F.Bahçe Başkanı, 4 Eylül Stadı'ndaki Sivasspor Mağazası'nın açılışına katıldı, 2 bin YTL ödeyip aldığı 50 adet formayı da, taraftarlara dağıttı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz ile birlikte, karşılaşmadan önce Sivasspor'un resmi ürünlerinin satılacağı mağazanın açılışını yaptı. Mağazayı gezen Yıldırım'ın 2 bin YTL ödeyerek 50 tane kırmızı-beyazlı forma aldığı ve bunları da Sivasspor taraftarlarına armağan ettiği belirtildi. Maçı Sivas Valisi Veysel Dalmaz, Belediye Başkanı Sami Aydın, BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, AK Parti Sivas Milletvekili Selami Uzun, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz ile her iki takımın yöneticileri de protokol tribününde izledi. Aziz Yıldırım'ın, rahatsız olduğu için maçı protokol tribününün kapalı bölümünde izlediği görüldü. SABAH
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'nda Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımı ile yarın yapacağı maçın hazırlıklarını yaptığı antrenmanla tamamladı. Teknik direktör Luis Aragones yönetiminde Samandıra Kamp Merkezi'nde yapılan ve ilk 15 dakikası basına açık olan antrenmana, sakatlığı bulunan futbolculardan Semih katılmadı. Antrenman sırasında Fenerbahçe TV'de yapılan açıklamada, kulüp doktorunun Semih'in 1 hafta güçlendirme çalışması yapacağını bildirdiği ifade edildi. Golcü futbolcunun Dinamo Kiev maçında forma giyemeyeceği kaydedildi. Sarı-lacivertlilerde sakatlığı bulunan Josico da antrenmana çıkmayarak salonda çalıştı. Bu arada, uzun bir sakatlık döneminden sonra takımla birlikte çalışmalara başlayan Deivid'in hafta sonunda yapılacak Kayserispor maçına yetiştirilmeye çalışıldığı bildirildi. Fenerbahçeli futbolcular, akşam saatlerinde Samandıra Kamp Merkezi'nde kampa girecek. Diğer yandan, antrenmanın basına açık bölümünü Ukrayna'nın TRK televizyonu da takip etti. FENERBAHÇE'DE HEDEF 3 PUAN... Fenerbahçe Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'nda yarın Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımı karşısında 3 puan almayı hedefliyor. Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon grupta kendi sahasındaki ilk maçına çıkacak olan sarı-lacivertliler, taraftarların da desteği ile karşılaşmadan galibiyetle ayrılmayı hedefliyor. Dinamo Kiev maçı öncesinde sarı lacivertlilerde sakatlığı bulunan Semih ile Josico karşılaşmada forma giyemeyecek. Sakatlıktan kurtulan Edu'nun, yarınki maçta savunmadaki yerini alması bekleniyor. Fenerbahçe'nin maça şu muhtemel ilk 11 ile çıkması bekleniyor: Volkan Demirel, Gökhan, Edu, Lugano, Roberto Carlos, Kazım, Emre, Maldonado, Uğur, Alex, Guiza Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda saat 21.45'de başlayacak karşılaşmayı Avusturyalı hakem Thomas Einwaller yönetecek.
UEFA Kupası'nda 2008-2009 sezonu final maçının İstanbul'da yapılacak olması nedeniyle spor kamuoyunun dikkatini üzerine çeken Türkiye, diğer spor branşlarında da birçok organizasyona ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 20 Mayıs tarihinde oynanacak UEFA Kupası finalinin heyecanını yaşayan Türkiye, diğer taraftan da 2012 yılına kadar düzenleme hakkını elde ettiği organizasyonların hazırlıklarını sürdürüyor. Son olarak İzmir'de pazar günü tamamlanan Dünya İşitme Engelliler Atletizm Şampiyonası'nın ardından, Türkiye, yıl sonuna kadar Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası, 37. Avrupa Olimpiyat Komiteleri Genel Kurul Toplantısı, Dünya Bayanlar Petank Şampiyonası, Dünya Gençler Judo Şampiyonası ve Dünya Genç Bayanlar Güreş Şampiyonası organizasyonlarına ev sahipliği yapacak. Türkiye, 2009 yılında da yine birçok önemli organizasyonun heyecanını yaşayacak. Bunlar arasında gelecek hafta başlayacak Dünya Gençler ve Yıldızlar Okçuluk Şampiyonası, Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası, Voleybol Avrupa Erkekler Şampiyonası, Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları Spor Oyunları, Avrupa Kulüpler Salon Hokeyi Şampiyonası, Dünya Eskrim Büyükler Şampiyonası, Dünya Okullar Arası Futbol ve Basketbol Şampiyonaları yer alıyor. -DÜNYA BASKETBOL ŞAMPİYONASI HEYECANI- Uzun süren çalışmaların ardından 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası Finalleri'nin Türkiye'de düzenlenecek olması da ülke genelinde büyük bir heyecana yol açtı. Öte yandan (A) Milli Basketbol Takımı'nın 2009 Avrupa Şampiyonası elemelerinde grup maçlarını namağlup lider tamamlayarak finallerine katılmayı garantilemesi, bu heyecanın artmasına sebep oldu. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası Finalleri hazırlıklarına devam eden Türkiye, aynı sene içinde Avrupa Masa Tenisi Şampiyonası'nı, Avrupa Judo Şampiyonası'nı, Avrupa Dart Şampiyonası'nı ve Avrupa Büyükler Salon Hokeyi Şampiyonası'nı da düzenleyecek. 2011 yılında Avrupa Gençlik Festivali'ne ev sahipliği yapacak olan Türkiye, yine aynı sene içinde bir diğer büyük organizasyon olan Üniversitelerarası Kış Oyunları'nı da gerçekleştirecek. 2011-2013 yılları arasında Tenis WTA Master Cup'ı düzenleyecek Türkiye, 2012 yılında yapılacak Dünya Salon Atletizm Şampiyonası ile Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası hazırlıklarını da sürdürüyor.
Avusturya kampında fibula kemiği kırılan ve ilk yarıyı kapattığı söylenen Brezilyalı yıldızın, 3-4 hafta sonra sahalara dönebileceği öğrenildi. Takımla çalışıyor Sakatlıklardan çok çeken Fenerbahçe’de şu günlerde Deivid sevinci konuşuluyor. Avusturya kampının ilk gününde fibula kemiğini kıran ve ilk yarıyı kapattığı iddia edilen, iki gün sonra annesinin vefat etmesiyle yıkılan Sambacı, mucizevi bir iyileşme gösterdi. İki gündür takımla idmanlara çıkan ve çift kale maçlarda yer alan Brezilyalı oyuncunun beklenenden çok daha çabuk iyileşmesi, azmine bağlandı. Deivid’in 3-4 hafta içinde oynayacak duruma geleceği belirlendi. Fazla sevinemedi Şu anda her şeyin iyi gittiğini ifade eden yıldız oyuncu, “Kötü günler, beklediğimden daha kısa sürede geride kaldı. Ancak şu anda takımımın kötü gidişi yüzünden kendi durumuma fazla sevinemiyorum. Umarım, bu durumdan kısa sürede kurtuluruz” dedi. Kayseri sınavı sonrası milli maç nedeniyle verilecek aranın kendisine yarayacağını dile getiren Deivid, “Ligdeki kayıplar telafi edilebilir. Dinamo Kiev galibiyeti takımı ateşler ve her şey normale döner” diye konuştu. Fanatik
Ligde ilk 5 haftada 3 yenilgi alarak taraftarlarını hayal kırıklığına uğratan ve Dinamo Kiev ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçı öncesinde 'bunalım'da olan Fenerbahçe'de, kaptan Alex arkadaşlarını toparlanmaları için uyardı. Arkadaşlarıyla özel bir görüşme yapan Brezilyalı futbolcu, "Lige kötü bir giriş yaptık ama bu dünyanın sonu değil. İlerleyen haftalarda durumu düzeltebiliriz. Önümüzde çok kritik bir Dinamo Kiev maçı var. Bu karşılaşmayı mutlaka kazanmalıyız. Ama bunun için toparlanmamız lazım. Herkes kendine gelsin ve kalitesini göstersin" diye konuştu. Sabah
Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'ndaki ikinci maçında yarın Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımıyla karşılaşacak Fenerbahçe, bu sezon yeni teknik direktörü Luis Aragones yönetiminde Avrupa kupalarında çıktığı 5 maçta 3 galibiyet 1'er de beraberlik ve yenilgi aldı. Avrupa Şampiyonlar Ligi 2. ve 3. ön eleme turlarında, kendisine göre daha zayıf rakiplerle, MTK Budapeşte ve FK Partizan ile yaptığı 4 maçın 3'ünü kazanan sarı-lacivertli ekip, bir maçta eşitliği bozamadı. (G) Grubu'ndaki ilk önemli maçında ise Portekiz'in Porto takımına deplasmanda 3-1 yenilmekten kurtulamayan Aragonesli Fenerbahçe, 5 maçta rakip filelere attığı 12 gole karşılık kalesinde 6 gol gördü. Fenerbahçe'nin Aragones yönetiminde çıktığı 5 Avrupa kupası maçında aldığı sonuçlar şöyle: 2008-2009 Sezonu: Avrupa Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme: Fenerbahçe-MTK Budapeşte: 2 - 0 (Roberto Carlos, Selçuk) MTK Budapeşte-Fenerbahçe: 0 - 5 (Semih 4, Emre (P)) Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme: FK Partizan-Fenerbahçe..: 2 - 2 (Alex (P), Guiza) Fenerbahçe-FK Partizan..: 2 - 1 (Semih, Alex) (G) Grubu: Porto-Fenerbahçe........: 3 - 1 (Guiza)
Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'nda yarın Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımıyla karşılaşacak Fenerbahçe, gruptaki ilk galibiyetini almak için mücadele verecek. ''Devler Ligi'nde 6. kez yer alan sarı-lacivertliler, (G) grubundaki ilk maçında deplasmanda Portekiz'in Porto takımına 3-1 yenilerek, lige kötü bir başlangıç yaptı. Şampiyonlar Ligi'ne ilk kez 1996-1997 sezonunda katılan sarı-lacivertliler, bu sezondan itibaren ligde yer aldığı 11 yıllık süreçte en önemli başarısını geçen sezon çeyrek final oynayarak elde etti. 1996-1997, 2001-2002, 2004-2005, 2005-2006 ve 2007-2008 sezonlarında ''Devler Ligi''nde mücadele eden Fenerbahçe, çıktığı 35 maçta 11 galibiyet, 4 beraberlik ve 20 yenilgi aldı. Rakiplerinin filelerine 39 gol atan sarı-lacivertliler, kalesinde 62 gol gördü. Sarı-lacivertliler, 2002-2003 ve 2006-2007 sezonlarında ön eleme turlarını geçemediği için Şampiyonlar Ligi'ne katılmadı. -1996-1997 SEZONU- Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ettiği ilk sezonda (1996-1997) (C) Grubu'nu 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 7 puanla 3. sırada tamamladı. Sarı-lacivertlilerin (C) Grubu'nda aldığı sonuçlar şöyle: Rapid Wien - Fenerbahçe: 1 - 1 Fenerbahçe - Juventus..: 0 - 1 Fenerbahçe - M. United.: 0 - 2 M. United - Fenerbahçe.: 0 - 1 Fenerbahçe - Rapid Wien: 1 - 0 Juventus - Fenerbahçe..: 2 - 0 -2001-2002 SEZONU- Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde en başarısız performansını sergilediği 2001-2002 sezonunda (F) Grubu'ndaki maçlarını 6 mağlubiyetle puansız tamamlayarak grubu son sırada bitirdi. Sarı-lacivertlileri, (F) Grubu'nda aldığı sonuçlar şöyle: Fenerbahçe - Barcelona.: 0 - 3 Fenerbahçe - O. Lyon...: 0 - 1 Leverkusen - Fenerbahçe: 2 - 1 O. Lyon - Fenerbahçe...: 3 - 1 Fenerbahçe - Leverkusen: 1 - 2 Barcelona - Fenerbahçe.: 1 - 0 -2004-2005 SEZONU- Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ettiği bu sezon (D) Grubu'ndaki maçlarını 3'er galibiyet ve mağlubiyetle 9 puanla 3. sırada tamamlayarak, Avrupa kupalarında yoluna UEFA Kupası'nda devam etme hakkı kazandı. Sarı-lacivertliler, UEFA Kupası'nda 3. tur mücadelesinde elendi. Fenerbahçe'nin (D) Grubu'nda aldığı sonuçlar şöyle: Fenerbahçe - S. Prag......: 1 - 0 M. United - Fenerbahçe....: 6 - 2 Fenerbahçe - O. Lyon......: 1 - 3 O. Lyon - Fenerbahçe......: 4 - 2 S. Prag - Fenerbahçe......: 0 - 1 Fenerbahçe - M. United....: 3 - 0 -2005-2006 SEZONU- Sarı-lacivertliler, 2005-2006 sezonunda 1. turdaki (E) Grubu'nu 1'er galibiyet ve beraberlik ile 4 mağlubiyetle 4 puanla son sırada tamamladı. Fenerbahçe'nin (E) Grubu'nda aldığı sonuçlar şöyle: AC Milan - Fenerbahçe.....: 3 - 1 Fenerbahçe - PSV Eindhoven: 3 - 0 Fenerbahçe - Schalke 04...: 3 - 3 Schalke - Fenerbahçe......: 2 - 0 Fenerbahçe - AC Milan.....: 0 - 4 PSV Eindhoven - Fenerbahçe: 2 - 0 -2007-2008 SEZONU- Fenerbahçe 2007-2008 sezonunda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 1. turda yer aldığı (G) Grubu'nu 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgiyle 11 puanla 2. sırada tamamlayarak 2. tura yükseldi. İkinci turda İspanya'nın Sevilla takımını geçen sarı-lacivertliler, çeyrek finale yükseldiği ''Devler Ligi''nde Chelsea'ye karşı elendi. Fenerbahçe, elde ettiği bu başarıyla kendi tarihinde bir ilke imza atmanın yanında, Türk futbolunda Şampiyonlar Ligi'nde grup maçlarındaki performansta da üste çıktı. (G) Grubu'nu 11 puanla tamamlayan Fenerbahçe, grup maçlarında en çok puanı toplayan Türk takımı olma unvanını ezeli rakibi Galatasaray'dan aldı. Fenerbahçe'nin (G) Grubu, 2. tur ve çeyrek final maçlarının sonuçları şöyle: (G) Grubu: Fenerbahçe - Inter........: 1 - 0 CSKA Moskova - Fenerbahçe.: 2 - 2 PSV Eindhoven - Fenerbahçe: 0 - 0 Fenerbahçe - PSV Eindhoven: 2 - 0 Inter - Fenerbahçe........: 3 - 0 Fenerbahçe - CSKA Moskova.: 3 - 1 2. Tur: Fenerbahçe - Sevilla......: 3 - 2 Sevilla - Fenerbahçe......: 3 - 2 (Penaltılarla) Çeyrek Final: Fenerbahçe - Chelsea......: 2 - 1 Chelsea - Fenerbahçe......: 2 - 0 -2008-2009 SEZONU- (G) Grubu: Porto - Fenerbahçe........: 3 - 1
Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'ndaki ikinci maçında yarın Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımını konuk edecek Fenerbahçe, Avrupa kupalarında 148. maçına çıkacak. Sarı-lacivertli ekip, Avrupa arenasında bugüne dek yaptığı 147 maçta, 50 galibiyet, 23 beraberlik ve 74 yenilgi aldı. Rakip filelere toplam 182 gol atan sarı-lacivertliler, kalesinde ise 247 gole engel olamadı. Fenerbahçe'nin, Avrupa kupalarında yaptığı 147 maçta aldığı sonuçların tablosu şöyle: Organizasyon O G B M A Y -------------------------------------------------------- UEFA Kupası 54 18 10 26 72 91 Şampiyon Kulüpler Kupası 33 9 4 20 30 70 Şampiyonlar Ligi Ön Eleme 16 9 4 3 30 13 Şampiyonlar Ligi 35 11 4 20 39 62 Kupa Galipleri Kupası 9 3 1 5 11 11
Fenerbahçe'de art ardaalınan kötü sonuçlar Luis Aragones'i yol ayrımına getirdi. Deneyimli hoca,Viyana'daki teknik direktörler zirvesi sırasında yakın çevresine, "Kiev maçını kazanamazsak istifa edeceğim" dedi.. İspanya'yı 44 yıl aradan sonra Avrupa Futbol Şampiyonası'nda mutlu sona ulaştıran Luis Aragones, büyük umutlarla geldiği Fenerbahçe'de yol ayrımına geldi. Geçtiğimiz hafta içerisinde Viyana'da Avrupa Futbol Şampiyonası değerlendirme toplantısına katılan 70 yaşındaki teknik direktör, art arda alınan başarısız sonuçların ardından çok gergindi. İspanya'da kendisini yakından tanıyan gazetecileri bile bu toplantı öncesinde tersleyen Aragones, kendisine Fenerbahçe'yi soran meslektaşlarına şöyle dedi: "İşler yolunda gitmiyor. Bir kaleci, bir orta saha oyuncusu ve bir savunmacı istemiştim. İstediğim oyuncular alınamayınca sistemimi oturtamadım. Dinamo Kiev ile oynanacak Şampiyonlar Ligi karşılaşmasını bekleyeceğim. Bu maçı da kazanamazsak istifa edeceğim." "GİT BAŞIMDAN; DEFOL" Fenerbahçe ile sezon başına 3 milyon euro karşılığında anlaşan Aragones, son durak olarak baktığı sarı-lacivertlilerde ne kadar mutsuz olduğunu Viyana'da sık sık belli etti. Bütün teknik direktörler neşe içerisinde sohbet ederken 70 yaşındaki teknik adam, kendisine yaklaşan ve Fenerbahçe'yi soran bir gazeteciyi de tersledi. Milli takım döneminde kendisine çok yakın olan ve Fenerbahçe'ye gideceğini Türk basınından önce yazan gazetecinin ısrarlı sorularına Luis Aragones, "Git başımdan; defol. Konuşmak istemiyorum, anlamıyorsun" şeklinde tepki gösterdi. YÖNETİM DE İSTEMİYOR Fenerbahçe yönetiminin de, Süper Lig'de 5 maçta 3 mağlubiyet alınması ve Şampiyonlar Ligi'ne Porto yenilgisiyle başlanmasının ardından İspanyol teknik adamdan ümidini kestiği bildirilirken Dede'nin halen birlikte görev yaptığı yardımcılarına da 'bırakma kararı'nı açıkladığı iddia ediliyor. Yönetimin, Aragones'in sözleşmesinde bulunan, "4 ayda kovulursa 2 yıllık ücreti olan 6 milyon euroyu alır" şeklindeki maddeden ötürü görevine son vermek istemediği bildiriliyor. Aragones'in istifası halinde yönetim de 6 milyon euro ödemek zorunda kalmayacak. SABAH
Sarı lacivertli kulübün asbaşkanı, "Bu yönetim, bu takım ile 5 yılda 3 şampiyonluk elde etti. Ne şartlarda hedeflere ulaştığımızı herkes biliyor. Önemli olan inandığın yolda yürüyebilmek. Türk futboluna hiçbir katkısı olmayan insanlar, çıkıp ahkam kesiyorlar" dedi. FENERBAHÇE’nin ligde istediği sonuçları alamamasının ardından Ukrayna’nın Dinamo Kiev takımı karşısındaki beraberlikle Şampiyonlar Ligi’nde Kadıköy’deki 8 maçlık galibiyet serisi bozulunca taraftar tepkisini dile getirdi. Maçtan sonra yönetim aleyhine sesler yükselince, Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu cevap vermek için mikrofon karşısına geçti. Star TV’ye konuşan Uslu, yorumcuların emeğe saygısızlık yaptığına dikkat çekerek, "Türk futboluna hiçbir katkısı olmayan insanlar, çıkıp ahkam kesiyorlar. Lütfen emeğe saygı gösterilsin" mesajını gönderdi. Fenerbahçe’nin Türk futbolunda önemli noktalara geldiğini ve ülke puanının yükselmesi için emek verdiğini hatırlatan Uslu konuşmasını şöyle sürdürdü: İnandığımız yolda yürüyoruz "Bu yönetim, bu takım ile 5 yılda 3 şampiyonluk elde etti. Ne şartlarda hedeflere ulaştığımızı herkes biliyor. Dünyanın sonu yok. Bu bir oyun. Kazanmak da var, kaybetmek de. Önemli olan inandığın yolda yürüyebilmek. Şu anda ligde 6 puanımız var diye eleştiriliyoruz. Geçen yıl aynı dönemde 8 puanımız vardı, sezonu şampiyon olarak tamamladık. Demek ki Sivas maçında Alex o golü atsa ve 3 puanla dönsek, bugün bunlar konuşulmayacaktı. Bu takımın hangi şartlarda sezona başladığını herkes görüyor. Çok önemli oyuncularımız yok. Deivid, Vederson, Semih gibi yıldızlarımız en önemli sınavlarda takımdan uzak kaldılar. 15 gün içinde hepsi düzelecek. Bu takımın iyi noktalara geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Yeni ve genç bir kadro oluşturduk. Tabii ki başarılı olmak istiyoruz. Biz de üzülüyoruz." Hep beraber sevineceğiz Sadece Aziz Yıldırım değil, Türk futboluna katkısı olan birçok değerin yıpratılmak istendiğini savunan Mahmut Uslu, maksatlı olarak bu davranışı sergileyen insanların yanlış yol seçtiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Maçı izleyen 45 bin taraftarımızın desteğine teşekkür ederiz. 90 dakika boyunca futbolcuların yanında oldular. Alınan sonuç doğal olarak insanları üzüyor. Buna karşılık tepki vermelerini de saygı ile karşılıyoruz. Bu kadar kalabalık bir ortamda 50-100 kişinin verdiği tepki normaldir. Önemli olan buradaki niyettir. Bu insanları başarıya alıştırdık. Herkes bizden başarı bekliyor. Hep beraber üzülüyoruz, hep beraber sevineceğiz." Arsenal’i de Kiev’i de yeneriz MAHMUT Uslu, Dinamo Kiev beraberliği ile umutsuzluğa kapılan sarı lacivertli taraftarlara seslenerek, takımın genç bir kadroya sahip olduğunu ve biraz sabır gerektiğini savundu. Mehmet Aurelio, Tuncay Şanlı ve Nicolas Anelka gibi yıldızları bu yönetimin transfer ettiğini hatırlatan Uslu, transferin futbolun içinde her zaman varolduğunu dile getirerek, "Güiza’yı, Emre’yi, Burak’ı da biz aldık. Bu takıma inanıyoruz, taraftarın da inanmasını istiyoruz" dedi. Uslu, Şampiyonlar Ligi’nde kötü başlangıç yapan takımın tam kadro olduktan sonra, Arsenal’i yenebileceğini, Dinamo Kiev’i de deplasmanda devirebileceğini iddia ederek, "Futbolda her şey var. Kazanabiliriz de, kaybedebiliriz de. Önemli olan istikrarlı bir şekilde ülkemizi temsil edebilmemiz" diye konuştu.
Fenerbahçe’nin İspanyol yıldızı Daniel Güiza, Kiev maçının 89. dakikasında arkadaşlarına tepki gösterdi. Sarı lacivertliler maçın son anlarında köşe atışı kazandı. Köşe atışlarını kullanan Alex oyundan çıktığı için korneri kullanmak için hiçbir F.Bahçeli futbolcu harekete geçmeyince topun başında bekleyen Güiza arkadaşlarına eliyle ayaklarının ucundaki meşin yuvarlağı göstererek tepki gösterdi. Bunun üzerine Gökhan köşe atışını kullanmaya gelirken, Güiza da gol şansı aramak için ceza alanındaki yerini aldı.
5. Uluslararası Fenerium Bayanlar Basketbol Turnuvası'nın ikinci gününde Fenerbahçe, Çek Cumhuriyeti'nin USK Prag takımına 82-77 yenildi. Sarı-lacivertliler, Kadıköy Caferağa Spor Salonu'nda yapılan karşılaşmanın ilk yarısını da 49-36 geride kapadı. Bu arada, günün diğer maçında ise Rusya'nın Spartak Moskova takımı, Bulgaristan'ın Lukoil ekibini 101-69 mağlup etti. Turnuva, yarın oynanacak USK Prag-Lukoil ve Fenerbahçe-Spartak Moskova maçları ile sona erecek.
Muzaffer KARTAL Ön eleme turlarında MTK ve Partizan’ı geçerken, rakibi zayıf olduğundan Fenerbahçe’nin Avrupa’daki “güç” ölçümü yapılamamıştı… Bunun için de Şampiyonlar Ligi ilk maçında Porto yenilgisi her ne kadar beklenmeyen sürpriz bir yenilgi olsa da, ilk maç olduğu için fazla tepki toplamadı. Ve herkes bir sonra Kadıköy’de oynanacak Dinamo Kiev maçını düşünmeye başladı. Kadıköy’deki maç farklıydı, önemliydi. Çünkü Kadıköy’ün Avrupa maçlarında bir özelliği, bir uğuru ve rekoru vardı… Fenerbahçe tam 14 maçtır Kadıköy’de yenilmemiş, kimleri dize getirmemişti ki. Bunun için Kadıköy’deki Şükrü Saraçoğlu Stadının büyüsünden Dinamo Kiev’de kurtulamayacağını bekledi herkes. Evet, Kadıköy’de Fenerbahçe yine yenilmedi… Ama yenemedi de. Oysa içinde bulunduğu buhranlı dönemde bir galibiyete fazlasıyla ihtiyacı vardı… Çünkü Süper Ligde de durumu iyi değildi Fenerbahçe’nin… Eğer Kadıköy’deki Dinamo Kiev maçını kazanabilseydi, ligdeki tırmanışı da başlardı. Maalesef Fenerbahçe bu sezon ligde olduğu gibi Şampiyonlar Ligine de iyi başlayamadı… Her ne kadar “bazıları” kabul etmese de, Fenerbahçe’nin bu kötü tablosundaki fırça izlerinin çoğu Aragones’indir… Tabi ki Aurelio’yu gönderip yerinin doldurulmaması ve sakatların fazla olması da etkili bu kötü görüntüde… Ama Aragones biraz daha önüne doğru bakıp objektif olabilseydi, bu güne kadar yedek kulübesi “anlam” kazanır ve bu kadar kötü bir tablo çıkmazdı ortaya. Fenerbahçe’nin takım olamayışında, iyi futbol oynayamayışında transferindeki yanlışlıklar bir yana Aragones’in de apaçık” belirgin” hatalı tutum ve davranışları var. Hem takım kurmada, hem de oyuncu değişiminde elindeki futbolcuları yeterli ve doğru kullanamadı, kullanamıyor… Belki de yanında ikinci adam olarak iyi bir Türk yardımcı antrenör olsaydı bazı şeyler daha farklı olurdu. Ve ayrıca spor medyası ile taraftarla iletişim de daha sağlıklı kurulurdu. Peki Fenerbahçe’deki bu bulanık tablo hep böyle mi kalır? Zannetmiyorum. Mutlaka bu kötü gidişe son verilecektir. Her şey yine Aragones’le başlayacak. Önce o silkilenecek, değişimi kendisi yaşayacak sonrada sahaya yansıtacak… Her ne kadar bazıları kötü gidişin sorumlusu Aragones’i görmese de, başarıda ilk pay sahibi olan teknik direktörlerse, başarısızlıkta da ilk pay sahidir. Aragones kendini ispatlamış Avrupa’nın en iyi teknik adamları arasında. Buna itirazımız yok… Ama sizde biliyorsunuz ki davayı iyi avukat kazanmaz, davaya iyi hazırlanan avukat kazanır… Aragones kimin ne yapabileceği kadar, kimlerin nerede, nasıl oynayacağı konusunu daha iyi analiz etmeli… Formsuz, isteksiz yıldızlara yedek kulübesini gösterebilmeli. Ve yedek kulübesinde oturanlara daha “objektif” bakmalı. Deniz’i, Tümer’i, Önder’i, Uğur Boral’ı “doğru” görmeli… Eğer göremiyorsa “birileri” yardımcı olmalı Aragones’e. Fenerbahçe de son haftalar yaşanan Volkan Babacan olayı bir çok yönden iyi bir örnek… Eğer, Volkan Demirel kart cezalı olmasaydı, Volkan Babacan’ın nasıl bir oyuncu olduğunu fark edebilecek miydi Argones? Hayır! Hatalı da olsa, keyfine göre takılsa da kalenin değişmezi Volkan Demirel olacaktı… Ama şimdi Volkan Babacan’ı gören Aragones, diğer Volkan’a aynı hoş görüyle bakmayacaktır… İşte bunun için başta Deniz ve Önder olmak üzere yedek kulübesindeki bazı futbolculara mutlaka şans tanımalıydı Aragones… Ama maalesef Fenerbahçe’de devrim yaratması beklenen Aragones şu ana kadar üretken olamadı, sadece “nostalji” takılıyor. Evet, Fenerbahçe’de görüntü kötü… Fakat yinede, şu an bir teknik adam değişikliğine gidileceğini sanmıyorum. Zaten şu anda gelecek yeni teknik adamda hiçbir şey veremez… Bunun için en azından ilk devre Aragones’le bitecek… Peki Fenerbahçe’deki bu kötü görüntü ne kadar böyle devam eder? Tabi ki bunu bilmek çok zor. Sadece tahmin olarak, eğer Aragones yedek kulübesine doğru bakmaya başlarsa ve birde Deivid ve Vederson iyileşme sürecini tamamlarsa Fenerbahçe’de olumlu gelişmelerde başlar… Ama “önemli olan” bu süreç başlayıncaya kadar ligde ve Avrupa’da fazla zayiat verilmemesi… Bunun içinde Fenerbahçe takımında Aragones’in öncülüğü ile “kolektif akıl” saha içi ve dışı mutlaka devreye girmelidir.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a yaptığı muhalefet ile adından söz ettiren Futbol Federasyonu eski yöneticisi Tahir Kıran, Aurelio'nun sarı lacivertli takımdan ayrılışıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulunurken, milli futbolcunun devre arasında Beşiktaş'a transfer olabileceğini de ileri sürdü!.. Tahir Kıran resmi internet sitesinden, "Aurelio Gerçeği" başlığıyla yaptığı açıklamada, Brezilya asıllı Türk oyuncunun sarı lacivertli takımdan ayrılışının perde arkasını anlattı. Ancak Kıran'ın asıl bombası ise Aurelio'nun Beşiktaş ile anlaştığını ileri sürmesi oldu!.. İşte Kıran'ın açıklaması!.. “Aurelio Gerçeği” Merhaba Sevgili Dostlarım… Dinamo Kiev maçını üzülerek izledim. Biliyorum, beni buradan takip edenlerin bir kısmı ‘hainlikle’ suçlayıp üzüldüğüme inanmıyorlar ama ben her zaman dediğim gibi bildiğim yolda doğruları söyleyerek ilerlemeye gayret edeceğim. Fenerbahçe bir maç kazanamamış, çok da sorun değil. Bunlar telafi edilir. Ama bu yönetim tarzı sonrası gelecek adına endişelerim giderek arttığı için buradan sesimi yükseltmeye devam edeceğim. Geçen yıldan sonra bu sezon ortaya çıkarılan kadronun hali ortada. Dinamo Kiev gibi Fenerbahçe’ye ne kadar rakip olacağı tartışılacak bir takım karşısında alınamayan galibiyet grupta Fenerbahçe’mizin işini zora soktu. TV karşısında izlerken Ümit, Tuncay, Aurelio gibi eski futbolculara yapılan tezahüratları buruk bir şekilde dinledim. En çok da Aurelio için haykırışlara üzüldüm. Duyduklarım Aurelio gibi faydasının anlatılması imkansız bir oyuncunun gidişinin ne kadar hazin olduğunu anlatıyordu. Sizlerle paylaşmak istiyorum bunu. Sizler de bilin ki bana göre kağıt üzerindeki sözde başkanı ve bu yönetim öz evladı sayılacak isimleri ne kadar da çabuk harcayabiliyor, anlayın… Avrupa Futbol Şampiyonası sonrası. Aurelio, Aziz Yıldırım’dan randevu talep ediyor. O da ertesi gün kulübe gelmesini söylüyor. Gidiyor Aurelio. Ama karşılaştığı ilk tepki şaşırtıcı: ‘Niye geldin? Para mı istiyorsun? Para yok. Geçen yıl ne kadara oynuyorsan aynısını alacaksın. O menajerine de söyle, ona da fazla para yok. Aynı rakamlara devam edeceksiniz. Şimdi çık git buradan’ Şaşkın ve kırgın Aurelio kulüpten ayrıldıktan sonra menajerini arar. Durumu anlatır. Menajeri devreye girer. Aziz Yıldırım’a ‘Başkan, çocuk fazla bir şey istemiyor. 2 alırken şimdi 2.5 milyon euro istiyor. Bu da hakkı olsa gerek. İsteyenleri var. Giderse çok yazık olur’ Aziz Yıldırım yine ‘Fazladan para yok’ tepkisini gösterir. Menajeri diretir. ‘Yarım saat bekle, kararımı bildireceğim’ der Yıldırım. 7 saat bekler menajeri. Ses yoktur. O da kızmıştır. Böylece Aurelio’nun Real Betis transferi için düğmeye basılmıştır. Ve Aurelio sonuçta İspanya yolunu tutar. Bu arada aldığım son bir istihbaratı da sizlerle paylaşayım. Buna göre Beşiktaş Aurelio ile görüştü ve ocak ayında transferi için anlaşmaya vardı. Yani ocak ayından sonra Aurelio’yu Beşiktaş formasıyla görürsek şaşırmayalım. Şaşırmayalım ama Fenerbahçeli olarak 500 bin euro için elimizden kaçan bu isme çok üzüleceğimiz kesin. Aurelio’nun bu durumuyla ilgili de Aziz Yıldırım’dan günlerce yanıt bekleyeceğime eminim… Sorularıma yanıt verme cesareti gösteremeyen Yıldırım’ın bu yazımı en kısa sürede yalanlayacağına da eminim… Saygılarımla… İyi bayramlar…
Fenerbahçe'nin taraftar grubu Genç Fenerbahçeliler, dün oynanan Dinamo Kiev maçı sonrası yapılan protestonun gruplarıyla ilgisi olmadığını açıkladı. Genç Fenerbahçeliler grubunun internet sitesinden yapılan açıklamada, ''Dinamo Kiev ile oynadığımız Şampiyonlar Ligi maçının bitimi itibariyle bazı gazetelerin internet sitelerinde ve çeşitli internet platformlarında grubumuzla ilgili doğru olmayan haberlere yer verilmiştir. Grubumuzun Sayın Aziz Yıldırım'ı ve Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu'nu takımımızın kötü gidişatından dolayı protesto ettiği ve istifaya çağırdığı tamamen gerçek dışıdır'' denildi. ''Takımımız sahadan mağlup ayrılsa bile bu yönde bir protestomuz olmadı, olmayacaktır'' denilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Grubumuz üyeleri Sayın Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Spor Kulübü yönetim kurulunun tribünlere karşı olan yanlış politikasından dolayı maç sonlarında protesto etmektedir ve bu protestolar esnasında bu zamana kadar kesinlikle 'yönetim istifa' gibi bir tepki verilmemiştir. Protestolarımızı gayet medeni bir şekilde, kimseyle polemiğe girmeden ve kavgalara sebebiyet verebilecek boyutlara ulaşmadan yapmaktayız. Protestolarımız Sayın Aziz Yıldırım'ın tribünlere karşı olan yanlış politikası düzelene kadar devam edecektir. Maç sonunda Fenerium tribününde bir grup seyircinin 'Yönetim istifa' tezahüratları sonucu çıkan kavgayla grubumuzun herhangi bir alakası yoktur. Grubumuz üyeleri ağırlıklı olarak Maraton üst ve Migros kale arkası tribününde yer almaktadır. Kavga olaylarının gerçekleştiği Fenerium üst tribününde herhangi bir oluşumumuz yoktur. Ayrıca maç sırasında tribünlerin üst kısmında bulunan kedi yollarında ellerinde kamera ile dolaşan bazı kişiler, insanları taciz ederek çekimler yapmakta ve terbiyesizlik boyutuna varan el kol hareketleriyle taraftarlarımızı provoke etmeye çalışmaktadırlar. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Hiçbir yasal yetkisi olmayan bu kameramanların tribünlerde bulunan kişileri fişleme girişimleri hukuk ihlalidir. Kınıyoruz.''
Fenerbahçe'nin milli futbolcusu Tümer Metin, Fenerbahçe karakterini sahaya yansıtmaları halinde şampiyonluğun en büyük adayı olacaklarını söyledi. Tümer Metin, Fenerbahçe Dergisi'nin Ekim sayısında yer alan röportajında, kazandıkça takımda güvenin yerine geleceğini belirterek, ''Ayrıca ilk yarıdaki tüm derbi maçları da kendi sahamızda oynayacağız. Bu durum bizim için şimdi bir avantaj haline geldi. Bu maçları da kazandığımız zaman bizi kimse tutamaz diye düşünüyorum. Bence burada en büyük sıkıntıyı rakip takımlardan değil de kendi içimizde yaşarız. Yani sakatlıklar ve cezaları kastediyorum. Eğer bu konularda büyük bir handikap yaşamazsak kendimize geliriz'' ifadelerini kullandı. Sakatlığının tamamen geçtiğini, kondisyon açığını kapatıp gerekli gücü topladıktan sonra ''bomba gibi'' sahalara döneceğini söyleyen Tümer Metin, uzun zaman önce uzatmaya başladığı sakallarını ne zaman keseceğini de açıkladı. Tümer, futbola duyduğu özlemi dile getirerek, şunları kaydetti: ''Sakallarımı uzatıyorum ve maç kadrosuna girip, 1 dakika da olsa oyunda kaldığım zamana kadar da onları kesmeyeceğim. Bu sakallar bana, her aynaya baktığımda sahalara döneceğim anın mutluluğunu hatırlatıyor. Zaten bu nedenle sakal bıraktım. Umarım çok uzamadan da onları keserim. Zaten daha fazla uzayacağını da sanmıyorum. Çünkü şu an için sakatlığımdan eser kalmadı. Sadece fizik kondisyon olarak hazır hale gelmeyi ve takımın maç kadrosuna girecek kadar form tutmayı bekliyorum. Bunlar da en kısa zamanda gerçekleşecek.'' -''ARAGONES ÇOK SAMİMİ BİR İNSAN''- Tümer, yeni teknik direktörleri Luis Aragones için de şunları söyledi: ''Her şeyden önce Aragones çok samimi bir insan ve çok yönlü bir kişiliği var. Kişilik özelliklerini de mesleğine yansıtmış bir teknik direktör. Kariyeri mükemmel. Futbolu da çok iyi biliyor ve oyuncularıyla birebir çok zaman geçiriyor. Özellikle Türk Milli Takımı'ndan beni yakından tanıdığını söyledi ve sakatlığım boyunca benimle inanılmaz ilgilendi. Sakatlığımın bir an önce geçmesini, benim kadar hoca da istedi. Benden faydalanmayı düşündüğünü anlattı. Bu durum bana daha fazla azim ve gayret verdi. Ancak yeni bir ülkede, yeni bir takımla işe henüz yeni başladı. Biraz daha zaman gerekli bence. Fenerbahçe'ye çok faydası olacak. Ben buna inanıyorum. Tecrübesi ve futbol bilgisiyle takıma çok şey katacak. Zaman ilerledikçe Aragones'in artıları daha da çok ön plana çıkacak. Oynatmaya çalıştığı sistemi tam anlamıyla oturttuğunda Fenerbahçe yenilmesi çok zor olan bir takım haline gelecek. Bekleyip göreceğiz.'' -KÖTÜ BAŞLANGIÇ- Fenerbahçe'nin tarihindeki en kötü sezon açılışlarından biriyle lige başladığının hatırlatılması üzerine de Tümer, şöyle devam etti: ''Kötü başlangıç yapmış olabiliriz. Birçok takım yeni sezonda lige kötü başlar. Bunun birçok sebebi vardır. Yeni teknik kadronun çalışmaları, oyuncuların tatilde ipin ucunu kaçırmaları ve yeni sezona hazır gelmemeleri, sezon başı yaşanan ve hiç hesapta olmayan sakatlıklar bunlara sebeptir. Ama Fenerbahçe her takımdan farklı bir takım. Farklı bir yapıya sahip. Çok kısa sürede krize girebildiği gibi, bu krizden de çok kısa sürede çıkma yeteneğine sahip bir takım ve camia Fenerbahçe. O nedenle ben çok kısa sürede toparlanıp, Fenerbahçe'nin bıraktığı yerden devam edeceğini düşünüyorum. Avrupa'da başarılar gelecek ve ligde de iyi yerlere mutlaka geleceğiz. Bence teknik heyet hakkında ilk yargılara varmak için, en azından ligin ilk yarısının sona ermesine beklemek lazım diye düşünüyorum. Kaldı ki bu süre bile yeni bir takımın oluşması için bence yetersiz.'' -YENİ TRANSFERLER- Yeni transferlere de değinen Tümer, sözlerini şöyle tamamladı: ''Transferlerin hepsi kendisini kanıtlamış oyuncular. Güiza, Avrupa şampiyonu olmuş bir takımın santrforu. Teknik direktörümüz Luis Aragones de onu çok iyi tanıyor ve neler yapabileceğini çok iyi biliyor. Yeni bir ülke, yeni bir lig, yeni bir futbol anlayışı nedeniyle Güiza'nın ilk başlarda zorlanması bence gayet normal. Ancak gollerin devamı gelecek. Bir de Türkiye'de futbol, fizik mücadele daha çok ön plana çıkartılarak oynanıyor. Buna alışması zaman alabilir. Çünkü o bir santrfor ve bu tip müdahalelere çok fazla maruz kalabilir. Kısacası Güiza, gün geçtikçe daha iyi olacak ve takıma çok gol kazandıracak. Zaten Semih'le de iyi anlaşıyorlar bence bir sorun çıkmayacak. Emre'yi anlatmaya zaten gerek yok. Oyun karakteri, benim saha içinde en iyi anlaşabileceğim bir yapıda. Tekniği yüksek ve bunun yanında mücadele gücü de yüksek. Ayrıca sert ve isabetli şutlar çekebiliyor. Türk Milli Takımı'nın kaptanlığını yapan birisi Fenerbahçe'ye elbette büyük katkı sağlar. Burak da Türk futbolunun geleceği açısında önemli bir oyuncu. Her iki ayağını da iyi kullanan hızlı bir futbolcu. Josico'yu daha henüz yeterince tanımıyorum ama Aragones'in tavsiyesiyle alındığına göre eminin o da takıma çok faydalı olacaktır.''
Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Ali Şen Lig Tv'de Futbol Gündemi isimli programa telefon bağlantısı ile katıldı ve Dinamo Kiev maçını yorumladı. Ali Şen yaptığı açıklamada " Bayram yaşatmadılar taraftarlara. Hatalı kişiler vardı. .Bunların başında da Aragones geliyor. Adam mutlu 1 puan iyi diyor. Aragones şimdi Avrupa şampiyonu olmuş bir hoca, tamam ama Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir takım olduğunu anlamamış. Şunu çözemedi Aragones, bu takımdaki oyunculara göre bir takım yapması gerekirken o kafasındakini yapıyor. Oyuncuların yeteneklerine göre bakmayan bir antrenör kendi kafasına göre giderse o işin sonu gelmez. Büyük takımlarda bu süre daha da kısalır. Çünkü taraftar ve camianın beklentisi de büyük olur. Saha içinde disiplinde yok. Bunun içinde Carlos başta geliyor. Saha içinde halka ilişkiler müdürü olarak 10 puan ama sol bek olarak 0 puandır. Saha kenarında Kazım’a taktik falan veriyorsun. Tribün bunları yemez. Takımdaki diğer oyuncular bence bir kumbara hazırlasınlar. İçine para atsınlar. Alex’in her ihtiyacı için adam tutsunlar. Alex’e iyi bakmaları lazım. Tribünler istifaya çağırıyorlar başkanı, ve çok üzüldüm. Şimdi ki taraftar profili ile bizim zamanımızdaki profil aynı değil. O zaman ne yapılıyorsa başkanın cebindeki para ile yapılıyordu. Şimdi öyle değil. Hatta bizim zamanımızda bile, para bizden çıkmasına rağmen neden yıldız almadınız falan diye soruyorlardı. Şu anda Fenerbahçe kulübüne parası ile yardımcı olan taraftar ters giden şeyler olduğunda kaşlarını çatar ve tepkisini koyar. Büyük takımların başındakiler başarıyı getirmekte mecburdurlar. O yüzden kızmaya hakları yok. Aziz Yıldırım’a üzülüyorum,çünkü bütün gün kulüpte. Başarının gelme durumu olduğu ortada. Bu yüzden üzülüyorum. Aziz Yıldırım’ın yaptığı bir çok şeyi biz yapamamıştık. Fakat en önemlisi o top 3 direk arasından geçmeli. Sportif başarı şart. Aragones'e kızıyorum, Roberto Carlos'a çok sinirleniyorum. Taraftarlar gönül kapılarını çok çabuk açtılar oyunculara ama kapatmasını da bilirler. Başkan taraftara kızarsa, taraftar başkana kızarsa kar topu gibi büyür, olan kulübe olur. Artık Fenerbahçe'nin Avrupadaki hedefi Şampiyonlar Ligi'nde 4.olmadan UEFA'da devam edip kendi stadında oynanacak olan UEFA finali olmalı. 5 lig maçında 3 defa mağlup olan Fenerbahçe takımında oyuncuların çekingen olması, tedirgin olması normaldir. Kazanmanız şart olan maçta bu stres daha çok üzerinize biner. Fenerbahçeli futbolcu oynadığı oyundan zevk almıyorsa zaten işler yolunda gitmiyordur. Ne yapmak lazım? Fenerbahçe bu kadroyla bu gruptan çıkabilirmi? Fenerbahçe’nin bu kadrosu Porto’dan da , Dinamo Kiev’den de iyi. Geçen sene final oynayabilirdik. Mehmet Aurelio iyi oyuncu tamam ama onun yerine alınan oyuncu olsun, Emre olsun , Güiza olsun ben kadronun zayıfladığı kanısında değilim. Fenerbahçe’nin teknik direktörü zayıf. Aziz Yıldırım’ın Aragones’e doğruları anlatması lazım. 70 değil isterse 90 yaşında olsun. O yüzden Aragones bu sistemde devam ederse gider" dedi.
Fenerbahçe'nin yeni transferi İspanyol futbolcu Josico, takıma faydalı olacağına inandığını söyledi. İspanya'nın Villarreal takımından transfer edilen Josico, Fenerbahçe Dergisi'nin ekim sayısında yer alan röportajında, Türkiye ve Fenerbahçe'ye alışmaya başladığını söyledi. Hedefleri çok büyük olan bir takıma geldiğinin farkında olduğunu söyleyen Josico, ''Tüm kulvarlarda başarı için yarışıyoruz. İlk başlarda yaşadığım şanssız sakatlıklar can sıkıcı, ama takıma faydalı olacağıma inanıyorum. Takım için kritik bir mevkide görev alıyorum ve pozisyonumun farkındayım. Aragones'i de yakından tanıyorum ve başarının geleceğine eminim'' ifadelerini kullandı. Şimdiye kadar oynadığı tüm takımların renklerinin sarı-lacivert olduğunu hatırlatan Josico, ''Bu benim kaderim olmalı. Profesyonel yaşantımdaki takımlar sarı-lacivert renklerdeydi. Şimdi bunlara bir de Fenerbahçe eklendi. Şimdiye kadar oynadığım takımlarda başarılı olduğumu düşünüyorum. Fenerbahçe'de de başarılı olacağıma inanıyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Spor Kulübü tüzel kişiliği ile bilek güreşine giren, kendi üst kimliklerini oluşturarak Fenerbahçe üzerinden rant elde etmeye, güç ve iktidar olmaya çalışanlar ile mücadelelerinin her ne pahasına olursa olsun süreceğini söyledi. Aziz Yıldırım Fenerbahçe Dergisi'nin ekim sayısında yer alan yazısında, Gençlerbirliği ile oynadıkları Turkcell Süper Lig maçında az sayıda taraftarın şahsına yönelik yaptığı tezahüratın son derece önemli ve düşündürücü olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Her ne kadar stadımızın büyük bölümünde maçı izleyen taraftarlarımız bu tezahürata katılmamış olmakla birlikte, rant damarları kesilenlerin gözlerini nasıl karartmış oldukları bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu rant peşinde koşan odaklar, takımın sendelediği anlarda ve zamanlarda ortaya çıkmayı adet haline getirmişlerdir. Bunlar ve bunları kullanarak şahsi ikbal ve rant peşinde koşanlardan oluşan kulübümüzün dahili düşmanları geçmişte olduğu gibi bugün de görev başındadır. Kulübünü karşılıksız seven tüm taraftarlarımızı bu dahili düşmanlara karşı uyanık olmaya ve bunlara meydan vermemeye çağırıyorum.'' Kendisinin ve yönetici arkadaşlarının kulübüne, camiasına ve taraftarına karşılıksız hizmet anlayışı ile genel kurul tarafından verilen yetkiye dayalı olarak görevlerini yaptıklarını anlatan başkan Yıldırım, ''Bu görevin ifası sırasında Fenerbahçe'nin menfaatleri taviz veremeyeceğimiz yegane olgudur. Bu bağlamda Fenerbahçe Spor Kulübü tüzel kişiliği ile bilek güreşine giren, kendi üst kimliklerini oluşturarak Fenerbahçe üzerinden rant elde etmeye, güç ve iktidar olmaya çalışanlar ile mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun sürecek'' diye görüş belirtti. -''HİÇ KİMSE İMTİYAZ SAHİBİ DEĞİLDİR''- Aziz Yıldırım, hiçbir taraftar taraftar grubu ile sorunlarının, onlara karşı ön yargılarının ve bir mücadelelerinin olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bizim mücadelemiz taraftarlık kisvesi adı altında kendilerine rant sağlayanlara yöneliktir ki, bu mücadelemiz karşımızdaki güç kim olursa olsun sürecektir. Bu konudaki kararlılığımız taraftarımızın bize vermiş olduğu destek sürdükçe devam edecektir. Tribüne gelen hiç kimse bir diğerinden farklı muameleye tabi tutulmayı isteyemeyeceği gibi, hiç kimse imtiyaz sahibi değildir. Tribüne gelen her bir taraftar diğerinin haklarına saygılı olmak zorunda olup, bunun için belirlenmiş kurallara uymakla yükümlüdür. Bu kurallara uymayanlar diğer taraftarların haklarını ihlal ettiği için aramızda olamayacaktır. Koyulan bu kurallar biz istediğimiz için değil, taraftarlarımızın rahat ve konforunu sağlamak için vardır. Bu kurallara uygun davranarak coşku ile takıma destek verebilmek mümkündür ve dünyanın her yerinde de bu şekilde kurallar mevcuttur. Avrupa kupası maçlarına gelen ve kendileri için belirlenmiş seyir kurallarına uygun olarak maç seyredenlerin stadımızda bu kurallara uygun olarak maç seyredememesi açık bir çelişkidir. Bu kuralların uygulandığı ülke statlarında bu kuralara uygun olarak takımına yoğun coşku ve desteği verenlerin kendi stadımızda bu kuralların yoğun coşku ve desteğe mani olduğu şeklindeki iddiası samimi değildir.'' -''BİZDEN DEĞİLDİR''- Dergideki yazısında sarı-lacivertli taraftarlara seslenen Aziz Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: ''Sevgili taraftarlarımız, rakiplerimizin gıpta ile baktığı stadımızda futbol takımımız, belirlenmiş kurallara uygun davranarak takımına destek olan büyük taraftarımız ile geçmişte büyük başarılara kenetlenerek imza atmıştır. Bundan sonra da aynı şekilde büyük başarılara imza atılacaktır. Ortaya çıkan fırsatları kendi menfaatleri için kullanarak bu şekilde başkanına tezahüratta bulunanlar neye hizmet ettiklerini elbette bilmektedir. Rakiplerimiz ile süren lig mücadelesinde kendi çıkarları için kulübüne ait değerler aleyhine tezahürat yapanlar asla bizden değildir.'' -''TAVİZ VERMEDİĞİMİZ VE DEMOKRAT OLMADIĞIMIZ KONU...''- Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Spor Kulübü geleneğinde demokrasi anlayışından asla taviz verilmediğini belirtip, ''Kulübü yönetenleri demokrat olmamakla suçlayanlar, yönetenleri seçen ve sürekli denetleyen genel kurulumuza açıkça hakaret etmektedir. Fenerbahçe Spor Kulübü genel kurulu üyeleri geçmişte ve günümüzde daima demokrasiden ve demokrasiden yana olanların yanında yer almıştır. Yönetimimiz süresince tek taviz vermediğimiz ve demokrat olmadığımız konu Fenerbahçe ve Fenerbahçe menfaatleri olmuştur. Bundan sonrada bu şekilde devam edecektir'' görüşlerinde bulundu. Turkcell Süper Lig'e ve Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne kadrolarındaki önemli futbolcularının sakatlığı sebebi ile iyi bir başlangıç yapamadıklarını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: ''Bunu fırsat bilen dahili ve harici düşmanlarımız derhal saldırıya geçerek geniş bir yıpratma kampanyasına geçtiler. Yalan, yanlış, tahrif edilmiş bilgiler ile hep destek tam destek anlayışında olan taraftarımızın bu inancını sarsmaya giriştiler. Bunlar elbette başarılı olamayacaklardır. Fenerbahçe Spor Kulübü bu yıl da hep başta olacak ve sportif hedeflerine ulaşacaktır. Bu yolda mücadelemiz gündüz gece sürmektedir. Sportif olarak ulaşılacak hiçbir hedef bizi tatmin etmeyecek ve daima bir adım daha önde olmak için çalışmalarımız sürecektir.'' Türkiye liglerinde yer alan takımların başkanları ile Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yaptıkları konferansa da değinen Yıldırım, şunları ifade etti: ''Tarama konferansında Türk futbolunun mevcut sorunları, müşterek çözüm yolları ve Türk futbolunun yeniden yapılanması için alınması gereken yola ilişkin kilometre taşlarını başkanlar ile ve kamuoyu ile paylaştım. Kulüpler Birliği'nin, ligi bir tüzel kişilik altında organize etmesi, kulüplere ait ticari hakların kurulacak Lig A.Ş. aracılığı ile pazarlanması ve elde edilen gelirlerin şirket ortağı kulüplere dağıtılması, liglerin marka değerini ve dolayısıyla ticari değerini arttıracak kriterlerin belirlenerek uygulanması bunların satır başları. Profesyonel takım sayısının azaltılması, UEFA Kulüp Lisans Kriterlerinin istisnasız uygulanması yakın hedefler olarak sıralanabilir. Arzum futbolda top yekun kalkınmanın sağlanması ve kalitenin İngiliz Premier Lig kalitesine ulaşması. Umarım Türk futbolu tüm paydaşları ile bu projeye destek olurlar. Çünkü taraftarımız buna layıklar.'' -''TEK GERÇEK KİMLİK FENERBAHÇE KİMLİĞİ''- Son olarak taraftarlara şükranlarını sunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, dergide yer alan yazısını şöyle tamamladı: ''Karşılaştığımız her zorlukta yanımızda olan taraftarımıza, 150.000 üzerinde taraftar kart, 30.425 adet kombine kart, yüz binlerce adet Fenerium ürünü ve forma alarak kulüplerine maddi olarak sağlamış oldukları destekten ötürü bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Şahsi menfaatleri ve ikbal arzuları ile gördükleri her fırsatı değerlendirerek saldırmayı adet haline getiren çıkar odaklarına da başarılı olamayacaklarını önemle belirtiyorum. Tek gerçek kimliğin Fenerbahçe kimliği olduğunu vurguluyor asla bir başka üst kimliğe müsaade edilmeyeceğini bir kez daha tekrarlıyorum. Buradan tüm Fenerbahçelilerin, tüm spor kamuoyunun ve tüm yurttaşlarımızın Şeker Bayramı'nı en samimi duygularımla kutluyor, ulusça esenlik içinde yeni bayramlara ve sevinçlere ulaşmak dileklerimi bildirmek istiyorum.''
Konya Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Bülent Kaşdoğan, ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde alınan şansız mağlubiyetlere rağmen takıma güvendiklerini söyledi. Kaşdoğan, yaptığı açıklamada, Fenerbahçe'nin geçen yıl Şampiyonlar Ligi'nde tarihinin en büyük başarısına imza atarak tüm Türkiye'yi gururlandırdığını belirtti. Ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde bu yıl alınan şanssız mağlubiyetlere rağmen takıma güvendiklerini belirten Kaşdoğan, şunları kaydetti: ''Takımımızın bize en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde sonuna kadar arkasındayız. Alınan bir kaç kötü sonuç Fenerbahçe taraftarlarını umutsuzluğa düşürmedi. Tüm Fenerbahçe taraftar dernekleri olarak bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da takımımızı sonuna kadar destekleyeceğiz. Kulüp başkanımız, yöneticilerimiz, teknik heyetimiz ve oyuncularımızın, taraftarımızın desteğiyle, bundan sonra hem Turkcell Süper Lig'de hem de Şampiyonlar Ligi'nde başarılı sonuçlarla yüzümüzü güldüreceğine yürekten inanıyoruz.''
