Gümüşhane'nin Kürtün İlçesinde, Bir Kavganın Ardından Taraflardan Birinin Jandarma Aracına Konulduğu Sırada Tabancayla Vurularak Öldürülmesiyle İlgili 5'i Tutuklu 10 Sanığın Yargılanmasına Devam Edildi. Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde, bir kavganın ardından taraflardan birinin jandarma aracına konulduğu sırada tabancayla vurularak öldürülmesiyle ilgili 5'i tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, 4 sanık tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Özkan Görmüş'ü (28) jandarmaya ait aracın içinde tabancayla öldürdüğü öne sürülen tutuklu sanık Cafer Güzel ile tutuklu olan çocukları Oktay, Fikret, Tekin Güzel ve kızı Hamide Yiğit katıldı. Tutuksuz yargılanan Güllü Güzel ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada öldürülen Görmüş'ün babası Eyüp, annesi Ayşe, kardeşi Özgür Görmüş hazır bulunurken, olay sırasında görev yapan ve davada "müşteki sanık" olarak yargılanan jandarma timinde görevli jandarma astsubay Nadir Kutlu ile jandarma erler Ercan Güneş, Emrah Atık ve Ramazan Kazan ise duruşmaya katılmadı. Duruşmaya sanıkların avukatları İsmail Taştan ve müştekilerin avukatı Ali Haydar Dereli de katıldı. İfadesi alınan sanık Cafer Güzel, çocuklarının olayda hiçbir suçlarının olmadığını belirterek, beraatlerini talep etti. -DNA TESTİ İSTENDİ- Tutuklu sanık Oktay Güzel ise eşi Zeynep Güzel'den olan çocuğun kendisinden olmadığını savunarak, DNA testi yapılmasını istedi. Duruşmada tutuklu sanıklar Fikret, Tekin ve Hamide Yiğit de tahliyelerini talep etti. Müştekilerin avukatı Ali Haydar Dereli, cinayetin tasarlayarak işlendiğini savunarak, talimatla ifadesi alınan Zeynep Güzel'in çocuğun maktul Özkan Görmüş'ten olduğu yönündeki ifadelerini kabul etmediklerini ve DNA testi yapılması gerektiğini belirtti. Dereli, bir kısım sanıkların avukatı İsmail Taştan'ın duruşmanın başladığı sırada mahkeme heyetine sanık Tekin ve Güllü Güzel hakkında yetki belgesi vererek müdafileri yapmak istemesinin doğru olmadığını belirterek, "Tekin ve Güllü Güzel için Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu tarafından zorunlu müdafi olarak Mustafa Taştan atanmıştır. Bu nedenle yetki belgesi ile savunma yapılamaz. Söz konusu sanıklar için zorunlu müdafi gerekmektedir" dedi. Sanık avukatı İsmail Taştan ise olay sırasında görevli jandarma timinin olayı örtbas etmek için suçu müvekkillerinin üzerine attığını ileri sürerek, "Mahkeme başında sanıkların müdafisi olmak için mahkeme heyetine yetki belgesi sunduk. Zorunlu müdafi olmasına rağmen yetki belgesi vererek savunma yapmak Türkiye'ye şamil bir durumdur" dedi. Zeynep Güzel ile Özkan Görmüş arasında bir ilişkinin olduğunu kabul ettiklerini kaydeden Taştan, "Ama aile olayı namus meselesi olarak görmemiştir. Tanıklar ile jandarmaların ifadeleri birbirleri ile çelişkili olduğundan sanıkların ifadeleri kabul edilmelidir. Tüm sanıkların tahliyelerini talep ediyorum" diye konuştu. Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardan Oktay, Fikret, Tekin Güzel ve Hamide Yiğit'in tahliyesine, tutuklu sanık Cafer Güzel'in tutukluluk halinin devamına, DNA testi yapılmasına karar verilmesini talep etti. Savcı ayrıca, sanık avukatı İsmail Taştan'ın Tekin ve Güllü Güzel'in müdafisi olması için bir sonraki celseye kadar vekalet vermesi için süre verilmesini, dosyadaki eksikliklerin giderilmesini de talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Cafer Güzel'in tutukluluk halinin devamına, Oktay, Fikret, Tekin Güzel ve Hamide Yiğit'in tahliyesine karar verdi. Heyet, ayrıca DNA testi yapılmasının ceza yargılamasına etki etmeyeceğinden bu talebin reddedilmesine, karar vererek duruşmayı erteledi. -OLAYIN GEÇMİŞİ- Gümüşhane'nin Kürtün ilçesine bağlı Taşlıca köyünde 17 Eylül 2010'da husumet nedeniyle çıkan kavganın ardından Cafer Güzel (61), jandarma aracı içerinde bulunan Özkan Görmüş'e (28) tabancayla ateş etmiş, Görmüş, kaldırıldığı Kürtün Devlet Hastanesinde hayatını kaybetmişti. Olayın ardından tutuklanan Cafer Güzel hakkında, "haksız tahrik altında tasarlayarak kasten adam öldürme", Fikret, Oktay, Tekin ve Güllü Güzel ile Hamide Yiğit hakkında, "haksız tahrik altında tasarlayarak kasten adam öldürmeye yardım etme", "hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnmek", Ercan Güneş, Emrah Arık, Nadir Kutlu ve Ramazan Kazak hakkında "görevi ihmal" suçundan dava açılmıştı.
