İşte Atatürk..

Konu, 'ULU ÖNDERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' kısmında slayer tarafından paylaşıldı.

  1. slayer
    Offline

    slayer Yeni Üye Üye

    Kayıt:
    10 Eylül 2009
    Mesajlar:
    24
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Çorlu
    Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rasladık.

    Atatürk attan inerek bu ihiyar kadının yanına sokuldu.
    - Merhaba nine
    Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
    - Merhaba dedi.
    -Nereden gelip nereye gidiyorsun? Kadın şöyle bir duralayıp,
    - Neden sordun ki, dedi. Buraların sabısı mısın?Yoksa bekçisi mi?
    Paşa gülümsedi.
    - Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır.
    Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir.
    Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin? Kadın başını salladı.
    - Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey,otun güç bittiği, atın
    geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim.
    Bizim mıhtar bana bilet aldı trene bindirdi,kodum Angara'ya geldim.
    - Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
    - Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da....
    Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran
    kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum.Rüyalarıma girdi
    Gazi Paşa. Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip
    saldı Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte
    ağşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
    -Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı?
    Kadını birden yüzü sertleşti.
    - Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki...
    O bizim vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı.Şehitlerimizin
    mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde
    şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan
    onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek,ona sağol
    paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek.Sen
    efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım
    yeri deyiver.
    Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden
    belliydi. Bana dönerek,
    - Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır...
    Benim köylüm,benim vefalı Türk anamdır bu. Attan indim. Yaşlı kadının elini
    tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerdebuldun,rüyalarını
    süsleyen,seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında
    duruyor.
    Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü.Elindeki değneği yere fırlatıp,
    Atatürk'ün ellerine sarıldı.
    Görülecek bir manzaraydı bu.
    İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı,biri kurtarılan, ana oğul
    gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın
    ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket
    çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri.
    Bunu Atatürk'e uzattı;
    -Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa,bunu sana hediye
    getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
    Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.
    Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
    "Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin.
    Sonra köyüne götürün.
    Giderken de kendisine benim bütcemden üç inek verin armağanım olsun."
     

Sayfayı Paylaş