Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk’u kaybettik. İlhan Selçuk’un ölümünün önemli bir ayrıntısı vardı. Selçuk, Ergenekon Davası sonrası hayatını kaybeden sanıklar zincirinin son halkası oldu. KUDDUSİ OKKIR Kuddusi okkır, ergenekon Soruşturması kapsamında 20 Haziran 2007’de tutuklandı. Ergenekon Örgütü’nün finansörü olmakla itham ediliyordu. 2008 Nisan ayında kendisine önce “majör depresyon” teşhisi konan Okkır, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevkedildi. Burada Okkır’a ayrıca zatüree ve böbrek yetmezliği teşhisi kondu. Ancak Okkır’ın akciğer kanseri olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Kanser, beyin ve kemiklerde ****staz yapmıştı. Okkır, “delilleri karartabileceği” gerekçesiyle bir süre daha tutuklu kaldı. 1 Temmuz 2008 tarihinde nöbetçi mahkeme Okkır’ı serbest bıraktı. Okkır, serbest kaldıktan 5 gün sonra, 6 Temmuz günü vefat etti. Okkır, öldüğünde halen iddianamesi tamamlanmadığı için neyle suçlandığını bilmiyordu. TÜRKAN SAYLAN Türkan Saylan başarılı bir tıp doktoruydu. Hayatı boyunca cüzamla mücadele etti. ÇYDD’nin başkanlığını hayatının sonuna kadar sürdürdü. ÇYDD ile pek çok sosyal projeye imza attı. Saylan’ın evi Ergenekon Soruşturması kapsamında 13 Nisan 2009 tarihinde basıldı. Saylan’ın pek çok kişisel evrakına baskında el konuldu. Saylan’ın başkanlığını yürüttüğü ÇYDD’nin büroları da baskında hedef oldu. Saylan, bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Bu baskından bir ay sonra 18 Mayıs 2009’da hayata gözlerini yumdu. ALİ TATAR Yarbay Ali Tatar da soruşturma sürecinde ölenlerden biriydi. Tatar, “Amirallere Suikast Girişimi” iddiasıyla önce tutuklandı ardından yapılan itirala serbest bırakıldı. Savcı Süleyman Pehlivan’ın tutuklama kararına itirazı sonrası hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarıldı. Yarbay Ali Tatar, bu kararı öğrendikten sonra 20 Aralık 2009 tarihinde intihar etti. Tatar veda mektubunda “Oramiral Uğur Yiğit Komutanım’a suikast iddiasında adım geçiyor. Babam öldüğü zaman ben seferdeydim. Komutanım (Oramiral Eşref Uğur Yiğit) beni arayarak, ‘Başın sağ olsun, böyle şeyler herkesin başına gelir. Sen rahat ol’ diye bana teselli vermişti. En kötü günümde yanımda olan kişiye karşı nasıl böyle bir şey düşünebilirim. Bana babacan yaklaşan bir insana sadece saygı ve minnet duyabilirim.” yazdı. Ölümünden bir süre sonra hakkında önemli bir delil olan “suikast notu” ndaki el yazısının Tatar’a ait olmadığı belirlendi. ERHAN GÖKSEL Erhan Göksel, pek çok Başbakan’a danışmanlık yapan önemli bir isimdi. Verso Araştırma Şirketi’nin sahibiydi. 22 Ocak 2009 tarihinde gözaltına alındı. Gözaltıyla beraber şirketinin tüm altyapısına el konuldu. Şirket iflas etti. Göksel’in babası gözaltından üç ay sonra kalp krizi geçirerek öldü. Erhan Göksel ise aldığı iş teklifi nedeniyle ABD’ye çalışmaya gitti. 21 Mayıs 2010 günü kaldığı otel odasında ölü bulundu. Ergenekon 4. İddianamesi Göksel hakkında “kovuşturmaya gerek yok” kararı veriyordu. Kısacası Göksel suçsuz bulunmuştu. İLHAN SELÇUK İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarıydı. Gazetenin en önemli ismiydi. 21 Mart 2008 tarihinde “silahlı terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak” suçlamasıyla gözaltına alındı. İlhan Selçuk iki gün sonra serbest bırakıldı. Tutuksuz yargılanmasına devam edildi. Selçuk, serbest kalmasının ardından rahatsızlandı. Bir süredir tedavi gören Selçuk, dün yaşamını kaybetti. İlhan Selçuk halen 1. Ergenekon İddianamesinde yargılanıyordu. Odatv.com
Vallahi ne olduğu bile belli olmayan birinin KANADA dan uydurduğu bir takım bilgilerle açılan ve her ne hikmetse bu adamın İFADESİNİ bile alamayan ama tele konferans yolu ile oradan salladıkları ile desteklenen sen bu örgütün kasasısın denilip cezaevine atılan sonrada KANSER olan ve O Zavallı insanın ölümüne bir nebze olsun KATKIDA bulunan KARAR lar günü geldiğinde elbette sorgulanacaktır.Türkan Saylan Hanımefendi ölüm döşeğinde sırf IZDIRAP olsun diye evi arandı bir çok şeye el konuldu O Vakfın okuttuğu ne kadar öğrenci varsa FİŞLEN di yetmedi bursları belkide Zar zor ödendi belkide ödenemedi o konuda sağlıklı bir bilgim ne yazıkki yoktur . Erhan göksel ise ergenekoncu ilan edildi serbest bırakıldı fakat iş bulamadı amerikaya gitti orada ücra bir otel odasında vefat etti neden kovuşturmaya gerek yoktur ibaresi çıktı ama yine ölen öldüğü ile kaldı.Fakat her güzel şeyin sonu vardır elbette günler su misali akıp gidiyor seçim yaklaşıyor birde buna SOL partilerin KILIÇDAROĞLUNUN başkan seçilmesinden sonra ki bugün buna MUSTAFA SARIGÜLDE eklendi iyiden iyiye artık Başbakanımız bu işe çok kızacak her geçen gün kan kaybediyor bir yandan TERÖR belası bir yandan Mahkemelerin daha önce tutukladıkları ve az önce serbest bırakılan 12 Balyoz tutuklusu durumu iyice çıkmaza sokacağa benziyor üstelik artık ERGENEKON dalgası bu sefer TSUNAMİ dalgasına çarpmış olsa gerek Sn:Başbakanımız artık mahkemeleri GÜVENSİZ ilan etmiştir fakat gün gelecek kendiside GÜVENSİZ ilan ettiği mahkemelere baya bir başvuracak gibi görünüyor.ADALET elbet tecelli edecektir ve etmelidirde ama bu MASUM insanların ölümüne neden olarak değil..
bakalım yarın hesap vakti kendilerine gelince yine kendini hem hakim hem savcı hem avukat hem mazlum gözü yaşlı durumuna sokup öylece kurtulaçak mı?ölenler müslüman olmadığı için onlar içinde fazla anlam ifade etmiyordur bu zihniyette onlara biat etmeyenlerin ölmesinde sorun yok hatta vacipdir yarınlar herşeye gebe hayırlısı bakalım yaşayacağız
