Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi G Grubu'na düşmesiyle ilgili olarak sarı lacivertli takımın İdari Menajeri Volkan Ballı FB TV'nin canlı yayınına telefonla bağlanarak açıklamalar yaptı. Ballı, "Fenerbahçe bir dünya markası. Porto, Arsenal ve D.Kiev'i çok yakından tanıyoruz. Çok iyi çalışırsak, futbolcularımızın konsantrasyonları en üst seviyede olursa, geçen yılki başarımızı yakalayacağımıza inanıyorum. Biz bu turu geçeceğiz. Fenerbahçe'nin ismi dünya futbolunda bir yere oturdu. Uzun yıllardır yapılan yatırımlar bunun nedeni. Rakiplerimiz rahat değil. Ciddi bir rakip olduğumuzu biliyorlar. Büyük takım küçük takım diye bir şey yok. Geçen seneki başarıları yakalamak için çalışacağız" diye konuştu.
Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde Arsenal, Porto ve Dinamo Kiev takımlarıyla eşleşmesinin ardından Asbaşkan Mahmut Uslu, FB TV'ye açıklamalarda bulundu. Mahmut Uslu, "Şampiyonlar Ligi'nde hangi gruba kalırsanız kalın, önemli elit takımlarla karşılaşıyorsunuz. Karşımıza geçen yıl da önemli takımlar çıktı. Geçen yıl çeyrek finalde elendik. Aldığımız oyuncularla başarı kazanacağımıza inanıyorum. Bu gruptan çıkabileceğimizi düşünüyorum. Takımımız bu gruptan çıkabilecek güçte. En zor maç dünkü maçtı. Kendi sahamızda 3 maçı alırsak bir üst tura çıkarız. Rakiplerimiz stadımızın atmosferini görünce şaşırıyorlar. Rakiplerimizin hepsini kendi sahamızda yenmeliyiz. Bu seyirciyle yeneriz. Şu sıralarda Sakatlıklarla uğraşıyoruz. Hocamızın istediği bir oyuncu da transfer ettik. Josico, defansif orta saha. Önemli yerlere geleceğimize inanıyoruz. Bu gruptan çıkıp ilerlememize devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi G Grubu'nda yer almasıyla ilgili olarak sarı lacivertli kulübün Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu FB TV'ye açıklamalarda bulundu. Mosturoğlu kurayla ilgili olarak, "Şampiyonlar Ligi'nin son 4-5 yılında hemen hemen hep aynı takımlar katılıyor. Fenerbahçe iki yıldır gruplara kalıyor. Geçtiğimiz yıldaki başarımıza bakılırsa kolay diye bir grup olmadığını görebilirsiniz. Taraftarımızın desteğiyle buradaki maçları kazanırsak gruptan çıkarız. Josico, Aragones'in listesinde verdiği bir oyuncuydu. Gereken transferi yapmış olduk. Villarreal'de kaptanlık yapmış Avrupa Ligi tecrübesine sahip. Transferin gerçekleşmesi anlamlı bir hal aldı" dedi.
Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde grup kuraları çekildi. Monaco'daki Grimaldi Forum'da TSİ 19.00'da başlayan kura çekimine sarı lacivertli temsilcimiz 3. torbadan katıldı. Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe, (G) Grubu'nda Arsenal (İngiltere), FC Porto (Portekiz) ve Dinamo Kiev (Ukrayna) takımlarıyla eşleşti. Fenerbahçe'nin G Grubu'ndaki maç programı şöyle: 17 Eylül Porto-Fenerbahçe 30 Eylül Fenerbahçe- D.Kiev 21 Ekim Fenerbahçe-Arsenal 5 Kasım Arsenal-Fenerbahçe 25 Kasım Fenerbahçe-Porto 10 Aralık D.Kiev - Fenerbahçe Kura sonrası oluşan 4'erli 8 grup şöyle: A GRUBU: CHELSEA (İNG), ROMA (İTA), BORDEAUX (FRA), CLUJ (ROM) B GRUBU: INTER (İTA), WERDER BREMEN (ALM), PANATHINAIKOS (YUN), ANORTHOSİS (KRK) C GRUBU: BARCELONA (İSP), SPORTING LISBON (POR), BASEL (İSV), SHAKTAR DONETSK (UKR) D GRUBU: LIVERPOOL (İNG), PSV EINDHOVEN (HOL), MARSILYA (FRA), ATLETICO MADRID) E GRUBU: MANCHESTER UTD (İNG), VILLARREAL (İSP), CELTIC (İSK), AALBORG (DAN) F GRUBU: LYON (FRA), BAYERN MÜNİH (ALM), STEAUA BÜKREŞ (ROM), FIORENTINA (İTA) G GRUBU: ARSENAL (İNG), PORTO (POR), FENERBAHÇE (TÜR), DINAMO KIEV (UKR) H GRUBU: REAL MADRID (İSP), JUVENTUS (İTA), ZENIT (RUS), BATE (BLR) RAKİPLERİ TANIYALIM!.. Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'ndaki rakiplerinden İngiltere'nin Arsenal takımı, geçen sezon Premier Lig'i 3. sırada bitirdi. Ligde 87 puanlı Manchester United ve 85 puanlı Chelsea'nin ardından 83 puanla 3. olan İngiliz ekibi, 38 maçta 24 galibiyet, 11 beraberlik ve 3 yenilgi alırken, 74 gol atıp, kalesinde 31 gol gördü. Arsenal, bu sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Hollanda'nın Twente takımını deplasmanda 2-0, kendi sahasında da 4-0 gibi farklı skorlarla yenerek, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmeye hak kazandı. İngiliz ekibi, Avrupa kupalarında bugüne yaptığı 169 maçta 82 galibiyet, 45 beraberlik ve 42 yenilgi alırken, 269 gol attı, 164 gol yedi. Arsenal'ın müzesinde 1 Kupa Galipleri Kupası (1994), 1 Fuar Şehirleri Kupası (1970), 13 Premier Lig Şampiyonluğu, 10 İngiltere Kupası ve 2 de İngiltere Lig Kupası bulunuyor. FC PORTO Kurada 2. torbadan gelen Portekiz'in FC Porto takımı, Avrupa kupalarında Arsenal ve Dinamo Kiev'den daha başarılı bir geçmişe sahip. Porto, 1'er kez Şampiyon Kulüpler Kupası, Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı müzesine götürürken, 2 kez de Avrupa-Güney Amerika Kupası'nı kazandı. 1987 yılında Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanmayı başaran Portekiz ekibi, 2004'te ise Şampiyonlar Ligi şampiyonu unvanını elde etti. 2003 yılında UEFA, 1987'de ise Süper Kupa'nın sahibi olan Porto, 1987 ve 2004'te Avrupa-Güney Amerika kupasını da almayı başardı. Portekiz Ligi'ni geçen yıl 55 puanlı Sporting Lizbon'un önünde 69 puanla şampiyon olarak tamamlayan Porto, Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katıldı. Kendi liginde 23 kez şampiyonluğa ulaşan Porto, Avrupa kupalarında 263 maçta 121 galibiyet, 57 beraberlik, 85 yenilgi alırken, 389 gol atıp, kendi kalesinde 280 gol gördü. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde (A) Grubu'nda Beşiktaş ile aynı grupta yer alan Porto, İstanbul'da 1-0, kendi sahasında da 2-0 galip gelmişti. DİNAMO KİEV Kurada 4. torbadan gelen Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımı ise geçen sezon Ukrayna Ligi'ni 2. sırada tamamladı. Ligde 74 puanlı Shakhtar Donetsk'in ardından 71 puanla 2. olan Kiev, 30 maçta 22 galibiyet, 5 beraberlik, 3 mağlubiyet alırken, 65 gol attı, 26 gol yedi. Avrupa Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda İrlanda Cumhuriyeti'nden Drogheda takımını deplasmanda 2-1 yenip, kendi sahasında 2-2 berabere kalarak tur atlayan Dinamo Kiev, 3. ön eleme turunda da Rusya'nın Spartak Moskova takımını her iki maçta da 4-1'lik skorlarla mağlup ederek, Şampiyonlar Ligi'ne kaldı. Ukrayna ekibi, Avrupa kupalarında bugüne dek yaptığı 251 maçta 117 galibiyet, 54 beraberlik, 80 yenilgi alırken, 387 gol atıp, 284 gol yedi. 26 lig şampiyonluğu bulunan Dinamo Kiev'in, 2 kez UEFA Kupası şampiyonluğu (1975 ve 1986), bir kez de UEFA Süper Kupa (1975) şampiyonluğu bulunuyor. Ukrayna ekibi, 2005-06 sezonunda Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda karşılaştığı rakibi Fenerbahçe'yi kendi sahasında 3-1 yenmiş, İstanbul'da 2-2 berabere kalarak, Şampiyonlar Ligi'ne katılmıştı.
Fenerbahçe'nin Marco Aurelio'nun yerine İspanya La Liga takımı Villarreal'den transfer ettiği Josico İstanbul'a ayak bastı. Josico'yu, Atatürk Havalimanı'nda, İdari İşler Menajeri Volkan Ballı karşıladı. Josico, havalimanında yaptığı açıklamada, Fenerbahçe'de olmaktan mutluluk duyduğunu Fenerbahçe için elinden geleni yapacağını söyledi. Basın mensupları tarafından karşılanan Josico ilk açıklamasında şöyle konuştu: "Fenerbahçe'de olmaktan dolayı çok mutluyum. Aragones'e yarıdmcı olmak ve takım için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. Tanıdığım kişilerin takımda olması benim için çok önemli. Benim için bir kolaylık olacaktır aynı dili konuşmak. Bunlar benim için avantaj teşkil eden konular. Fenerbahçe hakkında bilgim var. F.Bahçe'nin hedefleri doğrultusunda çalışacağız. Türkiye'deki taraftar havasını az çok tahmin edebiliyorum. Gol attığım zamanlar özellikle yaptığım bir şey yok . Gol attığım zaman spontane gelişecek bir sevinç yaşarım. Şampiyonlar Ligi'nden oynamak çok büyük bir başarı. Geçen seneki başarı çıtasını daha yukarı çıkarmamız lazım. Geçen sene kazanılamayan Türkiye Ligi şampiyonluğunu kazanarak F.Bahçe'nin hedeflerini gerçekleştireceğiz. Saha içinde savaşmayı seven bir insanım." Josico'yu, havalimanında az sayıda taraftar karşılayıp sevgi gösterilerinde bulundu. İspanyol futbolcu yarın saat 13.00'te Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda resmi sözleşme imzalayacak.
Trabzonspor Kulübü, Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı elde eden Fenerbahçe'yi kutladı. Bordo-mavili kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, ''Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında Partizan'ı 2-1 mağlup ederek UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazanan Fenerbahçe'yi kutluyor, bundan sonraki müsabakalarında başarılar diliyoruz'' denildi.
Fenerbahçe, Villarreal’den transfer ettiği İspanyol orta saha oyuncusu Josico’ya gecikmeli de olsa imzayı attırdı. İmza töreninde konuşan Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu, İspanyol oyuncuyu tanıttıktan sonra “Josico bizde önemli maçlar oynayacak ve başarımızda payı olacak. Biz buna inanıyoruz. 2 senelik bir konrat yapacağız. Fenerbahçe ve camiamıza hayırlı olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. Bir diğer Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu ise imza öncesinde “Türk futboluna önemli katkılar yapacağını düşünüyorum. Kariyerli bir arkadaşımız. Sakatlığı nedeniyle Avrupa Futbol Şampiyonası’nda İspanya Milli takımı kadrosuna giremedi. Aragones de ona çok güveniyor. Bu takviye ile hocanın istediği bütün bölgelere transfer yapıldığını düşünüyorum.” açıklamasını yaptı. Josico ise imzayı attıktan sonra basın mensuplarına, “Güzel zamanlarımı geçirdiğim Villarreal dönemimi bitirdim. Şu andan itibaren Fenerbahçe’nin futbolcusuyum. Her kulvarda Fenerbahçe’nin başarılı olması için elimden geleni yapacağım” dedi. -"KAÇ YAŞINDA OLDUĞUNUZU SORMAZLAR" 33 yaşındaki İspanyol futbolcu, yaşı ile ilgili sorulara “Kendinize iyi bakar ve iyi çalışırsanız. İnsanlar kaç yaşında olduğunuz sormazlar. Benim gibi oyuncular, tecrübesi ile özellikle Avrupa Kupası maçlarında takımına çok şey verebilirler” cevabını verdi. “Fenerbahçe‘nin Şampiyonlar Ligi’ndeki başarılarından haberdarım. Bir çok maçını da özelikle takip ettim. Aragones ile görüşme halindeydim.Takımla çalışacağım ilk günden itibaren onula görüşlerimizi paylaşacağız.” diyen Josico, Devler Ligin’de Arsenal, Porto ve Dinamo Kiev eşleşmesi için de “Tabi gruptaki 4 takımda birbirine denk ve güçlü takımlar. Bizim için evimizdeki karşılaşamaları kazanmamız oldukça önemli. Ben Fenerbahçe’nin gruptan 1. veya 2. çıkacağına inanıyorum. Tabi Arsenal ve diğer ekipler de güçlü takımlar.” yorumunu getirdi. -MAHMUT USLU'DAN TEPKİ VE ÖZÜR- Josico “Mehmet Aurelio sahada çalışan ve savaşan bir oyuncuydu. Hocam bana güveniyor ise ben de bu pozisyon için yeterli olduğumu düşünüyorum. Takım içindeki dengeleri koruyarak o bölgede yararlı olacağımı düşünüyorum.” derken “Son 10 senedir oynadığım bütün takımlar sarı lacivert, Las Palmas Villarreal, değişik bir raslantı. Ben, eşim ve çocuklarımı da kanaryalar olarak görüyorum. Bu kulüp için oynamaktan çok mutlu olacağımı biliyorum. Daha önce değişik takımlara karşı oynadım. Fenerbahçe seyircisi çok ateşli ve takımına çok bağlı olduğu biliyorum .Bir an önce takımda yer alıp, onların karşısına çıkmayı umuyorum” diyerek sözlerini noktaladı. Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu, A takımı için her hangi bir transfer daha yapmayacaklarını belirtti. Uslu, Josico'nun yaşı ile ilgili soru soran basın mensuplarına tepki gösterirken gecikme için ise özür diledi.
Turkcell Süper Lig'in 2. haftasında yarın İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile sahasında karşılaşacak olan Fenerbahçe'de tek hedef 3 puan almak. Ligin ilk haftasında deplasmanda Gaziantepspor'a 1-0 yenilerek, 2008-2009 sezonuna yenilgiyle başlayan sarı-lacivertliler, yarın kendi seyircisi önünde İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u yenerek, ligdeki ilk 3 puanını almak istiyor. Fenerbahçe'de tedavileri süren Deivid, Vederson, Tümer'in yanı sıra Emre, Selçuk ve Edu'nun sakatlıkları bulunuyor. Sarı-lacivertlilerin yarınki maça şu 11 ile çıkması bekleniyor: Volkan Demirel, Gökhan, Lugano, Yasin, Roberto Carlos, Kazım, Alex, Maldonado, Uğur, Semih, Guiza. Fenerbahçe ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor arasındaki karşılaşmayı Süleyman Abay yönetecek. Saat 21.00'de oynanacak karşılaşma Lig TV'den naklen yayınlanacak. -3. RANDEVU- İki takım Turkcell Süper Lig'de yarın 3. randevuya çıkacak. Geçen sezon lige yükselen İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda Fenerbahçe'yi 2-0 yenmiş, deplasmanda ise 2-2 berabere kalmış ve rakibine yenilmemişti.
2010 Dünya Kupası elemelerinde Türkiyi ile birlikte 5. Grup'ta yer alan İspanya'nın teknik direktörü Vicente Del Bosque, takımının 6 Eylül'de Bosna-Hersek ve 10 Eylül'de Ermenistan ile yapacağı maçların kadrosunu açıkladı. Son Avrupa Şampiyonu olan İspanya'da Luis Aragones'in yerine teknik direktörlüğe gelen Del Bosque, ilk resmi maçına 6 Eylül'de çıkarken, sürpriz bir değişiklik yapmadı. Fenerbahçe'de oynayan Dani Güiza, milli maçlar için kadroya çağırılırken, Real Madrid'in yıldız futbolcusu Raul Gonzalez yine kadro dışında kaldı. İspanyol basınının özellikle merak ettiği Barcelona'da oynayan Sırp asıllı Bojan Krkiç ise milli takım kadrosuna alınmadı. Avrupa Futbol Şampiyonası'nda son anda futbolcunun isteğiyle Aragones'in listesinden çıkarılan 18 yaşındaki Bojan'ın, hangi ülkenin milli takımında oynayacağı İspanya'da tartışma konusu yapılırken, hem Sırp hem de İspanyol vatandaşı olan Bojan'ın Sırbistan Milli Takımı'nda da oynama olasılığı bulunuyor. Del Bosque, Bojan'ın kadroya alınmamasıyla ilgili olarak ''Gelecekte onu da hesaba katıyoruz ama milli takım için rekabet çok büyük. Barcelona için de öyle. Bojan'a tam güveniyoruz, bizim futbolcumuz'' dedi. Bu arada 2010 Dünya Kupası elemelerinde 5. Grup'tan çıkmak için, ''İspanya'nın en büyük rakibi kim olacak?'' şeklinde Marca gazetesinin yaptığı bir ankette yüzde 77'lik bir çoğunluk ''Türkiye'' cevabını verdi. Bosna Hersek ve Ermenistan maçlarını evinde oynayacak olan İspanya Milli Takımı'nın 20 kişilik kadrosu şöyle: Kaleciler: Casillas (Real Madrid), Reina (Liverpool) Defans oyuncuları: Albiol (Valencia), Navarro (Sevilla), Capdevilla (Villarreal), Juanito (Betis), Puyol (Barcelona), Sergio Ramos (Real Madrid), İraola (Athletic Bilbao) Orta saha oyuncuları: Xabi Alonso (Liverpool), Cazorla ve Senna (Villarreal), Silva (Valencia), Xavi ve İniesta (Barcelona), Capel (Sevilla), Cesc (Arsenal) Forvet: Güiza (Fenerbahçe), Torres (Liverpool), Villa (Valencia)
Lig Tv'nin haberine göre Fenerbahçe'nin İspanyol Villarreal'den transferi Josico'nun imza töreninin banka engeline takıldığı belirtildi. İspanyol futbolcunun bugün saat 13:00'da gerçekleşmesi beklenen imza töreninde son dakika rötarı gerçekleşti. Şükrü Saraçoğlu stadyumunda yaklaşık yarım saat bekleyen basın mensuplarına kulüp yetkililerinden yapılan açıklamada " Banka işlemleri çok ağır, sistem işlemiyor." denildi. Lig Tv muhabirinin yaptığı açıklamaya göre, imza töreninin ilerleyen saatlerde yapılmasının beklendiği bildirildi. halledilmiş
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 2008-2009 sezonu karşılaşmaları, spor markası Adidas'ın ürettiği ''FINALE 8'' topu ile oynanacak. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın resmi topu Europass'taki özelliklere sahip olan Adidas ''FINALE 8'', yeni dış yüzey yapısı sayesinde futbolcuların her türlü hava koşulunda topu en iyi şekilde kontrol etmelerini ve yönlendirmelerini sağlıyor. UEFA Şampiyonlar Ligi logosunun yıldızlarından esinlenilerek tasarlanan Adidas ''FINALE 8''de kullanılan lacivert renk gökyüzünü, ****lik gri renk stat ışıklarının parlaklığını, yeşil renk ise futbol sahasını temsil ediyor. Adidas ''FINALE 8''in, Türkiye'de de satışı sürüyor.
Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibi Arsenal, transfer dönemi kapanmadan yıldız bir oyuncuya imza attırmak istiyor. Menajer Arsene Wenger de, özellikle orta alana oyuncu transferi konusunda kararlı. Sky Sports'a konuşan Arsenal kulüp direktörü Danny Fiszman, "Biz hocamız Arsene Wenger'in arkasındayız. Eğer bizden bir oyuncu ister 'Ama bu futbolcu 30 milyon pound' dese bile, transferi gerçekleştirebiliriz." diyerek kadroya takviye yapabileceklerini vurguladı. Arsenal'in, Alexander Hleb, Mathieu Flamini, Gilberto Silva gibi oyuncuların ayrılması ile zayıflayan orta sahasına transfer yapması bekleniyor.
Fenerbahçe'de bir türlü isteneni veremeyen ve Fransa'nın Paris Saint Germain kulübüne kiralanan Mateja Kezman, holigan.com.tr'den Senad Ok'a flaş açıklamalarda bulundu. Geride kalan iki sezonda Süper Lig'de belki kimse onun kadar tartışılmadı, onun kadar konuşulmadı. Fenerbahçe'ye iki sezon önce İspanyol Atletico Madrid takımından transfer oldu. Beklentiler büyüktü, ama bir türlü istediği uyumu sağlayamadı. Problemler yaşadı, çok eleştirildi ve en sonunda sarı lacivertilerden ayrılıp Fransız PSG takımının yolunu tuttu. Guiza'nın gelişinden sonra forma şansı azalan Sırp golcü, yeni takımı ile çıktığı ilk maçın ardından DHA'ya açıklamalalarda bulundu. DHA ekibini PSG'nin Parc Des Princes Stadı'nda ağırlayan Sırp yıldızın ne kadar rahatladığı ve mutlu olduğu gözlerinden okunuyordu. Ama her şeye rağmen yine aklı Fenerbahçe'de ve İstanbul'daydı. Taraftara teşekkür ediyor ve verdikleri desteğe minnettar olduğunu belirtiyordu. En kısa sürede İstanbul'a gelip taraftara teşekkür etmek isteyen Sırp futbolcu, birçok konuda açıklamalarda bulundu. Aragones, Guiza, Semih, Alex, Marco'nun takımdan ayrılışı ve birçok konu hakkında açıklamalarda bulunan 29 yaşındaki Sırp yıldızın, Başkan Aziz Yıldırım ile ilgili ise sözleri ise oldukça ilginçti. Röportaj sırasında ise Başkan Yıldırım'ın, Kezman ile yaklaşık 1 yıldır görüşmediği de ortaya çıktı. İşte eski Fenerbahçeli yeni PSG'li Mateja Kezman'nın açıklamaları... "RAHATLADIM, GÜVENİMİ TEKRAR KAZANDIM" Mateja Kezman, öncelikle hayallerinin şehrinde olduğunu ifade ederek sözlerine başlarken, geride kalan 1 haftada herşeyin çok yolunda gittiğini ve kendini artık özgür hissettiğini belirtti. Kezman, "Şu ana kadar herşey çok iyi. Tanıtımlar sürdü ilk günler. Direkt olarak takıma katıldım, çünkü Fransa Ligi başlamıştı. Beni burada gören herkes çok mutlu oldu. Çünkü PSG yönetimi beni transfer edebilmek için uzun uğraşlar vermişti. 3 haftadır sürdü görüşmeler. Benden çok şey bekleniyor. Çok büyük ilgi gördüm. Herkes bana karşı çok pozitif. Tecrübemi, agresif yapımı ve tabii ki gollerimi buraya getirmemi bekliyorlar. Burada olduğum için çok mutluyum. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Rahatladım. Kendime tekrar güvenimin geldiğini hissediyorum. İlk maçımda pozitif olduğumu söylebilirim. Kendimi çok mutlu ve güvenim gelmiş hissettim" şeklinde konuştu. "FENERBAHÇE TARAFTARI HER ZAMAN KALBİMDE OLACAK" Taraftar ile iletişiminin her zaman çok iyi olduğunu söyleyen Kezman, kulübün ve başkanın kendisini yeteri kadar korumadığını, çünkü bu konularda çok fazla tecrübeleri olmadığını söyledi. Kezman şöyle konuştu: "Fenerbahçe'nin bir parçası olduğum için her zaman gurur duyacağım. Taraftarlar ile çok iyi ilişkim vardı. İstanbul'a ilk fırsatta gelip, onlara teşekkür etmek istiyorum. Her zaman kalbimde olacaklar. Böyle bir tutku hiçbir yerde görmedim. İyi ve kötü zamanlarım oldu. 100. yıl şampiyonluğu. Beşiktaş maçları, Süper Kupa, Şampiyonlar Ligi maçları benim için çok iyi zamanlardı. 100 yıllık bir camianın en başarılı 2 sezonunda takımda yer aldım. Bu takımın parçasıydım. Bu beni gururlandırıyor. Bazen kötü zamanlar da oldu. Bana karşı baskı her zaman çok üst seviyedeydi. Zaman zaman teknik heyet bana bu baskıyı atlatmam için çok fazla yardımcı olamadı. Aynı zamanda kulüp, başkan ve yönetim beni bu baskıya karşı yeteri kadar koruyamadı. Ama bu oyunun bir parçası. Belki onların bu tür konularda çok fazla tecrübeleri yok. Her zaman pozitif oldum ve takıma herşeyimi vermeye çalıştım. Geriye baktığımda hayatımın pozitif dönemlerinden biriydi." "HAYALLERİMİN ŞEHRİ VE KULÜBÜNDEYİM" Sırp golcü, yönetim ve başkan ile ilişkisinin iyi olmadığını belirterek, "Sezon sonunda başkan ve yönetimle görüşmelerimiz oldu. Burada zor zamanlar geçirdiğimi biliyorlardı. İlişkimiz çok iyi değildi. Çünkü onlar kendilerini tamamıyla dinleyen oyuncularla çalışmaya alışkınlar. Ama bu benim karakterim ve kişiliğim değil. Ben her zaman kendi kişiliğimi ve karakterimi ne olursa olsun gösteririm, başkana bile. Bazen bundan hoşlanmadılar. Sezon sonunda yaptığımız görüşmelerin ardından gördüm ki takımdan ayrılmam her iki taraf için de faydalı olacak. Eğer Avrupa'dan iyi bir teklif alırsam, bunu değerlendirecektim. Daha sonra PSG'den iyi bir teklif aldım. Burası benim rüya kulübüm ve şehrim. Bu benim için Avrupa'ya dönmek için iyi fırsat sağladı. Ben de ayrılmak için tüm şartları zorladım. Daha sonra yeni teknik direktör Aragones geldi. Takıma yeni forvet oyuncusu getirdi. Ama eğer Fenerbahçe'de kalsaydım, formayı giyebileceğimi gösterebilirdim. Çünkü Aragones sahada savaşçı ve mücadeleyi seven futbolcuları görmek istiyor. Onunla ilgili bir problemim olmazdı. Geçtiğimiz iki ay içinde de kendisi ile iyi bir ilişkim vardı. Çok iyi çalıştık. Ama en sonunuda konuştuğumuzda benim için ayrılmanın en iyi yol olcağına karar verdik. Taraftardan ayrıldığım için kendimi üzgün hissediyorum. Her zaman kalbimde olacaklar. Ama diğer yandan yönetim bazında baktığımızda mutluyum, çünkü artık bir daha üzerimde baskı hissetmeyeceğim. Kendimi artık yeniden özgür bir futbolcu olarak hissediyorum. Aragones bana eğer burada mutluysam beni kadroda tutacağını söyledi. Ama ben PSG'den teklifi ilettim kendisine. Bunu kaybetmek istemediğimi söyledim. Beni anladı. O da başkan ile konuştu benim için. En sonunuda kolay olmadı 3 hafta görüşmeler sürdü. Üzgünüm ki başkan son ayrıldığımda benimle görüşmedi, konuşmadı. Bu biraz acı bir durumdu. Görüşmeler sürekli menajerim tarafından yürütüldü. Sonuç olarak 3 taraf da mutlu bir şekilde bu görüşmeleri sonuçlandırdı" ifadelerini kullandı. "BAŞKAN BENİMLE YAKLAŞIK 1 YILDIR KONUŞMUYORDU" Kezman, Başkan Aziz Yıldırım'ın kendisi ile 1 yıldır görüşmediğini, buna sebep olarak da kendisinin herkesten farklı olarak açık konuştuğunu ve başkanın bundan çekindiğini ve korktuğunu söyledi. Kezman şu ifadeleri kullandı: "Her zaman kulübü korudum. Çok kötü zamanlarda bile korudum. Zaman zaman bana kötü davranılmasına rağmen kulübüm ile ilgili kamuoyu önünde kötü konuşmadım. Şu anda da Fenerbahçe'nin buyük bir kulüp olduğunu düşünüyorum. Başkanın son dönemlerde benimle neden konuşmadığını bilmiyorum. Bence benim karakterim yüzünden. Bazen gerçekleri duymaktan korktu. Başkan daha çok direkt konuşmayan açık ve net konuşmayan insanlar ile konuşmayı seviyor. Ama ben öyle değilim. Her zaman açık konuştum. Bu yüzden benimle son dönemlerde konuşmadı. Ama çok mutluyum ki kişiliğimi korudum. Hiçbir sebepten dolayı kişiliğime dokundurtmadım. En sonunda kendisine teşekkür ediyorum 2 yıl için. Bana buraya gelmemde yardımcı olduğu için teşekkür ediyorum. Neredeyse bir yıldır başkan ile görüşmüyoruz. Soyunma odasında ve statta birbirimizi görüyorduk, ama birebir görüşmemiz olmadı. Bu onun kararı. Başkanınızla iletişiminiz yokken o kulüpte çalışmak zordur. Ama takım genellikle arkamdaydı. Ama başkan için kötü bir şey düşünmüyorum. Onun karakteri de bana benziyor. Bu yüzden zor anlaştık. Bu sadece benimle ilgili değil. Appiah, Rebrov, Ortega, Hoijdoonk bunlara örnek. Yıldız futbolcular ile iyi anlaşamayan bir yapısı var başkanın. Başarılı ve büyük insanlar ile başkan çalışamıyor. Bu tür durumların kendi egosuna zarar verdiğini düşünüyor. Kendi pozisyonunu kaybedebileceğini düşünüyor ve farklı davranmaya başlıyor. Kötü biri değil, ama bazen bazı oyuncuların popüler olmasından ve büyümesinden çekiniyor. Bunu görünce de onları aşağıya çekmeye çalışıyor ve problem başlıyor. Bana Fenerbahçe'de oynama şansı verdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Benim için her zaman pozitif bir insan olacak. Aramızda ne olduğu veya yaşandığı önemli değil" dedi. "FENERBAHÇE'DE OLMAKTAN DOLAYI HİÇBİR ZAMAN PİŞMANLIK DUYMADIM" Kezman, "Geçen 2 sezonu değerlendirdiğinde, Fenerbahçe'de oynamaktan pişman mısın" sorusuna ise, "Kesinlikle hayır. O duyguyu hayatımda yaşamadım. Fenerbahçe taraftarını, tutkusunu hayatımda görmedim. Kötü olanlardan daha fazla güzel şeyler yaşadım Fenerbahçe'de" yanıtını verdi. "PENALTIYI BEN YAPTIRDIM" Sırp golcü, "Geçen sezon şampiyonluğun kaçırılmasında Ankarasapor maçında kaçırdığı penaltının etkisi var mıydı" sorusunu ise, "Penltıyı ben yaptırdım. Ben de atmak istedim. Önemli bir andı. Alex'e penlıtıyı atmak istediğimi söyledim. Kullandım ve kaçırdım. Penaltıyı kaçırdığımızda galiptik. Daha sonra yediğimiz golde kimse defansın hatasından bahsetmiyor, kaçırılan penaltıdan söz ediyor. Onlara gol atmalarına izin vermemeliydik" şeklinde yanıtladı. "ALEX TAM BİR TAKIM OYUNCUSU DEĞİL" Kezman, sürekli gündeme gelen kaptan Alex ile anlaşamıyor yorumları için de görüşlerini açıkladı ve Alex'in takım oyuncusu olmadığnı ve kendisini düşündüğünü söyledi. Kezman, "İlk kaptan Ümit Özat'tı. Bana çok fazla yardımcı oldu. İşini çok iyi yapıyordu. Benimle çok sık konuşuyor. Takımın önemli oyuncusuydu. İkinci sene Alex kaptan oldu. Kavgamız ve problemimiz olmadı. İlişkimiz iyiydi. Alex'in gol kralı olmasında yardımcı olduğumu düşünüyorum. Ben ona, onun bana yaptığından daha fazla asist yaptım. Farklı ve sıradışı bir durumdu bu. İyi bir oyuncu. Takıma katkıları oldu, ama bazen de takım için kötüydü. Genel olarak ilişkimiz iyiydi. Bana daha fazla yardımcı olabileceği alanlar vardı. Bence tam bir takım oyuncusu değil. Kendisine bakıyor, işini yapıyor ve mutluydu" diye konuştu. "EĞER ARAGONES SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEZSE GUİZA ZOR BİR SEZON GEÇİRECEKTİR" Kezman, yeni transfer Guiza'nın iyi bir futbolcu olduğunu, ancak kendisini zor bir sezonun beklediğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Guiza'ya bol şans diliyorum. Büyük para ödendi transferi için. Üzerinde baskı olacaktır. Şimdiden eleştiriler başladı. Eğer gol sıkıntısı çekerse, eleştiriler daha da yoğunlaşır. Eğer Aragones sistemi değiştirmezse zor bir sezon geçirecektir. Ama Alex ile bu sistemden başka birşey oynayamazsınız. Alex'i ikili forvetin arkasına koyamazsınız. Defansif özelliği yok. Alex ile bu sistemde oynamak zorundasınız. Bu bazen takım için iyi, bazen kötü oluyor. Maça göre bu durum değişiyor. Ama Aragones gibi iyi ve tecrübeli bir teknik adamın bu konuda en doğru kararı vereceğini düşünüyorum. Guiza'nın ilk yurtdışı tecrübesi. Türkiye'de herşey çok farklı. Benden farklı bir oyuncu. Kendisinin ilk yurtdışı tecrübesi. Türkiye'de oynamak kolay değil. Aslında bana göre daha şanslı. Ben daha agresifim, o ise daha sakin gözüküyor. Bu onun için bir avantaj. Umuyorum başarılı olur. Çünkü iyi biri ve iyi bir oyuncu. Bunu hak ediyor." "ARAGONES İLE ZICO TAMAMEN FARKLI" Kezman, Aragones ile yaklaşık 2 ay çalıştığını belirterek, Aragones'in Zico'dan tamamen farklı bir teknik adam olduğunu söyledi. Sırp futbolcu, "İkisi de çok farklı hocalar. Aragones Zico'ya göre daha tecrübeli. Avrupa şampiyonu oldu. Oyuncular ile çok sık konuşur. Antrenman sistemi oldukça farklı Zico'ya göre. Genellikle agresif bir yapıya sahip. Zico ise hocalık işinde yeniydi. Kalbi büyük biriydi. Babamız gibiydi. Hiçbir zaman agresif değildi. Her zaman pozitifti. Baskıyı her zaman düşürdü. Bu yüzden de başarı geldi. Bu en önemli özelliğiydi. İkisi çok farklı hocalar" diye konuştu. "İYİ Kİ ANTEP MAÇINDA YOKTUM" Sırp Yıldız, Gaziantep maçında olmadığı için şanslı olduğunu belirtti. Süper Lig'de Galatasaray'ın güçlü bir ekip kurduğunu, bu sezonunu geçen seneye göre daha zor geçeceğini ifade ederek, "Öncelikle Gaziantep maçında olmadığım için çok mutluyum. Havalimanında dönüşte o stresi yaşamak gerçekten kötü bir durum olurdu. Galatasaray iyi bir takım kurdu. İyi oyuncalar aldılar. Özellikle Kewell çok beğendiğim bir oyuncuydu. Tecrübesi ve kalitesi ile Galatasaray'a katkısı olacaktır. Beşiktaş da iyi yolda. Bu sezon kolay geçmeyecek Türkiye Ligi. Bu sezon geçen seneye göre şampiyon olmak daha zorlaşacak üç büyük takım için. Umarım Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu elde eder. Çünkü taraftar ve camia bunu hakediyor. Ben de onları şampiyonluk için destekliyorum" "FENERBAHÇE'YE DÖNME İHTİMALİM YÜZDE 0.1" Kezman, PSG'ye kiralık olarak geldiğinin hatırlatılması ve tekrar gelecek sezon Fenerbahçe'ye dönme ihtimalinin olup olmadığının sorulması üzerine, "Fenerbahçe'ye dönme şansım yüzde 0.1. Buraya kiralık olarak geldim, ama Fransa'daki bir takım kurallar gereği böyle oldu. Fenerbahçe'ye belki ileriki yıllarda hoca olarak dönebilirim. Göreceğiz" yanıtını verdi. "AURELİO'NUN GİDİŞİ BAŞKANIN HATASI" Golcü futbolcu, Aurelio'nun Betis'e transferinde ise Başkan Yıldırım'ın hatalı olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Guiza ve Aragones katıldılar takıma. Ama Aurelio'nun takımdan ayrılması ise çok yazık oldu. Aurelio'nun gidişini yönetimin ve başkanın büyük hatası olarak nitelendiriyorum. Aurelio'nun ailesi burada mutluydu. Türk vatandaşı da olmuştu. Burada kalmak istiyordu. Takımın en iyi oyuncusuydu. Türk milli takımının en iyi oyuncusuydu ve bedelsizce gitmesine izin veriyorsunuz. Bu gerçekten inanılmaz. Bence Aurelio büyük acı ile buradan ayrıldı." "SOYUNMA ODASINDA OLANLAR ORADA KALIR" PSG'nin yeni transferi, geçmişte soyunma odasında neler yaşandıği ile ilgili soruya ise, "Soyunma odasında olanlar orada kalır. Basın ile bunları paylaşmam. Geçen sezon bazı şeyler dışarıya sızdı. Bu da problem oldu. Biz bir aileyiz. Ne oluyorsa bunlar içimizde kalmalı. Bu konu hakkında hiçbir şey söyleyemem" şeklinde cevap verdi. "MİLLİ TAKIMA TEKRAR DÖNEBİLİRİM" PSG forması ile ilk maçına çıkan Kezman, ayrıca milli takıma da dönebileceğini söyledi. Tecrübeli futbolcu, "Sochaux'a karşı ilk maçımda pozitif olduğumu söylebilirim. Kendimi çok mutlu ve güvenimi kazanmış hissettim. İlk kez PSG forması giydim. Milli takımda da hoca değişikliğine gidildi. 2 yıldır uzağım milli takımdan. Yakında tekrar milli takıma dönebilirim. Ülkem için tekrar oynamak benim için büyük bir mutluluk olacaktır" dedi. "BU SEZON 10 GOL ATARSAM ÇOK İYİ OLUR" 29 yaşındaki yıldız, PSG olarak bu sezonu en iyi şekilde tamamlamak istediklerini, planları ise gelecek yıl için yaptıklarını söyledi. Kezman şöyle konuştu: "Benden beklentiler oldukça yüksek. Takım olarak da bizden çok şey bekleniyor. Sezonu en iyi yerde tamamalamayı hedefliyoruz. Fransa Ligi'nde güçlü ekipler var. Denk birçok takım var. Biz ise hedeflerimizi gelecek yıl yapıyoruz diyebiliriz. Gelecek sene de yapılacak takviyeler ile Şampiyonlar Ligi'nde mücadeleyi hedefliyoruz. Fransa Ligi'nin golcüler için zor olduğunu söyleyebilirim. Son 10 yılda gol kralları genelde 16 - 17 gol attı. Fiziksel bir lig benim için problem değil. Mücadelemi yapacağım. Önemli olan takıma katkı yapmak ve takımı ileriye taşımak. Benden de bunu bekliyorlar. Kaç gol attığım önemli değil. Ama 10 gol atarsam benim için çok güzel olur." "PARİS'TE ÖZGÜRÜM" Mateja Kezman, Paris ile İstanbul arasındaki en büyük farkın ise özgürlük olduğunu ifade ederek, "Paris ile İstanbul'u kıyasladığınızda en büyük fark, bir futbolcu için burada özgürlüğünüz var. Dışarıda rahatsınız ve stres hissetmiyorsunuz. İngiltere, Hollanda da aynı Paris gibiydi. İspanya ise biraz Türkiye'ye benziyor. Hayatım için büyük farklılık var şu anda" diye konuştu. "SEMİH'İ HALA 'BİZİM ÇOCUK' OLARAK GÖRÜYORLAR" Sırp futbolcu, eski takım arkadaşı Semih ile ilgili düşüncelerinin değiştiğini belirterek, "Önceleri Semih'in en iyi joker olduğunu söylüyordum. Ama bu düşüncem değişti. Semih şu anda çok iyi bir golcü oldu. İnanılmaz bir gelişme kaydetti. 2 yıl öncesi ile kıyasladığınızda Semih tamamen farklı bir oyuncu oldu. Kendine güveni geldi. Bu çok önemli bir şey bir futbolcu için. Ayrıca Avrupa Şampiyonası'nda da gösterdi büyük bir futbolcu olduğunu. İleride böyle devam ederse Avrupa'da büyük kulüplerde görebiliriz. Ama onun için üzgünüm, Antep maçında yine yedek kaldı. Her zaman Fenerbahçe'nin çocuğu gibi görülüyor. Geçtiğimiz sezonunun sonlarında takımdaki en iyi oyuncuydu. Umarım en kısa zamanda kendisi için durum değişir. Ama çok üzgünüm ki hiç bir zaman beraber oynayamadık. İyi bir ikili olabilirdik" şeklinde konuştu. "KULÜPTEN GİDERKEN KİMSE BANA 'İYİ ŞANSLAR', 'TEŞEKKÜR EDERİZ' DEMEDİ" Takımdaki arkadaşları ile konuştuğunu hatırlatan Kezman, kulüpten kimsenin kendisine iyi iyi şanslar dilemediğini vurgulayarak, "Kulüpten kimse bana 'iyi şanslar', 'teşekkür ederiz' demedi. Daha önce olduğu gibi. Zaten bunu da beklemiyordum. Çünkü stillerinin böyle olduğunu gösterdiler. Bu konuda herhangi bir acı duymuyorum, çünkü böyle bir şey beklemiyordum. Benim için önemli olan takım arkadaşlarımın bana güle güle demesi ve başarı dilemesiydi" dedi. "FENERBAHÇE TARAFTARINA HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM" Kezman son olarak herşeye rağmen Fenerbahçe ve Türkiye'de güzel iki yıl geçirdiğini belirterek, "Diğer takım taraftarlarından da iyi tepkiler aldım. Kimse bana dışarıda kötü bir söz ve davranışta bulunmadı. Belgrad'tayken dışarıda gezdiğimiz zaman Kızılyıldız taraftarlarından zaman zaman bazı şeyler duyabiliyordunuz. Hatta zaman zaman beni dışarıda gören Galatasaray ve Beşiktaşlı seni takımızda görmeyi çok isterdik diyorlardı. Özellikle Fenerbahçe taraftarına herşey için çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.
Monaco’da çekilen kura çekiminde sarı - lacivertliler G Grubu’nda Arsenal, Porto ve Dinamo Kiev ile eşleşti. Karşılaşmalar çift devreli lig usulüne göre 16 Eylül-10 Aralık tarihleri arasında yapılacak ve ilk 2 sırayı alacak takımlar 2. tura yükselecek ‘Gruptan çıkarız’ Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu, “Geçen yıl çeyrek finalde elendik. Aldığımız oyuncularla başarı kazanacağımıza inanıyorum. Bu gruptan çıkabileceğimizi düşünüyorum. Takımımız bu gruptan çıkabilecek güçte. Kendi sahamızda üç maçı alırsak bir üst tura çıkarız. Rakiplerimiz stadımızın atmosferini görünce şaşırıyorlar” dedi. ‘İstanbul zor’ Porto Teknik Direktörü Jesualdo Ferreira, geçen yıl Beşiktaş ile deplasmanda yaptıkları maçta çok zorlandıklarını hatırlatarak, “Gerek İstanbul, gerekse Kiev’de bizi zor deplasmanlar bekliyor” diye konuştu. Ferreira, Arsenal’in geçen yıllara göre biraz güç kaybında olmasına karşın bu ligde her zaman güçlü bir takım olduğu söyledi. MAÇ PROGRAMI 17 Eylül Porto-Fenerbahçe 30 Eylül Fenerbahçe- D.Kiev 21 Ekim Fenerbahçe-Arsenal 5 Kasım Arsenal-Fenerbahçe 25 Kasım Fenerbahçe-Porto 10 Aralık D.Kiev - Fenerbahçe ARSENAL Wenger’in sihirli değneği yok! Geçen sezonun çeyrek finalisti Arsenal, Hleb, Flamini, Gilberto ve Senderos’u kaybetti. Wenger, elinde bir sihirli değneği olmadığı ve bu oyuncularını maddi sebeplerle yitirdiği için üzgün 16 yaşındaki Wilshere, 17’lik Ramsey, 19’luk Walcott ve Vela, 20 yaşında Denilson, Bendtner, Mannone ve Song, 21 yaşında Bischoff, Nasri, Djourou ve Fabregas’la Arsenal’in son yıllardaki görüntüsünden bu sezon da çok fazla bir farkı yok. Arsene Wenger, çoğunlukla akademide yetiştirdikleri ve Londra’da marka değerini yükselttikleri oyuncularının biraz daha fazla para kazanma uğruna ayrılmalarından mutsuz. Bu sezon başında ayrılmak isteyen Adebayor, bedelsiz yitirilen Flamini, 12 milyona Barcelona’ya giden Hleb ve Milan’a kiralanan Senderos’un ardından Wenger de şikayetlenmeden edemedi: “Eğer elimde sihirli bir değnek olsaydı, futbolda ilk değiştireceğim şey transfer sistemi olurdu. Biraz iyi oyuncular, hemen daha fazla para veren kulüplere gitmek istiyor. Gerçekten bu konuda üzgünüm”... Kaleci sorunu var Arsenal’in bu sezona 2 maçta 3 puanla başlaması ve Eduardo’nun sakatlığı sebebiyle gol yollarında sıkıntılı gözükmesi haricinde en problemli bölgesi kalesi. Lehmann’ın ayrılışının ardından Almunia birinci kaleci konumuna geçti, ama taraftar yüzde 83 oranla İspanyol’a güvenmiyor. Polonyalı Fabianski’nin de henüz 23 yaşında ve tecrübesiz olması kalede soru işaretlerini artırıyor. Ne kadar sıkıntılı olursa olsun katsayı sıralamasında ilk 5’e dört takımla giren İngilizlerden biriyle aynı gruba düşmek, hiç tercih edilecek bir şey değil... KÜNYE Kuruluş: 1886 Renkleri: Kırmızı-Beyaz Stadı: Emirates (60.355) Başkanı: Peter Hill-Wood T.Direktörü: Arsene Wenger Başarıları: 1970 Fuar Şehirleri Kupası şampiyonluğu, 1994 Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu TÜRKİYE KARNESİ 1979-80 sezonunda Kupa Galipleri Kupası 1. turunda Fenerbahçe’yi 2-0 ve 0-0’la geçen Arsenal, 2000 UEFA Kupası finalini Galatasaray’a penaltılarla 4-1 kaybetmişti. PORTO Bir 4-3-3 projesi Önce Braga’yı 3 yılda 3 kez UEFA Kupası’na taşıyan Ferreira, şimdi Porto ile Ş.Ligi gruplarından çıkmayı üçüncü kez başarıp alışkanlık haline getirmeye çalışıyor 2003-2004’te Jose Mourinho ile kazanılan Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu Porto’da 2 yıllık bir durgunluğa ve 4 hoca değişikliğine neden oldu ama Jesualdo Ferreira’nın iki sezon önce göreve gelmesiyle sular duruldu. İki yılda iki şampiyonluk kazanıldı, Ş.Ligi’nde iki sezon üst üste gruplardan çıkıldı. Geçtiğimiz yıl Porto, çeyrek final oynamaya da çok yaklaşmasına rağmen Schalke önünde 172 dakika harika bir performans sergileyen Neuer’i geçemeyerek Ş.Ligi’ne veda etti. Dört yeni transfer Bu sezon başında en değerli savunma oyuncusu Jose Bosingwa’yı 20 milyon euro karşılığında Chelsea’ye kaybeden Porto’da Marek Cech ve Helder Postiga kulübenin yitirdikleri... Yılın önemli transferleri ise Benfica’dan Porto’ya geçen Uruguaylı kanat oyuncusu Rodriguez, St.Etienne’den alınan Guarin, Rapid Bükreşli Sapunaru ve Tokyo Verdy’li Hulk... Takımın en kuvvetli yönleri arasında oyunu başlatma konusundaki ustalığı ile dikkat çeken kaleci Helton ve Quaresma-Lisandro Lopez-Raul’den oluşan hücum üçlüsü... Ağırlıklı olarak 4-3-3 dizilişi ile oynayan Porto’nun zayıf yönü ise deplasmandaki tutucu oyunu, Beşiktaş önünde İnönü’de de bunu göstermişlerdi zaten... KÜNYE Kuruluş: 1893 Renkleri: Mavi-Beyaz Stadı: Dragao Stadı (52.000) Başkanı: Pinto da Costa T.Direktörü: Jesualdo Ferreria Başarıları: 1987 Şampiyon Kulüpler Kupası Şampiyonluğu, 2004 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 2003 UEFA Kupası şampiyonluğu, 1988 Süper Kupa şampiyonluğu TÜRKİYE KARNESİ 2002-2003’te UEFA Kupası 4. turunda Denizlispor’u 6-1 ve 2-2 ile geçen Porto, geçtiğimiz yıl Ş.Ligi gruplarında Beşiktaş’ı 2-0 ve 1-0’la mağlup etmişti. DİNAMO KİEV 8 yıldır kayıplar Onlar da Galatasaray gibi kayıp 2000 ruhunu arıyorlar. 98-99 ve 2000’de 3 yıl üst üste Ş.Ligi’nde gruptan çıktıktan sonra 8 sezondur yoklar, tabii 4 lig şampiyonluklarını saymazsak. İki yıl önce Ş.Ligi ön elemesinde Fenerbahçe ile eşleşen takımın hocası değişti, Yuri Semin geçen yıl Aralık ayı içinde Luzhny’den görevi devraldı ve ilk sezonunu fena olmayan bir performansla tamamladı. Ligi Shakhtar Donetsk’in ardından ikinci bitiren, Ukrayna Kupası’nda da final oynayan Dinamo Kiev, Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda yer almayı hak etti. 2. ön eleme turunda Drogheda’yı 2-2 ve 2-1’lik sonuçlarla geçen Dinamo Kiev, üçüncü ön eleme turunda Spartak Moskova önünde 4-1 ve 4-1’lik skorlarla şov yaptı. Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde 4 resmi maçta toplam 8 gol atan Artem Milevskiy ve Ismael Bangoura forvetteki uyumlarıyla dikkat çekiyorlar. Tecrübeli kaleci Shovkovsky içinse aynı şeyi söylemek mümkün değil, kalesinde gördüğü 5 golle tehlikeli sinyaller verdi. KÜNYE Kuruluş: 1927 Renkleri: Mavi-Beyaz Stadı: Olimpiysky National Sports Complex (83.450) Başkanı: Ihor Surkis T.Direktörü: Yuri Semin Başarıları: 1975 Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu, 1975 Süper Kupa şampiyonluğu, 1986 Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu TÜRKİYE KARNESİ Türk takımları ile daha önce 6 kez eşleşen Dinamo Kiev, 1974-75’te Bursa’yı 2-0, 1-0; 1981-82’de Trabzon’u 1-0, 1-1; 1986-87’de Beşiktaş’ı 5-0, 2-0; 2004-05’te Trabzon’u 2-0, 1-2; 2006-07’de Fenerbahçe’yi 3-1, 2-2 ile geçti. Beşiktaş, 2002-2003 UEFA Kupası 3. turunda D.Kiev’i 3-1 ve 0-0’la saf dışı etti.
Fenerbahçeli Semih Şentürk kendi internet sitesine yazdığı yazıda "Geçen sene yaşadığımız çeyrek final heyecanını daha ileriye taşımak istiyoruz"dedi. Semih Şentürk'ün sitesinde yayınlanan yazı aynen şöyle: "Dün zorlu bir mücadelenin ardından, her sene olmak istediğimiz ve mücadele etmekten büyük keyif aldığım Şampiyonlar Ligi'ndeyiz. Geçen sene yaşadığımız çeyrek final heyecanını, bu sene daha ileriye taşımak istiyoruz. Çekilen kuralar sonucunda grubumuzda birbirinden güçlü rakipler olmasına rağmen, Şampiyonlar Ligi'ndeki tecrübemizle ve kendi sahamızdaki maçları büyük Fenerbahçe taraftarının desteği ıle kazanmak istiyoruz, ayrıca deplasmanlarda da en az puan kaybı ile grup maçlarını tamamlayıp ilk ikiye kalacağımızı düşünüyorum. Uzun soluklu bu maratonda başarılı sonuçlar alacağımıza yürekten inanıyorum. Son Partizan maçı başlamadan önce basında sakatlığımın ciddi olmadığı ve taktik icabı böyle bir yol izlendiği gibi gerçeği yansıtmayan haberleri üzülerek takip ettim. Bu haberlere katılmıyorum. Sakatlığımdan dolayı zaten kamp kadrosunda olmadıgım için, kamp sırasında maçtan önceki geceyi kendi evimde geçirdim. Sabah doktorumuz Piyer Arzuman'ın telefonu ıle uyandım. Benim tesislere gelmemi ve ayağımın durumunu görmem açısından denememi istedi. Bende Emre' nin sakatlığından dolayı son anda kadrodan çıkartılması üzerine tesislere gıttım. Hocam ve doktor ile konuşup ayağımı denemek için sahaya çıktığımda çok ağrı hissetmedim. Beni zorlayacak bir ağrı olmadığı için hocamla konuşup, siz ne düşünüyorsunuz dedım. Üç gündür idman yapmıyordum. Hocamızın son kararı ıle, Emre kadrodan çıktığı için bana da kadro da yer verdı. Ama tabi ki ilk 11' de oynayıp oynamayacağım belli değildi. Sonuçta dünkü alınan sonuç ve gruplara kalmamız bu takımın başarısı. Burada bireysel herkesi tek tek değerlendirmek yanlış. Ben takımıma katkıda bulunuyorsam ne mutlu bana. Fenerbahce camiasına hizmet ettiğim için ayrıca mutluyum. Ligin ilk haftasına kötü bir başlangıç yaparak taraftarlarımızı üzmüştük.Bu hafta İstanbul B.Belediyespor maçını güzel bir oyun ıle kazanarak, taraftarlarımıza hakettikleri mutluluğu yaşatmak istiyoruz. Büyük fenerbahce taraftarına sesleniyorum. Stadı doldurup bize destek versinler. Hem Avrupa' da hem ligde yolumuza emin adımlarla devap edip taraftarlarımızı sevindirmeye devam edeceğiz. Saygılarımla Semih Şentürk"
Avrupa Şampiyonlar Ligi 1. tur grup kura çekiminde Fenerbahçe ile (G) Grubu'nda eşleşen Portekiz'in FC Porto takımında, teknik direktör Jesualdo Ferreira, ''İstanbul ve Kiev asla kolay deplasmanlar değil'' dedi. Arsenal, Fenerbahçe, FC Porto ve Dinamo Kiev'in yer aldığı grubu değerlendiren Jesualdo Ferreira, geçen yıl Beşiktaş ile deplasmanda yaptıkları maçta çok zorlandıklarını hatırlatarak, ''Gerek İstanbul, gerekse Kiev'de bizi zor deplasmanlar bekliyor'' diye konuştu. Ferreira ayrıca, Arsenal'in geçen yıllara göre biraz güç kaybında olmasına karşın bu ligde her zaman güçlü bir takım olduğu söyledi. İlk hedeflerinin ilk 16 takım arasına kalmak olduğunu ifade eden deneyimli teknik adam, yoğun çalıştıklarını ve gelişen bir takım olduklarını belirterek, Fenerbahçe ile 17 Eylül'de sahalarında yapacakları ilk maça hazır olacaklarını bildirdi
Fenerbahçe'den ayrılarak Real Betis'e transfer olan Mehmet Aurelio'nun, yeni takımının bugünkü lig maçında oynaması bekleniyor. Brezilya'nın Globoesporte gazetesinin haberine göre; Aurelio, Betis'in bugün Recreativo Huelva ile yapacağı maça ilk 11'de başlayacak ve Manuel Luiz de Lopera Stadı'nda yeni takımının taraftarlarının karşısına çıkacak. Real Betis-Rcreativo Huelva maçı, Türkiye saati ile 20.00'de başlayacak.
GEÇEN sezonun Süper Lig Gol Kralı Semih Şentürk, 2008-09 sezonunda oynadığı 6 resmi maçta takımı adına 6 gol attı. Milli oyuncu Şampiyonlar Ligi 2.Ön Eleme turu deplasman maçında MTK Budapeşte’ye 4 gol atarken, 3.Ön Eleme Turu rövanş maçında Partizan filelerine 1 gol, Süper Lig’de ise B.Belediyespor ağlarına 1 gol bıraktı. Semih bu sezon attığı 6 golün 3 tanesini kafayla, 1 tanesini sağ ayağıyla, 2 tanesini sol ayağıyla attı.
Fenerbahçe TV’de Halit Kıvanç’ın programına katılan ünlü şovmen Cem Yılmaz, Fenerbahçe’nin 100’üncü yılı için bir sinema filmi projesi düşündüğünü ama yetiştiremediği için askıya aldığını açıkladı. İşte Yılmaz’ın sözleri: Fenerbahçe için çekmeyi planladığım filmde, ağır şekilde sakatlandıktan sonra mucizevi şekilde iyileşip yeniden yükselişe geçen bir futbolcuyu anlatacaktım. 100’üncü yıla yetişmedi ama ilerleyen zamanlarda çekebilirim. Şovmen değil de futbolcu olsaydım Real Madrid’de oynamak isterdim. Çünkü Roberto Carlos’un yerini ancak ben doldurabilirdim. Maçta Türk hakemler yabancı dilde konuşan futbolcuların küfür ettiğini söyleyerek kart gösteriyor. Bunu anlayamıyorum. Maşallah tüm hakemlerimiz de tüm dilleri biliyor. Bence tüm futbolculara mikrofon takılsın.
İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u dün oynanan maçta 2-0 mağlup eden Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'in 3. haftasında Hacettepe ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Teknik direktör Luis Aragones, antrenman öncesinde oyuncularıyla saha ortasında bir toplantı yaparken, daha sonra futbolcular antrenör Carlos Cascallana yönetiminde ısınma hareketleri ve kademeli koşu çalışması gerçekleştirdi. Daha sonra oyuncular iki gruba ayrıldı. Dünkü maçta görev alan oyuncular dinlenmeye yönelik çalışmaların ardından tesislerde masaj ve hafif sakatlıklarının tedavilerini yaptırdı. Diğer grup ise orta alana kurulan minyatür kalelere şut ve sonrasında ise kontrollü pasa yönelik bir maç yaptı. Antrenman dar alanda çift kale maç ile tamamlandı. Antrenmana milli takımlara giden futbolcuların yanı sıra Deniz, Edu, Vederson, Deivid ve sakatlığı bulunan Guiza katılmazken, Tümer fizyoterapist eşliğinde koşu yaptı. -GUIZA'NIN MR'I ÇEKİLDİ- İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında ayağına aldığı darbe nedeniyle sakatlanan Guiza'nın MR'ı çekildi. Teknik direktör Aragones'in antrenman öncesi sahada yaptığı toplantıya katılan Guiza çalışmaya katılmayarak, Kadıköy Acıbadem Hastanesi'ne gidip MR çektirdi. İspanyol futbolcunun durumunun MR neticesine göre belli olacağı ifade edildi. -3 GÜN İZİN- Fenerbahçe, Hacettepe Spor maçının hazırlıklarına 3 günlük iznin ardından 4 Eylül Perşembe günü akşam antrenmanıyla devam edecek. Teknik direktör Aragones, lige milli maçlar nedeniyle verilen arada takımına 3 gün izin verdi.