FIFA ve UEFA uluslararası organizasyonlarda 6 hakem uygulamasının yaygınlaştırmasını tartışırken, 1914'te İstanbul Futbol Birliği'nin ekstra çizgi hakemliğini kabul ettiği, Galatasaray ve Fenerbahçe ile birlikte 8 kulübün kararın altına imza attığı ve 1914-15 sezonunda çizgi hakemlerinin görev yaptığı ortaya çıktı FIFA ve UEFA üst düzey organizasyonlarda "6 hakem" uygulamasının yaygınlaştırılmasını tartışırken, çizgi hakemliğinin 1914 yılında İstanbul Futbol Birliği tarafından zorunlu kılındığını gösteren tarihi belge ortaya çıktı. Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu, Anadolu, Türk İdman Ocağı, Erenköylü, Süleymaniye ve İdmanyurdu kulüplerinin "İstanbul Futbol Birliği" adı altında gerçekleştirdikleri ligde iki tane "kale hattı hakemi" uygulamasının altına imza attıkları belirlendi. 1914-15 sezonu öncesi yayınlanan "futbol nizamnamesinin" "hakeme dair" başlıklı 39. maddesine göre, maçta görev yapacak bir orta ve iki yardımcının (o zamanki adı ile yan hakem) yanı sıra "tarafsızlığı" kabul edilmiş iki kale hattı hakeminin atanması öngörüldü. Dünya ve Türk futbol tarihi üzerine araştırmaları bulunan Atilla Ferah tarafından milli Kütüphane arşivinden bulunun ve Osmanlıca kaleme alınan belge, söz konusu dönemde "çizgi hakemliği" uygulamasının lige katılan 8 kulüp tarafından da kabul edildiğini kayıtlara geçirdi. Bugün Türkiye Futbol Federasyonu olarak anılan günün "Heyet-i İdaresi", o sezon görev yapacak hakemlerin isimlerini lige katılacak 8 kulübe toplu olarak tebliğ ederken, hakem seçme hakkını kulüplere tanıyordu. Müsabakaları yönetecek hakemlerin belirlenmesi sırasında kura çekimi yapılıyordu. Örneğin Fenerbahçe-Galatasaray maçında kurayı kazanan takım ilk maçın hakemini, diğeri ise rövanş maçının hakemini saptıyordu. Ancak Heyet-i İdare, hakemin o maçı yönetecek kapasitede olmadığına veya tarafsızlığına inanmaz ise listeden silinip, yerine başka bir isim atanması yetkisine sahipti. Nizamnamenin 37. maddesine göre hakem kararları "nihai" ve "itiraza kapalı" idi. Hakemler maç sonuçlarını yazılı olarak Heyet-i İdareye bildirmek zorundaydılar. TELGRAF İLE TEBLİGAT Günümüzde elektronik posta ve internet yoluyla yapılan duyurular, 1914 yılında kulüplere tebligatı telgraf ve taahütlü mektup ile yerine ulaştırılıyordu. Tebligatı alan kulüpler sezon öncesi nizamnamede yer alan hususları peşinen kabul etmiş sayılıyordu. Müsabaka sonuçları ise her ay sonunda "neşriyat", bugünkü adıyla basın yoluyla "umuma", kamuoyuna ilan edilmek zorundaydı. Nizamname olarak anılan ligler statüsünde sezon içinde yapılacak herhangi bir değişikliğin lige katılan tüm kulüplerin ittifakıyla (ortak kararı ile) alınabileceğini öngörürken, uygulamada tek yetkinin Heyet-i İdare'de olduğunun altı çiziliyordu. Heyet-i İdare (Türkiye Futbol Federasyonu) belirlenmesi yetkisi o dönemde tamamen kulüplerin elindeydi. Lige katılan 8 kulüp Heyet-i İdare'ye birer temsilci veriyor, bu heyet maçların organizasyonu, kuralların belirlenmesi, hakemlerin seçimi, futbolcuların nasıl transfer edileceği, transfer ücretlerinin miktarı gibi konularda söz sahibi oluyor ve kabul edilen hususlara herhangi bir itiraz hakkı bulunmuyordu. 1914'te Osmanlıca olarak yayımlanan İstanbul Futbol Birliği'nin Nizamnamesi, daha sonra Türkçe'ye çevrildi. MHK BAŞKANI'NDAN YEŞİL IŞIK Lig maçlarında 6 hakem uygulamasına Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp de yeşil ışık yakmıştı. UEFA organizasyonlarının yanı sıra İtalya 1. Ligi'nde de 6 hakemin görev yaptığına dikkat çeken Zekeriya Alp, "UEFA, bu uygulama içinde bizim de olmamızı talep ediyor. Federasyon başkanımız önümüzdeki yıl 6 hakem uygulamasının bizde de olmasını istiyor. Böyle bir çalışma içerisindeyiz" açıklaması yapmıştı. SAYI YETERLİ Mİ? Türkiye Futbol Federasyonu tarafından da benimsenen uygulama bir başka sıkıntıyı gündeme getirecek. Spor Toto Süper Lig'de 6 hakem uygulamasına geçilmesi durumunda, mevcut kadroda yer alan hakem sayısı yetersiz kalabilecek. 7'si FIFA 37 hakemin yeni sistemde yetmeyeceği savunulurken, MHK'nin, ulusal hakemlerin bir bölümünün de bu karşılaşmalarda kullanılabileceği ifade edildi.