Vera /tavsiye ederim)

Konu, 'Video & Komik Video' kısmında modokol tarafından paylaşıldı.

  1. modokol
    Offline

    modokol Süper Üye Üye

    Kayıt:
    13 Şubat 2007
    Mesajlar:
    1.584
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ĭکTąиβuL;)
    [yt]JK3l7qLBSxU&eur[/yt]


    Hiç söylenmemiş sözler söylemeli..

    El değmemiş,duru sözler sevdiğim için..

    Sevdiğim..!

    Şehir giysilerini kıskanır
    Ve bu yüzden bürünür geceye
    Güneş gözlerinden beslenir
    Ve saçlarını kollar görmek için...


    Sensizken,şehrin boş meydanlarında yürüdüm
    Kalın puntolarla
    İri laflar ettim,
    Öfkemi saldım,
    İri dişli postallar üzerine...


    Sevdiğim ...

    Vera..!

    hangi çocuğu okşadın..?

    ellerinde gülden kokular,
    dilinde aşk nağmeleri

    Söylesene Vera,
    Hangi çocuğun adını andın..?

    Sahi Vera,
    En son ne zaman görmüştük Sena'yı
    Hatırlasana deli kız sana emanet etmiştik o bombaları

    Sevdiğim..!
    Bak;
    Umut kan pıhtısı rengine döndü

    Sen Vera,
    Filistinden geçerken sakın eteklerini toplama
    Biraz kan bulaşmış şekilde çık karşıma

    Ve sakın unutma
    O ilk çocuğumuzdur..
    Asırlardır dillerde olan Leyladır..

    Meryemin suskunluğunda can bulan gözleri vardı Züleyhanın
    Daha düşmeden,kirli kelimeler diyarına...


    Bilirmisin Vera,bu kaçıncı çocuk
    bu kaçıncı kertik yüreğe atılan..


    Artık eskisi gibi değil,daha da sancılı
    Artık daha da sancılı

    Asırlardan uzat ellerini Vera,
    Ellerini bulur ellerim bir grozni kuşatmasında...

    Dağları görüyormusun Vera..?

    Her bir dağa bir çocuğumuzun adını koymuşlar
    Murat'ım... Metin'im... Berat,ım...

    Hani omuz omuza vermiştik ya bir namaz kıyamında..
    Hani beraber açmıştık orucumuzu...
    Kimi Marmara'da,kimi Yıldız'da..

    Koş Vera koş..
    Ülkemin sürgün yerlerine koş..


    Ağlama deli kız, ben ağlarım..
    Seni böyle görmemeli her okul kapısında türkümüzü söyleyen kızlarımız.

    Ve annelere de söyle,sakın ağlamasınlar..
    Ve onlara sakın ölüler demesinler..

    Söylesene Vera, Çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpece değildir.?

    Öfkemiz taş doğursun Vera
    Taş doğursun..
    Yüreklerimizi söksün yerinden..

    Bak her tarafta elleri sapanlı Ebabiller..
    Ebrehe'nin tanklarına kan kusturur..

    Şimdi firavun'u boğan kızıldeniz'i ağlama duvarının önünde görüyorum.

    ki;
    Asa değil Musa'nın elindeki, çağın sökülmüş kalbidir..


    Bir şubat gecesi kaybettik esrarımızı Vera
    kendimizi odalarımızda bulduk
    Postallı korkularımızla..

    Söylesene Sevdiğim...
    Hangi rengini çaldılar gökyüzünden..?

    Bak zulüm, çin seddini aştı.

    Aaaah Sevdiğim..!
    İçimizdeki Musalardan ne haber vardır..?
    İbrahimlerden.. Yusuflardan...

    Yoksa Musa'yı kızıldenizde yalnız mı bıraktık..?
    Kendi ellerimizle mi verdik İbrahim'i nemrutlara..

    Şimdi hangi kuyudan gelmede Yusuf'un sesi..


    Unutma Vera'm..!

    Filistinde doğan her çocuk, ilkin annelerinin göğsüne; sonra yerdeki taşlara uzanırlar..

    Neredesin..!

    Ey İsmail'in boğazındaki merhamet..!

    Üzerimizdeki bu acıyı kaldır..!

    Ya ebabilleri gönder, ya bizi de oraya aldır..!



    Her taraftan bana yönelir seni arayan sesim..


    Vera benim... Vera benim...





    NUMAN ARIMAN



    okunan şiirle birlikte çalan fon müziğini indirmek için
    dosya.cc

    Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !




    alternatif link (Rapid):

    Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. !



    Dini bir kavram olarak da:

    VERA

    Vera; hayırlı ve övgüye değer amellere sarılıp, geçici dünya hevesi peşinde koşmayı terk etmeyi gerektirir. Yine vera; emredilen ve nehyedilen bütün dini hükümleri teferruatı ve incelikleriyle tatbik etmeyi gerektirir. Bunun gereği olarak, ağızdan giren ve çıkanın Allah ve Rasulü’nün sevdiği şeyler olmasına dikkat etmek, günaha düşmekten ve harama bulaşmaktan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durmak, zerre kadar da olsa kimsenin hakkını üzerine geçirmemek veradır. Hz. Ebubekir (r.a.) “Bir nevi harama düşeriz korkusuyla yetmiş çeşit helali terkeyledik.” sözüyle vera örneği sergilemiştir.
    Gereksiz şeyleri terk etmek demek olan “malayani” yi terk etmek de vera cümlesindedir. Zaten Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadisinde kişinin lüzumsuz şeyleri terk etmesinin o kişinin İslami güzelliği gereği, bir başka deyişle İslam’ı iyi anlayıp uyguladığının delili olduğunu söylemiştir. (Tirmizi, Zühd,11;İbn Mace, Fiten, 12)
    Vera ile Zühd arasındaki fark,vera şüpheli şeyleri, zühd ise ihtiyaç fazlasını terk etmektir. Vera’yı takva karşılığı alanlar olsa da vera; takvanın ileri bir merhalesidir. Veranın sevabı ve neticesi, ahirette hesabın hafif olmasını sağlar.
    Haramda vera(kaçınmak) dindarlıktır. Lakin bunun da dereceleri vardır. İmam-ı Gazali veranın dört derecesi olduğunu söyler:
    A_ Haram olan şeylerden kaçınmak,
    B_ Şüpheli şeylere karşı korunmak (ki bu salihlerin vera’ı dır)
    C_ Harama sebep olması ihtimalini düşünerek helali terk etmek (ki bu muttakilerin vera’ı dır)
    D_ Her ne kadar kendini harama düşürmeyecekse de, Allah’a yakınlığının artmayacak şekilde ömrünün bir kısmının boşa geçeceği korkusundan dolayı , bütün mevcudiyetiyle Allah’a teveccüh edip, Allah’ın dışında her şeyden yüz çevirmek (ki bu da sıdıkların vera’ı dır)
    Allah’ın helal kıldığı şeyleri, mubahları haram kılmak hiçbir kimsenin haddi değildir ve tehlikelidir.!!
    Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in Vera ile ilgili bazı Hadis-i Şerifleri
    Ebu Hureyre(r.a.) anlatıyor: “Rasulullah(s.a.v) buyurdular ki: “Ey Ebu Hureyre, vera sahibi ol (harama götürme şüphesi olan şeylerden de kaçın) ki insanların Allah’a en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkarlığı esas al ki insanların Allah’a en iyi şükredeni olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki (kamil) mü’min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki (kamil bir) Müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür.”
    Ebu Zerr (r.a) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v) buyurdular ki: “Tedbir gibi akıl yoktur. Sakınmak gibi vera yoktur. İyi huy gibi haseb (itibar vesilesi) yoktur.
    Ebu Zerr (r.a) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v) buyurdular ki: Ben bir kelime- Osman dedi ki: “Bir ayet” biliyorum. Eğer insanların hepsi onu tutsaydılar hepsine kafi gelirdi. ‘Ashab: ‘Ey Allah’ın Rasulu , bu hangi ayettir?’ dediler, Aleyhissalatu vesselem: ‘Ve kim Allah’tan korkarsa, Allah o kimseye (darlıktan genişliğe) bir çıkış yolu ihsan eder.’ (talak-2) ayetini okudu.”
    Abdullah ibnu Amr (r.a) anlatıyor: “Rasulullah(s.a.v)’a : ‘En efdal insan kimdir?’ diye sorulmuştu. ‘kalbi mahmum(pak), dili doğru sözlü olan herkes’ buyurdular. Ashab: ‘doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmumul kalb ne demektir?’ diye sordu.
    (Mahmumul kalb), Allah’tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, haset yoktur “ buyurdular.

    Ramazan Akınkan
    İsk.Hatay
     

Sayfayı Paylaş