Faili meçhuller davasının müdahil avukat Sezgin Tanrıkulu, Jandarma Genel Komutanlığı'nın Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz'ü görevinden almayarak mahkeme heyetine mesaj verdiğini, baskı altına aldığını savundu. Sanık Temizöz de "terörle mücadele etmiş ve Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı olarak burada olmayı hazmedemiyorum" diyerek tahliyesini istedi. Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 1993-1995 yılları arasında meydana gelen 20 faili meçhul cinayetten sorumlu oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan aralarında Kayseri Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak'ın da bulunduğu 7 kişinin yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 6. Ağır Cezam Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Temizöz, Atak, Hıdır Altuğ, Adem Yakın, Fırat Altun (Abdulhakem Güven) ve Tamer Atak hazır bulundu. Saat 14.00'te başlayan ve 4 kez ara verilen duruşma 23.00'e kadar devam etti. Duruşmanın son bölümünde söz alan müdahil avukatlarından Tahir Elçi, eşleri, çocukları, kardeşleri ve babaları öldürülen mağdurların 15 yıl bekledikten sonra bu davayla ilk kez içlerine umut ışığı doğduğunu söyledi. Mağdurların, yakınlarının kimler tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkarılması ve cezalandırılması beklentisi içerisinde olduğunu belirten Elçi, sanıkların tahliye edilmesinin adalete olan güveni zedeleyeceğini ifade etti. Sanık Albay Temizöz'ün halen görevde olmasının mahkeme heyetine verilen bir mesaj olduğunu belirten müdahil avukatı Sezgin Tanrıkulu ise şunları söyledi: "Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin Jandarma Genel Komutanlığı'nda Kayseri Jandarma Alay Komutanlığı'nı yapacak bir asker yok mu ki Temizöz halen görevinde? Bu, yargı bağımsızlığına müdahaledir. Jandarma Genel Komutanlığı mesaj veriyor, baskı yapıyor. Bunun başka bir izahı yok. Mahkeme, mağdurlar, tanıklar ve bizler baskı altındayız. Sanıkların tutukluluk halinin devamı adaletin tecellisi için önemlidir." İddia makamı da kuvvetli suç şüphesi ve suçun niteliği gerekçesiyle sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Daha sonra sanıklara söz verildi. Sanık ve aynı zamanda gizli tanık olan Hıdır Altuğ, gizli tanık ifadesini reddetti. Sanık Adem Yakın da suç delillerinin mahkemeye getirilip kendisine gösterilmesi halinde 7 değil, 77 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına razı olacağını belirtti. Gizli tanıklardan kardeşi M.N.B'yi 'yalan makinesi' olarak adlandıran Kamil Atak da, suçlamaların iftira ve senaryo olduğunu iddia etti. Sanık Temizöz de dava dosyasında yer alan ve suçlandığı cinayetlerde kullandığı iddia edilen silahların, PKK'ya ait olduğu ve cinayetlerin terör örgütü tarafından işlendiğini öne sürdü. Sanıkların kaçırıldığı söylenen beyaz Renault arabanın Cizre Jandarma Komutanlığı envanterinde olmadığını da ileri süren Temizöz, şöyle devam etti: "Cizre'deki 2 yılımda bölücü terörle mücadele ettim. Günde en fazla 2-3 saat uyuyordum. Terörle mücadele etmiş ve Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı olarak burada olmayı hazmedemiyorum. Ancak yasalara da saygılıyız ve olmaya da devam edeceğiz. Tahliyemi istiyorum." Müdahil avukatları ve basının, mahkeme heyeti ve kendilerine baskı yaptığını ileri süren sanık avukatları da basının yanlı yayın yaptığını ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini savundu. Müdafi avukatları, müvekkillerine isnat edilen suç, delil durumu ve tutuklu kaldıkları süreler göz önünde bulundurularak tahliye edilmelerini istedi. Aranın ardından saat 23.00'da kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 109 sayfalık iddianame, sanıkların 765 sayılı TCK'nın "Adam öldürmek", "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" ve "Adam öldürmeye azmettirmek" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz'ün 9, Kamil Atak'ın 7, Temer Atak'ın 2, Adem Yakın'in 7, Hıdır Altuğ'un 3, Fırat Altın'ın(Abdulhakim Güven) 6, Kökel Atak'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. (CİHAN)
