Osman Tanburacı: Kupa Ateş`te yandı ama...

Konu, 'GALATASARAY' kısmında Gerrard-8- tarafından paylaşıldı.

  1. Gerrard-8-
    Offline

    Gerrard-8- Süper Üye Üye

    Kayıt:
    27 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.176
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Azerbaycan/Baku
    Kupa Ateş’te yandı ama…
    11.02.2010
    Futbol asla zor bir oyun değil yeter ki temel kurallarını bil!
    Seni yanıltmaya çalışan medya kurnazlarından da etkilenme!

    Galatasaray ilk maçtaki 2-1 yenilginin rövaşında, sekiz futbolcusu eksik Antalyaspor’a hem de İstanbul’da eleniyorsa dur ve düşün!
    Rijkaard’a acıyorum.
    Kabak onun başında patlıyor.
    Asla katılmıyorum;
    Galatasaray’a gelmiş futbolcu hala futbolun en ilkel yasalarını bilmiyorsa yapacak bir şey yoktur artık!
    Bu kervan böyle yürüyecek!
    Marka değeri falan hikaye…
    Zaman gerek…


    İki ayaklı maçların kuralları var

    Deplasmanda gol atacaksın
    Kendi evinde gol yemeyeceksin!
    Galatasaray ikincisini beceremedi!
    Galatasaraylı futbolcuların bir kısmı da Necati’nin yaptığı kendini ispat eyleminin onda birini yapamayınca elendiler.

    Rijkaard’ın oyun planında hata yok!
    Ancak;
    Hıncal da futboldan nasibini almamış ucuz düşünenler gibi kalkar hocayı kovar!
    Futbol aleminin bilgeleri de olaya başka pencereden bakar.

    Şans faktörü sonraki şey…
    Profesyonel insan kendi şansını kendi yaratır.
    Futboldaki şans da gelip devlet kuşu gibi insanın başına konmaz!
    Gereğini yaparsan başarılı olursun.
    Aynen Necati Ateş gibi…

    Şansı şöyle anlayabilirim;
    Atarsın girmez!
    Vurursun direklerden döner!
    Adamın poposuna çarpar gol olmaz!
    Bunlar şanssızlığa girer ama tabak gibi kaleye golü atamazsan, ahmakça gol yersen şans yardım etmedi diyemezsin!

    Maçtan once söyledim. Girin bizim video yayınına dinleyin.
    Deplasmandan 2-1’lik yenilgiyle dönmek tur için güzel sonuçtur.
    1-0yendin mi turu atlarsın.
    Ama gol yemeyeceksin!
    Galatasaray 1 değil 2 gol birden yerse ve de on tane gol kaçırırsa ne yapsın Rijkaard!
    Bunlar 2 kere 2 dört kadar kanun!


    Hani Galatasaray’dan haklı olarak uzaklaştırılan o Necati var ya…
    Şimdi onun üzerine senaryolar yazılacak!
    Galatasaray Necati’yi yollamasaydı şimdi böyle santrforsuz kalmazdı!
    Denecek…
    Asla doğru bir teşhis değil!
    1-Necati santrfor değil
    2-Çağdaş futbolda santrfor yok forvet var
    3-Bir maçı kazanmak için gol atmak yetmez gol de yemeyeceksin.
    Galatasaray golsüz değil ki; Baroş, Jo, Nonda, Kewell yokken tam 3 gol atmış daha ne olacak?
    Ama gol yemeyecek…

    Galatasaray’ın Ziraat Kupası’ndan elenmesinde en büyük faktör her iki maçta da attığı üç golle Necati olarak gözükse de gerçek sebep Galatasaray’daki takım oyunundan çok bireysel hatalardır.
    Tekrar ediyorum;
    Rijkaard’ın oyun planında hata yok!
    Uygulayıcılar hatalı.
    Galatasaray takım halinde etkin bir futbol oynadı ancak bireysel hatalar elenmesine neden oldu!

    Arda, Elano ve Keita
    Elano ve Arda dün çok güzel işler yaptılar.. Çok çalıştılar ama yetmedi… Takımın akıl gücüydüler…
    Keita saçmalıyor…
    Bence o da yollanmalı… Takım içinde takım! Ve çok verimsiz. Sadece çalımla bu işler olmuyor. Keita göz zevki ama takıma faydası tartışılır…
    Ya düzelir ya gider…

    Koy haymana beygirini o da koşsun!

    As birilerini bak nasıl düzelir işler demek istemiyorum ama…
    Galatasaray’ın elenişini anlamak için,
    Lütfen maçın kritik anlarını iyi hatırlayın;

    İsterse bir maçta 100 kilometre koşsun girdiği 4, (yazıyla dört) yüzde yüz gol pozisyonunu kaçırıyorsa,
    Necati’nin ikinci golünde futbolun temel kurallarına ihanet ediyorsa,
    Neyleyim ben Mustafa Sarp’ın gayretini…
    Çok koşuyormuş, ne gam!
    Koy haymana beygirini o da koşsun!

    Daha maçın başı;
    Mustafa Sarp, Arda-Elano şiirsel paslaşması sonrası Elano’nun verdiği mükemmel pasta bom boş vaziyette topu kaleci Ömer’e nişanlıyor,
    Golü atsa Galatasaray coşacak, Antalyaspor pısacak, dakika daha 14
    49’da Arda’ya mani olurcasına golü kaçırdı,
    59’da tabak gibi kaleye kafayla golü atamadı. Kafayı yere vursa yüzde bin gol. Vuruş açısı da var… Mustafa vurdu iki adımdan kaleci Ömer kurtardı!
    Yok böyle bir kafa!...
    88’de bir hava topu iniyor Mustafa Sarp kalenin arka direk dibinde…
    Bırakın vurmayı dürtse goool!...
    Mustafa sol ayağı olmadığı için sağ ayakla hamle yapıyor top yarım metreden auta gidiyor…
    Galatasaray bunlardan birini atsa tur Galatasaray’ın!

    İlle de santrfor diyenlere tokmaktır!

    İlk gol Elano’nun düşürülmesiyle penaltıdan. Elano atıyor penaltıyı; ters köşe şık gol…
    Elano orta saha oyuncusu…
    Galatasaray 2-1 galip…

    Gencecik Emre Çolak;
    Elano-Arda-Emre üçgeniyle mükemmel ve bir o kadar da zarif bir gol atıyor…
    Emre Çolak daha 20 olmamış bir orta saha yedek oyuncusu…
    Takım havaya girmiş…
    Emre Rijkaard’a koşup gidiyor, hoca- öğrenci birbirlerine sarılıyorlar,
    Takım sarmaş dolaş…
    Keita ve diğerleri kan kana can cana…
    Mükemmel tablo ve sahaya yayılmış etkin futbol.
    Ne var ki çok gol kaçıyor ve de çok gol yeniyor!
    Bunlar geçecek…
    Zaman gerek.
    Ama biraz delip de geçecek.
    Bu takım Rijkaard’ın oyun planını öğrenecek, o zaman da karşısında kimse duramayacak!...
    Neyse devam edelim;

    Üçüncü gol Caner’den… Mükemmel, ip gibi net vuruş…
    Caner sol bek!
    Caner sol kanat!...
    Caner gol için 40 metreden vuran çocuk!
    Emre gibi…
    Bunlar Galatasaray’ın geleceği.
    Caner de santrfor değil!

    Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye!

    Peki;
    Ey Hıncal Uluç,
    Ey Aziz Yıldırım…
    Rijkaard’da mı kabahat?
    Galatasaray’da golleri atanlar santrforlar mı?
    Hayır!
    Galatasaray’ın santrforu yok diyen Aziz Yıldırım, Güiza mı attı Antalya’ya üç golü?

    İsimlere bakın;
    Elano, Emre Çolak, Caner…
    Golleri atanlar bunlar!

    Galatasaray’ın santrforu yok diyen Aziz Yıldırım’a bir cevap daha;
    Fenerbahçe’de golleri atanlar;
    Lugano, Santos, Uğur Boral…
    Santrfor mu bunlar?

    Çağdaş futbolu algılayamamış bu beyinlerle mi dünya futboluyla yarışacağız biz?
    Tek laf gerek futbolun inceliklerini bilmeyen bu kafalara;
    Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye!

    Futbolda artık ‘mevki’ yok!

    Şu gerçek artık su yüzüne çıktı.
    Futbolda artık mevki yok!
    Ancak her futbolcu mutlaka 1. Mevki olmalı!
    İşte o zaman Barcelona olabiliyorsunuz…
    Takımda aksayan mevki olmayacak…
    Takımda futbolun temel kurallarını bilmeyen olmayacak,
    Takımda ikilik olmayacak,
    Takımda egoizma olmayacak!
    Görün o zaman Rijkaard’ı…

    Galatasaray hala Santos’u yok sayıyor…
    Santos daha çocuk, o da kendine güvenini henüz kazanamamış, ama bekleyin güzel yarınlar Galatasaray’da… Bu çocukların hepsi 20 yaşın ilk basamaklarında…

    Esas felaket 65’de yaşandı!

    Yine dönüp Mustafa Sarp’a geliyorum…
    Amacım Sarp’ı kötülemek değil.
    Galatasaray neden Kupa’dan elendinin cevabını somut bir şekilde bulmak için Sarp’a dönüyorum.

    30’da penaltıdan öne geçiyor Galatasaray…
    35’te duran top, kornerden iki taksitte Necati’den gol yiyor…
    Şimdi hemen yazımın başına dönüyorum. Mustafa Sarp 4 gol kaçırıyor…
    Keita’ da… Arda da… Ötekiler de…
    (Santrforsuz!’) Galatasaray üç gol atıyor 7-8 de pozisyona giriyor…
    Ama gol de yiyor.
    Demek sebep santrforsuzluk değil, beceriksizlik ve de savunma hataları…
    Galatasaray’da Alex olsa o pozisyonların en az üçü gol olur, Galatasaray tur atlardı!
    Alex santrfor mu?
    Asla…
    Hayır…
    Kat’a… (Katiyyen)…
    Anladınız mı?
    Sevgili Hıncal…
    Aziz Başkan…

    Dakika 65 Galatasaray 2-1 galip…
    Üçüncüyü kovalıyor…
    ATTI ATACAK!....

    Ailece gole giderken…

    İşte felaket anı…
    Yine Mustafa Sarp!

    Galatasaray gol için yırtınıyor.
    Rijkaard’ın da mani olamadığı ‘ailece gole gidişin’ bir anında savunma eksik yakalanıyor…
    Necati topla beraber hızla Galatasaray kalesine akıyor. Kimse yok!
    Peşinden Mustafa Sarp geliyor ve yetişiyor…
    Ancak futbol adına cinayet işliyor!

    Pozisyonu gözünüzün önüne getirin…
    Aykut kalesinden açılıyor ve Necati’nin pozisyonunu bozuyor…
    Penaltı da yapmadan. Aykut büyük iş başarıyor.
    Topa yetişen Mustafa Sarp’ın ilk amacı kendi kalesini korumak olacağına Sarp, Necati’nin ayağından top kapmak istiyor.
    Kişisel zafiyet! Kapacak da, topu oyuna sokacak! Ölme eşeğim ölme!...
    Korusana kaleni be Mustafa!
    Girsene kalenle Necati’nin arasına…
    Necati de golü atamasın!
    Takımın da Caner’in golüyle tur atlasın!

    Mustafa Sarp’ın yaptığı, beni bağışlayın ama;
    Ahmakça bir davranış!
    Futbolun temel bilgilerinden mahrum oluş…
    Ve resmen intihardır!

    Lucas Neill’ye yazık oldu

    Futbolda savunmanın bütün inceliklerini dün gece sahaya yansıtan Lucas Neill’in bütün şık hareketlerine ve emeklerine resmen yazık oldu.
    Neill, akıl dolu oyunuyla Galatasaray’ı elenmekten kurtaramadı.
    Neill’I seyretmek zevk verdi… Hele kalesi önündeki o soğüukkamlılığı ve topu oyuna sokuşu…
    Kim ne derse desin, Galatasaray mükemmel bir takım olma yolunda…
    Hıncal’a rağmen,
    Aziz Başkan’a rağmen…
    Elenmesine rağmen…

    Dikkat edin;
    Herkes Galatasaray’ın yanlış transferleri Jo ve Santos’tan bahsediyor..
    Neill’in alnından öpen daha çıklmadı!

    Ama kimse merak etmesin aklı başında olanlar da bunları gözden kaçırmıyor.
    Hamdolsun biz de daha ölmedik!
    AntiGalatasaraylılara meydanı bırakmayız!

    Kaynak: Sporx.com
     

Sayfayı Paylaş