Voleybolda Erkekler Balkan Kupası'nda Fenerbahçe, Arnavutluk'un Teuta Durres takımını 3-0 yenerek dörtlü finale yükseldi. Romanya'da gerçekleştirilen grup maçlarında bugün Teuta Durres'in karşısına çıkan sarı-lacivertli takım, rakibini 25-15, 25-21 ve 25-21'lik setlerle 3-0 mağlup ederek Yunanistan'da gelecek hafta düzenlenecek dörtlü finale katılmaya hak kazandı. Fenerbahçe, rakibi karşısında aldığı sonucun ardından grupta ilk 2 sırada yer aldı ve 26-27 Eylül tarihlerinde Yunanistan'ın Selanik kentinde düzenlenecek Balkan Kupası Dörtlü Finali'nde oynama hakkı elde etti. Sarı-lacivertli ekip, grubunda Romanya'nın Cluj takımını 3-2 yenmiş, Sırbistan'ın Partizan takımına ise 3-0 yenilmişti. Teuta Durres takımını mağlup ederek 2 galibiyete ulaşan Fenerbahçe, Selanik'te gerçekleştirilecek Dörtlü Final organizasyonunda Sırbistan'ın Partizan ve Yunanistan'ın Aris takımlarıyla mücadele edecek. Dörtlü finalde yer alacak son takım daha sonra belli olacak.
Fenerbahçe, Büyükşehir Belediyespor’u 1-0 mağlup ederken maçın tek golünü kaydeden Vederson “kötü oynadık” dedi. Vederson’un LİG TV’ye yaptığı açıklama şöyle: “Ne mutlu ki doğru bir zamanda iyi bir şekilde geldi gol. Uzun süre bir şanssızlığım vardı serbest vuruş gollerinde. Bugün bunu sona erdirdiğim için mutluyum. Ben olayım, arkadaşlarım olsun... Kimin gol attığı önemli değil. Yeter ki birileri gol atsın ve biz kazanalım. Beklenenin gayet altında oynadığımızı söyleyebiliriz. İstediklerimizi her zaman sahaya yansıtamayabiliyoruz. Kötü oynadığınız zamanlarda da sahadan galibiyetle ayrılmak ayrı bir meziyettir. Bunu başardığımız için mutluyum.”
Turkcell Süper Lig'de İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 1-0 yenen Fenerbahçe, galibiyet serisini sürdürdü. Sarı-lacivertli ekip, rakibi karşısında elde ettiği sonuçla ligin 6. haftasını da kayıpsız geçmesini bildi. UEFA Avrupa Ligi mücadelesinde Kadıköy'de Hollanda'nın Twente takımına 2-1 mağlup olan sarı-lacivertli ekip, Ramazan Bayramı'nın 1. günü taraftarına galibiyet sevinci yaşattı. Kendisine ters gelen İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile ligde daha önce yaptığı 4 maçta 1 galibiyeti bulunan Fenerbahçe, rakibiyle 5. maçında 2. galibiyetini aldı. -DAUM 65. DAKİKADA FORVETİ ÇİFTLEDİ- İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında Vederson'un serbest vuruştan attığı golle 1-0 öne geçen sarı-lacivertlilerde, teknik direktör Christoph Daum 65. dakikada forveti çiftledi. Daum, sarı-lacivertli ekibin organize geliştirdiği pozisyonlarda Güiza'nın etkisiz kalması, ikinci yarıda da pozisyon azlığı nedeniyle Semih'i Kazım'ın yerine oyuna alarak hücum hattını zenginleştirdi. Semih oyuna girerken tribünlerden alkışlar yükseldi. -GALİBİYETE RAĞMEN TEPKİ- Vederson'un attığı gol dışında İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında çok net pozisyon üretemeyen ve etkisiz bir oyun sergileyen Fenerbahçeli oyuncular, ligdeki 6. galibiyete rağmen taraftarların tepkisinden kurtulamadı. Takımlarının 1-0 kazandığı karşılaşmada zaman zaman oynanan futboldan memnun olmadıklarını tepkileriyle gösteren sarı-lacivertli taraftarlar, maçın son bölümünde ise bu tepkilerini arttırdı. -NOTLAR- -Protokol tribününde İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ ile Fenerbahçe'den Asbaşkan Şekip Mosturoğlu yan yana otururken, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, misafirleriyle birlikte locadan maçı takip etti. -Fenerbahçeli taraftarlar, maç sonunda hakem üçlüsüne soyunma odası koridoruna doğru giderken ıslıklarla tepki gösterdi.
Muzaffer KARTAL İlk dakikaların tutukluğunu üzerinden atan Fenerbahçe 15’den sonra rakip ceza alanına daha rahat ve organize gitmeye başladı. Bunun sonucu olarak da pozisyon üretkenliği oluştu. Ve 18, 19, 20’de Güiza öyle pozisyonları harcadı ki izleyenler saç baş yoldu… Özellikle 20’de kaleci Oğuzhan ile karşı karşıya kaldığı üst üste iki pozisyonda Güiza’nın topa vuruşu içler acısıydı. Bırakın zamanlama ustalığını vuruşta ne beceri, ne güç, ne de azıcık akıl vardı. İşte bunun içinde 3 dakikada 3 önemli gol pozisyonu güme gitti Fener’in! İlk yarım saat dolarken Fenerbahçe’nin rakip alana topu taşıması, kale önünde çoğalması, pozisyon bulması pozitif bir görüntü aldı. Fakat gol ayakları yine “hala” beceriksiz olmaya ve öyle kalmaya inat ettiği anlarda Vederson nefis bir şutla duran toptan Fenerbahçe’nin ilk golüne imzasını attı. Bu gol ilk devrenin skoruydu. “İkinci devrenin Fenerbahçe’si daha dirençli, daha istekli, pas dağıtımlarında daha doğru ve final şutları daha isabetli olmalı ki kısır döngü gollere dönüşebilsin” diye düşünürken maçın hakemi Hüseyin Göçek ikinci devrenin başlama düdüğünü çaldı. İstanbul Belediyespor ikinci devreye gol silahı İbrahim Akın’la başladı. Daha önceki maçlarda Fenerbahçe savunmasının arkasına veya arasına atılan hızlı toplarla buluştuğunda tehlikeli olan İbrahim Akın’la hücum da istediği çoğalma oluşmadı. Fenerbahçe ikinci devrede bal yapmayan arı gibi sağa sola şuursuzca gidip gelmeye başlayınca futbolun güzelliği hepten kayboldu. Görüntü olarak futbolu fakir bir takım vardı sahada. Fenerbahçe üç puan kazandığı için mutlu olanlar olacaktır. Ama hakemin bitiş düdüğü ile tribünlerden yükselen seslerden anlaşıldığı gibi taraftarın bir bölümü, belki de büyük bölümü futboldan memnuniyetsizliğini gösteriyordu. Bu maçla ilgili Fenerbahçe’nin görüntüsü üzerine yazılacak çok şeyler var. Özellikle Güiza, Kazım ve Santos üzerine… Koşarken, pas verip veya alırken umursamaz, gayri ciddi davranışlar içinde olan Kazım, Fenerbahçe’nin hem hücum gücünü frenliyor, hem de kaptırdığı toplarla rakibin kontratak yapmasına izin veriyor. 53’de Kazım’ın böyle bir hatasını Bilica kart görerek önledi… 64’de yerini Semih’e bırakan Kazım’ın oyundan çıktıktan sonra tribünlerle sözlü sataşmaya girmesi de çok yakışıksızdı. Fenerbahçe güç bir maçı “Güiza’ya inat” tek golle kazandı. Üç puan alması güzel olsa da futbolu güzel değildi… Fenerbahçe hala daha “istenilen” takım hüviyetinde değil… Bu takımda iyi bir değişim olmalı. Beklenenin gerisinde kalan futbolcular kenarda oturmalı… Örneğin Santos eski günlerinin çok gerisinde, ama hala ilk on birle sahada… Ve Güiza!.. Güiza Twente ve bu maçtaki görüntüsüyle ilk on birde olup olmamayı tartışmaya açtı… Daum, Semih’in golcülüğünü tekrar gözden geçirmeli… Pardon, Kazım mı dediniz? Kim bilir belki daha önceleri olduğu gibi Duam yine “Kazım’la ilgili hiçbir sorun yok, her şey güllük gülistanlık” der!.. Ama bence öyle değil. Kazım şu anki görüntüsüyle, davranışıyla takıma faydadan fazla zarar veriyor!...
Fenerbahçe Kulübü'nde geleneksel bayramlaşma töreni yapıldı. Fenerbahçe Burnu'ndaki Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen bayramlaşma töreninde, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve kimi yöneticilerin yanı sıra Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay hazır bulundu. Yöneticiler ve kulüp üyeleri, amatör branşlarda mücadele eden sporcularla bayramlaştı. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Yıldırım, törende neşeli tavırlarıyla dikkati çekerken, sık sık da espri yaptı. Yıldırım, bir poşet içinde kendisine hediye olarak kestane şekeri getiren bir üyeye, ''Onu masanın üzerine koyma, aldığımı görmesinler'' dedi. Yüzme şubesinin sporcularıyla bayramlaşırken, hafif kilolu bir minik sporcuya takılan başkan Yıldırım, annesinin, oğlunun yüzücü olduğunu söylemesi üzerine, ''Bu çocuk biraz zayıflasın, yüzemez batar'' şeklinde espri yaptı. Futbol takımından sadece sportif direktör Aykut Kocaman ve antrenör İrfan Saraloğlu bayramlaşma törenine katıldı. Başkan Yıldırım, basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, Kazım'a para cezası verileceği yönündeki haberin gerçeği yansıtmadığını bildirdi. -GÜLSÜM TATAR GURUR KAYNAĞI- Avrupa Bayanlar Boks Şampiyonası'nda 64 kiloda altın madalya kazanan Fenerbahçeli boksör Gülsüm Tatar, bayramlaşmanın gurur kaynağı oldu. Salona girişte alkışlanan Gülsüm, madalyasını boynuna takıp, kulüp başkanı Aziz Yıldırım, boks şubesinin yöneticileri ve sporcularıyla medyaya poz verdi. Gülsüm Tatar, geçen yıl Kurban Bayramı öncesinde de Dünya Şampiyonası'nda 63 kiloda kazandığı altın madalyasıyla bayramlaşma törenine katılıp, ilgi odağı olmuştu. Bu arada, bayramlaşmada Avrupa Şampiyonası'nda 51 kiloda bronz madalya kazanan Sümeyra Yazıcı da hazır bulundu. -EFSANELER BULUŞTU- Sarı-lacivertli ekibin 1988-1989 sezonunda 103 golle şampiyon olan efsane kadrosunun önemli oyuncuları Aykut Kocaman, Rıdvan Dilmen ve Hakan Tecimer, bayramlaşma töreninde bir araya geldi. Sarı-lacivertli ekipte sportif direktör olarak görev yapan Kocaman ile altyapıda görevli Hakan Tecimer bir süre sohbet ederken, bayramlaşmaya katılan Rıdvan, iki eski futbolcunun yanı sıra başkan Yıldırım ile bir araya geldi.
Daum, 4. Türkiye döneminde de ilk röportajını FANATİK'e verdi. 'Kadıköy'de şov', Samba zamanı' gibi söylemlere karnının tok olduğunu belirten Alman hoca, 'Önemli olan sezon sonunda şampiyonluğa ulaşmak. Şu an yakaladığımız zirveyi, sonuna kadar bırakmaya da niyetimiz yok' dedi. Fenerbahçe’de 6’da 6 yapan, ancak kısır futbol gerekçesiyle son dönemde yine eleştirilmeye başlanan Christoph Daum, içini döktü... Alman çalıştırıcı Süper Lig, Colin Kazım, Galatasaray ve Beşiktaş’la ilgili olayları, çarpıcı sözlerle değerlendirdi Sonuç için buradayım Eleştirileri anlamak mümkün değil. Ben buna çok şaşırıyorum. Tarihimizin en iyi başlangıçlarından birini yapmışız, seyirci hâlâ protesto ediyor. Oysa mutlu olmaları gerekir. Sezon başında biri onlara “Fenerbahçe ilk 6 maçını kazanacak” tahmininde bulunsaydı, herhalde “Keşke bu gerçekleşse” derlerdi. Unutmasınlar, geçtiğimiz sezonlarda bu takım Bursaspor, Diyarbakırspor ve İstanbul BŞ Belediyespor gibi rakiplerden ne çekti! Biz ne yaptık, hepsini öyle veya böyle geçtik. Ben sonuca bakıyorum artık. Bu takım çok iyi yolda. Arkadaşlık süper, çok daha iyi olacağız. Ama bize destek olunması gerekir. İstanbul Belediye karşısında çok iyi oynamadık. Ancak ilk yarı 2-0 veya 3-0 olabilirdi. Rakibe ise bir pozisyon dahi vermedik. Kazanma hırsımız süper Evet, medya bizi önceki haftalarda iyice havaya sokmak istedi. ‘Kadıköy’de şov’, ‘Samba zamanı’ gibi başlıklar ve söylemlerle herkesin çok beğeneceği bir futbol istendi. Fakat ben sonuçlardan sorumluyum. Takım da öyle... Önemli olan uzun maratonun sonunda zirvede olmak. Bunun için savaşıyoruz. Takımın kazanma hırsı ve mücadele örneği beni umutlandırıyor. Emin olun, bu kadarını ben de beklemiyordum. Biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyordum, ancak ilk haftadan itibaren zirveyi kaptık, kimseye teslim etmeye de niyetimiz yok. Bu nedenle de isteğim, taraftarlarımızın, camiamızın kenetlenip bize destek olması. Onların desteğiyle büyük işler başaracağız. Kazım’a lâf söyletmem Kazım’ın performansından çok memnunum. İnanın takım için büyük bir kazanç. Çünkü çok mücadele ediyor. Çok koşuyor. Diğer olaylar beni ilgilendirmez. İstanbul Belediye maçında seyirciyle girdiği diyaloğu tabii ki tasvip etmiyorum. Ancak kendi seyircisi tarafından protesto edilmesi çok acı bir şey. Kazım’ı provoke ediyorlar. Bunu hak etmiyor ki... Tamam, kötü sonuçlar alırız, o zaman futbolcuları eleştirirsin. Ancak Fenerbahçe seyircisi 6 maçını da kazanmış futbolcusuna, hem de kendi stadında bu hareketi yapamaz, yapmamalı... Kazım lige iyi başladı. Diyarbakır’daki golü bizim için altın değerindeydi. Ondan memnunum ve gelecek haftalarda daha iyi olacağını düşünüyorum. Dünyanın en büyük derbisi 10’uncu haftada Galatasaray ile yine müthiş bir derbi oynayacağız. İnanın o haftaya kadar namağlup unvanımızı devam ettirip ettirmememiz hiç önemli değil. Rakibin zaman zaman maçlarını izliyorum, ama aldıkları sonuçlar beni fazla ilgilendirmiyor. Bakınız, 10’uncu haftaya üst üste 9 mağlubiyetle de girseler, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki buluşmalar, dünyanın en büyük derbisidir. Bu maçların atmosferi başkadır. Ama biz şimdi o derbiyi değil, Antalyaspor’u düşünüyoruz. Her hafta bir sonraki maçla ilgileniyoruz. Antalya deplasmanı çok önemli. Dirençli bir takım. Umarım oradan da 3 puanla ayrılırız. Futbolcularımda bu kalite var. Beşiktaş için üzülüyorum Son günlerde en çok dikkatimi çeken, en çok üzüldüğüm olay, Beşiktaş’ın acımasızca eleştirilmesidir. Bana göre çok ağır sözler ediliyor. Düşünün, bu takım 3 ay önce hem şampiyon, hem de kupayı kazandı. Bunu kesinlikle hak etmiyorlar. Zaten sonuçlara bakıldığında Beşiktaş’ın çok şanssız ve inanılmaz kişisel hatalardan dolayı gol yediğini görüyoruz. Mustafa Denizli ve Yıldırım Demirören’in bu takıma ne verdiği ortada... Eleştiriler artık kişisel noktalara geldi. Bunu bir türlü anlamıyorum. Beşiktaş kısa sürede toparlanacaktır. Bakınız, Trabzonspor da insafsızca eleştirildi, ancak toparlandılar. Siyah-Beyazlılar da bunu başaracaktır. Yeter ki, camia kenetlensin ve seyirci desteğine devam etsin. Christoph Daum’lu Fenerbahçe O G B M A Y Süper Lig 108 80 15 13 261 101 Türkiye Kupası 18 11 2 5 45 27 Avrupa Kupası 19 6 3 10 29 36 Resmi Kupalar 1 1 - - 2 - Toplam 146 98 20 28 337 164
Hürriyet yazarı Fatih Çekirge'nin, bir yemekte karşılaştığı Aziz Başkan'ın, Kerem'in doping olayı konusundaki düşüncelerini kaleme aldığı yazısı gündeme bomba gibi düştü. Geçen sezonki final serisinde, Efes Pilsen’in birçok oyuncusunda doping olduğunun duyumlarını aldığını belirten Yıldırım, ‘Bayramdan sonraki tüm işim bunu çözmek’ dedi. İŞTE O YAZI Bir yemekte karşılaştık. Yanında İkinci Başkanı Nihat Özdemir. Aziz Yıldırım her zamanki gibi keskin. Soruyor: - Medya neden Efes’in doping olayının üzerine gitmedi. Gidemiyor mu? O sırada Spor Müdürümüz Esat Yılmaer orada. Esat “Gitmez olur muyuz. Sorduk, araştırdık, yazdık...” Bu defa Yıldırım bana dönüyor: - Bakın işte buradan söylüyorum. Medya Efes’e bu konuda torpil yapıyor. Bu olay bir Fenerli oyuncuda çıksaydı, dünyada bizim peşimizi bırakmazlardı. Yerden yere vururlardı. Soruyorum: - Peki Başkan, ne yapacaksın? - Yazar mısın? - Tabii yazarım, neden çekineceğim ki? Aziz Yıldırım bu defa daha keskin bir üslupla şöyle diyor: - Bayramdan sonra bütün işim bu. Bu konunun peşine düşeceğim. Başka hangi sporculara verilmiş, araştıralım bakalım. Ben soruyorum, medya neden bu işin peşini bıraktı. Ben ‘Araştıralım’ diyorum. Bu doping olayı çıksın ortaya. Bakalım başka kimlere verilmiş o ilaç? Bana gelen iddialara göre de o maçta takımın çoğunda doping var. Bu nedenle mutlaka araştırılmalı. Ben Galatasaraylı’yım. Ama Aziz Yıldırım’ı hem insan, hem de başkan olarak severim. Fenerbahçe’ye çok şey yaptı. Doğru dürüst, eğilip bükülmeyen bir başkan imajını spor camiasına kattı. Spor basınının kimseye torpil yapacağına inanmam. Bu nedenle diyorum ki; “Aziz Yıldırım’ın bu sesine spor basını sessiz kalmasın. Üstüne gitsin bu doping olayının.” Belli ki olay Kerem Gönlüm’den ibaret değil... 2-0 geriden gelmişlerdi Efes Pilsen’li Kerem Gönlüm’den, 14 Haziran 2009’da Fenerbahçe ile oynanan final serisi 5. maçı sonrası alınan idrar örneğinde WADA’nın (Dünya Antidoping Ajansı) yasaklı listesinde bulunan ‘Cathene’ maddesine rastlanmıştı. Gönlüm ayrıca doping testinin ‘B’ numunesini de açtırmış, ancak bu da pozitif çıkmıştı. Bu arada Fenerbahçe’nin geçen sezon 2-0 önde olduğu final serisinde Efes Pilsen üst üste 4 maçını da kazanarak durumu 4-2 yapmış ve şampiyonluğa uzanmıştı. Taraftar sahaya inmişti Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker arasında oynanan final maçları öncesi ve sonrası gergin anlar da yaşanmıştı. Önce iki kulübün yöneticileri laf dalaşında bulunmuş, ardından oyuncular maç sırasında sık sık tartışmış ve son olarak da taraftarın sahaya inmesiyle olaylar iyice büyümüştü. Fenerbahçe’ye 5 maç seyircisiz oynama ve 40 bin TL ceza verilmişti.
Daum, cuma günkü idmanda basın önünde primlerin yazılı olduğu kağıdı sportif direktörüne verip zor durumda bıraktı. Alman hoca ayrıca kurnazlık yapıp ödenmeyen primlerin tartışılmasını sağladı VATAN'ın haberine göre, Fenerbahçe perşembe gününden beri bir kâğıt parçasını konuşuyor. Twente maçından 1 gün sonra yapılan antrenmanda F.Bahçe Teknik Direktörü Daum’un Sportif Direktör Aykut Kocaman’a A4 kâğıtlara yazılı metinler vermesi gündemin 1 numaralı konusu oldu. Bunun üzerine çok spekülasyon yapıldı, yazıldı. O gün o kağıtta primlerin yazdığını yazan VATAN ise krize yol açan bu gelişmenin artçı sarsıntılarını gün ışığına çıkardı.. İşte kağıt parçası olayının hikâyesi: OLAYIN temeli yönetimin futbolcuların istediği maç başı prim sistemini bir türlü kabul etmemesine dayanıyor. Daum, Bursa maçından önce başkan Aziz Yıldırım ile yaptığı görüşmede prim krizinin çözülmesini istedi ancak tam tersine “Bursa’ya deniz dalgalı olur, karadan gidin, Özer’i değerlendirelim, çivili ayakkabı giyin” gibi nasihatler dinledi. Sezon başından beri “Şampiyonluğu görmeden takıma prim vermem” tezini savunan ancak sonra yumuşayan başkan Aziz Yıldırım, ara çözümü buldu, oyunculara prim vermeyi kabul etti. KRİZİ İYİCE BÜYÜTTÜ! TWENTE maçına dek Aykut Kocaman da devreye girmesine rağmen olay çözülmeyince sıkıntı çıktı. Daum, özellikle Aziz Yıldırım’ın “Bana sorun getirmeyin, artık patron Aykut Kocaman’dır. Onunla herşeyi konuşun” sözlerinin ardından prim sisteminin bir türlü açıklığa kavuşmaması üzerine bir cinlik yaptı. Cuma antrenmanında normalde gizli kapılar ardında vereceği kim kaç para alacak listesini Kocaman’a basının önünde verdi. Bunun üzerine herkes bilmeceyi çözemedi, kimileri Kocaman’ın Twente yenilgisi nedeniyle “ültimatom” verip Daum’dan savunma aldığını duyurdu. OYSA Daum, o hareketi kasıtlı olarak yaptı. Herkesin gözü önünde ve futbolcularına göstererek Kocaman’a kağıdı verip esrarengiz bir hava yarattı. Merak uyandırma planı tutan Daum tesis içinde kağıtları verse bu olay hiç konuşulmayacaktı. Ertesi günü takıma maç başı 2 bin dolardan primler yatırıldı. 5 maçta da oynayanlar 10 bin dolar alırken, Daum’un asıl planı Kocaman’ı oyuncuları önünde mahcup etmekti. Alman hoca özellikle “Bakın oyuncuların bir sorunu var, herkes görsün” havası da yarattı. BİR TAŞLA İKİ KUŞ BİRDEN BU işten en zararlı çıkan Kocaman oldu. Zaten o da LİG TV’ye maç öncesi çıkıp sıkıntılı açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Her halinden buruk olduğu gözlenen Kocaman’a oyuncuların güveni tamamen kaybolmasa da az da olsa bir sarsılma yaşandığı biliniyor. İşte kurnaz Daum’un prim öyküsü kısaca böyle. Alman hoca hem çözülemeyen ve oyuncuların ayağa kalktığı prim sistemini tartışmaya açtı hem de Aykut Kocaman’ı adres gösterdi.
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'de Antalyaspor ile 26 Eylül Cumartesi günü oynayacağı 7. hafta maçının hazırlıklarına yarın başlayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 1-0 yendiği maçın ardından iki gün bayram izni verilen sarı-lacivertliler, deplasmanda yapacakları maçın hazırlıklarına yarın start verecek. Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'ndeki antrenman, saat 10.00'da başlayacak.
Teknik direktör Christoph Daum'un soyunma odasında tüm takımı tek tek tebrik ettiği, ancak İstanbul BŞB maçı sonrası yaptığı açıklamalarla savunduğu Kazım'ın elini sıkmadığı iddia edildi. Fenerbahçeli futbolcular Büyükşehir maçı sonrası soyunma odasında ortaya koydukları etkisiz futbolun nedenlerini tartışırken içeri giren Daum, tercümanlara "Neyi tartışıyorlar?" diye sordu. "Kötü oyunun sebeplerini tartışıyorlar" yanıtını alınca, bir anda alkışa başlayarak şu sözleri söyledi: "Hepiniz çok iyi performans gösterdiniz. 6'da 6 yaptık. Bunu ben bile beklemiyordum." İddiaya göre Daum, ardından tek tek tüm takımın elini sıktı. Ancak Kazım'ı pas geçti. Sabah'ın haberine göre bu olay, odadaki herkesin dikkatini çekti. Büyükşehir maçı sonrası "Kazım'ın ıslıklanacağını bilseydim, oyundan çıkarmazdım. O da bu takımın bir parçası. Herkese sahip çıkmalıyız" sözleriyle futbolcusunu savunan Daum'la ilgili böyle bir iddianın ortaya atılması, herkesi şaşırttı.
Türkiye’de üçüncü sezonunu yaşayan ve ilk kez bir resmi maçta yedek soyunan Fenerbahçe’nin Brezilyalı starı Roberto Carlos, kulübedeki sakin ve neşeli tavırları ile örnek oldu. Teknik Direktör Christoph Daum’un, Vederson’a formayı vermesine saygı gösteren sambacının devre arasında ülkesine dönme planları yaptığı biliniyor. Hürriyet'in haberine göre, sezon sonuna kadar sözleşmesi bulunan Roberto Carlos’un yerine alternatif arayışına giren yönetim, teknik direktör Christoph Daum’un da vereceği rapora göre hareket edecek. Mantık meselesi Daha önce görev yaptığı üç yıllık süre içinde Nicolas Anelka ve Pierre van Hooijdonk’u da yedek bırakan Daum, yakın çevresine, “Bu futbolun içinde var. Maalesef sahaya onbir kişi çıkıyor. Diğerleri kenarda kalmak zorunda. Antrenman ve maç tempolarına bakarak karar veriyorum. Carlos özel bir oyuncum. Gönlüm onu kulübede oturtmak istemez ama mantığımla yola çıkmalıyım. Ligin henüz başındayız. Kadrodaki herkes gerekirse kulübede oturacak. Buna hazır olmalılar” diye konuştu.
Alman hocanın dediği gibi F.Bahçe geçen yıldan farklı mı? Aziz Yıldırım’ın üç yıl üst üste şampiyonluk sözü vermesine rağmen, tecrübeli teknik adamın kafasındaki takım için iki yıl istemesi mantıklı mı? Bu soruları Hürriyet yazarları cevapladı... KORKUT GÖZE Onun dini imanı puandır F.BAHÇE’nin geçen sezondan farkı artık kazanmasını biliyor. Daum, kazanmaya oynar ve güzellikleri estetikte değil gerçeklerde arar. Onun dini imanı puandır. “Kafamdaki Fenerbahçe için iki yıl isterim” sözü de bir gerçeğin ta kendisidir. Fenerbahçe, kimlere neler verdi, Daum’a da bir-iki yıl versin. En azından denesin. Ben bu adama inanıyorum. Daum da biliyor ki, kafasındaki düşlerini gerçekleştireceği en uygun takım Fenerbahçe’dir. Bu iki yıl çok şeyler kazandırabilir. Denemeye değer. ERMAN TOROĞLU Tuhaf olan Aziz Yıldırım’ın sözü BU Fenerbahçe’nin 6 maçta 6 galibiyet alması, Türkiye Süper Ligi’nin kalite düzeyini gösteriyor. Geçen sezondan ne değişik? Takım daha iyi mücadele ediyor, biraz daha hırslı o kadar. Bu ideal bir tablo mu? Kesinlikle değil. Bence, Daum’un dediği gibi iki değil 3-4 yıldan evvel bu Fenerbahçe ideal seviyeye gelemez. Hiçbir teknik adam da getiremez. Daum, bu söyleminde yerden göğe kadar haklı. Ama, Aziz Yıldırım ise 3 yıl üst üste şampiyonluk sözü veriyor. İşte tuhaf olanı da o. ALTAN TANRIKULU Başkanı çok fazla dinliyor FENERBAHÇE’deki en büyük fark Daum ile Aragones. İspanyol hoca takımın ruh halinden anlamıyordu. Bir kere yaş olarak, jenerasyon olarak çok uzaktı futbolculara. Üstelik Türkiye’yi de tanımıyordu. Daum ise bizim coğrafyamızı, yapımızı, futbolcuları ve basını çok iyi biliyor. Ama, onun da bir eksisi var. Başkanın sözünü çok dinliyor. Aziz Yıldırım, takımın üzerinden elini çekerse, Daum ile başarıya gidilir. Fenerbahçe’nin hedefi Türkiye Ligi’ni üst üste üç yıl kazanmak değildir. Son cümlem anlayana... ERCAN SAATÇİ Daum’un sığındığı liman hep aynı AZİZ Başkan 3 yıl üst üste şampiyon olacaklarını söylüyor. Daum, 2 yıl süre veriyor. Kamuoyuna göre Avrupa’da da başarılı bir Fenerbahçe olmalı. Taraftar da “İyi futbol oynayın ve bizi mutlu edin” diyor. Bütün bu söylemlere rağmen ortada da bir istatistik var. Daum’un, Türkiye’de her zaman sığındığı denklem ortada. Horoz misali. “Ben polemiğe girmem, işimi yaparım” felsefesiyle futbolun eğlenceli tarafını görmezlikten geliyor. Bu galibiyetler F.Bahçe’yi şampiyonluğa taşır ama taraftarını da kanser eder. KANAT ATKAYA Fener camiası sabır konusunda sabırsız DAUM’un lafından yola çıkılırsa, Fenerbahçe baştan kaybeder. Aziz Yıldırım’ın üç yıllık sözü var. Fenerbahçe camiası sabır konusunda sabırsız. İki yıl sarı lacivertli çatı altında uzun bir süreç. Geçen sezonki takımla bu sezonki takım arasındaki fark, tetiklenmesi. Emre bazen sinir yapıyor veya rakipte bir şeyler oluyor. Bu takım tetikleniyor. Ama, F.Bahçe yine durgun ve beklenen futbolu sergileyemiyor. Büyük bir değişiklik yok. Ancak bir gerçek var ki Emre’li F.Bahçe daha iyi oluyor. SADi KEMAL YAŞAR İşler iyi giderken polemik olmamalı KAZANAN her zaman haklıdır ilkesinden yola çıkmak gerekirse, Daum haklı. Ancak ortada kötü futbol gerçeği de var. Diyarbakır, Manisa, Bursa ve İstanbul BŞB maçları şans golleriyle geçildi. Geçen yıl ile aradaki fark 12 puan. Yeniden yapılanan kadro geçiş dönemini fire vermeden atlattı. İlk amacı kazanmak olan Daum’un tecrübesi ile sıkıntıları aşacağını düşünüyorum. İlerleyen haftalarda Fenerbahçe daha iyi oynayacak. Taraftarın işler iyi giderken futbolcularla polemiğe girmesi çok sakıncalı. İkiye katladı F.BAHÇE Aragones yönetiminde geçen sezon ilk 6 haftada 2 galibiyet, 4 yenilgi almış, 8 gol atıp, 9 gol yemişti. Daum idaresindeki sarı lacivertliler ise 6’da 6 yapıp rekora doğru koşarken 12 gol atıp, kalesinde sadece iki gol gördü. GEÇEN SEZONKİ İLK 6 HAFTANIN F.BAHÇE’Sİ G.Antep-F.BAHÇE: 1-0 F.BAHÇE-İstanbul BŞB: 2-0 Hacettepe-F.BAHÇE: 2-1 F.BAHÇE-G.Birliği: 3-0 Sivas-F.BAHÇE: 2-1 F.BAHÇE-Kayseri: 1-4 BU SEZONKİ İLK 6 HAFTANIN F.BAHÇE’Sİ Denizli-F.BAHÇE: 0-2 F.BAHÇE-Sivas: 3-0 D.Bakır-F.BAHÇE: 1-3 F.BAHÇE-Manisa: 2-1 Bursa-F.BAHÇE: 0-1 F.BAHÇE-İst.BŞB: 1-0 F.Bahçe’de eller bugün öpülecek F.BAHÇE Kulübü’nde bayramlaşma töreni bugün yapılacak. Bayramlaşma Faruk Ilgaz Tesisleri’nde saat 11.30-14.30 arasında gerçekleştirilecek. Bayramlaşma törenine Yüksel Günay başkanlığındaki Yüksek Divan Kurulu, Kulüp Yönetim Kurulu ile kulüp üyelerinin ve eski sporcuların katılacağı ifade edildi.
Fenerbahçe gol yollarında sorunlar yaşıyor. İmdadına duran toplar ve bireysellik yetişiyor. Bursa maçında Alex sağ ayağıyla mükemmel bir vuruş yaparak golü atarken, Twente maçında Mehmet Topuz frikikten bir füze gibi topu ağlara gönderdi, Vederson ise müthiş bir frikik ile Belediyespor kalecisi ve barajını mağlup etti. Görünen o ki Fenerbahçe gol yollarında zorlanıyor, Sarı-Lacivertli takımın imdadına duran toplar veya üstün bireysel yetenekler yetişiyor. Hürriyet'in haberine göre, Özellikle kendi sahasında oynadığı maçlara tek forvet ile çıktığı için eleştirilen Fenerbahçe'de Aragones'ten sonra Daum'un da ısrarı devam ederken, taraftarlar sahada sergilenen oyundan memnun olmadıklarını açıkça gösteriyorlar. Çok sayıda gol akçırdığı için eleştiri oklarını üzerine çeken Guiza ise da bu durumdan rahatsız. İspanyol golcü Belediyespor maçında da takımın en çok koşan isimlerinden olurken, bu istatistiklerin aksine bir o kadar da verimsiz olmasını, İspanyol gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle dile getiriyor "O kadar çok koşup o kadar yoruluyorum ki gol atacak halim kalmıyor. Hep topsuz alanda boş koşular yapmak zorunda kalıyorum. Tek forvetli sistemde başarılı olmak zor. Elimden geleni yapıp takıma katkı sağlamaya çalışıyorum ama taraftarların memnuniyetsizliğinin de farkındayım. Sonuçta kararı teknik direktörümüz veriyor. Tek forvetli sistemde ileriye dönük orta alan oyuncularının çok çabuk olması, bana yakınlaşması lazım. Az da olsa pozisyonlar buluyoruz ama benim de son maçlarda bir şanssızlığım var bu da bir gerçek" SEMİH ŞENTÜRK "GUİZA DA TEK FORVET OYNAMAK İSTEMİYOR" Semih Şentürk ise kısa bir süre önce yaptığı açıklamada sadece kendisinin değil, Daniel Güiza'nın da bu durumdan rahatsız olduğunu söylemişti. Semih'in FourFourTwo'ya yaptığı çarpıcı açıklamalardan bazı satırbaşları şöyleydi: "Güiza'yla çok iyi anlaşıyorum, gerçekten çok yetenekli. O da tek forvet oynamak istemiyor. Birlikte oynadığımızda ikimiz de çok rahat ediyoruz. Bu durumu hocamızla da konuşuyoruz ve en kısa zamanda birlikte çift forvet oynayacağımıza dair haberler alacağımıza inanıyoruz"
Fenerbahçe Kulübü'nde bayramlaşma töreni, yarın yapılacak. Kulüpten yapılan açıklamada, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde saat 11.30-14.30 arasında bayramlaşmanın gerçekleştirileceği bildirildi. Bayramlaşma törenine Yüksel Günay başkanlığındaki Yüksek Divan Kurulu, Kulüp Yönetim Kurulu ile kulüp üyelerinin ve eski sporcuların katılacağı ifade edildi
Görenleri hayretler içerisinde bırakan buluşma ünlü alışveriş merkezinde yaşandı. Galatasaray takım kaptanı Arda Turan ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ı aynı masada neşeli ve samimi bir şekilde görenler gözlerine inanamadı. Htspor'un haberine göre, Ancak masada ikili yalnız değildi. Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Levent Kızıl, Fenerbahçeli futbolcu Semih Şentürk ve eşi de aynı masadaydı. Bayramlaşan Başkan Yıldırım ve Arda, dostları ile birlikte sohbetlerine bir süre devam etti. Aziz Yıldırım, genç yıldız Arda Turan'ı Fenerbahçe'ye transfer etmek için 15 milyon euroluk teklifte bulunmuş ancak Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, bu teklifi teşekkür ederek geri çevirmişti. Aldığı yanıt üzerine Yıdlıırm, "Arda ile 15 dakika konuşayım transfer ederim" demişti.
Ocakta ülkesine dönmeyi düşünen Brezilyalı Roberto Carlos'un yeni planı ne? F.Bahçe’nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos ince hesaplar yapıyor. Ocakta ülkesi Brezilya’ya dönüp Corinthians forması giymesine kesin gözüyle bakılan Sambacı, bu kararını tekrardan gözden geçiriyor. Yabancı kontenjanı nedeniyle de sol beki Vederson’a kaptıran 36’lık yıldız, F.Bahçe’nin üst üste galibiyetler almasıyla ’aşka’ geldi. Başarılarla dolu kariyerinde birçok zafer kazanmasına rağmen 2 sezon formasını giydiği sarı-lacivertlilerde şampiyonluk kazanamayan Roberto Carlos, “Şampiyon olup, öyle giderim” şeklinde yorumlar yapmaya başladı. Yakın çevresine de bunun sinyallerini veren frikik ustasının, “F.Bahçe’de şampiyonluk yaşayamadım. Eğer takımın havası iyi olursa Brezilya’ya dönüşümü mayıs ayına kadar erteleyebilirim. Burada zafer görmek istiyorum. Bunu başarmak için kalacağım” dediği öğrenildi.
Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Alex, kendisini ısrarla isteyen eski kulübü Palmeiras'a teklifte dahi bulunmamalarını söylediğini açıkladı. Alex de Souza, Brezilya'ya geri dönebileceği yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanladı! Brezilya basınına açıklamalarda bulunan Alex, eski kulübü Palmeiras'ın kendisini istediğini, ancak Fenerbahçe'den ayrılmayı düşünmediğini söyledi. Tecrübeli futbolcu, "Kulüpten bir yetkiliyle görüşmem oldu. Ancak kendisine resmi teklif yapmaya teşebbüs bile etmemelerini söyledim" dedi. Lig tarihinin en iyi başlangıcına imza atan ve 8'de 8 yapan Fenerbahçe'de Alex, bu sezon oynadığı futbol ve attığı gollerle sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. -Gazeteport-
Fenerbahçeli futbolcu Uğur Boral, Turkcell Süper Lig'de elde ettikleri başarının, ciddi çalışmanın ürünü olduğunu söyledi. Uğur Boral, FBTV'ye yaptığı açıklamada, bu sezon ligde yaptıkları 8 karşılaşmayı da kazandıklarını hatırlatarak, ''8'de 8 başarımız ciddiyetle alakalı bence. Çok ciddi çalışıyoruz. Antrenman programını en ciddi şekilde yapıyoruz. Saha içine girince yüksek konsantrasyona devam ediyoruz. Fazla forma şansı bulamayan oyuncular olarak, iyi çalışmalıyız ki oynayan oyuncular kendilerine dikkat etsinler. Bu, onları da motive ediyor. Takımın başarısı buradan geliyor. Sakat arkadaşlarımız iyileşmeye başladılar. Her şey çok güzel gidecek diye düşünüyorum'' diye konuştu. Bu hafta deplasmanda Gaziantepspor ile yapacakları karşılaşmanın hazırlıklarını yoğun bir biçimde sürdürdüklerini belirten Boral, şunları kaydetti: ''Çok yoğun çalışmalar var. Geçen hafta daha bir yoğundu. Bu hafta daha çok topla çalışmaya başladık. (A)2 takımıyla hazırlık karşılaşması yaptık. O da iyi bir tecrübe oldu bizim için. Şu ana kadar herşey çok güzel görünüyor. Antrenmanlar çok keyifli gidiyor. Milli takımdaki arkadaşlarımız yok ama biz de burada onların eksikliğini yaşatmamaya çalışıyoruz. Üst üste galibiyetlere devam etmek istiyoruz. Çalışmalar hep bunun doğrultusunda, inşallah böyle devam ederiz.'' Gaziantepspor maçının zor geçeceğini ifade eden Boral, ''İnşallah seriyi devam ettiririz. Ama zor bir deplasman olduğunu düşünüyorum. İnşallah yener geliriz'' dedi. (A) Milli Takım'daki arkadaşlarının moralsiz döneceğini dile getiren Boral, ''Zaten onların Bosna-Hersek maçından geldikten sonra da moralleri oldukça bozuktu. Bir şekilde bunu aramızda bertaraf etmeyi başardık. Onları motive etmeye çalışacağız. Tabii onlar da çok profesyonel oyuncular. Bu tarz mağlubiyetleri yaşamış olan oyuncular. Saha içine girince herşey değişecektir. Çok sorun olacağını sanmıyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile kimi yönetim kurulu üyeleri, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ı makamında ziyaret ettiler. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen ziyarette Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleri, Hüseyin Çapkın'a yeni görevinin hayırlı olması dileğinde bulundu. Yıldırım, ziyaretten sonra Çapkın'a üzerinde ''Hüseyin Çapkın'' yazan Fenerbahçe forması hediye ederek, bir plaket sundu.
Sarı-lacivertli ekip, Aykut Kocaman'ın izleyip Daum'un onay verdiği iki süper Brezilyalı için düğmeye bastı. Bu isimlerden biri, İnternacional'da oynayan ve uzaktan adeta 'sihirli' goller atan De Paula; diğeri ise Atletico Mineiro'nun top cambazı, golcü Diego Tardelli. 2 Bomba birden!.. Yönetim, Kocaman'ın izleyip Daum'un onay verdiği iki Brezilyalı Paula ve Tardelli için düğmeye bastı. Devre arası için gizli bir transfer hareketliliğinin yaşandığı Fenerbahçe'de, iki bomba isim daha gündemde. Kanarya, Brezilya'nın İnternacional takımının orta saha oyuncusu Giuliano Victor de Paula ile Atletico Mineiro'nun ünlü golcüsü Diego Tardelli için atağa kalktı. Her iki futbolcuyu da sportif direktör Aykut Kocaman izlemiş ve haklarında olumlu rapor vermişti. Tardelli, 2007'de de gündeme gelmiş ancak transferi olmamıştı. 2008 yılının 'en iyisi' 19 yaşında, 1.72 boyundaki Paula, hücuma dönük oynuyor, Brezilya 20 Yaş Altı Milli Takımı'nda forma giyiyor ve 'geleceğin starı' gösteriliyor. 2008'de 'yılın en iyi çıkış yapan oyuncusu' seçilen Paulo, bu sezon 20 maçta 3 gol, 7 asistle oynadı. Brezilya Milli Takımı oyuncusu 24 yaşında ve 1.79 boyundaki Tardelli'nin ise ligde 14 golü, 6 asisti var. F.Bahçe'nin, bonservisleri 7-8 milyon civarında olan iki oyuncunun kulüpleriyle birçok konuda anlaşma sağladığı belirtiliyor.