Eski yıldızlar, bugünkü kadroyu da kendilerinden aşağı bulmuyor. F.Bahçe’nin de iyi bir takım olduğunu savunan şampiyonlar, “Avrupa Ligi’nde sezonun henüz başında olduğumuzu unutmayalım. Esas güçlü rakipler bundan sonra” dediler. Hürriyet'in haberine göre, Galatasaray'ın UEFA Avrupa Ligi’nde Dinamo Bükreş’i 3-0 yenerek gruptan çıkmayı garantilemesi, herkesin aklına 2000 yılındaki UEFA şampiyonluğunu getirdi. Bu sezon da Avrupa’da, tıpkı o yıl olduğu gibi doludizgin ilerleyen sarı kırmızılı futbolcular şimdiden bir tartışma başlattı. Önceki akşam Bükreş’te oynanan futbolu görenler ister istemez, “Galatasaray bu sezon Avrupa Ligi’ni kazanabilir mi?” sorusunu soruyor. Biz de bu soruyu, belki de olabilecek en yetkili ağızlara, 2000 yılında UEFA Kupası’nı kaldıran futbolculara yönelttik. Takımın o günkü havası ile bugünkü durumunu karşılaştırmalarını istedik. Aldığımız yanıtlar ilginçti. Ancak, hemen hemen herkesin üzerinde birleştiği görüş, “Kupa imkansız değil. Fakat bunu konuşmak için henüz çok erken” oldu. Bundan sonrası zor UEFA Kupası’nı kazanan kadroda yer alan Hakan Şükür, Hakan Ünsal, Arif Erdem ve Suat Kaya’ya Avrupa Ligi’ndeki diğer temsilcimiz Fenerbahçe’yi de sorduk. Aldığımız yanıt yine değişmedi: “Fenerbahçe’nin de en az Galatasaray kadar iyi bir kadrosu var. Ancak, bu turdan sonraki rakiplerinin daha güçlü olacağını unutmamalıyız. Hakan Ünsal Güldürmeyin beni HEP aynı senaryo. İki galibiyet geldikten sonra, bu işi abartmasınlar. Moda oldu, “2000 ruhu geri geldi” sözleri. Bunu tekrar söyleyip, kendilerine güldürmesinler. O takımı kurmak için çok zaman gerekiyor. Ben bu söylemleri, yöneticilerin tribünlere şirin gözükme çabalarına bağlıyorum. Ciddi rakipleri asıl bundan sonra göreceğiz. Sistemi olan iyi bir takım, G.Saray’ı sıkıntıya sokar. F.BAHÇE İÇİN NE DEDİ GALATASARAY ile Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’ndeki şanslarını tartıya koyarsak, Galatasaray ağır basar. Ancak başta da söylediğim gibi, ikisinin de Avrupa Ligi’nde final oynama ihtimalini konuşmak, hayalciliktir. Hakan Şükür Kadrosu yeterli G.SARAY’ın kadrosu, UEFA Kupası’nı kazanan takıma göre daha fazla hazır yıldızlarla dolu. Yani, “olmuş yıldız” özelliği bulunan futbolcu sayısı şimdi daha fazla. Genel olarak baktığımızda, Avrupa Ligi’ndeki favori takımlar arasında G.Saray gerçekten çok şanslı gözüküyor. F.BAHÇE İÇİN NE DEDİ KADRO derinliğini göz önüne aldığımız zaman F.Bahçe’nin şansının daha az olduğunu düşünüyorum. Hala Alex’li, Alex’siz F.Bahçe konuşuluyor. Ancak G.Saray’da 10 futbolcu da sakat olsa, yerleri doluyor. Okan Buruk Fazlası lazım G.SARAY, UEFA Kupası’nı kazanabilir. Bu kesinlikle çok uç bir ihtimal değil. Çünkü bu sezon takıma bayağı bir yatırım yapıldı. Ancak G.Saray’ın şu ana dek oynadığı futbol bu hedef için yüzde 100 yeterli diyemeyiz. Yeni kurulan bu takımın zamana ihtiyacı var. F.BAHÇE İÇİN NE DEDİ FENERBAHÇE de kaliteli bir kadroya sahip. İki takımın da bu konuda şansı var. Fakat, Galatasaray’ın yaşadığı başarılar, Avrupa’daki farklı futbolu ve tecrübesi bu karşılaştırmada onları daha avantajlı duruma getiriyor. Arif Erdem Yürek gerek BU kadar çok paranın harcandığı bir dönemde G.Saray ve F.Bahçe’nin kupayı bizim ülkemize getirmesi lazım. Ancak şunu unutmamalılar. Bu başarı için her şeyin para ve yıldızlar olmadığını bilmek lazım. Bu hedef için yürek ve takım olma unsuru şart. F.BAHÇE İÇİN NE DEDİ GALATASARAY ile şansını eşit görüyorum. Benim için önemli olan Galatasaray’ın bu başarıyı tekrar yinelemesi. Ancak, ülkemizden başka bir takım da bu kupaya doğru yürürse onların da destekleyicisi oluruz. Suat Kaya Bu birşey değil ŞU anki Galatasaray takımı, 1996-2000 yılları arasında bizim oynadığımız sistemden çok farklı oynuyor. Gerek kalitesi, gerek futbolcuların hırsı ile bence kupada gidebildiği yere kadar giderler. Ancak gerçekçi düşünmek gerekli. Şampiyonlar Ligi’nden gelecek takımlar çok kuvvetli. F.BAHÇE İÇİN NE DEDİ İKİ takımımızın da kaderini bundan sonra karşılarına çıkacak rakipler belirler. Biz ne takımları yenip o kupaya uzandık. Her iki takımımızın da şimdikinden daha iyi olması gerek ki, güçlü rakipleri geçebilsinler. UEFA KUPASI NASIL GELDİ? Bologna (D): 1-1 Bologna: 2-1 B.Dortmund (D): 2-0 B.Dortmund: 0-0 R.Mallorca (D): 4-1 R.Mallorca: 2-1 Leeds U.: 2-0 Leeds U. (D): 2-2 Arsenal: (P): 4-1 BU SEZON Tobol (D): 1-1 Tobol: 2-0 Levadia: 5-0 Levadia (D): 1-1 M.Netanya (D): 4-1 M.Netanya: 6-0 Panathinaikos (D): 3-1 S.Graz: 1-1 D.Bükreş: 4-1 D.Bükreş (D): 3-0
Eski futbolcular, Daum'un takıma 4 gün izin vermesini eleştirip, bu aranın oynamayanların maç eksiğini kapatmak için kullanılması gerektiğini savundu. Oğuz Çetin: “Yoğun tempoda 4 günlük tatil avantaj olabilir. Bu süreç, özellikle sakatlar ve yorgun düşenler için fayda sağlar. Fizik ve mental açıdan da toparlanmak için iyi bir fırsat. Ancak fazla oynama şansı bulamayanlar açısından da bu süreci hazırlık maçları yaparak değerlendirmek iyi olurdu. Herşeye rağmen, Fenerbahçe’nin bu süreci lehine çevirmesini bekliyorum.” Turhan Sofuoğlu: “Uzun süreli izinler ciddi sorunlar yaratabilir. Bence, fazla ara vermeden programa devam edilmeli. Çünkü Fenerbahçe belli bir tempoyu yakaladı. Bunu devre arasına kadar götürmesi gerekiyor. Yorgun ve sakatlar için bu süreç elbette önemli. Ama oynamayanlar için mutlaka hazırlık maçları organize edilmeli.” Timuçin Çuğ: 4-5 gün izin, takımı havadan uzaklaştırabilir. Tekrar sıfırdan idmanlara başlar gibi birşey olur. Selçuk, Özer, Deniz, Uğur gibi maç kondisyonu her gün geriye giden oyuncular var. Bunların kazanılması açısından hazırlık maçları yapılması faydalı olur. Bu süreç, sakatlar için önemli bir avantaj. Normal programın devam ettirilmesinden yanayım.” Ogün Temizkanoğlu: “Yoğun temponun ardından bu izin bence çok normal. Tüm takımın dinlenmesi gerekir. Oynamayanların sadece maç eksikleri var ama idman temposunu yoğun şekilde yaşadılar. Özellikle sakatlar açısından Fenerbahçe için önemli bir fırsat oldu bu ara. Sanırım Beşiktaş maçına kadar sakatlık problemi kalmaz.”
Uruguay'ın Kosta Rika ile 15 ve 19 Kasım'da oynayacağı maçlarda forma giyecek olan yıldız oyuncu, Beşiktaş derbisine saatler kala Türkiye'ye dönebilecek. Fenerbahçe’de tüm planlar Beşiktaş derbisi üzerine yapılırken, Daum’u şimdiden sıkıntı bastı. Bilica cezalı olduğu için derbide Lugano-Önder ikilisini oynatmayı düşünen Alman hoca, Uruguaylı yıldızın, milli takıma gidecek olması nedeniyle zor durumda kaldı. Arkadaşları 4 günlük tatile çıkarken, İstanbul’da kalan Lugano, Samandıra’da 2 gün tek başına idman yaptıktan sonra ülkesine gidecek. Uruguay ile Kosta Rika, ilk maçı 15 Kasım saat 04:00’te, rövanşı ise 19 Kasım saat 01:00’de yapacak. Lugano, en erken 20 Kasım’da Türkiye’ye dönebilecek. Tecrübeli oyuncu, üst üste iki maç ve yol yorgunluğuna rağmen, alternatifi olmadığı için 21 Kasım’daki derbide zorunlu olarak forma giyecek. -Fanatik-
VOLEYBOL: AROMA BAYANLAR BİRİNCİ LİGİ -FENERBAHÇE ACIBADEM: 3 - YEŞİLYURT: 0 Aroma Bayanlar Voleybol Birinci Ligi'nde yapılan maçta Fenerbahçe Acıbadem, Yeşilyurt'u 3-0 yendi. Salon: TVF 50. Yıl Hakemler: Barış Sümen xx, Esat Danzili xx Fenerbahçe Acıbadem: Diricks xxx, Seda xxx, Çiğdem xx, Gamova xxx, Osmokroviç xxx, Eda xxx (Songül xx, Naz x, Blom x, İpek x, Merve x) Yeşilyurt: Gülbahar x, Özge x, Gözde xx, Maksimenko x, Aslıhan x, Darya x (Merve xx, Derya x) Setler: 25-12, 25-7, 25-12 Süre: 56 Dakika (19, 18, 19)
Fenerbahçe Kulübü, erkek basketbol takımı oyuncusu Willie Solomon ile yollarını resmen ayırdı. Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamada, bir süredir disiplinsiz davranışları nedeniyle kadro dışı kalan ABD'li oyun kurucu Solomon'un sözleşmesinin, gerçekleştirilen görüşmeler sonucundan dostane bir şekilde, karşılıklı olarak feshedildiği bildirildi. Yapılan açıklamada, ''Kendisine kulübümüze katkılarından dolayı teşekkür eder, bundan sonraki spor yaşamında başarılar dileriz'' ifadeleri kullandı.
Her ne kadar Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ile birçok konuda ters düşülse de futbolun patronları yerel liglerde 'milli kimlik'e büyük önem veriyor. Türkiye'de yabancı futbolcuların ne şekilde oynayacağı belli. Süper Lig'de 6+2 kuralı uygulanıyor. Kulüpler aynı anda 8 yabancı ile sözleşme imzalayabilirken, sahaya çıkan 11 futbolcudan en fazla 6 tanesi yabancı olabiliyor. ZAMAN'ın haberine göre, son yıllarda yabancı sayısının artırılması veya serbest bırakılması isteği de en çok Fenerbahçe'den geliyor. Ligdeki takımların geneli ya 8 yabancı transfer etmiyor ya da bir maça 6 yabancıyla çıkmıyor. Bu hakkı en iyi kullanan takım F.Bahçe'den başkası değil. Her platformda Avrupalı rakiplerle eşit şartlarda mücadele edemediklerini belirten Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım, yabancı sayısının artırılması düşüncesine pek destekçi bulamıyor. 6+2 kuralının kulüplere zarar verdiğini öne süren Başkan Yıldırım, yabancı transferinin bazı kriterler getirilerek serbest bırakılmasını talep ediyor. Ancak şu ana kadar F.Bahçe'nin görüşünü destekler nitelikte ne Türkiye Futbol Federasyonu ne de UEFA bir çalışma yürütüyor. Bunun farkında olan Sarı-Lacivertliler de son yıllarda daha çok kaliteli Türk futbolcuları kadrosuna katıyor. Emre Belözoğlu, Mehmet Topuz, Özer Hurmacı gibi yetenekli oyuncular yüksek bedeller ödenerek kadroya dahil ediliyor. Aldülkadir, Furkan ve Onur gibi gençler de yetişmesi için erken yaşlarda Samandıra'dan içeri giriyor. Kısacası F.Bahçe'nin, artık astronomik paralara yabancı transferine sıcak bakmadığı iddia ediliyor. Yalnızca kombine kart satışını artırmak ve taraftarın beklentisini karşılamak amacıyla her sezon en fazla bir iki yabancı ünlü isimle anlaşma zemini aranacağı ifade ediliyor. 3 yabancı gidiyor, ilk hedef golcü F.Bahçe'nin devre arasındaki transfer politikası da yavaş yavaş netleşmeye başladı. Kanarya'dan ocak ayında 3 yabancının ayrılması bekleniyor. Zaten Brezilyalı yıldız Roberto Carlos, ülkesinin önemli kulüplerinden Corinthians ya da Santos'tan birine gideceğini resmen açıkladı. Ayağı kırıldıktan sonra verimli olamayan Deivid'in de Zico'nun çalıştırdığı Yunan ekip Olympiakos'la ön anlaşma yaptığı konuşuluyor. Bazı karşılaşmaları ıslıklı protestoyla terk eden Güiza'nın gönderilmesi de gündemde. 15 milyon Euro'ya alınan, fakat hayal kırıklığı yaşatan İspanyol forvet için bu rakamı verecek kulüp aranıyor. 3 yabancının gitmesi halinde öncelikle kaliteli bir golcü almayı planlayan Fenerbahçe, orta sahaya da takviye yapıp transferi noktalayacak.
F.Bahçe’nin milli santrforu Semih Şentürk, sezon sonu ayrılmayı kafasına koydu. VATAN'ın haberine göre, Fenerbahçe'de adı ’nöbetçi golcü’ye çıkan Semih Şentürk, yol ayrımında. Daum’un “Avrupa’da böyle golcü bulamayız. 5 yıl sözleşme uzatın” dediği ancak neredeyse devre arası gelmesine rağmen yönetimin görüşmeye çağırmadığı Semih, yeteneklerini Avrupa’da sergilemek istiyor. Opsiyonunu kullanmamayı planlayan santrfor, Avrupa’dan menajerler aracılığıyla gelen tekliflere “Görüşmelere açığım” yanıtını veriyor. TEK DERDİ OYNAMAMAK Sarı-lacivertlilerde yıllardır yabancı forvetlerin arkasında kalan Semih, menajerine “F.Bahçe’ye canımı veririm ama oynamamak beni bitiriyor. Alex, ’Brezilya’da senin gibi oyuncu olsa Avrupa peşinden koşar’, Güiza da ’Beraber oynasak 30 gol atarız’ diyor. Ama geri planda kalıyorum. Eşimle konuştum Avrupa’ya yelken açacağım” diyerek teklif getiren Avrupalı menajerlerle görüşme yetkisi verdi. VILLARREAL İLK SIRADA VILLARREAL kulübü geçtiğimiz sezondan beri Semih’i takip ediyor. Bonservis vermek istemeyen İspanyol kulübü derve arası bu oyuncuyla görüşüp, ön protokol imzalamaya çalışacak ve Semih sezon sonu İspanya’ya gidecek. Villarreal, birlikte çalıştığı menajer Jose Jimenez De La Cruz’a Semih’le görüşmeleri yürütmesi için tam yetki verdi. De La Cruz’un İstanbul’a gelerek Semih’in menajeriyle görüşeceği gelen haberler arasında.
Daum'un verdiği 4 günlük izni fırsat bilerek ülkesine giden Daniel Güiza'nın gözü kulağı, İspanya Milli Takım Teknik Direktörü Vicente del Bosque'de. Fenerbahçe’de sıkıntılı günler yaşayan ve taraftarın tepkisini çeken golcü oyuncu, Bosque’nin kendisini, 14 Kasım’da Arjantin ile oynanacak hazırlık maçının kadrosuna davet etmesini bekliyor. İspanya Milli Takım aday kadrosu yarın açıklanacak. -Fanatik-
Teknik direktör Daum'un 4 gün izin verdiği futbolculardan bazıları soluğu ülkesinde alır, bazıları Güney'e tatile giderken, Semih tesislerin yolunu tuttu. Sakatlığı nedeniyle Kayserispor maçında forma giyemeyen tecrübeli golcü, Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde hem tedavi oluyor hem de kendisi için hazırlanan özel program doğrultusunda antrenman yapıyor. Semih, tek hedefinin derbiye kadar hazır hale gelmek olduğunu söyledi. -Fanatik-
Fenerbahçe, Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos’a sus emrini bir türlü dinlemediği için ceza vermeyi planlıyor. Sezon başından beri Brezilya’ya döneceğini sık sık gündeme getiren futbolcusunu birkaç kez uyaran sarı lacivertli yönetim, Beşiktaş maçından sonra konuyu gündemine alacak. Hürriyet'in haberine göre, Ankaraspor ile oynaması gereken F.Bahçe haftayı boş geçirirken, 4 günlük izin süresini eşi ile birlikte Dubai’de değerlendiren Carlos hakkında hemen hemen her gün bir haber çıkması yöneticileri kızdırdı. Son olarak Brezilyalı basını, Corintians ile Santos’un yıldız futbolcuyu transfer edeceğini yazmıştı. Bu arada sözleşmesi devam ettiği halde gitmek istediğini dile getiren ünlü sol bek yerine alternatif arayışına giren yönetim, teknik direktör Christoph Daum ile Sportif Direktör Aykut Kocaman’ın belirlediği isimleri takibe aldı.
İsviçre basını, derbi maçta Fildişili futbolcu Keita'nın, Brezilyalı futbol Roberto Carlos'a attığı yumruğu 'Dünyada haftanın olayı' olarak yorumladı. İsviçre'nin Blick gazetesi, Süper Lig'in 10. haftasında İstanbul'da oynanan Fenerbahçe - Galatasaray maçında, Galatasaraylı Keita'nın, Fenerbahçeli Carlos'a yumruk atarak kırmızı kart gördüğü anki fotoğraflara kare kare yer verdi. Blick gazetesi, yaşanan bu olayı 'Dünyada haftanın olayı' başlığıyla duyurdu.
Fenerbahçe Kulübü'nün bayan üyelere yönelik düzenlediği toplantıların ikincisi bugün yapıldı. Fenerbahçe Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıya, kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın yanı sıra yöneticiler Ali Koç, Ali Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, Abdullah Kiğılı, Murat Özaydınlı, Ömer Temelli, Semih Özsoy, Turhan Şahin ve Yasemin Merçil ile yaklaşık 300 bayan üye katıldı. Kulübün resmi internet sitesindeki habere göre, toplantının açılış konuşmasını yapan yönetim kurulu üyesi Yasemin Merçil, kulübün son dönemlerde imza attığı projelerin ve başarıların yer aldığı bir sunum yaptı. Merçil'in konuşmasının ardından bayan üyeler için özel olarak hazırlanan bir klip gösterildi. Bu klibin son karesinde yer alan ''Sizler bu kulübün pırlantalarısınız'' cümlesinin salonda büyük alkış aldığı açıklandı. Daha sonra kürsüye gelen kulüp başkanı Aziz Yıldırım, bayan üyelerin kulüp için çok değerli olduğunu söyledi. Yıldırım'ın konuşması sonrası bayan üyeler teker teker kürsüye çıkarak projelerini ve fikirlerini sundu. Kapanış konuşmasını da gerçekleştiren yönetici Yasemin Merçil, bayan üyelerle 3. toplantının 5 Aralık'ta yapılacağını dile getirdi. Bu arada, toplantıda bayan üyelerden oluşan 3 ayrı komitenin kurulması kararı alındığı, bu komitelerin eğitim, sağlık ve beslenme ile turizm, kültür ve sanat başlıkları altında faaliyet göstereceği açıklandı.
Semih yedek kulübesinde bekleyerek kaçan golleri izledikçe belki “ruhunu” kaybediyor… Ama kaçan gollerin arkasındaki Güiza… Muzaffer KARTAL Dün uluslar arası haber ajansları Tuncay Şanlı ile ilgili bir haber geçti… Bugünkü bazı gazetelerde de var… Belki benim gibi bazıları bu habere önce inanamamıştır. Çünkü Tuncay’ın yaşadığı kamera şakası gibiydi. Tuncay’ın takımı Stock City deplasmanda Hull ile oynadığı maçın 81. dakikasında Tuncay’ı oyuna alıyor ve 7 dakika sonra da kenara… Her ne kadar menajer Toni Pulis, Tuncay’ın oyun dışına alınmasında Faye’nin kırmızı kart görmesiyle değişen taktik anlayışından olduğunu vurgulasa da, inandırıcı değil. Tuncay’la ilgili bu haberleri okuyunca aklıma Semih geldi… Fenerbahçe’nin golcü sıkıntısı çektiği bir dönemde İngiltere’deki Fenerbahçe patentli Tuncay ve yedek kulübesinde paslanan Semih! Semih’in kenarda yıllarca beklemesi, sabrı ve hala forma şansını bulamaması… Ama Semih’in son zamanlardaki tutum ve davranışları ruh halinin iyi olmadığını yansıtıyor. Semih sıkıntılı, Semih üzgün, Semih ruhen tükeniyor!... Kim ne derse desin Fenerbahçe’de Semih sancısı başlıyor “veya” kim ne derse desin Semih’te sancı var. Sarı Lacivert forma aşkına Juventus, Sunderland, Porstmouth gibi takımlardan gelen tekliflere bile bakmadı Semih. Fenerbahçe’de forma şansını bekledi. Bir çokları gibi bende “ Acaba Güiza’ya verilen şans Semih’e verilseydi Fenerbahçe’nin gol sayısı artar mıydı? Fenerbahçe gol sancısı yaşadığı maçlarda golü bulur muydu?” diye zaman zaman düşündüm. Diyeceksiniz ki Güiza’nın sakat veya formsuz olduğu zamanlarda Semih’te sakattı… Tamamına katılmıyorum. Çünkü sakat denilen Semih birçok maçta ilk 18’de yedek kulübesinde oturdu. Eğer sakatsa yedek kulübesinde işi ne? Semih bu güne kadar yapılan maçların çoğunda bir devre oynasaydı hem performansı, hem de moral motivasyonu çok farklı olurdu… Güiza’nın saç baş yoldurduğu zamanlar Daum Semih’e şans vermeliydi. Ama olmadı Daum birçok maçta Güiza’nın kötü performansına rağmen yedek kulübesinde sabırsızlıkla forma bekleyen Semih’i görmedi, göremedi. Sakın ola yanlış anlamayın… Güiza kötü bir futbolcu veya golcü demek istemiyorum… Ama herkes görüyor ki “bir kan uyuşmazlığı” var, bu devam ediyor ve giderilemiyor… Güiza geçen sezon 32 maçta 11 gol attı… Denilebilir ki, ilk yılında uyum sorunu yaşadığından golü az oldu… Peki bu sezon… Aslında bu sezon iyi başladı Güiza ve umutları tazeledi. Avrupa Ligi 3. eleme turu ilk maçında Honved’e 3 ve ligin ilk maçında Denizlispor’a gol atınca bir çokları “Güiza geliyor, bu sezon Güiza’nın golleriyle şenlenecek” diye düşündü. Ama her şey “düşünce” de kaldı. Umutlar yeşeremeden yok oldu. Çünkü ligin 12. haftası bitti Güiza’a beklenen patlamayı hala yapamadı. Evet, Real Mallorca’ya 14 milyon euro, kendisine de yıllık 3,5 milyon euro ödenen Güiza kayıp… Pardon!..Bedenen var, ama golcü olarak kayıp… Hele hele ödenen rakamı attığı gollerle orantılarsanız karşınıza çıkan tablo ile Güiza daha çok kayıp… Bakınız aşağıda aklımın erdiğince Güiza’ya “golcü” diye ödenen parayı, attığı gollerle bir orantıladım. Yani Güiza’nın attığı golleri ve ödenen 21 milyon euro’yu topladım, çıkardım, çarptım, böldüm… Diyeceksiniz ki sonuca ulaşmaya bu kadar işleme hiç gerek yok. Ama olsun işi sağlama almak, haksızlık yapmamak için bütün matematiksel işlemleri gözden geçirdim. Fakat maalesef karşıma çıkan tablo “acıklı” bir tablo oldu! Neden derseniz?... Güiza için Mallorca’ya 14 milyon euro… İki sezon Güiza’ya 3,5x2= 7 milyon euro… İkisinin toplamı 21 milyon euro… Güiza 67 maça çıkmış, 23 gol atmış. Yani bir gol 913 bin euro… Oynadığı her maçın bedeli ise 313 bin 430 euro… Diyebilirsiniz ki daha bu sezon bitmedi belki önümüzdeki hafta Güiza kendine gelir, açılır gollerini sıralar… Siz inanıyor musunuz?
Fenerbahçe'de ikinci dönemini yaşayan Christoph Daum, Sarı-Lacivertli ekiple sezon başından bu yana çıktığı 20 resmi maçta 15 galibiyet elde ederek başarılı bir performans sergiledi. Turkcell Süper Lig (11), Avrupa Ligi (8) ve TFF Süper Kupa (1) mücadeleleri olmak üzere takımıyla toplam 20 resmi maça çıkan Alman teknik adam, 3 beraberlik, 2 de yenilgi aldı. Daum'lu Fenerbahçe, 20 resmi maçın 15'inden galibiyetle ayrılarak, yüzde 75'lik bir galibiyet yüzdesiyle mücadele etti. Sarı-Lacivertliler mağlubiyetlerini birer maçla Turkcell Süper Lig ve Avrupa kupalarında yaşarken, beraberliklerin 2'si Avrupa kupası, 1'i ligde geldi. Sarı-Lacivertliler, bu performans sonucunda, ligde ve Avrupa kupasında yer aldığı grupta lider durumda bulunuyor. Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Fenerbahçe, Beşiktaş ile yaptığı Süper Kupa maçında da rakibini yenerek, sezona kupa ile başlamıştı. Bu arada UEFA Avrupa Ligi'ndeki Steaua Bükreş maçının ardından 4 günlük izne çıkan Fenerbahçe, 21 Kasım Cumartesi günü Beşiktaş ile oynayacağı derbinin hazırlıklarına yarın akşam başlayacak.
Fenerbahçe, Appiah’tan gelecek haberi bekliyor. FIFA’nın 2 milyon 281 bin euro ödemeye mahkum ettiği Ganalı oyuncunun İtalya’dan Bologna ile sözleşme yapması, sarı-lacivertlilerin tahsilat ümidini artırdı. Nihai kararı CAS verecek. Milliyet'in haberine göre, Stephen Appiah, İtalyan kulübü Bologna ile sözleşme imzalayınca Fenerbahçe devreye girdi, bu oyuncudan gelecek para konusunda elini güçlendirdi. FIFA’nın Appiah’ı eski kulübüne tazminat ödemeye mahkum etmesi nedeniyle bu futbolcudan şimdilik 2 milyon 281 bin euro alacağı bulunan sarı-lacivertli kulüp, CAS Mahkemesi’nden çıkacak nihai bekliyor. Hastalığı nedeniyle Fenerbahçe’den ayrılmak zorunda kalan ancak Fenerbahçe’nin tüm iyiniyetli çabalarına rağmen kulübü FIFA’ya şikayet eden Ganalı oyuncu davayı kaybetmişti. Taraflar restleşti Appiah’tan 2 milyon 281 bin euro tazminat almaya hak kazanan Fenerbahçe bu futbolcunun daha fazla para ödemesi gerekçesi ile CAS Mahkemesi’ne başvurmuş, Appiah da bu bedeli ödememek için aynı yolu benimsemişti. Fenerbahçe Yönetimi kendi takımından ayrıldığından beri iş bulamayan Appiah’ın kulübe ödemesi gereken en az 2 milyon 281 bin euroyu garantiye almak için İtalya Futbol Federasyonu ile FIFA kanadında girişimlerini başlatıp, davanın sonuçlanmasını beklemeye koyuldu. Eğer buradan da olumlu bir sonuç çıkarsa, sarı-lacivertlilerin tahsilatı iyice kolaylaşacak ve Bologna da bu borç için taraf olacak.
Beko Basketbol Ligi'nde yapılan maçta Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker'i 80-67 yendi. Karşılıklı basketlerle başlayan karşılaşmada 6. dakikaya 7-6 Fenerbahçe Ülker'in üstünlüğüyle girilirken, iki takım da özellikle savunmada kontrollü oynamaya çalıştı. Dış atışlarda birbirlerine pek pozisyon vermeyen takımlar, pota altında uzun oyuncularıyla skor üretti ve sarı-lacivertli takım, ilk periyodu 14-12 önde bitirdi. İkinci çeyreğe hızlı başlayan Efes Pilsen, Sinan ve Ender'in etkili performansıyla 7-1'lik bir seri yakalayarak, 12. dakikada 19-15 öne geçti. Bunun üzerine maça başladığı beşi sahaya süren Fenerbahçe Ülker, savunmada rakibini frenledi. Konuk ekip, hücumda da Semih ve Kinsey ile bulduğu basketlerle 15. dakikada 20-19'luk skorla üstünlüğü geri aldı. Ancak Efes Pilsen'de fırsatçı kimliklerini ortaya koyan Ender ve Smith, sarı-lacivertli takımın top kayıplarını çok iyi değerlendirdiler ve takımlarının ilk yarıdan 33-29 üstün ayrılmasını sağladılar. Karşılaşmanın ilk yarısında iki takım da dış atışlarda çok zayıf bir performans ortaya koydu. Efes Pilsen, 4 atışı da değerlendiremezken, Fenerbahçe Ülker, 7 atıştan 1'ini potaya isabet ettirdi. Sarı-lacivertli takım, ilk yarıda ribauntlarda rakibine 16-13'lük üstünlük sağladı. İkinci yarıya daha iyi başlayan Fenerbahçe Ülker, hızlı hücumlarla Greer ve Ömer Aşık ile basketler bularak, 24. dakikada skoru 36-36 eşitledi. Ancak, pota altında Kaya dış atışta da Sinan ile üst üste basketlerle rakibine karşılık veren Efes Pilsen, 27. dakikada 44-38 öne geçse de oyundan kopmayan sarı-laciverti takım, etkili mücadelesiyle farkı eritti ve Ömer Aşık'ın şık smaçıyla son çeyreğe 48-48 berabere girmeyi bildi. Son periyota dış atışlardan üst üste bulduğu basketlerle başlayan Efes Pilsen, farkı açmaya çalışırken, Fenerbahçe Ülker, pota altında rakibine cevap vererek, oyunu dengede tutmaya çalıştı. İki takımın da kazanmak için ellinden geleni yaptığı çekişmeli karşılaşmada, 36. dakikaya 62-59 Efes Pilsen'in üstünlüğüyle devam edildi. Daha sonra lacivert-beyazlı takımda sahneye çıkan Nachbar, sergilediği müthiş performansla takımının farkı açmasını sağladı. Sloven oyuncunun dış atışlardan kaydettiği basketlerle hareketlenen lacivert-beyazlı takım, son dakikasına 73-62 önde girdiği karşılaşmadan 80-67 galip ayrıldı. Bu sonuçla ligde 3. galibiyetini alan Efes Pilsen, rakibine de ilk yenilgisini tattırdı. Fenerbahçe Ülkerli Greer 18 sayı ile karşılaşmanın en skorer oyuncusu olurken, Efes Pilsen'de Rakocevic, Kaya, Nachbar ve Ender çift haneli sayılara ulaşan oyuncular oldu. Efes Pilsen dış atıştan kullandığı 19 şuttan 8'ini potaya isabet ettirirken, Fenerbahçe Ülker, 17 atıştan sadece 3'nü sayıya çevirebildi. Lacivert-beyazlı takım, dış atışlardan bulduğu 8 basketi de ikinci yarıda kaydetti. Serbest atışlarda da Efes Pilsen rakibine önemli üstünlük sağladı. Lacivert-beyazlı takım 15 serbest atışın 10'unu değerlendirirken, Fenerbahçe Ülker, 30 defa gittiği serbest atış çizgisinden sadece 16 sayı çıkardı. Sarı-lacivertli takımda Ömer Aşık, kullandığı 10 serbest atıştan sadece 2 tanesini sayı yapabildi. -EFES PİLSEN: 80 - FENERBAHÇE ÜLKER: 67 Salon: Darüşşafaka Ayhan Şahenk Hakemler: Rüştü Nuran xx, Alper Özgök xx, Fatih Arslanoğlu xx Efes Pilsen: Kerem Tunçeri x 2, Rakocevic xxx 17, Thornton x, Kaya xxx 14, Kasun x 2, Nachbar xxx 15, Ermal x, Sinan xxx 9, Ender xxx 17, Smith xx 4 Fenerbahçe Ülker: Greer xxx 18, Ömer Onan xx 8, Kinsey x 4, Semih xx 10, Oğuz xx 9, Giricek x 6, Mrsiç x, Ömer Aşık xxx 12, Rasim x, Serhatx x 1. Periyot: 12-14 Devre: 33-29 (Efes Pilsen lehine) 3. Periyot: 48-48
Fenerbahçe Ülker Antrenörü Bogdan Tanjevic, iki takımın da iyi mücadele ettiğini, son iki dakikada konsantrasyon eksikliğinden yenildiklerini söyledi. Tanjevic, maçtan sonra basın toplantısında, son iki dakikaya kadar başa baş oynadıklarını belirterek, ''Son iki dakikada skor kırıldı. Konsantrasyonumuzun yoğun olmadığı zamanlarda maçı kaybettik'' dedi. Preldzic'in yokluğunu bugün hissettiklerini anlatan Tanjevic, ''Onlarda da Shumpert yoktu, ama Nachbar onun görevini yaptı. Bugün Ender ve Sinan maçı Efes Pilsen'e getirdi. Mirsad'ın yokluğunu da hissediyoruz, bu bizim için önemli bir eksiklik'' şeklinde konuştu. Kadroda yer almayan Preldzic'in neden oynamadığıyla ilgili bir soru üzerine Tanjevic, şunları söyledi: ''Bugün Preldzic'i oynatabilirdik ama doktorlar dinlenmesini söyledi. Ancak onu temel olarak Montepaschi Siena maçına saklamak istiyorduk. Hastalığının getirdiği güç kaybı olacaktır ama Montepaschi Siena maçında bize 10-15 dakika yardımı olacağını düşünüyorum. Preldzic olsaydı oyun kurucu olarak onu oynatmak ve diğer uzunlarla oynamak benim sevdiğim basketboldu. Uzunlarımız attığı serbest atışları sayıya çevirseydi farklı olabilirdi. Greer'in performansından memnunum, ama savunmayı çok daha iyi yapmasını bekliyorum. Mrsic de daha tam formda diyemem. Sezon başında yaklaşık 1 ay sakatlığı vardı. Solomon'un yokluğunda o biraz daha sahada yer alacak ve daha fazla sorumluluk alacak.''
Beko Basketbol Ligi'nde Efes Pilsen'e 80-67 yenilen Fenerbahçe Ülker, bu sezon ligdeki ilk yenilgisini aldı. Ligde yaptığı 3 maçı kazanan sarı-lacivertliler, 4. haftada Efes Pilsen'e yenilerek, bu sezon 4. lig maçında yenilgiyle tanıştı. Efes Pilsen ise ligde 4. maçında 3. galibiyetini aldı. -''TANJEVİC İSTİFA'' SESLERİ- Fenerbahçeli taraftarlar, maçın son iki dakikasında salondan ayrılmaya başladı. Bir grup sarı-lacivertli taraftar ise bu sırada ''Tanjevic istifa'' diye bağırırken, Efes Pilsenli taraftarlar da bunun üzerine aynı tezahüratı yaptı. Sarı-lacivertli taraftarlar, son dakikada küfürlü tezahürat yaptı. -SON 6. MAÇI EFES PİLSEN KAZANDI- Efes Pilsen, bu galibiyetle, üst üste 6. maçta Fenerbahçe Ülker'i yenmeyi başardı. Geçen sezon play-off finalinde lacivert-beyazlılar, seride 2-0 gerideyken, üst üste 4 maçı kazanarak, durumu 4-2 yapıp, şampiyonluğa ulaşmıştı. Bu sezon Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda da karşı karşıya gelen iki ekibin mücadelesinde gülen taraf yine Efes Pilsen oldu. Lacivert-beyazlılar Ankara'da yapılan ve normal süresi 63-63 berabere tamamlanan maçı uzatmada 81-74 kazanarak, kupayı müzesine götürdü. -2009'DA EFES PİLSEN'İN 7. GALİBİYETİ- İki takım 2009 yılında 10. kez karşılaşırken, 7 maçı Efes Pilsen, 3 maçı ise Fenerbahçe Ülker kazandı. İki takım arasında 2009 yılında yapılan maçlar ve sonuçları şöyle: Teknosa Türkiye Kupası yarı final: 21.02.2009 Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker: 68-60 Beko Basketbol Ligi: 08.03.2009 Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen: 84-80 Play-off Final Serisi: 04.06.2009 Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker: 60-68 06.06.2009 Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker: 67-70 09.06.2009 Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen: 91-98 11.06.2009 Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen: 68-77 14.06.2009 Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker: 74-68 17.06.2009 Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen: 76-79 Cumhurbaşkanlığı Kupası: 15.10.2009 Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker: 81-74 Beko Basketbol Ligi: 08.11.2009 Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker: 80-67
Fenerbahçe Kulübü, kendisini mahkemeye veren eski yöneticisi Sadettin Saran hakkında sert bire açıklama yaptı. Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklama şu şekilde: Sayın Sadettin Saran'ın kulübümüzle ilgili açıklamaları üzerine kamuoyunu aydınlatma zorunluluğunun doğduğuna inanıyoruz. Öncelikle Sayın Saran'ın kulübümüz aleyhine başlattığı hukuki sürece ilişkin ihtarnamenin, kulübümüze, Sayın Saran'ın açıkladığı gibi Galatasaray maçı öncesindeki haftada değil, Galatasaray maçının hemen ertesi günü yani 26.10.2009 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmeliyiz. Kaldı ki ezeli rekabetin önemi göz önüne alındığında, zamanlama olarak derbinin hemen öncesinin veya hemen sonrasının seçilmesinin, Fenerbahçe Ailesi için çok farklı olmadığını da hatırlatmak istiyoruz. Bunu anlamaktan dahi yoksun birinin Fenerbahçe sevdasını, 'Başkanlık' iddiası ile bir arada dillendirmesi tek kelimeyle 'ayıptır'. - Başkan Adayı Sayın Saran'ın Ticari Kaygıları - Sayın Saran'ın sahibi olduğu KAS Şirketi ile kulübümüz arasında, ilk olarak 17.11.2000'de, 5 futbol sezonunu kapsayan bir antlaşma yapılmıştır. Sayın Saran'ın, bu yatırımının geri dönüşünün bu süre zarfında sağlanamayacağına ilişkin endişesi üzerine, sözleşmede belirlenen süre, kulübümüzün UEFA Kupası'na katıldığı 5 futbol sezonu şeklinde, sözleşmenin imzasından üç gün sonra (20.11.2000) değiştirilmiştir. Sayın Saran'ın yine sonradan ortaya çıkan ticari kaygıları sebebiyle, 29.05.2001'de, sözleşmeye ek yapılarak, sözleşme kapsamındaki yayın haklarına ilişkin bir havuz sistemi uygulamasına geçilmesi halinde, kulübün havuz sisteminden elde edeceği televizyon, radyo ve reklam panosu gelirlerinin UEFA gelirlerinde % 5, diğerlerindeyse gelirin tamamı olacak şekilde KAS Şirketi'ne ait olmasına karar verilmiştir. - Fenerbahçe sevdalısı Sayın Saran'ın İhtilaf Yaratma Becerisi - Bilahare sözleşme ile KAS Şirketi'ne devredilen hakların kapsamına nazaran, sözleşmenin süreye ilişkin maddesinden ilk başta her iki taraf da; "Kulübün UEFA Kupaları'ndan herhangi birisine 5 kez katılmasını" anlıyorken, Sayın Saran düzenlemedeki ifadenin eksikliğinden istifade ile söz konusu bu maddeyi 'Kulübün UEFA Kupası'na 5 kez katılması' şeklinde yorumlamakta ısrarcı olmuş ve bu ısrar sonucunda taraflar arasındaki hukuki ihtilaf ortaya çıkmıştır. Kulübümüz, sözleşme süresinin, takımımızın UEFA Kupaları'ndan herhangi birine 5 kez katılması ile 2007-2008 sezonu itibariyle sona erdiği tezine paralel olarak, 2007-2008 sezonu sonrasına ilişkin ilgili yayın haklarını, Doğan Grubu ile yapılan anlaşma çerçevesinde Doğan Grubu'na devretmiştir. Ve yine bu anlaşmanın yanı sıra yapılan bir diğer anlaşma ile de 2007-2008 sezonu sonrası KAS sözleşmesi ile ilgili kulübümüzün yükümlülükleri de Doğan Grubu'na devredilmiştir. Böylelikle, KAS Şirketi ile kulübümüz arasındaki sözleşme süresine ilişkin ihtilaf, kulübümüzün sözleşmeyi yorumlamasına ve menfaatlerine uygun bir şekilde sonlandırılmıştır. - Sayın Saran'ın asılsız iddiaları karşısında tanık Doğan Grubu'dur - Sözleşmenin bu şekilde Doğan Grubu'na devri sonrasında Saran Grubu ile 2007-2008 sezonu sonuna kadar olan maddi konuların sonlandırılması amacıyla, Doğan Grubu yetkililerin de katılımıyla aylar boyunca sayısız toplantı yapılmış ancak bu toplantılardan herhangi bir sonuç elde edilememiştir. Toplantılar Saran Grubu'nun hukuk müşaviri Sayın Prof.Dr.Mehmet Helvacı ile başlamış, ayrıca toplantılarda Saran Grubu, Sayın Selim Usta tarafından temsil edilmiştir. Bu itibarla, Sayın Saran'ın 'Dostça çözüm için kulübümüzün herhangi bir çabası olmadığı' yönündeki iddiaları tamamıyla asılsızdır. Bu çabanın en yakın tanığı toplantıya katılan Doğan Grubu yetkililerdir. Saran Grubu, sayısız toplantının ardından ihtilafın sulhen çözümü için kulübümüzden 4.400.000.-USD talep etmiştir. Tarafımızdan, Saran Grubu'na teklif edilen tutar ise 3.000.000.-USD olmuştur. Nihayetinde Doğan Grubu ihtilafın sulhen çözümü için 3.900.000.-USD ödenmesini teklif etmişse de, bu öneri Saran Grubu tarafından kabul edilmemiştir. Ayrıca sözleşmeden doğan vergiler hususunda da sözleşmenin açık düzenlemesine karşın, Saran Grubu'nun farklı bir kabul tarzı bulunmaktadır, bu sebeple de bu husustaki anlaşmazlık da sürmektedir. Kulübümüz, bahse konu olan sözleşmeyle, devrettiği ticari hakların karşılığı olmak üzere Sayın Saran'dan çeşitli tarihlerde yaklaşık 10.000.000.-USD almıştır. Buna mukabil yaklaşık 100 adet maçın televizyon yayın hakkı ve saha kenarı reklam panoları Saran Grubu tarafından, bu süre içinde tasarruf edilmiştir. Sayın Saran, 2007-2008 sezonundan beri de sözleşmeye konu ticari olan ilişkiyi Doğan Grubu ile birlikte sürdürmeye devam etmektedir. Ayrıca söz konusu sözleşme gereğince, kulübümüz, bugüne kadar KAS Şirketi'ne 600.000 CHF tutarında da bir ödeme yapılmıştır. - Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz - Bugün Fenerbahçe sevdasıyla yanıp tutuşan ve bu sevdayla başkanlık iddiasında bulunan Sayın Saran tarafından kulübümüz aleyhine başlatılan hukuki süreçte talep edilen tutar, yaklaşık 8.000.000.-USD'dir. Bu paranın yanı sıra bu paranın faizi, mahkeme masrafı, vekalet ücreti ve hatta sözleşmede düzenlenen cezai şart olan 10.000.000.-USD de ayrıca talep edilmektedir. Kamuoyu, Sayın Saran'ın kulübümüzle yaptığı ticaretin boyutunu, bugüne kadar söz konusu ticari ilişki neticesinde elde ettiği kazancı, bugün hala elde etme gayretinde olduğu kazancı yukarıdaki açıklamamızı okuyarak kendisi takdir edecektir. Bu konuda tarafımızdan ayrıca bir yoruma gerek yoktur. Sayın Saran, açıklamasında "Gerekirse talebinin bir bölümünden vazgeçebileceğini" belirtmiştir. Sayın Saran'ın bu açıklamasından, Sayın Saran'ın Fenerbahçe'ye başkan olma iddiasında bulunmanın her şeyden vazgeçmek olduğunu hala anlayamadığını üzülerek görmekteyiz. -Sayın Saran Galatasaray için yaptığı fedakarlığı Fenerbahçe için de yapmalıdır- Sayın Saran sevdanız konusunda samimiyetinizi gösterebilmeniz için, misli misli kazandığınız sözleşmeye dayalı iddianızdan tamamıyla vazgeçtiğinizi kamuoyuna açıklamaya davet ediyoruz. Fenerbahçe sevdanızın büyüklüğü ve samimiyetiniz ancak bu şekilde doğrulanacaktır. Sayın Saran açıklamasında mevcut ihtilafın tarafımızdan çözümsüzlüğe sürüklenerek kendisinin dava açma mecburiyetinde bırakıldığını ifade etmektedir. Fenerbahçe sevdası ile dava açma mecburiyetinin bir arada dillendirilmesinin çelişkisini bir yana bırakalım... Sayın Saran kendinizi böyle bir mecburiyette hissetmeyin, gelin davanızdan ve iddianızdan sevdanız uğruna vazgeçin. Tıpkı daha önce farklı sözleşmelere dayalı benzer iddialarınızdan Trabzonspor, Ankaragücü ve Galatasaray örneklerinde vazgeçmiş olduğunuz gibi. - Sayın Saran'a açık çağrı - Sayın Saran, üyelikten ihracınızla ilgili Yargıtay Bozma Kararı, sizin açıkladığınız gibi basit bir eksikliğinin giderilmesiyle ilgili değildir. Davaya bakan Yargıtay Dairesi'nin Bozma Kararı, 'Kulüpten ihracınıza sebebiyet veren eyleminizin, cezai boyutunun yapılacak yargılamada sorgulanması' ile alakalıdır. Yargıtay süreci tamamlandığında eyleminizin cezai boyutu hem bu davada hem de kulübümüz tarafından açılacak ceza davasında ele alınacaktır. Bu hukuksal süreçlerin takibi bizler istediğimiz için değil, Fenerbahçe Genel Kurulu'nun bu yönde aldığı karar nedeniyle bir zorunluluktur. Sayın Saran, ne sizinle ne de bir başka Fenerbahçeli ile Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı'nın ve yönetiminin şahsi bir kavgası olamaz. Hiç bir Fenerbahçeli'nin başkanlık iddiası şahsi olarak bizleri kaygılandırmaz. Kulüp üyelerimiz gibi sizin de başkan olma hakkınız, tüzüğümüzün güvencesindedir. Bu görevin takdiriyse sadece ve sadece Genel Kurulumuzun yetkisindedir. Bunun için hiç bir şahsi korkunuz, endişeniz olmasın. Bu konuyu artık hayali senaryolarınızla açıklamaya çalışmayı bırakın. Açıklamalarınız tabiri caiz ise kabahatinizden de büyük oluyor. Gelin sevdalısı olduğunuzu iddia ettiğiniz kulübünüzün üzerinden misli misli ticari kazanç elde etme hırsından bir an önce vazgeçin. Geçmişteki yanlışlarınızla değil artık sadece bununla hatırlanın. Fenerbahçe Spor Kulübü
Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği (1907 ÜNİFEB) üyesi gençler, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 71. yıl dönümünde yarın Anıtkabir'de bir araya gelecek. Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamaya göre, 1907 ÜNİFEB'in geleneksel hale getirdiği ve bu yıl 5'incisi düzenlenecek Anıtkabir ziyaretine Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören yaklaşık bin 800 ÜNİFEB'linin katılması bekleniyor. 1907 ÜNİFEB'in rekor sayıda katılımla Anıtkabir'de düzenleyeceği özel anma programı saat 11.00'de başlayacak.