Mesaj budur

Konu, 'Uyduturk Cafe' kısmında papalino tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. papalino
    Offline

    papalino Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    16 Ağustos 2012
    Mesajlar:
    191
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    kocaeli
    > Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu.
    > Bir tane yere düştü ..
    > Babaannem eğildi,aramaya başladı.
    > Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu.
    > Çocukluk işte,
    > -Aman babaanne dedim.
    > - Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?
    > Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
    > -Sen oturduğun yerden ahkam kesiyorsun, 'dedi.
    > - Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk
    > çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri,
    > emeği, çilesi var biliyor musun? '
    > Utancımdan kıpkırmızı Olmuştum.
    > Aradan yıllar geçti.
    > Hukuk Fakültesinde Öğrenciyim.
    > Alain'in proposlarini Okuyorum ..
    > Birden irkildim.
    > Babaannemi hatırladım.
    > Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün
    > uygarlığ a karşı ihanet etmiş olur diyordu ..
    > Ilave ediyordu.
    > Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği
    > vardır diyordu ..
    >
    > On dokuz yıl evveldi.
    > Stockholm'e gitmiştim. Bir otele indim.
    > Geceydi. Sabahleyin, Traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın
    > yanında ilginç bir not gördüm.
    > 'Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın, yanda bir kutu var
    > oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç
    > çelik sanayisine yardımcı olun 'diyordu.
    > Doğrusu hayretler içinde kaldım.
    > Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir ..
    > Birçok eşya üzerinde 'İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı.
    > İşte o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini
    > istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda
    > bulunuyordu.
    >
    > İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, Televizyonlar bi r
    > haberi duyurur.
    > 'Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek.
    > Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz,
    > kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa,
    > Kağıt, ambalaj, kutu varsa, Velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa,
    > kapının önüne koyun. İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla
    > ağaç ziyanına engel olun. "
    >
    > Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır.
    > Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül
    edememiş,
    > hayatın manasını anlayamamış, Zavallı kimselerdir ..
    > Böyleleriyle; evini Mezat salonuna çevirmiş Zavallı, diye eğlenirler.
    > Bir insanin gösteriş için Eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.
    > Vaktiyle Japon ekonomisi darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar
    > gırtlağı aşıyor.
    > Zamanın başbakanı Meclisi toplar. Kürsüye çıkar.
    > Durumu olanca açıklığı ve tehlikel eri ile anlatır ve;
    > -Şu andan itibaren der,
    > -Tanrı Şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna
    > kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki
    > elbiseden başka elbise giymeyeceğim.
    > Dediklerini yapar, en Ustten en alta bir israftan kaçınma kampanyası
    > açılır. Japonya bütün borçlarını öder .. Bu durumun Toplumun bütün
    > kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok.
    > Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm.
    > Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak ...
    > * Gerekmediği halde ELEKTRİĞİ yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakla
    > biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?
    >
    > * Hayat çok ince, akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.
    > Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki,
    > Ilk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.
    >
    > Bir Mıh bir nali kurtarır.
    > Bir nal bir atı, bir at bir komutanı,
    > Bir komutan bir orduyu,
    > Bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu ..
    >
    > Maddi durumumuz ne olursa olsun,
    > ister zengin olalım ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız.
    > Burada parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır.
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.

Sayfayı Paylaş