Söz alex de souza'da!

Konu, 'FENERBAHÇE' kısmında mescer tarafından paylaşıldı.

  1. mescer
    Offline

    mescer Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    16 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    232
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    istanbul
    İşte Alex'in Ajansspor tarafından derlenen sözleri;

    "ÇOCUKKEN BİLE BU KADAR AĞLAMADIM"
    "Her şeyden önce herkese geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Sizlerle berabere bu süre için sizlere kalbimin en derin yeriyle teşekkür ediyorum. İlk geldiğim günden bu yana bana olan davranışından dolayı Fenerbahçe taraftarına da teşekkür ediyorum. Pazartesi günü sözleşmemi fesh ettikten sonra evimde sokakta çocuğumun okulunda taraftarın gösterdiği reaksiyonu rüyamda bile göremezdim, herkese teşekkür ediyorum".

    35 yaşıma bastım, çocukken bile son hafta ağladığım kadar ağlamamıştım. Çok duygusal bir hafta geçirdim. En içten dileklerim bunlar, Fenerbahçe taraftarının mutlu olmasını istiyorum çünkü geldiğimden bu yana bana çok iyi davrandılar".

    "SAMET KOLAY GÜNLER GEÇİRMEDİ"
    "Bu sürecin nasıl geliştiğini anlatacağım ama bana bu güne kadar çok destek olan bir kişiye de teşekkür etmek istiyorum; O kişi de Samet. Geçen hafta hava alanınında yaşadıklarından bugünkü istifasına kadar çok zor süreç yaşadığını biliyorum. O yaştaki bir çocuk için kolay değil. Ben onu Fenerbahçe formasına imza almak isteyen bir çocuk olarak tanıdım ve bu günlere geldi, çok kolay günler geçirmedi".

    "CEVAPLAR BENİ ENDİŞELENDİRMİYOR"
    "Basın toplantısı yapıp yapmama konusunda da bekledim. Borrusia ve derbi maçını bekledim ve o nedenle bugünü seçtim. Çok şükür ki bizim lehimize sonuçlandı. Bazı yorumları okuduğum için bunu söylüyorum; yönetim cumaya toplantı koyduğu için benim pazartesine toplantıyı aldığım konusunda.. Ama önemli olan takımdır burada, bu nedenle bu güne aldım".
    Kulübün ne söyleyeceği de beni endişelendirmiyor açıkçası. Çünkü ben kendi sorunlarımı Aykut hoca ve başkanla konuştum ve bir şekilde çözdük. Fenerbahçe'de başarılı bir dönem geçirdiğimi ve takıma katkım olduğunu düşünüyorum kalitemle. Ancak şimdi bu sürece nasıl gelindiğini anlatacağım".

    -1.KISIM: ALEX DE SOUZA-

    "EN BÜYÜK HATAM.."
    "Bu konu hakkında çok şey düşündüm. 5 bacağı vardı bu konunun.. Ben, Aykut Kocaman, Ali Yıldırım, başkan ve basın.. Başınıza bir şeyler geliyorsa bunda sizden dolayı da hata vardır. Kendi sorumluluğumu da alıyorum ve kendi hatalarımı biliyorum. Bu konuda konuşmaya başlayacağım. En büyük hatam kulübü bazı anlarda yaralayacak davranışlarda bulunmam oldu. Twitter'ı yanlış bir şekilde kullandım. Bazı insanlara mesajlar smsler gönderdim, belki göndermesem daha iyiydi. Mesajın içeriğinde hata yoktu, ancak gönderdiğim kişilere göndermesem, bende kalsa daha iyi olacaktı. Mahmut vasıtasıyla bana verilen, TFF'yle gönderilen borcu yoktur yazısı var. Bu konuda da hata yaptım. O konuda Ali Yıldırım ile bir tartışmamız oldu. O konuda da öyle davranmamam gerekirdi".

    "Benim için çok fazla şekilde 'para için oynuyor' dediler. Ben bu takımın kaptanıyım. Eğer para düşkünü bir insan olsaydım kulübün bana yaptığı teklifi kabul eder ayrı antrenman yapar ve Mayıs ayına kadar maaşımı tıkır tıkır alırdım. Ama bence insanlar hak ettiği parayı almalı. Bunlar bu durumun bu hale gelmesine kadar içtenlikle kabul ettiğim hatalarım."

    -2.KISIM: AYKUT KOCAMAN-

    "Aykut Kocaman ile diyaloğumuzu yönetici ve teknik direktör olarak ikiye bölmek istiyorum, çünkü ilk tanışıklığımız yönetici olarak olmuştur. Sizler Fenerbahçe'yi yakından takip ediyorsunuz. Aragones döneminde Trabzonspor maçını kazansaydık 7 Temmuz'a kadar tatilde olacaktık ve kazanarak tatile çıktık. Ben tatildeyken Aragones ayrıldı ve tatil programı değişikliği bana iletildi. 20-22 Haziran civarıydı Samet beni aradı ve 1 hafta erken dönem gerektiğini söyledi. Ben de programımı yaptığımı ve dönemeyeceğimi belirttim. 7 Temmuz günü döndüğümde Daum'un odasına gittim, geciktiğim için kendisine özürlerimi ilettim. 7 Temmuz kararının kendisinden önce verildiğini ve sorun olmadığını söyleyerek Aykut Kocaman'ın yanına tanışmam için gönderdi."

    "Kendisiyle tanıştım. Bana 'Sen kaptansın herkesten önce senin burada olman gerekirdi' dedi. 1 hafta önce takımın kampa geldiğini ve benim de burada olmam gerektiğini söylediğinde haklı olduğunu söyledim. Ve kendisine şunu ilan ettim;
    yılın ayının 11 ayını burada geçiriyorum 1 ayımı ailem ve sevdiklerim ile geçirmem gerektiğini söyledim. Katılmam gereken şeyleri ve katılmadığım şeyleri açıkça söyledim, böylece tanıştık. 1 seneli yöneticilik döneminde çok az görüştük, sonra da teknik direktör oldu.

    KOCAMAN'A NELER SÖYLEDİ?
    "Teknik direktör olduktan sonra sorunlarımız başladı. Ondan sonra kendisiyle birçok görüşmemiz oldu, bunların hepsini kabul ettim ama hiç birine katılmadığımı söyledim. Futbol görüşlerimiz çok farklıydı. Benim görüşüme göre bir futbol takımının sürekli gelişmesi gerekir, bu da antrenmanla sağlanır. Bir oyuncu 3 senedir aynı yerde veya geriye doğru gidiyorsa bir aksilik olduğunu söyledim. Ama Aykut Kocaman 'Bana burası Türkiye, burada antrenmanlar gelişmek için değildir' gibi bir şey söyledi".

    "GOL SEVİNÇLERİME KATILMADI"
    "Bir önceki cümleme ek olarak söyleyeceğim. Bu da kulüpteki yerimi sorgulamama neden oldu. Gol attığım zamanda hocanın bu sevince katılmaması bende mutsuzluk yarattı. Fenerbahçe gibi bir kulüpte atılan gollerden sonra hocanın sakinliğini ve sukunetini korumasını anlayamadım. Bir çok kişi bunun Aykut hocanın tavrı olduğunu söyledi ama bir türlü kafama girmedi. Dün Gökhan Gönül'ün golünden sonra bu sevince ortak olması bana bir şeylerin değişebileceğini gösterdi".

    "Sonra hocanın sözleşmesini 3 sene uzattılar demek oluyor ki işine güveniyorlardı. Güvenmeseler 3 sene uzatmazlardı. Ve sözleşmesini uzattıktan sonra kulübün futbola bakış açısında bir takım değişiklikler yapacağını söyledi ancak benim gördüğüme göre hiçbir değişiklik olmadı."

    GALATASARAY MAÇI..
    "Türkiye'de benim en çok üzüldüğüm maç olan son Galatasaray maçından bahsetmek istiyorum. Kazanmak kaybetmek bunlar oyunun bir parçası. Oynamak ya da yedekte kalmak da hocanın tercihleridir. Bu maçtan önce sol ayağımdaki problemden dolayı Trabzon'da oynamamıştım, takım çok iyi oynadı. Ve ilk antrenman sonrası Aykut hocanın odasına gittim ve takım çok iyi oynadı tebrik ediyorum dedim. Ona kendi ayağımdan, şişkinlikten bahsettim ve çok istemememe rağmen G.Saray maçında oynayamayacağımı söyledim. Daha erken olduğunu, maç saatine kadar bekleyeceğini söyledi, sana güveniyorum dedi. Sonra sağlık ekibiyle program yaptık ve 7/24 tedaviye devam ettik. Perşembe günü doktor Ertuğrul ayağıma anestezi uygulamak istedi ama bunu kabul etmedim. Anestezi olmadan ayağımın normal antrenmana nasıl tepki vereceğini görmek istedim. Antrenmandan sonra hocanın odasına gittim, Ali Yıldırım ve Hasan da vardı, çok mutluyum ayağımda ağrı hissetmedim dedim, o da bana teşekkür etti. Maç günü öğle yemeğinde benle konuştu. Bir stratejisi olduğunu; benim yedekte başlayacağımı ve 70'de oyuna alacağını ve maçı alacağımızı söyledi. Ben de ona planlarında umarım yanılırsın ve 70'e kadar işi bitiririz ve bana da ihtiyaç kalmaz dedim. Zaten gerisini siz de maç esnasında takip ettiniz".

    BURSASPOR MAÇI VE KOCAMAN'A GÖNDERME
    "Sonra bir finalden başka bir finale, Bursa maçına gittik. Zor şartlardaydık, başkanımız hapisteydi, 30 sendir kupa alamıyorduk, en büyük rakibimize kendi evimizde bir final kaybetmiştik. Maçı herkes hatırlıyordur, 30 senelik tabuyu yıkmış olduk, Fenerbahçe forması altında en mutlu olduğum maçlardan biriydi. Maçtan sonra hocamız bizi tebrik etmedi, takımla İstanbul'a da gelmedi. İlk tanışmamızda 5 gün gecikmemi sorun etmişti ama 30 yıl sonra bir kupa kazanıyorduk ve hoca takımla birlikte dönmüyordu. Özellikle tanıştığımız ilk gün benim 7 günlük gecikmemden bahsetmesi ama 3 yıl sonra bunu yapması bana garip geldi".

    "BENİMLE KONUŞMADI".. "ARKADAŞLARIM BENLE DALGA GEÇTİ.."
    "Sonra zor bir sezonun ardından tatildeydim ve basınla yaptığı bir görüşmenin detayları geldi bana. Tatilden dönünce benimle konuşacağını ve fizik olarak belli noktaya geldiğimi ve her maçta oynayacağımı benimle de konuşacağını söylemiş. Tatilden döndüm ama bu konuşma gerçekleşmedi. İlk gün geldik herkesle merhabalaştık, sağlık kontrolünden geçtik ve Bolu'ya gittik. Orada benimle konuşmadı. 2 hafta geçirdik Bolu'da ve benimle hala konuşmadı, sonra 1 gün iznimiz vardı hazırlık kampını tamamlamak üzere Avusturya'ya gittik. Sanırım 2 hafta kaldık orada. Kampın son gününde basın toplantısı yapacaktım, biraz da geciktim toplantıya hatırlarsanız. Gecikme nedenim sizle konuşmak için odandan çıktığımda Aykut hoca konuşmak için beni çağırdı. Benle Bolu'da ve Avustuya'da konuşmaya fırsat bulmadığını ancak dönünce İstanbul'da konuşacağını söyledi. Avustuya'da MTK maçında frikikten gol attım, Brezilya'daki arkadaşlarım halen bana takılıyorlar; yedek kulübesinde hocanın haline bakınca golü kendi kalene attın sandık diyorlar".

    PATLAMA ANI.. 18 YILLIK KARİYERİMDEKİ EN AĞIR TARTIŞMAM"
    "İstanbul'a dönünce moralim bozulmaya başladı ve sizlere benle konuşacağını söylediği şeyleri bir türlü benle konuşmadı. Buna da canım sıkılıyordu artık. Vaslui maçını oynadık, kötü oynadık ben de kötü oynadım ama takım olarak kötüydük. 1 sonraki hafta Romanya'ya gittik, Vaslui maçından 1 gün önce benle konuşmak için çağırdı. Bana çözülmesi gereken sorun var mı diye konuştu. Orada ben bir patlama yaşadım. Kendisiyle ilk tanıştığımız günden bu yana kendisi hakkında ne düşünüyorsam açık yüreklilikle söyledim. o da benim hakkımda ne söylediğini açıkça söyledi. Tahmin ediyorum işi sonlandıran konuşma da o oldu. 18 yıllık kariyerim boyunca bir çok insanla tartışma yaşadım ama en ağır yaşadığım tartışma buydu. Bu tartışma şu şekilde sona erdi; bir sürü şey söyledik birbirimize; şimdi ne olacak?.. Ben de kendisine şu ana kadar ne olduysa öyle devam edecek. Sen teknik direktörsün ben oyuncuyum o şekilde devam edecek dedim".

    İLETİŞİM VE SAYGI EKSİKLİĞİ
    "Süper Kupa maçından önce Erzurum'dan önce takımı iki tane 11'e ayırdı. Ben ilk 11'de değildim. Erzurum'a gittik maç toplantısı yapıyoruz, bizim takım ve Galasataray hakkında yorumlar yapılıyordu, toplantı bitiminde kendisine maçla ilgili bir şeyler söylemek istediğimi ilettim. O da benim bu duruşumu ve takımın yararına konuşmamı her zaman olumlu bulduğunu söyledi. Ben de kendisine benim bu duruşumun başından beri aynı olduğunu bu takımın oyuncusu olduğumu, benim oynamayacağım gibi toplantı yapıldığı için, oynayacağım durumlarla ilgili bir şeyler söylemek istediğimi söyledim. Galatasaray maçının Sparta Prag maçının açık bir provası olacağını söyledi. Odaya giderken oynayıp oynamayacağımı bilmiyordum. Odaya giderken bana Samet oynayacağımı söyledi ve şaşırdım. Çünkü 1 gün önce bensiz bir idman yaptırdı. Süper Kupa'yı maalesef kaybettik ve Elazığ maçıyla lige başladık. Cuma günü İzmir'e gittik, maçtan sonra Moskova'ya gittik. Pazar, pazartesi, salı Moskova'daydık, salı öğlen görüntü izliyorduk, görüntüyü durdurdu ve bu arada bugün Alex oynamayacak dedi. Burada propblem yedek kalmam değil. Kariyerimde defalarca yedek kaldım, biraz daha futbol oynayacağım ve yine yedek kalacağım zamanlar olacaktır. Ben bunu bir iletişim ve belki de saygı eksikliği olarak görüyorum. O maç öncesi 24 saat geçirdik ve net şekilde bana bunu ifade edebilirdi. Ama maçtan önce alelade görüntüler geçerken öğrendim".

    KAFASI KARIŞIK CÜMLESİ CANIMI SIKTI
    "Bundan sonra en büyük hatam geldi, neredeyse voleybolda smaçöre pas kaldıran pasör oyuncu gibi hata yaptım size. Gaziantep maçı öncesi duran top çalışırken, hocanın Cristian'la görüşeceği benim de 18 de olmayacağım bilgisi geldi. 18'e girmek girmemek canımı sıkan şeyler değil. Hocanın Alex'in kafası karışık cümlesi canımı sıktı. Benle konuşmadan kafamın karışık olduğunu nereden bilebilirdi? Bundan sonra son konuşmama geçen pazartesi bana kadro dışı kaldığımı bildirmesi oldu".

    -3.KISIM: ALİ YILDIRIM-

    "FENERBAHÇE 2.LİG'DE DE OYNASA.."

    "Ali Yıldırım'la olan kısma gelirsek, kendisiyle olan ilişkimiz başkanımız hapse girmeden önce çok sınırlıydı. Kulüpte görürdük, maçtan önce bize şans dilerdi, merhaba merhaba şeklindeyi. Başkanın probleminden sonra Ali Koç ve Al Yıldırım'ı futbol şubesi sorumlusu gördük ve kendisiyle ilişkimiz biraz daha gelişti. Başkanın hapse girmesinden sonra yaşanan süreçte Ali Yıldırım hepimizi topladı ve toplantı yaptı. Bu toplantıda kulübün bundan sonra çok zor süreçten geçeceğini, ekonomik anlamda da sorunlar olabileceğini ve ayrılmak isteyen varsa bize söylesin, kulübün ve oyuncunun menfaati doğrultusunda hareket edileceğini söyledi. Bazı oyuncular gitti. Toplantıdan sonra Samet'le birlikte Ali Yıldırım'ın odasına gittik ve ben de kendisine Fenerbahçe 2. ligde de 3. Lig'de de sokakta da olsa kalacağımı ve böyle bir durumda asla bırakmayacağımı söyledim. Takımın maddi sorunlar yaşayacağını Avrupa'ya katılmama durumu, yayın gelirlerinden istifade edemeyeceğinden dolayı sıkıntının normak olduğunu ancak buna rağmen burada kalacağımı söyledim. Kendisine sadece söylediğim ödemelerle ilgili nasıl yapmalarını uygun görüyorlarsa, önümü görmek için bir plan istedim. Burada da, Brezilya'da da bir ailem var ve benim elime maaşıma bakan bir sürü insan var çünkü".

    "AMACIM AYKUT HOCAYI BASININ ÖNÜNE ATMAK DEĞİLDİ"
    "Türkiye Kupası finalinden önce takım kaptanları olarak bir araya geldik, ben Aykut hoca, Bursa'nın hocası ve Ömer Ankara'da bir araya geldik. Orada kaptan Ömer bana oynayabilecek misin, 3 gün önce oynayamayacak durumdaydın dedi. Ben de basın mensupları önünde her zaman iyiydim, oynayıp oynamama hocanın kararıdır dedim. Bursa maçında da Galatasaray maçında da hazırdım, hocanın tasarrufudur diye cevap verdim. Sonra tatile gittik, tatilden döndüm Samet'le buluştum ve Samet'i biraz endişeli buldum. Samet bana Ali Yıldırım'ın kendisine Galatasaray maçında da hazırdım diyerek Aykut hocayı basının önüne attığımı söylemiş. Hiçbir şekilde amacım kimseyi kimsenin önüne atmak değildi. Bana G.Saray maçında oynayıp oynamaya hazır olup olmadığımı sordular ben de doğruları söyledim. Ve Ali Yıldırım'ın bana daha önce borcu yoktur kağıdını imzalamadığımdan dolayı çok kızgın olduğunu söyledi. Ve bana şunu iletti; taraftarla ve halkla çok iyi ilişkileri var çok seviliyor, onla ilgili karar almak için sonuna kadar hatasını bekleyeceğim dedi. Ben de bu söyledikleri için üzülmedim ama her gün yüz yüze bakmamıza rağmen bunu yüzüme söylemeyip arkadan mesaj göndermesi oldu. Bu da kendisiyle kısa süreli ama iyi olmayan ilişkimizin özeti".

    -4.KISIM: AZİZ YILDIRIM-

    "Başkanla ilgili konuşursak kendisine büyük saygı duyuyorum. Başkanla bazen çok iyi, bazen çok kötü ilişkilerimiz oldu. Ama her zaman açık ve birbirimizin gözüne bakarak konuştuk. Kimse kimsenin arkasından mesaj göndermedi.
    Olumsuz olarak nitelendirdiğimiz bir şey oldu. Ben protesto edildiğim zaman başkan çıkıp alkışladı. Bu benim için olumlu bir durumdu. 2011 yılında Murat Özaydınlı ile birlikte uzattık sözleşmemi. Birçok detayla ilgili konuşuyor ancak bir türlü anlaşmaya varamıyorduk. Başkan odaya girdi bu işin çok uzadığını söyledi ve yarım saat içinde sözleşme imzalandı. Bunlar başkanla aramda geçen olumlu anlardan ikisiydi".

    "TAKIMLA İLİŞKİNİ KES DEDİ"
    "Young Boys maçıyla birlikte, taraftar olarak, kulüp olarak ve takım olarak sıkıntılı bir döneme girdik. Young Boys maçından sonra başkan beni yanına çağırdı. 'Yarın sabahtan itibaren kulüple ilişiğini' kes dedi. Eşimle konuştum başkanın beni artık takımda görmek istemediğini söyledim. Young Boys'a kaybetmek için benim takımda olmama gerek olmadığını söyledi bana. Transfer sezonunun bitmesine kısa bir süre kalmıştı ve bir şekilde başımızın çaresine bakmamız gerekiyordu. Samandıra'ya gittim eşyalarımı toplamaya başladım. Aykut Kocaman beni çağırdı o sırada. Bugün kulüpte kalmamı sağlayan Aykut Kocaman'dır. O an için kendisine teşekkür ediyorum. Benden sabırlı ve sakin olmamı istedi. Sakin olamayacağımı 1-2 saat önce kovulduğumu söyledim. Antrenmana çıkmadım, ağırlık salonundayım. Bir haber geldi, başkan benim stada gitmemi istiyordu. Sonraki sabah kendisi dediklerini unutmamı söyledi. Bana yanlış şeyler söylendiğini ve devam etmem gerektiğini söyledi. Bu da negatif bir şeydi aramızda geçen ama yanlış şeyler söylediğini düşünmesi de pozitif bir motivasyondu benim için".

    "Her zaman elimden gelenin en iyisini yaparım o sezon maksimum düzeyde yaptım her şeyi. Ailemden de fedakarlık yaptım. Ailemle geçirmediğim zamanı kulübün başarısı için harcadım. Ödül olarak 28 gollü krallık ve şampiyonluk geldi. Aynı gün içerisinde kovulup ardından vazgeçilmesi olayı benim için çok zordu. Başkan için zor bir seneydi. Hapisteydi, çıktı ve yeniden işin başına geçti".

    "ZİCO'DAN SONRA AVRUPA'YA İLGİ AZALDI" SÖZLERİNE KIZMIŞ
    "Gaziantep maçından sonra başkanla bir görüşmeye çağrıldım. Başkan benim hakkımda düşüncelerini söyledi. Bazılarına katıldım, bazılarına katılmadım. Twitter hakkındaki düşüncelerine katıldım. Dergiye verdiğim röportaj hakkındaki görüşlerine de katıldım. Bu röportajda, Zico'dan sonra kulübün Avrupa'ya olan ilgisinin azaldığını söylemiştim. Buna olan tepkisini iletti bana. Ben de ona Aragones döneminin kötü geçtiğini, bundan sonra da Avrupa hedeflerinin küçüldüğünü ve içe dönüldüğünü söyledim.. Sonra kulüp içi siyaset ile ilgili bir şeyler söyledi. Ben bu dengenin hiçbir zaman bir parçası olmadım. Futbol hakkında konuşmaya geldiğimi söyledim. Futbolun konuşulacağı makamın Aykut hoca olduğunu söyledi. Aykut hoca ile hiçbir şey konuşamıyoruz dedim".

    8 YILLIK KARİYERİNDE EN ÜZÜLDÜĞÜ SÖZ.."

    "Sonra da 8 yıllık Türkiye kariyerimdeki en üzüldüğüm şeyi söyledi. Gaziantep maçında kadro dışıydım. Maça gidip gitmeme konusunda tereddütteydim. Gitmemenin yanlış olduğunu düşündüm ve stada gittim. Kızlarımı da çağırdım ama gelmek istemediler. Ben oynamıyorsam gitmek istemediler. En küçük çocuğumla gittim maça o zaten futbol delisi. Benim en çok üzüldüğüm şey başkan; yedek kulübesi önünde çocuğumla birlikte top oynamamı, basını kullanarak çocuğumla ilgi odağı olmakla suçladı beni. Futbol hayatımda herhangi bir yöneticiden duyduğum en kırıcı şeydi. Tanrı'ya şükür; 8 yılda 300 küsür maça çıktım, 180 küsür gol attım. 2 yaşındaki bir çocuğun formalı görüntüsüne ihtiyacım yok benim. Kendisine basit bir soru sordum. Geçen sezon siz yokken çocuğum maçlara geliyordu. O durumu çok şeker buluyordunuz. Ne değişti? Kendisi savunmasıyla ilgili avukatlarıyla görüşeceğini, Ali Yıldırım'la görüşmeyi sonlandırmamı söyledi".

    İLK AYRILMA İSTEĞİ..

    Başkan bana 7 Eylül'de; kendisi, Aykut Kocaman ve benim bir toplantı yaparak bu olaya çözüm getireceğini söyledi. O gün ilk kez ayrılmak istediğimi söyledim. Fenerbahçe'nin gelişiminin önünde bir engel olduğumu düşünmeye başlamıştım ve onların önünü açmak istemiştim. Fenerbahçe'den bu şekilde ayrılmamın doğru olmayacağını söyledi. Ben, hoca ve kendisi 7 Eylül'de sorunları çözmek için konuşmak üzere ayrıldık. Kendisine hak verdiğim konulardan sonra morali iyiydi başkanın. Başkan ve eşi, beni ve eşim, Aykut Kocaman ve eşiyle birlikte yemeği çıkıp konuyu görüşelim dedi. Ben konunun ailevi olmadığını, sorunlarımızın futbolla ilgili olduğunu söyledim.. 7'sindeki görüşme hala yapılmış değil. Her gün Samet'e bu toplantıyı yapmamız gerektiğini hatırlattım".

    KASIMPAŞA MAÇI VE SOYUNMA ODASINDA YAŞANANLAR..
    "Kasımpaşa maçına geldik. Maçı kaybettik. Devre arasında Stoch'la beraber oyundan alındım. Duş aldım. Görevlilere bizim takım nerede duruyor diye sordum. Volkan'ın koruduğu kale arkasında kulüpten insanlar vardı. Baktım maçın kalanını oradan izlemeye karar verdim. Sonra şaşırtıcı bir şekilde insanların buna tepki verdiğini gördüm. Çok zor ve kötü bir maç oldu bizim açımızdan. Maçın bitiminde soyunma odasına gittik. Aykut Kocaman soyunma odasına geldi, herkese teşekkür etti. Daha önce futbolda duymadığım bir cümle söyledi.. İyi ve kötü yaptığımız her şey için teşekkür etti ve odadan çıktı. Ali Yıldırım odaya girdi, takım hakkında birçok şey söyledi ve çıktı. Daha sonra odaya başkan geldi. Oyuncuların arasında bir problem olup olmadığını sordu. Fenerbahçe'nin düzelmesi için bir şeyleri değişmesi gerektiğini söyledi. 'Gitmek isteyen varsa söylesin' dedi ve odadan çıktı. Oyuncularla kaldık. Volkan aramızda bir toplantı yapmamız gerektiğini söyledi. Kimsenin kimseyle problemi olup olmadığını sordu. Oyuncular arasında bir problem olmadığını söyledim. Benim hocayla büyük bir problemim olduğunu söyledim. Ben de başkanın kendisi ile görüşüp ayrılmak isteyeceğimi söyledim. Odadaki herkes de bunu duydu. Kulübün menfaatleri doğrultusunda ayrılmak istedim".

    KADRO DIŞI KARARI: "SOYUNMA ODASINDA BÜYÜK YER TUTUYORSUN" SÖZÜ..
    "Pazar sabah normal antrenman yaptık. Pazartesi antrenman için evden çıktım. Hasan, Aykut Kocaman'ın benimle konuşmak isteğini söyledi. Odasına gittim. Bir karar aldığını, zor bir karar olduğunu fakat bunu alması gerektiğini söyledi. Kadro dışı bırakıldığımı söyledi. Kendisine niye kadro dışı kaldığımı sordum. Benim anlayışıma göre; disiplin suçu işlemeyen bir futbolcu kadro dışı kalmaz. Fenerbahçe'deki geçmişimi övdü, güzel olduğunu söyledi. Bana soyunma odasında 2 tane liderin olmayacağını söyledi. 'Soyunma odasında o kadar büyük yer tutuyorsun ki, seni ayırmak zorunda kaldım' dedi. Ne yapacağız bundan sonra dedim. Takımla hiçbir şekilde çalışamayacağımı ve beni takımla birlikte görmek istemediğini söyledi. Takım günde çift antrenman yaparken, benim çalışmam için başka bir yer bulmam gerekiyordu. Ben de ona son bir sorum olduğunu söyledim. Bu karar senin mi, yoksa kulübün kararı mı dedim. Konunun futbolla ilgili ve kendi kararı olduğunu söyledi. "Sözleşmeye nasıl devam edeceğiz" dedim, "bu kısım kulübü ilgilendiriyor" dedi bana. Bana bunu söyledi; sadece bir kere, Yunanistan'da PAOK'la olan maçta beni hocası olarak hissettiğini söyledi. Asıl sorunumuzun bu olduğunu söyledim. Ben her zaman hocaya ihtiyaç duydum ama hiçbir zaman olmadı".

    BAŞKANLA GÖRÜŞMESİ
    "Odadan çıktım ve başkanla randevu aldım 16.00'da statta. Geç kaldık. 15 dakikalık gecikme normal, İstanbul gibi bir yerde. 7 Eylül'den beri bekleyen de benim. Bunun karşısında 15 dakika çok da büyük sayılmaz. Tweet attığımı söyledi başkan ama bu doğru değil. Eşimle konuşuyordum, şok edici olaydan sonra durumu analiz ediyorduk. Ve başkanın sekreterinin önünde beklerken, başkan geldi ve ben de eşime şu anda toplantıya giriyoruz diye mesaj atıyordum. Ve telefonu kapattım masaya koydum. Başkan bana konuşabilirsin dedi.. Benim konuşacak bir şeyim olmadığımı söyledim, Aykut hoca beni kadro dışı bıraktı dedim. Bana karar senin dedi, kalmak istersen kalabilirsin ama takımla birlikte çalışamayacaksın dedi. Gitmek istiyorsan da gidebilirsin dedi ben de gideceğimi söyledim. Elini uzattı bana teşekkür etti, ben de bundan sonra kulüp için her şeye hazır olduğumu söyledim. Sözleşme bu şekilde bitti ve avukatın odasına geçtik sözleşmeyi konuşmak için. Avukat bana 'Kulüpten birisiyle basın toplantısı düzenleyerek kulüpten düzgün bir şekilde ayrılıp ayrılmayacağını göstermek istiyor musun? dedi. Ben de şuanda erken olduğunu söyledim. Çünkü sabah evden kaptan olarak ayıldım ve işe işsiz sönüyorum dedim. Sözleşme feshi için bunları söyleyebilirim".

    -5.KISIM: MEDYA-

    "Son ayak olarak basını anlatacağım. Bu konuda bir hikaye anlatacağım. 2003 yılında Cruziero'da oynuyordum. İdman sahasına bir Türk geldi. İspanyolca konuşan bir Türk. o dönemlerde Valencia benle ilgileniyordu. Bu bey 2 saat süresince oradaydı. Brezilya futbolu ve İspanya futbolu hakkında konuştuk. Bir hafta sonra sürpriz bir şekilde Fabio Luciano beni aradı. Türkiye'de benim Türk futbolu hakkında sözlerimin çıktığını söyledi. Bu şekilde de Türk basınıyla tanıştık. Türkiye'ye geldim otele yerleştim ve orada ilk gördüğüm insan Brezilya'da benle İspanyolca konuşan insandı. Yani herkesi genelleme içinde sokmak istemiyorum ama Türkiye'de genelde bir haber yapıldıktan sonra altına imza atılmıyor".

    DÜĞÜNDE HALAY ÇEKMESİ..
    "İlk çocuğumdan itibaren benle çalışan bir bakıcımız var, Brezilyalı kendisi. Uzun yıllardır bir Türkle beraber 2-2 hafta önce evlendi. Ve maalesef bu düğün görüntüleri bazı basın organları tarafından oradaki görüntüm, takımın kötü durumunu ve Aykut hocayla duruma karşı eğleniyorum gibi verildi. Takım kötü durumda ben eğleniyorum gibi. Eminim siz de sevdiğiniz bir insanın düdüğüne gidince onların mutluluğuna ortak olmayı seçersiniz".

    ÇOCUKLARININ OKUL PARASI
    "Bir de söylenen çocuklarımın okul parasının sadece yarısını ödediğimdi. Televizyonda internette bir sürü insan bunu yazdı. Son 2-3 haftadır karşı karşıya kaldığım büyük yalanlardan biri de buydu. Geçen hafta okula gittim ve tüm sene boyunca ödediğim paranın çocuklarımın okumayacakları kısmını geri almak için gittim ve okul yönetimi de beni nazik şekilde karşıladı ve önümüzdeki günlerde bu parayı iade edeceklerini söylediler".

    KULÜP İÇİ SİYASİ DENGELERE KATKISI
    "Herkese özellikle başkana ve yönetime, sanki kulüp içi siyasi dengelerde bir katkım varmış gibi bir imaj yansıttınız. Bazı gazetelerde kulüp içi denge olarak Hakan Bilal Kutlualp'le ortaklık içinde olduğumu söylediniz. Hakan Bilal Kutlualp'le tek ilişkim beni Fenerbahçe'ye gelmeye ikna ettiği için kendisine olan şükran duygularım. Bazı gazeteler televizyonlar benim Ferit Şahenk'le birlikte plan yürüttüğümü söylediler. Kendisiyle Avrupa maçlarında karşılaştık. Ama bir araya geldiğimiz bir tek kare var orada da Aykut hoca, Rıdvan Dilmen, Hasan, Samet ve ben vardık. Onlar ne konuşuyordu bilmiyorum ama ben almak istediğim otomobil için indirim istiyordum. Kendisi Doğuş Oto'nun sahibi olduğu için bunu istedim. Eğer bu siyaset yapmaksa, o zaman tüm araba satıcılarını incelemek lazım."

    VOLKAN BALLI KONUSU
    "Volkan Ballı konusu.. Ben geldikten sonra 3-4 sene beraber çalıştık. Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra, kendisiyle 2 ya da 3 kere konuştuk. Kendisiyle kulüp siyaseti hakkında hiçbir şey konuşmadım. Yola çıktığımda kendisini bu kulübün başkan adayı deseniz tanımam. Bu nedenle basınında olan şeylerde bir takım sorumluğunuz var. Tekrar ediyorum genellemeye koyduğum için özür diliyorum ama çıkan haberlerde maaelesef imza olmuyor".

    FENERBAHÇE TARAFTARINA MESAJ
    "Fenerbahçe taraftarına bir şeyi söylemek istiyorum, Temmuz 2004 ile 1 Ekim 2012 arasında büyük bir adanmışlıkla görevimi yapmaya çalıştım. Ve yaptığım tek işbirliği saha içinde olan işbirliğidir. İşbirliği içinde olduğum insanlar da Peirre , Nobre, Semih, Niang gibi insanlardı.. Gitmek isteme nedenlerimden biri de bu siyasetin içine çekilmem. Beni teknik direktör, yönetici olarak içeri çekmek istediler ama ben halen futbol oynamak istiyorum.. Bu sorunların dışında sonuç olarak size de teşekkür etmek istiyorum. Herkesle iyi ilişkilerim oldu, sizinle de iyi ilişkilerim oldu, bu nedenle teşekkür ediyorum."

    DİĞER KULÜP TARAFTARINA TEŞEKKÜR
    "Twitter'da bahsettiğim gibi Fenerbahçe bir oyuncu kaybetti ama kesinlikle taraftarın duygularını tutkusunu paylaşan bir taraftar kazandı. Mükemmel 8 senem geçti. Sadece Fenerbahçe taraftarına değil teşekkürüm, bu hafta içinde gördüm bir daha da belki göremeyeceğim Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor, Eskişehirspor, Gaziantepspor, Elazığspor, Sivasspor, Kasımpaşa taraftarları herkes bana son derece destek oldu ve ilgi gösterdi. Kalbimin en içten teşekkürlerini onlara da gönderiyorum. Bu süreç içinde bana ve aileme gösterdikleri ilgi için kalbimin en içten dilekleriyle herkese teşekkürler".

    -SORU CEVAP KISMI-

    Neden 8 sene içinde Türkçe konuşmadı?
    Türkçe konusundan başlayalım. Neden olduğunu anlatayım size. 2004 yılında geldiğimde herkes bana Türkçe konuşma sana faydası olmaz dediler. İngilizce dersi al, Türkçe işine yaramaz dediler. 3 sene Türkçe bile duymuyordum. Sonra Zico takımın başına geçti. O süreçte 40 tane Brezilyalı vardı Fenerbahçe bünyesinde. Can Arat o dönemde görüştüğüm arkadaşım iyi Portekizce öğrendi. Sonra Aragones geldi, İspoanyolca ve Portekizce arasındaki yakınlığı da bilirsiniz. Aragones'ten sonra Türkçe konuşulmaya başlandı. Bu süreç öncesinde yoktu. Ve saha dışında çok arkadaşım yoktu. Sonra Türkçe dersi almaya başladım ama şuan Türkçe konuşuyorum dersem yalan söylemiş olurum. Bazılarınızla birebir konuştuğum olmuştur, Türkçe sohbet etmişliğimiz vardır. Ve artık gittiğim yerlerde tercümana ihtiyaç duymuyorum. Türkçe konuşarak işlerimi halledebiliyorum. Yüzde yüz konuşuyorum diyemem, 8 sene oynadım. Aykut hocanın başladığı son 3 senede Türkçe duymaya başladım takımda. Belki yazarak kendimi daha iyi ifade edebilirim. Çünkü yazıldığı gibi okunuyor Türkçe ama konuşurken sıkıntılarım var".

    Twitter'da yazdıkları Aykut Kocaman'a mesaj mıydı?
    "Twitter konusunda söylediklerim Aykut hocaya bir mesaj değildi. Çünkü ne söylediysem kendisine söylemiştim. Bir cümle içinde bir kelime çekildi ve Türkçeye çevrilince böyle oldu. O mesaj yazdığım kişi de Brezilya'da çok meşhur bir şarkıcı. Sambayı seven insanlar mutlaka adını duymuştur. Ve kendisine bu düşüncelerimi defalarca söyledim, hiçbir zaman haber olmadı. Kimsenin arkasından mesaj göndermedim ve söyleyeceğim her şeyi söylemiştim. Sistem ve taktik hakkında her zaman konuştuk bunu da ona söylemiştim zaten. Bana soruyorsanız mesaj mı gönderdim diye; hayır kendisine direkt söyledim".

    Samet, Aziz Yıldırım'ın sözlerini korkuyla mı onayladı? Samet'le konuşman oldu mu?
    "Samet'e geç kalıp kalmadığımı sordu, geç kalmıştık. Oturma şeklimi sordu, ben her zaman bacak bacak üzerine atarım. Bu benim otuma şeklim. Başkan geldiğinde telefonda oynadığımı söyledi, doğruydu mesaj atıyorudum. Samet baskı altında mıydı derseniz baskı altındaydı. Ama söylediği şeyler benim burada doğruladığım şeyler."

    "MASKE ENGELLENİYORSA DEMOKRASİDE SIKINTI VARDIR"
    Alex maskelerinin stada alınmaması hakkında ne düşünüyor?
    "Demokratik bir ülkede insanlar şiddet unsuru içermediği sürece istedikleri gibi stada girebilirler. Bu engeleniyorsa demokraside bir sıkıntı vardır. Şiddet göstermediğiniz sürece her türlü tepki normal karşılanmalı. Benim lehime de olabilir, aleyhime de. Herkes istediğini söyleyebilmeli."

    Aziz Yıldırım saha içindeki Alex'e kefilim ama saha dışındakine değilim dedi. Saha içindeki Alex ile saha dışındaki Alex hakkında hangi farkı kastetmiştir?
    Sahada lens takıyorum, dışarıda gözlük. Sahada kramponlayım. Son derece düz ve basit şekilde yaşıyotumn hayatımı.

    "BAŞKAN DA AŞÇI DA AYNI SAYGIYI HAK EDER"
    Başkana saygısızlık yaptığını düşünüyor mu?
    "Herkese eşit sayıgıyı gösteririm; pozisyonlar, mevki önemli değildir. Başkan da aşçı da insan olarak aynı saygıyı hak eder. Ama tek fark sahadaki Alex daha ciddir. Saha dışında biraz daha espiriliyimdir. Fikirleri olan biriyim. Biri sorduğunda açıkça söylerim. Ama bunu yapmamdaki amaç polemik yaratmak değil."

    Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman'la bir araya gelmeyi düşünüyor mu?
    Kendisine söylemek istediklerimi söyledim. Buradan bir kez daha başarılar diliyorum, şahsi sorunum yok. Futbol olarak anlaşmazlıklara düştük. Başkana da içine bulunduğu dava sürecinde bol şans diliyorum. Umarım istediği gibi sonuçlanır. Kendisine saygı duyuyorum, kişisel olarak kimseyle sorunum yok."

    "2 YIL DAHA OYNAYACAĞIM"
    Samet'in istifasıyla ilgili neler söyleyecek? Bir gün Fenerbahçe'ye geri dönecek mi?
    "Fenerbahçe ile beraber iyi bir geçmişimiz oluştu. Samet'le henüz görüşmedik. Buraya girerken haberim oldu istifasından. Kendisiyle görüşmek istiyorum.
    Fenerbahçe'den zaten ayrılmadım. Coritiba'da Palmerias'ta olduğu gibi Fenerbahçe'de bir parçamı bıraktım. Bir parçanızı bıraktığınız bir yerden ayrılmanız mümkün değildir. Gelecek için planım yok. Gideceğim bir takımla 2 yıllık sözleşme imzalayacağım, ardından futbolu bırakacağım."

    Başakanla neler konuştu?
    "Başbakan samet aracılığıyla beni aradı. 8 yıl Fenerbahçe formasını giydiğim süre için beni tebrik etti. Tek söylediği; 'gidiş tarih ve saatimin belli olduğunda bana bildirir misin?' oldu."

    Fenerbahçe'yi Avrupa ve Türkiye olarak ayırırsak, neler söyleyecek?
    "İnanıyorum ki Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adayı. İnanıyorum ki Avrupa'da gruptan başarıyla çıkacaktır ve başarılı olacaktır. Çünkü çok kaliteli oyuncularımız var. Takım bir birini daha iyi anlamaya başladığında daha iyiye gidecktir."

    "BAŞKANI SOYUNMA ODASINA SOKMAZDIM"
    Alex Fenerbahçe'nin basşında hoca olsaydı, başkan soyunma odasına gelip oyunculara bağırsaydı tutumu ne olurdu? Aykut Kocaman gibi takımda kalır mıydı, yoksa istifa mı ederdi?
    "Bence soyunma odası futbolla ilgili olanlar için kutsal bir yerdir. Başkan futbolla ilgili değildir, idari bir yerdedir. Bazıları benim gibi düşünür, bazıları düşünmez. Henüz karar vermedim ama bir gün teknik direktör olursam soyunma odamı böyle durumlardan koruyacağım. Başkan kulübün en yüksek idari makamıdır. Her türlü yetkisi vardır ama soyunma odası futbolla ilgilenenlerin kutsal yeridir."

    Aykut Kocaman, Emre'yle kavga ederken yumruk yemiş. Bu konuyla ilgii düşünceleri neler?
    "Soyunma odalarında problemler olur. Ama orada olanların bilmesi yeterli bence konuyu."

    "HOCAYA SAYGISIZLIK YAPMADIM"
    Burada 70-80 tane basın mensubuyuz. Basın mensupları alt üst ilişkisinden memnun değildir ama kuralaları uygulamak zorundadırlar. Hocaya saygısızlık yaptığını düşünüğyor mu? Metris ziyatetini anlatır mı?
    "Hiçbir zaman saygısızlık yaptığımı düşünmüyorum. Zaten benim görüşüme göre saygı bittiğinde ilişkiyi bitirmelisiniz. Bizim aramızda saygı bitmemişti ama bitmeye yakın gitmek istediğimi söyledim. Başkandan her çalışana kadar aynı saygıyla çalıştım. Benim tek yaptığım ne düşündüğümü açı şekilde söylemek oldu."
    Rıdvan hoca aracılığıyla oldu başakanı ziyaretim. Bulunulması hoş bir ortam değil takdir edersiniz 1-1.5 sat görüştük. İçerideki günleri, kendisi hakkında konuştuk. O takım hakkında sorular sordu. Rıdvan beni aradıktan sonra gittik onu beklirtmek istiyorum. Sadece Rıdvan hoca şunları söyledi; 'izin almak zaman alabilğiyor, ben sana haber vereceğim' dedi. İkinci kez de gitmek istedim ama fırsat olmadı."

    ZICO'YU ŞİKAYET ETTİ Mİ?
    Zico'yu iyi insan ama iyi antenör değil diye şikayet etti mi?
    Bu konuşma Zico'nun sözleşmesi bittiğinde, yeniden sözleşme imzalanması gündeme geldiğinde geçti başkanla aramızda. Evet söyledim. En iyi tanıdığım insanlardan biri Zico. Liderlik vasıfları en yukarda, karizması fantastik ama Zico çalıştığım en iyi teknik direktörlerden biri mi derseniz değil. Başkan sorduğunda bunu söyledim."

    Aykut'la Emre arasında kavgayı konuşması tutarsızlık değil mi? Kasımpaşa maçı sonrasını anlatırken normal, Bursa'yı anlataması nasıl doğru değil?
    "Kasımpaşa maçında ben olayların merkezindeydim, bir parçasıydım. Emre Aykut olayında parçası değildim. Onlara sorun. Bana; sorarsanız soyunma odasında kavga ettin mi anlatırım ama diğer olaylar hakıknda muhataplar konuşmalı. Hiçbir futbolcuyla problemim olmadı. Tartışma tabi oldu ama problemimiz olmadı."

    Emre-Aykut kavgasında kenisine su şişesi geldi mi?
    "Bir şişe geldi bana doğru ama dürüst olarak söylemek gerekirse kimin tarafından geldi görmedim. Ama acıdı."

    Volkan'ın ziyaretinde neler yaşandı?
    "Maç günü sabah 11'de telefonla Volklan'la konuştum. Maçtan sonra evde olup olmayacağımı sordu. Evde izleyeceğim maçı dedim. Takım arladaşlarıyla ziyarete gelmek istediklerini söyledi. Caner, Gökhan Gönül, Yobo, Kuyt, Hasan Ali, Mehmet Topal, Selçuk ve Mert geldiler. Maçtan çıktıkları için açtılar, bir şey yediler, çay-kahve içtiler. İyi dileklerini sundular ve ayrıldılar.
    Oğlumun en sevdiği kişilerden biri Volkan'dır. Hiçbir futbolcuyla aramda sorun olamadı. Şahsi olarak başkanla hocayla da olmadı. Görüş farklılıklarımız fazlaydı, sonuçta buraya kadar geldik."

    Veda yemeği yapılacak mı?
    "Yemnek olacağını sanmıyorum. Çünkü; herkes milli takıma gitti. Pazartesi gününden beri duygusal anlar yaşadık. Böyle bir yemeği kaldırabilecek durumda değilim zaten. Ayrıca kesin dönüş yapıyorum, toplamam gereken bir çok eşyam, yapmam gereken birçok iş var."

    Bundan sonra Fenerbahçe'de neler olur?
    "8 sene elimden gelenin en iyisini yaptığımı söyleyebilirim. Benden sonrasında ne olacağına karar verecek ben değilim. Kalbimin en yeri Fenerbahçe'yle. Bir Fenerbahçe taraftarıyım. Kızgınlığım, hiçbir şeyim yok. İnşallah ligde ve Avrupa'da şampiyon olur. Fenerbahçe her şeye layık."

    Muhtemel bir başkan adayının antrenörümüz olursun dediği doğru mu? "Muhtemel başkan ve yönetici kimdir, onları bile tanımıyorum. Aday olan da varmı bilmiyorum ama tek bildiğim başkan Aziz Yıldırım. Kulüpteki hayatıma bakacak oluranız evden antrenmana, antrenmandan eve. Kulüp siyasetiyle ilgili kimseyi tanımıyorum. Dengelerin adamı gibi bir imaj yaratıldı ama ne kimseyi tanırım, ne de böyle şeylerle ilgilenirim. Sorduğunuz teknik direkör olmayı düşünüyor musunuz olsaydı ben hala futbolcuyum. 2 sene daha futbol oynamak istiyorum. 2 sene sonuda kararımı veririm. Kulüp içi siyaset, politik oyunları da bana komik geliyor. Kimseyi tanımıyorum. Yönetimden isimlerle karşı karşıya gelsek ismini söyleyebileceğim 3-4 insan var."

    Bu süreç öncesi basına kapalıydı kulüp. Bu ön yargı olmasaydı, olay bu duruma gelir miydi? Neden Fenerbahçe'ye gelenler kötü ayrılıyor?
    "İlk sorunuz hakkında düşünmek ve zaman harcamak istemiyorum. Benim biliğim bir şey var, siz hiçbir şey söylemezseniz; yalan söylemeye, olmamış şeyleri olmuş gibi göstermeye başlarlar. O nedenle doğruları söylemek lazım."

    "KULÜBE ZARAR VERİR HALE GELMİŞTİM"
    Başkan, kötü döneminde efsane olmuş Alex' destek vermedi, Aykut Kocaman'a oldu. Fenerbahçe diktatörlükle mi yönetiliyor? "Başkanın yaptığını hocama arka çıkmak olarak görmüyorum. Kulübe zarar verir hale gelmiştim. Konuyu bu şekilde halletti. Başkan Fenerbahçe'yi çok seven bir insan. Bana anlatılanlar ve gördüğüm Fenerbahçe büyük gelişim gösterdi. Bir gün görevinden ayrılacaktır. Ayrılana kadar en iyisini yapmaya devam edecektir."

    Taraftar için ne söyleyecek?
    "Aşk, taraftar, özveri."

    2 yıllık imza Fenerbahçe'ye olabilir mi? Jubileyi Fenerbahçe'de yapmayı düşünür mü? "1 Ekim itibari ilşe Fenerbahçe kariyerim sona erdi. Bana her zaman için çok şey verdi, nankör olmak istemiyorum ama jubilemi Kadıköy'de yapmak isterim."

    Anlaştığı takım var mı?
    "Kimseyle görüşme yapmıyorum, taşınma işleriyle ilgileniyorum. Oraya vardığımda görüşeceğiz."

    Heykel için neler söyleyecek? "Heykel taraftarın çılgınlığı. Heykeli dikilecek kadar bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Yapanların hissiyatını tartışmaya açacak değilim, teşekkür ediyorum."












    Tüm Galeriler
    AKTİF HABERLERTüm Haberler
    Alex'in sözüyle akıllara gelen o kare... 31
    Aziz Yıldırım için suç duyurusu! 109
    ''F.Bahçe içinden kimseyle görüşmüyorum'' 2
    Arkadaşlarının dalga geçtiği o gol! 19
    Aykut Kocaman jübilesinde oynatmaz! 11
    ÇOK OKUNAN HABERLERTüm Haberler
    SÖZ ALEX DE SOUZA'DA! 224
    Samet Güzel istifa etti.. 116
    Alex'in sözüyle akıllara gelen o kare... 31
    ''Aziz Yıldırım beni sevmez, ben de onu'' 40
    Quaresma'ya af çıktı! 57
    Arkadaşlarının dalga geçtiği o gol! 19
    Aykut Kocaman jübilesinde oynatmaz! 11
    Aziz Yıldırım için suç duyurusu! 109
    İstifayı ''Uygun'' gördü! 69
    "Bırakın beni gideyim!" 10
    AjansOtomobil.com
     

Sayfayı Paylaş