Sultan 2. Abdülhamid'in dördüncü nesil torunlarından Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, siyasete atılacağını açıkladı. Osmanoğlu, Osmanlı'nın ahının bu ülke üzerinden kalkması için Ayasofya'nın açılması ve son Osmanlı padişahı Sultan Vahidettin Han'ın mezarının Türkiye getirilmesi gerektiğini de söyledi. Osmanoğlu, Sakarya'nın Arifiye ilçesinde AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen "Dedem Abdülhamid Han" paneli sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Siyasete girmeyi düşündüğünü ve farklı partilerden teklif aldığını ifade eden Osmanoğlu, dedelerinin yolundan gittiğini ve onlar gibi ülkeye en iyi şekilde hizmet etmek istediğini vurguladı. Haneden mensuplarının da siyasete girme düşüncesini olumlu bulduklarını vurgulayan Osmanoğlu şunları kaydetti: "Ama nasip kısmet. Tabi ki milletvekili değil de belki başbakanlık veya cumhurbaşkanlık gibi yüksek bir yerden teklif gelirse katılmak isteriz. Şu ana kadar aileden birisi siyaset girişiminde bulunmadı, ilk defa olacak. Hem dedelerimize layık bir siyasetçi hem de vatanımıza layık bir şekilde hizmet etmek istiyoruz. Bu ülkenin torunlarıyız, sahipleriyiz, dedelerimiz bu uğurda başlarını yola koydularsa biz de tabi ki başımızı yola koyup en güzel şekilde ülkeyi yönetebileceğimize inanıyoruz. Aile adına da bunu temsil edeceğimi düşünüyorum, inşallah hayırlısı olur." ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK VERDİ Osmanoğlu, terörün bitirilmesi için başlatılan çözüm sürecine de destek verdi. Başbakan Erdoğan'ın güzel bir olaya imza attığını düşündüğünü ifade eden Osmanoğlu " Sonuçta bu ülke hepimizin. Türkler, Kürtler, Lazlar ve Çerkezlerin bu ülkeye sahip çıktığını düşünüyorum. Başkanımızın bizleri bir arada tuttuğuna inanıyorum. İnşallah hepimiz, bu ülke için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. " dedi. "MUHTEŞEM YÜZYIL DEĞİL MUHTEŞEM REZALET" Muhteşem Yüzyıl dizisini de eleştiren Osmanoğlu, kendisinin bu diziye 'muhteşem rezalet' dediğini vurguladı. Osmanoğlu "'Muhteşem Yüzyıl' değil 'Muhteşem rezalet' diyelim. Gün geçtikçe daha çok rezalet olduğunu duyuyoruz. İlk çıktığı günden bugüne kadar rezalet bir dizinin devam ettiğini ve bizleri üzdüğünü düşünüyoruz. En kısa zamanda bitmesini istiyoruz. Çünkü gerek yurt dışından olsun gerek Türkiye'den dünyanın her yerinden olsun insanlar böyle bir diziden çok rahatsızlar. Bizlere hitap eden bir dizi değil. Hakikaten bizleri tanıtan bir şey değil. Dedelerimiz hep at sırtında dünyaları fethederken biz tarihimizi düzgün bir şekilde anlatamıyoruz diye söyleniyorlar. Tarihimiz o kadar geniş ve düzgün ki 'neden daha hala bu hainlik?' O yüzden bu hainliğin bir an önce bitmesini istiyoruz. " şeklinde konuştu. "OSMANLIYI DOĞRU ANLATAN FİLM YAPACAĞIZ" TRT'nin Osmanlı ile ilgili yaptığı bir belgesel için 15 veya 16 Mayıs'ta ailenin bir kısmı ile bir araya gelebileceklerini dile getiren Osmanoğlu, Osmanlı'nın doğru anlatılmamasından büyük rahatsızlık duyduklarını vurguladı. Bu sebeple Osmanlı'yı doğru anlatan bir film için senaryo çalışmasının sürdüğünü dile getiren Osmanoğlu şu bilgileri verdi: " Bizde sinema için bir şekilde Sultan Abdülhamid Han'dan başlayarak diğer padişahları anlatmaya devam edeceğiz. Bizler tarihe aç kaldık. 80-90 senedir bize anlatılan yanlış bir tarih var. Hedefimiz yanlış anlatılan tarihin önüne geçmek. Sinema projemiz var. Yaklaşık bir yıllık bir çalışma, senaryolar yazılmaya devam ediyor. İnşallah bunu bir an önce hayata geçirmeyi düşünüyoruz. " "AYASOFYA İBADETE AÇILMALI" Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasını istediklerinin altını çizen Osmanoğlu " Dedelerimizin ahları var üzerimizde. Onları az da olsa üzerimizden atmak gerektiğini düşünüyorum. Hem Ayasofya'nın açılmasını hem diğer sultanımız Vahdettin Han'ı ülkemize geri getirmek istiyoruz. Bunları bir an önce yapmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "AMCAM SURİYE'DE CAN GÜVENLİĞİ YOK GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ" Osmanoğlu, Suriye'de sıkıntılı günlerin yaşandığını, Esad rejiminin çocukları hala katletmeye devam ettiğine dikkat çekerek, amcası Dündar Efendi'nin de Suriye'de bulunduğunu ve ilk fırsatta Türkiye'ye getirmek istediklerini anlattı. Osmanoğlu, "Dündar Efendi'nin bir an önce Türkiye'ye gelmesini istiyoruz. Can güvenliği yok, sıkıntılı dönemler geçiriyor ve rahatsız. Bunlar hem bizleri hem de Türk halkını derinden üzüyor. Sağ olsunlar hem Dışişleri Bakanlığı hem de Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız olsun sürekli yanımızda olduklarını belirttiler, ifade ettiler. Şu anda onları riske atmak istemediğimizi söyledik. Çünkü en ufak bir sıkıntıda yanlış bir hareket yapabilirler. Sonuçta yerlerini belli etmiş oluruz onlara bir koz vermiş olabiliriz. O yüzden iyi olduklarını haber alıyoruz. Şu anda sessiz kalmak zorundayız ama daha da kötüye giderse artık gerekirse biz gidip alacağız" şeklinde konuştu.