Yüreğime bir beden büyük gelen umutları Üzerimden çıkarıp gidiyorum." Küçük bir çocuğun duası gibi Masumluğunu sundum sana aşkın. Ama sen, “İmkansız bir aşk “ deyip sustun. Oysa sana dair ne düşlerim vardı. Dans edecektim yağmurlarda seninle. Yıldızların saçlarına düştüğünde, Bir gökkuşağı çizecektim beyaz tuallere. Asla kırgın değilim sana... Özgürdün, hürdün elbet. Güneşte yaşamak varken, Karanlıklarda boğulmayı göze alamazdın sen... Gözlerine sakladığım baharlara Veda busesini yapıştırıp gidiyorum. Aslında bir teşekkür borçluyum sana, Yarım bir adamın karanlıklarına Rüya misali baharlarınla konakladın.. Her nefesinde, Mevsimleri soludum gözlerinde. Kırılmış bir gönül mabedine Bir gülüş ekledin ya, Bir ömür yeter bana.. Hep ağladığımda öper dururum Baharda açmış o gülüşlerini...... Gittiğim yerlerde, Kim bilir belki de alışırım. Alışacağım; gözlerinin yokluğu değil elbet. Bahçemde ezilmiş güllerin çığlıklarına , İçimdeki çocuğun gözlerindeki ıslaklığına, Elbet bir gün alışırım.... Gidiyorum, Aynalara ağlamaklı suretimi bırakıp Masum çocukların dualarına gidiyorum... Senin uyuduğun saatlerde ben, Bu şehri, bu yüreği sana bırakıp Yağmurlarla öpüşmeye gidiyorum.