İnternetin kullanımı arttıkça bazı insanlar tarafından kullanım dozu da kaçırılabiliyor. Adı üstünde ‘kullanım dozu’, her şeyin bir limiti olduğu gibi internete dair şeylerin de limitleri var. Elbette belli başlı sınırlardan söz etmiyoruz, ancak her şeyi indirmek(veya download etmek) gibi bir hastalık var örneğin. Bu konumuzda bazı aşırılıkların tanımlarını ele alacağız. Cheeseepodding MP3, video... Dinlersiniz, bakarsınız ama her şeyi indirmezsiniz değil mi? Yanıtınız hayır ben indiriyorum, buna engel olamıyorum ise siz Cheeseepodding hastalığının pençesindesiniz demektir. Cheeseepodding, ilgi alanına göre gördüğü her şeyi indirme hastalığıdır. Bu hastalığa yakalanmış kişiler gördükleri her şeyi, “belki bir gün lazım olur.” düşüncesi ile indirir. WikiPedializm Bilgili olmak, üstelik paylaşımcı da olmak güzeldir. İnsanlara yeri geldiğinde çeşitli konularda açıklamalar yaparsınız ya da blog kurup yazarsınız... Yapılacak paylaşım türleri binlercedir. Ancak bazen dozu öyle bir kaçar ki, hayatınızı anlatmaya, daha çok anlatmaya adamışsınızdır. Bu normal değil ve örneğin dijital ansiklopedi WikiPedia’yı kapsıyorsa bir de adı var: WikiPedializm. Dijital ansiklopedi olan WikiPedia’ya sürekli yazı girip, insanlar için kaynak oluşturmaya kendini adamış kişilere verilen isimdir bu. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 514x343px ve 102KB. Photolurking Sosyal medya da fotoğraflara bakmak eğlencelidir, vakit geçirmek için iyi yöntemlerdendir ayrıca. Instagram bu konuda en başarılı platformlardan. Peki bu işi abarttığınızda ne olur? Yanıtı, Photolurking, yani insanların sosyal medya hesaplarındaki fotoğraflarına ezberleyecek derecede çok bakmak. Siberhondrik Bu çevrenizde belki de en sık göreceğiniz internet hastalıkları arasında. Aşırı derecede kendini dinleyen insanlarla ilgili bir başlangıcın internete de taşınması. Sürekli sağlıkla ilgili siteleri ziyaret etmek ve bu konu hakkında kendini sürekli dinlemek. Her an hasta olacakmış gibi hisseden kişilerin belirtileri internetten öğrenmesi.
Google Drive kullanıcı sayısı, birçok rakibinden oldukça fazla. Ancak çok sayıda kullanıcısı olmasına rağmen az sayıda kullanıcı Google Drive’ın tüm özelliklerini biliyor. Bu yazımızda da Google Drive kullanıcılarının az kullandığı özelliklere göz atacağız. Dokümanlarınızı Paylaşın Dosyalarınız üzerinde çalışırken, arkadaşlarınızın yardımına ihtiyaç duyabilirsiniz. Google Drive ile dokümanları arkadaşlarınızla paylaşabilme imkânına sahipsiniz. Dokümanları arkadaşlarınız ile paylaşmak için Öncelikle paylaşmak istediğiniz dokümanı açmanız gerekiyor. Daha sonra sağ üstte yer alan “Paylaş” butonuna tıklayarak paylaşma ekranına ulaşıyoruz. Paylaşma ekranının üst bölümündeki link ile dokümanı istediğimiz yerde paylaşabiliriz. Ancak herkesin görebilmesi için “Özel – Yalnızca siz erişebilirsiniz” seçeneğinin yanındaki “Değiştir” bağlantısına tıklayarak dokümanı istediğiniz kişiler ya da herkesle paylaşabilirsiniz. Ayrıca dokümanı sadece belli bir kişi ile paylaşmak istiyorsanız, en altta yer alan “Kişileri davet et” bölümünü kullanarak isim ya da e-posta yoluyla, dokümanı tek bir kişiyle de paylaşabilirsiniz. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 580x331px ve 40KB. Dokümanlara Çevrimiçi İçerik Ekleyin Bir dokümanı düzenlerken resim ya da başka içerikler ekleme ihtiyacı duyabilirsiniz. Dokümanlarınıza resim eklemek için, düzenlediğiniz dokümanı açın. Üst menüden “Ekle” sekmesine tıklayın ve “Resim ekle” penceresini açın. Resim ekle penceresinin sol menüsünü kullanarak bilgisayarınızdan resim seçip yükleyebilir, web cam ile fotoğraf çekebilir ya da URL ile resim yükleyebilirsiniz. Tabi bu kadar değil. Ek olarak Google hesabınızdaki albümlerden veya Google Drive hesabınızdaki resimlerden birini ekleyebilirsiniz. Son olarak elinizde hiç resim yoksa “Arama” özelliğini kullanarak Google Arama Motoru üzerinden resim arayabilirsiniz. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 580x338px ve 40KB. Dokümanlara Farklı Cihazlarla Erişin Google Drive sadece bilgisayarınız ile kullanacağınız bir hizmet değil. Google Drive uygulamasını farklı cihazlar için yükledikten sonra bu cihazlarda Google oturumunuzu açarak tüm dokümanlarınıza erişebilirsiniz. Son Değişiklikleri Kontrol Edin Google Drive kullanırken dosyalarınızı arkadaşlarınızla paylaştınız. Ancak arkadaşlarınızın dosya üzerinde neler yaptığını anlayamadınız, hiç sorun değil. Google Drive Etkinlik özelliği ile dosya üzerinde neler olduğunu öğrenebilirsiniz. Bunu yapabilmek için Google Drive ana sayfasından bir doküman seçin ve üzerinde bir kere tıklayın. Dokümana tıkladıktan sonra, sağ bölümde “Ayrıntılar” sekmesi açık olacaktır. Ayrıntılar sekmesinin hemen yanındaki “Etkinlikler” sekmesini açtığınızda ise dosya üzerinde neler yapıldığını görebilirsiniz. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 580x264px ve 48KB. Bu yazımızda da gördüğünüz gibi Google Drive, sadece bir bulut depolama servisi değil ve bizim bu yazımızda bile yazmadığımız çok sayıda özelliği içerisinde barındırıyor. Eğer Google Drive kullanımınızı biraz daha arttırırsanız daha fazla özelliği rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
Dünya çapında 200 milyon kullanıcıyı geride bırakan popüler mobil fotoğraf paylaşım platformu Instagram, markalar için de önemli fırsatlar sunuyor. Giderek daha fazla kurumsal hesaba sahip olan platform, işletmeler için kullanışlı araçlar sunmaya hazırlanıyor. Reklamcılara özel araçlar Yapılan resmi açıklamaya göre, önümüzdeki haftalarda ve aylarda kullanıma sunulacak araçlar, markaların Instagram'daki organik ve ödemeli içeriklerinin performanslarını daha iyi anlamalarına yardımcı olacak. Instagram'ın işletmeler için hazırladığı araçlar 3 ana alanda toplanıyor. Hesap ve reklam içgörüleri Bunlardan ilki, "hesap içgörüleri" olarak adlandırılan ve markaların bilinirliklerinin gösterimler ve etkileşimler yoluyla nasıl artırdıklarını görmelerini sağlayan araç. "Reklam içgörüleri" olarak adlandırılan diğer araç ise ödemeli kampayaların amaçları, hedefleri, mevcut durumu, ortalamalar, hedef kitle gibi özellikler sunuyor. Reklam evreleme Reklamcılar için sunulan bir diğer araç ise "reklam evreleme" olarak adlandırılıyor. Bu araç ile reklamcılar gelecek kampayalar için önizleme ve kaydetme özelliklerine sahip olacak. Kampanya izleme İşletmelere ve reklamcılara yönelik özellikler bu üç araçla sınırlı değil. Kampanya izleme monitörü ile paylaşımların beğeni sayısı, yorum sayısı, gösterim sayısı, ulaşılan kişi sayısı gibi metrikler de takip edilebiliyor. Geribildirimlere göre şekillenecek Yeni özellikler üzerine reklam alanındaki ortaklarıyla yakın olarak çalışıldığını belirten Instagram, araçların tüm reklamverenler için sunulmadan önce geribildirimlerin toplandığını açıkladı. Yeni araçlar geribildirimlere göre geliştirilecek ve yıl sonuna kadar kullanıma sunulacak.
Spotify son yıllarda çokça kullanılmaya başlandı. Özellikle son günlerde equalizer özelliğinin gelmesiyle de, en az eski tip müzik çalarlar kadar başarılı müzik dinleme deneyimini sunduğunu gösterdi. Şimdi sizlerle Spotify kullanımını iyileştirecek ipuçlarını paylaşacağız. Çevrimdışı Kullanın Spotify sadece online olarak değil, cihazınızda yüklü olan müzikleri dinlemek için de kullanılabiliyor. Özellikle eski sanatçıların müziklerini Spotify de bulamıyoruz. Bu nedenle çevrimdışı kullanımı deneyebilirsiniz. Spotify de offline müzik dinlemek için üstteki menüden “Düzenle > Tercihler > Kaynak Ekle” yolunu izleyerek offline müziklerinizin bulunduğu klasörü seçin. Yüklenen dosyaları soldaki “Yerel Dosyalar” içinde görebilirsiniz. Arkadaşları Takip Edin Eğer müzik listesi oluşturmada pek başarılı değilseniz ve bu konuda başarılı arkadaşlarınız varsa, onları takip edebilirsiniz. Arkadaşlarınızı takip edebilmek için ilk olarak soldaki bölmeden “Takip et” seçin ve “Arkadaşları Bul” seçeneğini kullanarak arkadaşlarınızı arayın. Takip ettiğiniz kişiler, sağ bölümdeki “Hareket” listesinde bulunuyor olacak. Ortak Çalma Listesi Oluşturun Arkadaşlarınızın müzik zevkine güveniyorsanız, onlarla ortak bir çalma listesi oluşturabilirsiniz. Ortak çalma listesi için öncelikle bir çalma listesi oluşturun. Sonra çalma listesi üzerine sağ tıklayarak “Ortak Çalma Listesi” seçeneğine tıklayın. Daha sonra “Paylaş>Gönder” yolunu izleyerek listeyi arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Paylaşım sonrası, arkadaşlarınızın listeye şarkı ekleyip çıkarabileceğini unutmayın. Telefonla Eşitleyin Evde olmadığınızda genellikle bilgisayarınız yanınızda bulunmaz. Bu nedenle listelerinizi telefonunuzla eşitleyerek, müziklerinizi bilgisayarınızdan ayrı olduğunuzda da dinleyebilirsiniz. Eşitleme için, uygulamayı aşağıda paylaştığımız bağlantılardan telefonunuza yükleyin ve eşitlemek istediğiniz çalma listesini seçin. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 580x314px ve 141KB. Şarkı Sözleri ve Karaoke Spotify masaüstü sol bölümünde “Uygulama bulucu” seçerek “MusiXMatch” adlı uygulamayı ekleyin. Daha sonra oynattığınız şarkıların sözlerini görebileceksiniz. İsterseniz müziğe karaoke şeklinde eşlik de edebilirsiniz. Sesi Ayarlayın Spotify de sesi ayarlamak için “Ctrl + Aşağı Ok veya Yukarı Ok” tuşlarına tıklayarak sesi ayarlayabilirsiniz. Sesi tamamen kapatmak için “Ctrl + Shift + Aşağı Ok” tuşlarına sırasıyla basarak sesi tamamen kapatabilirsiniz. Ancak bu, reklamları susturabileceğiniz anlamına gelmez. Spotify sessize alındığında, reklamlar duraklatılır ve siz sesi açana kadar devam etmez. Radyo Dinleyin Spotify de sadece arama kutusu ile müzik aramak yerine radyo dinleyebilirsiniz. Bunun için sol bölümden “Radyo” seçeneğini seçin ve hemen ardından “Yeni İstasyon Oluştur” seçeneğine tıklayın. Daha sonra beğendiğiniz sanatçılardan birini, albümleri ya da çalma listelerinden birini seçerek radyoyu çalıştırın. Son olarak Spotify sizin için benzer müzikleri bulur ve otomatik olarak oynatır. Tarayıcıyla Kullanın Spotify kullanmak için bilgisayarınıza program yüklemeniz şart değil. Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! adresini web tarayıcınız ile ziyaret ederek de müzik dinleyebilirsiniz. Klasik Müzik Dinleyin Spotify ile rahatlatıcı klasik müzikleri dinlemek isteyebilirsiniz. Klasik müziklere kolay erişmek ve dinlemek için “Classify” adlı uygulamayı Spotify’e ekleyebilirsiniz. Bunun için Spotify masaüstü sol bölümünde “Uygulama bulucu” seçerek “Classify” adlı uygulamayı ekleyin. “Classify” ile önerilen çalma listelerine, bestecilere, dönemlere, çalgılara ve ruh halinize göre müziklere ulaşabilirsiniz. Dil Öğrenin Spotify’de yer alan “Listen Language” uygulamasını kullanarak 24 adet dilden dilediğinizi seçerek sesli dersleri dinleyebilirsiniz. Ayrıca “Listen Language” uygulamasını İngilizce kelime dağarcığınızı geliştirmek için de kullanılabilirsiniz. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 580x274px ve 67KB. Gördüğünüz gibi Spotify sadece eve kapanıp birkaç müzik dinleyebileceğiniz bir uygulama değil. Spotify’i sosyalleşmek, rahatlamak, öğrenmek ve daha pek çok şey için kullanabilirsiniz.
E-posta hesapları, internet dünyası ile haşır neşir kimselerin olmazsa olmazlarındandır. İş dünyası için büyük önem taşıyan e-postalar eğer kimseler tarafından sıklıkla kullanmıyorsa bile çeşitli sosyal medya platformlarına kaydolmaktan tutun da başvurulara kadar çok sayıda işlem için önemli gereklilikler arasında yer alıyor. Google’ın Gmail'i ise şüphesiz en popüler e-posta servisi ve gelişmiş yapısıyla beğeni kazanmaya, üstelik kendini durmaksızın geliştirmeye devam ediyor. Platformun son geliştirmelerinden biri de, ‘korkulu rüya’ spam e-postalar konusunda. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 525x105px ve 8KB. Yeni çözüm İstenmeyen spam mail’lere dair bir takım çözümler bulunsa da yeterli gelmiyordu. Spam mail’lerin toplandığı ‘spam’ kategorisi de kimi zaman yeterli olamıyordu. Gmail tarafından bu duruma yönelik yeni bir çözüm devreye sokuldu. Gerçekleşen düzenleme ile gelen e-postaların genellikle altında, son derece küçük yazıyla eklenen ‘Abonelikten çık/Unsubscribe’ seçeneği algılanıyor ve gönderen kişinin e-posta adresinin yanına ekliyor. Böylelikle genellikle gözden kaçan abonelikten çık seçeneği fark ediliyor ve spam’lardan bir nebze olsun kurtulmak mümkün oluyor.
Dijital dünyanın vazgeçilmezleri arasında yer alan güvenlik konusu, hem kurumsal ölçekte hem de son kullanıcılar tarafında önemli bir başlık oluşturmaya devam ediyor. Gartner tarafından yayınlanan en güncel rapor ise, güvenlik alanında özellikle şirketlerin mevcut durumunu tasvir ediyor. Kurumsal Ağlar Güvenlik Duvarı Magic Quadrant Raporu (Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! ) adıyla yayınlanan raporda, güvenlik duvarları pazarında bir sonraki nesle geçişin başarıyla tamamlandığına dikkat çekiliyor. VPN standart bileşen oldu Ülkemizde de engelsiz internet kullanımıyla eşdeğer olarak anılan VPN servislerinin, güvenlik duvarları için bir standart bileşen haline geldiğini belirten Gartner raporu, gelecek nesil güvenlik duvarlarının, gelişen pazar yapısı ile birlikte diğer fonksiyonları da bünyesinde barındırması gerektiğini vurguluyor. Bu özellikler ise network intrusion prevention sistemleri [IPSs]), full stack inspection ve güvenlik duvarlarının akıllı kaynaklardan beslenerek kendilerini optimize etmesi olarak sıralanıyor. Tüm Gartner Magic Quadrant raporlarında olduğu gibi bahsettiğimiz raporun da içinde yer alan pazardaki oyuncuların konumlandırması grafiği dikkat çekiyor. PaloAlto Networks'ün pazar lideri konumunda yer aldığı grafikte, kurumsal firewall yatırımı yapmayı planlayan kullanıcılara kılavuz niteliğinde istatistikler bulunuyor. Kurumsal Ağlar Güvenlik Duvarı Magic Quadrant Raporunu Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! katkılarıyla ücretsiz indirmek için Gizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! .
Bulut depolama servisleri arasında rekabet gittikçe artarken, Microsoft tarafında güzel bir kampanya başlatıldı. Microsoft, fotoğraflarını bulutta depolamayı tercih edenleri kendi servisine çekmek için OneDrive üzerinde ücretsiz 30 GB depolama alanı sunmaya başladı. iPhone kullanıcıları unutulmadı Microsoft, blogunda yaptığı açıklamada telefonlarını iOS 8'e güncellemek isteyen iPhone kullanıcılarına da değindi. iOS 8'e güncellemek için gereken alanı oluşturabilmek için fotoğraflarınızı veya uygulamalarınızı silmenize gerek olmadığını vurguladılar. Tabi ki tahmin edeceğiniz üzere bu kampanya sınırlı bir süre için geçerli. Eylül ayının sonuna kadar geçerli olan bu fırsattan yararlanmak için yapmanız gereken şey ise OneDrive uygulamasının yüklenmesi ve daha sonra otomatik fotoğraf yükleme (kamera yedekleme) seçeneğinin açılması yeterli olacaktır. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 948x474px ve 430KB. Orijinal boyutunu görüntülemek için buraya tıklayın 928x464px ve 430KB. Hali hazırda kullanıcılara 15 GB depolama alanını kullanıcıya ücretsiz olarak veren OneDrive, otomatik yükleme özelliğini açan kullanıcılara 15 GB'lık bir film rulosu bonusu eklemiş olacak. Tabi belirtmekte fayda var, bu seçeneği açtığınızda akıllı telefonunuz ile çektiğiniz tüm resimler anında OneDrive depolama alanınıza aktarılacağı için yeterli bir internet paketinizin olmasına dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde beklenmeyen faturalarla karşılaşabilirsiniz. Elbette bu fırsat sadece iOS kullanıcıları için geçerli değil. Aynı zamanda servisin Anroid, Windows Phone veya Windows uygulamalarını kullananlarda bu fırsattan yararlanabilecekler. Rakiplerinde durum nasıl? OneDrive'ın kullanıcıya sunduğu depolama alanını rakiplerle kıyaslamak gerekirse eğer, Dropbox şu anda sadece 2 GB alanı kullanıcısına ücretsiz olarak sunuyor. iCloud Drive'da 5 GB'a yükselen bu miktarı, 10 GB ücretsiz depolama alanı ile Box takip ediyor. Google Drive'da ise 15 GB depolama alanı kullanıcıya ücretsiz olarak sunulmuş durumda.
Myspace Taklitçiliği Sosyal medyada paylaşımların neredeyse tamamına yakını ‘mutlu anlar’ kapsamında. Partiler, pastalar, kızlar... Sosyal medyada karamsar paylaşımlara pek yer vermiyoruz. Ancak bu durumun çok daha vahimi de var. Örneğin hayatı tam anlamıyla ‘kötü’ giden kimselerin sürekli olarak aksini göstermesi. İşte bu nokta, Myspace Taklitçiliği olarak adlandırılıyor. Mutsuzluktan ölseler bile kendilerini inanılmaz mutlu gibi gösterirler. Hastalıklar devam edecek!
Farklı cihazlarda kullanıcılara erişmek isteyen Facebook, "insan tabanlı pazarlama" platformu Atlas'ı devreye soktuğunu duyurdu. Atlas, reklam verenlerin cihazlar, platformlar ve yayıncılar arasında "gerçek kullanıcılara" erişmesine olanak tanıyor. Bu sayede reklam verenler, çapraz-cihaz sorununu aşma şansı buluyor ve reklamlarını daha iyi ölçümleyip, isabetli hale getirebiliyorlar. Bir başka deyişle Facebook hesabınız varsa sosyal dev, istatistiklerinizi size istedikleri zaman, tabletinizden, PC'nizden veya telefonunuzdan erişebilecek reklam verenlere satmaya hazırlanıyor. Bu reklam verenlerin çevrimiçi satın almalarınızı mümkün olduğunca takip edeceklerini ve bu verileri de kullanacaklarını söyleyelim. Fikir, reklam verenlere internette nerelerde sörf yaptığımızı ve ne tür şeyler satın aldığımızı söyleyerek bizi daha iyi tanıtmak. Ancak tamamen ilgisiz bir web sitesindeyken ilgi duyabileceğiniz bir ürünün reklamıyla karşılaşmak, korkutucu olsa gerek.
40 yaşını çoktan geride bırakan ve bugün 45. yaşını kutlayan internet, geçmişten bugüne taşınan bazı teknik özellikleri sebebiyle kritik noktalarda, kritik zayıflıklara sahip. İnternet bir gün bu zayıflıklar yüzünden çökerse ne olur? Bundan günlük hayat nasıl etkilenir? İşte makalemizin konusunu bu ilginç soru oluşturuyor. İnternet çökerse, interneti sadece keyif için kullananlar sadece konforlarından olacaktır. Ama ekmeğini internetten çıkartanlar işsiz kalacaktır. Bu yüzden kesinlikle internetin çökmesini istemeyiz. Dahası e-devlet'e geçiyoruz, işler kolaylaşıyor derken, tekrar "3. Kata çık Ayşe hanıma imzalat" bürokrasisi bütün haşmetiyle dirilecektir. Şirket içi e-postalar yerine ofis boy'lar ulak olarak kullanılacağından, iş yerleri oldukça kalabalık ve gürültülü olacaktır. Ayrıca "Home Office" kavramını da unutun, herkes paşa paşa işe gidecek! İşe iyi yanından bakarsak Facebook gibi sosyal araçlar verimliliği baltalamayacaktır!