O sizin çocugunuz olsa ne yapardınız?

Konu, 'Eskiyen Konular' kısmında LeyL tarafından paylaşıldı.

  1. LeyL
    Offline

    LeyL
    Yetkili
    Emekli Admin

    Kayıt:
    13 Şubat 2007
    Mesajlar:
    3.089
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Şehir:
    İstanbul-Mersin
    Oğullarının 'çocuk kalmasını' isteyen aileye hem eleştiri hem destek geldi. Spastik engelli Veysel ve Tolga'nın ailesi de 'Ashley yöntemi'nden yana çıktı.
    Evren ailesi, 13 yaşındaki spastik oğulları Umut Mert'in ABD'de 'Ashley' adlı kıza uygulanan 'büyümeme tedavisi'ni isteyince tartışma başladı. Hukuk, tıp ve din otoriteleri farklı fikirlerdeydi. Kimi onları 'vicdansızlıkla' suçlarken, kimi de, spastik çocuklarının yaşıyla birlikte dertleri de büyüyen iki aile gibi, anladı.

    'Bunu çeken anlar'

    Hasip Yazar'ın oğlu Veysel, 17 yaşında. Veysel'den sonra bir kızları olunca anne, 'Ya engelliyse' diye intihar etmiş. Söz Hasip beyin: 47 kiloluk oğlumu sırtımda taşıyorum. Bel fıtığı oldum. Ergenlik bunalımı yaşıyor. Evren ailesini destekliyorum. Bunu çekenler anlar.

    'Hemen yapardım'

    Süheyla Yapıcı'nın oğlu Tolga da 17 yaşında ve 40 kilo. O da ergenlik bunalımında; ailesine, kendisine şiddet uyguluyor. Süheyla hanım anlatıyor: 10 yıl önce bu yöntem olsa, gözüm kapalı yaptırırdım. Oğlum da bu bunalımları yaşamazdı. Ben hastalansam ona kim bakar?


    Her ailede ayrı bir duygu

    Zor soruya zor yanıtlar

    Radikal, spastik çocukların ailelerine o 'zor' soruyu sordu: 'Ashley tedavisi yaptırır mıydınız?' Bazı yanıtlar: Ben yaptırmam, ama o aileyi anlıyorum, çok umutsuzlar... O büyüdükçe siz yaşlanıyorsunuz, eskiden hop diye kaldırırdım ama şimdi zor. Ona daha iyi bakabileceksek neden olmasın?.. Anlaşılabilir bir istek ama bir yandan da kızımın gelişimini izlemek bana mutluluk veriyor... Büyümesi durdurulsun isterim, ama erkekliği kalsın...

    'Bizden sonra ne olacak'


    Umut Mert'in gelişimini, büyüdükçe yatağa mahkûm olacağı kaygısıyla 13 yaşında ve 19 kiloda durdurmak isteyen Evren ailesi, 'vicdansızlar'a kadar varan tepkilerle karşılaştı. Ancak aynı acıları paylaşan aileler arasında onlar gibi düşünen başkaları da var. Engelli çocuklarını artık büyütmüş olan iki aile, Evrenleri destekliyor, hatta tedaviyi zamanında yaptıramamaktan yakınıyor. Ailelerin böyle düşünmesinin en önemli gerekçisi, devletin engellilerin bakımı için gerekli desteği sağlayamaması ve 'bizden sonra ne olacak' kaygısı.

    Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı Başkanı Psikolog Tekin Başar, önceki gün Evren ailesinin sorunlarını dinledi. Anne Füsun Evren, oğlunu taşıyamaz hale geldiğini söyleyince, Başar, "Engelli ailerinin genel sağlık sorunu boyun ve bel fıtığı" dedi.

    Evrenler Türkiye'deki bir milyonu aşkın engelli ailesinden sadece biri. Peki diğer aileler ABD'de uygulandığı kızın adıyla anılarak 'Ashley tedavi'si diye nitelenen yöntem hakkında ne düşünüyor.


    Anne intihar etti

    Hasip Yazar'ın spastik engelli oğlu Veysel, 17 yaşında. 13 yıllık çocuk özlemi ardından doğmuş. Üç aylıkken havale geçirmiş ve spastik teşhisi konulmuş. Çiftin 13 sene sonra bir de kızı olmuş. İkinci çocuk üç aylıkken, 'o da engelli olur' korkusuyla depresyona giren anne intihar etmiş. Hasip Yazar da Veysel'in hem annesi hem babası olmuş: "Kızıma ikinci eşim bakıyor ama Veysel'in her şeyiyle ben ilgileniyorum. Ergenlik bunalımı yaşıyor. Kendi başına yürüyemiyor. Gökkuşağı İlköğretim Okulu'a götürüyorum. Gecede yedi-sekiz kere temizliğini yapıyorum. Füsun hanıma yürekten destek veriyorum. Rahmetli eşim de 'bu çocukları donduralım, öyle kalsınlar' diyordu. 47 kiloluk oğlumu sırtımda taşıyorum, diz kayması ve bel fıtığı hastasıyım."


    'Patlama noktasında'

    Süheyla Yapıcı'nın oğlu Tolga 17 yaşında ve 40 kilo. Dört yaşında başlayan tedavisi 13 yıldır sürüyor. Elinden tutunca yürüyor, işaretle kendini ifade edebiliyor. Son yıllarda ergenlik bunalımı yaşıyor. Çevresine ve kendisine şiddet uyguluyor. Isırarak ellerini parçalamış. Tolga iki, annesi beş yıldır psikolojik destek alıyor. "Eşim patlama noktasında" diyen Süheyla Yapıcı da Füsun Evren'e destek veriyor:

    "10 yıl önce bu tedavi olsa, gözüm kapalı yaptırırdım. Engeli nedeniyle okullara ' kabul edilmiyor. Kaynaştırma Programı olan bir okulun yapımına destek veriyoruz ancak bu okul da 15 yaşı geçtiği için Tolga'yı kabul etmedi. Oysa Avrupa'da çocuğu, doktor ve hemşire eşliğinde bir araçla kapıdan alıyorlar. Ben hasta olsam, çocuğuma kim bakacak. Biz yaşlanınca kızlarım, Tolga'ya bağlı bir hayat yaşayacak. Güvenebileceğimiz hiçbir yer yok. Güvenebileceğimiz merkezler kurulmalı."
     

Sayfayı Paylaş