Torunların da hayatı karardı‏

Konu, 'Türkiye'den Haberler' kısmında toycan tarafından paylaşıldı.

  1. toycan
    Offline

    toycan Banlı Üye

    Kayıt:
    6 Haziran 2007
    Mesajlar:
    682
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    TORUNLARIN DA HAYATI KARARDI
    Türkiyeli Eşbaşkan; “Hedef 2071. Çocuklar ve torunlar zenginlik içinde yaşayacaklar” dedi.
    Bu beyanın gerçeğinde Türkiyeli, şunları demek istiyor;
    1)Ey Millet siz uzaklara, taa 2071’e bakın. Bu günü boş verin. Ben bu arada Öcalan kardeşimle anlaşıp, önce Başkanlığı kapayım, sonra da İslam Federe Devletini kurayım. Siz uyanmadan şu işi kıvırayım.
    2)Ey Millet, borç bini aştı. Kıpırdayacak halim kalmadı. Durumunuzun düzeleceğini sanıyorsanız, avucunuzu yalarsınız. Bundan fazlasını ummayın.
    “Köyde yaşayıp, hayvan bakanlar iyi bilir. İnek, buzağısını doğurup emzirmeye başladığında yavrusunun doyduğunu hissedince sütü keser. Memeden süt alamayan buzağı, kafasıyla ineğin memesine doğru vurmaya başlar. Vurur ki anası sütünü tekrar salsın. O zaman inek kafasını yavrusuna doğru çevirir ve umma, diye bağırır. İneğin “umma”sı ile Türkiyelinin “umma”sı aynı şey demektir. Bu benzetme ise, halk dilinde “harç bitti, yapı paydos” diye bilinir.

    Ülkemizin kaynakları bizlere dedelerimizden miras kaldı ama işin gerçeği, bu kaynakları bizler torunlarımızdan emanet aldık. Torunlarımıza bugünkünden daha temiz bir çevre, daha borçsuz bir ekonomi, daha demokrat ve özgürlükçü bir Türkiye bırakabilirsek, görevimizi yerine getirmiş oluruz.
    Bakalım ekonomik olarak torunlara ne bırakıyoruz?

    Türkiyeli Eşbaşkan, ekonomik konularda ağzını her açtığında kendisine öğretilenleri tekrarlamaktadır.
    *IMF’ye borcumuz 23 Milyar dolardı, biz sıfırlamak üzereyiz.
    *Merkez Bankası rezervini 65 Milyar Dolardan, brüt 125 Milyar Dolara çıkardık!

    Rakamlarla başınızı ağrıtmak yerine, Türkiyelinin bu rakamlarını doğru kabul edelim ve sizlerle basit, halkın bakkal hesabı dediği türden bir hesap yapalım.
    Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı verilerine göre;
    2002 yılı sonunda Türkiye’nin İÇ BORCU: 149,9 Milyar Lira idi.
    2012 yılı sonunda Türkiye’nin İÇ BORCU: 389,9 Milyar Lira oldu.
    Torunlara bırakılan iç borç artışı: Tam tamına 240 Milyar Lira, yaklaşık 140 Milyar Dolar.

    2002 yılı sonunda Türkiye’nin DIŞ BORCU: 129,6 Milyar Dolar idi.
    2012 Yılı sonunda Türkiye’nin DIŞ BORCU: 369,6 Milyar Dolar oldu
    Torunlara bırakılan dış borç artışı: Tam tamına 240 Milyar Dolar oldu.

    Bu rakamların üstüne dedelerimizden bize kalan, bizim de arttırarak torunlarımıza bırakmamız gereken, ata-dede mallarından torunların haklarını gasp ederek 60 Milyar Dolarlık kısmını da peşkeş çeker gibi sattık.
    Şimdi torunlarımıza ne bıraktığımızı iyice bilmemiz için rakamları toplayalım;
    İç borçtan: 140 Milyar Dolar, Dış Borçtan: 240 Milyar Dolar, Torunların malından: 60 Milyar Dolar.
    Etti mi size: 440 Milyar Dolar.
    Türkiyeli ne ile övünüyordu;
    IMF’ye ödenen borç 23 Milyar Dolar, Merkez Bankası Brüt Döviz Artışı: 65 Milyar Dolar.
    Etti mi size: 88 Milyar Dolar.

    Büyükten küçüğü çıkaralım; 440 Milyar Dolar- 88 Milyar Dolar= 352 Milyar Dolar
    Bu devasa borca karşılık, Türkiye sathında bir tane Keban Barajı, bir tane Atatürk Barajı, bir tane Tüpraş veya Petkim bulamazsınız.
    Bu 352 Milyar Dolar, Türkiyeli Ekonomi ustasının torunlarımızın omuzlarına bıraktığı yüktür.

    2071 yılında Türkiyeli Eşbaşkanın torunu gezerken bir lokantanın camında “İstediğinizi yiyin-için hesabınızı torunlarınızdan alırız” yazısını görmüş ve içeri dalmış. O zamana kadar ne gemicikler, ne de pırlanta dükkânları kalmadığından rahmetli dedesi gibi İETT’de çalışıyormuş. Yemiş içmiş, karnını iyice doyurmuş. Kalkarken garson önüne öyle bir hesap getirmiş ki, gözleri yuvalarından fırlamış!
    Kızgınlıkla: “Bu ne yahu, hani torunlar ödeyecekti?”
    Garson; “Bu borç sizin değil kardeşim, bu size dedenizden kalan borçtur. Torun olarak, dedenizin borcunu ödeyeceksiniz”
    demiş.

    Bu anlattıklarımız çok önemlidir ama daha da önemlisi var.
    Nasıl Cumhuriyeti kuran dedelerimiz, onların dedeleri olan Osmanlının,
    Düyun-u Umumiye’ye olan borcunu son kuruşuna kadar ödedilerse, bizim torunlarımız da, Türkiyeli Eşbaşkanın yaptığı borcu öderler!
    Fakat torunlarımız bize şu soruyu sorarlarsa ne cevap verebiliriz, ben bilmiyorum, bilemiyorum;
    “Dede, sizin dedeleriniz sizlere Misak-ı Milli hudutları içinde bir vatan bırakmışlardı. Hem de canları pahasına.
    Siz ise, bizlere bir bölümü eşkıyalar tarafından koparılmış bir “Bölünmüş Vatan” bırakıyorsunuz.
    Dedelerinizin emanetine niçin sahip çıkmadınız? Hiçbir şey bilmiyorsanız, vatan için ölmesini de mi bilemediniz!”

    Bilen varsa, bana da anlatabilir mi acaba? Lütfen.
    Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Şubat 2013
    RİFAT SERDAROĞLU
     
  2. mescer
    Offline

    mescer Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    16 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    232
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    istanbul
    daha nelerin hayatını karartmadıkkı
     
  3. 05camci
    Offline

    05camci Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    15 Haziran 2009
    Mesajlar:
    163
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    AMASYA
    üste yazanlar abartılı ve karamsal bi döküm olmuş birazda bunları araştırırmıyız acaba
    2000 yılında kaç kişinin arabası vardı bugün 2012 kaç kişinin var
    2000 yılında kaç kişi ev sahibiydi bugün 2012 kaç kişi ev sahibi
    2000 yılında kaç kişi kaloriferli evde oturuyordu bu gün kaç kişi
    2000 yılında kaç kişinin son model cep telefonu vardı bugün kaç kişini
    2000 yılında kaç kişi evinde yemek yiyordu bugün dışarda lüx lokantalarda
    2000 yılında kaç kişinin led tvsi vardı bu gün kaç kişinin bunun gibi bir sürü örnek var
    herkes ayağını yorganına göre uzatırsa iyi olmamak için bir neden göremiyorum
     

Sayfayı Paylaş