Bülbülün Çığlığı Bülbül hep kuytu bahçelerde öter,Çiçeklerin raksettiği demlerde.Her nağmesi bir poyraz olur eser,Gariplerin dolaştığı yerlerde... Feryâdı sînemdeki âhlara denk, Ve bayırlarda çığlık çığlık sesi; Dövünür tâ güneş doğuncaya dek, Alevden demetler tıpkı nefesi... El değmedik ağaçların başında, Bir ömür boyu hiç durmadan inler; Hüzün çağlar gözlerinin yaşında, Kim görür, kim anlar ve kimler dinler!? M. Fethullah Gülen _______________ Ağlamak Bize Yakışır,Sen Gül Efendim Gülüşünden ilham almak yakışır ümmetine Ağlamak ise yakışmaz gül tenine Gülmek demek Gülden gelir bence Gül yüzüne gülmek yakışır, ağlamak bize Sen gül efendim Ben ağlarım Yolunda Ağlamayı Gülmekten Sayarım... Şimdi gözümde yaş, günahlara kefaret mi bilmem Sefil halimle adını anmak kurtuluşa vesilem Devrinde olsam, olsam da ayaklarına kapansam Gül tenine yüz sürsem Ellerinden öpsem... Sen gül Efendim, Ben ağlarım Yolunda ağlamayı Gülmekten Sayarım... Küsürlük ömrümde ne etsem az gelir Sensiz yaşamak zeval getirir, cefa verir Sensiz dünya ağlamaya gebedir Bir damla göz yaşına can verilir. Sen gül Efendim Ben ağlarım Yolunda ağlamayı Gülmekten Sayarım... Çare aradım, aradımda bulamadım Sözlerinden başka merhem yok gül yüzlüm Saadet sende güzellik sende Sensiz dünya boş hemgame Sen Gül Efendim Ben Ağlarım Yolunda ağlamyı Gülmekten sayarım... Ah çekerim ömrüm uzadıkca Bilmem ulaşabilirmiyim ravzana Günahkar bedenim daim hasta Umudum Rabbim, kurtuluruz inşallah... Sen Gül Efendim Ben Ağlarım Yolunda ağlamyı Gülmekten sayarım... Mustafa Vural _______________ Nât Müptelâ-yı mihnet-i mâsivâyım Efendim! Garîk-i bahr-i isyân u rüsvâyım Efendim! Açılsın ne olur cemâl-i pâkinden nikâb! Yüzüne aşinâ-yı pür-vefâyım Efendim! Varıp bezmine âşıkân bin bir leâl ister, Ben bir garîb-i nâlân u şeydâyım Efendim! Geçer candan, girenler haremgâhına bir kez, O dertten bin belâya müptelâyım Efendim!.. Olur Mecnûn görenler ruhsârını a cânân! Kapında mülk-i serâp bir gedâyım Efendim! Esîr-i dâm-ı firkatte hep yandım yakıldım; Her subh u şâm inim inim bir nâyım Efendim! Seherler bûy-ı huzûrunla tüterken her şeb, Ben neden nâr-ı hasrete yanayım Efendim! Gel kerem kıl bırakma bendeni bu hicrânla! Kılmazsan kerem, nasıl dayanayım Efendim! M. Fethullah Gülen _______________ Geçen Dakikalarım Kimbilir nerdeseniz, Geçen dakikalarım? Kimbilir nerdesiniz? Yıldızların korkarım, Düştüğü yerdesiniz; Geçen dakikalarım? Acaba tütsü yaksam, Görünür mü yüzünüz? Acaba tütsü yaksam? Siz benim yüzümsünüz Eğilip suya baksam, Görünür mü yüzünüz? Gitti bütün güzeller; Sararmış biri kaldı, Gitti bütün güzeller. Gün geldi saat çaldı, Aranızda verin yer; Sararmış biri kaldı!.. Necip Fazıl Kısakürek _______________ Ezeli Nur Nurdan çehrendeki bu nikab da ne? Güneşlere tâç giydiren ışıkken Hep hicranla bunca yıl bunca sene Geçmiş gidiyor.. baharlar beklerken.. Doğ ruhlara arşdan gelen bürhanla İnlet dört bir yanı altın sadânla Hayat üfle sihirli râyihanla Hak adına üfül üfül eserken.. Konuş ki hatipler haddini bilsin İlâhî nefhanla ruhlar dirilsin Sâyende tâ zirvelere erilsin Başlamış gökler de bunu dilerken.. Ey mukaddes Kitab ey ezelî nûr Ey iklimi ziyâ etrafı huzûr Son demde bir kere daha ne olur Ağar, ışık karanlığı boğarken.. Bahar olmasa da sonbahar olsun Cihânlar bütün âvâzınla dolsun Yeniden nâmın her yanda duyulsun Şu fânî ömürlerimiz biterken... M. Fethullah Gülen _______________ A Sevgili Aşk derdiyle yana yana; Sevdim seni a Sevgili!.. Bir can verdin, verdim sana; Sevdim seni a Sevgili!.. Ömür doldu baht yayına; Elem düştü can payına!.. Dalıp ma’nâ sarayına; Sevdim seni a Sevgili!.. Bu gönülde bildim seni; Sen donattın gül bedeni!.. Okudukça bu düzeni; Sevdim seni a Sevgili!.. Aç bildiler tok garibi; Çok gördüler çok garibi!.. Sensin mülkün tek sahibi; Sevdim seni a Sevgili!.. Kalbim titrer her anışta; Âlem döner bu yanışta!.. Bu sevdâya ilk kanışta; Sevdim seni a Sevgili!.. Bir kulunum geldim sana; Âb-ı hayat kana kana!.. Yol ver dolam bu irfâna; Sevdim seni a Sevgili!.. Rıfat Araz _______________ Dünya Burada hiç kimse durucu değil, Hepimiz dünyâdan göçmeye geldik. Kör olan bu işi görücü değil, İyiyi kötüden seçmeye geldik. Pazarcılar gibi alış-verişle, Öbür âlem için bir sürü işle, Az bir sıkıntı, biraz bekleyişle, Bu çetin köprüyü geçmeye geldik. Gelmedik buraya biz dava için, Encâmı karanlık bir kavga için, Dünyâlara ait bir sevdâ için, Bizler âb-ı hayat içmeye geldik. Kehf ashâbı gibi mağaralarda, O en Kutlu ile mübârek GÂR'da, Henüz ölüp gömülmeden mezarda, Bitmeyen çileyi çekmeye geldik. Niceler düştüler dünyâ ağına, Vuruldular bahçesine bağına, Anlarlar varınca son durağına, Bizler bu bahçeyi ekmeye geldik... M. Fethullah Gülen _______________ Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı? Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı? Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı! Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! "Yandık" diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun! Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında, Yâ Rab, o cehennemle bu tûfan arasında, Toprak kesilip, kum kesilip Âlem-i İslâm; Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm! Bîzâr edecek, korkuyorum, Cedd-i Hüseyni, En sonra, salîb ormanı görmek Harameyni!... Bin üç yüz otuz beş senedir, arz-ı Hicazın Âteşli muhitindeki sûzişli niyâzın Emvâci hurûş-âver olurken melekûta; Çan sesleri boğsun da, gömülsün mü sükuta? Sönsün de, İlâhi, şu yanan meşal-i vahdet, Teslis ile çöksün mü bütün âleme zulmet? Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran îman Olsun mu beş on sersemin ilhâdına kurban? Enfâs-ı habisiyle beş on rûh-u leimin, Solsun mu o parlak yüzü Kuran-ı Hakimin? İslâm ayak altında sürünsün mü nihâyet? Yâ Rab, bu ne hüsrandır, İlâhi, bu ne zillet? Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ? Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ! Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm! Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm? Lâ yüsele binlerce sual olsa da kurbân; İnsan bu muammalara dehşetle nigeh-bân! Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık; Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık! Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın... Yaksaydın a melunları... Tuttun bizi yaktın! Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi: Binlerce cevâmi yıkılıp hâke serildi! Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted: Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed! Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar, Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar! En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından, Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan! İslâmı elinden tutacak, kaldıracak yok... Nâ-hak yere feryâd ediyor: âcize hak yok! Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi? Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî! Mehmet Akif Ersoy _______________ Ay Yüzlü Ay yüzlüm, apaçık sözlüm rûhum Sana kurban; Gönlüm Sana hayran! Nergis bakışlarının te’siri ne de yaman! Sultânım el amân..! Bak sînemde bir ok var, derûnumda bir acı, Sen’dedir ilâcı... Ey varlığı nûr, dünyâsı sürûr, sözü Kur’ân! Her derdime derman... Pür âteşim bırakma beni hicranda zinhâr! Rûhumda âh u zâr... Hem mahzûn, hem de perişan derdlerle kıvrandım; Kapına dayandım! Bilmem başka ocak, başka ateş, Sana yandım; Sen’inle uyandım. Ey dünyâya arşdan gelen nûr, ey meh-i tâbân! Aydınlattı ziyân... Hayâlimle gezip yine dîdârını andım; Aşkınla kıvrandım. Ey taptâze gül, kâkülü anber, saçı reyhân! Câziben ne yaman! Görmemiştir cihânda gözler Sen gibi dilber... Güneşlerden enver... Aç lütufla bağrını aç ki kıtmîr kulundur! Dergâhın uludur... Deryalar gibi kereminden bir katre ihsân, Ey gönlüme Sultân! Lütfeyle ne olur bildiğim başka kapı yok! Derdim herkesden çok. M. Fethullah Gülen _______________ Mezarlık Ve şehrin şenliğine karşılık Susar servileriyle mezarlık. Susar ve hatırlar: - Bu kırık Aynadaki hazin perişanlık Sizindir, siz gafil, siz bihaber İnsanlar bilseydiniz ne bekler Bir gün açmak için bu çiçekler; Ölülerin sükunu çiçekler Cahit Sıtkı Tarancı _______________ Altın Saçlı Bahar Bu mevsim o kadar coşkun ki sular,Çığlık çığlık vadi, dere inliyor.Sular gibi köpürüyor duygular,"Gel Sonsuz'a yelken açalım" diyor. Nûr yağıyor, ışık sarmış her yanı, Zaman artık sevinç, neş'e zamanı.. Beklemiştik mevsimlerce bu ânı, Bir bir ölenler bir bir diriliyor... Her yanda güzellik, her yanda âhenk, Geçmişteki muhteşem günlere denk.. Ve bahçelerimizde hevenk hevenk, Bir başka tatta meyveler eriyor... Duygularla dolu esiyor rüzgâr, Kabarıyor denizlerde dalgalar; Dağda bayırda altın saçlı bahar, Bin bir renk ve desenle tülleniyor. ... Ve yarınlar daha aydın olacak; Dünya yeniden ışıkla dolacak.. Yıllanmış karanlıklar boğulacak, Muştusu ULU DÎVÂN'dan geliyor. M. Fethullah Gülen _______________ Allah Derim Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin; Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem! İsterseniz hayat aşını verin; Sayılı nimetler bal olsa yemem! Ey akıl, nasıl da delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köprü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem Necip Fazıl Kısakürek _______________ Çiçeklerde Bahar Neşvesi Bahara koşuyor bütün insanlık, Sanki her tarafta Hızır gezinmiş;Bozgunlar yaşıyor artık karanlık, Öteden dünyaya ışıklar inmişVe akıllar kalb rengiyle bezenmiş... Semâîleşmiş köy, kent, ova, oba, Eski üstûreler dönmüş serâba; Elvedâ elvedâ son ızdırâba.! Başlamış mâziden âtîye geçiş, İlhada ikbal beyhûde bekleyiş. Dün gezip her yerde göz boyayanlar, Dolaşıp her gün şeâmet yayanlar, Kalkıp yoka merdiven dayayanlar, Onlar me'yûs, merdiven de devrilmiş.. Asırlık yalanlar yere serilmiş... Bülbüller ötüyor şimdi her yerde, Bir bahar neşvesi var çiçeklerde; O masmavi gelecek az ilerde, Her çağlayan âb-ı hayat kesilmiş, Ermek için bütün rûhlar gerilmiş. M. Fethullah Gülen _______________ Allah Diyene Her şey, her şey şu tek müjdede; Yoktur ölüm, Allah diyene Canım kurban, başı secdede, İki büklüm, Allah diyene Akıl, kırık kanadı hiçin; Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'... Bağlı, perçin üstüne perçin, Benim gönlüm Allah diyene... Necip Fazıl Kısakürek