Beşiktaş'ın başarılı futbolcusu Ekrem Dağ, hayatını kaybeden eski takım arkadaşı De Nigris'i unutmadı. Beşiktaş'ın ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 3-0 yendiği maçın ardından soyunma odasına doğru yönelen Ekrem Dağ'ın formasının altındaki "Kalbimdesin De Nigris" yazılı t-shirt gözlerden kaçmadı. Başarılı futbolcu, Gaziantespor'da birlikte oynadığı eski takım arkadaşı De Nigris'e olan vefasını göstermiş oldu.
Süper Lig'de Beşiktaş ile Fenerbahçe takımları arasındaki derbinin oynanacağı kasım ayındaki rekabette eşitlik var. Ezeli rakipler bugünü dek kasım aylarında toplam 37 karşılaşmaya çıkarken, taraflar 11'er galibiyet aldı, 15 maç da berabere sonuçlandı. Kasım ayında Beşiktaş'ın toplam 42 golüne, Fenerbahçe 41 golle yanıt verdi. İki takım kasım ayında en son, geçen sezon ligde Kadıköy'de karşılaştı ve 29 Kasım 2008 tarihindeki maçı Fenerbahçe 2-1 kazandı. Bu arada, bugünki derbinin tarihi olan 21 Kasım'da ezeli rakipler 85 yıllık rekabette daha önce sadece 1 kez karşı karşıya geldi. 1987 yılında Fenerbahçe Stadı'nda yapılan lig maçını Beşiktaş, Feyyaz Uçar (3) ve Zeki Önatlı'nın golleriyle 4-0 kazandı. Beşiktaş, bu tarihten sonra Fenerbahçe ile kasım ayında yaptığı son 7 maçı da kazanamazken, 3'ünü yitirdi, 4'ünde berabere kaldı.
Beşiktaş'ın başarılı savunma oyuncusu İbrahim Toraman'ın 28. yaş günü sürpriz doğum günü partisiyle kutlandı. Fenerbahçe ile oynayacağı derbi maçın hazırlıklarını tamamlayarak BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde kampa giren siyah-beyazlı takımda 28 yaşına giren İbrahim Toraman'ın yaş günü sürpriz bir doğum günü partisiyle kutlandı. Takım arkadaşlarının düzenlediği sürpriz doğum günü partisinde, teknik direktör Mustafa Denizli, İbrahim Toraman'a elleriyle pasta yedirdi.
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, taraftar tepkisinden şampiyonluk yarışına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı. Fenerbahçe derbisine neden gitmediğini de açıklayan Demirören, taraftara da çağrıda bulundu. Demirören, bir televizyon kanalına telefonla katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, kendisinin Beşiktaş tribünleriyle bir sorunun olmadığını belirterek, "Takımımız iyi oynadığı sürece, galip geldiği sürece zaten Beşiktaş taraftarı kenetlenecektir. Kenetlenmenin meyvesini geçen sene nasıl iki kupayla aldıysak, bu sene de bu takımın büyük başarılara imza atacağına inanıyorum" diye konuştu. Siyah-beyazlı takımın Fenerbahçe ile yaptığı derbi maçına neden gitmediği yönündeki soruyu yanıtlayan başkan Demirören, "Kızım hastaydı, onun için gitmedim. Kızımla birlikte seyrettim" dedi. Demirören, "Maça gittiğiniz de ayaklarınızın geri gittiği oluyor mu?" sorusunu ise, "Hem ben, hem Demirören ailesi o statta büyüdük. O statta yaşlanacağız. Benim çocuklarım da o statta büyüyüp, yaşlanacak. Beşiktaş taraftarlarıyla birlikte her zaman orada olacağız. Orası bizim mabedimiz" şeklinde yanıt verdi. Siyah-beyazlı kulübün başkanı, daha önceki tezahüratlar nedeniyle kızgınlığının olup olmadığı sorusunu ise şu şekilde yanıtladı: "Hayır kızgınlık olmadı. Protesto olabilir, yönetimden memnun olmayabilirler. Ben kötü tezahürata karşıyım. Sadece Beşiktaş'ta değil, Türk sporunda kötü tezahürata karşıyım. Bunu Türk toplumundan temizlememiz lazım." Kulübün kendisine olan borcu konusundaki soru üzerine, Beşiktaş'ta seçim sürecinin başladığını hatırlatarak yanıt veren Yıldırım Demirören, ''Bunlar seçim sürecinin cevaplarıdır. Seçim sürecinin cevaplarını telefonla vermek Beşiktaş başkanına yakışmaz. Zamanı geldiğinde bunların cevabını vereceğiz" dedi. "ŞAMPİYONLUĞUN EN GÜÇLÜ ADAYIYIZ" Beşiktaş tribünlerinde yer alan 36 kişinin gözaltına alınmasında kendisinin talimatı olup olmadığı yönündeki soruyu ise Demirören, "Ben devletin üstünde değilim. Emniyet, Valilik ve İl güvenlik kurulunun 1 seneye yakındır yaptığı çalışmalar sonucunda göz altına alınan kişilerdir. Bunun geçmişi çok uzundur. Sadece tribünlerdeki 2-3 maçlık olaylar değildir. Bu süreç içinde artık bıçak kemiğe dayandığı için emniyet ve valilik harekete geçmiştir" şeklinde konuştu. Başkan Demirören, kendisine yönelik yapılan protestolar konusunda, "Beşiktaş taraftarının tek görevi vardır, o da takımını desteklemek. Biz bir aileyiz. Kol kırılır yen içinde kalır. Aile içinde olan olaylar içerde kalır ve aile içinde biter. Bunda büyütülecek bir şey yok'' derken, Beşiktaş'ın şampiyon olup olmayacağı yönündeki soruyu ise "Onu zaman gösterecek, ama şampiyonluğun en güçlü adayıyız" diye yanıtladı.
Beşiktaşlı İbrahim Toraman, Fenerbahçeli Kazım'ın maç öncesi yaptığı açıklamalara sahada cevap verdiklerini söyledi. Beşiktaş 2. kaptanı İbrahim Toraman, Kazım'ın mesajlarıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Biz ona en güzel cevabı sahada verdik. 8taş diye konuşurken herhalde şimdi 3taş'ı görmüştür. İnanıyorum ki söylediklerinden mahcup olmuştur. Fazla söze gerek yok. Önemli olan, maç sonrasında birçok Fenerbahçeli arkadaşımızla öpüşüp sohbet ederek sahadan ayrılma erdemini göstermiş olmamız. Farklı galibiyet, tüm Beşiktaş camiasına ve taraftarlarına hediye olsun."
Önceki hafta eşini tek başına ülkesine gönderen Mert Nobre, oğlu Nicolas hastalanınca Manchester'a götürülmedi. Bakıcısı ile kalmak istemeyen oğlunu yalnız bırakmak istemeyen Brezilyalı oyuncu, teknik direktör Mustafa Denizli'den İstanbul'da kalmak için izin aldı. Nobre, "Böylesi kritik maçta olmam gerekirdi, ama yapacak bir şey yok. Ayrıca anlayışından ötürü hocama çok teşekkür ederim" dedi.
Beko Basketbol Ligi'nde OYAK Renault, sahasında Beşiktaş Cola Turka'ya 91-99 yenildi. Maça iyi başlayan Beşiktaş Cola Turka, 4. dakikada Cevher'in 3 sayılık basketiyle 5-9 öne geçti. Oyundan kopmak istemeyen OYAK Renault, Nedim ile bulduğu basketle 5. dakikada rakibine 10-9 üstünlük sağladı. Maçın 8. dakikası 18-18 eşitlikle geçilirken, konuk takım Chatman ve Baxter'in etkili oyunuyla periyotu 21-25 önde tamamladı. Beşiktaş Cola Turka, ikinci periyota hızlı başladı. Chatman ve Flecer ikilisinin basketleriyle konuk ekip 12. dakikada farkı 10 sayıya çıkardı: 21-31. OYAK Renault'un top kayıplarını iyi değerlendiren siyah-beyazlı konuk takım, Baxter ve Cevher'in basketleriyle durumu 31-46 yaparak 15 sayılık farka ulaştı. Beşiktaş ilk yarıyı da 39-51 önde bitirdi. OYAK Renault, üçüncü periyotta oyuna ortak olmaya çalıştı. 25. dakika 64-51 Beşiktaş Cola Turka'nın üstünlüğüyle geçilirken sarı-siyahlı evsahibi takım, periyot sonunda farkı 9 sayıya indirdi: 62-71. Son periyota da hızlı başlayan OYAK Renault, 34. dakikada Famutimi'nin 3 sayılık basketiyle farkı 5 sayıya indirdi: 70-75. OYAK Renault'un çabalarına Haluk ve Cevher ikilisiyle karşılık veren Beşiktaş Cola Turka, dakikalar 37'yi gösterirken farkı 13 sayıya çıkararak skoru 78-91'e taşıdı. Kalan bölümde farkın erimesine izin vermeyen Beşiktaş Cola Turka, sahadan 99-91 galip ayrıldı. -OYAK RENAULT: 91- BEŞİKTAŞ COLA TURKA: 99 Salon: Atatürk Hakemler: İsmail Özgün xx, Mehmet Serdar Ünal xx, Fatih Arslanoğlu xx Oyak Renault: Ahmet xx 8, Famutimi xxx 28, Nedim xxx 12, Adams xx 13 , Heytvelt xxx 20 Ufuk x, Alpaslan xx 6, Mutlu xx 4 Beşiktaş Cola Turka: Muratcan xx 7, Haluk xxx 13, Baxter xxx 19, Chatman xxx 19, Cevher xxx 23, Engin xx 3, Adem x 3, Flecer xx 9, Kerem xx 3 1.Periyot: 21-25 Devre: 39-51 (Beşiktaş Cola Turka lehine) 3.Periyot: 62-71 Beş faul cezası alan: 39.17 Ufuk (Oyak Renault)
Beşiktaş'ın deplasmanda Manchester United'ı 1-0 yendiği maçta muhteşem kurtarışlar yapan kaleci Rüştü Reçber, eşinin; "Ellerinden öpüyorum Rüştü. Her yerinden öpüyorum" diyen spiker Ertem Şener için "Ertem'i görürsen bir selam söyle" dediğini belirtti. Manchester maçının sonlarında çok kritik kurtarışlar yaparak zaferin mimarı olan Rüştü'ye en ilginç övgü maçın sunucusu Ertem Şener'den gelmişti. Şener, bir pozisyonda sonrasında, "Ellerinden öpüyorum Rüştü. Her yerinden öpüyorum" demiş ve bu söz bir anda gündeme oturmuştu. Hürriyet'in haberine göre, dün gece Beyaz şova konuk olan Ertem Şener ve yayına telefonla bağlanan Rüştü Reçber konu hakkında esprili açıklamalarda bulundular. Kaleci Rüştü eşi Işıl Reçber'in, "Ertem'i görürsen bir selam söyle" dediğini belirtirken, Ertem Şener de "Maç bittikten sonra telefonum çaldı ve eşim bana ne dediğinin farkında mısın diye sordu" diye konuştu.
Beşiktaş'ın genç golcüsü Batuhan Karadeniz'in, Diyarbakırspor maçı öncesi ilk onbirde olmadığını öğrenince hastalığını ileri sürerek kadroda yer almak istemediği iddialarına siyah beyazlılardan yanıt geldi. Beşiktaş Kulübü'nün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Batuhan'ın perşembe günü üst solunum yolları enfeksiyonuna yakalandığı ve serum tedavisi uygulandığı için kadroya alınmadığı ifade edildi. Siyah beyazlı kulübün açıklamasında bu iddianın doğru olmadığı belirtilerek, "Futbolcumuz Batuhan Karadeniz’in Diyarbakırspor maçı öncesi ilk onbirde olmadığını öğrenince “Boğazım ağrıyor” diye bir bahane ileri sürdüğü, bunun üzerine Teknik Direktörümüz Mustafa Denizli tarafından kadro dışı bırakıldığı iddiaları tamamen yalandır." denildi. Açıklamanın devamı şöyle: "Takımımız’ın Diyarbakırspor maçı öncesindeki son idmanını yaparak kampa girdiği Perşembe günü rahatsızlanan Batuhan Karadeniz’e Kulüp Doktorlarımız tarafından gerekli tetkikler yapılmış ve üst solunum yolları enfeksiyonu teşhisi konulmuştur. Hemen serum tedavisi yapılan Futbolcumuz, gerekli ilaç tedavisinin yapılması ve istirahat etmesi için evine gönderilmiştir. Maç öncesindeki günü serumla tedavi olarak geçiren bir futbolcunun ilk onbirde oynaması beklenemeyeceği gibi ne Batuhan Karadeniz’in böyle bir isyanı olmuş, ne de hocamız tarafından kadro dışı bırakılmıştır. Futbol Takımımız’ın hiçbir yetkili organından bilgi alınmadan yapılan bu asılsız haber, maksatlıdır ve Takımımız’ı yıpratmaya yöneliktir."
A2 Futbol Ligi'ndeki erteleme maçında Beşiktaş, Galatasaray'ı 1-0 yendi. Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapılan maçta Beşiktaş'ın golünü, 87. dakikada penaltıdan Can Erdem attı. Bu sonuçla Beşiktaş puanını 34'e çıkararak liderliğini sürdürürken, Galatasaray ise 29 puanla ikinci sırada kaldı. Galatasaray: Emirhan Ergün, Onur Arıkan, Sinan Osmanoğlu, Murat Akça, Alpaslan Erdem, Cumhur Yılmaztürk, Berkin Aslan, Emre Yüksektepe (Dk.67 Uğur Ayhan), Serdar Eylik, Emre Çolak, Cem Sultan (Dk.63 Mertan Caner Öztürk) Beşiktaş: Umut Kaya, Oğuz Ceylan, Furkan Şeker, Sezer Özmen, Gökhan Çalışır, Cumali Bişi, Ali Kuçik, Erkan Kaş (Dk.80 Barış), Orhan Gülle, Mehmet İncebacak (Dk.63 Hamdi Tolga), Can Erdem Gol: Dk.86 Can Erdem – Penaltından (Beşiktaş) Sarı Kart: Cumhur Yılmaztürk (Galatasaray)
Turkcell Süper Lig'de sahasında Diyarbakırspor ile 0-0 berabere kalarak seri galibiyetlerine son veren Beşiktaş'ta, futbolcular günü izinli olarak geçirdiler. Kasım ayında zorlu mücadelelere çıkan ve başarılı sonuçlar alan, ancak Diyarbakırspor karşısında arzuladığı sonuca ulaşamayan siyah-beyazlı takımın teknik direktörü Mustafa Denizli, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Rusya'nın CSKA Moskova takımıyla yapılacak karşılaşma öncesi oyuncularına 1 gün izin verdi. UEFA Şampiyonlar Ligi (B) Grubu'nun son maçında 8 Aralık Salı günü Rusya'nın CSKA Moskova takımıyla karşı karşıya gelecek Beşiktaş, 1 günlük iznin ardından bu önemli mücadelenin hazırlıklarına yarın başlayacak.
Turkcell Süper Lig'de kendi sahasında Diyarbakırspor ile 0-0 berabere kalarak 2 puan yitiren Beşiktaş'da, forvet oyuncusu Mert Nobre'nin gol orucu sürüyor. Siyah-beyazlı kulüple 24 Nisan 2009 tarihinde yeniden anlaşan Nobre, bu anlaşmadan sonra adeta gol orucuna girdi ve resmi maçlarda takımı adına tek gol dahi atamadı. Kulüple 3 yıllık sözleşmeye imza atan siyah-beyazlı oyuncu, geçen sezondan başlayan suskunluğunu bu sezona da taşıdı. Fenerbahçe'ye geldiği dönemlerde attığı gollerle dikkatleri üzerine çeken Nobre, Beşiktaş'ta ise bu performansının gerisinde kaldı. Son olarak Diyarbakırspor maçında ilk 11'de sahaya çıkan ve yine gol atamayan Nobre, gol orucunu 272 güne çıkardı. 272 GÜNDÜR GOLE HASRET- Beşiktaş formasıyla son golünü 7 Mart 2009'da Ankara'daki deplasmanda Hacettepe ile oynanan ve 3-2 kazanılan maçta atan Nobre, bu karşılaşmanın ardından yapılan resmi maçlarda gol sevinci yaşayamadı. Siyah-beyazlı takımda gol atamama istatistiğini istikrara çeviren Brezilyalı asıllı oyuncu, Diyarbakırspor karşısında da gol sevinci yaşayamadı. -93 GOLDE KALDI- Türk vatandaşlığına geçtikten sonra Mert adını alan Nobre, 7 yıllık Türkiye serüveninde 93 gol atarken, 7 Mart tarihinden itibaren bu rakamda kaldı. Fenerbahçe'de 3, Beşiktaş'ta da 4 sezondur forma giyen Nobre, 74'ü lig, 12'si Türkiye Kupası, 6'sı Avrupa kupaları, 1'i de TFF Süper Kupa maçı olmak üzere toplam 93 gol kaydetti. Dalyaya ulaşmak için 7 golü kalan tecrübeli oyuncu, suskun kalınca bu başarıya yaklaşamadı. -BİN 202 DAKİKADIR SUSKUN- Nobre, Hacettepe maçının ardından 16 lig, 4 UEFA Şampiyonlar Ligi, 2 Fortis Türkiye Kupası ve 1 TFF Süper Kupa maçı olmak üzere 23 karşılaşmada forma giymesine rağmen gol atamadı. Geçen sezon attığı golün ardından 290 dakika sahada kalan siyah-beyazlı oyuncu, bu sezon ise 912 dakika görev aldı. Nobre, oynadığı maçlarda bin 202 dakikadır gol kaydetme başarısı gösteremedi. -İBRAHİM TORAMAN BİLE ATTI- Nobre'nin suskun kaldığı 272 günde defans oyuncusu İbrahim Toraman bile gol sevinci yaşarken, en ileri uçta buluna tecrübeli oyuncu bu başarıyı yakalayamadı. Yine Brezilya asıllı oyuncunun suskun kaldığı uzun dönemde bir diğer forvet oyuncusu Bobo, 11 kez fileleri havalandırırken, sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı kalan Holosko da 8 gol kaydetti. Orta saha oyuncusu Ernst'in yanı sıra çoğunlukla savunmaya yakın yerlerde forma giyen Ekrem de Nobre'nin gol sevinci yaşayamadığı süreçte 3'er kez attıkları gollerle taraftarlarını sevindirdiler. -NOBRE'NİN TÜRKİYE PERFORMANSI- Mert Nobre'nin Fenerbahçe ve Beşiktaş formalarıyla gösterdiği performans şöyle: Takım Sezon Lig Türkiye Kupası Avrupa TFF Süper Kupa ---------- ------- --- -------------- ------ -------------- Fenerbahçe 2003-04 12 - - - Fenerbahçe 2004-05 17 3 2 - Fenerbahçe 2005-06 17 3 1 - Beşiktaş 2006-07 8 2 1 1 Beşiktaş 2007-08 10 2 - - Beşiktaş 2008-09 10 2 2 - Beşiktaş 2009-10 - - - - ------------------------------------------------------------------------- Toplam 74 12 6 1
Beşiktaş'ın aynı pozisyonda görev alan oyuncuları İbrahim Üzülmez ile İsmail Köybaşı, başarı için birbirlerine destek verdiklerini söyledi. İbrahim ve İsmail, Beşiktaş Kulübü'nün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin aralık sayısındaki röportajda bir araya gelerek, soruları yanıtladılar. Siyah-beyazlı takımın kaptanı İbrahim Üzülmez, İsmail ile aynı pozisyonda oynamalarından dolayı yaşanan rekabet konusunda, ''Ben uzun yıllardır bu camiaya hizmet ediyorum. Bu 10. sezonum. Bir sürü oyuncu arkadaşım geldi, o zaman da rekabet vardı. Şimdi İsmail oynuyor diye, ben onun hakkında kötü düşünceler içerisinde olamam. Tamamen kötü bir düşünce bu. Tabii ki çalışacağız. İsmail oynuyor diye ben kendimi bırakmıyorum. Daha fazla çalışıyorum, görev verildiğinde daha fazla efor sarf ediyorum ve oynamak için mücadele ediyorum'' dedi. Futbolcunun bunları yapmaması halinde futbolu bırakması gerektiğini kaydeden tecrübeli oyuncu, ''Eğer içinizdeki istek, hırs, mücadele azmi biterse, o zaman futbolu bırakacaksınız. Hocamız İsmail'i oynattığı zaman kendisine saygı duyuyorum. İyi de oynuyor. Biz de görev verildiği zaman daha iyisini yapmaya çalışacağız'' diye konuştu. Aynı mevkide oynayan oyuncuların beraber forma giyebileceğini kaydeden İbrahim Üzülmez, ''Hocamız da bize o görevi verirse elimizden gelen mücadeleyi gösteririz. Açıkçası ben de İsmail'in gençliğinden saha içinde faydalanmak isterim'' dedi. Türkiye'de özellikle son dönemlerde altyapıya gereken önemin verilmediğine dikkati çeken siyah-beyazlı takımın kaptanı, şunları söyledi: ''Altyapılardan çok fazla oyuncunun çıktığını düşünmüyorum. Başarılı olan birkaç oyuncu var. Altyapıda bence bu tür oyuncular çıkarılmalı. Türkiye'de bunun sıkıntısı yaşanıyor. Herkes günlük başarının peşinde. 'Benim takımım şampiyon olsun da nasıl olursa olsun' mantığı hakim genel olarak. Bu da altyapıdan çok fazla oyuncu yetişmemesini beraberinde getiriyor. Ama bu eksikliği gidermesini İsmail'den bekliyorum. İnşallah beni yanıltmayacak. İsmail gibi daha fazla oyuncunun çıkması için, altyapıları desteklememiz, federasyonun da daha fazla altyapılara eğilmesi gerekir diye düşünüyorum.'' İbrahim Üzülmez, geçen sezonki birlik beraberliğin devam ettiğini kaydederek, ''Takımda eğer birliktelik, beraberlik, arkadaşlık, saygı ve sevgi yoksa o takımın başarılı olma şansı yok. Geçen sezon başarılı olduysak en büyük nedenlerden birisi de bu. Benim İsmail ile olan diyaloğum gibi ilişki, takımdaki herkesin arasında var. Bu arkadaşlığımızı bundan sonraki süreçte de artırarak devam ettirmeliyiz ki geçtiğimiz sezon gibi bir başarı yakalayalım. Ben daha da iyi olacağını düşünüyorum'' diye konuştu. -''SAHADAKİ MÜCADELEMLE ÖRNEK OLMAYA ÇALIŞIYORUM''- İbrahim Üzülmez, takımın en yaşlı oyuncularından biri olduğunu hatırlatarak, ''Rüştü ağabeyi saymazsak en yaşlı oyunculardan biriyim. Saha içinde gösterdiğiniz mücadelenizle arkadaşlarınıza örnek olmanız gerekiyor. Yoksa saha dışında konuşursunuz, ama saha içinde bir şey yaparsanız sizi örnek alır. Sadece maçlarda değil, idmanlarda da böyle olmalı diye düşünüyorum. Arkadaşlarıma bir şeyler anlatırken, diyalogdan ziyade, sahada mücadelemle, isteğimle, hırsımla örnek olmaya çalışıyorum. Onlara da bunu söylüyorum'' dedi. Saha içinde herkesle konuşulabileceğini kaydeden siyah-beyazlı futbolcu, ''Ama takım içinde bir kaptan olarak, arkadaşlarımın ağabeyi olarak, konuşmaktan ziyade dediğim gibi saha içindeki duruşumla onlara örnek olmaya çalışıyorum. Onun dışında saha dışında da çok fazla konuşmayı sevmiyorum. Zaten 35-36 yaşındaki Rüştü ağabeyi, İbrahim ağabeyi böyle çalışıyorsa, 18-20 yaşındaki oyuncu da onu örnek alır'' diye konuştu. -İSMAİL: ''ŞAMPİYONLUKTA BİZ DE VARMIŞIZ GİBİ HİSSETTİK''- İbrahim Üzülmez ile aynı pozisyonda yer alan genç oyuncu İsmail Köybaşı ise takımdaki birlik beraberliğin takıma katkı sağlamak isteyen futbolcular için önemli olduğunu dile getirdi. İsmail, yaşanan şampiyonluğun takım içindeki arkadaşlığı, birlikteliği ve öz güveni gösterdiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Yeni gelen, takıma katkı sağlamak isteyen futbolcular için bu gerçekten çok önemli. Bunu ilk geldiğimiz günden beri söyledim. Bize duyulan güven ve gösterilen arkadaşlık sayesinde sanki o şampiyonlukta biz de varmışız gibi hissettik. Bu çok önemli bir şey. Biz de bunları gördükçe daha da fazla çalışmamız gerektiğine inandık ve çalıştık. Başarı, ilk başlarda hemen gelmiyor olabilir, ama yavaş yavaş da gelecektir. Bunu da maçlarımızda gösteriyoruz. Maç, sadece sahada kazanılmıyor. Takım ruhu da gerçekten çok önemli. İlk geldiğimiz günden beri bu ruhu yaşıyoruz. İnşallah daha da iyi olacak.''
Beşiktaşlı futbolcu Ekrem Dağ, siyah-beyazlı takıma büyük futbolcu olarak gelmediğini, ancak iyi çalışarak kalıcı olmayı başardığını söyledi. Ekrem, Beşiktaş Kulübü'nün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin Aralık sayısında yer alan röportajında, siyah-beyazlı takıma büyük futbolcu olarak gelmediğini belirterek, ''Bütün Türkiye beni tanımıyordu. Büyük takımda oynamanın zorluklarını, çok baskı olduğunu ve şans verildiğinde kullanamazsam geçici olabileceğimi, gönderileceğimi biliyordum. Elimden ne geliyorsa yaptım. Sonunda da şans geldi ve bunu değerlendirdim'' dedi. Çoğu kişinin kendisinin Beşiktaş'a neden geldiğini sorguladığını ifade eden yıldız oyuncu, ''İlk maçlarda şans bulamasam da idmanlarda çok çalışıyordum. Yapılan yorumları çok da kafama takmadım. Çok sevdiğim bir takımda forma giymek beni heyecanlandırıyordu. Ancak sahaya çıkarken tamamen o 90 dakikaya konsantre oldum. Heyecanım maç öncesi, hatta sonrasında vardı. Bu benim yapımla ilgili bir durum. Gaziantepspor'da oynarken de böyleydim. Beşiktaş'ta da o süreci bu şekilde atlattım'' diye konuştu. Kendisinin sahada yalandan koşmadığını anlatan siyah-beyazlı futbolcu, ''Bu oyunu sevdiğim ve kazanmak için koşuyorum. Ekstra bir şey yapmıyorum, içimden bu geliyor. Bazı futbolcuların tekniği üst düzeydedir. Top geldiğinde tehlikeli olurlar ve gol atarlar. Bense sonuna kadar mücadele eden, rakibini yıpratan, elimden gelen her şeyi fiziken sahaya yansıtmayı seven biriyim. Sanıyorum bunu taraftarlarımız da görüyor'' dedi. -''MUSTAFA DENİZLİ'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK''- Ekrem, teknik direktörleri Mustafa Denizli'den çok şey öğrendiklerini ve öğrenmeye devam ettiklerini söyledi. Futbolun dışında da Denizli'nin iyi biri olduğunu dile getiren siyah-beyazlı oyuncu, şunları söyledi: ''Sadece futbolla ilgili değil, hayatla ilgili de ondan çok şey öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Birçok şeyi aşmış. Futbolda Türkiye'nin onun gibi kaç tane hocası var ki? Bana verdiği destek için de kendisine teşekkür ediyorum. Bendeki mahcup etmeme, teşekkür etme hırsını görmüş olmalı ki oynatıyor. Kimse inanmazken sıfırdan şans verdi bana. Tabii ki bana torpil yapmıyor oynatırken. Her arkadaşımıza şans veriyor. Kim hak ediyorsa onu oynatmaya çalışıyor. O bana güvendikçe ben de kendime güveniyorum. Onun gibi büyük bir hoca bende bir şeyler gördüyse bir bildiği vardır diye düşünüyorum ve bu bana ayrı bir motivasyon sağlıyor. Bunu düşünürken tabii ki daha çok asist yapmam, gol atmam gerektiğini biliyorum.'' Ekrem Dağ, bu sezon bazı başarısız sonuçlar aldıklarını ama buna rağmen kötü oynamadıklarını dile getirerek, ''Bu kadar puan toplamış takımız. Söyledikleri kadar kötü olsaydık nasıl toplardık o puanları? Bazı maçları şansımızla kazanık ama bazı maçları da şanssızlığımızla kaybettik. Zaten en az gol yiyen ekip biziz. Demek ki bir şeyleri doğru yapıyoruz. Geçen sene de geriye düşünce sezonu kapattığımızı söylemişlerdi ama şampiyon olduk. Biz kaliteli bir takımız ve kazanmayı biliyoruz. Geçen seneki gibi kendimize inanıyoruz'' dedi. -ESKİŞEHİSPOR'A ATTIĞI GOL- Siyah-beyazlı oyuncu, Eskişehirspor'a attığı golün ardından yaşadığı sevinç konusundaki soruyu ise şu şekilde yanıtladı: ''5. dakikada bir pozisyon yakaladım ve şut çektim. Kesin gol olacağını düşündüm ama kaleci İvesa golü sağ ayağıyla engelledi. Ölüyordum o anda. İçim dolmaya başladı. Maç boyunca 'Niye gol atamıyoruz? Hadi oğlum koş, depar at' diye içimden geçiriyordum. Topu kaybediyordum geri almak için deli gibi çabalıyordum. Sonra Erhan kafayla ileri doğru bir pas attı. Yine içimden 'Hadi oraya depar atayım. Belki top önümde kalır' diye düşündüm. Nitekim oraya koşmasaydım öyle bir pozisyon yaşanmazdı. Baktım top ayağımdayken kaleci de geliyor. Vuracak gibi yaptım ama ayağım değmedi. Kaleci de dokunamayınca önümde kaldı ve baktım ki arkada kimse yok. 5. dakikada atamadığım gol içime çok oturduğu için onun rahatlamasıydı o sevinç. Tamam, sevinmeye başladıktan sonra ayağım takılsaydı ağzımın üstüne düşebilirdim ve o zaman herkes gülebilirdi.''
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, emeğe saygının kendileri için özel bir anlama sahip olduğunu, ancak dönem dönem ortaya çıkan bazı yıkıcı davranış tarzının emeğe saygı anlayışlarına zarar verdiğini söyledi. Demirören, kulübün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin aralık sayısında yer alan yazısında, ilkelerini oluşturan emeğe saygının kendileri için özel bir anlama sahip olduğunu belirterek, ''Beşiktaşımız için zaman ayıran, düşünce üreten, hizmet veren her bir siyah-beyaz sevdalısının emeğine saygımızı göstermek, bizleri güçlü bağlarla birbirimize bağlarken, bir yandan da topluma örnek davranış modelimiz olmaya devam edecektir. Ancak cesaretle ve üzülerek dile getirmemiz gereken, dönem dönem ortaya çıkan bir takım yıkıcı davranış tarzının emeğe saygı anlayışımıza verdiği zarardır. Duayenimiz, değerli başkanımız Süleyman Seba'nın başkanlık döneminde başlayan ve benim başkanlık sürem içerisinde belirli dönemlerde süreli olarak ortaya çıkan bu yıkıcı davranış modeli, kulübümüzün, emeğe saygı gösteren imajına ciddi zararlar vermiştir'' görüşlerine yer verdi. Bazı gösterilerle yaratılmak istenen, başkan değiştiren taraftar profilini, büyük ve saygın Beşiktaş camiası olarak kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydeden başkan Demirören, şu ifadeleri kullandı: ''Tribünlere, takımlarına destek için gelen taraftarımıza yapıştırılmak istenen bu yaftaya karşı, iyi günde kötü günde bir olarak karşı durmak tüm Beşiktaşlıların görevidir. Bizlere hizmet edenlerin emeklerine saygıyla teşekkür etmek bizim kültürümüzdür. Topluma örnek olan bu kültürümüz, bizden sonraki nesillere bırakacağımız en değerli yaşamsal öğüdümüz olacaktır. Bu günlerde Beşiktaşlı olmanın ayrıcalık olduğunu, siyah beyaz renklerimizin netliği kadar etkili duygularla yaşıyoruz. Çocukluk aşkımız ve çocuklarımızın aşkı olan siyah beyazın tutkuyla yaşam bulduğu bu duyguları, kimi zaman mutlulukla kimi zaman gerginliklerle derinden hissediyoruz. Bu duygular içerisinde, tarihimizle bugünlere taşınan efsaneleşmiş Beşiktaş aşkının, sadakat ve karşılıksız sevgiyle harmanlandığı ilkeleri yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.'' -''TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYORUZ''- Yıldırım Demirören, 2008-2009 sezonunda geriden gelip hem Turkcell Süper Lig şampiyonluğunu, hem de Fortis Türkiye Kupası'nı alarak tüm eleştirileri ve şampiyonluk tahminlerini altüst eden futbol takımlarının tarih yazmaya devam ettiğini söyledi. Şampiyonlar Ligi'nde ülkeyi temsil eden Beşiktaş'ın, İngiltere'nin Avrupa kupalarında sahasında 23 maçlık yenilmezlik unvanına sahip Manchester United takımını 1-0 yenerek tarihlerindeki önemli bir sürece son verdiğini ve İngilizler için yeni bir tarih yazdığını dile getiren Demirören, şu görüşlere yer verdi: ''Yüzyıllardır kartalımızın simgelediği güç ve kudret, sportif ve sosyal alanlarda varlığını rakiplerine karşı güçlü bir şekilde hissettirmeye bugün de devam ederken, hedefimiz her sene Avrupa'da ses getiren adımlar atmaktır. Tarih yazmaya devam ediyoruz. Ezeli rakibimiz Fenerbahçe'ye karşı takımımızın ortaya koyduğu kaliteli ve güçlü oyun ise derbiler tarihimizin unutulmazları arasında yerini alırken futbol kamuoyuna centilmen bir derbi yaşattı. Oyuncularımızın, teknik direktörümüz ve ekibinin profesyonelliklerini, takım ruhunu ve takım oyununu bir kez daha keyifle izlediğimiz 7 maçlık serinin, 3-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle taçlandırılmasından sonra, Manchester United galibiyetiyle bizlere yaşattıkları gururdan dolayı, tüm takımı, teknik direktörümüzü ve ekibini, taraftarımızı, emeği olan tüm Beşiktaşlıları kutluyor, teşekkür ediyorum.''
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Diyarbakırspor maçına gelmeyen Beşiktaş Başkanı, seçim çalışmalarına ise tam gaz devam ediyor. Demirören, Salı günkü CSKA Moskova sınavına siyah-beyazlı dernekleri davet etti. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, dün İnönü Stadı'nda 0-0 sona eren Diyarbakırspor maçının ardından büyük hayal kırıklığı yaşadı. Şampiyonlar Ligi'nde 3-0 kaybedilen Wolfsburg maçında kendisine küfür eden taraftarlarla kapışan ve dünkü maça da gelmeyen Demirören, Ocak ayındaki kongre için seçim yatırımlarına devam ediyor. Beşiktaş Başkanı, Kartal için Avrupa Kupaları'nda "Ya tamam; ya devam" niteliği taşıyan CSKA Moskova karşılaşması öncesinde önemli bir hamle yaptı. Siyah-beyazlı başkan, Beşiktaş derneklerini bu kritik mücadeleye topluca davet etti. MASRAFLAR DEMİRÖREN'E AİT Dernek Genel Koordinatörü Levent Çifter, tüm dernekleri tek tek arayarak, "Başkanımız sizi ve yardımcılarınızı CSKA Moskova maçında ağırlamak istiyor" mesajını iletti. Çoğunluk bu teklifi kabul ederken; bir kısım dernek başkanı, "Bizim kombinemiz var. Zaten maça geleceğiz" cevabını verdi. Dernek üyelerinin ulaşım, otel ve maç bileti masraflarını Demirören'in cebinden karşılayacağı öğrenildi.
Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 2009-2010 sezonu ilk tur grup maçları dün gece yapılan maçlarla tamamlanırken, Fransa'nın Bordeaux takımı, gruplarda en başarılı performansı gösteren ekip oldu. Ligde toplam 32 takımın, 4'erli 8 ayrı grupta mücadele ettiği grup maçlarında 16 puan toplayan Bordeaux, en çok puanı elde eden ekip olarak zirveye çıktı. Tüm grupları kapsayan genel değerlendirmede İtalyan temsilcisi Fiorentina 15 puanla ikinci, İngiliz takımı Chelsea de 14 puanla üçüncü sırayı elde etti. -BEŞİKTAŞ 26. SIRADA- Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon Türkiye'yi temsil eden Beşiktaş ise genel değerlendirmede 32 takım arasında averajla 26. sırayı elde etti. Grubunu 4 puanla 4. ve son sırada tamamlayan ve Avrupa kupaları defterini bu sezon için kapatan siyah-beyazlılar, sadece 6 takımın üzerinde yer alabildi. Beşiktaş ayrıca, 6 maçta sadece 3 gol atarken, atılan gol bakımından diğer 31 takımdan sadece, hiç golü bulunmayan İsrail'in Maccabi Hayfa takımını geride bıraktı. İspanya'nın Atletico Madrid takımı da Beşiktaş ile birlikte 3 golle en az gol atan ekipler arasında yer aldı. -EN ZAYIF HALKALAR MACCABİ HAYFA VE DEBRECENİ- Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde grup maçları sonucunda toplam 32 takım arasında en başarısızları İsrail'in Maccabi Hayfa ile Macaristan'ın Debreceni ekipleri oldu. Her iki takım da gruptaki 6'şar maçları sonucunda puan alamadı ve ''Devler Ligi''nin bu sezonki en zayıf halkaları olarak ön plana çıktılar. Maccabi Hayfa, 6 maçta tek gol bile atamazken, Debreceni ise toplam 19 gol yedi. -RAKAMLARLA GRUP MAÇLARI- Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde ilk tur grup maçları sonucunda ortaya çıkan rakamlar şöyle: En çok puan toplayan takım: Bordeaux (Fransa) (16) En az puan toplayan takımlar: Maccabi Hayfa (İsrail) ve Debreceni (Macaristan) (0) En çok galibiyet alan takımlar: Bordeaux (Fransa) ve Fiorentina (İtalya) (5) En az galibiyet alan takımlar: AZ Alkmaar (Hollanda), APOEL (Kıbrıs Rum Kesimi), Atletico Madrid (İspanya), Glasgow Rangers (İskoçya), Maccabi Hayfa (İsrail), Debreceni (Macaristan) (0) En az yenilen takımlar: Bordeaux (Fransa) ve Chelsea (İngiltere) (0) En çok yenilen takımlar: Maccabi Hayfa (İsrail) ve Debreceni (Macaristan) (6) En çok gol atan takım: Real Madrid (İspanya) (15) En çok gol yiyen takım: Debreceni (Macaristan) (19) En az gol atan takım: Maccabi Hayfa (İsrail) (0) En az gol yiyen takım: Bordeaux (Fransa) (2) -SIRALAMA- Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 4'erli 8 ayrı grupta yapılan ilk tur maçları sonucunda 32 takımın aldıkları puana göre genel sıralaması şöyle oluştu: TAKIMLAR ÜLKESİ O G B M A Y P ------------------------------------------------------------------------- 1-Bordeaux Fransa 6 5 1 0 9 2 16 2-Fiorentina İtalya 6 5 0 1 14 7 15 3-Chelsea İngiltere 6 4 2 0 11 4 14 4-Olympique Lyon Fransa 6 4 1 1 12 3 13 5-Real Madrid İspanya 6 4 1 1 15 7 13 6-Arsenal İngiltere 6 4 1 1 12 5 13 7-Sevilla İspanya 6 4 1 1 11 4 13 8-Manchester United İngiltere 6 4 1 1 10 6 13 9-Porto Portekiz 6 4 0 2 8 3 12 10-Barcelona İspanya 6 3 2 1 7 3 11 11-Bayern Münih Almanya 6 3 1 2 9 5 10 12-CSKA Moskova Rusya 6 3 1 2 10 10 10 13-Olympiakos Yunanistan 6 3 1 2 4 5 10 14-Stuttgart Almanya 6 2 3 1 9 7 9 15-Milan İtalya 6 2 3 1 8 7 9 16-Inter İtalya 6 2 3 1 7 6 9 17-Unirea Romanya 6 2 2 2 8 8 8 18-Juventus İtalya 6 2 2 2 4 7 8 19-Wolfsburg Almanya 6 2 1 3 9 8 7 20-Olympique Marsilya Fransa 6 2 1 3 10 10 7 21-Liverpool İngiltere 6 2 1 3 5 7 7 22-Rubin Kazan Rusya 6 1 3 2 4 7 6 23-Dinamo Kiev Ukrayna 6 1 2 3 7 9 5 -Standard Liege Belçika 6 1 2 3 7 9 5 25-AZ Alkmaar Hollanda 6 0 4 2 4 8 4 26-Beşiktaş Türkiye 6 1 1 4 3 8 4 27-Zürih İsviçre 6 1 1 4 5 14 4 28-APOEL Kıbrıs R.K. 6 0 3 3 4 7 3 29-Atletico Madrid İspanya 6 0 3 3 3 12 3 30-Glasgow Rangers İskoçya 6 0 2 4 4 13 2 31-Maccabi Hayfa İsrail 6 0 0 6 0 8 0 32-Debreceni Macaristan 6 0 0 6 5 19 0
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, CSKA Moskova maçı ardından her maç sonrasında olduğu gibi takımı Nevzat Demir Tesisleri’nde topladı, onları lige motive etmeye çalıştı Milliyet'in haberine göre, Şampiyonlar Ligi’ndeki son maçı değerlendiren siyah-beyazlı teknik adam, “Avrupa’ya havlu atmış olabiliriz ama beni üzen şey, kendi evimizdeki bu maçtan bir puan alsak, maddi-manevi kazancımız olurdu. Sizler elinizden geleni yaptınız. Ofansif anlamda bazı sıkıntılarımız oldu. İki gol yememize rağmen defansif anlamda takımdan memnunum. Yediğimiz gollerin biri kaptırdığımız bir top, diğeri ise oyunun son bölümlerinde risk almamızdan kaynaklandı. Bunların dışında takım olarak iyi savunma yaptık ama yine son vuruşlarda etkisizdik” dedi. M.United gibi bir takımı deplasmanda yenmiş bir takım ekip olduklarını belirten Denizli, “Artık iki hedefimiz kaldı. Bu hedeflere geçen sene ulaşmıştık. Aynı başarı bu sezon da tekrarlamamız mümkün. Artık Avrupa’yı düşünmeyin. Önümüzdeki Manisaspor maçına konsantre olmaya çalışın” ifadelerini kullandığı
CSKA Moskova'ya yenilerek Avrupa'ya veda eden Beşiktaş'ta İtalyan yıldız Matteo Ferrari, moral bozukluğunu eğlenerek atmaya çalıştı. Matteo Ferrari, Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş'ın CSKA Moskova'ya 2-1 yenilerek Avrupa'ya veda ettiği maçın ardından soluğu Nişantaşı'nda aldı! Siyah-beyazlı ekibin Rus ekibi karşısında aldığı sonuç nedeniyle bir hayli morali bozuk olan İtalyan futbolcu, saat 03.00 sıralarında eğlence mekanına geldi. Ayakligazete.com'un haberine göre, çıkışta kameraların çekmemesi için görevlilerle haber yollayan İtalyan yıldızın, içeride bir hayli eğlendiği öğrenildi.
Beşiktaş'ın dün akşam Şampiyonlar Ligi B grubu son maçında CSKA Moskova ile oynadığı ve 2-1 kaybettiği karşılaşma sırasında yaşanan bir dialog dikkat çekti. Mücadelenin 2. yarısında Rüştü Reçber'in yüzüne aldığı bir darbe sonucu sakatlanması ve yaklaşık 5 dakika süren tedavisi sırasında siyah beyazlı takımın kaptanı İbrahim Üzülmez Rus ekibinin ilk golünü atan Krasic ile hararetli bir sohbet içerisindeyidi. Milliyet'in haberine göre, maç sırasında bir çok pozisyonda karşı karşıya gelen bu ikilinin hangi konuda konuştukları mücadelenin ardından ortaya çıktı. İbrahim Üzülmez, Krasic ile ingilizce olarak yaptıkları sohbette 25 yaşındaki oyuncunun kendisine CSKA Moskova'dan ayrılmak istediğini ve ancak teknik direktörü Leonid Slutski'nin transferine izin vermediğini söylediği öğrenildi. Yapılan bu kısa muhabbette Sırp oyuncunun, ayrıca İbrahim Üzülmez'e Liverpool'a transfer olma isteğini de paylaştığı kaydedildi.