35 yaşına kadar ateist olarak yaşayan, beş yıl önce Kuran'ı Kerim'in etkisiyle hidayete erdiğini söyleyen Bülent Akyürek namaz konusunda çok konuşulacak bir kitaba imza attı; "Dünyaya Ahmedinecat'ın karısı olarak gelmek ve ona milyonlarca çocuk doğurmak isterdim!" sözleriyle ilgimi çekip okumaya başladığım Bülent Akyürek, tartışılacak bir kitaba imza attı. İronik dilinin yanı sıra sert üslubuyla, adeta "kelime mühendisliği" yapan Akyürek, "Öğlen namazına nasıl kalkılır?" kitabıyla, okurunu namaz konusunda azarlıyor adeta... 35 yaşına kadar ateist olarak yaşayan ve "Kuran-ı Kerim'in sopasını yedim ve kendime geldim" diyen Bülent Akyürek'e göre günümüz Müslümanları çok gevrek ve gevşek. ÇOCUKLARIN CEHENNEME GİDERSE NE YAPARSIN? Kendisini diliyle yüreği arasında barikatı olmayan bir yazar olarak tanımlayan Akyürek namaz kılmayan ve çocuğuna namaz kılmayı öğretmeyenler için kullandığı şu ifadeyle bu özelliğini ortaya kokuyor; “Çocuğunuza bir sakız alan amcaya hemen teşekkür etmesini öğretiyorsunuz ama namaz kılarak Rabbinize şükretmediğiniz gibi çocuklarınıza namazı aşılamadan başkalarına teşekkür etmesini öğretiyorsunuz. Çocuklarımız nezaket sahibi bir insan olarak cehenneme giderlerse ne yapacağız? Hangisi daha önemli? Çocuk, her şeye teşekkür ettiği zaman rızkın Allah’tan geldiğini unutuyor…” Bülent Akyürek'i yakından tanıyan, okuyan, takip edip, beraber karış karış Anadolu'yu gezdiği bir dostu Haber 7'ye kısa biyografisini yazdı; Elazığ’da doğdu. 1985’te Ankara’ya yerleşti. Paraya ihtiyacı olduğu zaman garsonluk yaptı. Lise iki terk ama on beş binin üstünde kitap okuyup 20’ye yakın kitap yazdı. Türkiye’nin ilk yer altı yazarı. Otuz beş yaşına kadar ateist ve nihilist dünya görüşünü benimsedi ve beş yıl önce ahret görüşü değişti. Son yılların en sert İslami kitaplarını yazıyor. Ahmet Hakan bile onun için en yiğit İslamcı diyor. On yedi yaşından beri kitapları yayınlanıyor, tartışma çıkarmayan bir kitabı olmadı henüz. "Yılgın Türkler" ile Ulusalcılara, "İçinizdeki öküze oha deyin" kitabıyla kişisel gelişimcilere savaş açtı. "Kadınlar üstüne Ahmet abinin gözünden kaçanlar" tüm modern kadınları çıldırttı. Son kitabı "öğlen namazına nasıl kalkılır?" bir ayda 15 bin baskıya ulaştı. Gençliğinde sayısız dergi çıkarıp batırdı. Bülent Akyürek okur değil alim yetiştirdiğini iddia ediyor. Hiçbir televizyon, gazete ve medyada çalışmadı. Yazdıklarıyla geçiniyor... Batı düşmanı, antimodernist ve anarşist tavrından dolayı sivri insanların gözdesi. Ayda en az yirmi il gezip ücretsiz söyleşiler yapıyor. Gittiği yerlerde otel kullanmıyor, okuyucularıyla çay içip sabahlıyor ve yeniden yollara düşüyor. Kitapları Fincan Yayınları tarafından yayınlanıyor. Mutlu insanlardan nefret ediyor. “Huzur İslam’da” sözüne inat “Otuz beş yıl ateist yaşadım mutluydum, İslam’a geçtikten sonra huzur kalmadı.” Sözünün sahibi. Ve tüm bunları protez bacakları olduğu halde yapıyor. O, insanları huzursuz ediyor, kışkırtıyor, gerçekleri haykırdıkça nefret topluyor. Miskinler için kaleme aldığını söylediği "Öğlen namazına nasıl kalkılır"ın ön sözünde, bu kitabı, Cemil Tokpınar'ın milyonlar satan "Sabah namazına nasıl kalkılır" kitabına cevap mahiyetinde kaleme almadığının altını çizen Akyürek, ayrıca Cemil Tokpınar'a destek olacağı görüşünde. Kapatalist dünyanın Müslümanların namazlarını huşu içinde tam idrak ederek kılmasına müsade etmediğini savunan Akyürek'e göre "dosdoğru" namaz için şunlar yapılmalı: "Namazın hayatımızı düzene koyabilmesi için onu aksatmadan, bıkmadan sürekliliğini sağlamamız gerekiyor. Abdest alıp bekleyeceğiz, bir müddet seccadede dualarla bekleyeceğiz, içimizi şeytanın vesveselerinden arındıracağız, Allah’ın dışındaki tüm şeylerden uzaklaşacağız, bu dünyadan kopacağız yani. Namaz surelerinin anlamlarını idrak ede ede okuyup anladıkça, namazdan sonra nasıl bir duruş ve bekleyişe sahip olacağımız anlaşılacaktır." "KENDİMİZİ BAĞIŞLIYORUZ" Namazı huşu içinde kılmayanların için tavsiyelerde bulunan Akyürek'in haftadan haftaya sadece cumaya gidenler ya da hiç namaz kılmayanlar için kullandığı sözler ise çok ağır... Bülent Akyürek'ten namaz kılmayanlara; "Namaz kılmayan birçok insan “Allah affetsin kılmıyorum ama…” diyor. Aman Allah’ım! Bu ne merhamet, bu ne alçak gönüllülük. “Allah affetsin” diyerek kendisini anında bağışlayan insan üç kuruş alacağı için borçlusunu bağışlıyor mu acaba? Bunu söyleyen insanın kalabalık bir otobüste ayağına basın, anında kıyameti koparacaktır. Cüretimiz, terbiyesizliğimiz, utanmazlığımız öyle bir aşamaya geldi ki artık Allah’ın yerine de kendimizi bağışlıyoruz." "TİCARET İÇİN CUMA'YA GİDİYORLAR" Namaz kılmayanlar için "terbiyesiz" ifadesini kullanan yazar, sadece Cuma, bayra m, cenaze ve travih namazlarını kılanlar için de ağır ithamlarda bulunuyor... Beş vakit namaz kılmayıp, yalnızca Cuma namazlarını kılanlara “Bizim Hıristiyanlarımız” diyen Akyürek işin ticari boyutu olduğunu da öne sürüyor; "Kimse kusura bakmasın, ben beş vakit namaz kılmayıp yalnızca Cuma namazlarını kılan bu adamlara “Bizim Hıristiyanlarımız” diyorum ve yapılan eylemin masum bir şey olmadığını iddia ediyorum. Beş vakit namaz kılmayıp Cuma’yı, Bayram namazını, teravih namazını kaçırmayışımız bana biraz ticari geliyor. Çünkü saydığımız namaz türleri cemaatle oluyor. Mahallenin esnafı en azından Cuma günleri camide görünerek diğer Müslümanları kendisine müşteri o larak tutabiliyor. Allah’tan, cehennem azabından korkmayıp namazlarını kılmayan ama kullardan utanıp cemaat namazlarını kaçırmayan insanımızın durumu içler acısıdır." DÜŞÜNENLERE DE "DİKKAT" DİYOR! Cinnetim Cennetimdir, Yağmur Getiren Fırtına, Yılgın Türkler, İçinizdeki Öküze “Oha” Deyin ve İtin Biri kitaplarının da yazarı olan Bülent Akyürek, Fincan Yayınları'ndan çıkan "Öğlen Namazına Nasıl Kalkılır"la namaz kılan ve kılmayanların tepkisini çekeceğe benzerken, kılmayı düşünenlere de bir anlamda "dikkat" diyor...