Nurullah Genç

Konu, 'Şiir Cafe' kısmında Gerrard-8- tarafından paylaşıldı.

  1. Gerrard-8-
    Offline

    Gerrard-8- Süper Üye Üye

    Kayıt:
    27 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    1.176
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Azerbaycan/Baku
    HIÇKIRIKLAR

    Saatler bitmiyor; yapayalnizim
    Gülmek istiyorum, gülemiyorum
    Sensiz olmak midir hep alin yazim
    Bilmek istiyorum, bilemiyorum

    Esirgedin nazli, hilal kasini
    Harap ettin çiçek kokan basini
    Yüregime akan gözüm yasini
    Silmek istiyorum, silemiyorum

    Sanki hersey efsaneydi, masaldi
    Ayrilik ruhumu elimden aldi
    Gözlerim yollara takilip kaldi
    Gelmek istiyorum, gelemiyorum

    Gögüs germek için acilarima
    Titreyislerime sancilarima
    Seni bir kez olsun avuçlarima
    Almak istiyorum, alamiyorum

    Saçilan bir köpük olmak dilinde
    Bogulmak saçinin ince telinde
    Sir gibi sonsuza degin kalbinde
    Kalmak istiyorum, kalamiyorum

    Unutuyor beni sirli gözlerin
    Içimde bir yara isliyor, derin
    Kulaklarin, dudaklarin, ellerin
    Olmak istiyorum, olamiyorum

    Bölerek uykunu, rüyalarina
    O kucak dolusu hülyalarina
    Gece gündüz uçup aynalarina
    Konmak istiyorum, konamiyorum

    Deli gibi asik olsa da güle
    Kim acir çöllerde öten bülbüle
    Birgün alev alev yanipta küle
    Dönmek istiyorum, dönemiyorum

    Hiçkira hiçkira aglamaktansa
    Basina karalar baglamaktansa
    Bu yüregi hergün daglamaktansa
    Ölmek istiyorum, ölemiyorum.

    Nurullah Genç



    BİR CEYLAN YÜREĞİNDEN


    saklama gözlerini
    acilarin buyuyen zindanlarinda
    ülfeti gözlerinden özümleyen kalbimin
    mavi bir yildiz gibi
    dünyana usulca sokuldugunu göreceksin
    ufuklara dokunan günesli saçlarinla
    saklama gözlerini
    rengini gözlerinden aliyor kalbim
    ümitlerini

    kuslar delirince kirilir denizin kanatlari
    aynalarin damari çatlar
    bengisu fiskirir yeryüzüne
    rüzgara verir toprak sevda tohumlarini
    bir mecnun bir leylayi anlatir çöllere
    bir simsek
    gök gürlemesi bir ceylan yüreginden
    sulusepken bir yagmur indirir gökten
    ölüler tartismaya baslar seni
    aaah/seni, sürur
    ürpermeler çaginda parlayan ellerimi
    bir tutuver ne olur
    ruhumun sessizligi dökülsün üzerinden
    ezberlenmis bir dünya yasamaktansa
    uykunun tilsimli yataklarindan
    siyril gel bana
    sonsuzlugun sirrini sereyim yollarina
    resimleri süsleyen kentin varoslarinda
    böceklerin elinden kurtarayim bahari

    Nurullah Genç



    YAĞMUR-1 ............................


    Vareden'in adiyla insanliga inen NUR
    Bir gece yansiyinca kente Sibir dagindan
    Topragi kirlerinden arindirir bir Yagmur
    Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudagindan
    Rahmet vadilerinden bosanir ab-i hayat
    En mustesna dogusa hamiledir kainat.

    Yillardir bozbulanik sular yudumladim
    ya o zaman bul bi çare sen işini bilirsin
    Bir pelikan huznuyle yurudum kumsallari
    Yagmur,seni bekleyen bir tas da ben olsaydim

    Hasretin alev alev icime bir an dustu
    Degisti hayal koskum,gozumde viran dustu
    Sonsuzluk ciceklerle donandi yuregimde
    Yagmaanmis ruhuma yenş bir devran dustu

    Ihtiyar cubbesinden kan suzulur Nebi'nin
    Gokyuzu dalgalanir ipekten kanatlarla
    Mehtabini duslerken o muhur sahibinin
    Sarsilir Ebu Kubeys kovulmus feryatlarla
    Evlerin arasina dikilir yesil bayrak
    Yeryuzu avaredir,yapayalnız ve kurak

    Zaman ayaklarimda tukendi adim adim
    Heyûla,bir ag gibi ordu ruyalarimi
    Colde seni ozleyen bir kus da ben olsaydim

    Yagmur,gulsenimize sensiz,baldiran dustu
    Dusmanlik icimizde;dostluk yaban dustu
    Yenilgi,ilmek ilmek dugumlendi tarihe
    Her sayfaya talihsiz binlerce kurban dustu

    Bir guzide mektuptur,caglarin otesinden
    Ulasir intizarin yaldizli sabahina
    Yayilir o en buyuk mustu,pazartesinden
    Beyazlik dokunmustur gecenin siyahina
    Susuzluktan dudagi catlayan gonullerin
    Sukutu yar,sevinci dualar kadar derin

    Caresiz bir takvimden yalnizliga gun saydim
    Bir cezir yasadim ki,yasanmamis,mazide
    Dokundugun kucuk bir nakis da ben olsaydim
    İlkin karardı yollar; sonra heyelân düştü

    ******
    Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer
    Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü

    Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
    Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
    Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
    Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
    Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından
    Alsam ölümsüzlüğü dudaklarından







    YAĞMUR-2 ............................

    Medeni arzuların ardında seyre daldım
    Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
    Senin için görülen bir düş de ben olsaydım

    Şehirler kâbus dolu; köylere duman düştü
    Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü
    Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali
    Hazindir ki dertleri aşmaya umman düştü

    Ayrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır
    Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
    Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır
    Sesini duymayan, girdabında boğulur
    Ana rahminde olur sensizlikten cenin
    Şaşkınlığa açılır gözleri, görmeyenin

    Saatlerin ardında hep kendimi aradım
    Bir melal zincirine takıldı parmaklarım
    Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım

    Sensiz,ufuklarıma yalancı bir tan düştü
    Sensiz, kıtalar boyu uzanan vatan düştü
    Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
    Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü

    Ay gibisin güneşler parlıyor gözlerinde
    Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
    Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
    Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
    Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
    Mekânın fırçasında solmayan fırça senin

    Yağmur,bir gün elimi elinde bulsaydım
    Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
    Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım

    Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü
    Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü
    Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
    En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü

    Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
    Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
    Mutluluk nağmeleri işitirler Hira'dan
    Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
    Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
    Paramparça, ateş sahibinin hayalleri

    Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım
    O mücella çehreni izleseydim ebedi
    Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım

    Sarardı yeşil yaprak; dal koptu, fidan düştü
    Baykuşa cifte yalı; bülbüle zindan düştü
    Katil sinekler deldi hicabın perdesini
    İstiklâl boşluğunda arılar nadan düştü






    YAĞMUR-3 ............................

    Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında
    Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin
    Ebedi aşka giden esrarlı yollarında
    Senden bir kıvılcım, süreyya bir şulenin
    Tarasaydım bengisu fışkıran kâkülünü
    On asırlık ocağın savururdum külünü

    Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım
    Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak
    Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım

    Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
    Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü
    Sana meftun ve hayran,s ana râm olanlara
    Bir belâ tünelinde ağır imtihan düştü

    Badiye yaylasında koklasaydım izini
    Kefenimi biçseydi Ebva'dan esen rüzgâr
    Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
    Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar
    Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
    Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya

    Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
    Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu
    Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım

    Haritanın en beyaz noktasına kan düştü
    Kırıldı adaletin kılıcı, kalkan düştü
    Mahkûmlar yargılıyor, hakimler mahkûm şimdi
    Hakların temeline sanki bir volkan düştü

    Firakınla kavrulur çölde kum taneleri
    Ahuların içinde sevdan akkor gibidir
    Erdemin,bereketin doldurur haneleri
    Sensiz hayat, toprağın sırtında ur gibidir
    Şemsiyesi altında yürürsün bulutların
    Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların

    Devlerin esrarını aynalara sorsaydım
    Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler
    Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım

    Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü
    Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü
    İniltiler geliyor doğudan ve batıdan
    Sensizlik bozulan dengeye ziyan düştü

    Islaklığı sanadır ahimin, efganımın
    İçimde hicranımla tutuşuyor nağmeler
    Sendendir eskimeyen cevheri efkârımın
    Nazarın ok misali karanlıkları deler
    Bu değirmen seninle dönüyor; âhenk senin

    Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım
    Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar
    Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım

    Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
    Beynimin merkezine olumsuz ferman düştü
    Silindi hayalimden butun efsunu ömrün
    Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü

    Nefesinle yeniden çizilecek desenler
    Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
    Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
    Anneler çocuklara hep seni içirecek
    Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
    Sana mümindir sema; sana muhtaçtır zemin

    Damar damar hep seninle, hep seninle dolsaydım
    Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
    Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

    Kardeşler arasına heyhat, su-i zan düştü
    Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü
    Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın
    İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü

    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
    Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
    Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
    Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
    Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
    Bahira'dan süzülen bir yas da ben olsaydım
    Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
    Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
    Yeryüzünde seni bir gürmüş de ben olsaydım
    Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
    Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım

    Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
    Batili yıkmak için kuşandığın kılıcın
    Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

    Nurullah Genç
     
  2. imsel
    Offline

    imsel Süper Üye Üye

    Kayıt:
    14 Ekim 2007
    Mesajlar:
    1.037
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    TÜRKİYE
    çok güzel şiirler.
     

Sayfayı Paylaş