TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu hükümetlerin öncelikli görevinin çalışanların can güvenliğini sağlamak, çalışanların hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek olduğunu ifade ederek, bugün yapılanların bunun tam tersi olduğunu savundu. Kumlu, “Bir tarafta insanlarımız çalıştıkları iş yerlerinde canlarını kaybederken, diğer yandan çalışanların hak ve çıkarlarını geriye götürecek düzenlemeler yapılmaktadır” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, OSTİM’de meydana gelen patlamalar sonucu hayatını kaybeden işçileri anmak için düzenlenen, “1 Dakikalık Saygı Duruşu” eyleminin ardından, Konfederasyon Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması yaptı. Kumlu, günümüzde özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma ve esnek çalışma biçimlerinin Türkiye’de sağlıksız ve güvenliksiz bir çalışma hayatını işçilere dayattığını belirterek, “Ülkemizde kayıt dışı ekonominin var olduğu bir yapıda, çalışanların hakları geriletilmekte, esnek, güvenliksiz, güvencesiz, sigortasız ve kaçak işçi çalıştırma her geçen gün yaygınlaşmaktadır.Nitekim son yıllarda Davutpaşa’daki patlamadan başlayarak, Tuzla tersanelerinde, Bursa’nın Mustafakemalpaşa, Balıkesir’in Dursunbey, Zonguldak’ın Karadon maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarında onlarca işçimizin hayatlarını kaybetmesinin ardından, 3 Şubat günü sabah ve akşam saatlerinde OSTİM ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde meydana gelen patlamalar sonucunda 20 işçi hayatını kaybetmiş, 50’nin üzerinde işçimiz ise yaralanmıştır” dedi. -“TOPRAK ALTINDA, ÇÖKEN BİNALARIN ENKAZINDA CAN BIRAKMAK İSTEMİYORUZ”- Kumlu, artık toprak altında ve çöken binaların enkazında can bırakmak istemediklerini ifade ederek, “Biz artık sabah evden çıkan kardeşlerimizin güven içinde çalışıp, akşam evlerine sağ salim dönmesini istiyoruz. Biz artık çocuklarımızın iş cinayetlerine kurban verdikleri babalarının annelerinin arkasından ağlamasını, çok basit önlemler alınmadığı için öksüz yetim kalmasını istemiyoruz. Biz artık bu tarifsiz acıların yaşanmasına bir son verilmesini istiyoruz” diye konuştu. Torba Yasa Tasarısı gündeme geldiğinden beri, emek ve meslek örgütlerinin ayakta olduğunu belirten Kumlu, “Hepimiz tasarıdaki sakıncalı maddeleri bir bir sıralayıp, itirazlarımızı dile getiriyoruz. Bir konunun altını çizmek istiyorum, biz emek ve meslek örgütleri olarak Torba Yasadaki sakıncalı maddeleri belirlerlerken bunu bir masanın etrafına oturup hep birlikte yapmadık. Her örgüt çalışmasını kendi yaptı ve kamuoyuna açıkladı. Ama her bir çalışma teker teker incelendiğinde görülecektir ki, hepimizin sakıncalı bulduğu maddeler aynı. Neden aynı? Çünkü aklın yolu bir” dedi. -“PROFESÖRLER DE Mİ HALKI YANILTTI?”- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in sarfettiği “Bu tasarıyla ilgili sendikalar işçileri yanıltıyor” ifadelerine cevap veren Kumlu, “Bakan, tek tek sıraladığı hükümleri olumlu hale getirebilmek için de bin dereden su getiriyor. Benim buradan sayın Bakan’a bir sorum var. Sayın Bakan, hadi TÜRK-İŞ işçileri yanılttı. DİSK de mi yanılttı, KESK de mi yanılttı hatta HAK-İŞ de mi yanılttı? Profesörler, konuyla ilgili uzmanlarda mı yanılttı” diye sordu. Kıdem tazminatına ilişkin tartışmalara da değinen Kumlu, “İkide bir önümüze allayıp pullayıp kıdem tazminatı meselesini getiriyor. Hem de öyle bir allayıp pulluyor ki, sanırsınız hiç hak kaybı yaşanmayacak. Sanırsınız, kıdem tazminatı bugünkünden fazla ödenecek. Yok öyle yağma Sayın Bakan, Türk halkını kandıramazsın. Burada biz varız biz! Kıdem tazminatlarını kuşa çevirmeyi bu güne kadar hiçbir hükümet başaramadı, siz de başaramayacaksınız” dedi. ANKA
