Peygamber Efendimize Yazılmıs Şiirler.

Konu, 'Dinlerimiz' kısmında COLORHEAT tarafından paylaşıldı.

  1. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Anladım yine her şey yâdımdan silindi
    Hayalin gönlümün tepelerinde gezindi
    Bu bir serap olsa da hafakanlarım dindi
    Andım yine Seni her şey yadımdan silindi

    Anlasam vuslata ne zaman ferman gelecek
    Hicranla yanan gönlüm durmadan inleyecek
    İnleyip en taze hislerle hep bekleyecek
    Anlasam vuslata ne zaman ferman gelecek

    Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam
    Ruhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam
    Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam
    Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam
    Kalbim bir güvercin gibi titrerken adından

    Ey kupkuru çölleri cennete çeviren Gül
    Gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül
    Vaktidir ağlayan gözlerimi içine gül
    Ey kupkuru çölleri Cennet’e çeviren Gül

    Mecnun gibi arkanda koşan kulun olayım
    Bir kor saç içime ocaklar gibi yanayım
    Sensiz geçen bu acı rüyadan kurtulayım
    Mecnun gibi arkanda koşan kulun olayım

    Son demde hiç olmazsa gurubum tulû olsun
    Gönlün ufkunun en taze renkleriyle dolsun
    Her yanda tamburlar çalınsın neyler duyulsun
    Ne olur hiç olmazsa gurubum tulû olsun

    Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta
    Ruhuma sisli – dumanlı bir kasvet yaymakta
    Göster çehreni ki, Güneş guruba kaymakta
    Aklım uzaklarda kaldığı günleri saymakta...
     
  2. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Gönlümün Gülü


    Sen’i seven her ruh uludur ya Resûlallâh!
    Gönlü-gözü onun doludur ya Resûlallâh!

    Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh,
    Kapının ayrılmaz kuludur ya Resûlallâh!

    Beklemez bir başka iltifât Sana erenler,
    Semtin iltifat buğuludur ya Resûlallâh!

    Gönül gözleriyle bir kere seni görenler,
    Onlar ruhların bir koludur ya Resûlallâh!

    Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar,
    Iklimin kuşların yoludur ya Resûlallâh!

    Cennet yamaçları gibidir orda ufuklar,
    Cemâlin bu ufkun tülüdür ya Resûlallâh!

    Sana ermek İmanlı gönüllerin rüyâsı,
    Seni bilmeyenler ölüdür ya Resûlallâh!

    Vuslatın, bu garip kıtmîrin her dem hülyâsı,
    Bu benim gönlümün gülüdür ya Resûlallâh!
     
  3. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Ay Doğdu Üzerimize

    Ay doğdu üzerimize
    Veda tepesinden
    Şükür gerekti bizlere
    Allah'a davetinden

    Sen güneşsin sen aysın
    Sen nur üstüne nursun
    Sen süreyya ışığısın
    Ey sevgili ey Rasûl

    Ey bizden seçilen elçi
    Yüce bir davetle geldin
    Sen bu şehre şeref verdin
    Ey sevgili hoş geldin

    Ey Rasûl sana söz verdik
    Doğruluktan ayrılamayız
    Sen ey esenlik yıldızı
    Senin sevginle doluyuz
     
  4. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Boynu bükük , pişmanlığım hıçkırıkta
    Secdeye eğilmiş bedenimle dilim duada
    Kapında divan durup ağlamaya geldim
    Tövbelerimi kabul eyle Gül- ü Muhammedim

    İçi boş hüzünler sarmış fakir ruhumu
    Gülizarlara sakladım sensiz açan umudumu
    Islak gözlerimle merhametine sığınmaya geldim
    Hakkı Yezdan' a kul eyle beni Canım Peygamberim

    Seher vaktinde şebnemde aradım o güzel adını
    Her an duyar gibiyim Bilal'in mübarek ezanını
    Gafletten uyanıp ilminde sabahlamaya geldim
    İlminle Nur' una kavuştur beni Efendim

    Bir an unuttum hilkati, daldım sefalete
    Günahımla gözyaşım buluştu dalalette
    Faniydim, hiçlikte ömrümü heba ettim
    Tövbe ettim, nefsimi af eyle İki Cihan Sermedim

    Kibir denizinde boşuna kaç kez kulaç attım
    Gözyaşlarımı ıssız çöllere bıraktım
    Benliğimi unutup İhlas'ına koşup geldim
    Bir kez Gül Cemalini görmeyi nasip eyle Peygamberim
     
  5. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Haberin yok mu Ey İnsanoğlu!
    Zifiri karanlıklar arasında bir nur doğdu.
    …Ötenin ötesinden…
    Mahvolmuş,cehaletle kavrulmuş bir asırda
    Ummanlarda,yedi kıtada esti o muazzam kasırga
    Haykırıyordu yer,gök geldi “Muhammed-ül Emin”
    Ayakları altında eriyordu dağ,taş,zemin
    Mevsim…dört mevsimden farklı
    Mekan-ı İslam aydınlatıyordu tüm âfâkı
    Enginlerde ki sır kapısında peygamberim çilingir
    Dilinden gönüllere uzanan nağme “Allah Bir”
    …Ey Sevgili Nebi…
    Sürme çektiğin o gözler vahşete perde
    Allah’ı anan kalpler daim siperde
    Varlığın Resulüm ezelde ve ebediyet de
    …Sana olan bu aşk sayfalarla olunmaz ifade…
     
  6. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Biri görünüyor uzaklardan...
    Hava sisli ve puslu, seçilmiyor hiç bir suret...
    Gözlerim efendime hasretliği anlatırcasına nemli...
    Bakıyorum uzaklara, görünmeyen sureti seçmek için...
    Gözlerimi kısıyorum, kısdıkça nemler tomurcuk olup dökülüyor bir bir..
    İki cihanın efendisine akıyor ne de olsa diyorum ve bir tomurcuğa bile dokunmuyorum.


    Biri görünüyor uzaklardan...
    O göründükçe içim titriyor, yüreğim ısınıyor...
    Etraf nurlanıyor ve gözyaşlarım her saniye daha da artıyor.
    "Bu efendim mi acaba" diyorum ve koşmaya başlıyorum .
    Koşuyorum, koşmasına ama bir adım bile yaklaşamıyorum ona...
    Yoruluyorum ve düşüyorum sahra çöllerinine doğru...

    Biri görünüyor uzaklardan....
    Yiğit mi yiğit birine benziyor, beyaz bir atın üzerinde...
    Öyle uzaklardan bana bakıyor, sanki bakışları nakış nakış içime işliyor.
    Ben ise eteklerimin kenarlarını sıkarak ve gözyaşlarımla;
    "Efendim beni de al yanına, bu gözler sana hasret"
    "Bir kere olsun göreyim o cemaailini, nurundan kör olacaksa olsun bu gözlerim
    Bir kere bile şikayet etmem sana".....


    Biri görünüyor uzaklardan....
    Sahra çöllerinde bir ben, bir de efendimiz var sadece...
    Kolunu kaldırıyor ve parmağıyla beni gösteriyor.
    Ayağa kalkıyorum, ama öyle yorumlmuşum ki ayakta duramıyorum.
    Su yolunu gösteriyor bana, ezan sesleri geliyor o anda her bir yanda...
    Sanki abdest al da, namazını kıl der gibi...


    Biri görünüyor uzaklardan...
    Öyle namaz kılına kadar beni izleyen biri o...
    Namazım bitiyor, sisli ve puslu hava biraz durulaşıyor...
    "Evet" diyorum, gözyaşları içinde....
    "Bu efendimiz" diyorum gözyaşalarımın her bir damlası dudklarımda..
    Selamlar olsun sana Ey Resul...Selamlar olsun sana Ya Nebi"...
    Şükürler olsun sana Ey Rabbim, gözlerim kör olacaksa olsun artık bu saatten sonra...
    Gözlerim bu hasretliği yok etti ya ne de olsa...
    Anam da, babam da, bu gözlerim de feda olsun ona"....

    Biri görünüyor uzaklardan...
    Selamıma cevap verircesine el sallıyor...
    Nedense yüzünde peçe var ve hiç konuşmuyor.
    Beyaz atını şahlandırıyor ve kayboluyor sahra çöllerinden...
    O gidiyor, o her gittikçe "dur, beni de al efendim" diyorum.
    Belki de beni duyuyor, ama zamanını bekliyor.
    Yer de bir kağıt var uçuşur gibi..
    Neyin nesiydi ki az önce yoktu ortalık da...
    Galiba efendimizden bana kalan tek şeydi bu kağıtta yazılan yazı...
    Bakıyorum yazıya ve gözyaşlarına boğuluyorum o anda...
    İçinde şu Hadis-i şerif bulunmakta:
    'ALLAH'ı anarken, ALLAH korkusu ile gözünden yaş akana, kıyamette azap olmaz.'
    HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
     
  7. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    asr-ı saadet
    efendimizin yıllarıdır
    zaman en nurlu yıllarını yaşamıştır
    mücahitler savaşmıştır
    müzeyneler kızgın çöllerden yürümüştür
    her birini ağzından çıkan tekbir
    Semayı titretirmiştir

    gelin bu zamanın en nurlu
    en sevilen
    yerlerin ve göklerin sahibi olan
    Allahın elçisi
    HZ Muhammed'i(s.a.v)
    en güzel sözlerimizle
    bu dünyadan bir kez olsun analım

    ridasını toplayıp ayağa kalkardı
    her sözünün başında besmele vardı
    ne fazla uzun ne de fazla kısaydı
    geçtiği sokaklarda peygamber kokusu yayılırdı
    kısa ve net konuşurdu
    kimseye kızmazdı
    ağlamazdı
    ağlasa kimse duymazdı
    zorda kaldığında rabbine sığınırdı
    kimseye alınmazdı


    işte biz böyle bir peygamberden
    emanet aldık dinimizi
    kimseye vermeyiz
    vallahi tektir efendimin amberi
    vallahi islamdan yoktur ötesi
     
  8. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    çölden nurlar yağdı
    çölde güller açtı
    aminenin evinde
    aleme nurlar saçtı

    bütün bulutlar selam götürdü
    aşkıyla neyi kanunu ötürdü
    birkez de olsa sevindi
    sensizliğin beni öldürdü

    kadiriler nakşiler seni zikretti
    bir ben değil tüm alem varlığını kabullendi
    ve aleme bir nur indi
    habibullah geldi

    ya rab yeryüzü asr-ı saadeten beri dertlere dert ekledi
    ya rab insanlık senden merhamet istedi
    ya rab bu insanlık senden RESULALLAH'ı bekledi
    biz göremedik ya rab görenlerden eyle
     
  9. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    bu gönlüm seni andığı zaman inleyecek
    inyeleyip içimdeki tekbiri
    tüm aleme dinletecek
    içimde kopan fırtınalar bile
    hep seni zikir edicek
    kararsa bile bu gönlüm
    aşık olduğum yerlerde hep beni bekliyecek

    dermanımı verde medineye varayım
    o güzel ravzana yüzüm gözüm süreyim
    pervaz edeyim arkandan
    ayaklarına dolanayım
    bir kor saç içime
    aşkınla kıvranayım

    semaya baktığımda
    seni düşüneyim
    mecnunlar gibi çöllerde
    senin aşkından delireyim
    veysel karani gibi
    kızgın kumlarda seni zikir edeyim

    son deminde bile sana kavuşayım
    sana sarılayım
    derdimi sana söyleyip
    dermanımla sana yöneleyim
     
  10. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Cenab-ı Hak, Resulünü gönderdi,
    Kelam-ı kadimi ona indirdi.

    İsmi söylenecek dillerde ebet,
    Müslümanlar Ona eder muhabbet

    Her iki cihânın serveridir O,
    Cennet yolunun rehberidir O.

    Odur kâinatın kâmil insanı,
    Odur Hakkın bize yüce ihsanı.

    Hem yerde, hem gökte fahr-i âlemdir,
    Ona inanmamak sonsuz elemdir.

    Onun yolundadır bütün evliya,
    Ümmet olmak ister Ona enbiya.

    Sünnetine sarılmalı Müslüman,
    İhsana kavuşur Resule uyan.

    Bir adı Mahmut, bir adı Ahmet,
    Oldu bütün âlemlere rahmet.

    Beddua etmedi düşmana bile,
    Emindi yapmazdı kimseye hile.

    Nuru ile aydınlandı kâinat,
    Onda görülmüştü pek çok mucizât.

    Harikalar verdi Ona yaradan,
    Temiz sular aktı parmaklarından.

    Bir gece Kudüs’e vardı, Mekke’den,
    Bir ânda gökleri Odur seyreden.

    Onu tasdik eden yüce Kur’andır,
    Peygamberliğine kâfi burhandır.

    Resulullah

    Sultanlar sultanı Peygamber iken,
    Yaratılmamıştı hazret-i Âdem.

    Hak katında Onun kıymeti çoktur,
    Şerefi, izzeti, rağbeti çoktur.

    Nebilerin, resullerin mâhıdır,
    İlm-i zâhir, ilm-i ledün şâhıdır.

    O teşrif edince değişti insan,
    Ona iman etti putlara tapan.

    Kusursuz olarak yaratıldı O,
    Güzel huylar ile donatıldı O.

    Sadık idi, ondan herkes emindi,
    Bütün ataları birer mümindi.

    Sen rahmetsin diye, Rabbi övüyor,
    Habibimdir diyor, Onu seviyor.

    Kur’anda Rabbi ona salat ediyor,
    Ümmete siz de salat edin diyor.

    Yetim diye bakar nasipsiz ona,
    Bu yüzden gelmedi kimi imana

    Peygamber bilene edildi ihsan,
    Köle iken oldu ebedi sultan.

    Her an ümmetine kucak açıyor,
    Karanlık dünyaya ışık saçıyor.

    Her derde devâdır, her ruha şifa,
    Gözlere sürmedir, kalblere cila.

    Herkesin seyyidi başlara taçtır,
    Bütün insan ve cin ona muhtaçtır.

    Aşkı ile yanan, bağrı kanayan,
    Bâtıla sapar mı onu tanıyan.

    Bu aşkın sırrını gafil anlamaz,
    Bid’at ehli olan onu tanımaz.

    Bütün dertlilerin dermanıdır O,
    Aşkla yanan gönlün fermanıdır O.

    Müminin arzusu, emeli odur,
    Hakiki imanın temeli odur.

    Habibullah

    Bir kimse ki olsa birine âşık,
    Eğer bir de olsa aşkında sadık.

    Feda eder ona bütün malını,
    Hem de esirgemez asla canını.

    Daha kıymetlidir sevdiği candan,
    Can ne ki, üstündür iki cihandan.

    Reddetmez, mahbubun hiçbir sözünü,
    Peki, der ekşitmez asla yüzünü.

    Onun her zahmeti rahmettir ona,
    Onun her hizmeti minnettir ona.

    Sever sevdiğinin sevdiğini de,
    Hem sever köyünün köpeğini de.

    Onun düşmanına hep düşman olur,
    Onu biraz üzse çok pişman olur.

    Kul kulu sevince, olursa böyle,
    Yâ Mevlâ severse, ne olur söyle.

    İşte yüce Mevlâ izzeti ile,
    Sevdi Resulünü kudreti ile.

    Onu kendisine habib eyledi,
    Hasta gönüllere tabib eyledi.

    Dünyada ne kadar deniz var ise,
    Mevlâ hepsini de mürekkep etse,

    Melek, ins ve cinne verse kalemi,
    Kağıt yapsa on sekiz bin âlemi,

    Yıllarca yazsalar, onun methini,
    Yine yapmazlar binde birini.

    Ona yakın olmak büyük nimettir,
    Ayağının tozu cana minnettir.

    Vasfına olamaz kimse tercüman,
    O olmasa idi, olmazdı cihan.

    Yâ Rabbi habibinin hürmetine,
    Kavuştur bizleri şefaatine.
     
  11. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Putlar devrildi yüz üstü
    Efendimiz doğduğu gün
    Yıkıldı tağutun büstü
    Efendimiz doğduğu gün

    Hemen secdeye eğildi
    Ben Peygamberim dedi
    Sünnet edilmiş görüldü
    Efendimiz doğduğu gün

    Kâinat nur ile doldu
    Şeytanlar sararıp soldu
    Çok garip olaylar oldu
    Efendimiz doğduğu gün

    Kurumuştu Save gölü
    Bin yıl yanan ateş söndü
    Kâfirler şaşkına döndü
    Efendimiz doğduğu gün

    Büyücüler âciz kaldı,
    Sihrini yapamaz oldu,
    Kisra’nın köşkü yıkıldı
    Efendimiz doğduğu gün
     
  12. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Kimsenin gücü yetmez, Rabbin seni övüyor
    Sana habibim diyor, herkesten çok seviyor
    Melekler, hem de kendi sana salât okuyor
    Seni bizzat övüyor, Kur'an ya Resulallah

    Nisan yağmuru oldun, rahmet saçtın âleme
    Sabrı cemil gösterdin, her ezaya, eleme
    Güzel ahlakın gelmez, yazı ile kaleme
    Vasfını kim anlatır aman ya Resulallah

    Yetim gözüyle baktı, nasipsiz kimse sana
    Ebu Cehil bu yüzden, kavuşmadı imana
    Resulullah bilenler, kondu büyük ihsana
    Bedevi köle oldu sultan ya Resulallah

    Seni seven köleler, birer sultan oluyor
    Gönlü huzur buluyor, sıkıntısı gidiyor
    Feyizlerle doluyor, nurlu ışık saçıyor
    Göremez bunu bâtıl olan ya Resulallah

    Her derde deva sensin, her ruha şifa sensin
    Göze sürme, başa taç, kalblere cila sensin
    Seyyid-ül beşer sensin, her şeyden a’lâ sensin
    Kurtulmuştur aşkınla yanan ya Resulallah

    Enbiyanın serveri, ulemanın rehberi
    Evliyanın mürşidi, Hakkın son peygamberi
    Teşrifin sevindirdi, yedi kat gökle yeri
    Bulunmaz senin gibi canan ya Resulallah

    Seni seven müminin, kalbinde imanı sen
    Hüznü sen, elemi sen, âhı sen, figanı sen
    Derdinin dermanı sen, gönlünün fermanı sen
    Kavuşur senden medet uman ya Resulallah

    Yâri sen, nigârı sen, arzusu, emeli sen
    Gözü sen, kulağı sen, ayağı sen, eli sen
    Her şeyi sana muhtaç, ruhunun temeli sen
    Senin için halk oldu cihan ya Resulallah
     
  13. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Efendim


    "güllerin ve gönüllerin efendisi resul-i ekrem'e!..."



    Güzellik şahikası,nübüvvetin çerağı
    Yürek semalarının dalgalanan bayrağı
    Mazlumların gür sesi,acizler sığınağı

    Ruhuma âb-ı hayat sensin derman efendim
    Tutuşan gönüllere katr17;i ferman efendim

    Güllerin en irisi,çöllerin rayihası
    Nesiller yetiştiren bahçelerin en hası
    Ezanlar yankılanır,silinir yürek pası

    Aşkına meftun kalbim,sana hayran efendim
    Hakkr17;a varmayan vuslat bize hicran efendim

    Kisra saraylarını dize getiren sendin
    Küfrün kalelerini yıktı mübarek bendin
    Gurbete veda edip aslî yurduna döndün

    Ahmedsin,muhammedsin gül û reyhan efendim
    Batıla kâbûs oldun,hakkr17;a burhan efendim

    Gönül sermayesini gayri yükledik ata
    Çileyi azık ettik,yol verdik saltanata
    Sırtımızda ağır yük,revan olduk sıratr17;a

    Bîçare ümmetine şefkat ihsan efendim
    Hüsnünü vasfetmede aciz lisan efendim

    Bu gönül şehrimizin koca sultanı sensin
    İçimizi kavuran derdin dermanı sensin
    Ruhlara hayat veren aşkın ummanı sensin

    Mahbûb-i hüdar17;sın sen cana canan efendim
    İsmailr17;in olurum,bu can kurban efendim

    Sararmaya yüz tutmuş gülşenime can düştü
    Hercaî yüreğime kor gibi sevdan düştü
    Bedenim sırılsıklam,düşüme figan düştü

    Seni düşünmeyen kalp yıkık,viran efendim
    Didârına müştâkım ruhum üryan efendim

    Çatlayan yüreklere nur yağmurları yağdır
    İmana pusu kuran bu ne yüzsüz bir çağdır
    O habib-i kibriya gözümüzde bir dağdır

    Kâinat vecd içinde eder seyran efendim
    Bulutlar kucak kucak sana giryân efendim



    Ayağının altında toprağın ben olsaydım
    Sâyebân niyetine yaprağın ben olsaydım
    Tecellinle müşerref nur dağır17;n ben olsaydım

    Azgın bir küheylandır,nefsim tuğyan efendim
    Sana dair olmayan sözler ziyan efendim

    Her bir yağmur damlası inci,gevher çöl için
    Bülbülün yakarması sevdiceği gül için
    Arşın cümle kapısı açılır resûl için

    Gökler gözyaşı döker,ağlar cihan efendim
    Hilkatin sebebi sen,nur-i yezdan efendim

    Efendim,halâskârım,gül-i ruhsâr rehberim
    O mübarek alnından iştiyakla öperim
    Nebiler ordusunda ben gönüllü askerim

    Sen yoksun ya âlemde yürek hazan efendim
    Ümmetin akıbeti billah hüsran efendim

    Hicranın yüreğimi kavurdu resulullah
    Külümüzü dağlara savurdu resulullah
    Can evimi kasırga,sel vurdu resulullah

    Hasretinle bin parça olsun bu can efendim
    Zikrinden aciz diller bize düşman efendim

    Dikenli bahçemizde hasret gülleri açar
    Mechûle revan olup nice civanlar göçer
    Resuller sözde ölür,âleme ışık saçar

    Gidince garip kaldı cümle mekân efendim
    Kalpler huzura erer senle her an efendim

    Kokuna hasret kaldı insanlık gideli sen
    Gece gün intizara razıyım kapında ben
    Dünya cadı kazanır30;ey resul nurunla dön!...

    Gönüllerin sultanı,tayy-ı mekân efendim
    Girsen rüyalarıma olsan mihman efendim

    Ne ağır zemheriler geçiriyor ümmetin
    Günah galerisinde öksüz kaldı sünnetin
    Müminin kokusuna şimdi hasret cennetin

    Bu ne garip asırdır ahir zaman efendim
    Bizi bize bırakma,kayır aman efendim
     
  14. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Gel ey, güllerin efendisi!..
    Gel ey, konuşurken dudaklarına tebessümler karışan,yüzüne üzgünlerin üzüntüsünü dağıtmak yaraşan!.. Gel ey, âteş-i aşkına yanmak için âşıkları birbiriyle yarışan!..
    Gel ey!..
    Önce kendine çektin, sonra mugaylan dolu beyabanlarda dermansız koyup bizi bir başımıza gittin dönmemek üzere. Ve dudağının dokunduğu çeşmeler de gitti. Gittin ve vecd ile kendinden geçen zamanlar, sensizlik bunalımlarının gelgitleriyle kör kuyulara gömüldü. Gittin ve tenha elvedalarda düğümlendi sevinçlerimiz; durmuş çarklara sıkışıp kaldı çığlıklarımız. Sen gidince yanlış hesaplarında önce pazarlar kurduk köhne dünyanın, sonra köhne hesaplarıyla mezada çıkarıp aşklarımızı dünyalıklara sattık. Gittin de savrulan umutlarımızı ektik yollarına; sabrımızın gözlerine çekilen milleri çelik masıyetlerle mıhladık. Gerilmiş yaylarımız kepade düştü hoyrat ellerde, uykulu oyunlarda şahlarımız mat oldu; ve bileyli kılıçlarımız pas tuttu karanlık kınlarında.

    [​IMG]
    Ak kor olduk... Nemrudî alevlere soktular başlarımızı, hakikat, ak kor olduk... Vurdular durmadan dinlenmeden... Örslere konuldu başlarımız, hakikat vurdular dinlenmeden durmadan. Ağlattılar ağladıkça biz... Çeliğe su verelim diye ağladıkça ağlattılar bizi... Heyhât! Tutturamadık kıvamını suyun, isabet ettiremedik gözyaşlarımızın damlalarını çeliğe ve ilk çalışta kırıldı kılıçlarımız kara keçelere. Yenildik, yorulduk, yığılıp kaldık çıkmaz sokaklarda. Bütün sorularımızın cevapları cevapsız kaldı; bütün hayallerimizin hayali hayal oldu. Tel tel arzulara mahkûm edildi nefislerimiz ve ruhlarımız tül tül alevlerde yandı. Gizemli bilinmezliklerimizin iksirlerini gizli dünyalara gizlediler bizden.
    Gel ey!..
    Hani dostların vardı, kimi aşk okuyan Kitaplar Kitabı'ndan; kimi ilham dokuyan hitaplar hitabından. Kimine köşkler düşmüştü cennetten, kimi cennette köşklere düştüydü hani. Kiminin ateşlerine rengi düşerdi gülün de; kimi güllere rengini düşürürdü ateşin. Kimine yıldızlar düşerdi göklerden, kiminin yıldızına düşerdi gökler ya...
    Hani sen "Yıldızlarım," demiştin, "hangisine uyarsanız doğru yola ulaşacağınız yıldızlarım!.." Sen gittin efendim ve hasretin yıldızlarını da çekti senden yana. Şimdi kim varsa yıldızlaşmaya yüz tutan, gökleri üzerine kapatıyor ehremenler. Bizler yanıyoruz, yanmamakta direniyor gökte yıldızlarımız... Güllerimiz küle durmakta yokluğunda, sultanlarımız kula dönmekte...
    Gel ey!..
    Ayrılığında çoğalan alevleriyle arınalım aşkının; yanalım yandıkça ve yandıkça yanalım. Aşk yüzünden elbisesi yırtılan da, Hak uğruna gözlerini kurutan da seni arzulamakta şimdi. Bizi kendine madem yine sensin bağlayan ve ayrılığının derdine yine sensin ayrılıkla derman olan, o hâlde gülümse bize efendim, bize gülümse. "Allah onları sever; onlar da Allah'ı sever" sırrına ermekte rehberimiz ol, tut günahkâr ellerimizden; günahkâr ellerimizden tut.
    Sen ey!..
    Gelsen hayallerimize bir kez... Ve üzerine sepet sepet güller döksek biz. Gelsen düşüncelerimize bir an... Ve baharları sersek ayağına çiçek çiçek, mevsim mevsim, ıtır ıtır... Dolunaylar yerine doğsan dünyamıza bir vakit... Ve zatını gündüz değilse, hayalini gece göstersen bizlere. Girsen ansızın düşlerimize, şefkat parmaklarınla okşasan başımızı ışık ışık... Ve ışığına düşsek pervaneler gibi; pervaneler gibi ışığına düşsek.
    Gel efendim...
    Bir kez doğ içimize de isterse kaybolsun dolunaylar, güneşler... Gir gözümüze de bir nefes, isterse silinsin tûtyâlar, sürmeler... İlham olup ak gönlümüze bir anda, isterse yitirilsin uçtan uca naatler ve gazeller, beyitler ve dizeler uçtan uca yitirilsin isterse...
    Gel efendim, dostluğuna muhtacız; umutsuz ve çaresiz bırakma çaresizlerini. Gel yeter ki, hakkımızda verilecek her hükme razı olalım.
    Gel ey, bitir bitmeyen hasretini içimizde!
    Gel ey, onsuz mutluluk bulamadığımız!..
    Gel ey, kendisine layık olamadığımız!..
    *
    Gel benim efendim, bir kez olsun dokun yüreğime, yüreğime dokun bir kez olsun...
    Yüreğim kanıyor efendim, kanıyor yüreğim!..
    Çığlık çığlığa beşeriyet, çiğnenmiş reyhanlar misali hep seni arıyor. Uyandır zindanlara koyduğumuz Yusufî sevdalarımızı efendim. Uyandır bahtını üftadelerinin...
    Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
    Uyarır halkı efgânım kara bahtın uyanmaz mı?
     
  15. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelseEğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse,
    Yalnızca birkaç günlüğüne aniden çalsa kapınızı,
    Merak ediyorum neler yapacağınızı... Biliyorum ama
    Böylesine şerefli bir konuğa açacağınızı en güzel odanızı,
    Ona sunacağınız yemeklerin en iyisi olacağını,
    Ve inandırmaya çalışacağınızı,
    Onu evinizde görüyor olmaktan mutluluk duyacağınızı;
    Gerçekten evinizde ona hizmet etmekten alacağınız hazzı.


    Fakat söyleyin bana,
    Efendimizi evinize doğru gelirken gördüğünüzde,
    Onu kapıda mi karşılayacaksınız?
    Yoksa onu içeri almadan önce, aceleyle,
    Bazı dergileri, gazeteleri çarçabuk saklayıp
    Yerine Kur'an’ı mı koyacaksınız?
    Peki hala Amerikan filmlerini seyredecek misiniz televizyonda?
    Yoksa kapatmaya mi koşacaksınız aceleyle,
    O size kızmadan önce ?

    Kim bilir ?
    Belki de ağzınızdan hiç çıkmamış olmasını mı dilerdiniz,
    Hatırlayamadığınız en son çirkin kelimeyi...

    Peki ya dünyalık müziğinizi, kasetlerinizi de saklayacak misiniz?
    Ve bunun yerine ortalığa,
    Kitaplığınızın raflarında tozlanmış,
    Hadis kitapları mı çıkaracaksınız ?
    Hemence içeriye girmesine izin verecek misiniz?
    Yoksa telaşla ne yapayım diyerek,
    Sağa sola mi koşturacaksınız ?

    Merak ediyorum:
    Eğer Peygamber Efendimiz,
    Bir kaç günlüğüne sizinle birlikte yasasa,
    Yapmaya devam edecek misiniz,
    Her zaman yaptığınız şeyleri ?

    Ailenizdeki sohbetler eski halini koruyacak mi?
    Her yemekten sonra sofra duası etmeyi,
    Yine zor mu bulacaksınız ?

    Hiç yüzünüzü asmadan,
    Oflayıp puflamadan,
    Her vakit namazınızı kılacak misiniz?

    Ya sabah namazı için,
    Sıcacık yatağınızdan,
    Erkenden fırlayacak misiniz?

    Peki ya yine mırıldanacak misiniz,
    Her zaman söylediğiniz şarkıları ?
    Ve okuyacak misiniz,
    Her zaman okuduğunuz kitapları?
    Peki bilmesine izin verecek misiniz,
    Aklinizin ve ruhunuzun beslendiği şeyleri ?
    Yoksa hiç bilmemesini mi isterdiniz?

    Şöyle diyelim yada:
    Gideceğiniz her yere götüre bilecek misiniz Peygamberi de ?
    Yoksa birkaç günlüğüne değişecek mi planlarınız?

    Tanıştırmaktan onur duyacak misiniz en yakın arkadaşınızı onunla ?
    Yoksa hiç karsılaşmamalarını mi umardınız,
    Peygamberin ziyareti bitene dek birbirleriyle?

    Simdi söyleyin açık yüreklilikle,
    Onun kalmasını ister misiniz sizinle?
    Sonsuza dek, hep birlikte...
    Yoksa rahat bir nefes mi alacaksınız,
    Ziyareti bitip gittiğinde ?

    Gerçekten bilmek ilgi çekici olabilir değil mi?
    Bilmek ve düşünmek,
    Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse
    Yapacağımız şeyleri...

    Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse,
    Yalnızca birkaç günlüğüne aniden çalsa kapınızı,
    Merak ediyorum neler yapacağınızı ..
     
  16. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Ey Muhammed Yoldaşım Ol

    Cümle candan özgesin sen yok ki bir tek benzerin
    Öyle sevdim ta gönülden oldu aşkın ezberim
    Secdegahtır gittiğin yol sözlerindir servetim
    Ey Muhammed yoldaşım ol nurla dolsun makberim

    Bed fikirmiş bed zikirmiş cismi her dem mahveden
    Su-i zandan kurtulurmuş şevkle ismin zikreden
    Her şeyimsin bendenim ben rehberimsin gel diyen
    Ey Muhammed yoldaşım ol nurla dolsun mahşerim.

    Vay dönersem kıbleden vay rahmetinden sunma hiç
    Etmemişsem çok inayet yok şefaat kılma hiç
    Kalp kirinden soy arındır düşlerimden çıkma hiç
    Ey Muhammed yoldaşım ol nurla dolsun cevherim.

    Zerresinden verse Rabbim mağfiretsiz kalmasam
    Ahiretten yüz çevirmiş kullarından olmasam
    Kam alıp ol hasletinden mutluluktan ağlasam
    Ey Muhammed yoldaşım ol nurla dolsun şeblerim.
     
  17. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Ey Nebi

    EN SEVGİLİ
    Seni anmadan durulurmu?
    Seni anmadan olurmu?
    Ey Nebi!
    Sevgililer sevgilisi
    Güllerin efendisi
    Beni beklediğini,biliyorum.
    Ben sancağının altını arzularken
    Şefaatını dilerken.
    Sana gelmeden bu aciz kulun
    gideceği hiç bir limanı yoktur.
    Ümmeti ümmeti diyen sevgili...
    Ey Nebi!
    Bu el kalem tutarda;
    Aşkınla yanan SEVDALI YÜREK
    Metiyeler düzmezmi?
    Ah sevgili,
    Salavatın dilimin zikri sevgili...
    En dar anımda sığındığım
    Tek merci Resulum
    Sevgili...Sevgili...Sevgili...
    EN SEVGİLİ...


     
  18. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Seni seviyorum ey güzel insan
    Ne değişir siyah veya beyazsan
    Irkın ne olursa adam ol adam
    Seni seviyorum ey güzel insan
    Dinin dilin farklı diye ayırmam

    Hepimiz toprağa gömülmez miyiz
    Bir yar tarafından sevilmez miyiz
    Seni seviyorum ey güzel insan
    Adem'in evladı biz değil miyiz

    Benden uzak olsan sen de bir cansın
    Ya doğuran ana, ya da babasın
    Seni seviyorum ey güzel insan
    Misafir de olsan bu dünyalısın

    Muhammed Mustafa, İsa ve Musa
    Adem Babamızdan Meryem Ana'ya
    Seni seviyorum ey güzel insan
    Milattan öncesi, yeni çağlara

    İster zenci, ister kızılderili
    Kadını erkeği, ihtiyar genci
    Seni seviyorum ey güzel insan
    Sen de sevmelisin seni seveni
     
  19. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    SONSUZ ZİYAFET

    Daha gidecek yolun, hedefin var.
    Her an üzerine, yağsa da yağmur, kar.
    Daha yolun başındasın, uzun yolculuğun var.
    Rehberin oldu senin, yüce Resul ve Ensar.

    Senin olduğun yerde, şerlerde olacak.
    Bunlar elbet, seni kamçılayacak.
    Belki bu yolda, kanında akacak.
    Ruhun hak yolunda, sonsuza uçacak.

    Kâinatın efendisi, hazreti Muhammed(asm)
    Hak yolunda, cennete çağırıyor, ediyor davet.
    İnananlar için kurulmuş, sonsuz bir ziyafet.
    Ayrılırsak onun yolundan, bekliyor bizi felaket.
     
  20. COLORHEAT
    Offline

    COLORHEAT Süper Üye Üye

    Kayıt:
    4 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.029
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    SAKARYA
    Nur Muhammed S.A.V

    Bu nurlu yol bu nurlu yol
    Bu yolda sen şuurlu ol
    Ol resulden gelen bu kol
    Bu yola sende tabii ol

    Nur Muhammed Nur Muhammed
    Salli ala seyyidina ve selamet

    Bu yol senin bu yol benim
    Hep birlikte yürüyelim
    Yönümüz kıbledir bizim
    İman ile yönelelim


    Nur Muhammed Nur Muhammed
    Salli ala seyyidina ve selamet

    Mekke derken ve Medine
    Varabilsek ol resule
    Yüz sürmek nasip olurmu
    O gezdiğin beldelere


    Nur Muhammed Nur Muhammed
    Salli ala seyyidina ve selamet

    Salat selam o habibe
    Muhtacız biz bir tabibe
    Rabbim ikramı bol verir
    Rızasının talibine


    Nur Muhammed Nur Muhammed
    Salli ala seyyidina ve selamet
     

Sayfayı Paylaş