Sırtı yırtık, yamalı bir sevdaydı diyorum şimdilerde...! Az uyuyorum bugünlerde... Hasretim çoğalıyor gecelerde... Düşünüyorum sabahlara kadar... Odamın penceresi aydınlanmıyor bu aralar... Boş gözlerle bakıyorum duvara. Bir an olsun durmuyor yüreğimdeki kanama. Hiç birşey derman olmuyor yarama. Mutlu değil yüreğim sırtındaki yamayla... Alışık değil onsuz bir gecede solumaya... Kapanmayacak kadar büyük bir yara, ulaşılamayacak kadar uzun bir yol, unutulamayacak kadar ağır bir kayıp o benim gönlümde... Özlüyorum ama gelmeyecek hissediyorum. Seviyorum ama gizli gizli sancıyan sevdasını dillendirmeyecek biliyorum. Ve soluduğum her nefeste Allah' dan onu diliyorum. Gelse diyorum. Gelsede yine eskisi gibi sevse... Ama kirlenmese sevdalar, kirletilmese... Lekelenmese... Buna izin verilmese... Sevgi bazen vazgeçmektir! Gün geliyor insan vazgeçmek zorunda kalıyor sevdiğinden... Vazgeçirdiler oysa o kılını bile kıpırdatmadı. Bize sahip çıkması gerekirken sustu. Duyarsızlık duvarına sığınmayı seçti. Olmadı, yapamadık. Aşkı elimize yüzümüze bulaştırdık. Bırakmasa kayıp gitmezdim avuçlarından!Yenik ayrılmazdım bu sevdadan. Zordu yumruğunu sıkmak. Bedeli vardı korumanın, saklamanın. Göze alamadı o bunları. Sustu, sadece sustu. İnsanların bize yaptıklarına kayıtsız kaldı susarak... Şimi günlerden Salı. Belki de Cuma. Günlerin ne önemi kaldı ki gitti gideli... Takvimlere bile küstüm ben. Üşüyor mu yine elleri diyormuş. Gittiğinden beri hiç ısınmadılar ki.. Hem sıcak buralar, yüreğimdeki ayazı saymazsan...! Bende mutluyum, içimdeki yangını saymazsan...!