MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Torba Mahallesi'nde geçen temmuz ayında "markete gidiyorum" diyerek evden çıkan, 40 gün sonra cesedi ormanlık alanda bulunan liseli Ayten Kıvılcım'a ait olduğu belirtilen ve cinayetten sonra bulunamayan iki fotoğraf makinesi ile iki cep telefonunun evine 100 metre uzaklıktaki bahçe kuyusuna atıldığı iddiaları üzerine jandarma ile AKUT ekipleri kuyuda operasyon başlattı. Kızlarının fotoğraf makinesi ve cep telefonlarının hala bulunamadığını belirten anne ve baba da operasyonu üzüntü içerisinde izledi. Muğla'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Torba Mahallesi'nde 7 Temmuz 2010 tarihinde "Markete gidiyorum" diyerek evden çıktıktan 40 gün sonra cesedi evine 500 metre uzaklıktaki ormanlık alanda bulunan, lise öğrencisi 17 yaşındaki Ayten Kıvılcım'a ait olduğu iddia edilen iki fotoğraf makinesi ve iki cep telefonunun evine 100 metre ilerideki bahçe kuyusuna atıldığı iddiası üzerine Bodrum Savcılığı'nın talimatıyla jandarma ve AKUT ekipleri bu sabahtan itibaren arama başlattı. Torba'da yaşayan Cevdet Göktepe'ye ait bahçede bulunan 12 metre çapındaki 13 metre derinliğindeki su kuyusunda 6 metre derinlikte su bulunması nedeniyle dalgıçar inemeyince vidanjör çağrıldı. Su boşaltılmaya başlandı. Evlerine yakın yerde jandarmanın arama yaptığını öğrenen anne Sevinç Kıvılcım ile baba Necati Kıvılcım da olay yerine gelerek jandarma ve AKUT ekiplerinin kuyudaki operasyonunu yakından izledi. Baba Kıvılcım, "Olaydan sonra kızımın iki fotoğraf makinesi ile iki cep telefonu bulunamadı, halada kayıp. Bugünkü arama ile ilgili bize bilgi verilmedi. Sadece halen tutuklu bulunan, kızımın sevgilisi olduğunu iddia eden ve Muğla Cezaevi'nde tutulan M.E.E.'nin (Murat Emre Eyihuylu) ifadeleri doğrultusunda bu arama gerçekleştiriliyor olabilir. Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek dava ile ilgili henüz tarih belirlenmedi" dedi.Kuyuda dalgıçların arama yapılabilmesi için su seviyesinin düşürülmesi amacıyla çalışmaların en az iki saat daha devam edeceği belirtildi. Ayten Kıvılcım'ın sevgilisi olduğu iddia edilen M.E.E., 9 Aralık 2010 tarihinde tutuklanmış, cezaevine götürülüşü sırasında Ayten'in ailesi ve yakınlarının linç girişiminden güçlükle kurtulmuştu.
