERİM VEDA ETTİ! A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, uzun süredir yaşanan tartışmalara son noktayı yine kendisi koydu ve Ermenistan maçı sonrası görevini bırakacağını açıkladı. 25 Ekim BEŞİKTAŞ'TAN TARİHİ ZAFER Şampiyonlar Ligi'nde başarısız sonuçlar alan Beşiktaş, İngiliz devi Manhester United'ı deplasmanda Tello'nun golüyle 1-0 yenerek tarihi bir galibiyet elde etti. 10 Kasım ENKE İNTİHAR ETTİ! Alman futbolu, milli bir futbolcudan gelen şok haberle sarsıldı. 2003-2004 sezonunda bir maçlığına Fenerbahçe forması da giyen Hannover kalecisi Robert Enke, intihar ederek yaşamına son verdi. 16 Kasım DE NİGRİS YASA BOĞDU! Gaziantepspor, Ankaragücü ve Ankaraspor'un eski futbolcusu Antonio De Nigris, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. 21 Kasım YİNE KAZAN'DI! Gökdeniz Karadeniz ve Hasan Kabze'nin forma giydiği Rubin Kazan, üstüste 2. kez Rusya Premier Ligi şampiyonu oldu. 8 Aralık KARTAL DEVLER LİGİ'NE VEDA ETTİ Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş, ilk tur grubunda 1'er galibiyet ve beraberliğin yanısıra 4 yenilgi alarak, 4 puanla 4. ve son sırada kaldı ve bu sezon Avrupa'ya veda etti. 12 Aralık CARLOS VEDA ETTİ! Dünya futbolunun yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biri kabul edilen Roberto Carlos, 2.5 sezon forma giydiği Fenerbahçe'den ayrılacağını resmen açıkladı. 16 Aralık AVRUPA LİGİ'NDE TULUM ÇIKARDIK UEFA Avrupa Ligi grup mücadelelerinde Türk temsilcileri Galatasaray ve Fenerbahçe, grup birinciliklerini elde ederek bir üst tura yükseldiler. Bir sonraki turda Galatasaray, Atletico Madrid ile eşleşirken, Fenerbahçe'nin rakibi Lille oldu.
Oğlunun kadro dışı bırakılmasıyla ilgili kendilerine bir şey söylenmediğini belirten baba Richards, ?Ama Semih'e yapılandan sonra her şey normal? dedi. Olayların adamı Kazım'ın, pazartesi günü başlayacak 2. yarı hazırlıklarında takımla birlikte olmayacağı, teknik heyetin vereceği program doğrultusunda tek başına çalışacağı belirlenirken, genç oyuncunun babası Rodney Richards, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu konuda kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığını belirten baba Richards, ?Ama bu, dünyanın sonu da değil. Hayat devam ediyor. Biz de geleceğimizi belirleriz. Hâlâ nefes alıyor, karnımızı doyurabiliyoruz. Fazla yorum yapmak istemiyorum ama Semih gibi mütevazı, sürekli sessiz kalan, çoğu zaman yedek kulübesinde oturan birine bunlar yapılıyorsa, Kazım'a yapılan haksızlıklar çok normaldir. Babası olarak ne diyeceğimi bilemiyorum. Oğlum, İngiltere'de televizyona çıktığında kendisine yapılan tüm haksızlıklara rağmen, Fenerbahçe ve Türk insanı hakkında tek olumsuz kelime etmedi. ?Onu kıskanıyorlar' Çünkü Türkiye'yi ve Fenerbahçe'yi çok seviyor. Ama istenmediği yerde de durmaz. Kulüp resmi açıklama yaptıktan sonra, biz de gerekeni yaparız. Şu unutulmasın ki, oğlum 16 yaşında bir radyo programında şunu söylemişti: ?Ben, Premier Lig'de oynayacak ve Türk Milli Takım formasını giyeceğim.' Bunu da başardı. Ben, Kazım'ı kıskandıklarını düşünüyorum. Eskiden, onun iyi bir futbolcu olmadığını, olamayacağını söylüyorlardı. Oğlum iyi futbolcu olma yolunda emin adımlar atınca, karalamaya başladılar. Çünkü onu hazmedemeyen birileri var. Oğlum şu anda Brezilya'da tatilde. Dönünce kararını verecek? diye konuştu. Fanatik
Medya Takip Merkezi tarafından yapılan araştırmada, 2009'da spor dünyasının en medyatikleri belirlenirken, medyada yer alan haber sayısında Fenerbahçe'nin, şampiyon Beşiktaş'ı geçtiği belirlendi. Medya Takip Merkezi, yıl boyunca her gün 1700'ü aşkın yayın organını tarayarak oluşturduğu raporla spor dünyasının nabzını tutarken, Fenerbahçe, haber sayısında şampiyon takım Beşiktaş'ı geçti. Fenerbahçe'nin bu yıl medyada 226.798 haberi yayınlandı. 2009'da Beşiktaş, Fenerbahçe'den sonra yılın en çok ilgi gören ikinci spor kulübü oldu. Ligde sergilediği başarılı performansıyla sporseverlerin ve medyanın ilgisini çeken Beşiktaş'ın haberleri, 2008 yılına göre yüzde 42 oranında artış gösterdi. Yıl boyunca toplam 209 bin 427 haberde yer alan Beşiktaş, Türk Kızılayı'nın forma sponsorluğuyla da büyük ilgi topladı. En medyatik kulüp araştırmasında Galatasaray ise 201.648 haber ile 3. sırada yer aldı. Fatih Terim'in ''en medyatik'' tahtına, bu yıl Mustafa Denizli otururken, Medya Takip Merkezi'nin, spor dünyasının nabzını tuttuğu medya araştırmasına göre, 2009'un en çok konuşulan teknik direktörü Mustafa Denizli oldu. Medyada toplam 46 bin 893 haberde yer bulan Denizli, diğer teknik direktörlerin neredeyse iki katı kadar habere konu yapıldı. Gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitelerini kapsayan aynı araştırmanın sonuçlarına göre; yılın en çok konuşulan ikinci ve üçüncü teknik direktörleri, Fenerbahçe'nin eski ve yeni teknik direktörleri Daum (25.035) ve Aragones (24.482)oldular. 2008 yılının en çok konuşulan teknik direktörü olan Fatih Terim'in bu yıl listede dördüncü sıraya gerilemesi, yılın önemli gelişmeleri arasındaydı. 2008 yılına oranla haber oranı yüzde 20 düşüş gösteren Terim, toplam 23 bin 869 habere konu edildi. -YILIN EN ÇOK KONUŞULAN KULÜP YÖNETİCİSİ AZİZ YILDIRIM- MTM'nin raporuna göre, yılın en çok konuşulan kulüp yöneticisi Aziz Yıldırım oldu. Yıldırım yıl boyunca 31 bin 60 haberde yer aldı. Yıl içerisinde en çok konuşulan bir diğer kulüp yöneticisi ise Yıldırım Demirören oldu. Demirören, 24 bin 478 haberle öne çıktı. Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat'ın ise medyada 23.717 haberi çıktı. 2009 yılında Galatasaray kaptanı seçilen Arda Turan, yılın en çok konuşulan sporcusuydu. Sergilediği başarılı performansların yanı sıra, özel hayatıyla da sıkça medyaya konu olan Turan, yıl toplamında 30 bin 154 haberde yer buldu. Arda'nın ekranlarda kalma süresi ise 76 saat oldu. Yılın en medyatik bir diğer spor adamı ise Fenerbahçeli Roberto Carlos'tu. Yıl sonuna doğru Brezilya'nın Corinthians takımına transfer olan Carlos, yıl boyunca 24 bin 605 haberde yer aldı. Geçtiğimiz yılın en medyatik sporcusu olan Alex ise bu yıl listenin üçüncü sırasına geriledi. Alex yıl boyunca 24 bin 292 haberde yer aldı. -SPOR DÜNYASINDA YILIN ''EN''LERİ- Medya Takip Merkezi;nin (MTM) yılın gündem raporuna göre, spor dünyasının ''en''leri şöyle: Yılın en çok konuşulan spor kulübü: Fenerbahçe Yılın en çok konuşulan kulüp yöneticisi: Aziz Yıldırım Yılın en çok konuşulan teknik direktörü: Mustafa Denizli Yılın en çok konuşulan futbolcusu: Arda Turan Yılın en çok konuşulan futbolcu transferleri: Mehmet Topuz, Cassio Lincoln, Gökhan Zan ve Tabata oldu. Yılın en çok konuşulan antrenör transferi: Frank Rijkaard Yılın en çok konuşulan stad açılışı: Mart ayında Başbakan Erdoğan tarafından Kayseri'de açılışı yapılan Kadir Has Stadı. Yılın en çok konuşulan basketbolcusu: NBA'de, Orlando Magic'de, sezonun en başarılı takımlarından Cleveland Cavaliers'ı yendikleri karşılaşmada üstün performans sergileyerek dikkatleri üzerine çeken Hidayet Türkoğlu, yılın en çok konuşulan basketbolcusu oldu. Yılın en çok konuşulan basketbol takımı: Efes Pilsen Basketbol Takımı Yılın en çok konuşulan voleybol takımı: A Milli Bayan Voleybol Takımı Yılın en dikkat çekici gelişmeleri: 7. FİBA Bayanlar Avrupa Kupası'nda finalde İtalyan Cras Basket Taranto takımını her iki maçta mağlup eden Galatasaray Bayan Basketbol Takımı şampiyon oldu. 11-12 Nisan 2009 tarihleri arasında İstanbul;da üçüncü ayağı gerçekleşen Dünya Motokros Şampiyonası spor basının markajına giren bir diğer konuydu. 5-7 Haziran tarihleri arasında, İstanbul Park Pisti'nde yapılan Formula 1, Haziran ayında spor basının yakın takibine giren konular arasındaydı. Formula 1 yıl boyunca 1.842 habere konu edildi. İspanya'daki Uluslararası Madrid Maratonu'nda da Türk sporcu Mehtap Sızmaz, bayanlarda birinciliği elde etti.
Fenerbahçeli futbolcu Semih Şentürk, kulübünün sözleşmesindeki opsiyonu kullanmak için tek taraflı olarak Futbol Federasyonu'na başvurduğunu belirterek, ''Ben de herhangi bir hak kaybına uğramamak için, hukuken yapmak zorunda olduğum başvuruyu federasyona yaptım'' dedi. Semih, kendi internet sitesinden ''Ben Fenerbahçeli Semih'im'' başlığıyla yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: ''Ben Fenerbahçeli Semih olarak doğdum. Futbolu burada bırakmak istiyorum. Fenerbahçeli Semih olarak futbolun içinde kalmak en büyük hayalim. Bugüne kadarki sözleşmelerimde hiçbir zaman problem yaratmadım. Ancak aynı zamanda profesyonel bir futbolcuyum. Ailemin ve çocuğumun geleceğini düşünmek durumundayım. Fenerbahçe Kulübü sözleşmedeki opsiyonu tek taraflı olarak, bana hiçbir bildirimde bulunmaksızın ve görüşümü almaksızın federasyona bildirmiştir. Ben de herhangi bir hak kaybına uğramamak için, hukuken yapmak zorunda olduğum başvuruyu federasyona yaptım. Bu işlemi profesyonel bir futbolcu olarak yapmam en doğal hakkım. Ancak bu tablo, asla Fenerbahçeyi sildiğim veya gitmek istediğim anlamına gelmemeli. Fenerbahçe yönetimi ve başkanı benim de başkanım ve yönetimimdir. Zamanı geldiğinde oturup anlaşırız ve gerektiğinde ben Fenerbahçe'de kalırım.'' Semih Şentürk, konunun basın tarafından farklı yansıtıldığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Basında bu konu para meselesi gibi yansıtılmıştır. Bu konunun para olmadığını özellikle belirtmek isterim. Benim Fenerbahçeliliğim konusunda şüphe duyulmasına ilişkin yazıları esefle karşılıyorum. Konu para olsaydı eğer, Turkcell Süper Lig'inde gol kralı olup, ardından 2008 Avrupa Şampiyonası'nda gösterdiğim performanstan ötürü gelen birçok teklifi değerlendirmeye alırdım. Şunu herkes bilmelidir ki, buradaki tek mesele kulübümün bana herhangi bir bildirimde bulunmaksızın federasyona başvurması ve benim hak kaybına uğrayacak olmamdır. Bu hak kaybına uğramamak için federasyona bu başvuruyu yapmak zorundaydım.'' Semih, problemin ilerleyen günlerde iyi bir şekilde çözüleceğine inandığını belirtti.
Fenerbahçe'nin sözleşmesini bir yıl uzattığı yıldız oyuncu, kulübünü Federasyona şikayet etti. Fenerbahçe ile 'nöbetçi golcü' arasında soğuk savaş!.. Vatan'ın haberine göre F.Bahçe önceki gün Semih'in mukavelesini opsiyon' hakkını kullanıp 1 yıl daha uzatmıştı. Ama Semih Bana sormadılar. Bu sözleşmeyi kabul etmem diye federasyona dilekçe verdi. Yani ?Nöbetçi golcü' F.Bahçe'de kalmak istemediğini resmen ilân etmiş oldu. F.Bahçe taraftarları, birkaç gün önce Semih Şentürk'ün sözleşmesi uzatılınca çok sevinmişti. Çünkü oyuncunun adı G.Saray ve Beşiktaş'la bile anılıyordu. Ardından bu nikâh tazelemenin tek taraflı aşk' olduğu ortaya çıkınca, ilk tepki de durumdan habersiz olan Semih'ten geldi ve 26 yaşındaki futbolcu, sezon sonunda bitecek sözleşmesinin opsiyon kullanılarak 2011'e kadar uzatılmasını Türkiye Futbol Federasyonu'na yolladığı dilekçeyle kabul etmedi. Fakat dava eden kişinin ?Doğuştan F.Bahçeli' olarak bilinen Semih Şentürk olması olayı daha da ilginç kılıyor. 31 ARALIK SON GÜNDÜ Bİirkaç gün önce federasyona sözleşmeyi gönderen F.Bahçeli yetkililerin bu adımına karşılık Semih'in avukatı dün federasyona verdiği dilekçe ile 1 yıllık kontrat uzatmanın tescil edilmemesi gerektiğini söylerken dilekçede, ?Sözleşmemde opsiyon var ama bu opsiyon benim rızam olmadan uzatıldı. Bu yeni sözleşmenin geçerli olmamasını istiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim? ifadesi yer aldı, TFF ise bu dilekçeyi hemen Hukuk Kurulu'na gönderdi. Peki yönetim niye böyle bir hamle yaptı? Sebebi basit.. Semih'in kontratı haziranda bitiyor ve 1 yıllık opsiyon hakkı da 31 Aralık'ta doluyordu. Eğer bu opsiyon kaybedilseydi, belki de Semih'in başka bir kulübe gidişini çaresizce izleyecekti.. FIFA SEMİH'İN YANINDA Hatırlanacağı gibi F.Bahçe, geçtiğimiz yıl da Aurelio'nun sözleşmesini opsiyonla tek taraflı uzatmış, milli oyuncu R.Betis'e imza attıktan sonra da iki taraf arasındaki hukuk süreci başlamıştı. Aurelio'ya 5 milyon TL ceza çıkmış, ardından ise Tahkim Kurulu tarafından bozulmuştu. FIFA da ne olursa olsun bu gibi anlaşmazlıklarda oyuncunun tarafında yer alıyor ve futbolcunun muvaffakatnamesi alınmadan opsiyon kullanılarak kontratın uzatılmasını kabul etmiyor. F.BAHÇE'NİN ŞANSI AZ Yani uzatılan bu kontrat sonrası doğacak hukuki dönemde Semih'in eli oldukça güçlü gözüküyor. Semih Şentürk, tıpkı Aurelio'daki gibi Avrupa'da bir kulübe imza attığı an, uzatılan 1 yıllık sözleşme de iptal olacak. Türkiye'de bir kulüp isterse de, Avrupa'ya gidip 1 ay sonra geri dönebilir.