[15-04-2011] Mehmet ÇOK İl Müf.Din Hiz. ve Eğit.Şb Md. Her şeyi yoktan yaratan,yarattığı her varlığı sonsuz rahmetiyle muamele eden, insanı, sevgi ve adaletle diğer varlıkları sevk ve idare etmekle görevlendirip,onun işini kolaylaştıran Cenab-ı Allah'ın Kur'an-ı Kerim de Andolsun Allah'ın Rasülün de sizin için güzel bir örnek vardır: (33/21)diye iltifatta bulunduğu Peygamberimiz Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.)in Miladi takvim itibariyle alemleri şerflendirdiği doğumunun, Kutlu Doğumunun l440. yılını idrak edeceğiz. Diyanet İşleri Başkanlığımız 1987 yılından beri 20 Nisan tarihini Peygamberimizin doğum yıldönümü olarak yurtiçinde ve yurtdışında kutlamaktadır.İl ve İlçe Müftülüklerimiz ile persboneli ve Dinhizmetleri müşavir ve ateşelikleri ile personeli bu tarihlerde kültürel ve sosyal faaliyetlerle ve mütuvazi, ağırbaşlı,tumturaklı hal ve duygularla kutlamaların merkez dışında öncülüğünü yaparak manevi esintiyi harekete geçirmişlerdir. Daha sonraki yıllarda,herkesin beğeni ve kabülünü gören bu kutlamalar 14-20 Nisan tarihlerinde kutlanagelmiştir. Bugün itibariyle,resmi ve özel kurum ve kuruluşlarımız ile sivil toplum kuruluşlarımızın iştirakiyle kutlanan, KUTLU DOĞUM HAFTASI,hergeçenyıl daha geniş kapsamlı ve katılımlı olarak geçirilmektedir. Aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığımız bu kutlamaların her yıl bir ana tema ile nakşedilmesini planlamaktadır.Bu senenin,2011 yılının Kutlu Doğum Haftası ANATEMASI Hz.PEYGAMBER VE RAHMET EĞİTİMİ dir. Rahmani ifadeyle örnek olan Hz. Muhammed'in örnek alınmamasının getirdiği maddi ve ruhi sıkıntılar probleme dönüşmüş gözüktüğü kanaatindeyim.Günlük haberlere baktığımızda inanan bir insanın yapamıyacağı vahşetleri utanarak ve kahrolorak görüyor ve duyuyoruz.Bu sebeple RAHMET konusunun anatema seçilmesinden dolayı Diyanet İşleri Başkanlığımıza teşekkürü bir borç bilirim. Rahmeti ile alemi kuşatan RAHMET PEYGAMBERİNİN şefaatini umarken, 2011 yılı Kutlu Doğum Haftasının birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini, birbirimizi sevgiyle davranma melekelerimizin gelişmesine katkı sağlaması dileğiyle, Sağlıcakla kalın. AYETLER Ne zaman ki (yaptıklarından dolayı pişmanlık duyup, başları) elleri arasına düşürüldü ve kendilerinin gerçekten şaşırıp-saptıklarını görünce: Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bağışlamazsa kesin olarak hüsrana uğrayanlardan olacağız dediler. (7/149) (Musa yalvarıp) Dedi ki: Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametli olanısın. (7/151) Dedi ki: Bugün size karşı sorgulama, kınama yoktur. Sizi Allah bağışlasın. O, merhametlilerin (en) merhametlisidir. (12/92) Sizin Rabbiniz, fazlından aramanız için denizde gemileri sizin için yürütür. Gerçekten O, size karşı merhametli olandır. (17/66) Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın. (21/83) Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir. (22/65) HADİSLER "Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." "iman bakımından müminlerin en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanlar ve ailesine en güzel davrananlardır." "Kıyamet günü, müminin terazisinde, güzel ahlâktan daha ağır bir şey yoktur. Allah teâlâ, çirkin konuşan ve ne konuştuğunu bilmeyenlerden nefret eder." "Merhamet edenlere Rahman da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin." "Allah, mahlukatı yaratınca, Arş üstünde bulunan kitabına şunu yazdı: "Merhametim öfkemi geçmiştir." "Allahın yüz merhameti vardır. Bir tanesini yeryüzüne indirmiştir ki, cinler, insanlar, hayvanlar ve zararlı sürüngenler aralarında onun sayesinde birbirlerine acıyıp merhamet ederler. Yabanî hayvanlar, onunla yavrularına şefkat gösterirler. Geride kalan doksan dokuz merhametini kıyamet gününe ertelemiştir ki, âhirette kullarına onunla davranacaktır.
