Beşiktaş Camiasında derbi heyecanı yaşanıyor.. Oyunculardan yönetime kadar herkesin merakla beklediği derbi karşılaşmasına ilişkin Beşiktaş tarafından çarpıcı açıklamalar geldi. Star Gazetesi'nde yer alan haberin tamamı şöyle; BEŞİKTAŞ, FENERBAHÇE MAÇININ HAZIRLIKLARINI DÜN YAPTIĞI İDMANLA SÜRDÜRDÜ!.. Teknik Direktör Mustafa Denizli yönetiminde yapılan çalışmaya milli oyuncuların yanı sıra sakatlıkları bulunan Rüştü, Hakan, Nihat, Holosko, Rıdvan ve Uğur İnceman katılmadı. Kulüp doktoru Devrim Urgun, tedavileri devam eden oyuncuları derbiye yetiştirmeye çalıştıklarını belirtti. Kondisyon ve şut ağırlıklı geçen idmanda Teknik Direktör Denizli, Fener derbisinin taktiği üzerinde de durdu. Tecrübeli hocanın Alex’i tutma görevini Ernst’e vereceği, ve rakibini Trabzon maçındaki gibi bir taktikle rakibini yıkmaya çalışacağı öğrenildi. FENER'LE SAHA İÇİNDE KARDEŞ OLAMAYIZ!.. Yavru Kartal Dergisi’nden Bener Ekler ve Çağla Yaman’ın sorularını yanıtlayan Nihat Kahveci ilginç açıklamalar yaptı. Nihat, Çağlar’ın “Beşiktaş’ın Beşiktaş’tan başka dostu var mıdır?” sorusu üzerine, “Beşiktaş’ın Beşiktaşlı’dan başka dostu yok. Türkiye’de dört büyük takım var. Beşiktaş, Galatasaray’la, Fener’le, Trabzon’la oynadığında saha içinde ‘Biz kardeşiz” diyemezsiniz” dedi. Nihat, bu sezon şampiyon olacaklarını da iddia etti. 250 TL'LİK BİLETLER EL YAKTI!.. Süper Lig’de Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında 21 Kasım Cumartesi günü oynanacak olan derbinin Siyah-Beyazlılar için ayrılan biletleri satışa çıkartıldı. Biletix gişelerinde piyasaya sürülen VIP’ler hariç, en ucuzu 75, en pahalısı 250 TL olan biletler sabah saatlerinde fazla ilgi görmedi. Taraftarların biletleri pahalı bulduğu ifade ediliyor. Bu arada VIP biletleri ise 400-650 TL’den satışa sunuldu. Öte yandan derbide konuk Fenerbahçe taraftarları için ayrılan biletlerin ise 19 Kasım Perşembe günü (yarın) satışa çıkacağı açıklandı. FUTBOLCULAR PARA İÇİN DEMİRÖREN'E GİDİYOR!.. Beşiktaş’ta Fener derbisi öncesi para krizi yaşanıyor. Maç başı ücretleri ve transfer taksitleri toplamı 15 milyon euroyu bulan Siyah-Beyazlı oyuncuların Başkan Yıldırım Demirören’in kapısını çalacağı ileri sürüldü. Yönetimin ise oyunculara ödeme yapmak için kaynak arayışında olduğu bildirildi. DERİŞ: FENERBAHÇE'Yİ ÇOK FARKLI YENECEĞİZ!.. İnönü’de Fener’i ağırlayacak olan Beşiktaş’ın Yönetim Kurulu üyesi Bülent Deriş’ten iddialı sözler. Deriş, “5 maçlık süper bir seri yakaladık. 3 puana ihtiyacımız var. Fenerbahçe’yi farklı bir şekilde yeneceğimize inanıyorum. Gol yollarındaki sıkıntı cumartesi gecesi bitecek” diye konuştu. :rotfl::rotfl::rotfl:uah:
Voleybolda Teledünya Erkekler Türkiye Kupası 2. etap 2. tur maçında Ziraat Bankası, Fenerbahçe'ye 3-2 yenildi. Bu sonuçla Fenerbahçe rövanş maçı öncesi tur atlamak için avantaj yakaladı. Salon: Selim Sırrı Tarcan Hakemler: Nihat Ermihan xx, Yasemin Altıner xx Ziraat Bankası: Selçuk xxx, Platenik xxx, Fatih Ulusoy x, Celitians xxx, Granvorka xxx, Fatih Paşaoğlu xxx (Özer xxx, Ender xx, Resul xxx) Fenerbahçe: Batur xx, Gardner xxx, Ekşi xx, Yasin xx, Coskovic xxx, Divis xxx (Serkan xxx, Özkan xx) Setler: 24-26, 21-25, 26-24, 25-18, 10-15 Süre: 123 dakika (29, 26, 29, 24, 15)
Türk Futbol Basını’nın duayeni ve Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Lig TV’de yayınlanan Dobra Dobra programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı. Futbol gündeminde yer alan her konunun konuşulduğu programdan MARATON.COM.TR’nin sizin için derledikleri şöyle: “2008’İN SARHOŞLUĞUYLA KAYBETTİK” Biz her başarının ardından bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. İspanya – Arjantin maçını seyrettim ve yakın zamanda böyle bir maç izlemediğimi söyleyebilirim. Sonuçta bir hazırlık maçı, futbolcular da ekonomik olarak doymuşlar ama boğaz boğaza bir maç oynandı. Futbol bu kadar çabuk oynanır mı? Eğer oynadıkları futbolsa bizim oynadığımız başka bir şey. Biz bu istikrarı yakalayamıyorsak ülke insanının karakteristik dokusundandır. Yeterli görüyoruz. Avrupalı futbolcu 36’sına kadar üst seviyede oynuyor. Geçmişle yaşamak ciddi bir alışkanlığımız olmuş. Yeneriz, gideriz derken havaya giriyoruz ve nal topluyoruz. Dünya Kupası’na gitseydik oradan biz yürürdük ama 2008’in sarhoşluğuyla dersimizi iyi çalışmadık ve kaybettik. Ülke olarak da eleştiri sınırlarını aşıp çok yıpratıyoruz. Hiçbir şeyin ölçüsünü doğru koyamıyoruz. “PORTEKİZ’İ ELERDİK” Ronaldo oynamıyor Portekiz’de. Ronaldo’nun olmaması Portekiz’in yarısının olmaması demektir. Ronaldosuz bir Portekiz’i Bosna eler diye düşünüyorum. Biz Portekiz’i elerdik bana göre. Genelde bu tip maçlarda hedefe varabiliyoruz. Kaldı ki Portekiz de iyi değil. “FATİH TERİM, AVRUPALI BİR MİLLİ TAKIMIN BAŞINA GEÇEBİLİR” Bu play off maçları bittikten sonra sonuçlara göre Fatih Terim belki de bir ulusal takımın başına geçebilir. Bu yönde duyumlar alıyorum. Fatih Hoca’yla bir iki tane önemli ilgilenen takımlar var. Avrupalı bir milli takım bu. “GELECEK HOCA, TERİM’İN 4 KATI PARA ALACAK” Ben yabancı hocanın Türkiye’de çok başarılı olacağı inancında değilim. Ömrü de 2 yıldan fazla sürmez. 2012’yi hedef koyacaksın. Başarılı olursa 2014’e kadar yürürsün. TFF’nin bu konuda zorlandığını düşünüyorum. Terim’den sonra gelecek hoca kariyerli bir hoca olmalı. Önemli hocaların çoğu Dünya Kupası’ndaki takımları çalıştırıyor. Onlardan biri olursa Temmuz’dan önce gelemez. 2010’a gitmeyen hocalardan biri gelse toplum ne kadar kabul eder, o da tartışılır. TFF de sanırım Şenes Erzik’ten destek istedi. Şenes Başkan aracılığıyla bu iş çözülebilir. Yerli hocaların sitemine belli ölçüde katılıyorum ama TFF’nin kamuoyunu tatmin etme adına Fatih Terim’den sonra gelecek hocanın çok üst seviyede olmasını istiyorlar. Bir bakarsın bulamazlar Şenol Güneş gelebilir. Ama kararlı biçimde yabancı için uğraşıyorlar. TFF bulsa zaten asla yerliyi düşünmüyor. O bakımdan hocaların ismini ikide bir ortaya atıp onları yıpratmak da doğru değil. Fatih Terim’in aldığı 1,3 milyon Euro çok tartışıldı. Bugün Avrupa’dan getireceğiniz hoca 4-5 milyon Euro alacak. Gelecek hoca Meclis kürsüsünde gündeme gelen Fatih Hoca’nın maaşının en az 4 katı para alacak. Gelecek yabancı hoca kendi yabancı yardımcısını getirecek. TFF’nin direnip bir ya da iki yerli yardımcı hoca koyması lazım yanına. Anlaşma yapılırken de yerli yardımcıları kadro dışı tutmaması istenmelidir yabancı hocadan. “AMİGO YÖNETİCİLER FUTBOLDAN TEMİZLENMELİ” Galatasaray – Fenerbahçe maçları oynanmasın deniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu rekabet Türk futbolunun tuzu biberi. Amigo başkan ve yöneticiler ile amigo medyanın düzeltilmesi lazım. Amigo olmadıklarını düşünüyorlarsa bundan alınmasınlar. Adnan Polat çıksa “özür diliyorum” dese kendi camiası tarafından linç edilir. Çok tahirk eden taraftar siteleri var. Benzer bir şeyi Aziz Yıldırım yapsa bu kadar güçlü olmasına rağmen camiasında büyük tepki görür. Aziz Yıldırım’ın son birkaç senedir holiganların temizlenmesi konusunda samimi bir çaba içerisinde olduğunu düşünüyorum. Aziz Yıldırım son iki yıldır çok samimi bir çaba harcıyor. Yıldırım Başkan çok kolkola girdi. Anladı ki kolkola girmenin bir faydası yok. Ranta dönük seyirciden ciddi bir tepki görüyor artık o da. Başkanların samimi davranması lazım. F.bahçe Yöneticisi basket maçında “Biz böyle bir olay görmedik” diyor. Efes maçında kendi yapılanları unutuyorlar. G.Saray yöneticisi de “Siz önce Efes maçında yaptıklarınıza bakın” diyorlar. Bu mantıkla hiçbir şey düzelmez. Onun için amigo yöneticilerden Türk futbolu temizlenmelidir. Yasanın mutlaka değişmesi lazım. Kulüp yine ceza yemeli ama kim ne yaptıysa yanına kar kalmamalı. Yapanı hedef alacaksın. Senin yüzünden kulüp zarar görmeyecek, kendin göreceksin. Bu yola girilirse belki biraz önlenebilir. Bitmesi için mutlaka samimi ve amigoluktan sıyrılmış başkanlara ihtiyaç var. “5 SAAT ÖNCEDEN KÜFÜR ETMEYE BAŞLIYORLAR” Geçen hafta Kayserispor önemli bir açıklama yaptı. Gençler, amigoların etkisinde kalmakta ve gelecekte sosyal hayatta büyük tehlike yaratabilecek konuma gelmektedirler dediler. Takım yenik değil, 2-0 galip tepki var. Niye yapıyorsun bunu? Mutlaka başkan senin çıkarlarına uygun olmayan bir şey yapıyor. Ben isterdim ki Kulüpler Birliği, medya, TFF bu işin üstüne atlasın ama bir yerde okumadım, görmedim. Kulüpler Birliği olarak bunu niye sahiplenmiyorsunuz diye sordum bir yetkiliye. Siz sanıyor musunuz ki biz 17 başkan ayrı telden çalıyoruz dediler. Her şeyi gönül verdiğimiz renge göre yapıyoruz. Bu işi yapacaksak taraftarlık duygularından arınmalıyız. İstanbul polisi çok duyarlı davranıyor. Çapkın Müdür de Allah’ı var çok duyarlı. Siyaset, bunu açılım rüzgarları altında geri plana itmemeli. Bu yasanın çok hızla ve gerçekçi biçimde çıkarılması gerekiyor. 17 başkan da samimi olan seyircinin yanında yer alması ve rant peşinde olanların karşısında olması lazım. Bizim de öfkeli programlardan kaçınmamız gerekli. Bunu yönetmeliklerle belli sınırlara çekmek lazım. Öfkeli, suçlayıcı demeç sadece yöneticilerde mi var? Televizyon programlarında da görüyoruz. Tehlike kapıda! Tribünler boş. Neden boş? 1 – İyi futbolu pek oynayamıyoruz. İspanya – Arjantin maçını gördükten sonra bizde çok yavan futbol oynandığını gördüm. 2 – Kimse eşini çocuğunu göndermek istemiyor maça. Eşini diyoruz ama kadın seyirci tribüne hareket çekiyor! Olaylar artık açık tribünlerde değil, numaralı, kapalı, localardan geliyor. Kombineli taraftarlardan geliyor. Kadınlar da dahil maçtan 5 saat önce başlıyorlar küfretmeye. “ADAMLARIN ÖLÜYE GÖSTERDİĞİ SAYGIYI BİZ DİRİYE GÖSTEREMİYORUZ” Enke’nin cenaze törenini izledim. 40 bin kişi uğurladı Hannover Stadı’nda. Böyle bir saygı görmedim! Adamların ölüye gösterdiği saygıyı biz diriye gösteremiyoruz. Herkes ben haklıyım, sen haksızsın diyor. “KAMERAMANIMIZ BALGAM İÇİNDE KALDI” Ben özel güvenliklerle bu işin olacağına inanmıyorum. Kameraman arkadaşımın kamerasına el koyup “Hoop! Sen ne karşıyorsun?” dediklerinde polis gelecek onu ensesinden tutup götürecek. Polis de insan gibi çalışma şartlarında çalışacak. Onların psikolojilerinin iyi olması lazım. Futbol ekonomisinin içinde bu kadar para dönüyor. Bu kadar devasa statlar var. Stat içinde polisin dinleneceği mekanlar olmalı. 50’si görev yaparken 50’si dinlenecek. Polis kaç para maaş alıyor? Polise o gün bir yevmiye futbol ekonomisinin içinden verilmeli. Rakip takımın otobüsüne hareket çeken özel güvenlikçi var. Biz Beşiktaş’ın geçen sene 3 basket maçını çekemedik. Balgam içinde geldi kameramanlarımız. Maçı çekiyor adam! Ne yapsın! Bir maçta olay varsa mutlaka yarıda kesilmeli. Niye oynatıyorsunuz kardeşim? Oynatmayın. Basketbol Federasyonu benim rahat çekim yapmak için düzeni sağlasana! Bu organizasyon senin organizasyonun. Malı ihale etmesini biliyorsun. “FENERBAHÇE’NİN DERBİDE AVANTAJI VAR” Fenerbahçe’nin derbide bir avantajı var. 7 puan fark var Beşiktaş’la arasında. Yani kaybetme kredisi var F.Bahçe’nin. Maç İnönü’de olduğu için Beşiktaş’ı gözü kapalı favori görmüyorum. Beşiktaş tribünlerinin ciddi destek vermesi lazım. Beşiktaş seyircis,nin geçmişte olanları maça yansıtmaması lazım. Sadece takımını desteklemek ve misafir takıma saygı duymak zorundalar. Küfür, kafir, taş, sopa olursa sonuçta zararı sen çekersin. Fenerbahçe’de bana göre Bilica’nın olmayışı bana göre dezavantaj. Savunmanın yaslandığı zamanlarda Bilica iyi oynuyor çünkü. “SAVUNMADA BEŞİKTAŞ, ORTA SAHA VE FORVETTE F.BAHÇE İYİ” Rüştü sakat ama yetişeceğini düşünüyorum. Volkan’ı bu sene bayağı iyi buluyorum. Toraman 90 dakikayı tam çıkaramayabilir ama çok deneyimli ve Beşiktaş’ın 11’inde her zaman olması gereken bir oyuncu. Gökhan Gönül önceki yıllardaki performansında değil ama vasat futbolu bile iyi Gökhan’ın. Beşiktaş’ın göbeği daha oturmuş bir göbek. Eğer Lugano’nun yanında Bilica olsaydı aynı ifadeleri F.Bahçe için kullanırdım. Beşiktaş’ta İsmail’in hücum aksiyonları bayağı iyi. Önünde kim olacağı önemli İsmail’in. Çünkü İsmail hücum aksiyonları iyi olan bir oyuncu. Roberto Carlos ile Vederson iyi bir ikili oldular. İsmail solda tek kalırsa orada, F.Bahçe’nin sağında Gökhan ile Kazım ya da Topuz’u düşünürsek İsmail çok zorlanır. Beşiktaş’ta Ernst ve Fink’in ikisi birden oynar. Ekrem’den vazgeçeceğini hiç düşünmem hocanın. Tabata oynar mı çok net bilemiyorum. Tello’yu oynatacağını düşünmüyorum. Yusuf’un durumu ne olur? Orada hocanın çeşitli alternatifleri var. F.Bahçe’de ortanın sağında Topuz ya da Kazım olabilir. Emre ve Cristian Allah’ın emri. Solda da Vederson olabilir. F.Bahçe’nin orta sahası daha iyi iş yapar gibi gözüküyor. Biz normale göre konuşuyoruz. Futbolda ne olacağını bilemeyiz. Hücumda Denizli kime oynatırsa oynatsın saygı duymak lazım. F.Bahçe 2 haftayı maçsız geçirdi. Acaba bu süre nasıl yansıyacak? 3. Haftada sahaya çıkacak F.Bahçe. Alex’in sakatlığının tamamen düzelmesi açısından bu ara iyi oldu tabi. Mustafa Hoca adam adama oynatmaz ama bu Alex’i boş bırakacağı anlamına gelmez. Orada Ekrem’i de kullanabilir. Ben şu anda orta sahada Mustafa Hoca’nın kafasında bir dörtlü ya da beşli olduğuna inanmıyorum. Güiza büyük maçları boş geçmiyor. Del Bosque, Güiza’ya “Bu sana son uyarım. Formunu düzeltmezsen Dünya Kupası kadrosuna almam” demiş. Bu Güiza ve F.Bahçe için bir doping olabilir. Bu da tetiklemezse Güiza’yı zaten F.Bahçe vazgeçsin Güiza’dan. Alex’in oluşu Güiza ile Semih’in durgunluğuna rağmen F.Bahçe’yi öne geçiriyor. Savunmada Beşiktaş, orta alanda ise F.Bahçe ağır basıyor. Hücumda da Alex faktörüyle F.Bahçe avantajlı. Ama bunlar laf! "EN MASUMU FUTBOLCULAR" Türkiye’deki futbol ailesi içinde en masum kesimin futbolcular olduğunu düşünüyorum. Günahkarlar listesi yaparsam futbolcular ilk sırada yer almaz. “BEN OLSAM DERBİYE ‘ÜST’ OYNARIM” İddaa’da ben üst oynarım bu maça. Yani 2 golden fazlası olur diyorum. Bunu istiyorum ve diliyorum da. Beşiktaş ya da F.Bahçe kazanır desem ne ye göre diyeceğim. Ben iki takımın yapısına bakarak bu maçta karşılıklı gollerle 2’den fazla gol olacağını düşünüyorum. “BEŞİKTAŞ SEYİRCİSİ CİDDİ BİR SINAVDA” Beşiktaş seyircisinin burada ciddi bir sınavı var. Tahrik olursa da lütfen bu tahriklere kapılmasınlar. Beşiktaş’ın bir asaleti var. Beşiktaş duruşu diyoruz hep. “HİKMET HOCA’NIN YANINDAYIM” Bana göre Hikmet Hoca haklı. Hikmet Hoca’yı böyle sağlam bir sözleşme yaptığı için tebrik ediyorum ve onun sözleşmesinden doğan hakları sonuna kadar savunmasını diliyorum. Sadece kendisi için değil meslektaşları için de bunu yapmalı. Hikmet Hoca 8 hafta kala geldi ve bu takımı ligde bıraktı. A.Gücü’nün tesislerini Hikmet Karaman’ın büstü yapılmalı. Ankaraspor’dan ayrılmıştı biliyorsun Hikmet Hoca. Kan davası güderseniz ilk işiniz hocayı göndermek olur. Getirdiğin hocaya bak! Benim Hikmet Hocamdan nesi iyi? Kariyerini araştırdım. Hiçbir şey yok! Hikmet Hoca’nın birikiminin Norveçli hocaya 50 basacağına inanıyorum. Ben burada Hikmet Hoca’nın yanındayım çünkü haksızlığa uğradı. Her sıkıştığında adamı getir, seni ipten alsın. Ondan sonra da kapının önüne koy! “BİZ ÇAN SESİNE BİR ŞEY DİYOR MUYUZ?” Hugo Broos... Belçikalı hoca... Şimdi yeni bir moda var. Dış basına konuşuyorlar. Geliyorlar buraya ben öyle demedim diyorlar. Ben Avrupa’ya gidiyorum. Sabah’ın 6’sında çan sesi beynimin içine vuruyor. Biz bir şey diyor muyuz? Geldiğiniz ülkenin inançlarına ve kurallarına saygı duyacaksınız. Parayı alırken iyi ama ezan sesini duyarken kötü. Var mı böyle bir şey. “DE NIGRIS’E NASIL LİSANS ÇIKARTIRLAR!” De Nigris’e üzüldüm. Biz kendimizi eleştiriyoruz ama bu Yunanistan Futbol Federasyonu nasıl lisans çıkartıyor? Sağlık kontrolünden geçmiyor mu bu adam? Dünyada son yıllarda futbolcuların kalpten ölümleri çoğaldı. Maçlar arttı. Bir futbolcunun kalp kontrolleri normal bir insana göre daha sık yapılmalı. Her şeyden önce sağlık. Sağlıktan önemli hiçbir şey olamaz.
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş ile yapacağı derbi maçın hazırlıklarını sürdürdü. Teknik direktör Christoph Daum yönetiminde, Can Bartu Tesisleri'ndeki akşam antrenmanı yoğun sis altında gerçekleşirken, basın mensupları, bulundukları bölümden futbolcuları seçmekte zorlandı. Sarı-lacivertliler, yaklaşık 1,5 saat süren antrenmanda, kondisyon ve pas çalışmasının ardından yarı sahada çift kale maç yaptı. Daum, antrenman öncesi futbolcularla tesislerde toplantı yaptığı için çalışma yarım saat geç başladı. Takımdan dün ayrı çalışan Semih, bugün takımla birlikte antrenmana çıktı. Hasta olan Selçuk ve Uğur ile milli takım kamplarındaki oyuncular ise çalışmada yer almadı. Fenerbahçe, yarın sabah yapacağı antrenmanla Beşiktaş maçının hazırlıklarını sürdürecek.
Fenerbahçe'nin milli futbolcusu Emre Belözoğlu, Beşiktaş ile oynayacakları derbi maçı kazanmak istediklerini söyledi. Emre, Samandıra Can Bartu Tesisleri basın odasında düzenlediği basın toplantısında, bu sezon maç ayırt etmeksizin çalıştıklarını ifade ederek, ''Bizim için her maçın ayrı bir önemi var. Derbi maçların atmosferi farklı oluyor. Takımımızda kaliteli, tecrübeli oyuncular var. Geçen sene derbilerde iyi bir performansımız vardı. İnşallah bu sene de devam eder. Galatasaray'dan sonra Beşiktaş derbisinde de iyi bir sonuç almak istiyoruz'' dedi. Derbi karşılaşmasının çok önemli olduğunun altını çizen Emre, ''Beşiktaş, 7 puan geride olsa da yarıştan kopmamak adına elinden geleni yapacaktır. Biz de geçmişte gösterdiğimiz performansı ortaya koyarsak, derbiye avantajlı çıkarız'' diye konuştu. Derbilerde saha avantajıyla ilgili bir soruya Emre, ''Büyük maçlarda saha ve seyirci avantajı olan takım tabii ki avantajlı olur. Kadıköy'ün bize yardımlarını yadsıyamayız. Orada önemli maçlar kazandık. Biz oraya da kazanmak için gideceğiz. Ligdeki tüm maçlarımızı kazanmak istiyoruz'' yanıtını verdi. -''BEŞİKTAŞ KAYBEDERSE...''- Beşiktaş'ın, derbi maçı yitirmesi halinde çok daha fazla şeyler kaybedeceğini söyleyen Emre, ''Beşiktaş'ı yarıştan ekarte etmek adına her şeyi ortaya koyacağız'' dedi. Derbi öncesi uzun süre maç yapmamalarının bir dezavantaj oluşturup oluşturmayacağı sorusunu Emre, ''Çok yoğun bir sezon başı kampı geçirdik. Sadece 1-2 gün izin yapmıştık. Ankaraspor'un ligden düşürülmesinden sonra bizim için iyi bir periyot oldu. İyi dinlendik, sonra ağır antrenmanlar yaptık. Önümüzde 3 gün var, iyi çalışıp derbiye hazırlanacağız. Geçen seneye göre daha iyi fizik gücümüz var. Derbiye dinlenmiş olarak çıkacağız'' diye yanıtladı. -''ALEX BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ OYUNCU''- Emre, Alex'in ve kendisinin zaman zaman oynayamamasının takımda bir eksiklik oluşturup oluşturmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: ''Alex bizim için çok önemli oyuncu. İstatistiklere baktığınızda, Türkiye'ye gelmiş en önemli oyunculardan biri. Bu anlamda onunla kendimi aynı kefeye koymuyorum. O olmadığında sıkıntı yaşadığımızı düşünüyorum, fakat ne olursa olsun, Fenerbahçe takımı kişiler üzerine kurulu değil. Kim oynarsa oynasın, formanın hakkını vermek adına mücadeleyi ortaya koyacaktır.'' Emre, Uğur, Roberto Carlos ve Güiza'nın gideceklerinin konuşulduğunun hatırlatılıp, bunun takımı nasıl etkilediğinin sorulması üzerine, ''Kendi içimizde bunları hiç konuşmuyoruz. İçeride kırılgan bir yapımız yok. Çok iyi arkadaşlığımız var. Arkadaşlarımızla böyle bir diyaloğa girmiyoruz. Oynayan ve oynamayan futbolcular olarak hedefimiz tamamen şampiyonluğa ulaşmak'' karşılığını verdi. -HAGİ Mİ ALEX Mİ?- Emre, beraber forma giydiği iki oyuncu Alex ile Hagi'yi kıyaslaması istenip, ''Hagi mi, Alex mi?'' diye sorulması üzerine, ''İkisi de önemli oyuncular. İstatistiksel baktığınızda kesinlikle Alex, ama Hagi de çok farklı bir oyuncu. Yan yana oynadığım oyuncular arasında Hagi'yi çok daha farklı görüyorum, bana da çok şeyler öğretti ve kattı. Alex de Fenerbahçe'ye gelmiş geçmiş en değerli yabancı'' diyerek sözlerini tamamladı.
Muzaffer KARTAL Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker arasındaki basketbol maçı mücadele ve heyecan yönüyle harikaydı… Ama salonda spor dışı yaşananlar, görüntülenen olaylar “çok” çirkindi!.. Bu olayların oluşmasında rol alanlar kim olursa olsun, rengi ve cinsiyeti hiç önemli değil “onlar” yani bu görüntüye sebep olanlar bırakın sporun sevgisini, fair play ve centilmenlik anlayışını, toplumun ahlakı dokularından hiç nasibini almayan insanlar… Veya insan olma sürecini tamamlayamamış “garip” yaratıklar! Aslında basketbol maçındaki olayları fazla da yadırgamamak gerekir… Çünkü statlardaki “tribün terörü” önlenemeyince salon sporlarına taşınması kaçınılmazdı. Ama maalesef bu ülkede kısır döngüler “ben” merkezli düşünce ve yorumlar daha ağırlıklı ve önde. Yanlış anlayış ve yönetimler “yöneten” konumundakilerin iyi önlem almalarını, alabilmelerini engelliyor. Bir kısmı olmasa da, bir kısmı taraftarına şirin görünebilmek için yıllardır tırmanan tehlikeyi görmezlikten geldi, hale aynı yolda… Hala daha olayların gerçek yüzünü göremeyen “bazı” yönetici, yazar, çizer, yorumcu gündem değiştirmenin peşinde. Tribün terörünün önlenmesi için “önce” üç büyük kulübün başkanları işe sıkı sarılacak. Birlikte ve yalansız hareket edecekler… İşte o zaman statlarda futbolu, salonlar da basketbolu daha fazla konuşabiliriz. Yoksa asıl gidilmesi gereken yollar varken, yan yollara olayların taşınmasıyla bir yere varılmaz, varılamaz. Hatırlarsanız birkaç gün önce Beşiktaş- Denizlispor maçında tribünde çıkan olaylardan dolayı Beşiktaş’ın tribün lideri Alen Markaryan “Çarşıyı bitirme operasyonu var” diye açıklama yaptı… Alen, mensubu olduğu grubu tabiî ki koruyacak. Çünkü “lider” olmak kolay değildir. Ama Alen Markaryan’ın açıklamasının devamında “Başta başkan Aziz Yıldırım olmak üzere bir çok insan başkan Yıldırım Demirören’e ‘Stadın en güzel yerinde Çarşı var. Oraya loca yap” diye akıl verip bizi bitirmeye çalışıyorlar” diyor… Alen Markaryan’nın Beşiktaş tribünlerindeki huzursuzluğun ardında Aziz Yıldırım’ı düşünmesi çok ilginç. Ne yani Beşiktaş’ın başkanı, başka kulüp başkalarının sözleriyle mi kulüp yönetiyor?.. Beşiktaş’ta yaşanan olayların neresinde “ne kadar” Aziz Yıldırım var? Veya o olayların neresinde, ne kadar Aziz Yıldırım konuşulmalı? Hiç!.. Herkes kendi anlayışıyla, kendi camiasında, kendi konumunda “kendi işine” bakmalı! Buna benzer bir başka oluşum… Dün özel bir hastanede görevli genel cerrah bir arkadaşım “ İşte Aziz Yıldırım’ın bizim Arda’yı da yörüngesine, korumasına almasıyla ilgili bir yazı” notunu iliştirerek mail atmış… Sevdiğim, saydığım duayenler arasında olan bir spor yazarının Arda ile ilgili yazısı… Okudum, güzel yazı… Ama ne yazık ki Arda’yı çok iyi ve detaylı anlatan sevgili usta, önce yılardır yönetici ve yazar olarak içinde bulunduğu medyaya verip veriştirirken, son noktayı Aziz Yıldırım’la koymuş… Aynen şöyle “ Bütün suç Arda’yı yıpratan ve dillerine dolayan medyada mı? Tartışmasız evet. Üstelik medyanın bir kesimi Aziz Yıldırım’ın istemediği hiçbir şeyi yazamazdı. Ayrıca Arda, Fenerbahçe’de olsaydı Aziz Beyin himayesinde olacak, basının korumasına girecekti.” … Bu görüşe, düşünceye katılmıyorum. Herhangi bir basın mensubunun Aziz Yıldırım’dan korktuğunu da kabul etmiyorum. Maalesef modası geçmiş yöneticiler olduğu gibi, yazarlarımız arasında da modası geçmiş iletişim ağına mahkum olanlar var. Ve bunlar “önyargılarının” hayallerine baskın çıkmasına göz yumuyor… Gerçeklerle yüzleştiklerinde görüntünün farklı olduğunu görseler de, kabul etmiyorlar, edemiyorlar. Adeta olumsuzluklar “yaşamın” bir parçası onlar için. Ve bunların çoğu da Aziz Yıldırım’ın yörüngesinden çıkıp gerçeklerle yüzleşemiyor… Kahır, kin ve nefretin dışında, olumsuzlukların giderilmesinde pozitif/ somut üretimleri hiç yok! Yan yollarda kendi çapında yürüyüşe çıkanlar gündemi böylesine değiştirme çapası içinde olmamalılar. Çünkü etik olmuyor… Çünkü sporun ve toplumsal ahlakın gözenekleri zedeleniyor!.. Max Depree’nin güzel bir sözü vardır “ Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsanız, yelkenlerinizi değiştirin.”
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş ile yapacakları maçın zorluk derecesinin yüksek olacağını, puanla dönmelerinin başarı sayılması gerektiğini söyledi. Daum, Fenerbahçe TV'deki ''Teknik Analiz'' programında, Beşiktaş'ın son haftalarda çok başarılı bir seyir izlediğini kaydederek, ''Sadece sonuçlardan bahsetmiyorum. Oynadığı futbola bakarsak, çok iyi organizasyon yapıyor. Nihat, Bobo gibi oyuncular daha fazla katkı sağlıyor. Bizim için zorluk derecesi yüksek bir maç olacak. Oradan puanla dönmek bizim için başarı olur. Bizi zor bir maç bekliyor'' dedi. Beşiktaş'la ilgili basında kendi ağzından yer alan açıklamaların gerçek olmadığını, bugüne kadar sadece bir kez Beşiktaş'la ilgili röportaj verdiğini ve onu Wolfsburg gazetesine, pozitif şekilde yaptığını ifade eden Daum, hiçbir Türk medya mensubuyla Beşiktaş hakkında konuşmadığını vurguladı. Milli takımlardan dönen futbolcularının, lig maçlarında iyi bir performans sergilediğini de dile getiren Daum, ''Milli takımdan dönen her futbolcu, daha sonraki maça iyi çıkar. Dinlenme süresi kısa olsa da iyi bir formla gelir. Sağlam dönerlerse, inanıyorum ki iyi olacaklar. Bu 15-16 günlük arayı iyi değerlendirdik, yüksek tempoyla çalıştık. Bu gerekli. Zaten ilk yarının finaline doğru en iyi şekilde hazır olmak istiyoruz. Son maçlara en iyi şekilde çıkacağız'' diye konuştu. Daum, Ziraat Türkiye Kupası kuralarıyla ilgili de ''Bizi zor bir grup bekliyor. Eskişehir ve Antalya'da oynayacağımız iki deplasman maçı da çok zor, ama hiç kimse Altay ve Tokatspor'un maçlarının kolay olacağını da düşünmesin. Özellikle bu kupa maçlarına, bir alt ligden gelen rakiplerimiz bambaşka bir motivasyonla çıkıyor. Bizim hedefimiz gruptan çıkmak ve çeyrek finale kalmak'' değerlendirmesinde bulundu. "BEŞİKTAŞ İYİ ORGANİZE OLAN KALİTELİ BİR EKİP" Fenerbahçe Teknik Dirktörü Christoph Daum, hafta sonunda karşılaşacakları Beşiktaş'ın çok iyi bir takım olduğunu, son 5 maçta topladığı 15 puanla da bunu ortaya koyduğunu söyledi. Daum, Can Bartu Tesisleri'nde yapılan antrenman sırasında basın mensuplarının bulunduğu bölüme gelerek, açıklamalarda bulundu. Beşiktaş'ın, çok iyi organize olan bir ekip olduğunu vurgulayan Alman teknik adam, ''İyi organize olduklarını geçmiş maçlarda ortaya koydular. Son 5 maçta 15 puan topladılar. Özellikle iyi defans yapıyorlar. Ofansta da çok pozisyon üretiyorlar. Son haftaların takımı bence Beşiktaş'' dedi. -''MUSTAFA DENİZLİ BENİM İYİ ARKADAŞIMDIR''- Beşiktaş'ın, geçen sezon hem lig hem Türkiye Kupası'nı kazandığını hatırlatan Daum, ''Böyle şampiyon olmak istiyorsanız, bu ancak iyi bir sistemle olabilir. Bu takıma Mustafa Denizli'nin elinin değdiği belli oluyor. Mustafa Denizli benim arkadaşımdır ve ona saygım sonsuzdur'' diye konuştu. Daum, derbi için Beşiktaş'ı analiz edip etmediği sorusuna, ''Televizyondan izledim ve bilgisayar analizlerini yaptık. Ayrıca yardımcılarım canlı izlediler. Yeterli bilgilerimiz var'' diye yanıt verdi. -MEHMET TOPUZ KONUSU- Sezon başında Beşiktaş'ın da transfer etmek istediği Mehmet Topuz ile ilgili bir soru üzerine Alman teknik adam, ''Mehmet Topuz'un bizim takıma transfer olması bizi mutlu ediyor. Ondan en iyi şekilde yararlanacağız ve sonsuz destek vereceğiz'' dedi. Daum, 23 Aralık'ta Ziraat Türkiye Kupası'nda yapacakları Altay maçında yabancı futbolculara izin verip vermeyeceği sorusuna ise, 'Hayır'' karşılığını verdi.
Futbolda A2 Ligi'ndeki derbi karşılaşmasında Beşiktaş ile Fenerbahçe 1-1 berabere kaldı. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde yapılan karşılaşmada Fenerbahçe, 18. dakikada Gökay'ın golüyle 1-0 öne geçerken, 65. dakikada Beşiktaşlı Mehmet İncedabak'ın golü maçın skorunu belirledi. Bu sonuçla Beşiktaş, puanını 28'e çıkararak liderliğini sürdürürken, 3. sıradaki Fenerbahçe'nin puanı ise 21 oldu. Karşılaşmayı Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri Halim Aydın ile Bülent Deriş, Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli ve Fenerbahçe Antrenörü Roland Koch da izledi.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum derbi kadrosunu belirledi. Sarı-lacivertli takıma transferi, Beşiktaş ile Fenerbahçe'yi karşı karşıya getiren Mehmet Topuz, İnönü Stadı’nda ilk 11'de sahaya çıkacak. NtvSpor'da yer alan habere göre; cumartesi günü Beşiktaş ile karşı karşıya gelecek olan Fenerbahçe'de, teknik direktör Christoph Daum, forvette Kazım, orta alanın sağında ise Mehmet Topuz'a şans vermeye hazırlanıyor. Sarı-lacivertliler'in son çalışmasında sol ayak bileğine darbe almasına rağmen, antremanı as takımda forvet pozisyonunda tamamlayan Kazım, ilk 11'deki yerini de garanti altına aldı. İspanya Milli Takımı kampından yarın dönecek olan Guiza, sadece cuma günü takımla birlikte çalışma şansı bulacağı için Daum tarafından ilk 11'e alınmayacak. Transfer döneminde Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin karşı karşıya gelmesine neden olan Mehmet Topuz da Daum'un ilk 11’de şans vereceği bir başka isim... Alman teknik adamın bir gün önce yaptığı basın toplantısında destek verdiği Mehmet Topuz, yine orta sahanın sağında görev yapacak. Teknik direktör Daum, taktik çalışması sırasında Volkan Demirel-Gökhan Gönül, Önder, Deniz, Roberto Carlos, Mehmet Topuz, Christian, Emre, Andre Santos, Alex ve Kazım'ı as takımda oynattı. Bu oyunculardan sadece Deniz Barış'ın yerine savunmada Lugano'nun derbide forma giymesi bekleniyor.
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin hakemi; karizmatik kişiliği, duygusallığı ve kuvvetli önsezisiyle ilginç bir kişilik oluşturuyor. Aydınus, futbolcularla olan diyaloğuyla da kontrolü elinde tutmayı başarıyor Merkez Hakem Kurulu tarafından cumartesi günü oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde görevlendirilen FIFA kokartlı hakem Fırat Aydınus, duygusallığı, kuvvetli önsezisi, hobileri, Sezen Aksu hayranlığı ve play-station tutkusu ile ilginç bir kişilik sergiliyor. Profesyonel ligde ilk orta hakemliğini 2 Nisan 2000 tarihinde Ümraniyespor ile Beylerbeyispor maçında yapan Aydınus, eski bir futbolcu. Davutpaşaspor’da forma giydiği dönemde önce sağ bek, sonra santrfor ve nihayet orta sahanın sağında top koşturan Fırat Aydınus’un hakemlikteki en büyük ideali, Şampiyonlar Ligi veya Avrupa Ligi’nde final yönetmek... Hakemler arasında “en yakışıklı ve karizmatik” isim olarak gösterilen Aydınus, babasının teşviki ile başladığı hakemlikte kısa sürede önemli yol aldı. Dönemin MHK Başkanı Bülent Yavuz tarafından Süper Lig kadrosuna alınan hakem, bugüne kadar liglerde 250 kez görev aldı. BEŞİKTAŞLI İDDİASI!.. Milliyet’in haberine göre; hakemlik yaşamından önce koyu bir Beşiktaş taraftarı olduğu ve siyah-beyaz kaşkolla dolaştığı ileri sürülen Fırat Aydınus bu iddiaları, “Sahaya çıktığım anda tüm takımlar bana eşit mesafededir. Gördüğümü çalar, inandığım kararı veririm” şeklinde yanıtlarken yaşamındaki en acı tecrübesini yine bir Beşiktaş- Fenerbahçe derbisi sonrası yaşadığını sık sık dile getirir. Hakkında çıkan bir haber sonrası babasının beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılmasını unutamayan FIFA kokartlı hakem, “O gün çok üzülmüştüm. Babama bir zarar gelmesinden endişe ettim. Beni ve kararlarımı eleştirsinler ama aileme dokunmasınlar” ifadeleriyle duygularını dile getirmişti. İLK DERBİ İNÖNÜ’DE!.. Futbolcularla kurduğu iyi diyalog sayesinde oyunun kontrolünü elinde tutmayı başaran Aydınus, basit faullere göz yumup oyunu devam ettirmeye özen gösteren bir hakem. Sert ve tehlikeli hareketler ile disiplin uygulamalarında kartını sakınmadan çıkaran Aydınus’un, hakemlik yaşamındaki ilk derbi maçı, ne rastlantıdır ki Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynandı. Aydınus dönemin MHK Başkanı Sabri Çelik ve Hakem Atama Kurulu Başkanı Muhittin Boşat’ın kararıyla İnönü Stadı’nda Beşiktaş’ın ezeli rakibini 2-1 yendiği maçı yönetti. O gün FIFA kokartı taşımayan genç hakem tam 7 sarı bir kırmızı kart kullandı. Aydınus, Beşiktaşlı İbrahim Üzülmez’i oyundan attı. Maç öncesi ısınma sırasında I-Pod’dan soft rock türü müzik dinleyen Aydınus, öte yandan tam bir Sezen Aksu hayranı. Aydınus bu hayranlığını yakınlarına, “Maça annem, babam, hatta başbakan gelsin hiç etkilenmem, heyecanlanmam. Ama Sezen Aksu gelirse, işte o zaman ben ne yaparım diye düşünürüm. Gençliğim onu dinlemekle geçti” ifadeleriyle anlatır. 36 yaşındaki Aydınus’un en önemli özelliklerinden biri, tribünden edilen küfürlere kulağının tıkalı olmasıdır. Deneyimli hakem bu konuda da fikirlerini şöyle dile getiriyor: “Bir Beşiktaş-Fenerbahçe maçı sonrası eve geldim. Televizyonu açtım, kendi maçımı izlemeye başladım. Bana edilen küfürleri o anda fark ettim. Maça öyle konsantre olmuşum ki, karşılaşma esnasında bir tek küfür bile duymamışım.” Uğur’u futbol topu Aydınus’un maça çıkmadan önce dua ettiği, hatta yine bir derbi maçı öncesi bu görüntüsünün kameralara takılıp bazı kesimlerce eleştirildiği biliniyor. Sahaya sağ adımını atarak giren tecrübeli hakemin uğuru ise düdüğüne taktığı minyatür bir futbol topu.
2010 Dünya Kupası’na katılmaya Türkiye’nin grubunda lider olarak hak kazanan son Avrupa Şampiyonu İspanya, Avusturya’yı gole boğdu. Dünya Kupası’na hazırlık kapsamında oynanan özel maçta, İspanya, Avusturya’yı 5-1 mağlup etti. Bu karşılaşmada Fenerbahçe’nin İspanyol oyuncusu Daniel Güiza da bir gol kaydetti. İspanya’nın gollerini, 10. dakikada Fabregas, 21 ve 45. dakikalarda David Villa, 56. dakikada Güiza ve 57. dakikada Hernandez kaydetti. Avusturya’nın tek sayısı ise 8. dakikada Jantscher’den geldi.
Olaylı derbinin yankıları devam ederken, şimdi merak edilen iki Fenerbahçelinin, salona nasıl girdiği. Biletlerin kimden alındığı araştırılırken, ortaya ilginç bir iddia atıldı. Basketbolun yerine, olaylarla anılan Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker derbisinin yankıları devam ederken, iki Fenerbahçe taraftarının bileti nereden buldukları araştırılıyor. Derbilerde, rakip takım taraftarının deplasmana gitmesi yasak olmasına rağmen Abdi İpekçi Spor Salonu’na girmeyi başaran iki Fenerbahçeli’nin bileti kimden aldıkları bilinmiyor. Milliyet'in haberine göre, gerek Galatasaray, gerekse Fenerbahçe kulüplerinin yanı sıra, Türkiye Basketbol Federasyonu yetkilileri de raporlarını tamamlamak için bu bilginin peşine düşerken, iki taraftara davetiye veren kişinin bir basın mensubu olduğu da konuşuluyor. Ülker’den açıklama Biletlerin sponsor firma tarafından verildiği iddiası ana sponsor Yıldız Holding tarafından yalanlandı. Holding yetkilileri, kendilerinde zaten davetiye bulunmadığını, sadece sınırlı sayıda protokol kartına sahip olduklarını ifade ederek, bunların da üst düzey kullanım için geçerli olduğunu hatırlattılar.
Bir dönem Türkiye'de fırtınalar estiren John Lesiba Moshoeu, futbola geri döndü. Moshoeu, ülkesinde Highlands Park takımı forması giyiyor. Güney Afrika futbolunun esfane isimlerinden olan ve 1993-2003 yılları arasında ülkemizde forma giyen John Moshoeu, yeşil sahalara geri döndü. Goal.com'un haberine göre, gelecek ay 44 yaşına girecek olan Moshoeu, Güney Afrika İkinci Ligi takımlarından Highlands Park ile anlaştı. Türkiye'de Fenerbahçe, Bursaspor, Gençlerbirliği ve Kocaelispor formaları giyen ve 1996 yılında Afrika Uluslar Kupası'nı kazanan Güney Afrika Milli Takımı'nın da bir parçası olan Moshoeu, son olarak AmaZulu formasını giymişti. Highlands Park Sportif Direktörü Brad Kaftel, yaptığı açıklamada, "O bir efsane. Serbest vuruşlarını görmeniz lazım. Hiçbir şey kaybetmemiş" dedi. Kaftel, 43 yaşındaki oyuncunun son 6 karşılaşmada ortalama 60 dakika sahada kaldığını da sözlerine ekledi. Highlands Park Sportif Direktörü, kadrolarında bulunan birçok oyuncunun 23 yaşının altında olduğunu ve Moshoeu'nun takımda bir ilah gibi muamele gördüğünü de sözlerine ekledi.
Fenerbahçe'de "derbi maçta hedefimiz puan almak" diyerek dikkatleri üzerine çeken Teknik Direktör Christoph Daum, antrenmanda söylediğinin tersine ofansif bir kadro denemesi şaşkınlık yarattı. Alman Hoca'nın özellikle orta sahanın sağında defansif yönü güçlü olan Wederson'un yerine hücüm yönü daha güçlü olan Andre Santos'u görevlendirirken, sağ açıkta da uzaktan çektiği etkili şutlarla dikkat çeken Mehmet Topuz'a forma vermesi Daum'un maçı ne kadar kazanmak istediğini gözler önüne serdi. Lig TV'nin haberine göre, ideal 11'inde cezalı Bilica'nın yerine Önder Turacı ve forvette de Güiza'nın yerine Colin Kazım'a forma vermesinin dışında değişiklik yapmayacağı belirlenen Daum, taktik antrenman sonrası oyuncuları özel olarak toplantı yaptı ve oyuncularına hatalarını tek tek anlattı. Çalışmada Colin Kazım kısa süreli bir sakatlık geçirirken, antrenmana devam etmesine rağmen sekmesi dikkat çekti.
Fenerbahçe Ülker Şube Direktörü Nedim Karakaş, KK Cibona Zagreb maçından dolayı 5 müsabaka ceza alan Cemal Nalga ile ilgili, Galatasaray Cafe Crown'ın, Basketbol Federasyonu'na yanıltıcı belgeler verdiği iddiasında bulundu. Nedim Karakaş, yaptığı açıklamada, Galatasaray Cafe Crown'ın, oynamayarak cezasının bir bölümünü tamamladığını öne sürdüğü Cemal Nalga'nın, ENBW Ludwigsburg ve Deutsche Bank Skyliners maçlarında, Tufan Ersöz'ün 7 numaralı formasıyla oynadığının belirlendiğini belirterek, ''Artık buna kimsenin göz yumabilecek hali yok. Burada federasyon, Galatasaray Cafe Crown tarafından aldatılmıştır. Federasyona verilen belgeler yanıltıcıdır'' dedi. Nalga'nın bu maçlarda oynamaması durumunda bile cezasını tamamlamadığını ileri süren Karakaş, ''Kural olarak, üst üste 5 maçı aralıksız oynamaması lazım. Cemal, arada 1 maç oynayarak bu kuralı zaten bozmuştur. Biz bunu bildiğimiz için, disiplin kurulu başkanı Akın Süel'e, daha 2 ay önce Cemal'in oynaması halinde itiraz edeceğimizi söylemiştik'' diye konuştu. Karakaş, Nalga'nın, cezasını özel maçlarda çekmesinin de doğru olmadığını kaydederek, ''Böyle saçmalık olmaz. Federasyon kendi kafasına göre kural çıkarıyor. O zaman biz de niye cezalarımızı özel maçlarda çekmiyoruz. Halen resmi maçlarda seyircisiz oynuyoruz'' dedi.
Turkcell Süper Lig'de 21 Kasım Cumartesi günü BJK İnönü Stadı'nda Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında yapılacak derbi maçı yönetmekle görevlendirilen Fırat Aydınus, kariyerindeki 13. derbi maçına çıkacak. 2003-2004 sezonundan bu yana Süper Lig kategorisinde yer alan ve bu ligde maç yöneten 36 yaşındaki İstanbul Bölgesi hakemi Fırat Aydınus, ilk sezon dışında tüm sezonlarda derbi maçı yönetti ve bunların son 4'ü Galatasaray-Fenerbahçe derbilerinden oluştu. Deneyimli hakemin bugüne dek yönettiği 12 derbi maçın 5'i ise Beşiktaş-Fenerbahçe mücadeleleri oldu. Lig ve kupadaki bu 5 maçta Fenerbahçe 3, Beşiktaş ise 2 galibiyet aldı. Bu 5 maçın 4'ünün BJK İnönü Stadı'nda yapılması da ilginç bir istatistik oluşturdu. Aydınus, 2003-2004 sezonundan bu yana Fenerbahçe'nin 15 maçına çıktı ve sarı-lacivertli ekip, bu maçlarda 9 galibiyet, 3'er de beraberlik ve yenilgi alırken, bu maçlarda 20 gol kaydetti, kalesinde ise 8 gol gördü. Beşiktaş ise Aydınus'un yönettiği 12 maçta 7 galibiyet ve 5 yenilgi alırken, 17 gol attı, 13 gol de yedi. Son 3 sezondur lig ve kupada en fazla maç yöneten birkaç hakemden biri olan Aydınus'a, bu sezon ise ilk 12 haftada 6 maçta görev verildi. Bu maçlarda deneyimli hakem, 31 sarı ve 1 kırmızı kart gösterdi, 1 de penaltı kararı verdi. Bu 6 maçta fileler de toplam 11 kez havalandı. Aydınus'un şu ana dek yönettiği Beşiktaş-Fenerbahçe derbileri ile bu sezon görev aldığı maçlar şöyle: 2004-2005: Beşiktaş-Fenerbahçe (lig) 2-1 2005-2006: Beşiktaş-Fenerbahçe (lig) 1-2 2006-2007: Beşiktaş-Fenerbahçe (Türkiye Kupası yarı final) 1-0 Beşiktaş-Fenerbahçe (lig) 0-1 Fenerbahçe-Beşiktaş (Türkiye Süper Kupası) 2-1 2008-2009: Gençlerbirliği-Kayserispor: 0-0 Manisaspor-Sivasspor: 3-1 Beşiktaş-Denizlispor: 1-0 Kayserispor-Ankaragücü: 3-0 Diyarbakırspor-Gençlerbirliği: 1-0 Antalyaspor-Bursaspor: 1-1
Fenerbahçe'nin milli kalecisi Volkan Demirel, hafta sonu Beşiktaş ile yapacakları derbi maça en iyi şekilde hazırlandıklarını belirterek, ''İyi motivasyon, iyi mücadele ve iyi oyunla 3 puanı alıp evimize geri döneceğimizi düşünüyorum'' dedi. Volkan, FB TV'de yaptığı açıklamada, Beşiktaş'ın geçen sezon 2 kupa kazandığını hatırlatarak, ''Bu sezon da çok kaliteli futbolcuları var. Herkes ne kadar kaliteli bir kadroya sahip olduklarını biliyor. Biz de onların neler yapabileceklerini tahmin ediyoruz'' diye konuştu. Teknik direktör Christoph Daum'un rakiplerini sözlü ve görsel dokümanlarla bütün detaylarıyla anlattığını ifade eden milli kaleci, ''Biz de en iyi şekilde hazırlanıyoruz. Beşiktaş deplasmanı her zaman zor olmuştur, ama her zaman orada iyi maçlar çıkarıyoruz. İyi motivasyon, iyi mücadele ve iyi oyunla 3 puanı alıp evimize geri döneceğimizi düşünüyorum. Umarım güzel bir maç olur'' değerlendirmesinde bulundu. Volkan Demirel, Steaua Bükreş maçından sonra 15 gün süren arada hem dinlenme hem de yükleme yapma imkanı bulduklarını anlatarak, şöyle devam etti: ''Hazır bir durumda hafta sonunu bekliyoruz. Hem futbolcular hem de taraftarlar açısından güzel bir karşılaşma bizi bekliyor. Ben derbileri bayram olarak görüyorum. Derbiler futbolun güzelliklerini ve coşkusunu en üst düzeyde yaşadığımız önemli maçlardır. Umarım güzel bir atmosferde, dostluk ortamında güzel bir maç oynarız. Spor öyle bir yere geldi ki insanların hayatları tehlikeye girebiliyor. Fanatikliği bir kenara bırakıp fair play anlayışına dayalı taraftarlığı ön plana çıkarmalıyız. Umarım maç bizim lehimize biter.'' -''ÇOK İYİ BİR DURUMDAYIZ''- Volkan, hem UEFA Avrupa Ligi hem de Turkcell Süper Lig'de lider olduklarını vurgulayarak, ''Sezon başı önümüze böyle bir tablo serseler memnuniyetle karşılardık. Çok iyi bir durumdayız. Ligde 1 mağlubiyet ve 1 beraberliğimiz var. O maçlarda da puan kaybetmememiz gerekirdi, ama 'her maçı kazanacaksınız' diye bir kural yok. Lig maratonunda bazen istemeseniz de kayıplar yaşanabiliyor'' dedi. Forma şansı verildiğinde elinden gelenin en iyisini yapmak istediğini anlatan Volkan Demirel, ''Bu sene şansın da yardımıyla iyi oynuyorum. Çok da iyi çalışıyorum. Bu sene en iyi Volkan'ı izletmeye çalışıyorum. Ben de sahada en iyi Volkan'ı görüyorum. Bu tecrübeyle orantılı, ilerleyen senelerde çok daha iyi bir Volkan olacak. Her futbolcu maç oynadıkça daha iyi olur. Bu benim için de geçerli. Ne kadar oynarsanız, tecrübeniz ve deneyiminiz o kadar artar. Ben de bunun artılarını görüyorum'' diye konuştu. Volkan, bu sezon ligin en az gol yiyen takımlarından biri olduklarını belirterek, ''İyi bir savunmaya sahibiz ve uyum içerisindeyiz. Uzun zamandır beraber oynuyoruz. Bu sezon aramıza katılan Bilica'nın adaptasyon sorunu ortadan kalkıyor. Umarım Beşiktaş karşısında da gol yemeden kazanırız'' diyerek sözlerini tamamladı
İl Spor Güvenlik Kurulu, Beko Basketbol Ligi'nde 15 Kasım Pazar günü Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker arasında yapılan olaylı derbi maçla ilgili yarın İstanbul'da toplanacak. Cağaloğlu'ndaki İstanbul Valiliği'nde yapılacak ve saat 14.00'de başlayacak toplantıda, derbi maçta yaşanan olayların değerlendirileceği kaydedildi. İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısına iki kulübün üst düzey temsilcilerinin de katılacağı bildirildi.
Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında 21 Kasım Cumartesi günü yapılacak dev maçta sarı-laciverli takımın teknik direktörü Christoph Daum, Türkiye kariyerinde 28. kez lig derbisine çıkacak. Alman teknik adam, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin başında lig maçlarında şimdiye dek 27 derbiye çıkarken, çalıştırdığı takımlar bu maçlarda 9 galibiyet, 11 yenilgi aldı, 7 maçta da eşitliği bozamadı. Daum yönetimindeki Beşiktaş ve Fenerbahçe, 27 lig maçında toplam 40 gol atarken, ezeli rakiplerinden aynı sayıda gol yedi. -BEŞİKTAŞ'TAKİ DERBİLERİ- Christoph Daum, daha önce 2 dönem görev yaptığı ve bir lig şampiyonluğu yaşadığı Beşiktaş'ta, Fenerbahçe ve Galatasaray'a karşı 14 lig derbisinde sahaya çıktı. Daum yönetimindeki Beşiktaş, ezeli rakipleriyle yaptığı 14 lig derbisinden sadece 2'sini kazanırken, 8'ini yitirdi, 4'ünde ise berabere kaldı. Daumlu siyah-beyazlılar, lig debilerinde toplam 14 gol atarken, kalesinde 23 gole engel olamadı. -FENERBAHÇE'DEKİ DERBİLERİ- Fenerbahçe'de 2. kez görev alan Christoph Daum, derbilerde Beşiktaş'takine oranla çok daha başarılı bir grafik çizdi. Sarı-lacivertli takımda 4. sezonunu geçiren ve daha önce 2 lig şampiyonluğu yaşayan Alman teknik adam, Fenerbahçe'nin başında 13 lig derbisine çıktı. Fenerbahçe, bu maçlardan 7'sini kazanırken, 3'ünde berabere kaldı, 3'ünü ise yitirdi. Daumlu ''Sarı Kanaryalar'', lig derbilerinde ezeli rakiplerine 26 gol atıp, 17 gol yedi. -DAUM'UN LİG DERBİLERİ- Christoph Daum'un, Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi çalıştırdığı dönemlerde, görevde bulunduğu takımın ezeli rakipleriyle yaptığı maçlarda aldığı sonuçlar şöyle: -BEŞİKTAŞ- 1993-1994 Sezonu: (İkinci yarı) Galatasaray - Beşiktaş: 1 - 1 Fenerbahçe - Beşiktaş.: 2 - 1 1994-1995 Sezonu: Galatasaray - Beşiktaş: 3 - 1 Beşiktaş - Fenerbahçe.: 1 - 1 Beşiktaş - Galatasaray: 2 - 3 Fenerbahçe - Beşiktaş.: 0 - 0 1995-1996 Sezonu: Fenerbahçe - Beşiktaş.: 2 - 0 Galatasaray - Beşiktaş: 1 - 3 Beşiktaş - Fenerbahçe.: 1 - 2 Beşiktaş-Galatasaray maçında, Daum görevi bıraktığı için yardımcısı Roland Koch takımın başında sahaya çıktı. 2000-2001 Sezonu: (Sezonun bitimine 11 hafta kala göreve getirildi) Galatasaray - Beşiktaş: 2 - 0 2001-2002 Sezonu: Beşiktaş - Galatasaray: 2 - 2 Fenerbahçe - Beşiktaş.: 1 - 2 Galatasaray - Beşiktaş: 1 - 0 Beşiktaş - Fenerbahçe.: 0 - 2 -FENERBAHÇE- 2003-2004 Sezonu: Galatasaray - Fenerbahçe: 2 - 2 Fenerbahçe - Beşiktaş...: 2 - 2 Fenerbahçe - Galatasaray: 2 - 1 Beşiktaş - Fenerbahçe...: 1 - 3 2004-2005 Sezonu: Beşiktaş - Fenerbahçe...: 2 - 1 Galatasaray - Fenerbahçe: 1 - 0 Fenerbahçe - Beşiktaş...: 3 - 4 Fenerbahçe - Galatasaray: 1 - 0 2005-2006 Sezonu: Beşiktaş - Fenerbahçe...: 1 - 2 Galatasaray - Fenerbahçe: 0 - 1 Fenerbahçe - Beşiktaş...: 2 - 2 Fenerbahçe - Galatasaray: 4 - 0 2009-2010 Sezonu: Fenerbahçe - Galatasaray: 3 - 1
Turkcell Süper Lig'de 21 Kasım Cumartesi günü Fenerbahçe'yi ağırlamaya hazırlanan Beşiktaş, ezeli rakiplerine karşı son yıllardaki lig derbilerinde genelde başarısız bir performans sergiliyor. Fenerbahçe ve Galatasaray'a karşı son yıllardaki lig derbilerinde galip gelmekte bir hayli zorlanan siyah-beyazlılar, ezeli rakipleriyle son 5 sezonda yaptığı 17 lig maçında sadece 3 galibiyet alabildi. Ezeli rakipleriyle son 5 sezonda yaptığı 17 lig derbisinden 12'sini yitiren, 2'sinde berabere kalan siyah-beyazlılar, bu süre içinde Turkcell Süper Lig'de taraftarlarına sadece 3 kez derbi galibiyeti izlettirebildi. Beşiktaş, son 17 lig derbisinde ezeli rakiplerine toplam 20 gol atarken, kalesinde ise 30 gol gördü. ''Kara Kartallar'', son 5 sezonda, Fenerbahçe ile yaptığı 8 lig maçında da galibiyet alamazken, 6 kez yenilip, 2 kez berabere kaldı. Siyah-beyazlılar, Galatasaray ile yaptığı son 9 maçtan ise 3'ünü kazandı, 6'sını yitirdi. -SON 5 SEZONDAKİ LİG DERBİLERİ- Beşiktaş'ın, Turkcell Süper Lig'de son 5 sezonda Fenerbahçe ve Galatasaray ile yaptığı maçlarda aldığı sonuçlar şöyle: Sezon Maç Sonuç --------- -------------------- ----- 2005-2006 Beşiktaş-Fenerbahçe 1 - 2 Galatasaray-Beşiktaş 3 - 2 Fenerbahçe-Beşiktaş 2 - 2 Beşiktaş-Galatasaray 1 - 2 2006-2007 Galatasaray-Beşiktaş 1 - 0 Fenerbahçe-Beşiktaş 0 - 0 Beşiktaş-Galatasaray 2 - 1 Beşiktaş-Fenerbahçe 0 - 1 2007-2008 Galatasaray-Beşiktaş 2 - 1 (Seyircisiz) Fenerbahçe-Beşiktaş 2 - 1 Beşiktaş-Galatasaray 1 - 0 Beşiktaş-Fenerbahçe 1 - 2 2008-2009 Fenerbahçe-Beşiktaş 2 - 1 Galatasaray-Beşiktaş 4 - 2 Beşiktaş-Fenerbahçe 1 - 2 Beşiktaş-Galatasaray 2 - 1 2009-2010 Galatasaray-Beşiktaş 3 - 0
