Beşiktaş Kulübü'nün eski yöneticilerinden İhsan Kalkavan'ın annesi Hacı Meziyet Kalkavan, Fatih Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze namazında Kalkavan'ın bir hayli üzgün olduğu görülürken, namaza spor ve sanat dünyasının ünlü isimleri katıldı. Cenaze namazında, İstanbul Valisi Muammer Güler, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, babası Erdoğan Demirören, Beşiktaş Kulübü yöneticileri, futbol federasyonu eski başkanlarından Haluk Ulusoy, Fenerbahçe Kulübü eski başkanlarından Ali Şen, Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, eski futbolcular Hakan Şükür, Ali Gültiken, Beşiktaş'ta görev yaptığı dönemdeki yönetim kurulu arkadaşları, sanatçılar Orhan Gencebay, Metin Şentürk ve ailesi hazır bulundu.
Turkcell Süper Lig'de 9. hafta maçlarını yönetecek hakemler açıklandı. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, ligde haftanın maçlarında görev yapacak hakemler şöyle: 1 Kasım Cumartesi: 14.00 Hacettepe-Konyaspor: Aytekin Durmaz 15.00 İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Trabzonspor: Cüneyt Çakır 19.00 Eskişehirspor-Fenerbahçe: Kuddusi Müftüoğlu 2 Kasım Pazar: 14.00 Sivasspor-Denizlispor: Suat Arslanboğa 14.00 Gençlerbirliği-Antalyaspor: Deniz Çoban 14.00 Bursaspor-Ankaraspor: Koray Gençerler 14.00 Kocaelispor-Ankaragücü: Süleyman Abay 15.00 Kayserispor-Beşiktaş: Selçuk Dereli 19.00 Galatasaray-Gaziantepspor: Halis Özkahya
Geçen yıl oynadığı futbol ve attığı gollerle Beşiktaş taraftarının en çok alkışladığı isim olan Filip Holosko, bu seneki performansıyla hayal kırıklığına yol açtı. 2007/2008 sezonunda devre arasında Manisaspor'dan alınan ve ligin ikinci yarısında ortaya koyduğu performansla isabetli bir transfer olduğunu kanıtlayan golcü futbolcu geçen yılı mumla arattı. İstikrarlı futbolunun yanı sıra 2007-08 sezonunda gol noktalarında da takımına katkı sağlayan Slovak oyuncu, bu sezon özellikle ilk haftalarda sağ kanatta oynamanın sıkıntılarını yaşadı. Gerçek pozisyonu dışında görev alan Holosko, inişli çıkışlı grafiğiyle istikrarı yakalayamadı. Ligde geçen yıl ikinci yarıda Siyah-Beyazlı formayla çıktığı 17 maçın 16'sında görev alan ve bunların 15'ini 90 dakika oynayan Holosko, rakip fileleri 7 kez havalandırmıştı. Fortis Türkiye Kupası'nda 5 maçta forma şansı bulan genç yıldız, 2 gol atarak başarılı bir grafik çizmişti. Geçen sezonki performansının ardından bu sezon patlama yapması beklenen Holosko, istikrarlı futbolundan uzak kaldı. 2008-09'da ligdeki 7 maçın 4 maçta ilk 11'de sahaya çıkan ve bunların sadece 1'ini tamamlayabilen Holosko, şimdiye dek 2 gol kaydedebildi. Filip Holosko, UEFA Kupası'ndaki maçların ise 4'ünde ilk 11'de sahaya çıkarken, Ukrayna'nın ****list Kharkiv takımıyla İstanbul'da yapılan maçta attığı golle, sadece bir kez bu sevinci yaşayabildi. Geçen sezon hem istikrarlı futbolu, hem de golcü kimliğiyle taraftarların yüzünü güldüren yıldız futbolcu, bu sezon istikrardan uzak oyunun yanı sıra gol noktalarında da etkisiz kaldı. Kaynak: Zaman
Beşiktaş´ın görüntüsü, teknik direktör Mustafa Denizli´nin yüzünü güldürüyor. Ertuğrul Sağlam’ın görevi bırakmasının ardından Beşiktaş’ın başına geçen Mustafa Denizli, her geçen gün takıma daha çok ısınıyor. Sürekli oyuncularıyla vakit geçiren ve antrenmanlarda futbolcuların her hareketini dikkatle inceleyen deneyimli teknik adam, öğrencilerinin çizdiği görüntüden fazlasıyla memnun... Zorlu karşılaşmalar öncesinde yüzü gülen ve geleceğe umutla bakan Mustafa Denizli, bir futbolcusunu ise ayrı tutuyor... O isim, sezon başında transfer edilen Tomas Sivok... ‘Orta sahada oynayabilir’ Sivok'un oyunun iki yönünü de oynayabildiğine dikkat çeken Denizli’nin yakın çevresine, “Savunmada oyun kurma sorununu Sivok ile çözüyoruz. Aynı zamanda hava toplarına da son derece hakim. Arkadaşlarının yaptığı hataları soğukkanlı bir şekilde kapatabiliyor. Sivok’un takımda olması, bizim için büyük bir şans. Zan’ın formunu yakalamasıyla, Sivok’u orta sahada değerlendirebilirim” dediği öğrenildi. Beşiktaş’ta savunmada oynayan Çek futbolcu, Udinese’de orta sahada görev yapıyordu. Fanatik
FIFA'nın resmi internet sitesinde dünyanın önemli kulüpleri bölümünde Beşiktaş, "Boğaz'ın Karakartalı" başlığıyla geniş biçimde tanıtıldı.. FIFA'nın resmi internet sitesi, dünya kulüpleri bölümünde Beşiktaş'ı geniş bir biçimde tanıttı. Kulübün kuruluş aşaması ve tarihi hakkında ayrıntılı bilgi verilen tanıtımda, "Siyah-beyazlı kulüp formasında Türk bayrağı bulunan ilk kulüptür" denildi. 1990'larda Gordon Milne yönetiminde art arda üç şampiyonluk kazanan ekipte, Metin Tekin, Ali Gültiken ve Feyyaz Uçar'ın gelmiş geçmiş en iyi hücum üçlüsü olduğu belirtilirken, 10-0'lık Adana Demirspor galibiyetiyle en farklı galibiyet rekorunun da kırıldığına dikkat çekildi. Son yıllarda Beşiktaş'ın geçmişteki kadar başarılı olamadığının ifade edildiği makalede, Mustafa Denizli'nin göreve gelmesiyle zirveye çıkan siyah-beyazlıların bu sezon şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olduğu kaydedildi. ÇALIMBAY'I UNUTTULAR! 1947'de açılan İnönü Stadı'nın Asya ve Avrupa kıtalarından görülebilen tek stat olduğu belirtilirken, stadın deplasman takımları için çok zor olduğu da belirtildi. FIFA.com'daki tanıtımda Beşiktaş'ın lig şampiyonlukları ve kazandığı kupalar da yer alırken, kulüpte forma giyen efsanevi isimler olarak Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Nihat Kahveci, Kleberson, Stefan Kuntz, Daniel Amokachi, Gökhan Zan, Eyjolfur Giafar Sverisson, John Carew, Rüştü Reçber'in isimleri yer aldı. Listede üç sezon arka arkaya şampiyon olunan dönemde takımın kaptanlığını yapan Rıza Çalımbay'ın isminin yer almaması ise dikkat çekti.
Romanya'nın en çok satan spor gazetesi 'Prospor' Mirce Lucescu'nun İstanbul'a giderek Fenerbahçe yetkilileri ile ön görüşme yaptığını yazdı. Prosport Gazetesi'nin haberinde 'güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre Mircea Lucescu birkaç gün önce İstanbul'a giderek Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırm ile ön görüşme yaptığı' idaa edildi. Fenerbahçeli yetkililerin Lucescu'ya ocak ayında takımın yönetimini devr almasını önerdiğini yazan gazete, ancak Luis Aragones'i kontratındaki anlaşmasından dolayı gönderilemediği için sezon bitiminde anlaşmaya varacaklarını yazdı. Bu arada Alman Teknik Direktörü Michael Skibbe'den memnun olmayan Galatasaray yönetiminin de Mircea Lucescu'ya teklif götürdüğünü ancak Lucescu'nun 'Fenerbahçe'ye gidersem ve burada da şampiyonluk kazanırsam Galatasaray ve Beşiktaş'tan sonra üç büyüklerden biri olan Fenerbahçe'de de şampiyonluk yaşayarak Türk spor tarihine girmek istediğni' yazan Prosport, Fenerbahçe'nin teklifini kabul edeceğini öne sürdü.
Kupada Antalyaspor’u ağırlayacak olan Kartal’ın hocası, üst solunum enfeksiyonu geçiren Arjantinli yıldızı riske atmamak için orta sahada Serdar Özkan’a görev verecek. LİGDE Sivasspor ile berabere kalmasına rağmen zirvedeki yerini koruyan Beşiktaş, Fortis Türkiye Kupası’nda kazaya uğramamak için elini sıkı tutuyor. Teknik direktör Mustafa Denizli taktik idmanlarında istediklerini yapamayan oyuncularını tatlı sert uyarırken, Antalya karşısında orta sahada Serdar Özkan’a şans vermeyi planlıyor. Tayfur ile görüştü Üst solunum enfeksiyonu sebebiyle antrenmanlara çıkmayan kaptanı riske atmak istemeyen teknik patron, özellikle Serdar Özkan üzerinde duruyor. Yardımcısı Tayfur Havutçu ile de takım ve rakip konusunda fikir alış verişi yapan Denizli, dün son idmanda hızlı ve top tekniği yüksek genç oyuncuda karar kaldı. Bugün sahada ilk 11’de yer alacak Serdar her zaman göreve hazır olduğunu söylerken, "Beşiktaş kulübesinde bile oturmak benim için gurur verir. O onurlu forma için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Bana güvenenleri utandırmamak için çok çalışacağım. Her futbolcu gibi ben de sürekli ilk 11’de oynamak isterim ama bunun kararını hocamız verir. Takımın patronu o olduğuna göre bizlere de onun emirlerini yerine getirmek düşer. Taraftara çağrı Çok çalışarak hocamın gözüne girmek ve ilk 11’i kapmak en büyük arzum" diye konuştu. Teknik direktör Mustafa Denizli, Antalya’nın teknik kadrosundaki değişikliğin rakipleri üzerine olumlu etki yapacağını söylerken, "Oyuncular yeni hocalarının gözüne girebilmek için bu maçta çok çalışacak. Ancak biz sürprize yer vermek istemiyoruz" dedi. Hürriyet
Beşiktaş Cola Turka, FIBA Bayanlar Avrupa Ligi (A) Grubu'ndaki 3. maçında İspanya'nın Halcon Avenida takımına 67-61 yenildi. Beşiktaş Cola Turka, rakibi karşısında ilk periyotta zorlandı ve bu çeyreği 14-12 geride geçti. İkinci periyotta üstünlüğü eline alan siyah-beyazlı takım, 11 sayılık fark (30-29) yakalamasına rağmen son dakikalarda skor üretmekte zorlanınca Halcon Avenida farkı kapadı ve ilk yarı 30-28 Beşiktaş Cola Turka'nın üstünlüğüyle sona erdi. Maçın 3. periyotunda alan savunması yapan ev sahibi takım, Dominguez'in 3 sayılık basketlerine engel olamayınca bu çeyreği 47-46 geride kapadı. Beşiktaş Cola Turka, son periyotta rakibini yakalayamadı ve karşılaşmadan 67-61 mağlup ayrılarak 3. maçında 2. yenilgisini elde etti. Bu arada, maçın 31. dakikasında Beşiktaş Cola Turka'dan Shay Doron, sağ ayak bileğinden sakatlandı ve oyunu terk etti. Salon: BJK Cola Turka Arena Hakemler: Vladimir Okhrimenko xxx (Rusya), Vladimir Tsekov xxx (Bulgaristan), Igor Mitrovski xxx (Makedonya) Beşiktaş Cola Turka: Dabovic xx 3, Doron xx 17, Naile xx 8, Harper xx 10, Hornbuckle xx 9, Müjde x, Zanze xx 9, Tuğba x 5 Halcon Avenida: Dominguez xx 13, Basko xx 13, De Mondt xx 9, Snow xxxx 13, Willingham xxx 15, Ciocan x, Sanchez x, Stampalija xx 4 1. Periyot: 12-14 Devre: 30-28 (Beşiktaş Cola Turka lehine) 3. Periyot: 46-47
Beşiktaş'ın tecrübeli kalecisi Rüştü Reçber, takım olarak, Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ı arzuladığı başarıya götüreceğine inandıklarını söyledi. BJK TV'ye açıklamalarda bulunan Rüştü, Mustafa Denizli'nin gelmesiyle bazı şeylerin değiştiğini dile getirerek, ''Bize çok şeyler katacağına, çok şeyler vereceğine dolayısıyla Beşiktaş'ın arzuladığı başarıya ulaşacağına inanıyoruz'' dedi. Mustafa Denizli ile milli takımda birlikte çalıştıklarını belirten Rüştü, şunları kaydetti: ''Kendisiyle büyük başarılar yaşadık. Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek final oynadık. Sonrasında Fenerbahçe'ye geldi. Orada da başarılı olduğumuza inanıyorum. Fenerbahçe'yi şampiyon yapan ilk yerli teknik direktör oldu. Kendisini çok seviyorum ve iyi tanıyorum. Doğal olarak şu anda takım içerisinde Mustafa hocayı en iyi ben tanıyorum. Dolayısıyla futbolcuya yaklaşımlarını, diyaloglarını, beklentilerini en iyi ben biliyorum, bu noktada da benim görevim daha da artıyor. Mustafa hoca her zaman pozitif düşünür, hep başarıyı hedefler, şu anda bile aynı heyecanı duyuyor.'' Rüştü, futbolcu arkadaşlarının Mustafa Denizli'den öğreneceği çok şey olduğunu ifade etti. Mustafa Denizli'nin aynı zamanda bir eğitmen olduğunu kaydeden Rüştü, ''Dolayısıyla istediklerini takım olarak yapmamız çok uzun bir zaman almayacak. Zaten ortaya konan futbol, seyir zevki yüksek olması itibariyle önemli ipucları verdi. İki üç hafta sonra hocamızın istediklerini sahaya tam anlamıyla uygulamaya başlayacağımızı düşünüyorum. Bu konuda bana düşen görevleri de yerine getirmekteyim'' diye konuştu. -''HER ZAMAN HÜCUM ÖN PLANDA''- Tecrübeli file bekçisi, Mustafa hocanın felsefesinde her zaman için hücum yapmanın ön planda olduğuna dikkati çekti. Bir maraton içerisinde olduklarını da hatırlatan Rüştü, ''Zaman zaman rakiplerin durumu ve koşullara göre taktik düşüncenizde değişiklikler olabilir. Fakat bizim amacımız, izleyenlere keyif veren bir futbol oynamak. Tabii ki büyük takım olduğumuz için keyif verirken, sonuç da almak zorundayız. Hem iyi, pozitif futbol oynayacağız hem de sonuç alacağız'' ifadesini kullandı. -''EN AZ GOL YEME ÖZELLİĞİMİZ GİDEBİLİR''- Rüştü, şu anda en az gol yiyen takımlardan biri olduklarını, ancak bu durumun ilerleyen zamanlarda değişebileceğini, hücum futbol oynayan takımların pozisyon da vereceğini söyledi. ''Bizim felsefemiz, yediğimizden daha fazlasını atmak üzerine kuruludur'' diyen Rüştü, şunları söyledi: ''Takım bir bütündür ve bunu şöyle sağlamak gerekir. Hücumdayken toplu halde hücum, top rakipteyken toplu halde defans. Bunun için süremiz var. Bu süreyi en aza indirgediğimiz zaman sorun yaşamayız. En az gol yiyen takımlardanız, ama bu durum ilerleyen haftalarda değişecektir.'' -''ŞAMPİYONLUK KONUSU ERKEN''- Siyah-beyazlıların kalecisi, şampiyonluk konusunda şu an net bir değerlendirme yapmanın erken olacağını ifade etti. Ligde namağlup ilerlediklerini ancak her takımın, her zaman puan kaybedebileceğini dile getiren Rüştü, ''Nitekim biz de puan kaybettik. Üstelik çok güçlü takımlar var. Bir Gaziantepspor, Kayserispor, Sivasspor, Ankaraspor ve Bursaspor gerçeği var. Onları bir kenara bırakmamak gerekir. Onların ligin kalitesine önemli katkısı oldu. Bunun sezon sonuna kadar devam edeceğine inanıyorum. Devam etmesi de gerekir. Dolayısıyla şimdiden Beşiktaş şampiyon olur ya da x takım şampiyon olur demek doğru olmaz. Biz tabii ki kaliteli bir kadroya sahibiz. Mühim olan bunu iyi değerlendirip, neticeye ulaşmak gerekiyor'' şeklinde konuştu. -''TEK DÜŞÜNCEMİZ ŞAMPİYONLUK''- Beşiktaş'ın tek hedefinin, her zaman için başarı olduğunu anlatan tecrübeli kaleci, ''Şu anda tek hedefimiz, tek düşüncemiz başarılı bir sezon geçirebilmek. Şu an takım içerisinde tek düşünce şampiyonluk, bunun yanı sıra Türkiye Kupası, inşallah iki hedefimizi de gerçekleştireceğiz'' dedi. -''İKİ RAKİBE DE SAYGI DUYUYORUZ''- Fortis Türkiye Kupası'ndaki rakipleri Antalyaspor ve hafta sonunda Turkcell Süper Lig'de oynayacakları Kayserispor'a saygı duyduklarını belirten Rüştü, artık dünya futbolunda mücadele etmek gerçeğinin daha fazla önemli hale geldiğini kaydetti. Mücadele edilmediği takdirde kazanmanın zor olduğunu dile getiren Rüştü, ''En az rakibin kadar mücadele etmelisin ki maçı kazanabilesin. Antalyaspor da iyi bir takım. Bunu özellikle büyük takımlara karşı gösterdiği performanstan biliyoruz. Kayserispor'un zaten kalitesi belli. Biz her iki rakibe de saygı duyuyoruz. İki rakibimizin de gücünü biliyoruz. Zorlu maçlar olacak bizim için ama hedefimiz mutlak galibiyet'' diye konuştu. -''BEŞİKTAŞLILIK DURUŞUNU KAVRADIK, YAŞIYORUZ''- Rüştü, ilk geldiği günden bu yana Beşiktaş camiasının, istisnasız küçüğünden büyüğüne inanılmaz derecede kendisine destek verdiğini anlattı. Zaman zaman bazen çatlak sesler olduğunu dile getiren Rüştü, şöyle devam etti: ''Ama bugün herkes şunu anladı ki, Rüştü Reçber, Beşiktaş camiasına tüm gücüyle katkı sağlamak için geldi. Hizmet için geldi. Ben burada alın terimi akıtırken, tecrübelerimi, birikimimi aktarırken, tek hedefim Beşiktaş camiasına faydalı olabilmek. Hem saha içerisinde hem dışında. Beşiktaşlılık duruşunu kavramış durumdayız ve yaşıyoruz. Dolayısıyla taraftarın vereceği destek başarılı olmamızı sağlayacak. Onlara şimdiye kadar verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ederim. Bundan sonra da bizi var güçleriyle desteklemelerini istiyorum.'' -''GÖREV ALMAK VAZİFEMİZ''- Avrupa Şampiyonası finallerinden sonra milli takımı bıraktığını ifade eden Rüştü, ancak ihtiyaç olduğunda görev almanın vazifesi olduğunu kaydetti. Rüştü, milli takımla ilgili şunları söyledi: ''14 yıl hizmet ettim milli takıma. İlk (A) Milli maçım Ekim 1994'tür. Şimdi 2008. Milli takımın bütün başarılarında vardım, katkım oldu, imzam oldu. Bütün gücümle başarılı olmak için çalıştım. Türk insanının beni çok sevmesindeki neden milli takımda gösterdiğim başarıdır. O nedenle beni geçmişte de bir Galatasaraylı da Beşiktaşlı da severdi. Gittiğim her yerde, her deplasmanda saygıyla karşılandım. Her futbolcuya nasip olacak bir şey değil. Tabii bizden sonra da her şeyin zamanı var diyerek noktayı koydum ben. Ama yarın bir ihtiyaç olur, gel denir, o zaman bizim de boynumuz kıldan ince... Orası milli takımdır. 70 milyonun sorumluluğunun taşındığı bir yerdir. Dolayısıyla ihtiyaç durumda orada görev almak bizim vazifemizdir. Şu ana kadar bu yönde bir teklif gelmedi. Zaten ihtiyaç olduğuna da inanmıyorum.'' -''HEDEFİM 40 YAŞ''- ''Bence futbolcu uzun yıllar oynayabilmeli, (yaşlandı futbolu bırakmalı) düşüncesi artık olmamalı'' diyen Rüştü, 40 yaşına kadar futbol oynamayı istediğini söyledi. Rüştü, 34 yaşında yabancı oyuncuların transfer edildiği bir ülkede yaşadıklarını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bizim elimizde önemli değerler var. Bunları kullanmak gerekir. Ben kendimi iyi hissediyorum ve uzun yollar futbol oynayacağıma inanıyorum. Çünkü o gücü kuvveti ve iradeyi kendimde buluyorum. Ama ben milli takımı en güzel noktada bırakma kararı aldım. Biz Avrupa Şampiyonası'nda üçüncülük apoleti aldık. Ben önemli bir başarının ardından milli takımı bırakma kararı aldım. Ama bir mani çıkmaz ise 40 yaşına kadar futbol oynamayı isterim.''
Beşiktaş'ın Şilili futbolcusu Rodrigo Alvaro Tello, Mustafa Denizli'nin takımın başına gelmesinin ardından adeta kendini buldu. Sezonun ilk haftalarında ortaya koyduğu performansla eleştirilerin hedefi olan Tello, Denizli'nin oyun sisteminde eskiye oranla daha başarılı bir performans ortaya koydu. Siyah-beyazıl kulübe geldiği ilk dönemlerde sergilediği oyunla isabetli bir transfer olduğunu gösteren Tello, bu sezonun başında ise kendisinden beklenenin uzağında kaldı. Sezonun ilk maçlarında sadece UEFA Kupası'nda Bosna-Hersek'in Siroki Brijeg takımı karşısında 1 gol atıp, 1 de gol pası veren deneyimli oyuncu, Ertuğrul Sağlam döneminde özellikle defansa dönük oynamaktan dolayı fazla varlık gösteremedi. Performansında düşüş yaşayan Tello, Mustafa Denizli'nin takımın başına geçip oyun sisteminin tamamen değişmesiyle skora katkı yapmaya başladı. -3 MAÇTA 2 GOL- Tello, uzun bir süre yaşadığı suskunluğun ardından Mustafa Denizli'nin ilk maçı olan Gençlerbirliği karşısında 1 gol atma başarısı gösterdi. Son 3 maçta önde oynayan ve rakip kaleye daha fazla gitme fırsatı bulan Tello, yeni oyun sisteminin kendisine yaradığını performansıyla ortaya koydu. Denizli döneminde Beşiktaş şu ana dek 3 resmi karşılaşmaya çıkarken, Şilili oyuncu bu süreçte 2 gol attı. Turkcell Süper Lig'de Gençlerbirliği maçındaki golüyle olumlu sinyaller veren siyah-beyazlı oyuncu, Fortis Türkiye Kupası'nda Antalyaspor maçında oyuna ikinci yarıda girmesine rağmen takımının son golüne imzasını attı. Tello, attığı bu iki golün yanı sıra, Gençlerbirliği ve Antalyaspor maçında da 1'er asist yaparak takımının bulduğu diğer gollere de katkı yaptı. Bu arada Şilili oyuncu, Antalyaspor maçından sonra yaptığı açıklamada, ''Yeni oyun sisteminde biraz daha rahatladık. Kendimizi daha özgür hissediyoruz. Özgür oynamamız, takım için iyi bir şey'' diyerek, yeni oyun sistemine karşı memnuniyetini ifade etti.
Fortis Türkiye Kupası (A) Grubu'nda Antalyaspor'u 3-0 yenen Beşiktaş, ara vermeden Turkcell Süper Lig'de 9. haftada Kayserispor ile yapacağı maçın hazırlıklarına başladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde neşeli bir ortamda gerçekleştirilen idmanda, Antalyaspor karşısında ilk 11'de forma giyen oyuncular ayak tenisi oynadı. Diğer oyuncular ise Denizli yönetiminde minik kale maç oynayıp, ardından şut çalışması gerçekleştirdi. Bütün oyuncuların yer aldığı antrenmanda, Gökhan Zan takımdan ayrı çalışmalarını sürdürdü. Beşiktaş, yarın yapacağı antrenmanın ardından Kayserispor maçı hazırlıklarını tamamlayacak ve uçakla Kayseri'ye gidecek.
Ertuğrul Sağlam’ın görevi bırakmasının ardından Beşiktaş’ın başına geçen Mustafa Denizli, her geçen gün takıma daha çok ısınıyor. Sürekli oyuncularıyla vakit geçiren ve antrenmanlarda futbolcuların her hareketini dikkatle inceleyen deneyimli teknik adam, öğrencilerinin çizdiği görüntüden fazlasıyla memnun... Zorlu karşılaşmalar öncesinde yüzü gülen ve geleceğe umutla bakan Mustafa Denizli, bir futbolcusunu ise ayrı tutuyor... O isim, sezon başında transfer edilen Tomas Sivok... ‘Orta sahada oynayabilir’ Sivok'un oyunun iki yönünü de oynayabildiğine dikkat çeken Denizli’nin yakın çevresine, “Savunmada oyun kurma sorununu Sivok ile çözüyoruz. Aynı zamanda hava toplarına da son derece hakim. Arkadaşlarının yaptığı hataları soğukkanlı bir şekilde kapatabiliyor. Sivok’un takımda olması, bizim için büyük bir şans. Zan’ın formunu yakalamasıyla, Sivok’u orta sahada değerlendirebilirim” dediği öğrenildi. Beşiktaş’ta savunmada oynayan Çek futbolcu, Udinese’de orta sahada görev yapıyordu. Fanatik
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, ara transfer dönemi için kolları erken sıvadı... Takımın eksiklerini kısa sürede tespit eden deneyimli çalıştırıcının Siyah-Beyazlı yönetimden isteyeceği ilk ismin ise eski bir öğrencisi olacağı belirtildi. Denizli’nin Manisa’da görev yaptığı dönemde Almanya’dan Ege temsilcisine transfer ettiği Sezer’i takımında görmek istediği öğrenildi. Bu gelişme üzerine Beşiktaş Yönetimi’nin şu an Süper Lig’in güçlü takımlarından Sivasspor’un formasını giyen Sezer için düğmeye bastığı dile getirildi. Beşiktaş’ın hocasının önümüzdeki günlerde de yeni bir liste verebileceği vurgulandı. Fanatik
Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Kenan Öner, Fortis Türkiye Kupası'nda Antalyaspor ile yaptıkları maçı, güzel goller atarak kazandıklarını söyledi. Kenan Öner, 3-0 kazandıkları karşılaşma sonrasında yaptığı açıklamada, yer aldıkları grubun kolay olmadığını belirterek, ''Grupta zor maçlar olacak. Antalyaspor da bugün iyi mücadele etti, ancak biz güzel gollerle kazanmasını bildik'' dedi. Öner, ligde Kayserispor ile yapacakları maçın hatırlatılması üzerine, ''Sivasspor maçında kaybettiğimiz puanları Kayserispor karşısında telafi etmek istiyoruz. Kayseri'de kazanıp, lider olarak dönmek istiyoruz'' diye konuştu. Beşiktaş'ın 3. golünü atan Tello, teknik direktör Mustafa Denizli'nin gelmesiyle, oynamaya başladıkları yeni sistemin kendilerini biraz daha rahatlattığını belirterek, ''Kendimizi daha özgür hissediyoruz. Özgür oynamamız, takım için iyi birşey. Takımda bir yıldız yok, birçok yıldız oyuncu var. Kimse, kimsenin altında değil'' diye görüş belirtirken, Çek futbolcu Sivok, oyundan çıkarken taraftarlarca alkışlanmasının güzel bir duygu olduğunu kaydederek, ''Ama performans her zaman aynı olmaz. Umarım taraftarlarımız, kötü oynadığımız maçlarda da bizi destekler'' dedi. Sivok, oynadığı pozisyon konusundaki bir soruyu ise, ''Benim oynadığım pozisyon rakibe bağlı. Rakip, savunmada dönük oynarsa ben de önde oynuyorum. İlerde olduğu zaman da gerideyim'' diye yanıtladı. Bu arada Beşiktaş, Kayserispor maçının hazırlıklarına, yarın yapacağı antrenmanla başlayacak.
Fortis Türkiye Kupası A Grubu maçında İnönü Stadyumu’nda Antalyaspor’u 3–0 mağlup eden Beşiktaş’ın teknik direktörü Denizli, ikinci yarıdan memnun. Mustafa Denizli’nin maç sonrası Lig TV mikrofonlarına yaptığı açıklamalar şöyle: -“ANTALYASPOR İYİ BİR DEFANS TAKIMI”- Daha önce bahsettiğim Beşiktaş buydu işte, ikinci yarıdaki. Bu tempoyu ilk yarıda oturtsaydık skor daha farklı olurdu heralde. İlk yarıda bunu başaramadık. Onlar da başaramadı. Antalya iyi bir defans takımı. İkinci yarıda oyun bizim istediğimiz şekle girdi. Doğru adamları doğru yerlerde bulmamız bizi rahatlattı. İyi olan taraf ikinci yarıdaki mücadelemizle bizdik. -“GOL ATMAK İÇİN POZİSYONA GİRMEK GEREK”- Bobo’dan memnunum. Bir oyuncunun gol atması için önce pozisyonun içinde olması lazım. Onları yaptı. Vuruşu olan bir futbolcu zaten gol atan bir futbolcu. Hücum bölgesinde iyi işler yaptık bugün. Zaten hücum bölgesinde iyi işler yapınca işiniz de kolaylaşıyor. -“OYNAMAK İÇİN VARLAR”- Fortis Türkiye Kupası bizim için önemli. Ama takdir edersiniz ki haftada 3 maç yapıyoruz. Şimdi oyuncuları normal şartlarda dönemsel olarak kullanma mecburiyetimiz var. Kupanın son maçını oynadık. Bir yol yorgunluğumuz da olacak. Beşiktaş’ın kadrosunda bu kadar futbolcu oturmak için yok, zamanı geldiğinde çıkıp, oynamak, mücadele etmek için var. Mustafa Denizli'nin maç sonrası basın toplantısında söyledikleri ise şöyle: Mustafa Denizli, maç sonrasında düzenlediği basın toplantısında, hem lig, hem kupa maçlarının başladığı bir dönemde, kadro olarak geniş ve fiziksel açıdan dayanıklı olmaları gerektiğini ifade ederek, ''Bu akşam iyi bir maç oldu. İçerdeki tempoya tribünler de ayak uydurdu. Özellikle ikinci yarıda keyifli bir oyun ortaya çıktı. Bu gece burada kaldı, yarın, hafta sonunda oynayacağımız ve bizim için son derece önemli olan Kayserispor maçının hazırlıklarına başlayacağız'' diye konuştu. Genel olarak takımın mücadelesinden ve üretmesinden memnun olduğunu dile getiren Denizli, ''Önümüzdeki haftalarda, yaptığımız bazı hataları düzeltmek için de çaba harcayacağız. Kupa her zaman sürpriz sonuçlara açık bir turnuvadır. Oynayacağımız tüm maçlarda aynı ciddiyetle devam etmek etmek zorundayız'' dedi. -''BOBO'DAN MEMNUNUM''- Bobo'nun, bugün çok pozisyona girmesine karşın gol atamadığının hatırlatılması ve üzerinde bir stres olup olmadığının sorulması üzerine de Denizli, şunları söyledi: ''Bobo'nun bu akşamki performansından son derece memnunum. İkinci yarıda gole en çok yaklaşan futbolcumuzdu. Gittiği ve durduğu yerler iyiydi. Zaman zaman istediği vuruşları yapamayabilir ama Bobo iyi çalışıyor ve gollerini de atacaktır. Bobo, bu akşam kendi çabasıyla birçok pozisyon buldu.'' -KAYSERİSPOR MAÇI- Kayserispor ile yapacakları Turkcell Süper Lig maçına da değinen Denizli, ''Her maç kendi içinde değişik görüntüler arzeder. Bu akşam yorucu bir maç oldu. Futbolcular eforlarını sahaya yansıttı. Önümüzde 2 günlük bir dinlenme süreci var. Kayserispor daha etkili bir takım. En azından bizi yenmek için mücadele ortaya koyacaklarını biliyoruz. O maçın çok mücadeleli ve iyi geçeceğine inanıyorum'' diye konuştu.
Fortis Türkiye Kupası A Grubu maçında İnönü Stadyumu’nda Antalyaspor’u 3–0 mağlup eden Beşiktaş’ta bir de gol atan Tello çok mutlu. Tello’nun maç sonrası Lig TV mikrofonlarına yaptığı açıklamalar şöyle: “Öncelikle gol attığım için çok mutluyum. 3. gol olduğu için daha da rahatlatan bir gol oldu takımımızı. Attığım golden önce bir an şut çekmeyi düşündüm ve güzel bir gol oldu. İlk yarıda Antalyaspor çok iyi saha kapattı. Neredeyse yürüyecek yerimiz kalmadı. Tabi ki bunu 90 dakika sürdüremediler bir süre sonra oyundan düştüler. Bu sefer sahaya daha iyi yayılan bizdik ve başarılı olduk.”
Fortis Türkiye Kupası (A) Grubu ilk hafta maçında Antalyaspor'u farklı skorla yenen Beşiktaş, Mustafa Denizli yönetiminde İstanbul'daki ilk galibiyetini aldı. Mustafa Denizli'nin göreve gelmesinin ardından ilk sınavını Ankara'da Gençlerbirliği karşısında veren ve lig maçında sahadan 3-1 galip ayrılan siyah-beyazlılar, ardından Sivasspor ile İstanbul'da yaptıkları karşılaşmada 1-1 berabere kaldı. Fortis Türkiye Kupası'nda bu akşam BJK İnönü Stadı'nda Antalyaspor karşısına çıkan Beşiktaş, sahadan 3-0 galip ayrılarak hem ilk haftada averajla liderliğe yükseldi, hem de Mustafa Denizli döneminde İstanbul'daki ilk galibiyetini almış oldu. Bu arada, Denizli döneminde yaptığı 2 resmi maçta da kalesinde gol gören Beşiktaş, 3. resmi maçında gol yemedi. -İKİNCİ YARIDA COŞTULAR- Karşılaşmanın ilk yarısında pozisyon bulmakta güçlük çeken Beşiktaş, ikinci yarıda daha etkili oynayarak farklı skorla galip geldi. İkinci yarıya Cisse ve Tello'yu alarak başlayan siyah-beyazlılar, Cisse, Holosko ve Tello'nun attığı gollerle Fortis Türkiye Kupası'ndaki ilk maçını kazandı. Son golünü 5. haftadaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçında atan Holosko, bu maçta attığı golle moral bulurken, siyah-beyazlı takımda resmi maçlarda toplam 49 golü bulunan Bobo, pozisyonlara girmesine karşın gol atamadı. Siyah-beyazlı taraftarlar, buna karşın Bobo'ya uzun süre tezahüratta bulunarak moral verdi. -TUNA, İLK KEZ RESMİ MAÇTA OYNADI- Beşiktaş'ın, sezon başında Gençlerbirliği'nden transfer ettiği Tuna, bu sezon ilk kez resmi bir maçta forma giydi. Karşılaşmanın 84. dakikasında Sivok'un yerine oyuna giren Tuna, daha önce Turkcell Süper Lig ve UEFA Kupası'ndaki maçlarda forma şansı bulamamıştı. -ZAPOTOCNY-DJIEHOUA GERGİNLİĞİ- Karşılaşmanın ilk yarısının sonlarına doğru Beşiktaşlı Zapotocny ile Antalyasporlu Djiehoua arasında yaşanan gerginlik, maçın ikinci yarısına dek sürdü. Maçın 43. dakikasında 2 futbolcu da köşe atışında birbirlerini ittikleri için sarı kart görürlerken, daha sonraki dakikalarda da karşı karşıya geldiklerinde gergin anlar yaşadı. Bu gerginlik, Djiehoua'nın 58. dakikada oyundan alınmasıyla son buldu, ancak oyundan alınmasına sinirlenen Djiehoua, formasını çıkardıktan sonra soyunma odasına gitti.
Beşiktaş'ın eski Milli futbolcusu Sergen Yalçın Vatan gazetesinde ki köşesinden Fransız yıldız Cisse'ye yüklendi. BEŞİKTAŞ’I dün gece izlerken içim acıdı.. Çünkü 11’e 11 oynanacak bir derbide yenilmeleri imkansızdı.. Mustafa Denizli, bence Tello’nun sakatlığında olabilecek en ideal kadroyu çıkarmıştı sahaya.. F.Bahçe’nin kanatlardan geldiğini bildiği için o bölgeleri 2’şer kişiyle tıkamış, kontrolü eline almıştı.. Ara topu atabilecek tek adamı Delgado’yu sahada tuttuğu için arkaya koşu yapacak Holosko’yu kenara almıştı ve kadro dengeliydi.. Ama 41. dakikada maç bitti.. Ben “Hakem sarı kartı doğru verdi, yanlış verdi” de değilim.. Hakemdir, o da insandır sonuçta.. Ama sen bu kadar üst düzey takımlarda oynamış bir profesyonel futbolcu isen kendini sahadan böyle attıramazsın.. Tehlike olmayan bir bölgede, sarı kartın varken rakibine arkadan çelme takamazsın.. Bu hareketi değerlendirecek zengin bir kelime dağarcığım var ama editörüm izin vermez bana.. Beşiktaş yönetiminin Cisse’nin bu sorumsuzluğunu ağır biçimde cezalandırması gerekiyor.. Beşiktaş’ın kazanabileceği, en azından yenilmeyeceği derbiyi gitti, F.Bahçe’ye hediye etti.. Bunun adı ihanettir! DENİZLİ’NİN taktiği bireysel hatalar dışında 41. dakikaya dek mükemmel işledi.. Solda Ekrem, tek kelimeyle müthişti.. Şaşırdım açıkçası.. Sağda Serdar Özkan da yorulana kadar Kızılderililer gibi saldırdı.. Ortada Sivok’a bayıldım.. Nobre yine golünü attı, tek başına Edu-Lugano ikilisine karşı savaştı.. Ancak diğerleri için aynı şeyleri söylemek zor.. Delgado sıradan bir futbolcu için iyi, bir yıldız için sıradan bir maç çıkardı.. Takımının ihtiyacı olduğu anlarda ortaya çıkamıyorsan sen ne biçim 10 numarasın Allah aşkına? AMA defans hattı kendisine ayrı bir paragraf açılmasını hakediyor.. Hafta başından beri herkes bas bas bağırıyor, “F.Bahçe bütün golleri duran toplardan buluyor, başka türlü kaleye gidemiyor” diye.. Sen Selçuk’un G.Saray’a attığı korner golünün aynısını yiyorsun.. Adamın Sivas ve G.Saray’dan sonra aynı şekildeki 3. golü oldu bu.. Toraman üzerinden vurduruyor, Rüştü yaylaya çıkar gibi topa boş çıkıyor.. Peki ya ikinci gol.. İki kule Zapotocny ile Gökhan Zan, tek başına kalmış Güiza’yı tutamadılar.. İkisinden birinin adama yapışması lazım, aralarından tıngır mıngır geçen topla golle yenildiler.. Bu hatayla 1-1’den sonra F.Bahçe tam havlu atacakken oyunun şeklini değiştirdiler.. Sadece o da değil, Cisse atılmadan önce arkaya atılan her topta tehlike yaşattılar.. Bu dağınıklığın bedeli de ağır oldu.. GÜİZA demişken, inanılmaz derecede net pozisyonlar yakaladı.. En az 3 gol atabilecekken (bulduğu 5 pozisyondan 2’sini kaçırdığını düşünerek iyi niyetli davranıyorum) tek golde kaldı.. Goldeki vuruşu birinci sınıftı ama o kadarını da yapsın artık, 15 milyon Euro’ya gelmiş buraya.. Ben kendisinden artık umudu kesmiş durumdayım.. Hele ilk yarı sonunda boş kaleye dürtemediği top yok mu, insanın rüyalarına girer, hiç unutamaz.. İKİNCİ yarıda Aragones, Beşiktaş’tan korktu.. Rakip 10 kişi kalmış olmasına rağmen, en ortaya çıkabileceği dakikalarda Alex’i kenara aldı, Josico’yu sokup oyunu soğuttu.. O andan itibaren F.Bahçe, orta alanı tamamen ele geçirdi ama zaten avantaj ellerindeydi.. 11 kişiyle, 10 kişiye karşı kontratak oynamak bana “fazla garanticilik” gibi geldi.. Beşiktaş sonlara doğru gol bulmak için açılmaya başladı ve çok pozisyon verdi.. Özellikle Deivid’in havada dönerek attığı yarım vole gol olsa, jeneriklere geçerdi.. Bu dönemdeki cömertlik F.Bahçe’nin başına iş açabilirdi.. Bu kadar gol kaçırmak akıl kârı değil! Sorun taktik değil MAÇTAN sonra Rıdvan Dilmen’le Beşiktaş’ın takım tertibini tartıştık.. O diyor ki, “Bobo ile Holosko’nun kenarda oturması büyük bir hata.. En azından birinin ilk 11’de olması lazım..” Bu tipte başka eleştirilere kulak misafiri oldum Basın Tribünü’nde.. Ben böyle düşünmüyorum, F.Bahçe’ye karşı 4’lü defansın önünde iki ön libero koymak çok mantıklı.. Belki Serdar’ın yerine Holosko çizgide oynayabilirdi ama gerek Serdar, gerek Ekrem insanüstü performans gösterdiler.. Şurası kesin: Beşiktaş’ın sorunu taktikle ilgili değildi.. Yenikken bile F.Bahçe’den daha üstün oynuyorlardı.. 10 kişi kaldıktan sonra mevzu bitti.. Derbilerde bu tip bireysel hataların faturası ağır oluyor.. Hem gollerdeki hem de kırmızı karttaki hatalar bu yenilgiyi hazırladı..
Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Levent Erdoğan, Fenerbahçe karşısında eksik kalmalarının kendilerini olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Erdoğan, yaptığı açıklamada, Fenerbahçe ile yaptıkları derbi maçında takım olarak iyi oynadıklarını belirterek, ''Cisse atılmasaydı ve eksik kalmasaydık maçı rahat kazanırdık. Fenerbahçe'nin kaçırdığı goller de oldu ama biz rakibimize göre daha iyi oynadık'' dedi. Asbaşkan Erdoğan, ezeli rakiplerine yenilerek büyük bir avantajı yitirdiklerini ifade ederek, ''Ancak lig uzun bir maraton. Şampiyonluğun en büyük adayı hala biziz. Hakemlerimiz az hata yaptıkça şampiyonluğa koşacağız. Dünkü maçı yöneten hakem Bünyamin Gezer fazla hata yapmadı. Geçen sezon yaşadığımız hakem hatalarının bu sezon azalmasıyla birlikte şampiyonluk şansımız daha da artacak'' diye konuştu. Teknik direktör Mustafa Denizli'nin de fazla tedbir alarak maça çıktığını vurgulayan Erdoğan, ''Denizli, Fenerbahçe'nin baskılı oynayacağını düşünerek tedbirli bir kadroyla sahaya çıktı. Beşiktaş hızlı oynadığı zaman güzel oyun sergileyen bir takım. Tedirgin düşüncelerle sahaya çıkmanın da mağlubiyette bir etken olduğunu düşünüyorum'' dedi. Savunmada yapılan hatalara değinen Levent Erdoğan, şunları söyledi: ''Gökhan Zan sakatlığı nedeniyle fazla oynama fırsatı bulamamıştı. Dünkü savunma kurgusunda yer alan oyuncuların bir arada oynama süresi az olduğu için uyumlu bir yapı oluşmadı. Savunmanın fazla değiştirilmeden kullanılması gerekiyor. Bu blokta yapılan değişiklikler uyumu bozuyor. Sonuçta savunma oyuncularını tek başına düşünmemek lazım. Buradaki oyuncuları bir ekip olarak algılamak lazım. Ayrıca sakatlığı nedeniyle hafta içinde fazla antrenman yapamayan Tello'nun yokluğu da mağlubiyetin bir nedeniydi. Son haftalarda bu oyuncumuz çok iyi oynuyordu. Tello oynasaydı orta sahada iyi bir düzen kurulacaktı.'' -''DENİZLİ'NİN CISSE'Yİ ÇIKARMASI GEREKİYORDU'- Levent Erdoğan, Fenerbahçe maçında kırmızı kart görerek takımını eksik bırakan Cisse'nin ilk sarı kartı gördükten sonra teknik direktör Mustafa Denizli tarafından çıkarılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Cisse'nin kart görme konusunda rahat bir oyuncu olduğunu vurgulayarak, ''Denizli'nin Cisse'yi çıkarması gerekiyordu. Cisse kart görmek konusunda korkmuyor. İlk kartı gördükten sonra agresif oyununu sürdürüyor. İlk sarı kartı gördüğünü unutan bir oyuncu. Bu durumlarda hep yüreğimizi ağzımıza geliyor'' dedi. -''EN ŞANSLI TAKIM BİZİZ''- Asbaşkan Erdoğan, aldıkları yenilgiyle büyük bir avantajı yitirdiklerini ifade ederek, ''Ama şampiyonluk şansımız devam ediyor. Derlenmiş, toparlanmış bir oyun tarzımız var. Hırslıyız ve inançlıyız. Güzel oynuyoruz. Büyük bir fırsatı kaçırmamıza rağmen yolumuza devam ediyoruz'' dedi. Son haftaların formsuz ismi Delgado konusunda ise Erdoğan, ''Delgado bir süredir kötü oynuyor. Ama varlığı ile bize çok şey katıyor. Yetenekli bir oyuncu. Oyunda kaldığı süre içinde pas veriyor, önemli işler yapabiliyor. Kötü oynamasına rağmen oyunda kalmasında fayda var. Makasa gelecek bir oyuncu değil'' diyerek sözlerini tamamladı.
Derbilerin kralı F.Bahçe, 84 yıllık ezeli rakibi Beşiktaş önünde tam 35 yıl sonra üst üste 5 maç kazanıp genel rekabette 119-118 öne geçti Vatan gazetesinin haberine göre. F.BAHÇE 84 yıllık ezeli rakibi Beşiktaş karşısında tam 35 yıl aradan sonra 5’te 5 yaptı. Son olarak 1973 yılında siyah-beyazlı takım karşısında üst üste 5 galibiyet alan Kanarya, bu başarıyı yineledi. Sarı-lacivertlilerin son 5 maçlık zafer serisinde ilginç bir durum ise son 4 maçın F.Bahçe’nin 2-1’lik üstünlüğü ile bitmesi... 5 Mayıs 2007’de İnönü’de Kezman’ın attığı golle başlayan seri, 2007 Ağustos’taki 2-1’lik Süper Kupa zaferiyle sürdü. KANARYA, geçen sezon ve bu sezonki 3 lig maçını da 2-1 kazandı. F.Bahçe’nin başka bir başarısı ise yıllarca hep gerisinde kaldığı rekabette tekrar öne geçmesi. 321. derbide 119-118 öne geçen F.Bahçe, ligde ise 103 maçta 36-34 önde bulunuyor. AÇIK ARA F.BAHÇE bir diğer ezeli rakibi G.Saray karşısında da 136-116 (20 fark) önde. Kanarya, iki ezeli rakibi önünde de üstünlük yakalayıp müthiş bir başarı gösterdi.