Fenerbahçe, Bursaspor'un genç golcüsü Sercan Yıldırım için son teklifini yaptı. Lig TV'nin haberine göre; Fenerbahçe, Sercan'ın transferi için kulübü Bursaspor'a Can Arat, Önder Turacı ve Yasin Çakmak'ı teklif etti. Ancak Bursaspor'un, Sercan için 5 milyon euro para ve Önder Turacı'yı istemesi üzerine anlaşma sağlanamadı. Öte yandan Fenerbahçeli Can Arat'ın ise takımdan ayrılmaya sıcak bakmadığı öğrenildi. Sarı lacivertliler şimdi Bursaspor'un son tekliflerine vereceği cevabı bekliyor. Fenerbahçe, Sercan transferinin gerçekleşmemesi durumunda ise Galatasaray'ın da gündeminde olan Sivasspor'un başarılı forveti Mehmet Yıldız'a yönelecek.
Fenerbahçe'nin geçen sezon büyük umutlarla Manisaspor'dan transfer ettiği Burak Yılmaz, Eskişehirspor'a transfer oldu!.. Burak, kırmızı siyahlı kulüple 1 sene kiralık olmak üzere opsiyonlu 2 yıllık sözleşme imzaladı. Transferle ilgili olarak Eskişehirspor'un resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle: "Futbolcularımızın alacaklarını ödemek için Bolu'da bulunan Başkanımız Halil Ünal ve Mali Asbaşkanımız Ayhan Can, Fenerbahçe takımında forma giyen Burak Yılmaz'a 1 sene kiralık olmak üzere opsiyonlu 2 yıllık imza attırdı. 15 Temmuz 1985 doğumlu orta sahada oynayan futbolcumuz 1.90 boyunda 81 kg ve 65 kez milli forma giymiş. Başkanımız Halil Ünal çok iyi bir transfer daha yaptığımızı dile getirerek "Sahada yüreğini koyarak, formamızı terletecek bir ismi daha Eskişehirspor'a kazandırdık. Burak camiamıza hayırlı olsun" dedi. "
Turkcell Süper Lig takımlarından Eskişehirspor'un Gerede kampı devam ediyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Bolu'nun Gerede ilçesindeki Green Park Dorukkaya Otel'de, 30 Haziran'da kampa giren Eskişehirspor'da, kamp çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Kırmızı-siyahlı futbolculardan Youla, Gerede kampının çok iyi geçtiğini belirterek, ''Yoğun bir çalışma içerisindeyiz. İyi transferler yapıldı. Zorlu bir sezon olacağını düşünüyorum. Fakat takımımız çok iyi'' dedi. Kampı ziyaret eden Kulüp Başkanı Halil Ünal ise, geçen yılki kadrolarının iskeletini koruduklarını ve bu sezon önemli transferler yaptıklarını söyledi. Galatasaray'dan transfer edilen Ümit Karan ile Youla'nın forvette önemli bir ikili oluşturacağını vurgulayan Ünal, şöyle devam etti: ''Bugün de Fenerbahçe'den Burak Yılmaz'ı bekliyoruz. Bu futbolcuyla büyük ihtimalle anlaşacağız. Ayrıca stoper mevkisine de bir takviye düşünüyoruz. Onun dışında orta sahanın sağında ve solunda oynayabilecek iyi bir oyuncunun peşindeyiz. Görüşmelerimiz devam ediyor.'' Geçen sezon Eskişehirspor'un Süper Lig'de sürpriz işler yapacağını söylediğini ve bu sürprizleri gerçekleştirdiklerini dile getiren Ünal, ''12 yıl aradan sonra Süper Lig'e döndüğümüz için zor bir yıldı. Fakat artık arkadaşlarımız acemiliğini attı. Takımda bu ligi taşıyan ve taşıyamayanların ayrımını yaptık. Önemli takviyelerle ligde iyi işler yapacağımıza inanıyoruz. Bana göre 2009-2010 sezonu çok çetin bir mücadele ile geçecek. Hedefimiz üst sıralar. Fortis Türkiye Kupası'nı da sonuna kadar kovalayacağız. Efsane dönecek'' diye konuştu. Başkan Ünal, takımın Gerede kampından sonra Almanya'ya gideceğini ve Almanya'da üç hazırlık maçı oynayacağını kaydetti. Eskişehirspor'un Anadolu'da örnek olacak, muhteşem bir taraftar topluluğuna sahip olduğunun da altını çizen Ünal, ''Taraftarımızdan bu yıl da takımlarına sahip çıkmalarını istiyoruz. Birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz takdirde, takımı layık olduğu yere taşıyacağımıza inanıyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
Alman Bild gazetesinin İnternet sayfasında yer alan haberde, Fenerbahçe yetkililerinin milli futbolcu Hamit Altıntop'un transferi için Bayern Münih'in Yönetim Kurulu Başkanı Karl-Heinz Rummenigge ve takımın menajeri Uli Hoeness ile görüştüklerini belirtti. Haberde, Fenerbahçe'nin yeni Teknik Direktörü Daum'un, Hamit'i istediği, Fenerbehçe yetkililerinin Rummenigge ve Hoeness ile görüştükleri, görüşmenin sonucunda da transferin mümkün olabileceği, ancak bunun ağustos ayının ortasından önce gerçekleşmeyeceği yönünde sonuç çıktığı ifade edildi. Fenerbahçe'nin Haziran ayında Hamit için 4,5 milyon Avro'luk somut bir teklif sunduğu belirtilen haberde, Hamit'in henüz tereddüt ettiği ve Bayern Münih'in yeni teknik direktörü Luis van Gaal ile çalışma konusunda iyi şansı olmamasına rağmen şansını yine de kullanmak istediği kaydedildi. Haberde, Hamit'in başarısızlığa uğraması durumunda transferi onaylaması beklendiği belirtildi. Daum, Hamit'in ilgilerini çeken bir oyuncu olduğunu, takımı güçlendireceğini belirterek, ''Ancak her ne pahasına olsun değil'' dedi. Haberde, Daum'un sadece Hamit'in peşinde olmadığı, Lucio ve Borowski ile de ilgilendiği kaydedildi. Bayern Münih'in kadrosunda 27 oyuncu bulundurduğu belirtilen haberde, ancak Van Gaal'in kadrosunda 22 oyuncu artı 3 genç oyuncu istediği, bunun da 5 oyuncunun gitmesi gerektiği anlamına geldiği ifade edildi.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Samandıra Tesislerinde düzenlediği basın toplantısında birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu!.. Samandıra Kamp Merkezi'nde bulunan basın toplantı odasında yeni sezon hazırlıkları ile ilgili olarak basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Daum, izinli olan Daniel Güiza’ya ulaşamadıklarını söylerken, geçmişte açıkladığı ve “Volkan’ı kalede görünce dehşete kapılıyorum” şeklindeki düşüncesinin artık değiştiğini vurguladı. Daum’un açıklamalarından MARATON.COM.TR olarak derlediklerimiz şöyle: “YENİ BİR SİSTEM GETİRECEĞİZ” “Benim vizyonlarım vardır. Vizyonlar, hedefleri gerçekleştirmek için çok mühimdir. Herkesin performansını yükseltme konusunda desteklemek için buradayız. Futbolu takip eden kişiler, futbolda her zaman değişiklik olduğunu bilir. Devamlı kendini düzeltme prosedürü vardır. Bu, antrenman metodunda da böyledir, sporcunun beslenme konusunda da böyledir. Maç analizi konusunda ya da futbolcunun taktiksel eğitimi konusunda yeni bir sistem getireceğiz F.Bahçe’ye. Oyuncu ve rakip gözetleme sistemi de yeni olarak F.Bahçe’ye getirilecek.” “AYKUT KOCAMAN İLE İLETİŞİMİM OLAĞANÜSTÜ” Prensip bir futbolcuyu daha iyi yapar. Bunun sonrasında da takım ve sonuç olarak kulüp daha iyi duruma gelir. Benim Aykut Kocaman ile iletişimim olağanüstü. İnancım şampiyonluğu belirleyenin takımın karakteri olduğudur. Bende olan hırs ve heyecanı tüm takıma yansıtmak istiyorum. F.Bahçe’nin her zamanki gücü beraberliktir. Bunu bir daha yaratacağız. Bunu zaman zaman antrenmanlarda görüyorsunuz zaten. Şimdi gördüğümüz atmosferin maçlarda da olması önemli olan. “EMRE TAKIM ARKADAŞLARINA LİDERLİK YAPIYOR” Benim için Roberto Carlos’u örnek bir futbolcu olarak görmek çok büyük bir mutluluk. Emre’nin takım arkadaşlarıyla konuşması, liderlik konusunda çalışması çok önemli. Vederson koşularda en ön sırada. Gökhan’ı biliyoruz. Gökhan her zaman her şeyi vermeye hazırdır. Dünkü antrenmanda olan tartışmayı kendi içimizde çözdük. Hiçbir sorun yok artık ama bir daha olmaması gerekiyor. Hedeflerimizden biri alt yapıdan gelen futbolcuları daha iyi yapmak ve a takıma kazandırmak. Diğer futbolcularımız da günden güne daha iyi ve güçlü oluyorlar. “YAPACAĞIMIZ TRANSFERLER HERHANGİ BİR TRANSFER OLMAMALI” Aynı zamanda transfer konusunda da uğraşıyoruz. Mutlaka birkaç transfer yapmamız gerekiyor. Yapacağımız transfer herhangi bir transfer olmamalı. Net bir transfer olmalı. Bizim düşüncelerimiz belli. Aykut’la birlikte bu konuda konuşuyoruz. Sezonun startı çok önemli. Ağustosun sonuna kadar zamanımız var. Medyada çıkan hiçbir isme yanıt vermeyeceğim. Atılan imzanın mürekkebi kurumadan hiçbir isim hakkında konuşmak istemiyorum. “HEDEF HER ZAMAN ŞAMPİYONLUK” Tüm F.Bahçe camiası bizi çok güzel karşıladı. Hedef F.Bahçe’yi yine en üst sıralarda görmek. Hedef her zaman şampiyonluk. Bu hedefler için geldim ben buraya. Ben şampiyonluğa oynamak istiyorum. Bu hedefler beni buraya çekti. “MEHMET TOPUZ’UN SAKATLIĞI BİZİ ÜZDÜ” Mehmet Topuz’un sakatlığı beni çok üzdü ama sağlık kurulumuz çok iyi işler yapıyor. Mehmet Topuz’u bir an önce sahalarda göreceğiz. Mehmet benim için çok değerli bir oyuncu. Sahada onu görmek beni sevindirecek. Bu sakatlığı ciddiye almazsanız ufak bir darbede daha ciddi şeyler olabilir. Kasığında bir sakatlığı var. Değişik dereceler var. O konuda çok şanslıyız çünkü Mehmet Topuz’un sakatlığı alt seviyede bir sakatlık. Birinci hazırlık maçına yetişmeyebilir. “TRANSFERLER HAKKINDA NET BİR AÇIKLAMA YAPAMAM” Transferler hakkında açıklama yapmıyorum. Çünkü spekülasyonlar daha fazla olacak o zaman. Siz de çok net bir cevap bekliyorsunuz ama şu an o konuda bir yanıt veremem. Tabi net bir cevap vermediğim zaman sizin de o konuda spekülasyonlarınız olacaktır. Bu da gayet normal. Transferle ilgili olarak mevki konusunda cevap vermek istemiyorum. Aykut Kocaman ile birlikte bizim ihtiyaçlarımızı değerlendirdik ve bu çalışmalar sürüyor. Geçmişte olan şeylere karışmak istemiyorum. “GÜIZA’YA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ” Güiza’ya ulaşmak için çabalıyoruz. Dönüşü için bir tarih vermek istemiyorum. Vaktinde gelmezse kendisine bu ceza olarak dönecektir. Kendisiyle konuşamadım. “FUTBOLCULARIN MAAŞLARI YÜKSELMİŞ!” F.Bahçe benim için dünyada en büyük ve en güzel kulüplerden biri. İnanılmaz imkanlarımız var, bunları kullanmak istiyoruz. Kulübümüzün içerisinde müthiş bir güç var. Eminim bu güçten faydalanacağız. Düşünüyorum, başka bir kulüpte böyle bir olay var mı? Önceki dönemime nazaran Samandıra’da fazla değişiklik yok ama stadımız biraz değişti. FB TV olağanüstü gelişmiş ve de futbolcuların maaşları yükselmiş! “DENİZLİ’DE HAKSIZ BİR ŞEY YAŞANDI” Denizlispor ile başlıyacak olmak çok güzel. Çünkü Denizli’de ilk yılımda şampiyonluğu aldık!.. Diğerini unuttum! Orada haksız bir şey yaşandı. Onun için üzüldük ama biz büyük bir haksızlığa uğradık. Takım gerçekten o sezon çok iyi çalışmıştı. O sezon 3 kez G.Saray’ı yendik. Onun için bir haksızlıktı. Denizlispor maçından galibiyetle çıkmak istiyoruz. Bu bizim sezon startımız için çok mühimdir. “MEDYA İLE ÇOK RAHAT ÇALIŞACAĞIZ AMA…” F.Bahçe’nin hedefleri her zaman için en yükselerdedir. Aragones çok tecrübeli ve başarılı bir teknik adam. İletişim iki kişiye bağlıdır, tek taraflı olmaz. Hem medyadan hem de benden… Ben her soruya karşı açığım. Herkesin mesleği önemli. Aynı sulardayız ama gemilerimiz farklı. Belirticeğimiz kuralları herkes uygularsa çok rahat bir şekilde birlikte çalışacağız. Benim hedefim basın mensuplarıyla en verimli şekilde çalışmaktır. Ali Koç ile de bir toplantı yaptıktan sonra aramızdaki ilişkileri daha optime etmek istiyorum. Bizim için herkes önemlidir. Birkaç tartışma hariç iyi bir çalışma olmuştu aramızda. Herhangi bir sorun olursa Mehmet Bey’e ya da bana sorabilirsiniz. Her problemin bir çözümü vardır. “F.BAHÇE’DEKİ SÖZLEŞMEMDE, KÖLN’DEKİ GİBİ BİR MADDE YOK!..” F.Bahçe’den ayrıldıktan sonra sonbaharda Şampiynlar Ligi’ne katılan takımlardan teklifler almıştım ancak Köln kulübü ve Köln’de yüksek derecede olan insanlar bana çok çok irca ettiler. İlk etapta reddettim. 2. Lige mi gideyim diye düşündüm. Ama peşimi bırakmadılar. Biz hastayız ve bizim ilacımız sadece sende dediler. O zaman ben tabii evet dedim ama tek şartım sözleşmemde istediğim bir madde olmasıydı. Niye bunu yaptım? Çünkü hep 2. Ligde çalışmak istemiyordum. 2. Ligde alt sıralarda olan bir takımda çalışmaya başladım. Büyük bir risk aldım. Eğer 1. Lige çıkmasaydık kariyerime ne olurdu bilmiyorum. Şükürler olsun iyi gitti ve 1. Lige yükseldik. Çıktıktan sonra Köln’ün imkanları sınırlıydı. Ben birkaç yıl daha orta sıralarda olan bir takımı çalıştırmak istemedim. O nedenle sözleşmemde öyle bir madde istedim. Ama Real Madrid, M. United ya da F.Bahçe gibi bir kulübe giderseniz böyle bir maddeye gerek olmaz. Benim F.Bahçe’deki sözleşmemde, Köln’deki gibi bir madde yok!.. “AYKUT KOCAMAN, YEDEK KULÜBESİNDE OLACAK MI, BİLMİYORUM” Aykut Kocaman’ın yedek kulübesinde olup olmayacağıyla ilgili bir konuşmamız olmadı. Aykut’la görüştükten sonra karar veririz. Biz yan yana olsak da olmasak da her zaman beraberiz. “VOLKAN’LA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM DEĞİŞTİ” Geçtiğimiz zamanlar çok şeyler söylendi. Benim her dediğim her zaman net olarak gelişmiyor. Volkan hakkında geçmişte yapmış olduğum açıklama o zamanki görüşlerimdi. Düşüncelerim değişiyor. O zaman Volkan ile ilgili öyle bir açıklama yaptım ama şimdi aynı şeyi söyleyemem. Volkan son yıllarda müthiş bir gelişme yaşadı. Volkan hakkında geçmişte çok pozitif şeyler de söylemiştim. Onları da çıkarırsanız sevinirim.
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, sakatlıkları bulunan futbolcuları Ekrem ile İbrahim Toraman'ın ligin ilk haftasında yapacakları karşılaşmaya yetişmelerinin zor olduğunu söyledi. Denizli, siyah-beyazlı takımın bu sabah yaptığı antrenman sırasında basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, Ekrem ve İbrahim Toraman'ın tedavilerinin devam ettiğini belirterek, ''Ekrem belki daha önce hazır olur, ancak ilk haftaya yetişmeleri zor. İbrahim, kesinlikle hazır olmaz. Ekrem'in olma şansı da son derece düşük. Onların yerinde oynayacak oyuncu arayışımız olmaz. Takım içinde orada görev yapacak oyuncular var'' diye konuştu. -DELGADO KONUSU- Mustafa Denizli, siyah-beyazlı takımın sözleşmesini dondurmak istediği, ancak buna karşı çıktığına dair basında demeçleri bulunan futbolcuları Delgado ile ilgili bir soruya ''Nedir, ne değildir, ne kadar doğru aktarıldı bilemeyiz. Konuşmasından önce kendisiyle görüştüm'' dedi. -''FERARRI TECRÜBELİ BİR FUTBOLCU''- Denizli yeni transferleri Matteo Ferrari'nin tecrübeli bir futbolcu olduğunu ifade etti. Ferrari'nin uyum sağlayabilmesi için takımda konuşabileceği birçok futbolcunun olduğunu anlatan Denizli, ''Geç başladığından, tempo yükseldiği için bazı yerlerde problem yaşayabilir ancak tecrübeli bir futbolcu'' diye konuştu. Bir basın mensubunun, ''Oyun tarzı Uche'ye benziyor'' demesi üzerine Denizli, ''Onun biraz daha incesi'' şeklinde cevap vererek, espri yaptı. -GURBETÇİ FUTBOLCU TRANSFERİ- Daha önce bir gurbetçi futbolcuyu transfer edeceklerini açıklayan Denizli, yurt dışında oynayan Gökhan Töre ve Veli Kavlak ile ilgilenip, ilgilenmediklerine yönelik bir soruyu ''Genel olarak o grubun içinde. Ağustos'un sonuna kadar transfer devam ediyor. Gurbetçi genç çocukları alternatif olarak düşünüyoruz'' biçiminde cevaplandırdı. -''FINK İSTEDİKLERİMİ YAPIYOR''- Mustafa Denizli yeni transferlerden Michael Fink'ten memnun olduğunu söyledi. Denizli, Alman oyucunun istediklerini yerine getirdiğini anlatarak, ''Yabancı transferlerin başarılı olması için birçok faktör var. Kolay değil, yaşamınızın büyük bir bölümünü değiştiriyorsunuz. Fink de iyidir, iyi çalışıyor'' dedi. -''BİZ DE İDDİALI DURUMA GELMELİYİZ''- Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın 3 yıl üst üste şampiyonluk sözünü vermesinin hatırlatılması üzerine Denizli, ''İddialı olmaları normaldir. Biz de iddialı duruma gelmeliyiz'' değerlendirmesinde bulundu. Bireysel oynayan futbolcuları Serdar Özkan'a bu nedenle bazen kızdığını dile getiren Denizli, Rusya'nın Zenit St. Petersburg takımının yollarını ayırdığı Fatih Tekke'nin hiç gündemlerine gelmediğini de açıkladı.
Fenerbahçe, yeni sezon hazırlıklarını yaptığı antrenmanla sürdürdü. Teknik direktör Christoph Daum, yeni sezon hazırlıklarının İstanbul'daki ilk etabının son gününde, tam saha çift kale maç yaptırdı. Samandıra Tesisleri'nde yapılan ve yaklaşık 1 saat süren antrenman maçında, as takımda savunmada Önder'i oynatan Daum, Bekir'e yedek takımda görev verdi. Alman teknik adam, Brezilyalı futbolcu Deivid'i de yedek takımda oynattı. Antrenman maçında as takımda Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Önder, Bilica, Roberto Carlos, Kazım, Selçuk, Emre, Uğur, Alex, Semih 11'i forma giyerken, daha sonra kaleye Volkan'ın yerine Mert Günok geçti. Yedek takımda ise Volkan Babacan, Vederson, Ali, Bekir, Deniz, Deivid, Furkan ve Onur ile PAF takımdan İsmail, Okan ve Serkan yer aldı. Çift kale maçtan sonra koşu ile antrenmanı tamamlayan futbolcular, sahaya getirilen karpuzları yiyerek, serinlemeye çalıştı. İdman sonunda Semih, kova ile getirdiği suyu Selçuk ve Ali Bilgin'in başından aşağı dökerken, Selçuk da suyla doldurduğu kovayı Semih'in başından aşağı döktü. Bu arada, antrenmana tedavileri süren Mehmet Topuz ve Özer Hurmacı katılmadı. -MAÇTA KAZIM ŞOV- Antrenman maçında Kazım Kazım, hırslı oyunuyla dikkati çekerken, attığı gollerle de şov yaptı. Dünkü antrenmanda Gökhan Gönül ile tartışınca Daum tarafından Gökhan ile birlikte idmandan kovulan Kazım, çift kale maçta sağ kanatta etkili oyununu, 3 golle süsledi. Yedek takımda sağ kanatta oynayan PAF takım oyuncusu Okan da performansıyla dikkati çekti. Çift kale maçta as takım, yedek takımı 6-1 yenerken, as takımın diğer golleri Semih (2) ve penaltıdan Alex attı. Yedek takımın tek golü Bekir'den geldi. -DAUM KULEDEN TAKİP ETTİ- Fenerbahçe'nin Alman çalıştırıcısı Daum, antrenman maçını futbolcuları daha iyi gözlemleyebilmek için saha kenarındaki kulelerden izledi. İlk yarı kale arkasındaki kulede duran Daum, ikinci yarıyı ise orta sahaya yakın olan kuleden takip etti. Alman teknik adam, bir ara kuleden maçı çeken FB TV'nin kameramanının yanına gidip, kameradan sahaya baktı. Alman teknik adamın, sahayı tam gören geniş açılı bir kamerayla maçların çekilmesinin daha iyi olacağını söylediği bildirildi. -HAZIRLIKLARIN İLK ETABI TAMAMLANDI- Yeni sezon hazırlıklarının İstanbul'daki ilk etabı, bu sabah yapılan antrenmanla tamamlandı. İstanbul'da 13 gündür çalışan sarı-lacivertliler, yarın izin yapacak. Almanya'ya 13 Temmuz Pazartesi günü gidecek olan Fenerbahçe, 22 Temmuz'a kadar sürecek kampta 4 hazırlık maçı yapacak. Sarı-lacivertliler, 22 Temmuz Çarşamba günü İstanbul'a dönecek.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre Fenerbahçe yönetiminin Brezilyalı Edu'yu raporlarıyla birlikte acele İstanbul'a çağırdığı ileri sürüldü. Daum'un tecrübeli savunmacıyla ilgili yönetime "Sağlamsa benim takımımda her zaman yeri var. Ancak sakatsa yerine birini mutlaka alalım. Bunun için elimizi çabuk tutmalıyız" dediği iddia edildi. Yönetimin Daum'la yapılan görüşmenin ardından harekete geçtiği ve Edu'dan sahalara ne zaman döneceği konusunda net bir yanıt alarak "Sözleşmeyi askıya alma" konusunu gündeme taşıyacağı bildirildi. Geçtiğimiz günlerde dünyaevine giren Brezilyalı savunmacının, önümüzdeki hafta İstanbul'a gelerek yöneticilerle görüşeceği, verilecek karara göre hareket edeceği öğrenildi. Edu'nun görüşmede yönetime "Sözleşmeyi askıya alamam. Beni istemiyorsanız tazminatımı ödeyin, anlaşmayı feshedelim" mesajını vereceği belirtildi.
Sabah'ta yer alan habere göre Fenerbahçe'yi Temmuz ayı sonundan itibaren yoğun bir maç programı bekliyor. Sarı-lacivertliler 30 Temmuz'da Avrupa Ligi ön elemesi ilk maçının ardından 2 Ağustos'ta Beşiktaş'la Süper Kupa'da karşılaşacak. 6 Ağustos'ta Avrupa Ligi rövanş maçını oynayacak olan Fenerbahçe 9 Ağustos'ta Denizlispor ile ligin ilk maçını oynayacak. Ardından 12 Ağustos'ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Rize Stadı'nın açılışı için Çaykur Rizespor ile özel maç yapılacak. Ağustos'un 14-15 veya 16'sında, ligin ikinci maçı, Sivasspor mücadelesi var.
Lucio ve Borowski'den vazgeçen Fenerbahçe'de başkan Aziz Yıldırım, Hamit için Bayern Münih yöneticileriyle büyük ölçüde anlaştı. Tek engel futbolcunun 'Türkiye' kararsızlığı. Sabah Gazetesi'nin haberine göre Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın büyük merak uyandıran Münih seferinin detayları ortaya çıktı. Önce transferi düşünülen oyuncularla ilgili gelişmeleri aktaralım: Aziz Yıldırım'ın bu şehre gitmesindeki ana sebep, Hollandalı Teknik Direktör Louis Van Gaal'in kadrosunda üç tane daha sağ ayaklı stoper olmasından dolayı kadroda düşünmediği 32 yaşınraki Lucio için pazarlığa oturmaktı. Ancak Brezilya Milli Takımı'nın kaptanı için Bayern Münih tam 15 Milyon Euro bonservis istedi. Yüksek fiyat nedeniyle pazarlıklar başlamadan sona erdi. Düşünülen bir diğer isim olan 29 yaşındaki Tim Borowski'nin bonservisi Yıldırım'a 5 milyon Euro olarak iletildi. Oyuncunun fiyatı makul olmasına karşın, eski takımı Werder Bremen'e dönmekte ısrar etmesi, Başkan Yıldırım'a "İkna etmek imkansız. Bu transfer için vakit harcamaya değmez" dedirtti. EN İYİ TEKLİF FENER'DEN Yıldırım son olarak Hamit Altıntop'un durumu hakkında Bayern Münih yetkililerinden bilgiler aldı. Münih ekibi, 2010 yılında sona erecek olan sözleşmesini uzatmayan milli futbolcumuz için 4.5 milyon Euro bonservis istedi. Daha önceleri Türkiye'ye gelmek istemediğini açıklayan Hamit de Bayern Münih'te kadro dışı kaldıktan sonra kendisine en iyi teklifi veren Fenerbahçe'yi ciddi ciddi düşünmeye başladı. Hamit Altıntop transferini çok mantıklı bulan Aziz Yıldırım, Bayern'le söz kestikten sonra önceki gece geç saatlerde İstanbul'a dönüş için havalandı. Münih'e büyük gizlilik içerisinde gitmeyi hedefleyen Aziz Yıldırım, kente ayak basar basmaz operasyonun deşifre olmasıyla büyük şok yaşadı. Yerini belli etmemek için bilinen tüm telefonlarını İstanbul'da bırakan Yıldırım, bilinmeyen bir numarasını yanına almıştı. Ancak Münih'e indikten kısa süre sonra yakın bir dostundan telefon alınca, şaşkınlığını gizlemeyen Fenerbahçe Başkanı, seyahatinin Türkiye'de gündem oluşturmasını hayretle izledi. GURBETÇİLERLE SOHBET Almanya'nın ünlü bir doktorundan şekerini kontrol ettirmek için saat 13:00'e randevu alan Yıldırım, şehre biraz erken inince yanında bulunan menajer Kazım Avcı'yla birlikte Marienplatz'ta bir süre vakit geçirdi. Burada gurbetçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Aziz Yıldırım, Daum ile ilgili soruları "Onu getirdiğimiz için çok mutluyuz. Bizi başarıya taşıyacak. Ancak istekleri çok fazla. Hepsini yapmaya kalkarsak yanarız. Mümkün olduğunca taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz" şeklinde yanıtladı. Yıldırım'ın planında Almanya'dan İtalya'ya geçip Poulsen'le ilgili temaslarda bulunmak da yer alıyordu. Ancak Münih operasyonunun basında gündem oluşturması nedeniyle İtalya seferi iptal edildi. Başkan'ın Hamit konusunda ısrarlı olduğu, konuyu yönetimiyle görüştükten sonra önümüzdeki hafta içi transferi bitirmeyi düşündüğü öğrenildi. POULSEN ISRARI SÜRÜYOR Öte yandan Fenerbahçe Başkanı'nın Christian Poulsen ısrarı devam ediyor. Sezonu açan Juventus'tan transferle ilgili bir yöneticinin bugün kampa gidip futbolcuyla iletişime geçeceği öğrenildi. Bu noktada Poulsen'e Fenerbahçe'nin teklifini kabul etmesi için baskı yapılacak. Hamit Altıntop ve Christian Poulsen transferlerinin gerçekleşmesi durumunda Fenerbahçe, son hedef olarak forvet hattını güçlendirecek. Güiza'nın satılması durumunda yıldız bir isim gündeme gelecek. İspanyol golcü takımda kalırsa, gelecek vaat eden bir forvet takıma katılacak. Bu ismin yine Bayern'den Deniz Yılmaz olduğu ileri sürüldü.
Futbol Federasyonu'nca Kütahya'da düzenlenen 13 Yaş Altı Türkiye Şampiyonası final grubunda rakiplerini yenen Fenerbahçe ve Bucaspor, finale yükseldi. 4 ayrı grup merkezinde yapılan 2. kademe müsabakaları sonunda gruplarında birinci olan Bucaspor, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Samsunspor, Kütahya'daki final grubunda mücadele ediyor. Dumlupınar Stadı'nda yapılan maçlarda Fenerbahçe, Samsunspor'u 3-1, Bucaspor da Beşiktaş'ı 2-1 yendi. Aynı statta yarın önce Samsunspor ve Beşiktaş üçüncülük, daha sonra Fenerbahçe ile Bucaspor şampiyonluk maçlarına çıkacaklar. 2008-2009 sezonunun 13 Yaş Altı Türkiye Şampiyonu'nun belirleneceği final maçı sonrasında ödül töreni düzenlenecek.
FENERBAHÇE, HAZIRLIK MAÇINDA 2 -1 GALİP Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! , Almanya Kampındaki Üçüncü Hazırlık Maçında, Bölgesel Lig Takımlarından Tsv Aindling'i 2 -1 Yendi. Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! , Almanya kampındaki üçüncü hazırlık maçında, bölgesel lig takımlarından TSV Aindling'i 2-1 yendi. Sarı-lacivertliler, Aindling karşısında Mert (Dk. 46 Ertuğrul), Sertaç (Dk. 46 Onur Karakabak), Önder, Bekir (Dk. 78 Doğukan), Vederson, Abdülkadir (Dk. 59 Görkem), Selçuk (Dk. 78 Hasan), Deniz, Uğur (Dk. 74 İsmail), Kazım, Furkan (Dk. 62 Yasin) kadrosuyla mücadele etti. Maçı Robert Hartmann, Stefan Treiber, Konrad Bestle hakem üçlüsü önetirken, Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! 'de Görkem ve Aindling'ten Gemaly sarı kart gören oyuncular oldu. Deniz Barış'ın kaptanlık pazu bandını takarak çıktığı maçta, goller Kazım ve Furkan'dan gelirken, rakip takımın golünü Christian kaydetti. Sarı-lacivertli takımın maç kadrosunda, dün akşam saatlerinde Almanya kampına katılan PAF Takımımından 6 oyuncu da yer aldı.Maç kadrosunda yer almayan oyuncuların ise otelde bireysel oyuncu antrenörü Dolu Arslan eşliğinde dinlenme ve tedaviye yönelik çalışma yaptıkları ifade edildi. Öte yandan, İspanyol golcü Guiza'nın akşam saatlerinde kampa katılacağı belirtildi. Sarı-lacivertli takım, salı günü Bundesliga ekiplerinden Hoffenheim ile Almanya kampının son hazırlık maçını yapacak. -DAUM'UN DEĞERLENDİRMESİ- Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! teknik direktörü Christoph Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! , genç futbolcu Furkan'ın Aindling takımına karşı attığı golden sonra yaptığı sevinç gösterisini tasvip etmediğini belirterek, "O pozisyonu hazırlayan Kazımdı. Furkan'a sadece golü atmak kaldı. Bana şov yapan futbolcu değil, takımı için savaşan mücadele eden futbolcu lazım" dedi. Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! , FB-TV'ye açıklamasında, bölgesel lig takımlarından Aindling'e karşı genç bir kadroyla mücadele ettiklerine dikkati çekerek, "Bu maçta, daha çok PAF takımı oyuncularımızı oynattık. Gençlerin performansından memnunum. İyi mücadele ettiler. Geleceklerini iyi görüyorum" diye konuştu. Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! 'nin ilk golünü kaydeden Kazım'ın performansından da övgüyle söz eden Alman teknik adam, "Sakatlıktan sonra problemsiz 90 dakika maç oynayabilmesi beni sevindirdi. Güzel futbolunu bir de golle süsledi" dedi. Kaynak: Anadolu Ajansı
Süper Kupa maçında attığı iki golle yıldızlaşan Fenerbahçe Kaptanı Alex de Souza’nın performansını her maçta artırmasının perde arkasında, Teknik Direktör Christoph Daum’un kasten başlattığı kaptanlık tartışmasının bulunduğu öğrenildi. Geçen sezon yeteri kadar sorumluluk almadığı gerekçesiyle eleştirilen Alex’in bu durumunu sarı-lacivertli yönetime rapor eden Daum, formülü de kendisi buldu. Yönetime, Alex’i kaptanlıktan almanın takımdaki Brezilyalı oyuncular nedeniyle çok riskli olacağını söyleyen Alman teknik adam, bu konuyu farklı bir yöntemle çözeceğini bildirdi. Sezon başı çalışmalarına geç katılmasına rağmen Alex’i bağrına basan ve geldiğinde onunla bir görüşme yapan Daum, kaptanlık konusunda daha aktif olması için sambacıya süre tanıdı. Hazırlık maçlarında Emre, Carlos, Semih ve Deniz gibi oyunculara kaptanlık bandını vererek Alex’i hırslandırmaya çalışan tecrübeli teknik adam bu konuda başarılı oldu. Alex’e soyunma odasında her karşılaşmadan önce söz hakkı da veren deneyimli çalıştırıcı, kendi konuşmasından sonra kaptanın takıma hitap etmesini istedi. Basının önünde sürekli Alex’i öven Daum, sambacının hırslı oynaması halinde takımın başarılı olacağını söyleyerek bu konuda yönetimden de destek istedi.
Akşam Gazetesi'nin haberine göre Fenerbahçe'de yönetim, teknik direktör Cristoph Daum ile bir toplantı yaparak takımın son durumunu masaya yatırdı. Alman hoca, yöneticilere verdiği raporda yüzde 60 kapasiteyle oynayan takımın tamamen hazır hale gelmesi için 3-4 haftalık bir süreye ihtiyacı olduğunu belirtirken, stoper transferini de gündeme getirdi. Daum'un 'Bilica'nın yanına kesinlikle iyi bir yabancı alınmalı' sözlerinin ardından harekete geçen Sarı-Lacivertli yönetim, stoper arayışlarına hız verdi. Fenerbahçe yönetimi, ya daha önce önerilen fiyatı kabul etmeyen ancak kulüp bulamayınca yeniden Fenerbahçe kapısını çalan Lugano'yla anlaşacak, ya da bu oyuncunun vatandaşı Guillermo Rodriguez'i renklerine bağlayacak. KANARYA YANIT BEKLİYOR İtalyan basınında yer alan haberde Sarı-Lacivertliler'in Arjantin'in Indipendiente takımında forma giyen 25 yaşındaki Guillermo Daniel Rodriguez Perez ile yeniden temasa geçtiği belirtildi. Geçtiğimiz aylarda bu oyuncu için kulübüne 2 milyon euro öneren Fenerbahçe'nin Bari ve Olympiakos'un da istediği Urguaylı stoper için bir teklif daha sunduğu ve yanıt beklemeye başladığı belirtildi. Haberde, Guillermo Rodriguez'in her an Sarı-Lacivertli kulübe imza atabileceği de belirtildi. Fenerbahçe yönetimi, Rodriguez transferinden sonuç alamazsa, bir kaç gün içinde, halen kendisine kulüp bulamayan Diego Lugano ile sözleşme yapacak.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda Macaristan'ın Honved takımıyla 6 Ağustos Perşembe günü yapacağı rövanş maçının hazırlıklarını sürdürdü. Samandıra'daki Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde, teknik direktör Christoph Daum yönetiminde gerçekleştirilen antrenmanda futbolcular, kondisyon çalışmasının ardından hücum ve savunma organizasyonları çalışırlarken, son bölümde ise çift kale maç yaptılar. Sakatlıkları nedeniyle idmana katılmayan Roberto Carlos, Emre, Mehmet Topuz, Gökhan Gönül, Kazım ve Semih'in tesislerde çalıştıkları, Onur'un ise genç milli takım kadrosunda bulunduğu bildirildi. -EDU SAHADA- Fenerbahçe'de, sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı olan Edu, bugünkü antrenmanda sahaya çıktı. Sarı-lacivertli futbolcunun çalışmalarını bir süredir salonda yaptığı belirtilirken, bugün ise kondisyoner Dolu Arslan ile birlikte takımdan ayrı olarak koşu ve yürüyüş gerçekleştirdi. Edu, takımının çalışmasını saha kenarından bir süre izleyen Roberto Carlos ile de sohbet etti. -VEDERSON'A KUTLAMA- Fenerbahçeli futbolcular, Beşiktaş'ı 2-0 yendikleri TFF Süper Kupa'da maçın oyuncusu olarak Vederson'u seçtiler. Çalışma öncesi saha kenarında yanyana durarak Vederson'u önce alkışlayan takım arkadaşları, daha sonra omuzlarına alarak bir süre taşıdılar. Diğer yandan, daha önce Fenerbahçe'de görev yapan kaleci antrenörü Murat Öztürk ile yardımcı antrenör İrfan Saraloğlu, bugün yeniden göreve başladılar. Her iki antrenöre futbolcular çalışma öncesi alkışlarla ''Hoşgeldiniz'' dediler. Fenerbahçe, yarın öğle saatlerinde Honved maçı için Macaristan'a gidecek.
Geçen sezon yasaklar ve asık suratlarla dolu Fenerbahçe antrenmanlarından şimdi alkış ve kahkaha sesleri yükseliyor, futbolcuların yüzünde güller açıyor. Tıpkı 100. yılda olduğu gibi takımda arkadaşlık en üst düzeye çıktı. Bu olumlu hava da Süper Kupa zaferini getirdi. Sezona "3 yıl üst üste şampiyonluk" parolasıyla giren Fenerbahçe, Luis Aragones dönemindeki karamsar havayı Christoph Daum'la attı. Geçtiğimiz perşembe günü UEFA Avrupa Ligi'nde konuk ettiği Macaristan'ın Honved takımını 5-1'le uğurlayan Sarı-lacivertli ekip, sadece üç gün sonra TFF Süper Kupa finalinde ezeli rakibi Beşiktaş'ı 2-0 devirdi. Milliyet'in haberine göre, Bu maçların kazanılması Fenerbahçe için tabii ki önemliydi. Ama asıl önemli olan futbolcuların ruh hali ve performanslarıydı. Aragones döneminde sahada çoğu zaman hayalet gibi dolaşan Kazım, Alex ve Güiza gerek Honved gerekse Beşiktaş maçlarında fırtına gibiydiler. Sadece onlar mı diğer futbolcular da inanılmaz bir hırs ve arzuyla mücadele etti. İşte bu görüntüler Fenerbahçeli taraftarların yeni sezona daha bir umutla ve heyecanla bakmasını sağladı. Bu güzel tablonun mimarı hiç şüphe yok ki, teknik direktör Christoph Daum. Sert, otoriter ve karşısındaki insanın ruh halini hiç önemsemeyen Luis Aragones'ten sonra, yine otoriter ama sevgi dolu Daum, Fenerbahçeli futbolcuların yüzünü tekrar güldürdü. Türkiye'ye Avrupa Şampiyonu apoletiyle gelen Aragones için Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapılan imza törenini izleyen herkesin konuştuğu tek konu, onun asık suratıydı. İlk antrenmanından itibaren bir sürü yasak koydu. Aragones döneminde futbolcular, takım görevlileri hatta gazeteciler bile mutsuzdu. BUGÜN KİMİN DOĞUM GÜNÜ? Bir antrenmanda yan sahaya kaçan topu malzemeci Dursun'dan getirmesini isteyen Aragones, İspanyolca "Balon (top)" diye bağırınca, haklı olarak bunu anlamayan Dursun'un eli ayağı birbirine dolaşmış ve resmen yüzünden kan çekilmişti. Daum ise yeni adı Samandıra Can Bartu Tesisleri'ndeki ilk antrenmanda futbolculara sordu: "Bugün kimin doğum günü?" Oyunculardan ses gelmeyince malzemeci Dursun'u takımın ortasına alıp alkışlattı ve, "Bakın Dursun'un doğum günüymüş" dedi. Tek başına bu olay bile Aragones ile Daum arasındaki mantalite farkını ortaya koymaya yetiyor. Şimdi Fenerbahçe'de 100. yıl motivasyonu gibi bir durum yaşanıyor. Arthur Zico dönemindeki gibi arkadaşlık en uç noktaya çıktı. İspanyol, Brezilyalı, Türk ve Almanlar 40 yıllık arkadaş gibi anlaşabiliyor. Başkanın "Üç yıl üst üste şampiyon" olacağız sözleri adeta ezberlendi. Herkes bu hedefe ulaşmak için çaba harcıyor. Kimse bu sözleri dilinden düşürmüyor. Kadroya giren veya girmeyen kim olursa olsun, aynı heyecan içinde sahaya çıkarak motive oluyor. ARAGONES İLE DAUM ARASINDAKİ FARKLAR 1-) YASAKÇI-EĞLENCELİ Aragones döneminde Avusturya’nın Kitzbühel kasabasında yapılan hazırlık kampı baştan sona yasaklarla doluydu. Önce, Zico zamanında yapılan yumurtalı unlu doğum günü kutlamaları yasaklandı. Futbolcular doğum günlerini birlikte kutlayamaz hale geldi. Kimse İspanyol hocadan izin almadan adım bile atamıyordu. Daum, Almanya'nın Bad Wörishoffen kasabasındaki kampta bu yasakların büyük bölümünü kaldırdı. Futbolcuları lunaparka götürdü, kendi cebinden para verip onlara hediyeler aldı. Tüm futbolculara, üzerlerinde isimlerinin yer aldığı minik kupalar yaptırdı ve bunları doğum günlerinde onlara armağan etmeye başladı. 2-) ACIMASIZ-SEVECEN Aragones her antrenmandan önce futbolcularıyla saha içinde toplantı yapıp, gazetecilerin gözü önünde onlara hatalarını söylüyor, bariz hatası olanları özellikle bir kenara çekip fırçalayarak adeta suçluyu ilan ediyordu. Daum da her idmandan önce aynı şekilde toplantı yapıyor. Ancak onun toplantılarında alkış sesleri, parmak şıkırdatmalar ve bonibon şekerlerin sesleri geliyor. 3-) ÖFKELİ-SAHİPLENİCİ Aragones, tam bir megalomandı. Karşısındakinin ruh halini hiç önemsemezdi. Kaybedilen maçlardan sonra bol bol nasihat verir, çoğu zaman öfkeli bir ses tonuyla konuşurdu. Daum, antrenman maçlarında yenilen her gol için 30 şınav cezası veriyor. İşin ilginç tarafı bu cezayı kendisine de uyguluyor ve futbolcularıyla birlikte şınav çekiyor. Böylelikle, "Biz bir takımız. Ben de bu takımın parçasıyım" mesajı veriyor. 4-) STATÜKOCU-YARATICI Aragones, elindeki futbolcuların yeteneklerini gözardı edip, onları kendi kafasındaki oyun şablonuna uydurmaşa çalışırdı. Kazım, Alex, Volkan Demirel hatta kendi vatandaşları Josico ile Güiza’yı dahi bu yüzden küstürdü. Daum, her oyuncuyu ayrı değerlendiriyor, yeteneklerine göre görevlendiriyor. 5-) SOĞUK-SICAK Aragones, Fenerbahçe'de çalıştığı dönemde gazetecilere bir kez olsun "Günaydın" ya da "İyi akşamlar" demedi. Bir kez Kurban Bayramı'nda basın mensuplarının yanına gelerek bayramlarını kutlayınca gazeteciler gözlerine inanamadı. Bir defasında İspanya'dan röportaj yapmak için gelen gazetecileri bile hakaret ederek kovdu. Maçlar dışında hiç basın toplantısı yapmazdı. Daum her antrenmanda el sallayarak basın mensuplarına "Günaydın", "Her şey yolunda mı?" diye soruyor. Sık sık basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını cevaplıyor. 6-) TEK ADAMCI-PAYLAŞIMCI Aragones, kaptan olarak bir tek Alex&i tanırdı. Daum, hazırlık döneminde oynanan her maça farklı bir futbolcuyu kaptan çıkarıp, hepsine aynı değeri verdiğini gösterdi ve sorumluluk almalarını sağladı. Ayrıca, idmanlardaki her maç sonrası futbolcular arasında maçın adamını seçtirerek, onu arkadaşlarının omuzlarında taşıtıp alkışlatıyor.
FENER’İN TURU GARANTİ GİBİ, ÖYLEYSE DAUM’UN KADRO SÜRPRİZİ OLUR MU? Önce TFF Süper Kupa için birkaç cümle yazmak istiyorum… TFF Süper Kupa güzel, hoş ve heyecan verici, ama zamanlaması kötü… Kaş yapayım derken, göz çıkarmalar olabilir… Süper Kupa genel de büyükler arasında oynanıyor. Özellikle 3 büyükler arasında, yani derbi… Biliyorsunuz derbiler gazozuna bile oynansa kazanana büyük prestij sağladığından kora kor, dişe diş mücadele ile geçiyor. Son Süper Kupayı oynayan Beşiktaş ve Fenerbahçe lig öncesi böyle ciddi bir sınavla eksiklerini, yapması veya yapılması gerekenleri gördüler, tespit ettiler. Bunların giderilmesine çalışacaklar. Bu yönüyle süper kupa çok iyi. Ama birde madalyonun tersi var… Beşiktaş veya Fenerbahçe’den bir oyuncu sakatlanmış olsaydı ne olurdu? Veya Türkiye’nin iyi hakemleri arasında bulunan Yunus Yıldırım birkaç hatalı düdük çalarak gündeme otursaydı, sahalardan üç dört hafta uzak kalmak zorunluluğu doğsaydı ne olurdu? Örneğin maçta hafif sakatlanan Kazım ile Gökhan Gönül’ün sakatlığının uzun süreceği açıklansaydı, Fenerbahçe’de kazanılan kupanın anlamı “kabulü” böylemi olurdu?. Ama sakın ola yanlış anlaşılmasın, TFF Süper Kupa oynanmasın filan demiyorum… Sadece düzenleme ve zamanlama dağa doğru yapılsın. Ayrıca Avrupa’da, özellikle Almanya’nın bir kentinde oynanırsa daha iyi olur. Çünkü oradaki sporseverler takımlarını izleme fırsatı bulur ve ayrıca Olimpiyat Stadına gidiş dönüş yolundaki çirkinlikler fotoğraflara yansımaz. Her ne ise inşallah gelecek yılki TFF Süper Kupa maçı daha güzel olur. Bakalım o zamana kadar köprünün altından ne gibi sular geçer, geçecek… Biz gelelim Fenerbahçe’nin Honved’le yapacağı ikinci maça. Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi 3. ön elemedeki rakibi Honved Macaristan liginde MTK Budapeşte ile deplasmanda oynadığı maçı 2-1 kaybetti. Uluslar arası haber ajanslarının verdiği bilgiye göre; Hidegkuti stadında oynanan maçın 8. dakikasında ev sahibi Molnar ile golü buldu. Honved bir dakika sonra Hajdu ile beraberliği sağlasa da 24’de Lencse’nin golüne cevap veremeyince sahadan 2-1 yenik ayrıldı… Kısacası hafta arası Fenerbahçe’den 5-1 gibi ağır bir yenilgi alan Honved o moral bozukluğu ile kötü bir futbol ortaya koyarak bir yenilgi daha aldı. 6 Ağustos günü Macaristan’da oynanacak ikinci maça Fenerbahçe 5-1’lik avantajla çıkacak. Bu skorla Fener’in turu garanti denilebilir. Çünkü cezasından dolayı bu maç seyircisiz oynanacak. Yani Honved’in arkasında taraftar desteği de olmayacak… Sanıyorum bu maçta Fenerbahçe ve Daum turu düşünmeyecek. Öyleyse Daum bu maçta Fenerbahçe’nin takım ve oyun yapısını biraz daha iyileştirme “eksiklerin ve hataların düzeltilmesi” formülünü deneyebilir… Veya lige daha diri bir takımla başlamak için bazı asları dinlendirerek gençlere şans verebilir. Belki de takım yedek ağırlıklı olacak. Bunun için Macaristan’da Honved’e karşı sürpriz bir 11 sahada olursa kimse şaşırmasın. Tabi ki bu konuda yine son söz Daum’un. Ama takıma ve formaya ısınmaları, alışmaları için Mehmet Topuz, Christian, Santos oynamalı. Macaristan’da alınacak sonuçtan fazla futbolcuların ve takımın son durumu test edilecek. Çünkü Honved maçının ardından deplasmanda oynayacağı Denizlispor maçıyla zorlu bir maratona başlayacak Fenerbahçe. Herkes biliyor ki, bu sezon Türkcell Süper Lig diğer sezonlardan daha çekişmeli geçecek.
Fenerbahçe, sözleşmesi 2011 yılında sona erecek olan Gökhan Gönül'le 2014'e kadar yeni sözleşme imzaladı.. Fenerbahçe, 2011 yılında sözleşmesi sona erecek olan Gökhan Gönül'le yeni sözleşme imzaladı. Sarı lacivertliler, genç yıldızla 2014 yılına kadar sözleşme imzaladı
UEFA Avrupa Ligi 3. eleme turu rövanş maçında Macaristan'ın Honved takımıyla 6 Ağustos Perşembe günü deplasmanda karşılaşacak Fenerbahçe, yarın bu ülkeye gidecek. Sarı-lacivertli takımın yarın öğle saatlerinde İstanbul'dan ayrılacağı bildirilirken, teknik direktör Christoph Daum'un, maçın oynanacağı Jozsef Bozsik Stadı'nda TSİ 20.00'de basın toplantısı düzenleyeceği, Fenerbahçe takımının son antrenmanını da TSİ 20.30'da yapacağı açıklandı. Honved takımının cezası nedeniyle rövanş maçı seyircisiz oynanacak.
Marco Aurelio’nun menajeri Bayram Tutumlu, Federasyonun Fenerbahçe’nin emrinde olduğunu iddia etti!... Radyospor'da Özgür Sancar’la Haber Özel Programı’na katılan Tutumlu, “Tahkim Kurulu uyumasın, transfer sezonu geçiyor; hâla Aurelio konusuna çözüm bulamadılar. Neden federasyon buna engel olmuyor, neden tahkim kurulu bu kadar ağır gidiyor. Tahkim Kurulu karar verecek ise versin, vermeyecek ise desin ki biz bu kulübün (Fenerbahçe’nin) istediği doğrultuda çalışmak isteriz desin.” dedi. İşte Aurelio’nun menajeri Bayram Tutumlu’nun Türkiye Futbol Federasyonu ve Fenerbahçe’yi hedef alan sözleri: “FENERBAHÇE İSTİYOR FEDERASYON HANÇERLİYOR” Bir kulüp çıkıyor, ben buranın hakimiyim, ben bunu böyle yaparım, ben bunu şöyle yaparım diyor. Karar çıkarıyorlar, yasal olmayan bir karar şimdi de tahkim kurulu ağır gidiyor. Çıkaracaksınız çıkarın kararı. Bizim avukatımız orada (Türkiye’de kimse bilgi vermiyor) Milli bir oyuncuya neden bunu reva görüyorlar. Adam biraz utanır. Aurelio Türk milli takımı için oynuyor. Federasyon için yapmadığı fedâkârlık kalmadı bu Marco Aurelio’nun ne istiyorlar Marco’dan… İki de bir federasyon tarafından hançerlenen bir oyuncu… Bana göre Aurelio’yu Türkiye Futbol Federasyonu hançerliyor. Fenerbahçe’ye diyet borcu var. İnanın bana bu olaydan tiksiniyorum… Ayıptır kararını vereceksen ver. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nda Fenerbahçe’nin avukatları vardı, o kararı çıkardılar. Tahkim Kurulu’nda da mı Fenerbahçe var. Her yerde Fenerbahçe mi var (?) “FENERBAHÇE YALAN DOLAN BİR KARAR ALDIRDI” Tüm Türkiye bilsin bu işin peşini bırakmayacağız. CAS’A gideceğiz. Türkiye Futbol Federasyonu’nu da mahkemeye vereceğiz. Artık bu işi utanılacak noktayı getirdiler utanmıyorlar. Sen bu adama yarın hangi yüzle gel milli takımda oyna diyeceksin(?) Ben ne düşünüyorsam Aurelio’da aynısını düşünüyor. Sözlerimin altına imzasını atar. Bu olay nedeniyle milli takıma gitmemezlik yapmaz. Milli takıma çağrıldığı anda gitmek zorunda… Ama federasyonun en değerli oyuncusuna bunu yapması doğru mu? Futbol Federasyonu ayıbın altından nasıl kalkacak. Fenerbahçe yalan dolan bir karar üzerine 5 milyon 250 bin dolar almak istiyor. Bunun haksız bir karar olduğunu biliyor. Federasyondan da bu haksızlığa ortak oluyor. Çanak tutuyor. Bu koşullarda kiminle görüşeceksin. Kime neyi anlatacaksınız? AURELİO’YU İSTEDİLER AMA AZİZ YILDIRIM İŞİ BOZDU Dana önce Fenerbahçe yöneticileri Şekip Mosturoğlu ve Ali Yıldırım’la görüştük. Transfer konusunda uzlaştık, fiyat ve diğer konularda anlaştık. Aurelio’yu alacaklardı. Ben Real Betis başkanı Lopera’yla görüşmeye gittiğim anda fikirlerini değiştirdiler. Gerekçesini Fenerbahçe’ye sormanız gerekir. Fenerbahçe’de gerekçe olmaz ki… Bir kişinin karar verdiği ortamda gerekçeler olur mu? Asıl sorun Aziz Yıldırım… Aziz Yıldırım, Marco’yu tekrar istedi, biz onlara geri gelmek istiyoruz demedik ki!.. Bize bu teklifle geldiklerinde ben onlara dedim ki Marco Aurelio’ya Türkiye’ye dönmek istiyor. Dışarından da teklifler var. Hatta Şekip Mosturoğlu, Marco’yla da telefonla görüştü… Ben Türkiye’ye dönmek istiyorum. Üç büyük kulüpten birine dönerim. Fenerbahçe olur ise fena olmaz, ama profesyonelim dedi. “MARCO FENERBAHÇE'YE GİDERİM DEMEDİ” Marco hiçbir zaman Fenerbahçe’ye dönmek istiyorum demedi. Üç büyük takımdan biri olabilir dedi. Marco çok iyi biliyor ki eski federasyon yönetim kurulu üyesi şimdi ise Fenerbahçe Asbaşkanı olan Şekip Mosturoğlu, Marco aleyhindeki bu davayı çıkardı. Fenerbahçe korkuyor, Aurelio Türkiye’de bir başka kulübe döner ve çok iyi oynar ise bizim için problem olur diye çekiniyor. GALATASARAY KONUSUNDA YORUMU SİZ YAPIN Galatasaray’dan teklif aldığımız konusunda konuşmak istemiyorum. Bunu sizin yorumunuza bırakıyorum. Marco, Sevilla’ya geliyor. Kendisiyle bulaşacağız. Doktor kontrolünden geçecek, ardından da takım çalışmalarına başlayacak. Marco iddia edildiği gibi sahalara dönmek için Ekim’e kadar beklemeyecek. Marco tabiri caiz ise inanılmaz bir adam… Maksimum üç haftada maç oynayabilecek seviyeye gelecek. “FEDERASYON AZİZ YILDIRIM‘IN GÜDÜMÜNDE” Eğer Federasyon gerçek federasyon ise federasyonluğunu yapsın oyuncusunu, milli oyuncusunu arkadan hançerlemesin (?) Şimdiye kadar hançerledi yeter artık. Federasyon bu konuda cevap veremez, veremez. Ben onlara bu lafları üç aydır söylüyorum. Suçlu oldukları için cevap veremiyorlar. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu nereye bağlı, neden o kadar çok Fenerbahçeli var o kurum içerisinde bunların hepsi soruşturulsun! Federasyon bu konuda Aziz Yıldırım’ın istekleri doğrultusunda hareket etmektedir ve Aurelio’yu cezaya çarptırmak istemektedir. Federasyona güvenemem, ama bana anlattıklarına göre Tahkim Kurulu Fenerbahçe’nin emrinde olmayan bir kurummuş. Bir ülkenin federasyonunun bu kadar karmaşık ilişkiler içerisine girmesi bana utanç veriyor. “250 SENT BİLE ÖDEMEYİZ” Aurelio Fenerbahçe’nin istediği 5 milyon 250 bin dolara ödemeyecek. Bir defa Fenerbahçe bunu kafasına koysun. Fenerbahçe’ye 250 sent ödemeyiz. CAS’a gideriz İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideriz. Aurelio’yu kimseye yem etmem. Galatasaray’dan teklif aldık da diyememem almadık da. Aurelio ve ben Sevilla’da olacağız. Orada gelişmeleri değerlendireceğiz. Radyospor.com