Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de faaliyet gösteren Macaristan Fenerbahçe Kulübü'nden yetişen ve 20 Yaşaltı Dünya Kupası'nda üçüncü olan Macaristan Milli Takımı'nın oyuncusu 19 yaşındaki Roland Varga'nın rüyası Fenerbahçe'de oynamak. Mısır'da düzenlenen 20 Yaşaltı Dünya Futbol Şampiyonası'nda tarihi bir başarı kazanan ve dün Budapeşte'de binlerce Macar tarafından havalanında karşılanan Macaristan Milli Takımı'nın forvet oyuncusu Roland Varga, takımın önemli futbolcularından birisi oldu. Macar medyasının da büyük ilgi gösterdiği genç yıldız, boynundaki Fenerbahçe atkısını gururla açarak, kendisini yetiştiren Macaristan Fenerbahçe Kulübü'ne minnettar olduğunu söyledi. 2004 yılında 14 yaşında girdiği Macaristan Fenerbahçe Kulübü'nde 2 sene oynadıktan sonra Budapeşte MTK'ya giden ve buradan da geçtiğimiz yıl İtalya'nın Brescia takımına transfer olan Roland Varga, rüyasının Fenerbahçe'de oynamak olduğunu, Daum'un hemen istemesi halinde İtalya'dan ayrılarak, koşarak İstanbul'a geleceğini açıkladı. Budapeşte havaalanında Macaristan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Cengiz Korkut ve yönetim kurulu üyeleri tarafından sarı-lacivert çiçek buketiyle karşılanan Roland Varga, Mısır'da yaşadıkları tarihi başarı nedeni ile çok gururlu olduğunu, bu takımın bir kaç yıl sonra (A) Milli Takımını oluşturacağını söyledi. Varga, Macaristan'ın Gana ile yaptığı yarı final mücadelesinde şans faktörünün yanlarında olmadığını, yine de kazanılan dünya üçüncülüğünün çok büyük başarı olduğunu belirtti. Macaristan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Cengiz Korkut ise kulüplerinden 5-6 futbolcunun gelecekte yıldız olmaya aday gösterildiğini, bunlardan birinin de Roland Varga olduğunu, Varga'nın henüz 18 yaşındayken İtalya'ya transfer olarak dikkatleri üzerine çektiğini ifade etti. Korkut, Varga'nın dünya şampiyonasında oynadığı iyi futbolla Avrupa'daki büyük takımların transfer listesine girdiğini, Fenerbahçe'nin bu futbolcuyu istemesi halinde transferin gerçekleşebileceğini kaydetti. 20 Yaş Macaristan Milli Takımı'nı karşılamaya giden Fenerbahçe'nin eski teknik direktörlerinden Kalman Meszöly, Varga'nın yıldız futbolcu adayı olduğunu, kendisi ile gurur duyduğunu söyledi.
Gaziantep'te yayınlanan gazeteler, Fenerbahçe'nin 8 maçlık galibiyet serisini sona erdiren Gaziantepspor'un başarısını ilginç başlıklarla sayfalarına taşıdı. Gazetelerde, dün Kamil Ocak Stadı'nda oynanan karşılaşmada, Turkcell Süper Lig lideri Fenerbahçe'yi Julio Cesar Da Silva'nın attığı gollerle 2-1 yenen Gaziantepspor'un başarısına dikkat çekilen haberler ve yorumlar yayımlandı. Gaziantep'te yayınlanan gazeteler, Gaziantepspor'un başarısını okuyucularına birinci ve spor sayfalarında şu başlıklarla duyurdu: TELGRAF: ''Geldikleri gibi gittiler'' BULVAR: ''9'da 9 Brezilyalı Da Silva'ya takıldı'' GAZİANTEP 27: ''Yılın galibiyeti'' DOĞUŞ: ''Seriyi Cesar bozdu'' GÜNEŞ: ''Rekorların bittiği yerde Gaziantepspor var: 2-1'' YENİ GAP: ''Fener Gazi oldu'' OLAY: ''Rekorların bittiği yerde Gaziantepspor var'' ZAFER: ''Rekorların bittiği yer: Gaziantep'' OLUŞUM: ''Rekorların bittiği yerde biz varız'' SABAH: ''Fenerbahçe Gaziantep'te kaybetti'' GÜNCEL: ''Fener Antep'te 'Gazi' oldu'' YENİ GAP: ''Fener Gazi oldu''
Basketbolda 17. Bayanlar Cumhurbaşkanlığı Kupası, 21 Ekim Çarşamba günü Ankara'da sahibini bulacak. Bayanlar Cumhurbaşkanlığı Kupası öncesinde Fenerbahçe ve Mersin Büyükşehir Belediye takımlarının temsilcileri, yarın düzenlenecek basın toplantısında bir araya gelecek. Ankara Radisson SAS Otel'de saat 12.00'de yapılacak basın toplantısına, Türkiye Basketbol Federasyonu yetkilileri, Fenerbahçe Antrenörü Haydar Kemal Ateş, Fenerbahçe oyuncusu Nevriye Yılmaz, Mersin Büyükşehir Belediye Antrenör Ceyhun Yıldızoğlu ve Mersin Büyükşehir Belediye oyuncusu Şaziye İvegin katılacak. Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nin 2008-2009 sezonu şampiyonu Fenerbahçe ile play-off finalisti Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında oynanacak 17. Bayanlar Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı, 21 Ekim Çarşamba günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak. D Spor ekranlarından naklen yayınlanacak karşılaşma, saat 19.00'da başlayacak.
Cumhuriyet Kupası Boks Müsabakaları Ankara'da yapıldı. Şefik Tetik Boks Salonunda yapılan ve iki gün süren şampiyonaya 16 kulüpten 114 sporcu katıldı. Çekişmeli maçlara sahne olan şampiyonaya 17 sıklette birincilik kazanan Fenerbahçeli boksörler damgalarını vururken, turnuvanın diğer başarılı takımları; 11 sıklette birincilik alan Ankara Büyükşehir Belediyesi ile büyükler kategorisinde 5 sıklette birinciliği elde eden Jandarma Gücü oldu. Küçük minikler, üst minikler, yıldızlar, büyükler, yıldız bayanlar ve büyük bayanlar kategorilerinde yapılan maçlar sonucunda şu sporcular sikletlerinde birinciliği elde etti: Küçük Minikler: 31 kilo Yasin Deligöz (Altındağ Bld.), 32,5 kilo İskender Can Pala (Ferdi), 34 kilo M.Batuhan Aydoğan (Fenerbahçe), 35,5 kilo Sakin Gökhan (Fenerbahçe), 37 kilo Haydar Ünlüer (Altındağ Bld.), 38,5 kilo Mert Uludağ (Hitit Spor), 41,5 kilo Erdinç Sarı (Fenerbahçe), 43 kilo İlhami Ünlüel (Altındağ Bld.), 46 kilo Hasan Zengin (Ferdi), 54 kilo Anıl Ali Yazıcıoğlu (Hitit Spor), 56 kilo Hasret Doğuer (Mamak Bld.), 60 kilo Özkan Kılıç (Hitit Spor). Üst Minikler: 37 kilo Ahmet Candemir (Altındağ Bld.), 38,5 kilo Orhan Onat (Fenerbahçe), 40 kilo Yasin Esrarı (Fenerbahçe), 41,5 kilo Sedat Ovat (Fenerbahçe), 43 kilo Adem Dinçer (Fenerbahçe), 44,5 kilo Ufuk Demirci (Fenerbahçe), 46 kilo O.Emre Kuzu ( Fenerbahçe), 48 kilo Kenan Ablak (Ferdi), 50 kilo Ömer Şahin (Fenerbahçe), 52 kilo Emre Can Orhan (Fenerbahçe), 54 kilo Nurettin Ovat (Fenerbahçe), 56 kilo Bekir Tutay (Ferdi), 59 kilo Murat Ceylanlı (Fenerbahçe), 62 kilo Kurtuluş Yağmur (Ferdi), 76 kilo Eray Meşe (Mamak Bld.). Yıldızlar: 46 kilo Cengiz Onat (Fenerbahçe), 48 kilo Hüseyin Taş (Mamak Bld.), 52 kilo Abdullah Kondi (Fenerbahçe), 54 kilo Dursun Gedik (B.B. Ankaraspor), 57 kilo Tekin İnak (Fenerbahçe), 60 kilo Şahin Mahmut Can (Mamak Bld.), 63 kilo İhsan Erdoğan (B.B.Ankaraspor), 70 kilo Ali Haydar Yanardağ (Murat Spor), 75 kilo Ömer Kutum (Fenerbahçe), 80 kilo Batuhan Çiftci (B.B.Ankaraspor). Büyükler: 48 kilo Mikail Çalışkan (B.B.Ankaraspor), 51 kilo Tolgahan Öztürk (Jandarma Gücü), 54 kilo Ufuk Gülcan (Jandarma Gücü), 60 kilo Tayfun Yılmaz (B.B.Ankaraspor), 64 kilo Barış Taştan (B.B.Ankaraspor), 69 kilo Mustafa Çakıroğlu (Ferdi), 75 kilo Özgür Alıçlıdağ (B.B.Ankaraspor), 81 kilo Hakan Yıldız (Jandarma Gücü), 91 kilo Uğur Günay (Jandarma Gücü), 91 kilo Y.İlkay Arın (Jandarma Gücü). Yıldız bayanlar: 54 kilo Satı Burcu (B.B.Ankaraspor), 66 kilo Ebru Ünal (Sportmen Spor), 75 kilo Seher Kılıç (Hitit Spor). Büyük bayanlar, 54 kilo Yağmur Fidan (B.B.Ankaraspor), 57 kilo Pınar Işık (Ferdi), 60 kilo İlknur Esen (B.B.Ankaraspor), 69 kilo Simge Genç (B.B.Ankaraspor), 75 kilo Rabia Zengin (Ferdi).
Muzaffer KARTAL Sakat ve yorgun oyuncularından dolayı Gaziantep’te farklı bir Fenerbahçe vardı… İlk 10 dakika al gülüm ver gülüm top orta alanda dolaştı… Ta ki 16’da kornerden gelen topu Mehmet Topuz’un iyi kullanamamasından sonra Fenerbahçe canlandı… Orta alanda Emre’nin canlanması kanatların hareketlenmesi Fenerbahçe’nin rakip kale önünde daha fazla çoğalmasını sağladı. Bu anlarda Roberto Carlos’un ortasına Mehmet Topuz’un gelişine vuruşunu alkışladık. Bu aynı zamanda golün habercisiydi… Ve öylede oldu. 26’da Roberto Carlos ile Vederson topu öylesine güzel taşıdılar ve ceza alanına gönderdiler ki Semih bu güzelliği golle tamamladı... 45+’da Mehmet Topuz, Vederson işbirliği ile rakip kale önüne taşınan topa Semih’in zamanlaması iyi olsaydı, Fenerbahçe soyunma odasına iki farkla gitmiş olacaktı. İkinci devreye aynı kadroyla başlayan Fenerbahçe’de farklı bir anlayış vardı. Görüntü tek gol yeter, maç böyle biter gibiydi. Fenerbahçe’nin bu görüntüsüne karşılık ikinci devreye Gaziantepspor daha hırslı ve istekli başladı. Bunun içinde ilk beş dakika Fenerbahçe ceza alanı içinde ve çevresinde daha fazla göründüler. Tabi ki bunu Fenerbahçe’nin savunma güvenliğini önemsemesi olarak düşünenlerde oldu. Ama dakikalar ilerledikçe öyle olmadığı fark edildi. Fenerbahçe ikinci devrede ilk devredeki kadar diri ve istekli değildi. Daha durarak, saklanarak oynayan, organize olamayan ataklarla rakip kaleye gitmeye çalışan bir Fenerbahçe idi. Kim bilir belki de tek golden sonra kafalar Staua Bükreş ile Galatasaray maçındaydı. Ama her zaman her yerde futbolda kesin sonuç müsabaka hakeminin son düdüğü ile belirlenir… Gaziantepspor 74’de Fenerbahçe’ye ilk ihtarı verdi. Demek ki saha içindekiler ciddiye almadılar… Olcan’ın üst direkten dönen kafa vuruşu Fenerbahçeli oyuncuların oyunu kendi sahalarında kabul ettiklerine, ilk devredeki oyun disiplininden uzaklaştıklarına, yardımlaşmada yalın kaldıklarına ihtardı… Bunu anlayamayan Fenerbahçe 10 dakika sonra beraberlik golünü kalesinde gördü… Ardından da uzatmada gelen ikinci golle üç puanı Gazaintep’te bıraktı Fenerbahçe. Tabi ki Fenerbahçe hep kazanacak değil. Bir gün kaybettiği de olacaktı. Ve Gaziantep’te kaybetti. Çünkü bunlar futbolun doğasında olan şeyler. Kazanmak, kaybetmek veya berabere kalmak… Ama burada önemli olan iyi başladığı, iyi mücadele ettiği ve 84 dakika önde götürdüğü bir maçın son on dakikası bu kadar kontrolsüz olmalarıydı. Son 10 dakika Fenerbahçe’ye yakışmadı. Her ne kadar eksikleri olsa da, her ne kadar milli oyuncuları yorgun olsa da son 10 dakikada böylesine teslimiyetçi bir görüntü içinde olmamalıydı Fenerbahçe. Çünkü “Fenerbahçe olmak” kolay değil!!!... Kayıp 3 puanın telafisi için Fenerbahçe bu maçtan ve sonuçtan iyi dersler çıkarmak zorundadır.
Milliyet Gazetesi'nin haberine göre, sakatlığı nedeniyle Gaziantep deplasmanında forma giyemeyen kaptan Alex de Souza’nın Galatasaray derbisine yetiştirilmesi için büyük çaba harcandığı öğrenildi. Teknik Direktör Daum, Brezilyalı oyuncunun durumunun kritik olduğunu belirtti, “Umarım hafta sonu bizimle olabilir. Ancak günlerdir takımla birlikte çalışamıyor. Kart sınırında olduğu için Gaziantep’e getirmediğimiz yolundaki düşünceler yanlış. Sakatlığından kurtulması için yoğun uğraş veriliyor” diye konuştu. Kaptan Alex’in, Galatasaray maçına yetişmesinin bir hayli zor olduğu bildirildi. Bu oyuncunun kesin durumunun hafta ortasında netlik kazanacağı öğrenildi. Bu arada kart sınırında bulunan Gökhan ile Cristian’ın Gaziantep maçını kazasız atlatması ise teknik heyetin yüzünü güldürdü.
Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Fenerbahçe'nin tarihi galibiyet serisini bitiren Brezilyalı futbolcu, AEK'da oynarken Milan'ı da frikikten yıktı. Gaziantepspor'un Brezilyalı yıldızı Julio Cesar, 90 artı 4'te Fenerbahçe'ye attığı golün bir benzerini AEK'da oynarken 60 bin kişinin izlediği Olimpiyat Stadı'ndaki Şampiyonlar Ligi maçında Milan'a da atmıştı. Milan bu frikik golüyle sahadan 1-0 mağlup ayrılmıştı. Fluminense'de futbola başladıktan sonra Avrupa'da kulüp kulüp dolaşan Brezilyalı futbolcu, Rumen Rapid Bükreş'ten parasını alamayınca geçen yılın devre arasında sözleşmesini feshetti ve Gaziantepspor ile 3 yıllık sözleşme imzaladı.
Fenerbahçe Kulübü'nün eski yönetim kurulu ve yüksek divan kurulu üyesi Durgut Soydaner vefat etti. Soydaner'in naaşı, Fenerbahçe Camisi'nde yarın öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Fenerbahçe Kulübü'nün internet sitesinde yayınlanan başsağlığı mesajında, ''Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz'' denildi
NTV'de yayınlanan Spor Aşkı programının konuğu olan Galatasaray'ın efsane futbolcusu Gheorghe Hagi, Türkiye'ye Trabzonspor için geldiği iddialarını yalanladı. NTV'de yayınlanan Spor Aşkı programı bu hafta ünlü bir konuğu ağırladı. Galatasaray'ın efsane ismi Gheorghe Hagi, NTV'nin davetlisi olarak geldiği İstanbul'da, Spor Aşkı programına katıldı ve özel açıklamalarda bulundu. Galatasaray - Trabzonspor maçını tribünden izleyen efsane futbolcu, İstanbul'a NTV'nin davetlisi olarak geldiğini belirtti ve Trabzonspor ile görüştüğü iddialarını yalanladı. Hagi, Türkiye'de çalışmayı ise her zaman istediğinin altını çizdi. Milli Takım'daki görevine veda eden Fatih Terim'in durumunu da değerlendiren Hagi, Terim'in kariyerine ulaşmak için çok çalıştığını söyledi. Perşembe günü oynanacak UEFA Avrupa Ligi maçları öncesi, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Bükreş takımlarına karşı dikkatli olması gerektiğini savunan Gheorghe Hagi, iki maçın da zor geçeceğini ifade etti. Pazar günkü Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Hagi, maçı detayların kazandıracağını söyledi.
Stoke City'de mutsuz günler geçiren Tuncay Şanlı'nın Aykut Kocaman'ı arayıp beni Ocak'ta alın dediği öğrenildi. Stoke City'de yedek kulübesinden kurtulamadığı için mutsuz günler geçiren Tuncay Şanlı'nın, Fenerbahçe Sportif Direktörü Aykut Kocaman'ı arayarak, "Ocak ayında Fenerbahçe'ye dönmek istiyorum. Beni alın" dediği öğrenildi. Milliyet'in haberine göre, Tuncay'ın, Kocaman ile yaptığı görüşmede; hocası Tony Pulis'in West Ham maçında kendisini oynatmamasının bardağı taşıran son damla olduğunu vurgulayarak, "Mutsuzum. Ben yedek bekleyecek oyuncu değilim. Kulübümle anlaşın. Hemen döneyim" müjdesini verdiği belirtildi. Bu arada cuma günü İngiliz basını da Tuncay'ın Ocak'ta F.Bahçe'ye dönebileceğini yazdı.
Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantepspor ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmanın uzatma dakikalarında gelen galibiyet golüne sevinmesi ile ilgili, ''Bir kentin valisinin gole sevinmemesi diye bir şey olduğunu sanmıyorum'' dedi. Kamçı, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın, uzatma dakikalarında gelen golden sonra, kendisine yönelik olarak söylediği iddia edilen, ''Sana yakışıyor mu? Devletin valisi olduğunu unutma, böyle sevinemezsin'' sözleri ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayın fazla büyütülecek bir tarafı olmadığını söyledi. Fenerbahçe'nin uzatma dakikalarında gelen golle sahadan 2-1 yenik ayrıldığını, kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın gelen golün ardından şeref tribününü terk ettiğini anlatan Kamçı, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Fenerbahçe büyük bir kulüp, kaliteli bir takıma sahip. Bu deplasmana gelene kadar 8 galibiyet elde etmişler. Gaziantepspor da alt sıralarda mücadele eden bir ekip. Tabii ki büyük bir kulübün takımının son anlarda yediği golle sahadan yenik ayrılması, Fenerbahçe camiasını çok üzdü. Sayın Aziz Yıldırım'ın tepkisini iyi anlıyorum.'' ''TABİİ Kİ KENTİMİN TAKIMININ ATTIĞI GOLE SEVİNECEĞİM'' Gaziantepspor'un golünden sonra şeref tribününde herkesin büyük bir sevinç yaşadığını ve Gaziantepspor Kulübü Başkanı İbrahim Kızıl'ın kendisine sarılarak sevincine ortak ettiğini anlatan Süleyman Kamçı, şöyle konuştu: ''Böyle anlarda her şey olabiliyor. Sanırım Aziz bey o görüntüden alınmıştır. Ama bir valinin gole sevinmemesi diye bir şey olduğunu sanmıyorum. Ben Gaziantep'in valisiyim, tabii ki kentimin takımının attığı gole sevineceğim. Ayrıca, Aziz Yıldırım'ın bana sarf ettiği iddia edilen sözleri ben duymadım, bana böyle bir şey söylemedi. Bu olayın büyütülecek bir yanı olduğunu da sanmıyorum.''
9 yıldır Galatasaray'ı Kadıköy'den eli boş gönderen Fenerbahçe yine kazanır mı? Otoriteler, Süper Lig’de hafta sonundaki maçlara bakarak pazar günkü büyük derbi için kehanette bulundu: Görüşlerine başvurduğumuz 6 ünlü futbol adamı F.Bahçe’nin disiplinli bir takım olduğunu belirtip sağlam savunma yaptığını, G.Saray’ın ise takım oyunu konusunda çok büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti. Vatan'ın ahberine göre, Ortak görüş F.Bahçe’nin favori olduğu ancak “Derbilerin tahmini olmaz” görüşü de azımsanmayacak kadar fazla. ERMAN TOROĞLU: Maç 4-4 bile bitebilir G.SARAY çok enteresan bir takım... F.Bahçe’yi Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yenebilir. Ama tam tersi olur, rakibinden fark da yiyebilir. F.Bahçe bu maça çok dikkat etmeli. Neticesinde maç 4-4 bitebilir. Sarı-lacivertliler daha ciddi bir takım. Savunmada daha disiplinliler ama derbi bu ne olacağı belli olmaz. G.Saray eğer Trabzon’a verdiği pozisyonları verirse F.Bahçe asla affetmez. (MARATON’dan alınmıştır) ŞANSAL BÜYÜKA: Asla golsüz geçmez DERBİNİN ne olacağını bilemem. Bildiğim tek şey bu maç 0-0 bitmez. G.Saray daha yaratıcı, F.Bahçe ise daha disiplinli oynuyor. Alex’in oynaması ya da oynamaması sonucu mutlaka etkiler. G.Saray da Arda’nın F.Bahçe’de de Semih’in toparlanması gerekiyor. F.Bahçe adına G.Saray alışkanlığının bu maçta da devam edebileceğini düşünüyorum. Yine de kimin kazanacağının belli olmadığı bol gollü bir maç bekliyorum. HINCAL ULUÇ: Aslan intihar eder! 7 gollü biten Trabzonspor maçının her iki tarafında da kazanan G.Saray vardı.. Ya doğru oynayarak ya eğri oynayarak.. F.Bahçe’nin adamları bu fırsatları yakalarsa Trabzonspor’unkiler gibi boşa kullanmaz.. F.Bahçe şu an ne Süper Lig ne de Avrupa’da iyi top oynamıyor.. Ama bu tür hatalardan yararlanacak ayakları çok daha iyi.. Böyle büyük hatalar yaparsa sarı-kırmızıların yandığının resmidir.. SERGEN YALÇIN: G.Saray’ı uyarıyorum G.Saray’In Kadıköy’de işi bir hayli zor olacak.. F.Bahçe Antep’te kazanmasına yetecek futbolu oynadı ama futbolun 90 dakika olduğunu unuttu, önemli bir ders aldılar.. Şurasını kabul edelim, F.Bahçe, rakibi G.Saray’a oranla daha disiplinli bir takım, ne istediklerini biliyorlar.. G.Saray, Trabzon’a karşı sergilediği “Saldım çayıra mevlam kayıra” anlayışıyla Kadıköy’den çıkamaz.. Şimdiden uyarayım.. ERSUN YANAL: Fener atarsa kazanır G.SaraY, sezon başındaki takım halinde oynayan görüntüsünden çıktı.. Defans ile hücum arasında kopukluk var.. F.Bahçe ise geriye yaslanarak iyi oynuyor.. F.Bahçe rakibine üstünlük kurarak oynamıyor ama G.Saray’ın vereceği o boşlukları da kullanabilecek bir takım.. G.Saray gerideki zaafları giderirse puan alabilir.. F.Bahçe ise pozisyona girerse atar.. Hele golü erken atarsa G.Saray’dan zor gol yer.. Yani F.Bahçe bir adım önde.. FATİH ALTAYLI: Kadıköy’e yeter mi? Bu futbolun, ligdeki ilk mağlubiyetini G.Antepspor’a karşı alan F.Bahçe’yi yenmeye yetip yetmeyeceğini bilemiyorum.. Ancak G.Saray’ın takım olarak F.Bahçe’den daha iyi oynadığını rahatlıkla söyleyebilirim.. Ne var ki, Trabzonspor’a karşı gösterdiği zaafları Kadıköy’de de gösterirse daha tecrübeli gol ayaklarına sahip olan sarı-lacivertliler bunları affetmez.. Sonra da ayıklarız pirincin taşını..
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, doping olayının açıklığa kavuşmaması halinde narkotik polise şikayette bulunacağı öğrenildi. Efes Pilsen ile Fenerbahçe Ülker arasında oynanan final serisinin beşinci maçında Efesli Kerem Gönlüm’e yapılan doping testinde idrarında yasaklı uyarıcı cathine maddesine rastlanması sonrası iki kulüp arasında yaşanan gerginlik artarak sürüyor. Htspor'un haberine göre, Geçtiğimiz hafta Ankara’da oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinin devre arasında Atatürk Salonu’nun VIP Salonu’nda çevresindekilerle sohbet eden Yıldırım’ın, doping olayının faillerinin açıklığa kavuşmamasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği ve “Eğer bu olay kendiliğinden ortaya çıkmazsa narkotik polisten destek isteyeceğim” dediği öğrenildi. Cathine adlı uyarıcının uyuşturucu kabul edilmesi dolayısıyla Türkiye’de kullanımının yasak olduğunu ve bunu ülkeye sokarak kullanmanın suç teşkil ettiğine dikkati çeken Yıldırım’ın, “Bu maddeyi ülkeye sokan da kullanan da kanuna aykırı hareket etmiştir. Bunların cezalandırılması gerekir. Eğer Efes Pilsen bu sorunu kendi içinde çözemezse biz gerekeni yaparız” diyerek konunun üzerine ısrarla gitmeye devam edeceklerini söylediği ifade edildi. Bilindiği gibi Yıldırım aynı sohbette Efes Pilsen’in küme düşürülmesi gerektiğini iddia etmiş ve lacivert-beyazlı kulübü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a şikayet edeceğini söylemişti.
Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı, ULEB Avrupa Ligi (A) Grubu'ndaki ilk maçında yarın İstanbul'da, İspanya'nın Regal FC Barcelona ekibini konuk edecek. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapılacak karşılaşma saat 19.45'te başlayacak. Sarı-lacivertli ekip, güçlü İspanyol temsilcisi karşısında seyircisinin desteğini de arkasına alıp kazanarak, lige iyi bir başlangıç yapmayı hedefliyor. İspanyol ekip, geçen sezon dörtlü finalde mücadele ettiği ULEB Avrupa Ligi'ni 3. olarak tamamlamıştı.
Muzaffer KARTAL Futbol hatalar oyunudur. Bu hatayı saha içindeki futbolcular kadar kenar yönetimi de yapacak, yapabilir… Gaziantep’te Fenerbahçe bunu yaşadı. Bir çoklarının ortak görüşü her şey yolunda giderken “Daum oyuncu değişimindeki zamanlama ve isim tercihi” ile sonucu etkiledi… Peki o yenilginin nedeni sadece bu mu? Hiçbir teknik adam çalışma ajandasının herhangi bir sayfasına “bugün kendini mutsuz edeceksin” diye bir şey yazmaz… Ama maalesef her işte/ meslekte olduğu gibi futbolun ve teknik adamlığında “kendine özgü ölçüsünün” kaybolduğu anlar vardır. İşte o anlardan birini daha Gaziantep’te yaşadı Daum… Gaziantep’teki Fenerbahçe ilk devrede kontrollü, dirençli, istekli, daha iyi konsantre bir görüntü sergilerken, ikinci devreye sıkıntılı başladı. Peki bunda hatalı sadece Daum’mu? Biliyorsunuz hakemlerin ön plana çıkmadığı yenilgilerde genellikle madalyonun bir yüzünde teknik adam, diğer yüzünde futbolcular görülür… Peki bu madalyonun birde kenarları yok mu? Orada neler oldu, oluyor? Madalyonun kenarlarındaki ince çizgide görülmesi gereken önemli detaylar olamaz mı?.. Evet Gaziantep’te ki Fenerbahçe’de madalyonun kenar çizgilerinde bazı maçlarda olduğu gibi “saha içi lidersizliği” gizliydi. Her ne kadar ilk bakışta “önemsiz” gibi görünse de Fenerbahçe’nin iyi bir saha içi lideri yok. Kusura bakmayın. Ama yok! Yanlış anlaşılmasın Alex’i kast etmiyorum… Alex iyi bir futbolcu, ama iyi bir saha içi lideri değil. Alex giydiği formanın hakkını verebilmek için “yettiği kadar” gücünü, tekniğini, kişisel beceri ve hünerlerini takımı için en üst düzeyde kullanabilen “iyi” bir profesyonel! Oysa saha içi lideri, takımı saha içinde yöneten ve yönlendirendir. Hatanın oluştuğu noktayı kenar yönetimi kadar fark edebilen, hangi arkadaşının aksadığını kenar yönetimi kadar görebilen ve önlem için eyleme geçendir… Eğer Fenerbahçe’nin Gaziantep’te bu anlayışta/ görüşte bir saha içi lider olabilseydi, Fenerbahçe’nin üretken ve yaratıcı gücü “daha farklı” ortaya çıkarabilirdi. En azından takım ikinci devredeki “duragan” futbolunda uzun zaman çakılı kalmazdı… Belki yanılmış olabilirim, ama Fenerbahçe de saha içi ile kenar yönetimi arasında da bir kopukluk var gibi. Veya iletişim eksikliği… Oysa önemli olan “ başarı” olduğuna göre, yapılan işin ne kadar özen gerektirdiğini kenar yönetimi kadar saha içindekilerde “bilgili ve göreceli” kavramalıdır. Buda iyi bir iletişimle olur. Gaziantep’teki Daum’un kafasında düşünce olarak oyuncu değişimi üzerine mutlaka iyi şeyler vardı, ama eyleme yansımadı, yansıtamadı. Yani Gaziantep’te Daum’un fikri ile zikri tutmadı. Birde saha içi yöneten ve yönlendiren olmayınca son 10 dakikada vurgunu yedi Fener… Ama eminim ki, Daum Gaziantep’te oluşan hataların “kendisini ezmesine” izin vermeyecek, bu hatalardan gereken dersleri çıkaracaktır… Bunun için hem Staua Bükreş hem de Galatasaray derbisinde daha farklı/ pozitif görüntülü bir Fenerbahçe bekleyenler arasındayım!
UEFA Avrupa Ligi (H) Grubu'ndaki 3. maçında 22 Ekim Perşembe günü deplasmanda Steaua Bükreş ile karşılaşacak Fenerbahçe, yarın Romanya'ya gidecek. Hazırlıklarını bu akşam Can Bartu Tesisleri'nde gerçekleştireceği antrenmanla sürdürecek sarı-lacivertliler, saat 11.00'de Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan kalkacak özel uçakla Bükreş'e hareket edecek. Fenerbahçe hazırlıklarını, yarın saat 18.30'da Steaua Stadı'nda yapacağı, ilk 15 dakikası basın mensuplarına açık tutulacak antrenmanla tamamlayacak. Teknik direktör Christoph Daum, antrenman öncesi maçla ilgili basın toplantısı düzenleyecek. İkinci maçların ardından grupta 3 puanla 2. sırada yer alan Fenerbahçe, 2 puanla 3. durumda bulunan Rumen rakibi karşısında puan arayacak.
Galatasaray'da 1 UEFA Kupası, 1 de Süper Kupa kazanan Hagi, kendisinin Alex ile kıyaslanmasına ise ilginç bir cevap verdi. Sabah'ın haberine göre, Soruya önce şakayla karışık "Hangi Alex?" şeklinde yanıt veren Rumen yıldız, sonra da "Beni onla mı kıyaslıyorlar!" diyerek güldü ve bu soruya yorum yapmaktan kaçındı. Hagi, Galatasaray'ın perşembe günü Sami Yen'de oynayacağı Dinamo Bükreş maçını izledikten sonra Romanya'ya dönecek.
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında hafta sonu oynanacak derbi maç için alınacak önlemlerin görüşüldüğü İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı, İstanbul Valiliği'nde başladı. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü binasında gerçekleştirilen toplantıya İstanbul Vali Yardımcısı Ali Bakoğlu başkanlık yaparken, Fenerbahçe Kulübü'nü asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Galatasaray'ı ise Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin temsil etti. Toplantının açılışında bir konuşma yapan vali yardımcısı Bakoğlu, Türk futbol tarihinin en eskilerinden olan iki kulübün, derbi maçta sevgi, dostluk ve kardeşlik rüzgarını estireceğine inandığını belirterek, ''Bizi, Avrupa'da Türk milletini arkasına alarak temsil eden iki kulübümüzün yapacağı maçın, o kulüplerin şanlı tarihlerine uygun biçimde, sevgi, dostluk ve kardeşlik rüzgarını estirmesini, bu rüzgarın tüm ülkemize dağılmasını sağlamasını yürekten diliyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe Kulübü yöneticilerinin buna yürekten inandıklarına şahit olmaktan mutluluk duyuyorum'' dedi. Fenerbahçe'nin büyüklüğünün, Galatasaray'ın yüceliğinden, Galatasaray'ın büyüklüğünün keza Fenerbahçe'nin yüceliğinden geldiğini dile getiren Ali Bakoğlu, ''Beşiktaş için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Ama derbi maçları olduğu zaman Fenerbahçe-Galatasaray çekişmesi oluyor, bu da olmalı da. Rekabet kaliteyi, kalite de başarıyı getiriyor. İki kulübümüzün Avrupa'da göstermiş olduğu başarının da buradan kaynaklandığını düşünüyorum. Ben her iki kulübümüze derbi maç için başarılar dilerken, Avrupa kupalarında da başarılı olacaklarına inanıyor, yürekten destekliyorum'' şeklinde konuştu. Devam eden toplantı sonrasında, hafta sonunda oynanacak derbi maç için alınacak önlemler açıklanacak.
Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen, Galatasaray'da en çekindiği futbolcunun Keita olduğunu söyledi. Muğla'nın Bodrum ilçesinde bu yıl 21.'si gerçekleştirilecek olan Bodrum Kupası Uluslararası Yelkenli Ahşap Yat Yarışları'nın açılış kokteyline katılanlar arasında yer alan Ali Şen, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yazete.com'un haberine göre, Fenerbahçe'nin geçtiğimiz hafta Gaziantepspor karşısında aldığı yenilgiyi ve bu hafta oynanacak Galatasaray maçına değinen Ali Şen, "Yenildikten sonraki ilk maç çok önemli maçtır. Onun da Galatasaray'a rastlamasına pek mutlu değilim. Ama bir alışkanlık var. Saracoğlu Stadı'nda biz devamlı kazanıyoruz. Savunması iyi Fenerbahçe ile forvetleri çok iyi Galatasaray karşı karşıya gelecek. Çok gollü geçeceğini sanıyorum. Bizden Volkan, Lugano, Bilica ve Cristian'ın iyi oynaması lazım. Galatasaray'da da en çekindiğim futbolcu Keita. Keita iyi gününde ise işimizin zor olduğunu düşünüyorum" dedi. Ali Şen, Fatih Terim'in Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü görevinden ayrılmasıyla ilgili olarak, "Fatih Terim'in demeçlerini basın toplantısını iyi takip ettim. Bir adam oğlu adam görevinden ayrıldığı zaman ne söylemesi lazımsa onu söyledi. Halen ısrarla şunu söylüyorum: Gitmesin. Milli takımın başına bir yabancı hocanın vereceği hiçbir şey olmaz. Türk hocaları bugün Avrupa'daki hocalardan eksik değil. Yılmaz Vural'dan başla, Ertuğrul Sağlam'dan gel, Ziya Doğan'a kadar. Bizim yerli hocalarımız hepsinden iyi. Yabancı olmasına gerek yok. Eskidendi o. Fark çoktu. Ama o fark kapandı" diye yanıt verdi. Ali Şen, açılış kokteylinde yer alan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı, Denizci Sadun Boro ile birlikte yarışların başlangıcını temsilen kampanayı çaldı Pazartesi günü başlayan 8. Bodrum Race Week'e katılanlar da kokteylde yer aldı. Milta Bodrum Marina içerisindeki alanda düzenlenen Bodrum Cup açılış kokteylinde Race Week'te ikinci gün yarışlarında dereceye girenlere kupaları verildi.
Gaziantepspor-Fenerbahçe maçında protokol tribününde sarı lacivertli kulübün başkanı Aziz Yıldırım ile Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı arasında yaşanan olay gündeme damgasını vurdu. Hürriyet'İn haberine göre, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Gaziantep'in 90+4'de gelen golün sevincini İbrahim Kızıl ile paylaşan Vali Süleyman Kamçı'ya: "Vali Bey sana yakışıyor mu? Devletin memuru olduğunu unutma" dedi. Bunun üzerine Hürriyet Spor bu konuyu ünlü isimlere sordu. En çarpıcı yanıt ise Yılmaz Özdil'den geldi. Yılmaz ÖZDİL (Hürriyet Gazetesi Yazarı) Vali’ye kızacağına takımına baraj kurmayı öğretsin Genelkurmay Eski Başkanı, Fenerbahçe gol attığında şeref tribününde Meksika Dalgası yapınca sorun olmuyor da... Gaziantep Valisi yönettiği şehir için sevinince neden sorun oluyor? Benim bildiğim; başkan Yıldırım, ikinci başkanı ile birlikte Siirt’te baraj yapıyor... Vali’ye kızacağına, takımına baraj kurmasını öğretsin... Erman Toroğlu Yıldırım’a soruyor: Genelkurmay Başkanı memur mu değil mi? 2 Eylül 2009 tarihli Hürriyet’te, “Protokol tribünü” diye bir yazı kaleme almıştım. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü bu yıl çıkarılan bir kanunla protokol tribünlerinin neredeyse tamamını eline geçirmiş, kulüplere ve Futbol Federasyonu’na çok az oranda yer vermişti. Yani devlet bu tribünü ele geçirmişti. Kulüpler Birliği’nin Başkanı Aziz Yıldırım’a bu soru yöneltildiğinde; “Benim gücüm yetmiyor kardeşim... Ne yapayım?” demişti. Yıldırım’ın gücünün yetmediği o yerde, güçlü ve tam yetkili olan olan Vali’nin atılan gole sevinmesi kadar doğal bir şey yoktur. Ayrıca, faal Genelkurmay Başkanı (Yaşar Büyükanıt) Fenerbahçe gol atınca elini kolunu kaldırarak sevinecek, golü atan takımın il valisi somurturup oturacak! Neden? Genelkurmay Başkanı’na sevinme yetkisini veren Aziz Yıldırım öyle istedi diye.. Hadi canım sizde.... Faruk ÖZAK Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Tahrik etmeden sevinebilirler BİR şehrin emniyet müdürü, valisi, başka bir takımı tutuyor olsa bile; o şehre gelince temsil ettikleri şehrin takımını tutarlar. Dolayısıyla rakip takım ve yöneticilerine tahrik olmadıkça pek tabi ki sevinebilirler. Bu son derece normal bir davranıştır. Mehmet Ali Bayar (Siyasetçi) Sevinmeli de üzülmeli de GÖREVLERİNİ tarafsız yaptıkları müddetçe her valinin ve her memurun, temsil ettikleri vilayetin, insanlarının sevincini ve üzüntüsünü paylaşması çok samimi bir görüntüdür. Bu temsil ettiği şehri ne kadar benimsediğini, gösterir. Ali KOLAT (Sivas Valisi): Her vali, kentinin takımının taraftarıdır HER vali, görev yaptığı ilin spor takımına karşı sevgi besler. Doğal olarak taraftarıdır. Takımın attığı gollerde sevinç yaşanabilir. Elbette görev yaptığımız ilin takımın galibiyetini veya golünü alkışlıyoruz ve mutlu oluyoruz. Ama asla bir taraftar boyutunda aşırı sevinç gösterilmesi uygun olmaz. Bunu normal bir şekilde karşılamak gerekiyor. Neticede rakip kim olursa olsun Türk futboluna hizmet eden her takımı destekliyoruz. Güzel oyun, güzel gol gördüğümüzde bunu rakibimiz de atmış olsa alkışlarız. Ancak il takımımızın golü ve galibiyeti bizi daha çok mutlu eder. Yavuz ERKMEN (Denizli Valisi) Denizli gol atsaydı yerimden fırlardım GAZİANTEP Valisi’nin bu davranışı doğal karşılanmalı. Geçen hafta Bursaspor maçının son saniyesinde yediğimiz golle yıkıldık. Eğer o golü Denizlispor atmış olsaydı, ben de yerimden fırlardım. Kentin valileri, o kentin takımlarının gerek ekonomik, gerekse manevi yönden güçlenmesi için imkanlarını seferber ediyor. Anadolu kulüpleri, küçük bütçelerle ayakta durmaya çalışıyor. Doğal olarak biz valiler de bu kulüplerle iç içe yaşıyoruz. Denizli veya başka bir kentte görev yapan valinin o kentin takımını yüretten desteklemesi, attığı gole sevinmesi, çok doğaldır. Erol ÇAKIR (Emekli vali) Kimse incitilmemeli İNSANLARIN sevinçlerini ifade etmelerinin çeşitli şekilleri vardır. Abartılı olmamak kaydıyla her insan sevinebilir. Sevinmenin ölçüsüne dikkat edilmeli ve etraftaki mağdur görülen kitlenin tepkilerine saygı duymak gerekli. Kimse incitilmemeli. Bence bu konu denge meselesi. Sayın Gaziantep Valimiz Süleyman Kamçı diyaretli bir valimiz, Aziz Yıldırım da Türkiye’nin en başarılı kulüp başkanıdır. Mehmet GÜNDOĞDU (Emekli vali) Yadırganacak hiçbir şey yok NİYE sevinmesin! Sayın Vali’nin yaptığı harekette yadırganacak hiçbir şey yok. Bu gayet doğal. Hepimiz insanız, üzülmek kadar sevinmek de herkesin hakkı. Bunda tepki gösterilecek bir şey yok. Ahmet GÜNDOĞDU (Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı) Aziz Bey’in vali açılımı değişmelidir AZİZ Bey’in memur tanımı ve algılaması çok dar bir kapsam içinde kalıyor. Bu anlayış artık geride kaldı. Vali de olsa, bir devlet memurunun sevinme ve halkıyla bütünleşme hakkı ve yetkisi vardır. Bu, çağdaşlığın ve bütünleşmenin gereğidir. Aziz Bey mağlubiyetin verdiği acı ve üzüntüyle belli ki tepki koydu. Ama, acaba Fenerbahçe ikinci golü atsaydı da Sayın Vali aynı şekilde sevinseydi, Aziz Yıldırım o zaman ne diyecekti ve ne yapacaktı? Aziz Bey’in Vali açılımı değişmelidir. Coşkuya ortak olan ve yapması gerekeni yapan valiyi sonuna kadar destekliyoruz ve sahipleniyoruz. Valilik sadece resmiyet göstergesi değil, halkıyla bütünleşme ve gönüllülük seferberliğidir. Türkiye’nin topyekün sivilleşmesi ve aydınlanması için böyle valilere ihtiyacımız var. Halkımız yıllarca Recep Yazıcıoğlu’nu bağrına bastı. Sayın Vali Süleyman Kamçı’yı tebrik ederim. Sportif faaliyetler çok önemli unsurlardır. Vali de böyle önemli bir olayda gösterdiği duruş ve tavırla halkıyla kaynaştığını gösterdi. Kendisini yürekten tebrik ediyorum. Mehmet Ağar (Eski İçişleri Bakanı) Dozunda olursa neden olmasın BAZI sorumluluk mevkileri abartılı sevinçleri kaldırmaz. “Bu gibi durumlar stat içindeki emniyet görevlilerini de etkileyebilir düşüncesiyle” her türlü sevinç ya da üzüntü gösterisi dozunda yapılmalıdır. TAKIMLARINI HİÇ GİZLEMEDİLER Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Beşiktaş'ı tuttuğunu, eski başbakan Mesut Yılmaz da Galatasaraylı olduğunu her zaman açıkça dile getirdi. Protokol tribününden nefret ediyorum STATLARIN protokol tribünlerine bir yorum da Galatasaray Başkanı Adnan Polat’tan geldi. Polat, “Tribünde oturduğum yerden nefret ediyorum. Çünkü karşınızda bir kamera var. Sevincinizi, üzüntünüzü gösteremiyorsunuz. Gol atıyorsunuz, yanınızda rakip takımın başkanı oluyor, sevincinizi gösteremiyorsunuz. Ciddi olarak bundan sonra yukarı tribüne çıkıp maçı izlemeyi düşünüyorum” diye konuştu.