Bilim insanları ABD'de düzenlenen Amerikan Gökbilimciler Topluluğu'nın (AAS) toplantısında yeni bir gezegen bulduklarını açıkladı. Bu gezegenin Satürn'e benzediği belirtildi. ABD'de düzenlenen bir konferanasta yeni bir gezegen daha keşfedildiği açıklandı. KELT-6b adı verilen gezegenin Satürn gezegeninkine benzer kütle ve büyüklüğe sahip olduğu belirtildi. Indianapolis'te düzenlenen konferansta verilen bilgiye göre Kilodegree Extremely Little Telescope (KELT) adlı çok küçük boyuttaki özel bir teleskop ve yeryüzünde bulunan diğer gözlem araçlarını kullanan bilim insanlarınca keşfedildi. KELT-6b, önce Dünya'dan gözlenebilen geçişini yaptığı sırada bulundu. ABD'nin Kentucky eyaletindeki Lousville Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Karen Collins başkanlığındaki bilim ekibi de üniversiteye ait Moore Gözlemevi'ndeki araçların yardımıyla, transiti gözlemledi ve gerekli bilgileri toplayarak gezegenin varlığını teyit etti. KELT-6b Dünya'dan 700 ışıkı yılı uzaklıkta. Gezegenin, bağlı bulunduğu yıldızın önünden geçişinin, yeryüzünden, sadece 5 saat gibi az sayılabilecek bir süre için gözlenebilir olması nedeniyle gezegeni, sabır ve biraz da şansın yardımıyla bulunduğu belirtildi. Yeni bulunan gezegen, Güneş Sistemi'ndeki Satürn ile benzer kütle ve boyutlara sahip bulunuyor. Ancak Satürn gibi etrafında bir halka bulunmayan gezegen, bağlı olduğu yıldıza çok yakın olması nedeniyle, yıldız etrafındaki dönüşünü, sadece 7,8 gün içinde tamamlıyor. ABD'deki Vanderbilt Üniversitesi'nden Profesör Keivan Stassun, KELT-6b'nin daha önce keşfedilen ve üzerinde pek çok bilimsel araştırma yapılan, bağlı bulunduğu yıldıza çok yakın bir yörüngeye sahip HD 209458 b adlı gezegenin kuzeni olarak adlandırılabileceğini belirtti. Stassun KELT-6b'yi, HD 209458 b'nin "****l açısından fakir" bir kuzeni olarak niteledi. ****llerin yıldızlara ait ortamlarda oynadığı rolün bilim dünyası için halen bir soru işareti olduğuna dikkati çeken Stassun, KELT-6b'nin, ****ller açısından fakir ve çok parlak olması nedeniyle, gezegenlerin nasıl ve hangi şartlar altında oluştuğu konusunda yürütülen karşılaştırmalı çalışmalar açısından büyük bir önem taşıdığına işaret etti.