Marmara artık avucumuzun içinde

Konu, 'Türkiye'den Haberler' kısmında nino tarafından paylaşıldı.

  1. nino
    Offline

    nino Süper Üye Üye

    Kayıt:
    5 Temmuz 2009
    Mesajlar:
    3.849
    Beğenilen Mesajlar:
    3
    Şehir:
    Everywhere
    Türk Telekom, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından hayata geçirilen proje ile Marmara Denizi'ne yerleştirilen beş deniz dibi deprem izleme istasyonu, gerçekleşen çok küçük kırılmalar dahil olmak üzere tüm yer hareketlerinin gerçek zamanlı ve kesintisiz olarak izlenmesini sağlayacak.

    Projeyle ilgili ilk konuşmayı yapan Türk Telekom’un CEO’su Gökhan Bozkurt, Türkiye’de gerçekleştirilen bu projenin çok katma değerli bir iş olduğunu ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu proje deprem araştırmalarını yeni bir boyuta taşıyacak. Projenin büyüklüğü Marmara denizinde bulunan 57 km’lik fiber optik alanı kaplıyor ve denizin dibinde 5 noktada deprem izleme istasyonu kurulmuş durumda.”

    Türkiye’nin deprem bölgesinde bulunması dolayısıyla depremin hayati bir öneminin olduğunu vurgulayan Bozkurt, denizin altında gerçekleşen en ufak hareketin bile anlık olarak izlenebileceğini, bu projenin bu alanda Türkiye’de atılmış en önemli adım olduğuna dikkat çekti ve projenin 2 milyar dolara mâl olduğunu belirtti.

    “TSUNAMİ’YE ASLINDA HİÇ DE YABANCI DEĞİLİZ”

    Bozkurt’un ardından söz alan Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, projenin Japonya’da meydana gelen Tsunami felaketinin ardından ortaya çıktığını dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Tsunami’ye yabancı değiliz. Tarihimizde Tsunami’leri sayısız kere gördük ve üzerinde çalıştık. Bunun yanı sıra 26 Aralık 2004’te bizden binlerce kilometre uzakta, Sumatra adasında, büyük bir deprem oldu. O bölgeyi gezdim ve suyun şartlar elverdiğinde ne kadar yıkıcı olduğunu gözlemledim.”

    Projenin Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Barbarosluğu, sözlerinin devamında şu sözleri kaydetti: “Bu proje ile Marmara bugünden itibaren Marmara Denizi avucumuzun içindedir. Bugün kurmuş olduğumuz bu sistem ile deniz altındaki sismik hareketler yakından izlenecek, hesaplanacak ve risk tahminlerimiz her geçen gün daha iyi bir duruma gelecek. Marmara’yı tehdit eden riski artık daha iyi biliyoruz. Ancak daha yolun başındayız ve yapacak daha çok işimiz var.”

    “EN UFAK HAREKETLENMEDEN HABERİMİZ OLACAK”

    Barbarosluğu’nun ardından sözü alan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, 3 yıl önce başlayan projeyle birlikte Marmara Denizi’nin altına 5 adet deniz izleme sisteminin kurulduğunu hatırlattı ve şu sözleri kaydetti: “Denizdibi ölçüm sistemlerinde depremin hızını, ivmesini, basınç değişikliklerini, akıntıyı ve sıcaklığı ölçen birimler bulunmaktadır. Bu kanallar elde ettiği en ufak sinyali uydu yoluyla merkezimize ulaştırmaktadır.”

    Projeyi başta 1 yılda bitireceklerini sandıklarını dile getiren Erdik, 5 yıllık bir sürede projede sona gelindiğini, ve yine bu proje dolayısıyla denizde hassas noktalara istasyonların yerleştirildiğinin altını çizdi. Deniz dibinde yer alan sistemlerin bazılarının fay hatlarına sıfır noktada bulunduğuna dikkat çeken Erdik, deniz sıcaklığının sabit olduğu ortamda sistemlerin bulunduğunu, bu şekilde sessiz ortamda en ufak hareketlenmeyi birimlerin algılayabildiğini sözlerine ekledi.

    Proje 5 yılda tamamlandı

    “Marmara’nın Kalbini Dinliyoruz” projesinin geliştirilmesi ve uygulanması yaklaşık 5 yıl sürdü. Marmara Denizi bu proje ile birlikte bilim adamları tarafından çok ayrıntılı bir şekilde izlenebilir ve incelenebilir hale geldi. Projede deniz dibine 5, karaya 10 deprem izleme istasyonu yerleştirildi. Tüm Marmara’yı dinleyecek şekilde yerleştirilen deniz dibi istasyonlarının konumları şöyle:

    Çınarcık- Koru (Yalova)
    Güzelce-Avcılar (istanbul)
    Marmara Ereğlisi (Tekirdağ)
    Tekirdağ-Kumbağ (Tekirdağ)
    Esenköy (Çınarcık)-Armutlu (Yalova)

    Marmara Denizi dibinde oluşturulan deprem izleme istasyonları, Marmara Bölgesi içinden geçen Kuzey Anadolu Fay’ının etkinliğini çok yakından ve hassas olarak takip edebilecek, mikro deprem aktivitesini eş zamanlı olarak gözlemleyebilecek ve zayıf – kuvvetli deprem hareketlerinin yanı sıra sıcaklık, basınç ve deniz dibi akıntısını da ölçebilecek.
     

Sayfayı Paylaş