Fenerbahçe'den güncel haberler

Konu, 'FENERBAHÇE' kısmında ENGİN02 tarafından paylaşıldı.

  1. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Brezilya’nın spor gazetesi Globo Esporte, Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla ilgili verdiği haberde, “Derbinin baş aktörleri Brezilyalılar oldu. Alex parıldadı” ifadesini kullandı.

    Globo Esporte internet sitesinde yer alan yorumda, maç başlamadan önce ısınmalar sırasında Cristian ile Arda arasındaki kavga anlatılarak, “Cristian, Arda ile tartıştı ve ikisi arasında itişmeler oldu. Birçok futbolcu da saha içinde tartıştı” denildi.

    Milliyet'in haberine göre, Brezilya gazetesi Alex’in, Fenerbahçe’nin iki golünü atarak, sahanın en iyisi olduğunu belirtti. Globo Esporte, aldığı galibiyet sonrasında Fenerbahçe’nin Galatasaray ile arasındaki puan farkını 5’e çıkardığını da hatırlattı.
     
  2. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Daum sezon başında Kazım’ı bir odada tek başına otururken gördüğünü söyledi, “Sorununun ne olduğunu sordum. ‘Kimse beni sevmiyor, önemsemiyor’ dedi. Ona paylaşımcı olmasını ve öncelikle kendisinin arkadaşlık kurmasını öğütledim. Bugün Kazım en iyi transferimiz” dedi

    Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum dün sabahki antrenmanda basın odasını ziyaret ederek, muhabirlerle çay içti, ekonomiden politikaya, futboldan siyasete kadar birçok konuda görüşlerini söyledi.
    Alman hoca, şu an dahi sayıldığını ancak maçın 2-2 bitmesi halinde bugün yargılanıyor olacağını dile getirdi. Tecrübeli çalıştırıcı, Aragones’den daha iyi bir teknik adam olmadığını da belirtip, “Ben sadece futbolcuların kafa yapısını değiştirdim” dedi.


    Daum, Semih’e övgüler yağdırdı, “Ben bir kulüp başkanı ya da takım sahibi olsam Semih ile sürekli 5’er yıllık sözleşmeler yaparım. Semih Fenerbahçe’nin bir parçası. Bunu inkâr etmek mümkün mü? Yedek ya da as kavramını tanımıyor, aksine yerine oynayanlara da destek veriyor. Açılmaz kapıları açan bir anahtar o” ifadelerini kullandı.

    GUİZA FORMAYI HAK EDİYOR!..

    Kazım’ı kazanmasının nedenini ona verdiği öğütler olarak açıklayan Alman hoca, “Geldiğimde Kazım bir odada tek başına oturuyordu. Sorununun ne olduğunu sordum. Arkadaşsızlıktan yakındı. ‘Kimse beni sevmiyor ve önemsemiyor’ dedi. Ona arkadaş edinmesi için öncelikle insanlarla kendisinin arkadaş olmasını tavsiye ettim. İşe kendisinden başlarsa kazanacağını söyledim. Paylaşımcı olmasını öğütledim. ‘Yağmurun altında şemsiyen olmadan durursan ıslanırsın. Islanmak istemiyorsan şemsiye açmalısın’ dedim. Yavaş yavaş gelişecek, bunu biliyorum. Ancak daha zamana ihtiyacı var. Kazım’ın en iyi transferimiz olacağını söylemiştim. Dediğim çıktı” dedi.

    Güiza’ya, Galatasaray derbisinden iki üç gün önce maçta oynayacağını söylediğini anlatan Daum, “Bunu duyunca çok şaşırdı. Ve o üç günü çok iyi kullanıp, maçta oynayabilecek hale geldi. Sakatlığı nedeniyle forma beklemiyordu. Ama ben ona kendini hazırlaması için ışık verdim, bunu başardı. Ayrıca o formayı giymeyi hak ettiğini de gösterdi” diye konuştu.

    NASIL SÜREKLİ HÜCUM EDERİM?..

    “Türkiye’de ortak bir kanı var. Kendi sahanızda oynuyorsanız tüm kamuoyu ve taraftarlar sizden sürekli hücuma dayalı bir futbol bekliyor. Kendi sahamdayım evet ama rakibim Galatasaray. Nasıl sürekli hücum ederim? Galatasaray’ın çok etkili oyuncuları var. Sağ kanadımızda Gökhan Gönül ve Mehmet Topuz’dan yararlanarak Arda’yı durdurduk. Öncelikli hedefimiz güçlü Galatasaray’ı durdurmak sonra vurmaktı, biz de öyle yaptık. Keita ve Arda etkisizdi. Keita beklediğimden de kötüydü. Sürekli atak yapacağım düşüncesinden kurtulmalıydık, sanırım bunu başardık.”

    TÜRKİYE ÇOK GELİŞMİŞ BİR ÜLKE!..

    “Herkes islamiyeti benimseyenlerin terörist olduğunu düşünüyor. Arap sermayesi ve bu bölgeye yakınlığı sebebiyle Türkiye için de benzer şeyler söylediler. Bu kesinlikle doğru değil. Türkiye çok gelişmiş. Eskiden herkesin evinde bir televizyon varken, şimdi üçer tane var. Dünyanın nüfusu en genç ikinci ülkesi. Çok büyük bir potansiyeliniz var. Çin’de herkes en fazla tek çocuk yapabiliyor. Türkiye’de üç mü? Nüfus patlaması olacak demek ki... Sezon başı takımdan hayatta tek bir şeye sarılmalarını istedim. O da başarı”
     
  3. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Isınma hareketleri sırasında yaşanan kavgaya karışan Arda Turan, Cristian Baroni ve Bilica’ya ise ihtar cezası geliyor.


    KAVGALI derbinin faturası da ağır olacak. Yaşanan üzücü olaylar nedeniyle F.Bahçe’ye 1 maç seyircisiz oynama cezası, G.Saraylı Keita’ya ise 3 maç men cezası geliyor. Karşılaşmadan yarım saat önce ısınma hareketleri sırasında birbirine giren Arda Turan, Cristian Baroni ve Bilica’nın da Disiplin Kurulu’na gönderileceği ancak bu oyuncuların ihtar cezası alacağı bildirildi.

    Karşılaşmanın temsilcileri Haluk Gözen ve Kemal Özbek’in, Futbol Federasyonu’na dün gönderdikleri raporlarda olaylara geniş şekilde yer verildi.

    Raporlarda, olayların maç öncesi başladığı, ısınma hareketleri sırasında Baroni ve Arda’nın birbirlerinin boğazlarına sarıldıkları ve itekledikleri belirtildi. Bilica’nın da bu olaya karıştığı vurgulandı.

    Hürriyet'in haberine göre, Temsilci raporlarında, yardımcı hakem Tarık Ongun’un başının yarılması da detaylı bir şekilde yer aldı. Raporlarda ayrıca sahaya çok sayıda yabancı madde atıldığı, misafir takım futbolcularının gözüne lazer tutulduğu da belirtildi. Roberto Carlos’a yumruk attığı için kırmızı kart gören Keita’nın da hakem ve temsilci raporları doğrultusunda 3 maç ceza alacağı öğrenildi.
     
  4. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    50 bin kişi o stada gelmiş. Maçı tatil etsem, binlerce insan protesto yürüyüşü yapacak. Camlar çerçeveler inecek.


    "Allah korusun, bir taraf karşı tarafa saldırsa, birkaç cana mal olsa, bunun hesabını kim verecek?"

    FENERBAHÇE- Galatasaray maçı öncesi karşılaşmayı tatil etmediği için eleştiri yağmuruna tutulan hakem Bünyamin Gezer, HÜRRİYET’e konuştu. Gezer, “Vicdanım çok rahat. Öyle rahat ki, çok büyük olayları önlediğim kanaatindeyim” dedi.

    İşte Bünyamin Gezer’e yönelttiğimiz sorular ve işte Gezer’in yanıtları..

    SORU: Hocam maçı niçin tatil etmediniz?

    GEZER: Müsabaka için ısınmaya çıktık. 25 dakika boyunca saha içindeydik. Bize ne küfür edildi, ne de bir cisim atıldı. Evet bir takım cisimler sahaya atıldı ama;
    1- O cisimler bize yönelik değildi.
    2- Oyuncuları etkileyecek konumu yoktu.
    3- Yardımcı hakemim için Acıbadem Hastanesi’nden doktorlar geldi. Travma geçirmediğini, çabuk tedavi edebileceklerini ifade ettiler. Ben de defalarca sordum;
    - Hocam iyi misin..
    - Hocam maça çıkabilir misin...

    SORU: Ne yanıt verdi?

    GEZER:Her defasında iyi olduğunu söyledi. Tansiyonunu ölçtürdüm. Karşılaşmalar için bize verilen bir talimat var. “Adil, eşit ve güvenlikli bir otam yoksa maçı iptal edin” derler. Burada herhangi bir oyuncu sakatlanmadı. Deplasman takımının güvenliğini etkileyecek bir ortam yoktu. Ve yardımcı hakem hastenelik olmamıştı.

    SORU: Ama ya hakeme gelen cisim.

    GEZER: Münferiden yapıldı. Çünkü bizi etkileyen olumsuz şart yoktu. Bize küfür edilse, bize yönelik bir eylem olsa tamam. Ama yardımcı hakemim müsabakaya çıkamasa, beyaz bandaj ya da fileyle sahaya çıksa tatil ederdim. Kaldı ki bilinci son derece açık bir şekilde devam etti.

    SORU: Soyunma odasında ne düşündünüz?

    GEZER: Şimdi soruyorum. Bunu kendi kendime de sordum çünkü. 50 bin kiyi o stada gelmiş. Maçı tatil etsem binlerce insan protesto yürüyüşü yapacak, camlar çerceveler indirilecek.

    SORU: Maça devam kararını hem de hakem, hem de bir polis memuru olarak verdiniz galiba.

    GEZER: Tabii ki o durumda var. Düşünün 3 cana mal olsa ne olurdu? Müsabaka oynanırken o cisim atılsa ve hakemin kafasına gelse, hem televizyon başında, hem de stattaki herkes maçı niçin tatil ettiğimizi görecekti.
    Oysa bu olayda sadece TV’den izleyenler gördü. TV’den maç izleyenlerin yüzde 80’i son 5-10 dakika da ekran başına geçer. Tatil etsem, ekran başındakiler bir şey görmedikleri için anlayamayacaklar. Oysa bu olay müsabaka içinde olsa, “Fenerliler attı” diyecekler ve taraftarlarına kızacaklardı.
    Ve niye tatil kararı verdiğimi anlayacaklardı.
    Şimdi soruyorum ortada gözükmeyen ve neredeyse kimsenin anlamadığı bir olayda tatil kararı verilmesi doğru mu? Benim vicdanım o kadar rahat ki.. Çok büyük olayları önlediğim kanaatindeyim.

    SORU: Soyunma odasına girdiğinizde kimlerle temas kurdunuz?

    GEZER: O anda tek düşüncem yardımcı hakemle ilgili bilgi almaya çalışmaktı. Karşılaşmayı oynatayım mı, oynatmayayım mı? Bu kararı ben verdim. Elbette birtakım girişimler olmuştur. Gözlemci, temsilci... Ama benim önceliğim yardımcı hakemin durumuydu.
    Şimdi okuyorum, yorumları dinliyorum, insanlar “Federasyondan talimat aldı, maçı oynattı” diyorlar. Biz yardımcı hakemim ve ekibimle karar verdik. Sadece cisimle yaralanan yardımcı hakemime değil, diğer arkadaşlarıma da sordum. “Etkilendiniz mi?” diye.

    SORU: Siz etkilendiniz mi?

    GEZER: Ben etkilenmem. Sadece arkadaşımın kanını görünce şoke oldum. Çünkü beklemediğimiz bir olaydı. Ama o şoku çabuk atlattım. Birkaç saniye sürdü o kadar. Kaldı ki daha sonra maçı yönetirken hakemi siz de gördünüz. Belli bile olmuyordu yarası.

    SORU: Maça konsantre olabildiniz mi?

    GEZER: Ben kesinlikle maça konsantre olduğumu düşünüyorum. Bakın o kadar sağlıklı bir derbi oynandı ki. Çok kötü başlayacak bir derbiydi ama sağlıklı bitti. Hatta bazı futbolcularla kucaklaştık. Bugün hiçbir Galatasaraylı, Fenerbahçeli biriyle kavga etmedi. Ben Maraş gibi küçük bir ildeyim. Burada herkesi birbiriyle şaka yaparken gördüm. Biz bu ortamı sağladık. Düşünebiliyor musunuz, bir taraf karşı tarafa saldırsaydı. Allah korusun birkaç cana mal olsaydı. Hesabı kim verecekti? Bazı kararları verirken bazı şartların oluşması lazım. Benim düşündüklerimi sağduyulu insanların da düşünmesi de lazım. Futbolcu kardeşlerimin hepsi bana güveniyor.

    SORU: Nasıl dile getiriyorlar bunu?

    GEZER: “Görmedim kardeş” deyince, hepsi anlayış gösteriyor. “Tamam hocam biz sana inanıyoruz” diyorlar. Ben hayatım boyunca gördüğümü çaldım. Mesela Ayhan maçta bana itiraz etti. Maçtan sonra özür diledi. “Olur böyle şeyler Ayhancığım” dedik.

    Bana laf gelsin emniyete asla

    SORU: Şimdi K.Maraş’a döndünüz. Maçla ilgili ne tür tepkiler aldınız?

    GEZER: Siz aramadan az önce çok üst düzey bir emniyet yetkilisi aradı. Benimle gurur duyduğunu söyledi. Başarımın devamı diledi. Ben sahada polisliği düşünmem. Saha içinde hakemim çünkü. Ama emniyeti temsil ediyorum. Bana laf gelsin ama emniyet teşkilatına laf gelmesin.

    SORU: Futbolcular maçın tatil edilmesi yönünde bir şey söyledi mi saha içinde.

    GEZER: Hayır hayır hiç gelmedi. Sabri mesela... “Hocam hiçbir şey yok problem etmeyin” dedi.

    Dürüstlüğüme inanıyorlar

    GEZER: Çağırdım, “sakın ola bir daha bunu yapmayın” dedim. İdarecilerine de söyledim. İnsanlar şimdi, “İki kişiyi gördü, atamadı.. Maça başlamamalıydı” diyorlar. Ben tam o anda yardımcı hakemimin kafasına bakıyorum. Bir-iki saniyelik süre içinde belki de bakar kör oldum. Bakın ben Fenerbaçe maçından sonra (Beşiktaş PAF takımı ile çıkarız demişti) Beşiktaş’ın Sivas maçına hakem olarak çıktım. Küme düşme söylentilerinin yoğunlaştığı dönemde ilk Bursa- Beşiktaş maçına çıktım. Bu maçların hepsine karşı hazırlığımı yaptım. Bu maçta ise seyirciler pozitif. 20-25 dakika boyunca küfür yok. Hatta bağırıyorlar, “Senin dürüstlüğüne inanıyoruz” diye.. “Ortadan çal hocam” diye..
    Yani ortam gayet iyi.. Ama bir anda olay gelişti. Tam bir şok. Birkaç saniye sürdü gerçi ama... Soyunma odasına girdikten sonra, yardımcı hakem için doktorlar “ufak sıyrık” deyince rahatladık.

    İKi GÖRÜŞ

    Mehmet AĞAR
    (DP eski Genel Başkanı)
    Son derece doğru bir karar verdi
    HER şeyden önce maçı iptal etmemesi doğru bir karardır. Bünyamin Gezer bu kararı alırken hakem kimliğinin yanında, polis kimliğini de ön plana çıkarmıştır.

    Ercan SAATÇİ

    Polis kimliğiyle öne çıktı
    DOĞRU karar alınırken Bünyamin Gezer’in polis kimliğinin öne çıktığını ve bunun da iyi bir şey olduğuna inanıyorum. Polis olması bu konuda farklı bir öngörüde bulunabilmesini sağladı.

    Sarvan: Gezer’e telkinde bulunmadık

    MHK Başkanı Oğuz Sarvan, Bünyamin Gezer’in kendisine tanınan yetkiyi kullandığını söyledi. Sarvan, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Oyun kuralları kitabının ilgili maddesi, maçın başlatılması ve devam etmesi yetkisini tamamen hakeme vermişti. Gezer kişisel inisiyatifini kullanmıştır. Kendisine hiçbir kuruldan, herhangi bir telkinde bulunulmamıştır.”
     
  5. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Fenerbahçe'nin lisanslı ürünlerinin satışını gerçekleştiren Fenerium, Fenerbahçe'nin 3-1 kazandığı Galatasarayn derbisine özel bir tişörtü satışa çıkardı.

    Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre tişörtler, öncelikli olarak stadyumdaki Fenerium mağazaları ile

    Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

    Internet adresinde, daha sonra da tüm Fenerium mağazalarında satışa sunuluyor.

    "3-1 Tişörtleri" adı altında satışa sunulan ürünün Fenerbahçe taraftarından büyük ilgi görmesi bekleniyor. :rotfl:

    Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

     
  6. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Türk Futbol Basını’nın duayeni ve Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Lig TV’de yayınlanan Dobra Dobra programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı.

    Futbol gündeminde yer alan her konunun konuşulduğu programdan MARATON.COM.TR’nin sizin için derledikleri şöyle:

    “GALATASARAY, SARACOĞLU’NDAKİ DERBİLERE PSİKOLOGLA HAZIRLANMALI”

    Fenerbahçe, Kadıköy’de çok rahat kazanması gereken bazı maçları doğal olarak kaybetmiş ya da berabere kalmış ama baktığınızda 10 yıldır bir beraberliği bile yok G.Saray’ın. Bundan sonra Kadıköy’deki ilk maça hocasıyla değil, psikologlarıyla hazırlanmalı G.Saray. Saracoğlu Stadı’nın atmosferi çok iyi ama G.Saray’ın bu atmsoferlerde oynamış oyuncuları var. Futbolcuların artık bu 10 seneden sonra “yeter artık” demeye ihtiyacı var. 10 yıl sonra galip gelseler hatta berabere kalsalar o futbolcuların belki de büstü yapılacak Florya’ya.

    “AZİZ YILDIRIM MAÇTAN ÖNCE ‘3-4 ATARIZ’ DİYORMUŞ”

    Bu tedirginliği duyan F.Bahçe’nin çok rahattı. Gazetelerde F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın 1 haftadır yakın çevresinie 3-1, 4-1 yeneriz dediğini okuyorum. Bir arkadaşı gördüm geçen günlerde. Başkanı da tanıyor ve “Aziz Yıldırım nasıl?”diye sordum. “Çok rahat, “3-4 atarız ama ne yeriz bilmem” diyor” dedi. Ligin sıradan takımlarına kaybediyorsun ama Avrupa’da çok kritik maçlar oynayan bir takımı 10 senede 10 kez yeniyorsun. Bunun bir psikolojik tarafı var. Fenerbahçe’deki rahatlığın bir takımı gevşetmesi lazım ama öyle de olmuyor. 1 hafta önce Kazım G.Antep’te F.Bahçe’nin en kötüsüydü. Aynı Kazım bu maçta ele avuca sığmadı.

    “F.BAHÇE’NİN KAZANACAĞI İKİ OYUNCUDAN BELLİ OLDU”

    Bu maçı F.Bahçe’nin kazanacağı kadrolar belli olduğundan birer oyuncudan belli oldu. F.Bahçe’de Vederson, G.Saray’da Elano. Daum, Vederson’un yerine Santos’u oynatsaydı F.Bahçe bu üstünlüğü sağlayamazdı. Santos’un geri dönüşü yok çünkü. Bu 11’in içinde ayrıntı gibi gelebilir ama birinci taktiksel doğruyu bunda buluyorum. G.Saray’daki yenilişin birinci nedeni de Elano’nun 11’de olması. Rijkaard Elano’nun yerine Mehmet Topal ya da Barış’ı oynatsa belki orta sahada kafa kafaya oynama şansın olacak. Fizik gücü düşük, sadece tekniği ile bir şeyler yapmaya çalışan bir futbolcu Elano. F.Bahçe’nin 4’lüsüne karşı Sarp ve Ayhan ile mücadele ediyorsun orta sahanda. Elano oynadı da G.Saray hücum mu edebildi?

    “FENERBAHÇE ÇİN ORDUSU GİBİYDİ”

    G.Saray Kadıköy’deki en kısır maçını oynadı. Topuz, Baroni, Emre, Vederson’a karşı Sarp ve Ayhan. Çin ordusu gibiydi F.Bahçe. G.Saraylı futbolcunun ayağına top her gelişinde başında en az 2 Fenerli vardı. G.Saray orta sahasını ham yaptılar ham! Isırdılar, yediler, bitirdiler!.. Bu kadar pres koyan, sahanın her yerinde basan F.Bahçe hakkıyla maçı aldı.

    “KAZIM VE GÜIZA SON VURUŞLARDA ETKİLİ OLSALARDI 6 OLURDU”

    Niye Leo Franco bu kadar pas hatası yaptı. G.Saray savunması o kadar bunaldı ki aldıkları her topu kaleciye döndüler. F.Bahçe’de aşırı öne çıkan bir oyuncu yok ama kötü oynayan bir oyuncu da yok. Takım olmak budur işte. Saha içindeki mücadelede F.Bahçe ve Daum’un kayıtsız şartsız bir üstünlüğü vardı Topuz ortalıkta pek görünmüyor olsa da müthiş işler yaptı defansif anlamda. G.Saray’ın ne sağı ne de solu çalıştı. Orta sahanın zaten rakibinle mücadele etme şansı yok. Kazım ve Güiza son vuruşlarda etkili olsalardı 5-1, 6-1 olabilirdi.

    “CARLOS AMERİKAN YARDIMI ALDI!”

    Roberto Carlos, Keita karşısında aklını ve fizik gücünü ortaya koydu ama Amerikan yardımı alır gibi yardım aldı Vederson’dan. Sabri’yi ileri çıkartmadı Vederson. Daum G.Antepspor maçından dersler çıkardık dedi. Antep maçında Vederson’un yerine Santos’u almıştı ama bu kez Alex’i çıkardı sanırım ve Santos’u aldı. Vederson’a dokunmadı.

    “KAZIM’IN ÜSTÜNLÜĞÜ MOTİVASYONDAN”

    Kazım’ın Servet ve Gökhan’a karşı üstünlük kurması ciddi bir motivasyona bağlıyorum. Bir haftada bu kadar değişemez bir insan! Sahanın en etkili oyuncusuydu. Kazım çakılı oynayan bir adam değil. Sağa sola çok gitti. Servet zaman zaman zorlandı ve zaman zamanda Kazım karşısında çok top kaybetti.

    “ARDA’YI ALLAH YAPTIK NEREDEYSE!”

    Ben demiştim lafından nefret ediyorum. Arda çok iyi oynarken burada yaptığımız programlarda neler söylediğimizi hatırlıyor musun sevgili Ömer? G.Saray takımı iyi de ya da kötü de faturayı Arda’ya keserek oynayacaksa o zaman nede bu kadar transfer yaptı. Başta yönetim olmak üzerek G.Saray camiası çok hatalı burada. Aradan bir sene geçti Servet’in Arda’ya sahada fırça atmasından. O da yanlıştı, bu da yanlış. G.Saray’ın galibiyeti ya da mağlubiyetinin faturası Arda’ya kesilemez. Niye bu faturanın içerisinde diğerleri yok? Bir Arda ile bu işler olacaksa G.Saray bir şey yapamaz. Arda formsuz. Üstüne çok yük bindi ve bunu taşıması zor. Çok yanlış işler yapıyoruz. Arda ile Messi’yi mukayese ettik. Kendini Arda’nın yerine koy. Arda’yı Alex ile mukayese ettik. Arda, Messi olamaz diyenlere ana avrat kampanya açtılar! Arda daha Messi olamaz dediler. Doğru bir tespitti. Messi dünyanın en iyi futbolcusu, Arda da Türkiye’nin. Bu farkı gözler önüne serenlere inanılmaz tepkiler gösterdiler. Başkan’ın Arda’ya medyanın önünde “Gece kaçta yattın? Bu ceket giyilir mi?” demesi de doğru değil. Arda’yı Alex’le kıyasladık. Allah yaptık neredeyse!.. Akşam Hakan Şükür’ü dinledim ve Arda’nın çok düzgün yaşadığını ısrarla söyledi. Arda’nın kötü oyununda rakibinden iyi futbolunu inkar etmeyelim. Arda’ya bir önerim var. Daha fazla iş yapayım derken ayağında çok top tutuyor. Gereksiz güç harcıyor. Daha fazla hücumu düşünse ve kalabalıklara fazla girmese daha iyi olur. O kadar beklentiler arttı ki Arda’dan, o da daha fazla şeyler yapmak istiyor.

    “MAÇ ÖNCESİNDEKİ KAVGA SONUCU ETKİLEMEDİ”

    Maçtan önceki kavga etkilemiş olabilir ama maçın sonucunu getirip maç öncesi kavgaya bağlarsan buna hiç katılmıyorum. Maçın başındaki olayların G.Saray’ın yenilgisiyle bire bir etkisi olduğunu sanmıyorum. Maç başındaki sudan bir sebeple çıktı kavgaç Yok ittin, yok ayağıma bastın diyorlar. Ayağa basma da görmedim. Davul gibi geriliyor futbolcular 15-20 gün önceden. Kavgalara karşıyız ama yine de futbol camiasında en aklı başında grup futbolcular gibi görünüyor. İşin bir futbol olduğunu kabul etmiyoruz. Bu kadar gerilimin içinde Keita-Carlos dışında vur-kır gibi bir maç olduğunu düşünmüyorum. Maç öncesini ayırıyorum tabi.

    “G.SARAY BU YENİLGİDEN ETKİLENİR”

    G.Saray bu yenilgiden etkilenir. İkisi de yenilmedi ama 9’da 9 yapıp derbiye çıkarlar diyorduk. Gördük ki evdeki hesaplar çarşıya uymuyor. Bir anda G.Saray 8 puan kaybetti. G.Saray bu 5 puan geride kalmanın ardından etkilenir ama daha önümüzde çok uzun haftalar var. G.Saray’ı burada yıpratan bir mağlubiyet almaktan çok Kadıköy’de 10. Kez üst üste yenilmesidir. Ama profesyonelsen bunun altından kalkmasını bileceksin.

    “RIJKAARD TÜRKİYE’Yİ FAZLA UMURSAMIYOR”

    Rijkaard ile yolları neden ayırsınlar. Geçen seneyle kıyaslıyorsun ama biri Rijkaard biri Skibbe! Birkaç hafta önce keramet Rijkaard’taydı. Bu zikzaklar olacak. Çok ciddi hatası var bence F.Bahçe maçında Rijkaard’ın. Orta sahasını 5’lemeliydi. Türkiye’ye alışamadı ya da Türkiye’yi fazla umursamıyor. Aynı şeyi Andre Santos’ta da görüyorum. Sen en büyük rakibinin sahasına gidiyorsun. Kim ne derse desin tedbirlerini ona göre alacaksın. Orta sahanı daha sağlam tut. Baros’un daha 1. Dakikada bir müdahale yokken tarak kemiğini kırması da talihsizlik. Baros’un eksikliğini hem F.Bahçe maçında hissettiler hem de bundan sonraki maçlarda hissedebilirler. “Keşke her maçı G.Saray’la oynasak” diyor F.Bahçeliler. G.Saray maçlarından fazla korkmuyorlar ama Kayseri’ye giderken “acaba” diyorlar.

    “MAÇIN OYNATILMASI TALİMATA GÖRE YANLIŞ, TOPLUMSAL DEĞERLENDİRMEYE GÖRE DOĞRU BİR KARAR”

    Eğer talimatlara bağlı kalacaksan bu maçı oynatamazsın. Bu sezon başı seminerde hakemlere aynen şu talimat veriliyor: Hakemi yaralayıcı bir şey olursa inisiyatif hakemdedir. Maçı orada bırakın, tatil edin diyorlar. Güvenlik çok önemli. Futbolcu ya da hakem diye ayırmamak lazım. Talimatlara uyup tatil etseydi doğru yaptı derdim. Hakem hocalarını okuyorum. Ahmet Çakar oynatmalıydı, Erman Hoca tatil etmeliydi diyor. Mustafa Çulcu, Metin Tokat, Bülent Yavuz da tatil etmeliydi fikrindeler. Kafası yarılan yardımcı gelse dese ki “Hocam ben bu maçı yönetemeyeceğim.” Bünyamin Gezer’in yapacağı hiçbir şey yok. Bu maç tatil edilse de bu tartışmalar çıkacaktı. Tatil edilmesi daha doğru olurdu. Hürriyet’te Bünyamin Gezer’i röportajını okudum. O pencereden baktığımda oynatması doğru gibi. Ne diyor? “Tatil etseydim, 50 bin kişiyi o stattan nasıl boşaltıcaktık?” O da doğru. 50 bin kişiyi suçlu ilan edemezsin. Camlar, çerçeveler inmez miydi aşağı diyor. İşin toplumsal boyutuna baktığımızda da oynatmakla doğru yaptı diyorum. Talimata göre yanlış, toplumsal değerlendirmeye göre doğru bir karardı. Bütün bunları doğru algılamak lazım.

    “KAMERAMANIN KAFASINA VOTKA ŞİŞESİ ATTILAR”

    Maç zamanında başlasa bile TFF Başkanı’nın gözü önünde birbirlerine girmişler. Acaba oynat diye baskı aldı mı hakem? Öyle bir baskıyla oynattıysa bu kötü! Gözlemci aracılığıyla oynat dendiği yönünde iddialar da var. 2 sene önce Ali Sami Yen’de 5 maç saha kapandığında o maç tatil edilse belki Türkiye’de düzgün maç izleme adına bir şeyler olabilirdi. Bu maç oynatılmasa yine olabilirdi ama şans kaçtı. Bundan daha kötü olur, bundan daha iyi olmaz! Bu maçları belki arayabiliriz. Kameramanın kafasına votkan şişesi düşüyor. Plastik de değil cam! Tribünden bir seyirci iniyor, votka şişesini alıyor ve geri dönüyor. Özel güvenlikçiler de orada!

    “G.SARAYLI YAZARLAR KADIKÖY’E GİDEMİYOR”

    TFF’nin bütün statları kamera sistemiyle donatmak gibi bir girişimi var. Bu kameraların kontrolü kulüplere verilmemeli! Bunu becerebilirlerse en azından yapanın yanına kar kalmaz! Başka bir girişimleri de stadın altında nöbetçi mahkemeler kurmak. Kamera birini mi tespit etti. Geliyor hakimin önüne ve cezası veriliyor. Aşırı alkollü geliyorlar maçlara. Ayrıntılı anlatmak istemiyorum olanları! Maç öncesi öğlen oturulup maç saatine kadar içildiğini, rakibe küfürlerin daha orada başlandığını ve bu küfürlere kadınların da katıldığını sen de biliyorsun, ben de biliyorum. G.Saraylı yazarlar Kadıköy’e gidemiyor! Öyle bir düşmanlık var ki artık bunun adı rekabet olamaz! Futbolcular bu gerginliğin içinde en masum olanı. Toplum olarak adamları delirtiyoruz kardeşim!

    “DÜZELMEZ”

    Halen bedava bilet dağıtılmıyor mu, halen otobüs kaldırılmıyor mu? Votka şişesi nasıl giriyor stada? Düzelmez! Kamerayı sümen altı etmez ve hak ettiği cezayı verirse bu işlerde yol alırız. Ciddi ceza ve ağır para cezası verilmeli. İngiltere nasıl yapıyorsa sen de yapacaksın. Yeter ki niyetin olsun. TFF kamera kurup mahkeme kurulsun diyor ama diğer taraftan Tahkim Kurulu Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin cezalarını kaldırıyor. Delagasyon yapısında kulüplerin çok ağırlıklı oluşu, TFF’yi kulüplerin baskısıyla yönetilmesine neden oluyor. TFF, Tahkim’e müdahale etsin demiyorum. Tahkim’de Beşiktaş seyircisi kendi başkanına küfretti deniliyormuş! Demek ki başkana kendi taraftarının küfretmesi serbest. Yabancı prodüksiyon şirketi arıyorlarmış maçları çekmek için. Neden? Bunu göster, bunu gösterme, bunu yapma diyebilmek için.

    “BURSA, BURSASPOR’A SAHİP ÇIKMALI”

    Bursaspor’un iyi olmasını yürekten diliyorum. Zaman zaman taşkınlık yapsalar da Bursaspor’un iyi bir seyircisi var. Bursa kenti şampiyon olabilecek güce sahip bir kent. Bursaspor’a kentin sahip çıkması lazım. Bursaspor’u ve Ertuğrul Hoca’yı beğeniyorum ama seyirciyi provoke etme işlerini bırakması lazım. Bunu isteyerek yapmaz ama yine de bu işlere girmemeli. Keşke G.Antep, G.Birliği de girebilse bu yarışa. Bursaspor’un çok ciddi parasal sıkıntıları var ama buna rağmen iyi gidiyorlar. Ben Bursaspor’un iyi olmasını istiyorum. İşime de geliyor.

    “BEŞİKTAŞ OLAĞANÜSTÜ BİR İŞ YAPTI”

    Beşiktaş’ın iyi mücadele ettiği maçlar da oldu ama puan kaybetti. Böyle bir eksikle Eskişehir’den 3 puanı alıp geliyorsan olağanüstü önemli bir iştir bu. Bu kadar eksikle oynadğı bir maçta ben Beşiktaş’ı niye kötü oynadı diye eleştiremem. En azından iyi mücadele ettiler. Elbette Beşiktaş’ın iyi oynamasını futbolseverler hak ediyor. Beşiktaş’ın bu haftası için bir mazereti olduğunu düşünüyorum Önceki hafta da tribünlerde yaşanlar nedeniyle mazeretler vardı. Beşiktaş, Fenerbahçe’yi yakalamak istiyorsa yenmeli. Mustafa Hoca’nın formsuz zamanı olabilir ama geneline baktığında Mustafa Hoca Beşiktaş için önemli bir güçtür. 12 ve 15. Haftalara dikkat et demiş sana da Mustafa Hoca.
     
  7. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Brezilya Milli Takımı Teknik Direktörü Dunga, 14 Kasım'da İngiltere ile oynanacak hazırlık maçına Fenerbahçeli Andre Santos'u almadı. Galatasaraylı Elano ise kadroda!..

    Bu arada Dunga, Santos ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Fenerbahçeli oyuncuyu kadroya almamasının ondan vazgeçtiği anlamına gelmediğini söyledi.

    Brezilyalı teknik adamın, Carlos Eduardo, Fabio Aurelio, Michel Bastos ve Hulk gibi oyuncuları kadroya alması ise sürpriz olarak yorumlandı. Dunga, 2010 Dünya Kupası için bu oyuncuların durumunu görmek istediğini ve seçeneklerinin daha fazla olması adına böyle uygulamaya gittiğini belirtti.
     
  8. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Turkcell Süper Lig'de hafta sonu oynanan olaylı Fenerbahçe - Galatasaray maçının faturası bu kulüplere kesilecek!

    Maraton.Com.Tr'nin edindiği bilgilere göre, Şükrü Saracoğlu Stadı'daki maç öncesi takımların ısınması sırasında yaşanan kavganın başrolünde yer alan Arda Turan ve Cristian Baroni Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk edilmeyecek!.. Olayda yer alan ve Arda'ya saldıran Fenerbahçe'nin stoperi Bilica'nın ise PFDK'ya sevk edildiği gelen haberler arasında.

    Bu konuyla ilgili gelişmeler MARATON.COM.TR'de olacak!.. Bizden ayrılmayın...
     
  9. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Muzaffer KARTAL


    Kadıköy’deki Fenerbahçe- Galatasaray derbisine her zaman olduğu gibi sonuçtan fazla yaşanan olaylar damgasını vurdu.

    İlk sırayı da maç öncesi yaşanan olaylar aldı… Saha içinde spora ve sporcuya yakışmayacak görüntüleri izlerken yirmi yıl geriye dönüşümü yaşayarak çok sevdiğim hocam Hannes Strohmayer’in “Spor bir centilmenlik gösterisidir. Spor alanları paylaşım, yardımlaşma, arkadaşlık dostluk ve hatta 'kültürel üretim' alanlarıdır" dediği aklıma geldi… Olayı başlatan yapan kim olursa olsun, rengi ne olursa olsun “çirkin” bir görüntü ortaya koydular!

    Maçın oynandığı anda tribünlerden atılan yabancı cisimle Keita yerde kaldı. Gerçekten canı yandı veya rol yaparak kendini yere attı. Ne olursa olsun önce tribünden o cismi atan utanmalı!.. Bilmem fark ettiniz mi? Keita yerden kalkınca ilk olarak kendine atılan cismi alarak temsilciye/gözlemciye götürdü. Doğru veya yanlış tartışılır!.. Ama Keita’nın yaptığı bu hareket tribünlerden tepki almadı… Öyleyse Şükrü Saraçoğlu’nu dolduranlar “rengi ne olursa olsun” tribünlerden gelen spor dışı, ahlak dışı davranışlara karşı. Aynen küfürde olduğu gibi!

    Maçın hakemine gelince… Günlerdir bazıları hakemin maçı oynatmaması gerektiği üzerinde durmadan/ susmadan konuşuyor, yazıyor… Eğer maç öncesi yaşanan olaylardan dolayı hakem maçı oynatmasaydı, o zamanda “aynı” zat-ı muhteremler “neden oynatmadı” diye hakemi sorgulayacaktı. Belki de “yüreksiz hakem, korkusundan maçı oynatamadı” da derlerdi… Ama şunu da mutlaka belirtmeliyim ki sporla bağdaşmayacak her görüntünün karşısında olan ben, hakem Tarık Ongun’un yapılanı da kınıyorum.

    Galatasaray’ın Kadıköy’de 10 yıldır kazanamamasına gelince… Galatasaray’ın yenilmesinde herkes takımın içine futbolculara, tekniğe, taktiğe, sisteme baktı, bakıyor. Rijkaard’ı sorguladı, sorguluyor… Ama kimse futbolcuların ruh hallerini düşünmedi, düşünmüyor… Oysa sadece derbilerin değil, sonunda kazanma ve kaybetme kaygısı olduğundan her türlü sporda önemli bir bölüm ruhsal hazırlık, duygusal motivasyondur. Bunu yapabilirseniz saha içi işbölümü daha iyi olacağı gibi kenar yönetimiyle bütünleşmede çok iyi sağlanır… Ama maalesef köşeye veya ekrana kurulan “seçkinler” kurulu düzeni sorgulamaktan öteye gidemiyor. Gerektiğinde bazı kararlara, görüntülere meydan okuyup tavır koyamıyor.

    Kadıköy’deki derbi maçları için önce Galatasaray’ın Kadıköy’e gelişliyle ve öncesiyle işe başlamak gerekir!.. Mutlaka bu konularda Galatasaray’ı yazan takip eden ve yönetime yakın olan arkadaşlar çok daha fazla bilgiye sahiptir. Hepsine saygım var. Ama müsaade ederseniz konuya bilimsel ve bilinmesi gerektiği yönüyle kısaca biraz değinmek istiyorum.

    Galatasaray Kadıköy’de 22 Aralık 1999’deki lig maçını 2-1 kazanmıştı. O günden sonra, son derbiye kadara oynanan 3’ü Türkiye Kupası 9’u lig olmak üzere 12 resmi maçta galibiyet yüzü görememişti Galatasaray. Bu oluşum, bu tablo psikolojik yönüyle hiçte iyi değildi… Her ne kadar “birileri” kabul etmese de “futbol” sadece teknik, taktik değil artık… Her sporda olduğu gibi, futbolda da psikoloji çok önemli. Yani futbolun artılarında veya eksilerinde psikoloji bilimi de söz sahibi.

    Artık günümüz futbolunda “sadece” teknik, taktik, sistem ve kondisyon yetmiyor. Bu işe birde psikoloji ve sosyolojisi biliminin katkısı var, o katkıdan faydalanabilme var. Siz buna “ruhsal oluşum” veya insan psikolojisi ile sosyolojisi de diyebilirsiniz. Günümüzün futbolu bu bilimlerle de iç içe ve bu işi yapanlarda bu bilimleri tanımak ve bunlardan faydalanmak zorunda.

    Birçokları Galatasaray’ın takım olarak ve özellikle Arda ile Keita’nın aşırı gergin ve hırçın oluşundan söz etti. Doğrudur, farkında olmadan gelişen psikolojik sorunlar insanları gerer, huzursuzluğa sürükler… Psikolojisi iyi olmayan insanların kaygı ve endişe düzeyleri yükselir hırçınlaşır veya korku gelişir… Sporcu da bir insan olduğuna göre, böylesi gelişmeler sporcuyu her tülü tepkiye hazır hale getirir. Böylece ya aşırı durgunluk yaratır yada öfke patlamasına yol açar… Bunları ben söylemiyorum psikoloji bilimi söylüyor.

    Peki diyebilirsiniz ki Galatasaraylı futbolcularla bunların ne alakası var? Galatasaray Ligde ve Avrupa da iyi gidiyor, futbolcular paralarını tıkır tıkır alıyorlar… Doğrudur, bunlar herkesin düşündüğü şeyler. Ama birde “bazılarının” göremediği veya görmek istemediği satır araları vardır… Örneğin bir rakibi 9 yıl yenememenin sporcuda oluşturduğu psikoloji “ruh” hali gibi… Bu çok önemlidir. Ve asıl önemli olan bu psikolojik durumu “fark etmek” görebilmek, anlayabilmek, önlem alabilmek! Bir sporcunun psikolojik durumu başta güç kullanımı ve sinirsel kontrolünün yönetimi olmak üzere çok şeyi etkiler, etkiliyor… Kabul edin veya etmeyin. Galatasaraylı futbolcularda Kadıköy’deki Fenerbahçe maçları Şükrü Saraçoğlu’na çıkmadan “güven bunalımı” oluşturuyor… Çünkü artık futbol antrenman ve kamp sonrası, çimler üzerinde 22 kişinin “sadece” teknik, taktik adıyla sistem denilen uygulama için bir topun peşinde koşması değil… Bu işin birde “ruhu” var… Ve her şeyde olduğu gibi bu “ruh” çok önemli!
     
  10. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Fenerbahçe'nin Brezilyalı kaptanı Alex, internetteki resmi sitesinden hayranlarına Galatasaray maçını yorumladı.

    Galatasaray maçına, deplasmanda bir yenilgi ve rakibin 2 puan önünde bulunarak çıktıklarını belirten Alex, ''Kazanmak için sadece bu bile yeterli bir sebepti. Ama rakiple 100 yıldan fazla bir süredir rekabette olunmasından 3 puandan daha fazlasına değen bir maçtı'' ifadelerini kullandı.

    Maç başında Cristian ile Arda arasında yaşanan ve birçok oyuncunun da karıştığı gerginliği ''büyük bir derbi için tamamen normal'' olarak değerlendiren Alex, maçla ilgili şu yorumda bulundu:

    ''Maçta, baştan sona kadar üstün olan taraf olduk. 1-0 yaptıktan sonra farkı artırmak için 2 açık fırsat yakaladık. İkinci yarıya da iyi başladık ve farkı 2'ye çıkardık. Bir ihmalkarlıkta kornerden bir gol yedik ve bu maça daha fazla heyecan kattı. 76. dakikada oyundan alındım ve yeterince memnun bir halde sahadan çıktım. Son dakikalarda Dani güzel bir gol attı ve büyük bir lider olduk. Özellikle en büyük rakibimize karşı güzel bir galibiyet oldu.''

    Artık gelecek maçı düşündüklerini kaydeden Fenerbahçe'nin kaptanı, ''Deplasmanda oynayacağımız maç çok zor olacak. Gelecek maç için tam konsantrasyon ve çalışmak gerekiyor'' dedi.

    Alex ayrıca, maçın başında ''şansız bir sakatlık'' geçiren Galatasaray'ın golcüsü Milan Baros için ''Tanrı seni korusun ve sana güç versin'' diye dua ettiğini ifade ederek, Galatasaraylı futbolcunun en kısa zamanda ve en iyi şekilde iyileşmesini diledi.


    -BREZİLYA LİGİ YORUMU-

    Öte yandan, her zamanki gibi Brezilya futbolunu da yakından takip eden Alex, Brezilya 1. ligindeki son durumu şu şekilde değerlendirdi:

    ''Palmeiras, temel rakiplerine karşı farkı açmak için önemli bir fırsatı kaybetti. Atletico-MG, Sao Paulo ve İnter şampiyonluk yarışındalar. Artık hatalara yer yok. Şu anda en az hata yapan şampiyon olacak. Flamengo dışarıdan geliyor ve iyi futbol ile bu 4 takımı rahatsız etmeye başladı. Cruziero toparladığını gösteriyor ve arkadan takipte. Cruziero'nun Libertadores kupasına katılabileceğine inanıyorum. Coritiba, Marcos Aurelio'nun golüyle son dakikada derbiyi kazandı ve ligin sonuna doğru düşme hattının olduğu tehlikeli bölgenin biraz daha dışında kaldı.''
     
  11. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Voleybolda Bayanlar Süper Kupası, yarın Ankara'da sahibini bulacak.

    Türkiye'de ilk kez düzenlenen Süper Kupa finalinde, 2008-2009 Aroma Bayanlar Birinci Ligi Şampiyonu Fenerbahçe Acıbadem ile Teledünya Bayanlar Türkiye Kupası'nın sahibi Eczacıbaşı Zentiva karşılaşacak.

    Ankara Selim Sırrı Tarcan Sporu Salonu'nda saat 18.30'da başlayacak karşılaşmayı Nihat Ermihan-Yasemin Altıner hakem iklisi yönetecek. Müsabaka, NTV Spor'dan canlı yayınlanacak.

    Bayanlar Süper Kupa organizasyonu, Türkiye Voleybol Federasyonu Bandosu konseri ve gösterileriyle renklendirilecek. Biletli seyirciler, armağanlar kazanma şansı da bulacak.
     
  12. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Vatan Gazetesi yazarı Reha Muhtar, Fenerbahçe-Galatasaray derbisi sonrası kimsenin soramadığı soruları sordu.

    Fener-Galatasaray derbisi bitti, herkes bir şeyler söyledi…

    Ama kimse şunları teker teker ortaya koyup nedenini söylemedi…

    1) Cristian maç başlamadan yarım saat, 45 dakika önce, sahanın ortasında Arda’yı niye itiyor?..

    Daha maç başlamamış ki ikili mücadele olsun?..

    Tekmeler havada uçuşmamış ki, ona sinirlenip ittirip kaktırsın?..

    Maç başlamamış ki, yükselen adrenalini orada bulaştıyor olsun?..

    Ne, neden, niye bu hareket?..

    ***

    2) Galatasaray’ın Şükrü Saracoğlu deplasmanında, maçı çevirebilecek iki kilit oyuncusu var…

    Birincisi Arda, ikincisi Keita…

    Cristian’ın ittirmesi, Arda’nın parmağını sallayarak Cristian’a el kol hareketi çekmesi ve Bilica’nın Arda’ya yumruğu sallaması…

    Kendi de Kaptan’a yakışmayacak hareketler yapıp, daha maç başlamadan diskalifiye oldu mu Arda?..

    Geriye kaldı mı sadece Keita?..

    ***

    3) 18 milyon euroya Olimpic Lyon’a transfer olup, oranın ağırlığını kaldıramayan, müthiş yetenekli Fildişi Sahilleri’nin çocuğu Keita’ya atılan plastik madde niye atıldı tesadüf mü yoksa bizzat Keita mı amaçlandı?..

    Keita, utanmasa şikâyet etmek için stadda polis arayacaktı, çünkü oğlanın Fener-Galatasaray derbisi atmosferinden haberi yok…

    4) Keita gözüne yediği plastik şişenin ya da bardağın ertesinde, yerde o kadar kıvrandıktan sonra, bir de sarı kart yiyince, mental olarak artık oyunda kalması ihtimali var mıydı?..

    5) Keite’nın bütün kimyasının bozulduğu apaçık ortada değil miydi?..

    Kırmızı kart göz göre göre geliyorum demedi mi?..

    Kimyası tamamen bozulan Arda ile Keita’nın bu maçta, iyi oynamaları, gol yollarını bulmaları, sağdan, soldan ortalar yapmaları mümkün müydü?..

    ***
    6) Galatasaray’ın yöneticileri maçtan önce bütün olayları tetikleyen kavga ve hakemin yaralandığı esnada neredeydiler?..

    Acaba, Bahariye’de 6 tur atan otobüsleri stadın yolunu karıştırmış olabilir miydi?..

    Stadda doğal olarak takımla gelen futbol şubesi sorumlusu Haldun Üstünel dışında yönetici yok muydu yoksa o sırada Saracoğlu’nda?..

    7) Haldun Üstünel de stadda değil, tünelde bir gazeteci yazarla sohbet ediyor olabilir miydi?..

    Sonuçta hiçbir Galatasaray’lı yöneticinin olayları görmediği iddiası doğru mudur?..

    ***
    8) Galatasaray Başkanı Adnan Polat ile kaptanı Arda maç haftası medya önünde karşı karşıya geliyor…

    Polat, Arda’nın durumuna ve üstüne ve başına baktıktan sonra, geç yattığını ima edercesine “Dün gece kaçta yattın?..” diye soruyor…

    Galatasaray Kaptanı Galatasaray Başkanı’na şöyle cevap veriyor:

    “İsterseniz bu düelloyu medya önünde yapmayalım Başkanım…”

    ***

    9) Bir Kaptan, bir Başkan’la nasıl “düello” ettiğini düşünüyor?..

    Düello eşitler arasında yapılır…

    Bir Başkan’la, futbolcusu arasındaki düello neyin düellosudur?..

    Futbol düellosu, ya da ceza yönetmeliği düellosu olmayacağına göre, “gece hayatı düellosu mudur Arda’nın kastettiği?..”

    Galatasaray takmının kaptanı Başkanı’na medya önünde böyle davranabilir mi?..

    ***

    10) Kaptan’ın bu ölçüsüz davranışları, kendisine psikilojik savaş yürütülen Şükrü Saracoğlu’nda, bir itme olayına “parmak sallayarak ana avrat sövmeye gidecek hareketlerin” benzeri olabilir mi?..

    Arda’nın hayatı bir Galatasaray kaptanının hayatına yakışıyor mu?..

    Bu sorulara yanıt vermeden, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin kodlarını çözemezsiniz…

    Bu soruların yanıtları o derbinin kodlarıdır…

    ****

    Yan Hakem Aranıp Da Bulunamadı Mı Maçtan Önce?

    Yarın yalanlarlar mı bilmem…

    Sanmam ama yine de muhtemeldir…

    Ama ben ne yazdığımı, niye yazdığımı biliyorum…

    Yan hakem Tarık Ongun, tribünlerden atılan yabancı madde sonucu yaralanmış, kafasına da iki dikiş atılmış…

    Futbolu çok bilenler(!!!) tartışıyorlar…

    “Efendim, başka hakem bulunmalıydı…

    Efendim maç oynanmamalı, iptal edilmeliydi… Hayır efendim, aynı şekilde devam edilmeliydi…”

    ***

    Arkadaşlar en basit gazetecilik saiki, önce olayın perde arkasında ne olduğunu öğrenir…

    Bizim Vatan spor servisi dün akşam saatlerinde biliyordu…

    Ben Son Kale programında söyledim; MHK ve etkili yetkili isimler, Tarık Ongun’un kafasına dikiş atılırken, İstanbul Bölgesi’nde son anda yetişecek bir yan hakem aradılar…

    Ancak maçın başlamasına sayılı dakikalar kalmıştı ve o dakikada bir Fener-Galatasaray derbisi yönetecek yan hakem bulmak imkansızdı ve bulunamadı…

    Bulunamayınca, maçı oynatıp oynatmamak inisiyatifi Bünyamin Gezer’e bırakıldı…

    Bünyamin Gezer de maçı oynatmaya karar verdi…

    Yan hakem bulunamadı…

    Bulunsaydı, büyük ihtimalle yan hakem değişecek ve maç öyle başlayacaktı…

    Bünyamin Gezer maçı oynatmasa, Federasyon’dan kimse “Niye bu maçı oynatmadın?..” demeyecekti, inisiyatif Gezer’deydi… Bunları bilmeden sallayan arkadaşlar futbol yorumculuğu değil, egzantrik olduklarını zanneden sallamacı şovmenlerdir…

    Futbol bir oyun olabilir…

    Ama gazetecilik bir bilgi işidir…
     
  13. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Eski Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbi maçının kahramanının Alex olduğunu söyledi.

    Uygun, Bursa'daki evinde yaptığı açıklamada, derbi maçında sahada beklediği gibi istekli ve arzulu bir Fenerbahçe bulduğunu kaydetti.

    Büyük takımların kendi seyircisi önünde her zaman daha aktif ve agresif oynadığını belirten Uygun, ''Burada hazırlanış süreci, taktiksel oyun anlayışı çok önemliydi. Mesela baktığınızda kadronuzda İspanya'da gol kralı olmuş, aynı zamanda Türkiye gol kralı varken, yedek kulübenizde oturuyorlar. Sahaya ilk 11'inde forvetsiz çıkmış bir Fenerbahçe var'' dedi.

    Uygun, maçtan önce bakıldığında teknik direktör Daum'un kazanmayı değil, kaybetmemeyi düşünen bir zihniyette olduğunun yorumlandığını vurgulayarak, ''Ama elinizde Alex gibi bir sihirbaz olursa her an tavşan çıkartır gibi şapkadan, mutlaka bir gol yaratabiliyor. O yüzden sistemi de düşünceyi de mantaliteyi de her şeyi değiştirebilen bir Alex görüyorsunuz. Maçın kahramanı bence Alex'ti'' diye konuştu.

    Galatasaray kaptanı Arda Turan'ın yaşadıklarının onu strese götürdüğünü, maçtan önce Fenerbahçeli Baroni ile kavgasının da kendisini gerdiğini dile getiren Uygun, şunları söyledi:

    ''Galatasaray camiasının ona yüklediği misyon, ister istemez futbolda entropi dediğimiz yüklemenin sonucunda olabilecek herhangi bir şekilde sorumluluğa karşı psikolojik yaşadıkları oluyor. Dolasıyla bu entropinin sonucunda da Galatasaray Kulübü'nün bir an önce Arda'nın üzerindeki bu yükü ve sorumluluğu azaltması gerektiği düşüncesindeyim, ki ileri zamanlarda stres kırığı dediğimiz kırığı yaşayabilir. O yükün verdiği sorundan dolayı o yüzden Arda'nın biraz da psikolojik olarak desteğe ihtiyacı var. Fenerbahçe maçında Arda'nın, herhangi bir şekilde Galatasaray camiasının, takımının tam psikolojik olarak, mantalite olarak hazır olduğunu açıkçası görmedim. Fenerbahçe derbiye yakışır bir oyun oynadı, kazandı. Tebrik ediyorum.''
     
  14. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'de hafta sonu deplasmanda Kayserispor ile yapacağı maçın hazırlıklarına bir günlük izinden sonra yarın devam edecek.

    Teknik direktör Christoph Daum'un derbi maçtan sonra, dünkü çalışmanın ardından verdiği izinle günü dinlenerek geçiren sarı-lacivertli ekip, çalışmalarını Can Bartu Tesisleri'nde saat 18.00'de başlayacak antrenmanla sürdürecek.
     
  15. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Fenerbahçe’nin genç starı için Ada’dan resmi teklif geldi.

    Hull Ctiy kulübü 2.5 milyon Euro bonservis bedeli önerirken futbolcuya ise yıllık 1.5 milyon euro para önerdi.

    1907haber.com'un haberine göre, Menajeri ve aynı zamanda babası olan Rodney Richards bu haberi doğrularken “teklif bundan üç gün önce geldi. Hatta Galatasaray derbisinide izlemişler. Fenerbahçe ile görüşün ona göre durumu değerlendiririz dedik” şeklinde konuştu.

    Kazım futbol hayatını yeniden İngiltere’de sürdürmek istediğini açıklamıştı.

    Fenerbahçe kulübü’nün bu teklife ne yanıt vereceği merak ediliyor
     
  16. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Derbide yumruk attığı Roberto Carlos'u dün telefonla arayan Keita özür diledi. G.Saray'ın Fildişili yıldızı, kırmızı kart gördüğü anı ve soyunma odasında yaşananları Sabah Gazetesi'ne anlattı.

    F.Bahçe derbisinde Roberto Carlos'a attığı yumruk nedeniyle kırmızı kart gören Keita, SABAH'a özel açıklamalarda bulundu. Rijkaard'ın da onaylaması sonrasında G.Saray yönetiminin para cezası vermeye hazırlandığı yıldız oyuncu şöyle konuştu: "Carlos'a yaptığım hareket yanlıştı. Ancak maç öncesindeki tahrikler, kafamıza atılanlar bizi çileden çıkarttı. Carlos o pozisyonda güreşir gibi faul yapmasına rağmen hakem oyunu durdurmadı. Hakemle gözgöze geldim ama düdüğünü çalmadı. Ben de bir an kendimi kaybettim. Yaptığım hareketi savunmuyorum ama hakemin düdüğü çalmayarak benim bu hareketimi hazırladı."


    ARDA'YA DESTEK

    Fildişili yıldız, devre arasında sarı kartı bulunduğundan dolayı Rijkaard'ın kendisini uyardığını ancak söz verdiği hocasını zor durumda bıraktığı için soyunma odasında da özür dilediğini söyledi. Tüm eleştirilere saygı duyduğunu belirten Keita sözlerini şöyle tamamladı: "Bu maçı biz futbolcular kaybettik. Kaptanımız Arda çok genç; ona destek verilmeli. Soyunma odasında ne kadar üzüldüğüne hepimiz şahidiz. Bütün suç onun omuzlarına yüklenmemeli. Hepimiz suçluyuz. Taraftarımıza söz veriyorum. Biz iyi bir takımız ve sezon sonunda şampiyon olacağız". Dedi. Derbiden sonra Carlos'la karşılaşmadığını da belirten Keita, dün Elano'dan Fenerbahçeli yıldızın telefon numarasını aldığını ve arayıp özür dilediğini belirtti.
     
  17. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Kanarya ligde Galatasaray’ı yenerken, 65 bin aboneye ulaşan kulübün GSM hattı da 30 binde kalan Cim-Bom’u geçti. Genel Müdür Demir “Rakiplerin toplamından çok konuşuyoruz” dedi.

    Fenerbahçe, ligdeki derbiden sonra GSM hattı mücadelesinde de Galatasaray’a açık ara fark attı. Fenercell Genel Müdürü Hakan Demir, rakiplerin toplamından fazla konuştuklarını söyledi. Demir “Abone sayımız 65 bini buldu. Galatasaray’ın 30 bin, Trabzonspor’un 12 bin abonesi var. Beşiktaş yeni çıktı. Bizim abone sayımız onların toplamından fazla. Avrupa’da da bu organizasyon yeni. Ama biz şimdiden büyükler arasına girdik. En büyük olmayı amaçlıyoruz” dedi.

    Satar Gazetesin'den Aygün Özipek'in haberine göre, Hakan Demir, “Bu yolla kulübe önemli bir gelir kaynağı sağlayacağız. Avea, bizimle aynı şartlarda Galatasaray, Trabzon ve Beşiktaş’la anlaşma yaptı. Sayemizde onlar da kazanacak. Taraftara yönelik çok güzel kampanyalarımız da olacak” diye konuştu.
     
  18. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    F.Bahçe, G.Saray derbisinde hem sahada hem kasada kazandı. Kulübün ürünlerini satan Fenerium, pazar günü rekor sayıda satış gerçekleştirerek, 600 bin liralık ciro yaptı. Fenerium, geçen yıl 61.5 milyon liralık ciroyla, Beşiktaş (20 milyon TL) ve G.Saray'ın (19,5 milyon TL) toplamından bile fazla satış yaptı.

    Derbi bereketi

    25 Ekim Pazar 600 bin liralık ciro yapıldı. F.Bahçe yeni ürünlerle sportif başarıyı paraya çevirmeyi sürdürecek.

    KİĞILI DA ŞAŞIRDI

    Fotomaç'ın haberine göre, F.Bahçe, hafta sonunda oynanan ve 3-1 kazanılan derbiyi paraya çevirmeyi başardı. 25 Ekim Pazar günü 600 bin liraya ulaşan ciro ile "tek gün rekoru" kırıldı. Sarı-lacivertli ekibin Şükrü Saracoğlu'nda 10'da 10 yapma hedefi 50 bin kişiyi Kadıköy'de buluşturmuştu. Feneriumlardan sorumlu yönetici Abdullah
    Kiğılı, maç günü tahmin edilenden çok ürün satıldığını söyledi.

    ANINDA ÇIKIYOR

    Derbilerde satışların çok arttığını belirten Kiğılı, "G.Saray maçında bu kadarını beklemiyorduk. F.Bahçe armasının olduğu formalar anında tükendi. Mağaza sayımız, ürün çeşidimiz ile bu işin nasıl yapıldığını herkese gösteriyoruz" diye konuştu. F.Bahçe yönetimi özellikle derbi maçlarından sonra anında ürünleri piyasaya sürerek başarısını pekiştiriyor.
     
  19. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Andre Dos Santos, takım arkadaşı Cristian Baroni'nin Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde çok iyi bir oyun sergilediğini ifade ederek, "Arda, Cristian'ın yanından bile geçemedi" dedi.


    Brezilya'nın Globoesporte Gazetesi'ne derbiyi yorumlayan Dos Santos, maçtan önceki ısınma çalışmaları esnasında yaşanan kavgayı şöyle değerlendirdi:

    "Her şey Galatasaray taraftarların oyunculara 'yumruk havaya' çağrısıyla başladı. Bu, Türkiye'de her maç olan, olağan bir olay. Ama statta hava çok gergindi. Bu arada Arda, Cristian'ın ayağına basınca Cristian sinirlendi. Sonra ikisi de birbirlerini itmeye başladı. Eğer zamanında müdahale edilmeseydi olaylar çok büyüyebilir ve Fenerbahçe'nin 3-1'lik zaferine gölge düşebilirdi. Neyse ki olayı yatıştırdılar ve sonra her şey yoluna girdi."

    Maçta Cristian'ın 90 dakika boyunca çok istekli ve iyi oynadığını da vurgulayan Brezilyalı futbolcu, "Cristian, Corinthians - Palmeiras derbisinden bile iyi oynadı ama Arda ortalıkta görünmemekle birlikte, Cristian'ın yanından bile geçemedi" dedi.
     
  20. ENGİN02
    Offline

    ENGİN02
    Yetkili
    Vip

    Kayıt:
    20 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    5.186
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    BESNİ
    Fenerbahçe’de son maçların gündeme çıkan ismi Kazım, sözleşmesinin yenilenmesi ve ücretine zam yapılması için yönetimin kapısına dayanacak.

    Medyaspor'un haberine göre; geçtiğimiz sezon Aragones ile yaşadığı sorunlar nedeniyle bir ara yönetim kurulu ile de arasını açacak gelişmelere imza atan Kâzım’ın, Christoph Daum ile yeniden yaşama dönmesi iştahını da kabarttı.

    Babası Rodney Richards’ın menajerliğini yaptığı milli futbolcu, sezon sonunda Fenerbahçe ile yola devam etmek için bir takım ayrıcalıklar istiyor. Sözleşmesi 2011 yılının Haziran ayında bitecek olan Kazım, ligin ikinci yarısında masaya oturup, yeni ücretlendirme isteyip, mukavelesini uzatmayı önerecek.

    Yılda 1 milyon euro kazanan sarı-lacivertli oyuncunun alacağı paranın iki katına çıkarılmasını istediği belirtildi.
     

Sayfayı Paylaş