Mayın İhalesinin İsraile Verilmesini Doğru Buluyormusunuz?

Flistinliler toprak vermedi onların toprakları ingilişzler eliyle peşkeş çekildi çünki o zaman oraları ingiliz kontrolündeydi araplar topraklarını sattı yalanı bir yahudi dolmasıdır,
Bizim topraklara gelince sınırımıza başka bir devlet oturtmak son derece yanlış olur son zamanlardaki ortadoğu ataklarımızdan rahatsızlık duyanlar burada nifak ekebilir onun için buraya mayınları koyan temizlemeli ve topraklarda tarım bakanlığı tarafından kaybolan tohumlarımızı yeniden üretmek için çalışma alanı olarak kullanılmalı

 

aynen katılıyorum

 

Bizim hükümetimiz neden bu konularda uyanık olamıyor,neden hep biz saf rolündeyiz,Dünyada bizim kadar çıkarlarını korumayı bilmeyen ülke yok.

 

Kesinlikle kira karşılığı olmamalı versin parayı yaptırsın.Parası yoksa açıkca medyada ilan etsin.Bu halk bu iş için devlete yardım eder .Para verir.İZMİR

 

bizden önce birileri vermiş vermeye devam ediyor adamlar savaşla alamadıklarını birer akp le alıyorlar iktidar olmanın bedeli bakın son olayda kuşadasındaki sitide yaşanan olayda almanların ezan ve bayrağa tahamülleri yokmuş ama önemsiz münferit olay veya ammada faşizan düşünüyoruz diyenler ermenistandada israilde veya yunanistanda türkler neden toprak alamıyor ve işyeri acamıyor diye bir sorsunlar birde avrupada neden sağ partiler neden güçleniyor geç kalmadan bu sorulara gercekci cevaplar bulursak mesele yok

 

İsrail elçisinin iki konudaki görüşü
Şu sıralar, mayın tartışmalarının odağındaki ülke İsrail.

Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışından sonra Erdoğan’a düşmanlık yapmak için “İsrail dostu” görünen kesimlerin hemen hepsi, sırf iktidar düşmanlığı için bu kez “İsrail düşmanı” kesildiler.

Tartışmalar bir ayı aşkın süredir devam ediyor. Suriye sınırındaki mayınların temizlenme işini, bu işi yapması gerekenlerin yapmamasından kaynaklanan kavga henüz dinmiş değil.

Mayın temizlemesine ilişkin yasa Meclis’ten geçti, Köşk’te onay bekliyor. Biraz dinmiş görünse de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasaya ilişkin kararını vermesinden sonra yeniden alevlenecek.

Tartışmaların odağına yerleşen İsrail’in Ankara Büyükelçisi ile geçtiğimiz günlerde bir görüşme fırsatı oluştu. Birkaç gazeteci arkadaş ile Büyükelçi Gabby Levy’nin masasını paylaştık. Aynı masada İstanbul Başkonsolosu Mordehai Amihai de vardı.

Büyükelçi Levy ilgniç bir isim. İzmir Bergama doğumlu birisi. Levy, İsrail devletinin kurulması üzerine, 4 yaşında iken ailesi ile birlikte İsrail’e göç ediyor. 2007’de ise Türkiye’ye bu kez büyükelçi olarak dönüyor.

Geçtiğimiz yıl doğduğu toprakları görmeye gidiyor. Bergama’yı gezerken hatırladığı birşey olup olmadığını sorduğumda “Hafızamda hiçbir şey kalmamış” diyor.

Levy alışageldiğimiz diplomat tiplerinden epey farklı. Tavır ve görünümü ile bir diplomattan çok halk adamı gibi. Öyle görünmeyi misyonuna daha uygun bulmuş sanırım.

65 yaşında ama Türkçesini ilerletmek için yoğun çaba gösteriyor. Bu kendisi ve ailesi ile ilgili sohbet kısmı biraz ortamı ısıtmaya yönelikti. Esas aklımdaki, gündeme ilişkin, soruları sormak istiyordum.

Mayın görüşmelerinin en tartışmalı günlerinde CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü’yü ziyaret nedenini sordum. Anlattığına göre ziyaretin çok masum bir nedeni varmış.

19 Mayıs’ta Ankara Üniversitesi’nin düzenlediği bir konserde CHP’li vekil Mengü ile tanışıyorlar. Mengü, Levy’nin Bergama doğumlu olduğunu öğrenince bölge milletvekili olarak yöresindeki tarihi kalıntılardan söz ediyor.

Şahin, Akhisar’da bir sinagog bulunduğunu ve buranın restore edilmesi halinde dini turizme açılabileceğini söylüyor. Meclis’teki bürosunda bu sinagoga ilişkin çok miktarda fotoğraf bulunduğunu belirten CHP’li vekil Levy’yi davet ediyor.

Bundan sonrasında ise bütünüyle, karşılıklı olarak iki tarafın sekreterleri, ajandalarına bakıp uygun bir tarih belirliyorlar. Bu tarih de tam “mayın tartışmalarının" ortasına denk geliyor.

“Ne İsrail Büyükelçiliği ne de İsrail Hükümetinin bu yasa ile ilgisi var” diye sözünü sürdüren Levy, sözlerine bir cümle daha ilave ediyor: “Bir diplomat olarak iç politikaya karışmamayı bilecek kadar tecrübeye sahibim.”

Bir gazeteci arkadaşın, “Siz CHP’li üyeyi ziyaret ettiniz ama en çok tepki de öteki CHP’li üyelerden geldi. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?” sorusuna, “Bunun cevabını bende aramayın” karşılığını verdi.

Gabby Levy bu tür masum ziyaretlerin çarpıtılmasından duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Mayıs ayının son haftasında Şanlıurfa Valiliğinin organize ettiği “Halil İbrahim Buluşmaları”na 11 ülkenin büyükelçisinin katıldığını ve Harran’ı gezdiklerini ancak sanki kendisinin tek başına bölgeye gitmiş gibi sunulduğunu hatırlattı.


İsrail Büyükelçisi Levy, tartışmalara neden olan Şanlıurfa'yı ziyaretinde Vali Yusuf Yavaşcan'ı ile birlikte.

Gündeme getirilen bir başka konu ise mayın temizleme işinin İsrail’e verilmesi idi.

Bu konuda İsrail’in nasıl taraf yapıldığını anlamakta güçlük çektiğini söyledi. Türkiye’deki bu tartışmaların ardından İsrail tarafında bu konuyu araştırma gereği duyduğunu anlattı.

İsrail yasaları gereği, yurt dışında iş yapmak isteyen bir şirketin mutlaka, Dışişleri Bakanlığı’ndan izin alması gerektiğine dikkat çeken Büyükelçi, “Bugüne kadar Türkiye’deki mayın temizleme çalışmalarına katılmak isteyen bir tek firma bile bakanlığa başvurmuş değil” dedi.

Bir gazeteci arkadaşın sorusu şöyle oldu:

“İsrail yakın gelecekte büyüyen nüfusunu besleyemeyecek kadar küçük topraklara sahip. İlerde gıda ihtiyacını karşılamak için şu veya bu şekilde yeni topraklara ihtiyaç duymayacak mı? Mayınlı bölgede tarıma açılacak bakir alanlar bu açıdan ilginizi çekmiyor mu?” diye sordu.

Büyükelçi Levy’nin bu konuda anlattıkları, İsrail’in tarımda geldiği noktayı ortaya koyması açısından, daha ilginç idi:

“İsrail artık tarım yapmak için toprağa bağlı olmaktan kurtuldu. Sebzeyi artık topraksız ortamda yetiştiriyoruz. Serada, çakıl taşlarında ya da suda tarlada alınandan kat kat daha fazlasını elde edebiliyoruz. Toprağa şimdilik sadece meyvede ihtiyaç duyuluyor.”

Aynı gazeteci arkadaş sorusunu bu kez farklı bir şekilde sordu:

“Peki kişisel olarak sizin düşüncenizi soruyorum. Siz böyle bir araziyi 44 yıllığına kullanmak istemez misiniz?”

Babasının bakkal olduğunu hatırlatarak “Babam benim hep bakkal olmamı istedi. Ben ticaretten anlamam” diyen Levy, konuşmasına şunları ilave etti:

“Bir kere şunun altını çizmek istiyorum. Mayın temizleme işi ayrı bir uzmanlık alanı, tarım ayrı bir alan. İsrail’de bu iki işi birden bünyesinde yapacak bir şirket bile yok. İkisine aynı firmanın talip olmasının karlı bir iş olacağını sanmıyorum.”

Levy'ye, bir arkadaş "İsrail'in mayın konusunda iç politikada bu kadar adının geçmesini nasıl yorumluyorsunuz?" sorusunu yöneltti. Levy bu konuda net bir ifade kullandı:

"Bizi iç politikaya alet etmek istiyorlar."

Gabby Levy, söz kârlılıktan ve maliyetten açılınca konuyu Manavgat suyunun alımına getirdi.

Hatırlandığı gibi Manavgat çayının suyu, 1988’de dönemin Başbakanı Turgut Özal Tarafından “Barış Suyu Projesi” olarak gündeme getirildi. Yıllar boyunca tartışılan projenin hayata geçirilmesi için 2005 yılında İsrail ile anlaşma imzalandı. Anlaşmaya gore İsrail yılda 50 milyon metreküp suyu, 20 yıl boyunca satın alacaktı. Manavgat suyu dev tankerlerle taşınacaktı.

Büyükelçi Levy, Manavgat suyu projesine son derece pragmatist davranıyor. Manavgat suyunun tonunun 1 dolara malolduğuna ve bunun çok pahalı olduğuna vurgu yaptı. Artık deniz suyunun arıtılmasının mümkün olduğunu ve maliyet olarak da Manavgat suyunun yarısına denk geldiğini hatırlattı.

Levy Manavgat suyunu almak istemediklerini böylece net bir şekilde ortaya koymuş oldu.

Büyükelçi Levy ile Filistin konusu da gündeme geldi. O konuda da aklımıza takılan soruları sorduk, kendi bakışı açısından cevaplar verdi. Gündem mayın olunca bu tarafını aktarabildim.


Ünal TANIK / Haber 7

 

tabiki hayır

 

tabiki verilmemeli!! bu verilmeli diyenler nasıl böyle diyor anlamıyorum..

 

Hayır Diyorummmmmmmmmm Müslüman Düşmanındır .......İsrail Kar olsun İsrail....

 

düşünen düşünsün ama oyun büyük bizim hayallerimizin ötesinde garip gelmiyor mu türkiye ye ılıman islam ırak ve irana demokrasi güney doğuda baskı vb hikayesi ama iranda adamlar pejaklıları sokak ortasında asıyor türkiyedeki ıraktaki kürtlerden yada insan hakları cemiyetinden tık yok benim akıllı gazetecim diyorki sular türklere emanet edilemiyecek kadar değerli toprak önemsiz verin gitsin niye yahudi düşmanlığı yapıyorsunuz işine geldimi herro gelmedimi

 

katılıyorum arkadaslar

 

bence verilmemeli

 

unutmıyalım!Türk'ün türk,ten başka dostu yoktur.onun için bırakın israile ihale vermek onları sınırdan içeriye almak bile suçtur.bakın filistinin başına geleni,bir zamanlar yahudilerin yerleşim yeri yokken,filistin yardım etti şimdi filistin'leliler yurtsuz kalmak üzereler.

 

Gül'den 'Mayınlı Arazi' yasasına onay

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5903 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun”u onayladı.
A.A

Cumhurbaşkanı

Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

, Türkiye-Suriye sınırı boyunca yapılacak mayın temizleme faaliyetlerine ilişkin kanunu onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, 5903 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun” yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun”, sınırda bulunan anti personel, anti tank mayınları ile patlamamış mühimmatın temizlenmesini, imha edilmesini ve bu şekilde elde edilecek arazilerin tarımsal amaçlı kullanılması işlemlerine ilişkin esas ve usulleri düzenliyor.
Kanuna göre, mayınlı alanda bulunan maden ve petrol gibi her türlü yeraltı zenginlikleri hakkında Maden Kanunu, Petrol Kanunu ve Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun ile diğer ilgili mevzuat hükümleri saklı olacak.


ÖNCE MİLLİ SAVUNMA, DAHA SONRA MALİYE BAKANLIĞI
Mayın temizleme işini, öncelikli olarak Milli Savunma Bakanlığı yaptıracak; bu usulle gerçekleşmezse,

Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

devreye girecek ve hizmet satın alarak yaptıracak.
Milli Savunma Bakanlığınca mayın temizleme; Kamu İhale Kanununa tabi olmayan; savunma, güvenlik veya istihbarat alanlarıyla ilişkili olduğuna veya gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğine ilgili bakanlıkça karar verilen, mevzuatı uyarınca sözleşmenin yürütülmesinde özel güvenlik önlemleri alınması gereken veya devlet güvenliğine ilişkin temel menfaatlerin korunmasını gerektiren durumlarla ilgili mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Kamu İhale Kanununun istisna hükmüne göre yaptırılacak.
Mayın temizleme bu usulle olmazsa Kamu İhale Kanuna göre Maliye Bakanlığınca hizmet satın alınarak yaptırılacak. Mayından temizlenen alanlardaki Hazine taşınmazlarının tasarrufu, Maliye Bakanlığına geçecek.

Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

, ihale komisyonlarının oluşum ve çalışmasına ilişkin usulleri, esasları belirleyecek.
Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma, Maliye, Tarım ve Köyişleri bakanlıkları temsilcilerinden oluşacak ortak komisyon, yapılacak işin muayene ve kabulünün yanı sıra ihale şartnamesini de hazırlayacak. Komisyonların görevleri ve çalışmasına ilişkin usulleri bu komisyonca belirlenecek.


3. ALTERNATİF
Mayın temizleme bu iki usulle de olmazsa; Devlet İhale ve Kamu İhale kanunlarına tabi olmadan, Hazineye ait ya da Maliye Bakanlığınca idare edilen mayından temizlenecek alanlar ile müstakil kullanılamayan ve bu taşınmazlarla bütünlük oluşturan Hazineye ait diğer taşınmazların, tarımsal faaliyetlerde kullandırılması karşılığında ihale edilecek. Mayın temizleme ihalesi, kullanım süresinden en fazla indirimi teklif edene verilecek.
Ayrıca, söz konusu alanda bulunan ve diğer kamu kurum, kuruluşlarına ait olan taşınmazlar da aynı yöntemle Maliye Bakanlığınca ihale edilecek.
Mayınlı alanda bulunan, Bakanlar Kurulu kararı gereğince belirlenen askeri yasak bölge ile sınır hattı boyunca kurulacak sınır fiziki güvenlik sistemi için ihtiyaç duyulacak alanlar, temizletilecek ancak yüklenicinin kullanımına bırakılamayacak. Bu düzenlemenin uygulanması halinde, ihale komisyonlarının oluşumu ve çalışma esaslarını

Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

belirleyecek. İhale şartnamesinin hazırlanması, yapılacak işin muayene ve kabulü, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı,

Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı temsilcilerinden oluşan ortak bir komisyonca yapılacak.
İhaleyi yapan bakanlık gerekli gördüğü hallerde, taşınmazları bir bütün olarak ya da kısımlara ayırmak suretiyle ihale edebilecek. Kanunun uygulanmasına ilişkin bilgi, belge, teknik personel gibi talepler, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca acilen karşılanacak.
Temizlenecek mayınlı alanların öncelik sırası, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının mutabakatı ile belirlenecek.


44 YILLIĞINA KULLANDIRMA
Maliye Bakanlığınca yapılacak kullanım karşılığı temizleme ihalesinde mayınlar, taşınmazların yükleniciye tesliminden itibaren 5 yıl içinde temizlenecek.
Taşınmazların temizleme karşılığı tarımsal faaliyetlerde kullanıldırılması süresi ise kabul işlemlerinin yapılmasından itibaren 44 yılı geçmeyecek.

Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !

, mayın temizleme işi ve ihalesi için Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın danışmanlık hizmeti alabilecek.

 

Arkadaşlar aslında Ergenekoncular sınıra mayın gömüş diye ihbar edilse bir haftada temizlenir.

 

Ahmetsami arkadaşımıza katılıyorum....))

 

Kamuoyunda ''Mayın Yasası'' olarak bilinen ''Suriye sınırının mayından temizlenmesi'' girişiminin arkasında, Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen Abdullah Tivnikli'nin olduğu konuşulmaya başlandı.
Avrupalı bir şirketle görüşme yürüten Abdullah Tivnikli ile kardeşi Fahrettin Tivnikli, mayınlı bölgenin temizlenebilmesi ve tarıma açılabilmesi için kulis yaptığı öne sürülüyor.
Bir hatırlatma yapalım:
Adı daha önce de Türk Telekom'un satışında ''aracı'' olarak geçen ve Ankara'da ''Becerikli Abdullah'' olarak anılan Tivnikli, aynı zamanda Kuveyt Türk Katılım Bankası'nda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
İddialara göre, Tivnikli, Suriye sınırındaki mayınlı arazinin tarıma açılabilmesi için de Avrupalı şirketlerle görüştü. Bu görüşmeler olumlu sonuçlanınca, yasa tasarısı TBMM'ye geldi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yasayı onayladı.
Hatırlayacak olursak; Abdullah Gül, ''Ben popülist davranmam, ihtiyaca bakarım'' demişti.
Bu arada Abdullah Tivnikli'nin, odatv.com'un daha önce gündeme getirdiği, Koza - İpek Grubu ile Kanaltürk TV'nin Sahibi Akın İpek'le de Gümüşhane'de ''altın aramaya'' başlayacağı da iddialar arasında.

TİVNİKLİ ADI DAHA ÖNCE NEREDE GEÇTİ?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, 2006 yılının son aylarında Tivnikli adını TBMM'ye taşımıştı:
Türk Telekom'un özelleştirilmesi öncesinde Abdullah Tivnikli'nin, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile birlikte Lübnan'a Hariri Ailesi ile görüşmeye gittiği ve bu görüşmelerde Türk Telekom ihalesinin konuşulduğu doğru mudur?
- Türk Telekom'un devri nedeniyle Oger'in 14 Kasım'da Ankara Shereton Oteli'nde verdiği kutlama yemeğine katılan Abdullah Tivnikli'nin yemek sonrası Başbakan yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Türk Telekom'daki ihale sonrası yapılanmayı ele aldıkları iddiası doğru mudur?
- Türk Telekom Yönetim Kurulu'nda yer alan Metin Ercan ve Emin Başer ile Türk Telekom'da İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Celalettin Dinçer'in personel atamaları konusunda Abdullah Tivnikli'den talimat aldıkları doğru mudur?
- Türk Telekom'daki mal ve hizmet alımlarını Emin Başer ile Metin Ercan'ın Abdullah Tivnikli adına yürüttüğü iddiaları doğru mudur?
- Abdullah Tivnikli'nin Telekom İtalya ile ağırlıklı olarak Avea'daki yüzde 40 hissenin el değiştirmesine dayanan bir ortaklığı olduğu iddiası doğru mudur?
- Türk Telekom'a bağımsız üye olarak Oger tarafından atanan Metin Ercan'ın daha önce Kuveyt Türk'e danışmanlık yaptığı doğru mudur?

TİVNİKLİ'NİN KUVEYT BAĞLANTISI
Abdullah Tivnikli halen Kuveyt Türk Katılım Bankası'nda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.
Tivnikli’nin, hükümet üyeleri ile tanışıklığı ise İlim Yayma Vakfı’na dayanıyor. Vakfın kurucuları arasında Başbakan Erdoğan, Kemal Unakıtan, Muammer Güler ve Kadir Topbaş gibi isimlerin olması dikkat çekiyor.

odatv.com

 

evet verilmeli fakat türk şirketlerine

 

ahmetsami33 kardeş yalandır doğru olan bunların medyasının söyledikleri vacip olan o bunların diyet ödemesinden memleket bölünmesi haritalarday dı şimdi daha ileride bunların sayesinde şimdi topraklar iş karşılığı veriliyor kiralanıyor orman vazfını yitirmiş orman arazileri kanunuyla işler daha da hızlanaçak durmak yok yola devam negüzel söz