Atamıza Yazılmış Şiirler

Konu, 'ULU ÖNDERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' kısmında COLORHEAT tarafından paylaşıldı.

  1. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Gazimize


    Büyük küçük her ferdi asırlarca bu yurdun

    Emekleyip dururken köhne izler üstünde;
    Sen o kartal pençenle tutup bizi uçurdun
    Aşılamaz ne dağlar, ne denizler üstünde.
    Kurur senin nurunla izleri gözyaşının,
    Düşmanları titretir çatılışı kaşının.
    Bir güneş tesiri var o ilâhi başının
    Karanlıklara düşmüş ümitsizler üstünde.
    Sen çürümüş, dağılmış bir cesede can kattın:
    Mezarından çıkarttın, semalara fırlattın;
    Yeni baştan şerefli bir âlemi yarattın:
    Bu derece hakkın var senin bizler üstünde.
    Titriyor İstanbul'un sevinçle her bucağı,
    "Gel!" diyor bir el gibi sana vatan sancağı;
    Kapanıp öpmek için basacağın toprağı,
    Bütün şehir bekliyor seni dizler üstünde.


    Orhan Seyfi Orhon
     
  2. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Gazi Destanı


    Gücüm yetse keşke yazsam bir destan

    Okunsa istekle nihayete dek
    Başımızda her gün o Başkumandan
    Methini söylerim kıyamete dek
    Onunçün açılır sümbül menekşe
    Cihanda adını söyler her köşe
    Nüfuzu yürüdü dağ ile taşa
    Methini söylerim kıyamete dek
    On yılda yüzlerce yılı aştırdı
    Şanlı geçmişleri deşti deştirdi
    Okuyup yazmayı kolaylaştırdı
    Methini söylerim kıyamete dek
    Varsın geçsin benim yaşım yetmişi
    Son on yılda gördüm en büyük işi
    İster er meydanı böyle er kişi
    Methini söylerim kıyamete dek
    Geçit tünel oldu her çetin kaya
    Şimdi tirendeyiz yürürdük yaya
    Dünya imreniyor Gazi Paşa'ya
    Methini söylerim kıyamete dek
    Sohbetinin doyum olmaz tadına
    Odur haklarını veren kadına
    Aşık Hasan derler benim adıma
    Methini söylerim kıyamete dek
    Arık toprağa yaslanı yaslanı
    Sığır güderken yazdım ben bu destanı
    Nasıl methedeyim böyle aslanı
    Methini söylerim kıyamete dek

    Aşık Hasan
     
  3. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Dahi -i Teceddüd' e


    Büyük gazâ, büyük zafer bu inkılâp!

    Büyük gazâ tagallübe...
    Büyük zafer taassub u teseyyübe
    Gazâ-yı Mustafa Kemal
    Evet, cehalete ilmin bu bir büyük zaferi.
    Cihan - şümül olacaktır onun bu şaheseri!
    Yarın bu seyre denir kahramanların seferi...
    Kuvâ-yı Mustafa Kemal
    Dehâ-yı Mustafa Kemal!


    Abdülhak Hamid Tarhan
     
  4. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Gazi' ye Tarih


    Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi,

    O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş!
    Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi,
    O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!!
    Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O.
    Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O.
    Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O.
    O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!
    İnkilâp ordusu nur ordusunun rehberidir,
    Milletin şehperidir, memleketin şehperidir,
    Onu beklerdi vatan bunca zamandan beridir,
    O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!
    Ayrılıp Çankaya'dan Hazreti Gazi geliyor,
    Saçının huzmesi zulmetleri ok ok deliyor,
    Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor:
    "Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!"


    Yusuf Ziya Ortaç
     
  5. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Atatürk

    Benim, baş öğretmenim
    Baş öğretmenimin;
    Adı: Mustafa Kemal
    Soyadı: ATATÜRK
    Mustafa Kemal ATATÜRK
    Baş öğretmenim
    En büyük Türk
    Atatürk,
    Bir sen, fani Mustafa Kemal
    Bir de biz, Mustafa Kemal’ler
    Cumhuriyeti, siz kurdunuz
    Biz yaşatacağız
    Baş öğretmenimi gördüm, fikirleriyle
    Yürüyeceğim, daima
    Baş öğretmenimin izinde
    Bitmeyen görevini
    Biz tamamlayacağız
    Son nefese kadar, çalışıp
    Bizden sonrakilere
    Türk ulusunun
    Nefesinin, sönmeyeceğini
    Onun ebedi olduğunu, göstererek
    Parolanı anlatacağız
    Türk’üm, bizim için
    Yüksekliğin hududu yok
    Çalışmak, çalışmak, çalışmak var
    Asla, yılmak yok
    Kurtardın, Türk milletimi
    Hitap ettin, Türk gençliğine
    Yürüyor Türk gençliği,
    Baş öğretmenim, senin ilkelerinle
    Seni, Dünyaya yazdım, almadı
    Arşa yazdım,, arşta yer kalmadı
    Yirmidört kasım öğretmenlerinin günü
    Kalbimde, gönlümde, her an sen varsın
    Her yılın,, üçyüz altmışbeş günü
    Baş öğretmenimsin ATATÜRK

    Berkan Gürsoy
     
  6. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Atatürk Gülümsedi

    Atatürk gülümsedi öğretmenim
    Siz sınıfa girince
    Dağıldı kara bulutlar
    Açıldı gonca.

    Baktı ki okul yenidir
    Siz yenisiniz düşünceler yeni
    Atatürk gülümsedi öğretmenim
    Saklayamadı sevincini.

    Baktı ki gençsiniz bilgili
    Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince
    Atatürk gülümsedi öğretmenim
    Sevindi onca.

    Baktı ki karışmış aramıza
    Çiziyorsunuz yolu
    Atatürk gülümsedi öğretmenim
    Gözleri dolu dolu.

    Anlaşılan bütün yaz
    Atatürk gözünü kırpmamış
    Çünkü boşmuş sıralar
    Çünkü harf okunmamış.


    Ama baktı ki gün doğmuş
    Bir koşu varmışız okula
    Özlemle açılmış kitaplar
    Bir iştah kızda oğlanda.

    Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz
    Bütün bakışlar sizde
    Günaydın demiş derse başlıyorsunuz
    Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde

    Baktı ki Türkiye'si Türkiye'miz
    Aydınlık ufuklara yürüyor hızla
    Atatürk gülümsedi öğretmenim
    Kürsüde kendini görünce.


    Talât Tekin
     
  7. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    MUSTAFA KEMAL

    Dünyada tabiatın binbir tecellisi var,
    Korkunç olursa kıştır,munis olursa bahar.
    Görmüşe benzer mi hiç bahsetsem ikisinden
    Birinin tipisinden, ötekinin sisinden.


    Bazen durgun denizin görürüm taştığını,
    Yükselen dalgaların göğe yaklaştığını,
    O dalgalar ki yılda yalnız bir gün şahlanır,
    Şahlandı mı ne kıyı, ne koy, ne yelken tanır..
    Engini alt üst eden bu rüzgarların adına,
    Bazıları şimşek der, bazıları fırtına.


    Kara toprakta bir dev var geçmez ele.
    Sarsıntısından bilir insan: Zelzele..
    Dalganın, fırtınanın yeri yurdu bu toprak
    Lazım mı ki her kuvvete ayrı ayrı ad komak?
    Bize sorsan onların hepsini bir ederiz,
    Sonra onun adına
    MUSTAFA KEMAL
    deriz...

    Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
     
  8. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    BÜYÜK MİSAFİR


    Bir sevinç incilemiş gözleri yaşlar yerine,
    İzi üstünde gül açmış kapanan her yaranın.
    Bir bahar yağmuru halinde derinden derine
    Çağlıyor her yanı alkışla yeşil Marmara'nın.

    Bu misafirdir, inan memleketin neyse varı,
    Böyle bir yüz mü görür bir daha fâni ömrün?
    Gelin ay Bahr-i Muhit'in köpüren dalgaları,
    Kırk asırlık yolu bir hızda alan Türk'ü görün


    Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
     
  9. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    HAVZA YOLLARINDA MUSTAFA KEMAL


    Mahmur dağının başında bir duman bir duman

    Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
    Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez
    Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez
    Dağların başından duman eksik olmaz
    Soy yiğidin başından duman eksik olmaz

    Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi
    Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda
    Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek
    Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel
    Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi
    Bir sana bir bana sermek ne güzel

    Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal
    Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve
    Kahvede düze inmiş eşkıya, Karadeniz uşakları
    Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor
    Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak
    Mustafa Kemal baktı, tanıdı hepsi halk

    Oturdular, hep beraber çayı içtiler
    Ordan burdan, dereden tepeden konuştular
    Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana
    Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar
    Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
    Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar

    Çıktı kavak yaylasına oh, dedi Mustafa Kemal
    Ölmez be, insan bu vatanı sevince
    Halk kokusudur güller çimenlerden gelir
    Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri
    Dağılmış Mahmur dağının dumanları
    Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar

    Havzaya vardım ki, kulağımızı koyalım bir
    Bağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verir
    Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler
    Çıkarlar ormanlardan gizli gizli, çağıralım bir
    Gelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktık
    Özgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir

    Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir
    Selam verelim bir, selam alalım bir
    Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
    Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
    Yüzümüzü yunalım şu derede bir
    Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
    Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!

    Ceyhun Atuf KANSU
     
  10. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    ATATÜRK' E AĞIT


    Edirneden Ardahana kadar

    Bir toprak uzanır,
    Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar
    Ardahandan Edirneye
    Edirneden Ardahana kadar.
    Kopdağında akar bir çeşme var
    Serçe parmak kalınlığında suyu
    Haram etmiş gece gündüz uykuyu
    Akar da akar.
    Samsunun evleri denize bakar
    Sokakları yosun içinde;
    Çaparlar, takalara, mavnalar,
    Bilyalar gibi suyun yüzünde
    Bir iner bir kalkar.
    Kazovadan bir yar sevdim
    Adamı günaha sokar.
    Savaştepe köprüsünden geçen tirenler
    Sel olur İzmire akar.
    İzmirin denizi kız, kızı deniz
    Sokakları hem kız hem deniz kokar.
    Bu toprak bizim yurdumuzdur
    Deli gönül yücesine çıkar,
    Bir üveyik olur uçar gider
    Ardahandan Edirneye
    Edirneden Ardahana kadar.
    Amasya'ya benzin yüklü bir yaylı geldi
    Yağmurlu bir günde.
    Devrisi gün silâh çattılar
    Candarmalar hükümetin önünde,
    Kemal Paşa çıkageldi
    Bir alevdir aldı gitti yurdumuzun gönlünde,
    Çorap gibi söküp attı
    Düşmanları ordumuzun önünde.
    Bu ne inançtır ki Gazi Paşa!
    Atının teri kurumadan
    Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde!
    Davullar zurnalar döğende
    Ben seni hatırlarım!
    Binip tirene gezende
    Ben seni hatırlarım!
    Tam iki yaşındaydım
    Düşman İzmire girende!
    Ben de gelecektim ama anam koymadı.
    Küçüksün oğul dedi. Ben giderim ana bırak dedim.
    Gideceğin bu yol dedi.
    Şimdi büyüdüm sürüp geldim
    Felek koydun ise bul dedi

    Cahit KÜLEBİ
     
  11. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA


    Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi.
    Kemal Paşa derler bir yiğit vardı.
    Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı.

    Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan!
    Savaş girer gibi yetiş bize!
    Yetiş bize, çöllerde bile olsan!
    İnanç doldur, güç doldur içimize!
    Bin kere yurdumuzu kurtaran!
    Bir görseydin ağlardın hâlimize!
    Kuşun kanadında türküler
    Kemal Paşanın gönlüne vardı,
    Cevabından önce kendi geldi.

    Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı
    Selâm durdu kayığı, çaparı, takası,
    Selâm durdu tayfası
    Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
    Duman değildi bu!
    Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
    Samsun limanına bu gemiden atılan
    Demir değil!
    Sarılan anayurda
    Kemal Paşanın kollarıydı.
    Selâm vererek Anadolu çocuklarına
    Çıkarken yüce komutan
    Karadenizin hâlini görmeliydi.
    Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
    Kalktı takalar,
    İzin verseydi Kemal Paşa
    Ardından gürleyip giderlerdi.
    Erzuruma kadar.
    Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa
    Atının teri kurumadan
    Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde

    Bir selâm gibi gitti Erzuruma,
    Bin selâm gibi geldi Sivasa Erzurumdan.
    Dağlar alçaldı yol vermeğe,
    Temizlendi ılkımından karından.
    Analar bacılar yola döküldü,
    Cephane taşıdı arkasından.
    Irmaklar suyundan faydalattı,
    Ağaçlar daldasından.
    Yer gök inledi bir yol daha
    Kurtuluş savaşından.

    Düşman koymuş meydanları kaçıyordu.
    Kattı Kemal Paşanın ordusu düşmanı uğruna
    Pişman eti anasından doğduğuna.
    Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler,
    Veryansın etti topçu,
    Veryansın etti piyadeler.

    Kattı Kemal Paşanın ordusu sürdü gitti,
    Yetiştikçe vurdu düşmana.
    Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana
    On beş günde İzmiri dar buldu,
    Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu.
    Kaçtı gemiler.
    Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı,
    Ahmetler, Bekirler, Aliler,
    Mahmutlar, Kâzımlar, İsmailler
    Peşlerinden yettiler,
    Diz çöküp Kordonboyuna
    Ta yürekten çekip tetiği
    Gemilere yaylım ateş ettiler.
    Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa!
    Atının teri kurumadan
    Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde.

    Sana borçluyuz ta derinden!
    Çünkü yurdumuzu sen kurtardın,
    Hasta, yorgun düşmüştük,
    Yaralarımızı iyice sardın.
    Yiğittin, inanç doluydun yapıcıydın,
    Sanatkârdın, denizler kadar engin;
    Kimsenin görmediğini görürdü
    Sevgiyle bakan gözlerin.
    Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
    Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
    Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
    Her yanından yaralar almış.
    Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
    Kurmak için yeniden;
    Bilgiyle, inançla, çoşkunlukla
    "Öğün, çalış, güven!"
    Sana borçluyuz ta derinden!
    Işığısın bu yurdun.
    Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
    Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.
    Hürriyeti sen yaydın içimize,
    Halkçıyız dedin halk içinden,
    İnançta hür yetiştirdin bizi,
    Borçluyuz sana ta derinden!
    Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
    Bu milleti temiz ellerin.
    Sana borçluyuz ta derinden
    En büyüğü Mustafa Kemallerin!

    Cahit KÜLEBİ
     
  12. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Mustafa Kemal' in Mangası


    Askerler geceyi beklediler,
    Bozkır gecesini!...
    Sıcak toprak üstünden
    Bir buğu yükseliyordu.
    Yıldızlara baktı Hasan Çavuş,
    Dedi: "Emme de parlak bu gece"
    Bir sigara yaktı.
    Mangasından tekmil getirdi Memiş Onbaşı:
    Aydınlı İsmail'in bacağında sızı varmış,
    Tireli Hüseyin sabaha kadar uykusuz kalmış.
    Bodur Ali ah diyor bir memlekete gitsem,
    Yine hafiften bir türkü tutturmuş,
    Giresun'lu Rüstem
    Tüfeği elinden düşmez Bergama'lı Ahmet'in,
    Avrat, tüfek, at,
    Namus sözüdür, diyor,
    Büyük taarruz bir an önce başlasın istiyor.
    Az ötede Mustafa Kemal'in Çadırı
    Gecede bir gümüş ehram gibi pırıldar.
    Kapısında bir nöbetçi
    Kulak vermiş içerdekileri dinliyor.
    Silâh sesleri duyar gibi
    Ürperiyor yağız teni
    Kulakları pusuda bir kaplan gibi dikilmiş,
    Düşünüyor Büyük Taarruzun neticesini!...
    "Mustafa Kemal"i gördüm,
    Bir şeyler süzüldü ışık ışık içime.
    Daha dağ, daha kaleyim.
    Bir başlasın top sesleri hele,
    Afyon'a girmezsek iki saatte,
    Öleyim" diyor...
    Mustafa Kemal'in mangasında,
    Korkudan eser yok
    Günlerdir yarı aç, yarı tok
    Bir kaşık tuzu bulunsun diye vatan macerasında,
    Paşalar Paşanın kumandasında
    Zaferden zafere koşuyor

    Cahit KÜLEBİ
     
  13. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    YARIYA ÇEKİLEN BAYRAK


    Bayraktar bayrağı yarıya çekti,

    İkinci teşrinin onuncu günü,
    Sonbaharın bütün tasası, hüznü,
    Artık yaprak yaprak dökülecekti.
    Atatürk bizimdi, büyüktü, tekdi;
    Ölüm sardığı gün güzel yüzün
    Bu derin azabın üzüntüsünü
    Bizimle birlikte bir dünya çekti.
    Bayrağı yarıya çeken bayraktar!
    Onun cihan değer kutlu na'şını
    Bizim bayrağımız sardığı zaman,
    An hicranlarını, dök yaşlarını!
    Ve nemli sabahtan, solan akşamdan
    Muhteşem çelenkler örsün sonbahar!


    Bahçede solan güz, sen ölmeseydin
    Bu kadar sararıp solmayacaktı.
    Şu yaşlı, bu genç yüz, sen ölmeseydin
    Bu kadar sararıp solmayacaktı.
    Kırılmış gönlümüz, sen ölmeseydin
    Bin yasla boşalıp dolmayacaktı.
    Kırılmış gönlümüz, sen ölmeseydin
    Bir anda perişan olmayacaktı.
    Koncalar dağılmış, yapraklar sarı;
    Dallarda sustu kuş cıvıltıları;
    Atam hayat mıydın, bahar mı, neydin?
    Sen nasıl ölürsün anlayamadık,
    Bizi ta derinden yaktı ayrılık,
    Atam ölmeseydin, sen ölmeseydin...


    Hamit Macit SEMEKLER
     
  14. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    MUSTAFA KEMAL'DEN KONUŞTUK
    -Bir Nine Söyledi-

    Anlatması güçtür oğul,
    O ilk gençlik dünyamızın
    Masal kahramanıydı.
    O her genç kızın
    Düşlerindeki altın saçlı yiğit,
    Biliyorduk O'nun bastığı kara toprakta
    Otlar yeşerecekti.
    Anlatması güçtür oğul,
    Bir kara duman sarmıştı yurdumuzu;
    Dört koldan hain düşman sürüleri,
    Dört koldan vahşet, keder.
    Ama yitirmedik umudumuzu,
    Biliyorduk mavi gözlü kahraman
    Bir gün gelecekti...

    Özker YAŞIN
     
  15. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Resim

    Her gün

    Enginlerden engin
    Yücelerden yüce
    Bir duygu sarar bizi
    Bu sınıfa girince.

    Yanda, bir uçtan bir uca.
    Mavi deniz
    Odanın içinde güneşleri bulunca.
    Isınırız.

    Enginlerin engini deniz olsa
    Deniz ufak!
    Yücelerin yücesi güneş olsa
    Güneş küçük!

    İlk günü gördük, nerden geldi:
    Duvardaydı
    Denizleri, güneşleri
    Küçülten büyüklük.

    Kürsünün üstünde bir resim:
    Gözleri denizlerden mavi
    Bakışları güneşlerden sıcak.
    Dört mevsim.

    Kürsünün üstünde:
    Atatürk'üm, arkasında al bayrak
    Kolları kavuşturmuş göğsünde.

    Bu resimle başlar bizim günümüz
    Karşımızda Atatürk'ü gördükçe
    Kıvançla dolar, taşar gönlümüz.

    Öğretmenimizin kürsüde
    Verdiği dersi
    Dinler bizimle birlikte
    Atatürk'ün resmi.

    Çalışkanız, çünkü
    Çalışınca
    Bakarız, Atatürk güldü.

    Bir yanlışlık yapsak
    Bulutlanır gözleri
    Anlarız Atatürk üzüldü.

    Gelsek kürsünün dibine
    Görür bizi
    Eğilince.

    Kalksak, gitsek gerilere
    Otursak arkalarda;
    Başımızı kaldırmadan duyarız:
    Atatürk orada.

    Öteki odalarda
    Başka başka resimleri Ata'mın.
    Atatürk'üm artık ömrüm oldukça
    Bu resminle karşımdasın!

    Yok hiç birinde
    Bundaki tılsım
    Değişen çizgilere
    Canlı gibi bu resim.

    Öyle canlı ki sanırım
    Bende bir gün okulu bitirince
    Uzanan ellerinle
    Okşanacak sırtım.

    Öyle canlı ki, sanırım
    Karanlık bile olsa
    Aydınlanır yollarım.

    Tıpkı sınıftaki gibi
    Yapacağım bir işte
    Bu resmindir rehberim:
    Kötülüğe uzanırsam
    Çat kaşlarını
    Tutulsun ellerim

    Tıpkı sınıftaki gibi
    Bütün ömrüm boyunca
    Yaptığım her işte
    İyi, doğru oldumsa
    Sevincini belli et.
    Gülümse!

    Yaprak yaprak dökülürken önümde
    Her yıl dört mevsim;
    Sınıflar içinde yalnız bu sınıf
    Resimler içinde yalnız bu resim!

    Behçet Necatigil
     
  16. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Mustafa Kemal


    Ülkemin işgalde olduğu zaman vardı
    Yoksulluk sefalet her yerde buhran vardı
    Vatana can adamış binlerce kurban vardı
    Asil kanda kudreti gördü Mustafa Kemal
    Cumhura Cumhuriyet verdi Mustafa Kemal
    Yakışmazdı asla bu millete esaret
    Kahraman ordumuza veriyordu cesaret
    Boşa değil bu uğraş boşa değil bu zahmet
    Düşmanın direncini kırdı Mustafa Kemal
    Cumhura Cumhuriyet verdi Mustafa Kemal
    Okulda başöğretmen savaşta başkomutan
    Bir devlet inşa etti bir devrin enkazından
    İlelebet bizimle varolacak bu vatan
    Kanayan yaraları sardı Mustafa Kemal
    Cumhura Cumhuriyet verdi Mustafa Kemal
    Sömürgeci güçlerin işgaline son verdi
    Azim ve gayret ile istikbale yön verdi
    Bütün Türk dünyasına şeref verdi şan verdi
    Kendini millet için yordu Mustafa Kemal
    Cumhura Cumhuriyet verdi Mustafa Kemal.

    Coşkun Arslan
     
  17. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    "1919-1933"Ten Bir Parça


    O günlerde bir ünlü ayak bastı Samsun'a,
    Yürüdü etrafında ümitler suna suna.
    Bu, ateşler içinde geçip gelmiş bir erdi,
    Göğsünde toplanmıştı milyonla Türk'ün derdi,
    Bu milyonla dert ona veriyordu başka hız,
    Yürüdü arkasında genç, ihtiyar, kadın, kız.

    O kimdir? Bakışları deniz kadar yumuşak,
    Saçı güneşi emmiş bir demet altın başak.
    O kimdir? Bir milletin sesi vardı ağzında,
    Ondört milyonun nabzı çarpıyordu nabzında.
    O kimdir? Geçtiği yer dönüyor gün vurmuşa,
    Can veriyor sararmış ota, yaralı kuşa.

    O kimdir? Gözlerinde bir tılsım gizleniyor,
    Bastığı topraklarda bahar filizleniyor.
    Alev saçlı bir volkan bazı bir dağ başında,
    Bazı beliriyordu bir damla göz yaşında.
    Güneşten birer oktu ondan gelen her emir,
    Bu okların altında eriyor dağ, taş, demir
    O kimdir? Milyonla Türk birleşip bir tek olmuş,
    Yıkılan memlekete kolları destek olmuş.

    Öz yurdun içlerinde düşman kurarken pusu,
    Bir yandan da yürüdü Halife'nin ordusu.
    Birisi gökyüzünden bombalar atıyordu,
    Biri elinde salip, biri elinde Mushaf,
    İçli dışlı düşmanlar geliyorlardı saf saf.
    Bunların karşısında göğsü açık bir azim,
    Süngüye, topa karşı diyordu: Zafer bizim!

    Bunların karşısında ikişimşekli nazar
    Diyordu: Bu topraklar size olacak mezar!
    Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna,
    Dağılan kuvvetleri topladı avucuna.
    Topladı avucuna yıldırımı, şimşeği,
    Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi.
    Kurşunlar gülle oldu, sopalar süngü oldu,
    Sınırlar baştan başa bir çelik örgü oldu.
    Şimşek yüklü bulutlar ufku kaplarsa nasıl
    Bir süngü ormanıyle dağlar doldu muttasıl.
    Bir kale heybeti var vatanın her taşında,
    Her işin başında O, her iş O'nun başında


    Faruk Nazif ÇAMLIBEL
     
  18. toycan
    Offline

    toycan Banlı Üye

    Kayıt:
    6 Haziran 2007
    Mesajlar:
    682
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    çok güzel paylaşımlar sağol kardeş :apploud::apploud::apploud::apploud::apploud::apploud:
     
  19. isfen
    Offline

    isfen Yeni Üye Üye

    Kayıt:
    23 Ekim 2014
    Mesajlar:
    1
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    istanbul
    Çok güzel
     

Sayfayı Paylaş