Ay-yıldızlı ekibimiz maçın başında yediği golle sarsıldı ancak çabuk toparlandı. Önce Tuncay, ardından Sercan tribünleri ayağa kaldırdı. İkinci yarıda skor yine dengelense de Arda ve Tuncay’ın golleriyle üç puanı kapan Türkiye, gruptan çıkma umutlarını Bosna maçına taşıdı 7... Çok adamlı girişimlere başladık, gol atarız derken, o da ne? Çarşıya pirince giderken, evdeki bulgurdan olduk! Solda Arda iki kişiyle boğuşurken, zor pozisyonda topu Hamit’e çıkardı çıkarmasına da gurbetçimizin topu kaptıracağını hesaba katmadı, maalesef... Oper sağdan indi, arka direğe kesti, Klavan, penaltı noktasına ortaladı, Voskoboinikov ayağının içiyle tamamlarken, bizim de içimiz yandı: 0-1 14... Toparlandık, rakip kaleye yüklendik. Emre Belezoğlu yay üzerinden soluyla nefis vurdu, bizi ayağa kaldırdı, ne var ki, kaleci Pareiko’nun uzayan kolları, sevincimizi kursağımızda bıraktı. 29... İşte Tuncay, işte, organizasyon, işte dar alanda paslaşmalar ve mükemmel bir gol... Arda sol tarafı yol geçen hanına çevirdi, aldığı her topla öyle driplingler yaptı ki, anlatılmaz, hiç de top kaptırmadı, sürekli bindirmeleri bu kanattan yaptı. Hakan Balta hareketlenen Tuncay’ı gördü, o Emre Belözoğlu’na çıkardı, o da bekletmeden Arda’ya, o yine Tuncay’ın koşu yoluna topu yuvarladı... Tuncay soldan indi, sağıyla topu kalecinin uzanamayacağı köşeye gönderdi: 1-1. 37... Gökhan sağdan kazanılan taç atışını Arda’ya kullandı, Arda durur mu? Çizgiye kadar indi, sert vurdu, kaleciden döndü, seken topu iyi kovalayan Sercan’a dokunmak kaldı, ikinci gol ağlara takıldı: 2-1 53... Hücuma çıktığımız anda, kontratak yedik, savunmada çizgi halinde yakalandık. Ne var ki, Vassiljev’in uzaktan atacağı şutun, savunma blokuna çarpıp, Volkan’ı ters köşeye yatırması hesapta yoktu: 2-2 62... Terim hocamız ne diyor: “Uçurumun kenarında yürümeyi seviyoruz”. Doğru tespit, ne demeli! Neyse, soldan kazanılan korner atışında, Hamit ikizinin de oyuna girmesini bekledi bir süre... Arka direğe kesti. O da ne... Arda o boyuyla, posuyla öyle bir sıçradı ki, kafayla topu filelere gönderirken, kulelerden oluşan Estonya’nın savunma oyuncuları bile az kalsın küçük dillerini yutacaklardı! Böyle bir yıldıza sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak azdır: 3-2 72... Halil Altıntop göbekten indi, Tuncay’ın sağdan kaçtığını ve önünün boş olduğunu iyi gören gurbetçi futbolcumuz, meşin yuvarlağı koşu yoluna gönderdi. Tuncay gibi bir tecrübeye kalecinin kapadığı köşeden golü atmak kaldı: 4-2 Şimdi sırada Bosna Hersek maçı var... Kıran kırana zorluk derecesi yüksek bir maç bizi bekliyor. Onları yenmek zorundayız. Sakın ola ki dünkü maç futbolseverleri yanıltmasın. Fotoğraf ortada, yenmekten başka çaremiz olmadığına göre, bu anlayış riskleri beraberinde getirir. Millilerimiz iki yedi yemesine de, iki katını da atıyorsa, hoşgörülü olmak da yarar var MAÇIN?ADAMI ARDA TURAN Futbolcunun pasaportuna değil, oyun kalitesine bakılması gerektiğini dün bir kez daha ortaya koydu. Türkiye’nin her golünde sahneye çıktı, Tuncay Şanlı ile birlikte karşılaşmada öne çıkan isim oldu. Arda olmasa, Estonya belki de çok daha büyük sıkıntı yaşatabilirdi. Pas: 67 İsabetli pas: 42 Orta: 10 İsabetli orta: 1 Top çalma: 12 Top kaybetme: 27 Yaptığı faul: - Yapılan faul: - Topla buluşma: 79 KIRILMA NOKTASI KAFASI ÇALIŞIYOR! Estonya karşısında ölüp ölüp dirilen Türkiye’yi hayata döndüren an, Arda’nın 62. dakikasındaki kafa golüydü. Rakip savunmanın birşey yapamadığı pozisyonda sahneye çıkan ay-yıldızlı futbolcu, hem Türkiye’yi galibiyete götüren adımı attı, hem de arkadaşlarını rahatlattı. Milliyet
