Taksim’deki 10 binlerin isyanının ardından BTK topu kullanıcı ve İSS’lere attı HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ SELİN KUNT skunt@haberturk.com Filtreli internete 1 ay kaldı. Bir dönem fırtınalar estiren bu konu yoğun gündemin diğer taşların arasında ezildi ve kamuoyu tarafından unutuldu ama devlet tarafında hazırlıklar devam ediyor. İnternet Kurulu dün Ulaştırma Bakanlığı, BTK ve TİB'e 22 Ağustos'ta başlayacak filtre uygulaması için bir öneri metni sundu. Buna göre Standart Profil ve Yurtiçi Profili kaldırılmalı. Peki, bugün gelinen nokta ve son durum tam olarak ne? Edindiğim bilgileri doğrulamak ve bazı konuları açıklığa kavuşturmak için dün Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren'le görüştüm. Kendisi görüştüğümüzde konuyla ilgili olarak İnternet Kurulu'nun görüş ve önerilerini TİB'e ve Ulaştırma Bakanlığı'na iletmişti ve Ankara'dan henüz dönmüştü. Özeren beklentinin aksine bir kaç değişiklik olacağını belirtti “AB tarafından en son Brüksel’de STK'ların bu çalışma içinde daha çok yer alması istenmiş. Şu andan itibaren İnternet Çalışma Grubu kriterleri belirlemeyle ilgili çok daha faal olacak. Kısa süre içinde gerçekleşmek üzere bir toplantı da organize ediliyor.” ERTELEME YOK 22 AĞUSTOS BAŞLANGIÇ GÜNÜ Şu an 1 ay kalmış durumda, nasıl bu kadar kısa zaman içinde gerekli kararlar alınacak? Ek süre gerekmez mi, 22 Ağustos tarihi ertelenebilir mi? Açıkçası bu daha çok İSS’lerin (İnternet Servis Sağlayıcı) problemi halinde. Son bilgilere göre de yetiştirecek gibi görünüyorlar. Programı yetiştirebilirler ama uygulama olarak o kadar çok belirsiz şeyler var ki hala... TİB ve BTK kendini buna hazır hissediyor mu sonuçta? Şimdi BTK ve TİB'in yapacağı fazla bir şey kalmadı. Artık kriterleri İnternet Çalışma Grubu belirleyecek. Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları bu grupta yer alıp belirleyecek kriterleri TİB ve BTK belirlemiyor artık. Artık onlardan çıktı yani konu. ÇOCUĞUNUZUN PROFİLİNE MAHKÛM DEĞİLSİNİZ Peki, son durumda yapılan değişiklikler neler? Standart profil yok artık tamamen kalktı. Filtre kapsamında profil tercih etmeyen kişiler mevcut durumda olduğu gibi internete erişmeye devam edecek, herhangi bir kullanıcı adı şifre girmeyecekler. Tamam şifre ile bir kullanıcı profili altında belki giriş yapmayacak ama mevcut erişim engellemeye onlar da maruz kalacaklar. Eski söylemle Standart Profil’deki insan artık alternatif filtre seçenekleri olduğu için bundan sonra her istediği siteye özgürce girebilecek diye bir durum söz konusu değil ama... Engelli sitelere girmek isteyenler şu an nasıl erişiyorlarsa mesela DNS ayarlarını değiştirerek yine öyle girebilirler eğer isterlerse. Peki yeni filtre uygulaması ve onun getirdiği yükümlülüklerle beklendiği üzere bu bir suç sayılmayacak mı? Hayır suç kapsamında olmayacak. Peki çocuğu olan kullanıcılar bir profil seçtiğinde kendini de bağlamış olmayacak mı? Şimdiye kadar herhangi bir özelleştirme imkanı söz konusu değildi. Ebeveyn çocuğu için Aile Profili seçtiğinde kendisi de o paket kapsamında internete erişmek orunda kalacaktı. En çok gelen eleştirilerden biri de bu konuda oluyordu. Aileler istediklerinde filtre dışı kullanım seçenekleri olmasını talep ediyorlardı ama yetkililerden bu yönde herhangi bir açıklama gelmedi hiç. Artık kullanıcı istediğinde geçiş yapabilecek. Mesela çocuğu yattıktan sonra ebeveyn kullanıcı panelinde filtre uygulamasını devre dışı bırakıp istediği şekilde interneti kullanabilecek. İstediğinde tekrar filtreyi etkinleştirebilecek. İSTEYEN ŞİMDİKİ GİBİ DNS AYARIYLA YASAKLI SİTEYE ULAŞIR Açıklığa kavuşturmak istediğim bir nokta var. Filtre kullanmayacak olan kullanıcı için erişim engellemenin kalkması gerekmez mi? Sonuçta bu kullanıcı engelsiz şekilde internete erişmek istiyor ki filtre tercih etmemiş... Bu durumda şunu tartışmak lazım bu kapatılan siteler Türk Ceza Kanunu'na göre engelleniyor. Türk Ceza Kanunu'nda suç olan unsurlara göre bu uygulama yapılıyor; mesela kumar, müstehcenlik suç bu kanuna göre. Bahsettiğiniz durumda tartışma erişim engelleme değil Türk Ceza Kanunu tartışması olması lazım. Normal bir medya organında, gazetede yapamadığınız bir şeyi internet ortamında da yapamıyorsunuz kanuna göre; internet de bir yayın organı. Bakın yasaklı sitelere girmek suç değil, kimse buna bir şey demiyor ve demeyecek de. amaç burada ilk etapta insanların karşısına bu siteler gelmesin eğer illa kullanıcı "ben erişeceğim" diyorsa kendi bir şekilde yolunu bulup ulaşsın. KİMİN MÜSTEHCENLİĞİ? Müstehcenlik çok muallâkta kalan bir kavram. Ortada çok net bir müstehcenlik kavramı yok. En basiti bugün pek çok sitede seksi kadın galerileri var bazılarına göre bunlar müstehcen sayılıyor. Burada bahsedilen tam olarak ne, ***** mu müstehcenlik mi? Aslında ikisi de ayrı kavramlar ama ikisi de zikrediliyor yetkililerce. Müstehcenlik de Türk Ceza Kanunu'na göre konmuş, eğer bunun da tartışması yapılacaksa yine kanun üstünden yapılsın. Kanunda Muzır Neşriyat uygulaması yapmışlar hatta bununla ilgili bir kurul oluşturmuşlar. Yani tartışmayı bence o boyuta getirmek lazım. İnanın müstehcenlik anlamında sizin verdiğiniz örnekteki gibi içerikler kaldırılmıyor, siteler engellenmiyor ve bir suç teşkil etmiyor. Bununla ilgili bir ihbar bile gelse onlar kaale alınmıyor. Kurumun baz aldığı müstehcenlik "***** sitesi"dir. ***** içerik sağlayan siteler engelleniyor, kapatılıyor. Yetişkin insanların bunlara erişme hakkı yok mu? Sonuçta isteyen zaten çocuğunu filtre ile koruyor çocuk için bir sorun teşkil etmiyor artık *****. Yetişkini neden koruyorsunuz? Sonuçta bu Türk Ceza Kanunu'na göre uygulanıyor. Bu tartışmayı erişim engelleme üstünden değil Türk Ceza Kanunu'na göre yapmak lazım. Tartışılması gereken 'kanun' burada. Televizyonlar kanuna göre nasıl böyle yayın yapamazsa internette de yapılamaz. Ancak müstehcen yayın yapabilir ki o da kapalı devre olursa. Mesela Playboy dergisi ***** değildir müstehcendir ama onu da poşet içinde satabilirsiniz. Kanunen uygulama böyle. Verdiğiniz öneri bilgi metniyle ilgili yetkililerin tepkisi ne oldu? Bu metni biz Ulaştırma bakanlığı'na, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na ve Bilgi Teknolojileri Kurumu'na sunduk. Bunda da büyük ihtimalle mutabık kaldık. Buna dair bir yazılı açılama henüz yok bildiğim kadarıyla mesela "filtre dışı kalanlar kullancı adı ve şifreyle erişim yapmayacak" gibi. BTK şimdi ilk toplantısında oturacak buna göre metni değerlendirip kurul kararı alıp yayınlayacak. BTK TOPU ATTI SORUMLULUK ARTIK İSS’LERDE Artık bundan sonra top BTK ve İSS’lerden gelecek yani Revize etme anlamında BTK’da ama uygulama olarak İSS’lerde, kriterler konusunda ise İnternet Çalışma Grubu'nda. Ben de kabul ediyorum ki yasaklamak hiçbir zaman çözüm değil, önemli olan bilinçlendirmek. Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuyu müfredata alması çok önemli. PROFFİLLERDE KİŞİSEL AYAR YAPMAK SERBEST Peki bir diğer önemli konu da profillerde kişisel ayarlama yapılıp yapılmayacağı? Mesela ebeveyn filtre kullanmak istiyor ama diyor ki bana göre Facebook'u kullanmasında sakınca yok. Bu durumda profil içinde Facebook'a erişim izni verecek bir kişisel ayar yapabilecek mi? Devletin bu konuda bir dayatması yok İSS’ler isterlerse kullanıcılarına bu hizmeti, seçeneği verirler. Müşterilerine ilave hizmet verme imkânları var. Artık özel sektörün müşterilerine bazı tavsiyelerde bulunması seçenekler sunması lazım. Kullanıcı odaklı servis vermeleri gerekir. BTK'nın filtreler sabit kalsın diye bir dayatması yok. Kullanıcının bunu servis sağlayıcısından talep etmesi lazım, isterse tamamen kendine özel bir uygulama yaratabilmesi lazım. KİMİ KANDIRIYORUZ? Belli ki Taksim’de İstiklâl Caddesi’nde yapılan ve yaklaşık 70 bin kişini katıldığı “İnternetime Dokunma” yürüyüşü ve diğer tepkiler etkisini göstermiş. Şubat’ta açıklanan filtre uygulaması ile bugün gelinen nokta oldukça farklı. Açıkçası gelişmeler olumlu ama şahsen memnun olduğumu söyleyemem. İnternet Kurulu’nun yaptığı çalışma gayet başarılı ve tavsiyeleri çok mantıklı; özellikle de güvenliğin ancak eğitim ve bilinçlendirme ile sağlanabileceği konusunda. Lakin hala pek çok belirsizlik söz konusu: En basiti profillerde yer alacak Beyaz Liste ve Kara Liste neye göre hazırlanacak? Tamam Türk Ceza Kanunu’na göre suç sayılan konular var kumar, müstehcenlik gibi ve bunlar otomatikman engelleme konusu. Ama özellikle müstehcenlik kavramı söz konusu olduğunda Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ve İnternet Çalışma Grubu’nda bu listeleri hazırlayacak kişiler ile benim hayat görüşüm, çocuk yetiştirme anlayışım ne derece örtüşecek. Kara Liste ve Beyaz Liste kriterleri nelerdir? Madde madde bu kriterler yayınlanacak mı, kullanıcı ile paylaşılacak mı? Kişilerin kendi görüşü ve özgürlüğünün hala göz ardı edildiği ve hala bir dayatma söz konusu olduğu hissiyatını içimden atamıyorum. Bana göre doğru olan bu hizmetin (proramın) kullanıcıya sunulması ondan sonra gerekli ayarların "tamamen" onun kendi inisiyatifine bırakılması. Bundan sonra erişim engelleme uygulaması nasıl yapılacak? Engelli sitelerde bilgilendirme amaçlı açıklama yer alacak mı, onlara kararla ilgili önceden bilgi verilecek mi? Site sahipleri gerektiğinde nereden bilgi alıp haklarını savunacaklar? 22 Ağustos’ta başlayacağı söylenen uygulama ile en büyük tereddüdüm İSS’lerin alt yapıyı hazırlamasına rağmen beyaz ve kara listelerin henüz netleşmiş olmaması. İnternet Çalışma Grubu henüz toplanıp bu kriterleri, listeleri netleştirmiş, hazırlamış değil. Sonuçta uygulamanın hayata geçmesine 1 ay kaldı acaba ne zaman toplanıp bunları belirleyecekler? Kişisel endişem yaz rehavetinden muzdarip olduğumuz bu günlerde konunun değerlendirilmesinin ağırdan alınıp en sonunda üstün körü aceleye getirilmiş bir uygulamanın başlaması. Tabi hazırlıkların yetişmemesi durumunda filtre uygulamasının başlangıç tarihinin ertelenmesi de söz konusu olabilir. Bunların dışında uygulama kendi içinde çelişki içinde hem kanunu uygulayarak erişim engelleme getiriyor hem de bu sitelere girmenin hiçbir şekilde suç sayılmaması tüm yetkililerce biliniyor. Biz kimi kandırıyoruz bu durumda? Merak ediyorum ebeveynler gerçekten filtre ile çocuklarını koruyabileceklerini kontrol altında tutabileceklerini düşünüyorlar mı? Pek çoğunun 30'lu yaşlarda iş yerinde tanıştığı bilgisayar ve internet onların çocuklarının aynı TV gibi doğal bir parçası. Çocuklar ebeveynlerinden bu konuda fersah fersah ileride iken kim kimi yönetecek hiç belli olmaz. Gerçekten 14-15 yaşındaki çocukların bir filtre uygulamasını aşamayacağına, istediği siteye ne yapıp edip siz farkında olmadan giremeyeceğine inanıyor musunuz? Özetle bana göre tüm bunlar havada kalmış uygulamalar ve kimse gerçeği itiraf etmek istemiyor. Sonuçta biliniyor ki her zaman internet ortamında yasakların üstesinden gelmek mümkün aynı şu an olduğu gibi. O zaman biz neyi tartışıyoruz?