Türk ****l Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, 1980'li yıllarda 2,5 milyon olan sendikalı sayısının, bugün 600-700 bin arasında sıkışıp kaldığını belirterek, ''Bunun adı düşüş değil resmen çöküştür. Zaman, sendikalar için ya hep ya hiç zamanıdır'' dedi. Kavlak, Türk ****l Sendikası Sendikası Bursa 3 No'lu Şubesi'nin 2. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, dünyada ve Türkiye'de sendikaların ciddi tehditler aldığını, hatta tehditlerin saldırıya dönüştüğü bir sürecin yaşandığını, aslında bu saldırıların demokrasiye yapıldığını söyledi. Örgütlenmeye ve sendikalara karşı olan herkesin demokrasiye de karşı olduğunu, sendikaların da siyasi partiler gibi demokrasinin vazgeçilmez unsurları arasında yer aldığını vurgulayan Kavlak, şöyle konuştu: ''Dünya'da olduğu gibi, Türkiye'de de sendikalı işçi sayısı azalmaktadır. 1980'li yıllarda 2,5 milyon olan sendikalı sayısı, bugün 600-700 bin arasında sıkışıp kalmıştır. Bunun adı düşüş değil resmen çöküştür. Zaman, sendikalar için ya hep ya hiç zamanıdır. Bugün artık sendikaların bu gaflet uykusundan uyanma zamanıdır. Bugün artık tüm çalışanların, sendikalaşma ve örgütlenme zamanıdır. Bu konudaki en ufak gecikme veya erteleme, sendikalar için sonun başlangıcı olacaktır.'' Kavlak, sendikalara yönelik saldırıların amacının emeği ucuza kapatmak olduğunu ifade ederek, bu duruma kayıtsız kalmalarının mümkün olmadığını, çalışanların emeğini ve ekmeğini büyütmenin görevleri olduğunu vurguladı. -''GEREKENE GEREKLİ CEVABI VERECEKTİR''- Bu süreçte ayakta duran tek kurumun Türk-İş olduğunu anlatan Kavlak, son zamanlarda sendikaya yönelik inanılmaz saldırılar yapıldığını söyledi. Kavlak, şöyle devam etti: ''Dışarıdan falan da değil, kendi içerisinden. Halbuki Türkiye'deki en demokratik kurum Türk-İş Başkanlar Kurulu'dur. Aynı zamanda bu Türk-İş'in en etkili organıdır. Türk-İş Türkiye'de bir markadır. Ekonomide de siyasette de sosyal yönlerde de ağırlığı vardır. Ama kendi içinden gelen bu saldırılara karşı da asla kayıtsız kalmayacaktır. Gerekene gerekli cevabı da verecektir. Türk-İş'in aldığı kararları 34 tane genel merkez uygularsa Türk-İş ses getirir. Yoksa 5 tane yöneticinin elinde sihirli değnek filan yoktur.'' -BAKANLAR CEMİL ÇİÇEK VE FARUK ÇELİK'E TEŞEKKÜR- Kavlak, Torba Yasa'da çalışma hayatıyla ilgili ''esnek çalışma'', ''denkleştirme'' ve ''deneme süresi'' konularında yaşanan sıkıntıyı anımsatarak, şunları dile getirdi: 'Şimdi ben Bursa'dayım, Bursa'da da 'Sezar'ın hakkını Sezar'a vereceğim.' Ankara'da Devlet Demiryolları Garı'nda Sayın Faruk Çelik ve Sayın Cemil Çiçek ile Sayın Türk İş Başkanı, Türk İş Mali Sekreteri ve ben oturduk. Dedik ki bu çalışma yaşamını ciddi anlamda sıkıntıya sokar. Bu dönemde biliyorsunuz, TBMM'den bu 3 madde de geçmişti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Meclisten geçmesine rağmen, müzakereyle Faruk Çelik Bey'in, Cemil Çiçek Bey'in sayesinde bu 3 maddeyi de geri aldırdık. Eğer bu 3 madde çekilmemiş olsaydı arkadaşlar, bugün evden çalışma olacaktı. Esnek çalışmanın şekillerini genişletiyorlardı. Evden, uzaktan, talimat üzerine çalışmaların tamamı çalışma yaşamına girecekti. Deneme süresini 4 aya çıkaracaklardı. Ben bir kez daha sayın Cemil Çiçek'e de Faruk Çelik'e de teşekkür ediyorum. Bugün onların ve Türk-İş'in sayesinde çalışma yaşamında bu maddeler yok.'' İşsizlik Fonu'ndaki paraların başka yerlerde kullanılmaması ile ilgili konuyu ise halledemediklerini hatırlatan Kavlak, şu ana kadar bu fondan 16,5 milyar liranın kullanıldığını belirtti. -''KİM ARKA BAHÇE?''- Kavlak, seçildikleri günden bu yana 3 yıldır kendilerine ''arka bahçe'' denildiğini ifade ederek, 2 ay sonra bir seçim olduğuna dikkati çekti. Bir sürü milletvekili aday adayının çıktığını vurgulayan Kavlak, ''Bakın, Türk-İş'in 5 yöneticisinden hiçbir tanesi bir yerde aday falan değil. Ama DİSK'in başkanına baktığınız zaman CHP'den, Hak-İş'in başkanına baktığınız zaman da AKP'den aday. Kim arka bahçe? Onu biz anlayacağız şimdi'' diye konuştu. Toplantıya, Türk ****l Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri İsmail Dursun ve Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Sabri Özdemir de katıldı. AA
memur sendikalarının aidatınıda devlet ödüyor dolayısıyla sendikanın sahibide devlet [hükümet] olduğuna göre sendikalı olmanın hiç yararı yok ben sırf bu yüzden istifa ettim sendikadan oysa sendikanın aidatını üyeler ödemeli hükümet deyil dünyada sendikalı sayısı en az olan ülkelerden biriyiz her alanda olduğu gibi oysa isviçrede bile sendikalılık oranı %54 gibi büyük bir oran bu demokratikleşme adına çok büyük ayıp saygılar
